Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
jump
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"jump"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 140 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
jump
i.
atlama
2
Yaygın Kullanım
jump
f.
sıçramak
3
Yaygın Kullanım
jump
f.
zıplamak
4
Yaygın Kullanım
jump
f.
atlamak
General
5
Genel
jump
i.
fırlama
6
Genel
jump
i.
atlayış
7
Genel
jump
i.
geri tepme
8
Genel
jump
i.
sıçrama
9
Genel
jump
i.
hoplama
10
Genel
jump
i.
sıçrayış
11
Genel
jump
i.
artış
12
Genel
jump
i.
fırlayış
13
Genel
jump
i.
zıplama
14
Genel
jump
i.
atılış
15
Genel
jump
i.
ani yükselme (parayla ilgili bir miktarda)
16
Genel
jump
i.
kademe
17
Genel
jump
i.
yükselme
18
Genel
jump
i.
zıplayarak kat edilen mesafe
19
Genel
jump
i.
sıçrama mesafesi
20
Genel
jump
i.
zıplama yeri
21
Genel
jump
i.
zıplama alanı
22
Genel
jump
i.
etkileyici terfi
23
Genel
jump
i.
adım
24
Genel
jump
i.
basamak
25
Genel
jump
i.
seviye
26
Genel
jump
i.
kısa yolculuk
27
Genel
jump
i.
atlayıcı
28
Genel
jump
i.
masa oyununda rakibin taşını alma
29
Genel
jump
f.
sıçratmak
30
Genel
jump
f.
eğlenceli olmak
31
Genel
jump
f.
fırlamak (fiyat)
32
Genel
jump
f.
zonklamak
33
Genel
jump
f.
atlatmak
34
Genel
jump
f.
hoplamak
35
Genel
jump
f.
fırlatmak
36
Genel
jump
f.
zıplatmak
37
Genel
jump
f.
kışkırtmak
38
Genel
jump
f.
ürkmek
39
Genel
jump
f.
fırlamak
40
Genel
jump
f.
üzerinden atlamak
41
Genel
jump
f.
ilişkiye girmek
42
Genel
jump
f.
sevişmek
43
Genel
jump
f.
atlamak
44
Genel
jump
f.
birdenbire yükselmek
45
Genel
jump
f.
(uçaktan) paraşütle atlamak
46
Genel
jump
f.
kaçmak
47
Genel
jump
f.
tüymek
48
Genel
jump
f.
terfi ettirmek
49
Genel
jump
f.
(masa oyunlarında) boş bir noktaya atlamak
50
Genel
jump
f.
boş bırakmak
51
Genel
jump
f.
bir sütun veya sayfadan bir diğerine atlamak
52
Genel
jump
f.
(görüntü) kaymak
53
Genel
jump
f.
çakışmak
54
Genel
jump
f.
kabul etmek
55
Genel
jump
f.
uymak
56
Genel
jump
f.
uyum sağlamak
57
Genel
jump
f.
müdahale etmek
58
Genel
jump
f.
karışmak
59
Genel
jump
f.
şevkle katılmak
60
Genel
jump
f.
girmek
61
Genel
jump
f.
üstüne atlamak
62
Genel
jump
f.
bir anda saldırmak
63
Genel
jump
f.
şiddetle eleştirmek
64
Genel
jump
f.
şiddetle kınamak
65
Genel
jump
f.
sallanmak
66
Genel
jump
f.
bir şeyden kaçmak
67
Genel
jump
f.
bir yerden hızla ayrılmak
68
Genel
jump
f.
yolunu değiştirmek
69
Genel
jump
f.
alelacele karar vermek
70
Genel
jump
f.
apar topar karara varmak
71
Genel
jump
f.
ani ve sert tepki vermek
72
Genel
jump
f.
aniden sözlü saldırıda bulunmak
73
Genel
jump
f.
birden terfi etmek
74
Genel
jump
f.
aniden yerinden olmak
75
Genel
jump
f.
hizalamak için yerini değiştirmek
76
Genel
jump
f.
yasa dışı bir şekilde el koymak
77
Genel
jump
f.
usulsüzce işgal etmek
78
Genel
jump
f.
(harfleri, sayıları) geçmek
79
Genel
jump
f.
(harfleri, sayıları) atlamak
Colloquial
80
Konuşma Dili
jump
i.
avantaj
81
Konuşma Dili
jump
i.
üstünlük
82
Konuşma Dili
jump
i.
enerji
83
Konuşma Dili
jump
i.
canlılık
84
Konuşma Dili
jump
f.
kopmak (çok iyi olmak)
Law
85
Hukuk
jump
f.
sözleşmeyi ihlal ederek işi bırakmak
86
Hukuk
jump
f.
işgal etmek
87
Hukuk
jump
f.
başkalarının hakkını ihlal ederek ele geçirmek
Technical
88
Teknik
jump
i.
seyyar kablo
89
Teknik
jump
f.
sıçramak
90
Teknik
jump
f.
delici ile delmek
91
Teknik
jump
f.
matkapla delmek
Computer
92
Bilgisayar
jump
i.
sıçra
93
Bilgisayar
jump
i.
video oyunundaki karakteri zıplatmak için kullanılan tuş
94
Bilgisayar
jump
f.
bir programdan diğerine atlamak
95
Bilgisayar
jump
expr.
atla
Telecom
96
Telekom
jump
f.
atlamak
Textile
97
Tekstil
jump
i.
erkeklerin kullandığı bol bir ceket türü
98
Tekstil
jump
i.
18. yüzyılda kadınların kullandığı korse
Construction
99
İnşaat
jump
i.
tuğla veya taş parçasındaki ani kesinti
Automotive
100
Otomotiv
jump
f.
düz kontak yapmak
101
Otomotiv
jump
f.
takviye aküyle çalıştırmak
Traffic
102
Trafik
jump
f.
(kırmızı ışıkta) geçmek
103
Trafik
jump
f.
trafik ışıkları yeşil olmadan hareket etmek
Aeronautic
104
Havacılık
jump
i.
paraşütle uçaktan atlama
Medical
105
Medikal
jump
i.
kore
106
Medikal
jump
i.
deliriyum tremens
Math
107
Matematik
jump
i.
kesinti
Geology
108
Jeoloji
jump
i.
kırık
109
Jeoloji
jump
i.
yeryüzünün kayması
Sport
110
Spor
jump
i.
atlama
111
Spor
jump
i.
engel
112
Spor
jump
i.
zıplamalı spor
113
Spor
jump
i.
atlamalı müsabaka
Chess
114
Satranç
jump
i.
üstünden atlayarak rakibin taşını alma
115
Satranç
jump
f.
masa oyununda üstünden atlayarak rakibin piyonunu almak
116
Satranç
jump
f.
üstünden atlayarak rakibin taşını yemek
Card
117
İskambil
jump
f.
(briçte) aşırı pey yapmak
Music
118
Müzik
jump
i.
hızlı tempolu caz müzik
Cinema
119
Sinema
jump
i.
görüntü kayması
120
Sinema
jump
f.
kesilmiş bölümleri olmak
121
Sinema
jump
f.
titreşmek
122
Sinema
jump
f.
titremek
Slang
123
Argo
jump
i.
ev yapımı içki
124
Argo
jump
i.
huzursuzluktan yerinde duramama
125
Argo
jump
i.
gerginlik
126
Argo
jump
f.
sevişmek
127
Argo
jump
f.
kıpır kıpır olmak
128
Argo
jump
f.
hareketli olmak
129
Argo
jump
f.
telaşlanmak
130
Argo
jump
f.
apar topar ayrılmak
131
Argo
jump
f.
kaytarmak
132
Argo
jump
f.
(bir kurumdan) tüymek
133
Argo
jump
f.
aniden ayrılmak
134
Argo
jump
f.
birden saldırmak
135
Argo
jump
f.
birden üstüne atlamak
136
Argo
jump
f.
seks yapmak
137
Argo
jump
f.
yatağa atmak
138
Argo
jump
f.
birine saldırmak
139
Argo
jump
f.
birinin üstüne atlamak/saldırmak
140
Argo
jump
f.
birine atlamak
"jump"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
making somebody jump
i.
atlatma
2
Genel
high jump
i.
yüksek atlama
3
Genel
the triple jump
i.
üç adım atlama
4
Genel
triple jump
i.
üç adım atlama
5
Genel
water jump
i.
su bendi
6
Genel
hydraulic jump
i.
hidrolik gergi
7
Genel
the high jump
i.
yüksek atlama
8
Genel
jump suit
i.
tulum
9
Genel
ski jump
i.
kayakçının yaptığı sıçrama
10
Genel
ski jump
i.
kayakçının yaptığı atlama
11
Genel
long jump
i.
uzun atlama
12
Genel
jump up and down
i.
başlama noktası
13
Genel
making someone jump
i.
atlatma/zıplatma
14
Genel
ski jump
i.
atlama tepesi
15
Genel
hydraulic jump
i.
su atlayışı
16
Genel
bungee jump
i.
bungee jumping
17
Genel
jump-start
i.
aküsü bitmiş motorun aküsünden başka bir motorun aküsüne tel bağlayarak aracı çalıştırma
18
Genel
jump cut
i.
(film) atlama
19
Genel
jump instruction
i.
atlama komutu
20
Genel
long jump tray
i.
uzun atlama tepsisi
21
Genel
jump start
i.
hızlı başlatma
22
Genel
jump start
i.
hızlı başlangıç
23
Genel
jump-start
i.
hızlı başlangıç
24
Genel
jump-start
i.
hızlı başlatma
25
Genel
chinese jump rope
i.
çin usulü ip atlama oynu
26
Genel
jump-rope
i.
ip atlama
27
Genel
jump rope
i.
ip atlama oyunu
28
Genel
jump rope
i.
ip atlama
29
Genel
jump [obsolete]
i.
risk
30
Genel
jump [obsolete]
i.
tehlike
31
Genel
jump ball
i.
sonucunu tahmin etmesi zor yarışma
32
Genel
jump rope
i.
atlama ipi
33
Genel
jump rope
i.
ip atlama oyunu
34
Genel
jump rope
i.
iki yanında tutma yerleri olan atlama ipi
35
Genel
jump-off
i.
başlangıç
36
Genel
hop, step, and jump
i.
kısa mesafe
37
Genel
jump [obsolete]
i.
girişim
38
Genel
jump [obsolete]
i.
cüret
39
Genel
double jump
i.
aynı pulla art arda iki hamle yaparak rakibin iki pulunu yeme
40
Genel
jump over
f.
yüksekten atlamak
41
Genel
jump the queue
f.
kuyruktakilerin önüne geçmek
42
Genel
jump from one thing to the other
f.
daldan dala konmak
43
Genel
jump off
f.
yüksekten atlamak
44
Genel
jump on someone
f.
birine çıkışmak
45
Genel
cause to jump
f.
sıçratmak
46
Genel
jump the gun
f.
aceleci davranmak
47
Genel
jump at something
f.
balıklama atlamak
48
Genel
jump out of the frying pan into the fire
f.
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
49
Genel
jump to it
f.
elini çabuk tutmak
50
Genel
make jump
f.
atlatmak
51
Genel
jump for joy
f.
çok sevinmek
52
Genel
jump at something
f.
balıklama dalmak
53
Genel
jump at something
f.
dünden razı olmak
54
Genel
jump the track
f.
tren hattan çıkmak
55
Genel
jump up and down
f.
hoplamak
56
Genel
jump for joy
f.
göbek atmak
57
Genel
jump out of
f.
bir yerden dışarı atlamak
58
Genel
jump at a conclusion
f.
acele hüküm vermek
59
Genel
jump at
f.
atlamak
60
Genel
jump on
f.
çıkışmak
61
Genel
jump around
f.
hoplayıp zıplamak
62
Genel
jump the gun
f.
çok erken başlamak
63
Genel
jump through hoops
f.
karşılaşılan tüm engellerin üstesinden gelmek
64
Genel
jump a hurdle
f.
engelden atlamak
65
Genel
jump the gun
f.
başlanması gereken zamandan önce başlamak
66
Genel
jump to one's feet
f.
ayağa fırlamak
67
Genel
jump the track
f.
tren raydan çıkmak
68
Genel
jump the queue
f.
kaynak yapmak
69
Genel
jump a train
f.
trene atlamak
70
Genel
jump on someone
f.
birini terslemek
71
Genel
jump over
f.
üstünden atlamak
72
Genel
jump through hoops
f.
çok sayıda engelle karşılaşmak
73
Genel
jump on
f.
saldırmak
74
Genel
jump rope
f.
ip atlamak
75
Genel
jump one's bail
f.
kefalet altındayken duruşmaya gelmemek
76
Genel
jump at the opportunity
f.
açıkgözlük etmek
77
Genel
jump at
f.
fırsattan hemen faydalanmaya bakmak
78
Genel
jump up and down
f.
hoplayıp zıplamak
79
Genel
jump the queue
f.
hakkı yokken sırada bekleyenlerin önüne geçmek
80
Genel
jump for joy
f.
zilsiz oynamak
81
Genel
jump for joy
f.
zil takıp oynamak
82
Genel
jump for joy
f.
zevkten dört köşe olmak
83
Genel
jump for joy
f.
zekten dört köşe olmak
84
Genel
jump for joy
f.
aşırı sevinmek
85
Genel
jump at a chance
f.
şans yakalamak
86
Genel
jump aboard the train
f.
trene atlamak
87
Genel
jump on the train
f.
trene atlamak
88
Genel
jump off a cliff
f.
uçurumdan atlamak
89
Genel
be for the high jump
f.
zılgıtı yemek
90
Genel
be for the high jump
f.
azar işitmek
91
Genel
wait to see which way the cat will jump
f.
yaş tahtaya basmamak
92
Genel
jump over
f.
-den atlamak
93
Genel
pole-jump
f.
sırıkla atlamak
94
Genel
jump at
f.
hemen kabul etmek
95
Genel
jump at
f.
can atmak
96
Genel
jump into the sea
f.
denize atlamak
97
Genel
jump over
f.
bir şeyin üzerinden atlamak
98
Genel
jump to the floor
f.
yere atlamak
99
Genel
jump out of an airplane with a parachute
f.
bir uçaktan paraşütle atlamak
100
Genel
jump-start
f.
aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak
101
Genel
jump forward
f.
ileri doğru zıplamak
102
Genel
jump in the middle of the discussion
f.
tartışmanın ortasına dalmak
103
Genel
jump with enthusiasm
f.
coşkuyla zıplamak
104
Genel
jump with enthusiasm
f.
coşkuyla hoplayıp zıplamak
105
Genel
jump up high
f.
yükseğe zıplamak
106
Genel
jump-start
f.
hızlı başlatmak
107
Genel
jump-start
f.
hızlı başlamak
108
Genel
jump start
f.
hızlı başlatmak
109
Genel
jump out of a moving car
f.
hareket halindeki bir arabadan atlamak
110
Genel
jump back
f.
geriye atlamak
111
Genel
jump back
f.
geriye doğru zıplamak
112
Genel
jump into the pool
f.
havuza atlamak
113
Genel
jump the fence
f.
çitten atlamak
114
Genel
jump a red light
f.
kırmızı ışıkta geçmek
115
Genel
jump into the water
f.
suya atlamak
116
Genel
jump out of a window
f.
pencereden atlamak
117
Genel
jump out of the plane
f.
uçaktan atlamak
118
Genel
jump on the trampoline
f.
trambolin üzerinde zıplamak
119
Genel
jump on the trampoline
f.
trambolinde zıplamak
120
Genel
jump out of a plane
f.
uçaktan atlamak
121
Genel
jump off the deep end
f.
havuzun derin tarafına atlamak/girmek
122
Genel
jump off the deep end
f.
havuzun boyunu geçen derinlikteki yerine atlamak/girmek
123
Genel
jump off the deep end
f.
havuzun zeminine ayak basamayacak derinlikteki yerine atlamak/girmek
124
Genel
jump from topic to topic
f.
konudan konuya atlamak
125
Genel
jump-start
f.
(bir şeye) yeni enerji vermek
126
Genel
jump-start
f.
yenilenmiş enerji katmak
127
Genel
jump-start
f.
canlandırmak
128
Genel
jump-start
f.
şenlendirmek
129
Genel
jump-start
f.
canlılık kazandırmak
130
Genel
jump up
f.
birden kalkmak
131
Genel
jump up
f.
aniden ayağa kalkmak
132
Genel
queue-jump
f.
sıraya kaynak yapmak
133
Genel
queue-jump
f.
haksız bir şekilde avantaj elde etmek
134
Genel
jump off
f.
atlamaya başlamak
135
Genel
jump off
f.
atlamaya kalkışmak
136
Genel
jump (off)
f.
başlamak
137
Genel
jump (off)
f.
girişmek
138
Genel
pig-jump
f.
(at) dört ayakla zıplamak
139
Genel
jump [obsolete]
s.
uygun
140
Genel
jump [obsolete]
s.
kesin
141
Genel
jump [obsolete]
s.
kusursuz
142
Genel
jump [obsolete]
s.
uyumlu
143
Genel
jump [obsolete]
zf.
yerinde
144
Genel
jump [obsolete]
zf.
tam zamanında
145
Genel
jump!
ünl.
hop
Phrasals
146
Öbek Fiiller
jump at
f.
havada kapmak
147
Öbek Fiiller
jump at
f.
seve seve kabul etmek
148
Öbek Fiiller
jump up
f.
atlamak
149
Öbek Fiiller
jump at someone
f.
birinin üzerine atlamak
150
Öbek Fiiller
jump out of
f.
bir şeyin dışına çıkmak
151
Öbek Fiiller
jump at
f.
balıklama atlamak
152
Öbek Fiiller
jump at
f.
düşünmeden kabul etmek
153
Öbek Fiiller
jump across
f.
karşısına atlamak
154
Öbek Fiiller
jump across
f.
karşıya atlamak
155
Öbek Fiiller
jump around
f.
oradan oraya zıplamak
156
Öbek Fiiller
jump onto
f.
sıçramak
157
Öbek Fiiller
jump from
f.
-den zıplamak
158
Öbek Fiiller
jump out at
f.
üstüne zıplamak
159
Öbek Fiiller
jump out of something
f.
-den zıplamak
160
Öbek Fiiller
jump on
f.
üzerine binmek
161
Öbek Fiiller
jump in
f.
'nın içine zıplamak
162
Öbek Fiiller
jump up
f.
zıplamak
163
Öbek Fiiller
jump down
f.
aşağı atlamak
164
Öbek Fiiller
jump down something
f.
bir şeyin içinden aşağı atlamak
165
Öbek Fiiller
jump down something
f.
bir şey aracılığıyla aşağı atlamak
166
Öbek Fiiller
jump down something
f.
bir şeyden/yerden aşağı atlamak
167
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
istemsizce sıçramak
168
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
istemsizce yerinden sıçramak
169
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
can havliyle sıçramak
170
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
olumsuz bir etken yüzünden sıçramak
171
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
refleksle sıçramak
172
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
acıdan, korkudan sıçramak
173
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
havalara uçmak
174
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
pozitif enerji dolmak
175
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
çok sevinmek
176
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
havalara zıplamak
177
Öbek Fiiller
jump for (something)
f.
mutluluktan/sevinçten havalara uçmak
178
Öbek Fiiller
jump on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) önce davranmak
179
Öbek Fiiller
jump on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) erken davranmak
180
Öbek Fiiller
jump on (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) erken başlatmak
181
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) gafil avlamak
182
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) savunmasız yakalamak
183
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) korunmasız/savunmasız yakalamak
184
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) zayıf anında yakalamak
185
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) enselemek
186
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) sert biçimde eleştirmek
187
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) acımasızca eleştirmek
188
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birine) çıkışmak
189
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birini) paylamak
190
Öbek Fiiller
jump on (someone)
f.
(birine) fırça çekmek
191
Öbek Fiiller
jump on someone or something
f.
birine/bir şeye saldırmak
192
Öbek Fiiller
jump on someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne atılmak
193
Öbek Fiiller
jump on someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne atlamak/zıplamak
194
Öbek Fiiller
jump on someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne/üstünde hoplamak
195
Öbek Fiiller
jump on someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünde zıplamak
196
Öbek Fiiller
jump on
f.
üstüne atlamak
197
Öbek Fiiller
jump on
f.
hızlıca girişmek
198
Öbek Fiiller
jump on
f.
hemen başlamak
199
Öbek Fiiller
jump on
f.
hemen dahil olmak
200
Öbek Fiiller
jump on
f.
üstüne atılmak
201
Öbek Fiiller
jump on
f.
üstüne atlamak/zıplamak
202
Öbek Fiiller
jump on
f.
üstünde zıplamak
203
Öbek Fiiller
jump on
f.
üstüne/üstünde hoplamak
204
Öbek Fiiller
jump on
f.
hemen/acilen dalmak
205
Öbek Fiiller
jump on
f.
paylamak
206
Öbek Fiiller
jump on
f.
fırça çekmek
207
Öbek Fiiller
jump on
f.
sözlü saldırıda bulunmak
208
Öbek Fiiller
jump in
f.
-in içine atlamak
209
Öbek Fiiller
jump in
f.
-in içine dalmak
210
Öbek Fiiller
jump in
f.
-e girişmek
211
Öbek Fiiller
jump in
f.
-e hevesle dalmak
212
Öbek Fiiller
jump in
f.
-in içine tereddütsüz/korkusuzca atlamak
213
Öbek Fiiller
jump in
f.
-in içine paldır küldür dalmak
214
Öbek Fiiller
jump in
f.
-in içine paldır küldür atlamak
215
Öbek Fiiller
jump in
f.
-in içine alelacele dalmak/atlamak
216
Öbek Fiiller
jump in
f.
-in içine düşünmeden dalmak
217
Öbek Fiiller
jump in
f.
devam eden bir şeye dahil olmak
218
Öbek Fiiller
jump in
f.
aradan girmek
219
Öbek Fiiller
jump in
f.
müdahil olmak
220
Öbek Fiiller
jump up to (something)
f.
(bir şeye) atlamak
221
Öbek Fiiller
jump up to (something)
f.
(bir şeyin) üstüne sıçramak
222
Öbek Fiiller
jump up to (something)
f.
(bir şeyin) üstüne zıplamak
223
Öbek Fiiller
jump about
f.
bir yerden bir yere zıplamak
224
Öbek Fiiller
jump about
f.
çılgınca oradan oraya dolanmak
225
Öbek Fiiller
jump about
f.
huzursuzca gezinmek
226
Öbek Fiiller
jump about
f.
odağı oradan oraya çevirmek
227
Öbek Fiiller
jump around
f.
odağı oradan oraya çevirmek
228
Öbek Fiiller
jump in
f.
(araca) çabucak girmek
229
Öbek Fiiller
jump in
f.
sohbete katılmak
230
Öbek Fiiller
jump in
f.
konuşmaya dalmak
231
Öbek Fiiller
jump off
f.
çabucak yola koyulmak
232
Öbek Fiiller
jump off
f.
hemen başlamak
233
Öbek Fiiller
jump on
f.
(birisine) çok kızmak
234
Öbek Fiiller
jump on
f.
topa tutmak
235
Öbek Fiiller
jump on
f.
bağırıp çağırmak
236
Öbek Fiiller
jump on
f.
vakit kaybetmeden fırsatı değerlendirmek
237
Öbek Fiiller
jump out
f.
çok dikkat çekici olmak
238
Öbek Fiiller
jump across something
f.
bir şeyin üstünden zıplamak
239
Öbek Fiiller
jump across something
f.
bir şeyin üstünden atlamak
240
Öbek Fiiller
jump (down) (from something)
f.
(bir şeyden aşağı) atlamak
241
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne zıplamak
242
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne atlamak
243
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne sıçramak
244
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birine/bir şeye doğru sıçramak
245
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birine/bir şeye doğru atlamak
246
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birine/bir şeye doğru sıçramak zıplamak
247
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden/yerden) atlamak
248
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden/yerden) aşağı atlamak
249
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden/yerden) atlayıp inmek
250
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden) istemsizce sıçramak
251
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden) istemsizce yerinden sıçramak
252
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden) can havliyle sıçramak
253
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden dolayı) refleksle sıçramak
254
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(acıdan, korkudan) sıçramak
255
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden) havalara uçmak
256
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden dolayı) pozitif enerji dolmak
257
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden dolayı) çok sevinmek
258
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(bir şeyden) havalara zıplamak
259
Öbek Fiiller
jump from (something)
f.
(mutluluktan, sevinçten) havalara uçmak
260
Öbek Fiiller
jump from (something) to (something)
f.
(bir şeyden bir şeye) atlamak
261
Öbek Fiiller
jump from (something) to (something)
f.
(bir şeyden bir şeye) sıçramak
262
Öbek Fiiller
jump from (something) to (something)
f.
(bir şeyden bir şeye) hoplamak
263
Öbek Fiiller
jump from (something) to (something)
f.
(bir şeyden/yerden aşağıdaki bir şeye/yere) atlamak
264
Öbek Fiiller
jump from (something) to (something)
f.
(bir şeyden/yerden) atlayıp (bir şeye/yere) inmek
265
Öbek Fiiller
jump from to
f.
…'den …'e atlamak/sıçramak/hoplamak
266
Öbek Fiiller
jump out
f.
dışarı fırlamak
267
Öbek Fiiller
jump out
f.
hızla dışarı çıkmak
268
Öbek Fiiller
jump out
f.
belirmek
269
Öbek Fiiller
jump out
f.
inivermek
270
Öbek Fiiller
jump out
f.
hemen inmek
271
Öbek Fiiller
jump out
f.
(bir araçtan) atlayıp inmek
272
Öbek Fiiller
jump out at (one)
f.
(birinin) üstüne zıplamak
273
Öbek Fiiller
jump out at (one)
f.
(birinin) birden üstüne atlamak
274
Öbek Fiiller
jump out at (one)
f.
(birinin) üstüne saldırmak
275
Öbek Fiiller
jump out at (one)
f.
(biri için) çok dikkat çekici olmak
276
Öbek Fiiller
jump out at (one)
f.
(birinin) dikkatini çekmek
277
Öbek Fiiller
jump up
f.
kariyerinde tırmanmak
278
Öbek Fiiller
jump up
f.
hiyerarşide yukarı çıkmak
279
Öbek Fiiller
jump up
f.
aşama kaydetmek
280
Öbek Fiiller
jump up
f.
rütbesi/derecesi yükselmek
281
Öbek Fiiller
jump up
f.
terfi etmek
282
Öbek Fiiller
jump with
f.
ile hoplayıp zıplamak
283
Öbek Fiiller
jump with
f.
ile zıplamak
284
Öbek Fiiller
jump with
f.
ile atlamak
285
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir şeyle) istemsizce sıçramak
286
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir şeyle) istemsizce yerinden sıçramak
287
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(can havliyle, korkuyla) sıçramak
288
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir şeyden dolayı) refleksle sıçramak
289
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(acıdan, korkudan) sıçramak
290
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir şey) kaynamak
291
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir şeyle) dolup taşmak
292
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir şeyle) coşmak
293
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir hisle, heyecanla) hoplayıp zıplamak
294
Öbek Fiiller
jump with (something)
f.
(bir hisle dolup) yerinde duramamak
Colloquial
295
Konuşma Dili
a roll jack rice couldn't jump over [old-fashioned] [australia]
i.
çuval dolusu para
296
Konuşma Dili
a roll jack rice couldn't jump over [old-fashioned] [australia]
i.
tonla para
297
Konuşma Dili
a roll jack rice couldn't jump over [old-fashioned] [australia]
i.
bir dünya para
298
Konuşma Dili
big jump
i.
büyük bir adım
299
Konuşma Dili
big jump
i.
büyük bir sıçrama
300
Konuşma Dili
big jump
i.
büyük bir değişiklik
301
Konuşma Dili
jump rope
i.
ip atlama
302
Konuşma Dili
jump in the car
f.
arabaya atlamak
303
Konuşma Dili
be for the high jump
f.
azar yemek
304
Konuşma Dili
jump down one's throat
f.
boğazına sarılmak
305
Konuşma Dili
jump down one's throat
f.
boğazını sıkmak
306
Konuşma Dili
jump someone
f.
birisine saldırmak
307
Konuşma Dili
be for the high jump
f.
cezalandırmak üzere olmak
308
Konuşma Dili
be for the high jump
f.
paylanmak
309
Konuşma Dili
be for the high jump
f.
papara yemek
310
Konuşma Dili
jump out the plane
f.
uçaktan atlamak
311
Konuşma Dili
be for the high jump
f.
zılgıt yemek
312
Konuşma Dili
jump off
f.
başlamak
313
Konuşma Dili
take a running jump
expr.
defol git
314
Konuşma Dili
go jump in the lake!
expr.
defol git ve beni rahatsız etme!
315
Konuşma Dili
take a running jump
expr.
git başımdan
316
Konuşma Dili
take a running jump
expr.
yok ol
317
Konuşma Dili
don't jump to conclusions
expr.
acele karar verme
318
Konuşma Dili
go (and) jump in the lake
expr.
defol git ve beni rahatsız etme
319
Konuşma Dili
go (and) jump in the lake
expr.
defol git
320
Konuşma Dili
go (and) jump in the lake
expr.
git başımdan
Idioms
321
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over [old-fashioned]
i.
çuval dolusu para
322
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over [old-fashioned]
i.
tonla para
323
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over [old-fashioned]
i.
dünya kadar para
324
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over [old-fashioned]
i.
para içinde yüzmek
325
Deyim
a quantum jump
i.
büyük bir gelişme
326
Deyim
a quantum jump
i.
çok önemli bir gelişme
327
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over
i.
bir yığın para
328
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over
i.
bir ton para
329
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over
i.
çuval çuval para
330
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over
i.
dünya kadar para
331
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over
i.
yığınla para
332
Deyim
a pile jack rice couldn't jump over
i.
balya balya para
333
Deyim
a roll Jack rice couldn't jump over
i.
bir yığın para
334
Deyim
a roll Jack rice couldn't jump over
i.
bir ton para
335
Deyim
a roll Jack rice couldn't jump over
i.
çuval çuval para
336
Deyim
a roll Jack rice couldn't jump over
i.
dünya kadar para
337
Deyim
a roll Jack rice couldn't jump over
i.
yığınla para
338
Deyim
a roll Jack rice couldn't jump over
i.
balya balya para
339
Deyim
jump on someone
i.
birine karşı avantajlı bir durum
340
Deyim
jump on someone
i.
birine karşı üstün bir konum
341
Deyim
jump on someone
i.
birinden bir adım önde olma
342
Deyim
jump on someone
i.
birine karşı koz
343
Deyim
jump a claim
f.
başkasının toprağına girip üzerinde hak iddia etmek
344
Deyim
jump one's bail
f.
kefaletle serbest kalmış durumdayken şartlara uymayıp firar etmek
345
Deyim
jump the gun
f.
başlama sinyalini beklemeden yarışa başlamak
346
Deyim
jump the gun
f.
vaktinden önce harekete geçmek
347
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir adım önde/önünde olmak
348
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir adım ileride/ilerisinde olmak
349
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir basamak üstte/üstünde olmak
350
Deyim
stay one jump ahead
f.
avantajlı durumunu korumak
351
Deyim
stay one jump ahead
f.
üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak
352
Deyim
stay one jump ahead
f.
trafiğe yakalanmamak/kalmamak
353
Deyim
stay one jump ahead
f.
(birine) yakalanmamak
354
Deyim
be one jump ahead
f.
hep bir adım önde/önünde olmak
355
Deyim
be one jump ahead
f.
hep bir adım ileride/ilerisinde olmak
356
Deyim
be one jump ahead
f.
hep bir basamak üstte/üstünde olmak
357
Deyim
be one jump ahead
f.
avantajlı durumunu korumak
358
Deyim
be one jump ahead
f.
üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak
359
Deyim
be one jump ahead
f.
trafiğe yakalanmamak/kalmamak
360
Deyim
be one jump ahead
f.
(birine) yakalanmamak
361
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
(hep) bir adım önünde/ilerisinde olmak
362
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
(hep) bir basamak üstünde olmak
363
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
avantajlı durumda olmak
364
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
avantajlı durumunu korumak
365
Deyim
jump the gun
f.
acele etmek
366
Deyim
jump at the opportunity
f.
açıkgözlük etmek
367
Deyim
be for the high jump
f.
ağır cezaya uğramak
368
Deyim
be for the high jump
f.
ağır şekilde azarlanmaya uğramak
369
Deyim
be for the high jump
f.
ağzının payını almak
370
Deyim
nearly jump out of one's skin
f.
aklı başından gitmek
371
Deyim
almost jump out of one's skin
f.
aklı başından gitmek
372
Deyim
jump out of one's skin
f.
aklı başından gitmek
373
Deyim
jump to conclusions
f.
alelacele fikir beyan etmek
374
Deyim
jump to conclusions
f.
anlamadan hüküm vermek
375
Deyim
jump to conclusions
f.
anlamadan yargıda bulunmak
376
Deyim
jump to it
f.
aşırı isteklilik göstermek
377
Deyim
jump on somebody
f.
birini haşlamak
378
Deyim
jump all over someone
f.
birini eleştirmek
379
Deyim
jump in at the deep end
f.
bir şeye hazırlık yapmadan başlamak
380
Deyim
jump in feet first
f.
bir işe balıklama dalmak
381
Deyim
jump to a conclusion
f.
balıklama dalmak
382
Deyim
jump all over someone
f.
birini azarlamak
383
Deyim
jump on someone
f.
birini haşlamak
384
Deyim
jump all over someone
f.
birini haşlamak
385
Deyim
jump off the deep end over someone
f.
birine abayı yakmak
386
Deyim
jump to it
f.
balıklama dalmak
387
Deyim
go/jump through hoops
f.
badireler atlatmak
388
Deyim
jump the gun
f.
başlanması gereken zamandan önce başlamak
389
Deyim
jump on somebody
f.
birini eleştirmek
390
Deyim
jump down someone's throat
f.
birini eleştirmek
391
Deyim
be for the high jump
f.
başı belaya girmek
392
Deyim
jump all over somebody
f.
birini eleştirmek
393
Deyim
jump down someone's throat
f.
birini haşlamak
394
Deyim
jump off the deep end over someone
f.
birine tutulmak
395
Deyim
jump on somebody
f.
birini azarlamak
396
Deyim
jump to a conclusion
f.
bilmeden/yeterince düşünmeden hemen bir sonuca/karara varmak
397
Deyim
jump in at the deep end
f.
balıklama atlamak
398
Deyim
jump on someone
f.
birini azarlamak
399
Deyim
get the jump on one
f.
birinden önce davranmak
400
Deyim
jump down someone's throat
f.
birine veryansın etmek
401
Deyim
jump down someone's throat
f.
birini azarlamak
402
Deyim
jump all over somebody
f.
birini haşlamak
403
Deyim
go/jump through hoops
f.
badirelerden geçmek
404
Deyim
jump all over somebody
f.
birini azarlamak
405
Deyim
jump in with both feet
f.
bir işe balıklama dalmak
406
Deyim
get the jump on one
f.
birinin önüne atlamak
407
Deyim
jump on someone
f.
birini eleştirmek
408
Deyim
jump in with both feet
f.
dört elle sarılmak
409
Deyim
jump the gun
f.
çok aceleci olmak
410
Deyim
jump to a conclusion
f.
düşünmeden girmek
411
Deyim
be for the high jump
f.
canına okunmak
412
Deyim
jump on the bandwagon
f.
çoğunluğun görüşüne uymak
413
Deyim
jump on the bandwagon
f.
çoğunluğa katılmak
414
Deyim
jump at the chance
f.
fırsata balıklama atlamak
415
Deyim
jump off the deep end
f.
gözü kapalı girişmek
416
Deyim
jump at the chance to do something
f.
fırsata balıklama atlamak
417
Deyim
jump ship
f.
görevi bırakmak
418
Deyim
get the jump on
f.
erken davranmak
419
Deyim
have the jump on
f.
erken davranmak
420
Deyim
jump at the opportunity to do something
f.
fırsata balıklama atlamak
421
Deyim
be for the high jump
f.
gününü görmek
422
Deyim
jump over the broomstick
f.
evlenmek
423
Deyim
jump ship
f.
gemiyi haber vermeden terketmek
424
Deyim
jump ship
f.
görevi terk etmek
425
Deyim
jump the gun
f.
erken/hatalı çıkış yapmak
426
Deyim
jump the gun
f.
herkesten önce hamle yapmak
427
Deyim
jump at the opportunity
f.
fırsata balıklama atlamak
428
Deyim
jump ship
f.
işi bırakmak
429
Deyim
jump on the bandwagon
f.
iyi olan tarafa katılmak
430
Deyim
nearly jump out of one's skin
f.
ödü patlamak
431
Deyim
almost jump out of one's skin
f.
ödü kopmak
432
Deyim
nearly jump out of one's skin
f.
ödü kopmak
433
Deyim
jump off the deep end
f.
küplere binmek
434
Deyim
jump through hoops
f.
meşakkatlere katlanmak
435
Deyim
jump through a hoop
f.
kul köle olmak
436
Deyim
wait for the cat to jump
f.
olayların gelişimine göre temkinli hareket etmek
437
Deyim
jump into the fray
f.
kavgaya katılmak/karışmak
438
Deyim
jump off the deep end
f.
kendini fena halde kaptırmak
439
Deyim
almost jump out of one's skin
f.
ödü patlamak
440
Deyim
jump the queue
f.
kuyruğa kaynak yapmak
441
Deyim
jump on the bandwagon
f.
modaya uymak
442
Deyim
jump through hoops
f.
kul köle olmak
443
Deyim
jump out of one's skin
f.
korkuyla yerinden sıçramak
444
Deyim
jump for joy
f.
sevinçten zıplamak
445
Deyim
jump clear of something
f.
son anda atlamak/zıplamak/çekilmek
446
Deyim
jump at the chance to do something
f.
sunulan fırsatı hiç düşünmeden kabul etmek
447
Deyim
jump at the opportunity to do something
f.
sunulan fırsatı hiç düşünmeden kabul etmek
448
Deyim
jump the track
f.
rayından çıkmak
449
Deyim
jump on the bandwagon
f.
sürüye uymak
450
Deyim
jump into the fray
f.
tartışmaya katılmak
451
Deyim
be for the high jump
f.
topun ağzında olmak
452
Deyim
jump out of the frying-pan into the fire
f.
yağmurdan kaçıp doluya tutulmak
453
Deyim
jump to it
f.
üzerine atlamak
454
Deyim
almost jump out of one's skin
f.
yüreği ağzına gelmek
455
Deyim
jump clear of something
f.
(kamyon/otobüsün) bir şeyin önünden çekilmek
456
Deyim
get a/the jump on somebody
f.
(rakibine karşı) avantajlı olmak
457
Deyim
jump from the frying pan into the fire
f.
yağmurdan kaçıp doluya tutulmak
458
Deyim
jump out of the frying pan into the fire
f.
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
459
Deyim
jump the gun
f.
(başlanması gereken zamandan) önce harekete geçmek
460
Deyim
jump down someone's throat
f.
veryansın etmek
461
Deyim
get a jump on somebody
f.
(birinden) önce/erken davranmak
462
Deyim
nearly jump out of one's skin
f.
yüreği ağzına gelmek
463
Deyim
jump to conclusions
f.
yeterince bilmeden/düşünmeden hemen bir sonuca/karara varmak
464
Deyim
jump down one's throat
f.
üstüne yürümek
465
Deyim
get the jump on somebody
f.
(birinden) önce/erken davranmak
466
Deyim
jump out of the frying pan in the fire
f.
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
467
Deyim
jump out of the frying pan and into the fire
f.
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
468
Deyim
jump up and down
f.
hop oturup hop kalkmak
469
Deyim
jump up and down
f.
heyecandan/sinirden yerinde duramamak
470
Deyim
jump up and down
f.
hop oturup hop kalkmak
471
Deyim
jump up and down
f.
heyecandan/sinirden/mutluluktan yerinde duramamak
472
Deyim
jump off the deep end
f.
deliye dönmek
473
Deyim
jump off the deep end
f.
aklını kaçırmak, aklını kaybetmek
474
Deyim
jump off the deep end
f.
çıldırmak
475
Deyim
jump off the deep end
f.
cinnet getirmek/geçirmek
476
Deyim
jump off the deep end
f.
aklını oynatmak
477
Deyim
jump off the deep end
f.
çılgına dönmek
478
Deyim
jump off the deep end
f.
şalteri/sigortası atmak
479
Deyim
jump off the deep end
f.
abayı yakmak
480
Deyim
jump off the deep end
f.
kendini bir şeyin içinde bulmak
481
Deyim
jump off the deep end
f.
hazırlıksızken bir anda aşık olmak
482
Deyim
give (one) a jump on (someone or something)
f.
(birini başka birine karşı) avantajlı konuma getirmek
483
Deyim
give (one) a jump on (someone or something)
f.
(birini birine karşı) üstün bir konuma getirmek
484
Deyim
give (one) a jump on (someone or something)
f.
(birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak
485
Deyim
give (one) a jump on (someone or something)
f.
(birini başka birine karşı) bir adım öne geçirmek
486
Deyim
give (one) a jump on (someone or something)
f.
(birine başka biri ile ilgili) koz vermek
487
Deyim
give (one) a jump on (someone or something)
f.
(birini birine) yakalatmak
488
Deyim
give (one) the jump on (someone or something)
f.
(birini başka birine karşı) avantajlı konuma getirmek
489
Deyim
give (one) the jump on (someone or something)
f.
(birini birine karşı) üstün bir konuma getirmek
490
Deyim
give (one) the jump on (someone or something)
f.
(birine başka birine karşı) avantaj/üstünlük kazandırmak
491
Deyim
give (one) the jump on (someone or something)
f.
(birini başka birine karşı) bir adım öne geçirmek
492
Deyim
give (one) the jump on (someone or something)
f.
(birine başka biri ile ilgili) koz vermek
493
Deyim
give (one) the jump on (someone or something)
f.
(birini birine) yakalatmak
494
Deyim
jump the traces
f.
(at) koşum kayışından kurtulmak
495
Deyim
jump the traces
f.
kuralları çiğnemek
496
Deyim
jump the traces
f.
asi bir hareket sergilemek
497
Deyim
jump in with both feet
f.
-in içine dalmak
498
Deyim
jump in with both feet
f.
-e girişmek
499
Deyim
jump in with both feet
f.
-e hevesle dalmak
500
Deyim
jump in with both feet
f.
-in içine tereddütsüz/korkusuzca atlamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of jump
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy