taşıyan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

taşıyan



"taşıyan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
taşıyan bearer i.
taşıyan bearing s.
General
taşıyan bringer i.
taşıyan carrier i.
taşıyan holder i.
taşıyan trundler i.
taşıyan bearer i.
taşıyan carrying s.
taşıyan bearing s.
taşıyan of ed.
Trade/Economic
taşıyan holder i.
taşıyan bearer i.
taşıyan carrier i.
Law
taşıyan carrier i.
taşıyan bearer i.
taşıyan bearing s.
Technical
taşıyan conveyor i.
Computer
taşıyan conveying s.

"taşıyan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tabut taşıyan bearer i.
General
golf takımlarını taşıyan yardımcı caddie i.
kalıtımsal özellik taşıyan gen factor i.
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ evening primrose oil i.
marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon guard's van i.
kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığa yol açan mikrobu taşıyan carrier i.
tabutu taşıyan kimse pallbearer i.
golf takımlarını taşıyan yardımcı caddy i.
aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağ primrose evening oil i.
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan tekne ferryboat i.
ücretle yük taşıyan kimse porter i.
ağacın su ve özsu taşıyan bölümü alburnum i.
bayrak taşıyan kişi flagman i.
marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon caboose i.
elbisenin eteğini taşıyan kimse trainbearer i.
topuz şeklinde merasim asasını taşıyan memur mace i.
oyuncuların belli özellikler taşıyan strateji seçimleri nash equilibria i.
söz taşıyan watering hole i.
bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm race i.
(haber değeri taşıyan) olay news event i.
yangın söndürme ekipmanını taşıyan motorlu araç fire engine i.
iki kıyı arasında yolcu taşıyan deniz taşıtı ferry i.
nikah töreninde çiçek taşıyan küçük kız flower girl i.
laf taşıyan watering hole i.
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı coach i.
aynı adı taşıyan namesake i.
laf taşıyan talebearer i.
tören asasını taşıyan kimse bedel i.
yolcu taşıyan herhangi bir aracın bölmesi car i.
buhurdan taşıyan thurifer i.
karayolu ile tehlikeli atık taşıyan araçların belgelendirilmesi certification of vehicles carrying dangerous wastes via highways i.
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan gemi ferry i.
doküman vb taşıyan kuryenin yaptığı yolculuk courier flight i.
ızgara ucunu taşıyan metal bir kısım grate bearer i.
üzerinde taşıyan kimse bearer i.
golf oyuncunun sopalarını taşıyan kimse caddie i.
köle taşıyan gemi slave ship i.
tohum taşıyan araç seedcase i.
sıyırıcı özellikleri taşıyan ya da uygulayan kimse skinnerian i.
tren ya da raylı taşıtları taşıyan deniz taşıtı seatrain i.
babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir junior i.
askeri personel taşıyan araç the vehicle carrying military personnel i.
yukarıya taşıyan (karı vb) maximizer i.
erzak taşıyan at pack horse i.
yük taşıyan at pack horse i.
biri uygunsuz iki farklı anlam taşıyan söz double-entendre i.
sedye taşıyan kimse stretcher-bearer i.
tabut taşıyan kimse bearer i.
tren taşıyan feribot ferry bridge i.
esir taşıyan gemi slave ship i.
hayati önem taşıyan bölüm vital part i.
yağmur taşıyan bulutlar rain-laden clouds i.
yağmur taşıyan bulutlar rain-bearing clouds i.
kendi adını taşıyan self-titled i.
kendi adını taşıyan eponym i.
valiz taşıyan görevli bellhop i.
yukarıya taşıyan (karı vb) maximiser i.
sekizde bir oranında zenci kanı taşıyan kişi octoroon i.
nefes borusu, trake, bronşlar veya ciğerlere hava taşıyan kollardan her biri air tube i.
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı tanach i.
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı tanak i.
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı tanakh i.
satılmak için üretilmiş olup sanatsal özellikler de taşıyan gündelik nesne ready-made i.
çok az önem taşıyan konu nonsubject i.
belirli bir duyguyu taşıyan ses tonu note i.
haber değeri taşıyan olay newsmaker i.
görevlerini yerine getirmeksizin dini unvan taşıyan kimse titular i.
hem komik hem de trajik unsurları taşıyan olay veya durum tragicomedy i.
aynı amacı taşıyan herkes all hands i.
ağır yük taşıyan kimse atlas i.
havayolu şirketinin adını taşıyan ince ve hafif çanta flight bag i.
yasa dışı amaçlarla bıçak taşıyan kimse knifeman i.
bir makama ait asayı taşıyan görevli macebearer i.
posta taşıyan ve teslim eden kadın mailwoman i.
yetkiyi temsil eden bir asa veya sembol taşıyan kimse virger i.
su taşıyan kimse bheesty [india] i.
su taşıyan kimse bheestie [india] i.
su taşıyan kimse bhisti [india] i.
su taşıyan kimse bhishti [india] i.
su taşıyan kimse bhistee [india] i.
vagonda ağır yükler taşıyan kimse wagoner i.
bir amaca veya role uygun olma potansiyeli taşıyan kimse material i.
tahıl taşıma sisteminde kovaları taşıyan kayışın dikey kısmını içeren kasa leg i.
pul ile aynı resmi taşıyan kartpostalları inceleyen alan maximaphily i.
çocuksu özellikler taşıyan adam men-children i.
posta ücretini basan cihazın izini taşıyan pullu zarf meter i.
sekizde bir oranında siyahı kanı taşıyan kimse métis i.
avcıları ve ekipmanını taşıyan araç brake i.
başka hava aracını taşıyan, havalanmasını sağlayan veya kumanda eden uçak mother plane i.
basınçlı havayla kanaldan geçirilerek kablo taşıyan gevşek tıkaç mouse i.
farklı bir dönemin özelliklerini taşıyan kimse revenant i.
fırınlanmamış seramik eşyaları fırın kulübesine taşıyan çömlek işçisi hustler i.
kurt özelliği taşıyan lupin i.
belirli bir topluluğa ait doğaüstü unsurlar taşıyan hikayelerdeki tanrılar, yarı tanrılar ve efsanevi kahramanlarla ilişkili olan mitler mythoi i.
yolcu taşıyan bir tür at arabası bus i.
içerde iki yolcu, dışarıda sürücü ve uşak olmak üzere toplamda dört kişi taşıyan, üstü açılabilir dört tekerlekli hafif bir at arabası gladstone i.
(hindistan'da) bir makama ait asayı taşıyan görevli chobdar [india] i.
hanedan arması taşıyan kalkanın tahrif edilmiş bölümü diminution i.
tahıl bitkilerinin tane taşıyan bölümü icker i.
odun taşıyan erkek logman i.
birkaç kişinin imzasını taşıyan beyan round robin i.
lcv şartı taşıyan davete verilen yanıt rsvp i.
mektup veya mesaj taşıyan atlı dispatch rider i.
mektup veya mesaj taşıyan motosiklet sürücüsü dispatch rider i.
insan taşıyan asansörlerin harekete geçmesinden sorumlu kimse dispatcher i.
kutu/paket taşıyan çocuk a box boy i.
ücretsiz yolcu taşıyan otobüs courtesy coach i.
örümcek ağının çerçevesini oluşturup örümceği taşıyan güçlü iplik dragline i.
ücretle yük taşıyan kimse drogher i.
ürün veya ekipman taşıyan kimse packer i.
(diğer ulaşım imkanları bulunmadığı sırada) gezginler için eşya ve bagaj taşıyan adam packer i.
ürünlerini at veya katır ile taşıyan seyyar satıcı packer i.
zararlı unsurlar taşıyan şey contaminate i.
dokuz veya daha fazla muz taşıyan sap count i.
kendi içinde ayrı temel nitelikler taşıyan şey isolate i.
bir peniye posta taşıyan sistem penny post i.
törenlerde kılıç taşıyan ingiliz görevli portglave i.
hem posta hem yolcu taşıyan bir otobüs postbus i.
devlet mührü taşıyan kart postcard i.
resmi iadeli posta pulu taşıyan kart postcard i.
saat denge çarkının alt mil yatağını taşıyan vida potence i.
kum taşıyan şiddetli rüzgar sandblast i.
yükleri köpeklere bağlayarak taşıyan kimse dogger i.
(kredi konusunda) risk taşıyan kimse fly-by-night i.
birden fazla farklı sınıfın özelliklerini taşıyan kimse participle [obsolete] i.
tevrat'tan parça taşıyan küçük deri kutu phylactery i.
ilk çocuğunu karnında taşıyan kimse primipara i.
tutukları taşıyan araç prison van i.
mühür taşıyan eşya seal i.
(bir şeyi) kaydırak yapı ile taşıyan kimse shooter i.
evini çantasında taşıyan evsiz kadın shopping bag lady i.
tahtırevan taşıyan kimse sirdar i.
tahtırevan taşıyan kimse sirdar bearer i.
haç taşıyan kimse crucifer i.
kapı sürgüsünü taşıyan platform sneck drawing i.
yalan haber taşıyan kimse purveyor i.
duygu sömürüsü amacı taşıyan hikaye sob story i.
heykel niteliği taşıyan sculptural s.
dilin özelliklerini taşıyan idiomatic s.
yüksek gerilimli akım taşıyan (tel) hot s.
hastalığı vücudun başka bir bölümüne taşıyan ilaç revulsive s.
her iki cinsin özelliğini taşıyan epicene s.
dışkı özelliği taşıyan excremental s.
haç taşıyan cruciferous s.
hayati önem taşıyan vital s.
bazı kentsel özellikler taşıyan bölge semiurban s.
en fazla orman özelliği taşıyan woodsiest s.
zıpkın taşıyan tridentiferous s.
birinin ismini taşıyan nominal s.
deney amacı taşıyan probatory s.
haber değeri taşıyan newsworthy s.
haber niteliği taşıyan newsworthy s.
amacını taşıyan having the aim of s.
çelişik duygular taşıyan ambivalent s.
çelişik duygu taşıyan ambivalent s.
zıt duygu taşıyan ambivalent s.
sorumluluk taşıyan dutiful s.
güvenlik tehlikesi taşıyan life-critical s.
ölüm tehlikesi taşıyan life-critical s.
güvenlik tehlikesi taşıyan safety-critical s.
ölüm tehlikesi taşıyan safety-critical s.
belli bir özellik taşıyan characteristic s.
satın alma niyeti taşıyan intending to buy s.
özellik taşıyan featured s.
çinko içeren/taşıyan zinc-bearing s.
hastalık taşıyan disease carrying s.
kan lekesi taşıyan bloodstained s.
risk taşıyan risk-bearing s.
aranan koşulları taşıyan qualifiable s.
kendinde varlı amacı taşıyan autotelic s.
hayat taşıyan veya yaşam olan life-bearing s.
indirgeyici özellikler taşıyan reducent s.
adını taşıyan name s.
gece özelliği taşıyan night s.
asil olma özelliği taşıyan nobilitate s.
başlı başına anlam taşıyan notional s.
hemşire özellikleri taşıyan nurselike s.
belirli bir dönemin izlerini taşıyan: belirli bir dönemle ilişkili temporary [obsolete] s.
nişasta taşıyan amyliferous s.
özellikle incil ile ilgili metin eleştirisinin özelliklerini taşıyan text-critical s.
albümle aynı adı taşıyan title s.
kasabalı özelliği taşıyan townish s.
transseksüellerin özelliklerini taşıyan transsexual s.
transseksüellerin özelliklerini taşıyan transexual s.
nen taşıyan moisture-laiden s.
kehanet özelliği taşıyan auspicial s.
kılıç taşıyan ensiferous s.
gerekli özellikleri taşıyan equal s.
zombi özellikleri taşıyan zombielike s.
virüs taşıyan viruliferous s.
ebedi önem taşıyan etern s.
usta tasarımcı veya işçi özelliklerini taşıyan magisterial [obsolete] s.
usta özelliği taşıyan magistral s.
yasal geçerliliği olmayan bir unvan taşıyan mala fide s.
buhar taşıyan vaporiferous s.
panzehir özelliği taşıyan bezoartic s.
bezoar özelliği taşıyan bezoartic s.
büyük önem taşıyan mammoth s.
yüzünde hep üzgün bir ifade taşıyan sad-faced s.
(belirtilen şekilde) bıçak taşıyan -bladed s.
bariz işaretler veya izler taşıyan manifest (of) s.
whig partisi'nin üyelerine ait özellikleri taşıyan whiggish s.
whig partisi'nin özelliğini taşıyan whiggish s.
metal özellikleri taşıyan metalic s.
tek hücreli organizma özelliği taşıyan monad s.
maymun özellikleri taşıyan monkey s.
maymun özellikleri taşıyan monkeyish s.
kalıcı olarak önem taşıyan monumental s.
hayalet özelliği taşıyan revenant s.
karşı cins özelliklerini taşıyan reversed s.
ağır yük taşıyan loaded down s.
sokak çocuklarının özelliklerini taşıyan gamin s.
yumurta akına özgü özellikler taşıyan glairy s.
dedektif özelliklerini taşıyan detective-like s.
içinde taşıyan gestant s.
dilin özelliklerini taşıyan idiomatical s.
hediye özelliği taşıyan munerary [obsolete] s.
tartışma konusu olma potansiyeli taşıyan opinionable s.
birtakım düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan oppressed s.
omuzlarında düşünce veya hislerin ağırlığını taşıyan oppressed s.
güvenli olanın ötesinde sorumluluk taşıyan overextended s.
güvenli olanın ötesinde risk taşıyan overextended s.
üstte taşıyan overshot s.
asil nitelik taşıyan royal s.
sihirli anlam taşıyan runic s.
kar amacıyla yolcu veya mal taşıyan (araç) commercial s.
ortak olasılığın veya ortak olasılık yoğunluk fonksiyonunun ayrı durum olasılıklarına ya da olasılık yoğunluk fonksiyonlarına eşit olma özelliği taşıyan independent s.
benzerlik taşıyan consimilar s.
piskopos asası taşıyan crosiered s.
piskopos asası taşıyan croziered s.
tarihi önem taşıyan fateful s.
parnasizmin özelliklerini taşıyan parnassian s.
üstü kapalı olasılıklar taşıyan pregnant s.
giriş niteliği taşıyan preparatory s.
ilk örnek özelliği taşıyan preproduction s.
başlı başına bütün bir anlam taşıyan presentational s.
başkanlık sistemi özelliği taşıyan presidential s.
(arma tasarımı) küçük semboller taşıyan semé s.
(arma tasarımı) küçük semboller taşıyan semee s.
duygu taşıyan sensiferous s.
şist özellikleri taşıyan shalelike s.
çoban özellikleri taşıyan shepherdly s.
(bir armayı taşıyan kişiye göre) sol sinister s.
serbest biçim özelliği taşıyan free-form s.
acil önem taşıyan pressing s.
taciz niteliği taşıyan solicitant s.
kaşık taşıyan spoon s.
(ilk mahkumiyet anlamında) yıldız işareti taşıyan star [uk] s.
şerit özelliği taşıyan straplike s.
insani özellikler taşıyan subhuman s.
bitki öz suyunu taşıyan succiferous s.
aptalca risk taşıyan suicidal s.
aşırı duygusallık taşıyan supersensuous s.
kültürel anlam taşıyan symbolic s.
siyahilerin, negritoların, papualıların ve melanezya ırklarının özelliklerini taşıyan veya bunlarla ilgili olan nigritic zf.
taşıyan anlamı veren son ek -toting snk.
özelliklerini taşıyan anlamını veren bir son ek -ly snk.
… özelliği taşıyan anlamına gelen son ek -ie snk.
belirli bir nitelik taşıyan anlamına gelen son ek -ie snk.
taşıyan anlamına gelen son ek -iferous snk.
taşıyan anlamı veren son ek -ferous snk.
özelliklerini taşıyan anlamındaki son ek -itious snk.
babası ile aynı adı taşıyan oğul jr kısalt.
babası ile aynı adı taşıyan oğul jnr kısalt.
Phrases
(bir şey) özelliklerini taşıyan of a/an/the (something) persuasion expr.
Proverb
sana laf taşıyan senden de laf götürür a dog that'll bring a bone will carry a bone
sana laf taşıyan senden de laf götürür a dog who brings a bone, will carry a bone
sana laf taşıyan senden de laf taşır a dog that'll bring a bone will carry a bone
Colloquial
tabutu taşıyan kimse underbearer [us] i.
e-kodu taşıyan katkı maddesi e-number [uk] i.
özellikle yarışlarla ilgili tüyolar taşıyan söylenti veya haber mail [australia] i.
(bir şeyin) başarıya ulaşmasında birincil önem taşıyan key to (something) i.
güney amerika kültürünün geleneksel, tutucu, eril özelliklerini taşıyan kimse good old boy [southern us] i.
laf taşıyan kimse ear hustler i.
laf taşıyan kimse ear-duster i.
özellikle at taşıyan römorklarda hayvanlarla uğraşanların hızlıca temizlenebilmesi için bulunan basit bir duş cowboy shower i.
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı hot-shot i.
bomba taşıyan küçük jet güdümlü füze buzz bomb i.
geleneği ileri kuşaklara taşıyan toplum üyesi folk i.
1930'ların karakteristik özelliklerini taşıyan thirtyish s.
funk müzik ezgileri taşıyan funky s.
funk müzik ezgileri taşıyan phunky s.
entelektüel nitelik taşıyan eggheaded s.
kalkan taşıyan scutiferous s.
başarı için gerekli özellikleri taşıyan on the ball zf.
frank loesser'ın aynı adı taşıyan şarkısına göndermeyle havanın soğuk olduğunu belirtmekte kullanılan tabir bico (baby, it's cold outside) expr.
frank loesser'ın aynı adı taşıyan şarkısına göndermeyle havanın soğuk olduğunu belirtmekte kullanılan tabir baby it’s cold outside expr.
beni … noktasına taşıyan/getiren which brings me to the point expr.
Idioms
büyük önem ve saygınlık taşıyan konum center stage i.
resmi/kayıta geçen/kanıt niteliği taşıyan belge paper trail i.
başka anlamlar da taşıyan/içeren kelime loaded word i.
kendiyle aynı kanı taşıyan kimse flesh and blood i.
hedefe taşıyan basamak a stepping stone i.
kendi adını taşıyan (bir şey) yaratmak/icat etmek give (one's) name to (something) f.
kendi adını taşıyan bir şey keşfetmek/icat etmek give your name to f.
fantastik özellikler taşıyan never-never s.
(bir markanın) karakteristik özelliklerini taşıyan on brand s.
(bir şeyle) aynı özellikleri taşıyan (all) of a piece (with something) s.
tamamen amerikan özellikleri taşıyan american as apple pie s.
tamamen amerikan özellikleri taşıyan american as apple pie s.
silah taşıyan packing a gun s.
cebinde silah olan/taşıyan packing a gun s.
tamamen amerikan özellikleri taşıyan as american as apple pie expr.
bir bölgeyle/mülkle/yerle aynı ismi taşıyan of that ilk [scotland] expr.
tamamen amerikan özellikleri taşıyan as american as mom and apple pie expr.
tamamen amerikan özellikleri taşıyan as american as motherhood and apple pie expr.
Trade/Economic
aziz ambrose'un at üzerindeki figürünü taşıyan sikke ambrosin i.
aziz ambrose'un at üzerindeki figürünü taşıyan sikke ambrosino i.
ayrıcalık taşıyan hisse senedi prior stock i.
aynı vadeyi taşıyan tahviller term bonds i.
belirli bir markayı taşıyan ürün branded article i.
bazı şartları taşıyan ciro qualified endorsement i.
bir borç senedinin tüm koşullarını taşıyan yasal sözleşme bond indenture i.
ce işareti taşıyan bearing ce marking i.
deniz sigortasına tabi malları taşıyan gemi craft i.
dökme mal taşıyan gemi bulk carrier i.
imzalayanın mühür veya işaretini taşıyan belge sealed instrument i.
kendi adını taşıyan ürünler own-branded products i.
markayı taşıyan ürünler products bearing the trademark i.
mağaza markasını taşıyan ürünler own-branded products i.
nominal değer taşıyan madeni para token coin i.
sıfır veya negatif işareti taşıyan bir dizi değişme run i.
tarifesiz servislerde kullanılan dökme mal taşıyan büyük gemiler bulk carrier i.
(ünlü bir) tasarımcının etiketini taşıyan pahalı ürün designer label i.
(ünlü bir) tasarımcı etiketi taşıyan pahalı ürün designer label i.
yük taşıyan gemi sahibi freight carrier i.
maddi değer taşıyan varlıkları koruma altına almak impound f.
yönetici veya yönetim özelliği taşıyan managerially s.
Law
abd hukukunda ispat yükünü taşıyan tarafın kanıtlarını sunduğu usuli safha case-in-chief i.
aynı soyadını taşıyan aileler gens i.
ispat yükünü taşıyan taraf the party with the burden of proof i.
iyi niyet taşıyan yeminli beyan affidavit of good faith i.
tören asasını taşıyan kimse bedel i.
eskiden kralın mahkemesinde boyalı asa taşıyan görevli baston i.
azami risk taşıyan durum için koruma kararı extreme risk protection order i.
hukuken mühür etkisi taşıyan işaret, iz veya vasıta seal i.
emsal niteliği taşıyan precedent s.
emsal niteliği taşıyan precedential s.
ileri tarih taşıyan post dated s.
sahibinin hususiyetini taşıyan bearing the characteristic of its author s.
Politics
nizam unvanı taşıyan hükümdarın yönetimindeki bölge nizamate i.
avrupa hayranlığı taşıyan europhile s.
komünizmi ileriye taşıyan communist s.
Industry
kağıt fabrikasında kağıt hamuru ve selülozdan ayrıştırılmış kısa lifleri, dolgu maddelerini ve çözünür maddeleri taşıyan su white water i.
kağıt fabrikasında kağıt hamuru ve selülozdan ayrıştırılmış kısa lifleri, dolgu maddelerini ve çözünür maddeleri taşıyan su whitewater i.
(fabrikada, inşaatta veya madende) malzemeleri veya ürünleri elle taşıyan işçi wheeler i.
şaft inşa eden, düzenekleri taşıyan ve mekanik ekipmanın bakımını yapan işçi millwright i.
taşıyan kimse bucker i.
Tourism
otomobil taşıyan feribot car ferry i.
valiz taşıyan otel görevlisi bellman i.
valiz taşıyan otel görevlisi bellboy i.
valiz taşıyan otel görevlisi bellperson i.
valiz taşıyan görevli bellperson i.
valiz taşıyan otel görevlisi bellhop i.
Media
haber niteliği taşıyan newsworthy i.
Advertising
amerikan reklamcılık sektörünün özelliklerini taşıyan madison avenue s.
Technical
kağıt değirmeninde kağıt hamurundan ayrılan ve kısa elyaf, dolgu maddesi ve çözülebilir malzemeler taşıyan su backwater i.
nesneleri taşıyan dört ayaklı tabla tetrapod i.
manyetik bandı kayıt kafasının ardına taşıyan mekanizma transport i.
araçların yük taşıyan platformları load-carrying platform of vehicles i.
bir boru sisteminde su taşıyan ana boru water main i.
canlı taşıyan uydu biosatellite i.
çubuk desteği ile çerçeve kuşağa sabitlenmiş gücü teli taşıyan çubuk heald-carrying rod fixed to the frame stave by rod support i.
çubuk desteği ile çerçeve kuşağa sabitlenmiş gücü teli taşıyan çubuk heald carrying rod fixed to the frame stave by rod support i.
doğal gaz taşıyan özel ticaret gemileri liquefied gas carriers i.
eşya ya da insan taşıyan üstü kapalı geniş araç van i.
elektrik kablolarını taşıyan boru raceway i.
gaz ve hidrokarbon sıvıları taşıyan boru ve ekleme parçaları pipes and fittings carrying gas and hydrocarbon fluids i.
gaz taşıyan cihaz gas fixture i.
iğne valfi taşıyan kısım nozzle body i.
kendini taşıyan havai haberleşme kabloları self-supporting aerial telecommunication cables i.
kömür taşıyan gemi coaler i.
negatif şarj taşıyan element electronegative element i.
negatif yük taşıyan element electronegative element i.
pozitif yük taşıyan element electropositive element i.
pozitif şarj taşıyan element electropositive element i.
silindir bloklarını taşıyan kısım jib frame i.
sıvılaştırılmış petrol gazı taşıyan tanker lpg carrier i.
sıvılaştırılmış gaz taşıyan gemi liquid gas carrier i.
su taşıyan katman aquifer i.
su taşıyan tabakalar water-bearing strata i.
su taşıyan ortam water-bearing media i.
su taşıyan kum water-bearing sand i.
tren taşıyan vapur train ferry i.
telefon ve elektrik taşıyan hatları döşemek ve onarmakla görevli kişi lineman i.
toz halindeki boya ya da diğer katkı malzemelerini plastiklere taşıyan granül masterbatch i.
tehlikeli maddeler taşıyan tanklar tanks transporting dangerous substances i.
ücret karşılığı yolcu veya yük taşıyan kişi veya firma common carrier i.
yük taşıyan vida dişli bağlayıcı screw-threaded weight-bearing connector i.
yük taşıyan kiremit load bearing tile i.
yük taşıyan vida dişli bağlayıcılar screw-threaded weight-bearing connectors i.
sıcak havayı fırından taşıyan kanal leader i.
fagot çalgısının ağızlığını taşıyan kavisli tüp bocal i.
destek veya eğirme tezgahının rayını taşıyan mil yatağı bolster i.
kolları veya çıkıntılı parçaları taşıyan şaft rockshaft i.
lokomotifin çalışan ve taşıyan bölümleri running gear i.
makinenin işleyen ve taşıyan bölümleri running gear i.
saat çarkını taşıyan köprü parçası cock i.
hareketli tavan vincinin yükü taşıyan bölümü crab i.
ofset presinde kauçuk blanketi taşıyan silindir cylinder i.
(dokuma tezgahında iğneler ve kartları taşıyan) kare prizma cylinder i.
(şöminede odunları taşıyan) metal altlık dog-iron i.
zincirli çekme sisteminde çimento klinkerini ocaktan depolama alanına taşıyan operatör dragman i.
duba köprü malzemelerini taşıyan tren pontoon train i.
buharlı gemide kanatlı çarkı taşıyan aksam paddle shaft i.
kafes köprünün bir ucunu taşıyan metal destek pedestal i.
saat denge çarkının alt mil yatağını taşıyan vida potance i.
toprak veya balast taşıyan vagonları boşaltmada kullanılan bir araç plough i.
toprak veya balast taşıyan vagonları boşaltmada kullanılan bir araç plow i.
kozmik ışınların incelenmesi için gereken cihazları taşıyan büyük balon skyhook i.
akım taşıyan live s.
gerilim taşıyan under voltage s.
kendini taşıyan self supporting s.
su taşıyan water bearing s.
taşıyan iletken conductive s.
nispeten yüksek voltaj taşıyan high-tension s.
(kağıt) yüzeyinde üretiminde kullanılan keçenin izini taşıyan grainy s.
imalat çeliği özelliği taşıyan mild s.
Telecom
her biri belirli bir veri seti taşıyan birden çok kanala ayrılmış (video sinyali) component s.
Electric
elektrik yükü taşıyan parçacık ya da iletken carrier i.
akım taşıyan bölüm live part i.
akım taşıyan kısım live part i.
akım taşıyan tel live wire i.
akım taşıyan bobinler arasında elektromotor kuvvetle çalışan electrodynamic s.
akım taşıyan bobinler arasında elektromotor kuvvetle çalışan electrodynamical s.
girdiyi elektrik cihazına veya elektronik cihaza taşıyan lead-in s.
Mechanic
yükü taşıyan arabanın üzerinde çalıştığı havai ray tramrail i.
palet taşıyan jigger i.
Television
resim taşıyan frekans vision carrier frequency i.
Textile
çok renkli girift motif taşıyan şetland yünü ile dokunmuş çeşitli giysilere verilen ad fair isle i.
ingiliz özel okullarında takılıp okulun renklerini taşıyan bir boyun bağı old school tie i.
yandan cepli pantolon/şort özelliği taşıyan cargo s.
Architecture
kemerli payandanın ağırlığı taşıyan kısmı tire i.
çatıyı taşıyan alçak duvar bahut i.
zeus'un süt annesi amalthea'nın boynuzlarını taşıyan dekor horn i.
büyük çanları taşıyan ahşap çerçeve bell cage i.
kupola veya kubbeyi taşıyan dikey duvar drum i.
grotesk figür taşıyan çatı oluğu ağzı gurgoyle i.
genellikle bölmesiz geniş mekanlar için kullanılan ve yalnızca kendi ağırlığını taşıyan betonarme kubbeli veya kemer çatı shell i.
geçmişin mimari izlerini taşıyan traditional s.
mağribi sanatı, mimarisi veya süslemesi özelliklerini taşıyan mauresque s.
gotik mimari özellikleri taşıyan gothic s.
roma imparatorluk dönemindeki korint- iyon üslubunu taşıyan italic s.
amerika'ya özgü sömürgeci kolonyal mimari özelliklerini taşıyan postcolonial s.
(dekor veya mimari) endüstriyel mimari esintileri taşıyan semi-industrial s.
Construction
yumuşak zeminde binanın temelini taşıyan beton kaide raft i.
kablolar vasıtasıyla hareket eden bir platforma sahip, taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan köprü transporter bridge i.
kablolar vasıtasıyla hareket eden bir platforma sahip, taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan köprü aerial transfer bridge i.
kablolar vasıtasıyla hareket eden bir platforma sahip, taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan köprü ferry bridge i.
ahşap kirişleri destekleyen (taşıyan) kiriş askıları joist hanger supporting timber beams i.
kendini taşıyan self-supporting i.
hareketli vinç taşıyan platform gantree i.
üst geçidi taşıyan kemer veya destek yapısı overcast i.
madendeki geçidin üzerinde bulunan geçidi taşıyan kemer veya destek yapısı overcast i.
taşıtları nehrin diğer tarafına taşıyan kablolu köprünün yolcu veya araçlara ayrılmış bölümü gondola i.
yeni kalıplanmış tuğlaları kesime taşıyan paletlerin ilerlediği yol page i.
yapının yükünü taşıyan load-bearing s.
Woodworking
yük taşıyan yapı keresteleri load-bearing timber structures i.
Dyeing
ksantenin moleküler yapısını taşıyan boya grubu xanthene dye i.
Automotive
otomobil taşıyan araç car carrier i.
otomobil taşıyan tır car carrier i.
akım taşıyan kablo hot wire i.
güvenlik açısından kritik önem taşıyan düzen safety critical system i.
kam milini taşıyan yataklar camshaft bearings i.
kam mili zincirle çevrilen motorlarda zinciri taşıyan dişliler camshaft sprockets i.
piston pini taşıyan piston bölümler boss i.
tehlikeli madde taşıyan taşıtlar vehicles carrying dangerous goods i.
tehlikeli madde taşıyan araçlar vehicles carrying dangerous goods i.
(ingiltere'de) ateşli silahların olduğu olaylara müdahale için eğitilmiş silahlı ekipleri taşıyan polis aracı armed response vehicle i.
burulumsal ve bükülme gerilimlerinin tümünü veya önemli bir kısmını dış kabuğu taşıyan hava aracı monocoque i.
arabaların pencere ve kapıları boyunca suyu tutan ve taşıyan yivli parça gutter i.
Transportation
hem yolcuları hem arabalarını taşıyan tren car train i.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne narrowboat i.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne canal boat i.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne narrow boat i.
ekspres yük taşıyan tren time freight i.
kamyonla mal veya eşya taşıyan şirket trucking company i.
kamyonla mal veya eşya taşıyan şirket truckline i.
mesaj taşıyan bot aviso i.
herhangi bir limana yük taşıyan ve belirli bir liman güzergahı olmayan bir gemi ocean tramp i.
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı red ball i.
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı hotshot i.
posta taşıyan tren, gemi veya uçak mail i.
aracın yolcu ve yük taşıyan bölümü body i.
çoğunlukla iki nokta arasında düzenli seyahat edenleri taşıyan tren commuter i.
bataryanın parçalarını onarmak için gerekli araç ve malzemeleri taşıyan vagon battery wagon i.
(yolcu veya mal taşıyan) atlı araba stage wagon i.
Traffic
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit carpool lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit diamond lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit commuter lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit hov lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit transit lane i.
birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış şerit high-occupancy vehicle lane i.
tehlikeli madde taşıyan araçlar için mecburi yön direction for vehicles carrying dangerous goods i.
araba ile sürücülerini ve sıradan yolcuları taşıyan demiryolu hizmeti motorail i.
madalyon taşıyan (taşıt belgesi) medallioned s.
su kirletici madde taşıyan taşıt giremez no vehicles carrying water-polluting cargo expr.
tehlikeli madde taşıyan taşıt giremez no vehicles carrying hazardous cargo expr.
Railway
yolda gideceği yere göre ayrılmış posta taşıyan tren railway mail car i.
rayların demiryolu arabalarının tekerleklerini taşıyan kısmı tread i.