Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
saldırmak
Meanings of
"saldırmak"
in English Turkish Dictionary : 161 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
saldırmak
attack
v.
2
Common Usage
saldırmak
assault
v.
General
3
General
saldırmak
fang
n.
4
General
saldırmak
ramp
v.
5
General
saldırmak
assail
v.
6
General
saldırmak
turn upon
v.
7
General
saldırmak
make a dash
v.
8
General
saldırmak
charge
v.
9
General
saldırmak
go for
v.
10
General
saldırmak
hammer
v.
11
General
saldırmak
sweep down on
v.
12
General
saldırmak
fly at
v.
13
General
saldırmak
jump on
v.
14
General
saldırmak
run atilt at somebody
v.
15
General
saldırmak
snipe
v.
16
General
saldırmak
fall on
v.
17
General
saldırmak
offend
v.
18
General
saldırmak
press home
v.
19
General
saldırmak
snipe at
v.
20
General
saldırmak
level off
v.
21
General
saldırmak
fall upon
v.
22
General
saldırmak
molest
v.
23
General
saldırmak
dash
v.
24
General
saldırmak
round on
v.
25
General
saldırmak
lay on
v.
26
General
saldırmak
rush
v.
27
General
saldırmak
fall
v.
28
General
saldırmak
storm
v.
29
General
saldırmak
thrust
v.
30
General
saldırmak
mug
v.
31
General
saldırmak
come for
v.
32
General
saldırmak
lash out
v.
33
General
saldırmak
aggress
v.
34
General
saldırmak
descend
v.
35
General
saldırmak
lam into
v.
36
General
saldırmak
wade in
v.
37
General
saldırmak
insult
v.
38
General
saldırmak
ride atilt at somebody
v.
39
General
saldırmak
push
v.
40
General
saldırmak
come down on
v.
41
General
saldırmak
lay
v.
42
General
saldırmak
lay about
v.
43
General
saldırmak
turn on
v.
44
General
saldırmak
run at
v.
45
General
saldırmak
go at
v.
46
General
saldırmak
light into
v.
47
General
saldırmak
invade
v.
48
General
saldırmak
pounce
v.
49
General
saldırmak
tear into
v.
50
General
saldırmak
come at
v.
51
General
saldırmak
rampage
v.
52
General
saldırmak
assault
v.
53
General
saldırmak
lunge
v.
54
General
saldırmak
set up
v.
55
General
saldırmak
wade into
v.
56
General
saldırmak
come upon
v.
57
General
saldırmak
hit at
v.
58
General
saldırmak
beat up
v.
59
General
saldırmak
hit
v.
60
General
saldırmak
come on
v.
61
General
saldırmak
lash into
v.
62
General
saldırmak
attack
v.
63
General
saldırmak
fly at somebody
v.
64
General
saldırmak
fly out at somebody
v.
65
General
saldırmak
let somebody have it
v.
66
General
saldırmak
make a dead-set at
v.
67
General
saldırmak
hit out
v.
68
General
saldırmak
flow in
v.
69
General
saldırmak
raid
v.
70
General
saldırmak
reive [scottish]
v.
71
General
saldırmak
thrash
v.
72
General
saldırmak
threste [obsolete]
v.
73
General
saldırmak
do violence on
v.
74
General
saldırmak
levy war
v.
75
General
saldırmak
let drive
v.
76
General
saldırmak
attame [obsolete]
v.
77
General
saldırmak
zap
v.
78
General
saldırmak
bestorm
v.
79
General
saldırmak
herry
v.
80
General
saldırmak
hunch
v.
81
General
saldırmak
lump [dialect] [uk]
v.
82
General
saldırmak
ribroast
v.
83
General
saldırmak
clap
v.
84
General
saldırmak
onfall
v.
85
General
saldırmak
onset [obsolete]
v.
86
General
saldırmak
overrun
v.
87
General
saldırmak
ruffle
v.
88
General
saldırmak
inbreak
v.
89
General
saldırmak
pop
v.
90
General
saldırmak
outlash
v.
91
General
saldırmak
press
v.
92
General
saldırmak
scuff
v.
93
General
saldırmak
shoot
v.
94
General
saldırmak
sic
v.
95
General
saldırmak
sool
v.
96
General
saldırmak
square
v.
97
General
saldırmak
strike
v.
Irregular Verb
98
Irregular Verb
saldırmak
thraste [obsolete]
v.
Phrasals
99
Phrasals
saldırmak
fly on
v.
100
Phrasals
saldırmak
stand upon
v.
101
Phrasals
saldırmak
thrust to
v.
102
Phrasals
saldırmak
heave at
v.
103
Phrasals
saldırmak
lay at [dialect]
v.
104
Phrasals
saldırmak
spring on
v.
105
Phrasals
saldırmak
set about
v.
106
Phrasals
saldırmak
lay on
v.
107
Phrasals
saldırmak
bust on (someone or something)
v.
108
Phrasals
saldırmak
bust on someone/something
v.
109
Phrasals
saldırmak
lace into
v.
110
Phrasals
saldırmak
pitch in
v.
111
Phrasals
saldırmak
bash about
v.
112
Phrasals
saldırmak
tear into
v.
113
Phrasals
saldırmak
come at
v.
114
Phrasals
saldırmak
lay into
v.
115
Phrasals
saldırmak
light into
v.
116
Phrasals
saldırmak
rush upon
v.
117
Phrasals
saldırmak
pitch into
v.
118
Phrasals
saldırmak
lam into
v.
119
Phrasals
saldırmak
go at
v.
120
Phrasals
saldırmak
cut up
v.
121
Phrasals
saldırmak
fall on
v.
122
Phrasals
saldırmak
fall on
v.
123
Phrasals
saldırmak
fall upon
v.
124
Phrasals
saldırmak
fall upon
v.
125
Phrasals
saldırmak
go for
v.
126
Phrasals
saldırmak
lay to
v.
127
Phrasals
saldırmak
fly into
v.
128
Phrasals
saldırmak
get at
v.
129
Phrasals
saldırmak
rumple up
v.
130
Phrasals
saldırmak
whale away
v.
131
Phrasals
saldırmak
whale into
v.
132
Phrasals
saldırmak
drop into
v.
Colloquial
133
Colloquial
saldırmak
give (one) bondi [australia]
v.
134
Colloquial
saldırmak
give someone bondi [australia]
v.
135
Colloquial
saldırmak
have at
v.
136
Colloquial
saldırmak
whomp on
v.
137
Colloquial
saldırmak
bring on
v.
Idioms
138
Idioms
saldırmak
be upon the bones of
v.
139
Idioms
saldırmak
lay hands on
v.
140
Idioms
saldırmak
lift the hand against
v.
141
Idioms
saldırmak
lift up the hand against
v.
142
Idioms
saldırmak
let one have it
v.
143
Idioms
saldırmak
have a go at it
v.
144
Idioms
saldırmak
let have it
v.
145
Idioms
saldırmak
stick in one's crop
v.
146
Idioms
saldırmak
interfere with
expr.
Law
147
Law
saldırmak
assault
v.
148
Law
saldırmak
attack
v.
149
Law
saldırmak
aggress
v.
150
Law
saldırmak
rape
v.
151
Law
saldırmak
violate
v.
Technical
152
Technical
saldırmak
attack
v.
Marine
153
Marine
saldırmak
fall foul of
v.
Military
154
Military
saldırmak
strike
v.
Archaic
155
Archaic
saldırmak
fall foul
v.
156
Archaic
saldırmak
give
v.
157
Archaic
saldırmak
infest
v.
Slang
158
Slang
saldırmak
towel [australia]
v.
159
Slang
saldırmak
do over [uk]
v.
British Slang
160
British Slang
saldırmak
stomp on
v.
161
British Slang
saldırmak
lace into
v.
Meanings of
"saldırmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 343 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
komut verildiğinde saldırmak için eğitilmiş bekçi köpeği
attack dog
n.
2
General
saldırmak için pusuya yatma
grassation [obsolete]
n.
3
General
aç kurt gibi saldırmak
attack a meal like a ravenous wolf
v.
4
General
kanattan saldırmak
flank
v.
5
General
üzerine saldırmak
set upon
v.
6
General
merdivenle çıkarak saldırmak
escalade
v.
7
General
üzerine saldırmak
lunge at
v.
8
General
saldırmak (kuş)
swoop
v.
9
General
birdenbire saldırmak (fiilen)
round on
v.
10
General
inip saldırmak (düşmana)
descend up
v.
11
General
inip saldırmak (düşmana)
descend on
v.
12
General
birine birdenbire sözlerle saldırmak
fly at someone's throat
v.
13
General
üstüne saldırmak
set at
v.
14
General
vahşice saldırmak
savage
v.
15
General
topluca saldırmak
mob
v.
16
General
üstüne saldırmak
pitch into
v.
17
General
birdenbire saldırmak (sözle)
round on
v.
18
General
insanları öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
run amok
v.
19
General
üzerine saldırmak
lunge
v.
20
General
mızrakla saldırmak
tilt
v.
21
General
birdenbire üstüne saldırmak
fly at
v.
22
General
sözle veya yazıyla saldırmak
lash
v.
23
General
bıçakla saldırmak
attack with a knife
v.
24
General
dört bir yandan saldırmak
beset
v.
25
General
nükleer silahla saldırmak
nuke
v.
26
General
aniden saldırmak
pounce
v.
27
General
aniden saldırmak
turn on
v.
28
General
kişilik haklarına saldırmak
violate one's personal rights
v.
29
General
kişilik haklarına saldırmak
defame someone
v.
30
General
arkadan saldırmak
charge from behind
v.
31
General
arkadan saldırmak
attack from behind
v.
32
General
birine satırla saldırmak
attack someone with meat cleaver
v.
33
General
birine nedensiz yere saldırmak
attack someone for no reason
v.
34
General
bir polis memuruna saldırmak
assault a police officer
v.
35
General
birine bıçakla saldırmak
attack someone with a knife
v.
36
General
bir memura saldırmak
attack an officer
v.
37
General
birine sözlü olarak saldırmak
attack someone verbally
v.
38
General
birine saldırmak
attack someone
v.
39
General
aniden saldırmak
coldcock
v.
40
General
sürü olarak saldırmak
rabble
v.
41
General
aniden saldırmak
raid
v.
42
General
yeniden saldırmak
reattack
v.
43
General
tekrar saldırmak
recharge
v.
44
General
acı sözlerle saldırmak
recriminate
v.
45
General
fiziksel ya da sözle saldırmak
lace
v.
46
General
acımasızca saldırmak
tomahawk
v.
47
General
uzun dişi ile saldırmak
tusk
v.
48
General
birdenbire saldırmak
turn
v.
49
General
(yemeğe) iştahla saldırmak
attack
v.
50
General
hızla saldırmak
zoom
v.
51
General
öldürmek amacıyla saldırmak
meat–ax
v.
52
General
bir anda saldırmak
jump
v.
53
General
pala ile saldırmak
machete
v.
54
General
şiddetle saldırmak
blast
v.
55
General
öfkeyle saldırmak
whale
v.
56
General
hiddetle saldırmak
whale
v.
57
General
şiddetle saldırmak
whang
v.
58
General
şahin gibi üstüne çullanıp saldırmak
hawk
v.
59
General
uçarken saldırmak
hawk
v.
60
General
boynuzuyla saldırmak
hook
v.
61
General
şiddetle saldırmak
moer
v.
62
General
vahşice saldırmak
moer
v.
63
General
(sert sözlerle) saldırmak
yerk [dialect]
v.
64
General
şiddetle saldırmak
light
v.
65
General
(yemeğe) açgözlülükle saldırmak
lurch [obsolete]
v.
66
General
buldog gibi saldırmak
bulldog
v.
67
General
gizlendiği yerden aniden çıkarak saldırmak
bushwhack
v.
68
General
çete halinde saldırmak
gang
v.
69
General
büyük bir güçle saldırmak
rifle
v.
70
General
aniden saldırmak
chop [obsolete]
v.
71
General
aniden saldırmak
hit
v.
72
General
eleştirerek saldırmak
oppugn
v.
73
General
(birine) saldırmak
overfall
v.
74
General
(fiziksel olarak) saldırmak
impugn [obsolete]
v.
75
General
yeniden saldırmak
reassail
v.
76
General
sözle saldırmak
belabor
v.
77
General
sözle saldırmak
belabour [uk]
v.
78
General
sözle saldırmak
belabour [uk]
v.
79
General
savaş baltası ile saldırmak
pollax
v.
80
General
aniden saldırmak
invade
v.
81
General
aniden saldırmak
pearl harbor
v.
82
General
sözle saldırmak
pelt
v.
83
General
sözle saldırmak
pelter
v.
84
General
rastgele vurarak saldırmak
potshot
v.
85
General
aniden saldırmak
pounce
v.
86
General
bölgesine giren insan veya hayvana saldırmak
dive-bomb
v.
87
General
bölgesine giren canlının baş kısmına saldırmak
dive-bomb
v.
88
General
yangın bombası ile saldırmak
firebomb
v.
89
General
yangın bombası ile hedefe saldırmak
firebomb
v.
90
General
şiddetle saldırmak
flail
v.
91
General
birine saldırmak
fly
v.
92
General
uçarak saldırmak
fly
v.
93
General
sivri uçlu bir silahla saldırmak
foin
v.
94
General
molotof kokteyli ile saldırmak
petrol bomb
v.
95
General
düşmanca saldırmak
press
v.
96
General
birden kuvvetle saldırmak
shock [obsolete]
v.
97
General
(horoz dövüşünde) mahmuz ile saldırmak
shuffle
v.
98
General
(köpek) saldırmak
skitch [new zealand]
v.
99
General
hızla ve şiddetle saldırmak
slash at
v.
100
General
birden saldırmak
smite
v.
101
General
bıçakla saldırmak
snee [obsolete]
v.
102
General
art niyetle saldırmak
snipe
v.
103
General
aniden saldırmak
surprise
v.
104
General
aniden saldırmak
surprize
v.
Phrasals
105
Phrasals
yemeğe saldırmak/dalmak
tear into
v.
106
Phrasals
enerjik biçimde saldırmak
tie into
v.
107
Phrasals
saldırmak için yaklaşmak
bear against
v.
108
Phrasals
aniden saldırmak
beat up
v.
109
Phrasals
her yönden şiddetle saldırmak
lay about
v.
110
Phrasals
çıldırarak önüne çıkana saldırmak
run amuck
v.
111
Phrasals
rastgele vuruşlarla saldırmak
hit out
v.
112
Phrasals
silahla saldırmak
assail with
v.
113
Phrasals
bir şeyle saldırmak/saldırıda bulunmak
assail with
v.
114
Phrasals
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek
besiege with (something)
v.
115
Phrasals
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek
besiege someone or something with something
v.
116
Phrasals
(birine veya bir şeye) saldırmak
charge at (someone or something)
v.
117
Phrasals
(birine veya bir şeye) saldırmak
charge down on (someone or something)
v.
118
Phrasals
acımasızca saldırmak
inveigh against
v.
119
Phrasals
acımasızca saldırmak
take off the gloves
v.
120
Phrasals
aniden saldırmak
come upon
v.
121
Phrasals
bıçakla saldırmak
slash out at someone
v.
122
Phrasals
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into
v.
123
Phrasals
birine doğru koşmak/saldırmak
rush at someone
v.
124
Phrasals
birine saldırmak
run out at someone
v.
125
Phrasals
birine sözle saldırmak
lash out at somebody
v.
126
Phrasals
çekmek/saldırmak (şiddetli bir şekilde)
tear at
v.
127
Phrasals
iştahla saldırmak
pitch into
v.
128
Phrasals
iştahla saldırmak
pitch in
v.
129
Phrasals
şiddetle saldırmak
hit out for something
v.
130
Phrasals
şiddetle saldırmak
inveigh against
v.
131
Phrasals
şiddette saldırmak
light into
v.
132
Phrasals
üzerine atılmak/saldırmak
lunge at
v.
133
Phrasals
üzerine atılmak/saldırmak
lunge for
v.
134
Phrasals
üstüne saldırmak
come out at someone
v.
135
Phrasals
üstüne saldırmak
come out towards someone
v.
136
Phrasals
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or something)
v.
137
Phrasals
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or an animal)
v.
138
Phrasals
birine veya bir şeye saldırmak
charge down on someone or something
v.
139
Phrasals
birine veya bir şeye zincirden boşanmış gibi yaklaşmak/koşmak/saldırmak
charge down on someone or something
v.
140
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall upon (someone or something)
v.
141
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall on (someone or something)
v.
142
Phrasals
aniden ve acımasızca saldırmak
fall on
v.
143
Phrasals
aniden ve acımasızca saldırmak
fall on
v.
144
Phrasals
aniden ve acımasızca saldırmak
fall upon
v.
145
Phrasals
aniden ve acımasızca saldırmak
fall upon
v.
146
Phrasals
(bir yerden) saldırmak, fırlamak, sıçramak
strike from (something)
v.
147
Phrasals
yemeğe saldırmak
dive into (something)
v.
148
Phrasals
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
cut at someone or something
v.
149
Phrasals
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
cut at someone or an animal
v.
150
Phrasals
(birine) saldırmak
set at
v.
151
Phrasals
(birine veya bir şeye) saldırmak
tilt at
v.
152
Phrasals
(birine veya bir şeye) mızrakla/kılıçla saldırmak
tilt at
v.
153
Phrasals
birine/bir şeye saldırmak
jump on someone or something
v.
154
Phrasals
(birine) fiziksel olarak saldırmak
lay into (someone)
v.
155
Phrasals
(birine) saldırmak
lay into (someone)
v.
156
Phrasals
(birine/bir şeye bir şeyle) saldırmak
smite (someone or something) with (something)
v.
157
Phrasals
birine bir şeyle saldırmak
smite someone with something
v.
158
Phrasals
(birine) (fiziksel/sözlü olarak) saldırmak
strike out at (one)
v.
159
Phrasals
(birinin) üstüne saldırmak
toss at (someone)
v.
160
Phrasals
bir yemeğe saldırmak
lash into something
v.
161
Phrasals
bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak
lash into something
v.
162
Phrasals
-e saldırmak/vurmak
strike (something) into
v.
163
Phrasals
işe, yemeğe saldırmak
lay to
v.
164
Phrasals
(birine ya da bir şeye) sözlü olarak saldırmak
level (something) against (someone or something)
v.
165
Phrasals
etrafındakilere saldırmak
lay about
v.
166
Phrasals
her açıdan işe saldırmak
lay about
v.
167
Phrasals
(birine/bir şeye) acımasızca saldırmak
wail on (someone or something)
v.
168
Phrasals
bir şeye saldırmak
swoop down upon something
v.
169
Phrasals
bir şeye saldırmak
swoop down on something
v.
170
Phrasals
(bir yere) saldırmak
tear into (some place)
v.
171
Phrasals
bir yere saldırmak
tear into a place
v.
172
Phrasals
birine saldırmak
bank on someone
v.
173
Phrasals
-e saldırmak
charge at
v.
174
Phrasals
-e saldırmak
charge down on
v.
175
Phrasals
(birine) saldırmak
hop into
v.
176
Phrasals
(birine) saldırmak için gelmek
come for (someone)
v.
177
Phrasals
(birine) gelip çatmak/saldırmak
come for (someone)
v.
178
Phrasals
çıkıp saldırmak
come out at
v.
179
Phrasals
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
v.
180
Phrasals
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
v.
181
Phrasals
birden birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
v.
182
Phrasals
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
v.
183
Phrasals
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
v.
184
Phrasals
birden birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
v.
185
Phrasals
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
v.
186
Phrasals
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
v.
187
Phrasals
birden birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
v.
188
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak
come out toward (someone or something)
v.
189
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak
come out towards (someone or something)
v.
190
Phrasals
(birine/bir şeye) bıçakla saldırmak
cut away at (someone or something)
v.
191
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall on (someone or something)
v.
192
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
fall onto (someone or something)
v.
193
Phrasals
şiddetle saldırmak
rip into
v.
194
Phrasals
(birinin/bir şeyin) birdenbire üstüne saldırmak
fly at (someone or something)
v.
195
Phrasals
saldırmak üzere yaklaşmak
go in
v.
196
Phrasals
birlik olup (birine) saldırmak
gang up (on someone)
v.
197
Phrasals
birlik olup (birine) saldırmak
gang up on (one)
v.
198
Phrasals
(birine/bir hayvana) saldırmak
get at (someone or an animal)
v.
199
Phrasals
birine/bir şeye saldırmak
go at someone or something
v.
200
Phrasals
birinin/bir şeyin üstüne saldırmak/atlamak
go at someone or something
v.
201
Phrasals
(birine) var gücüyle saldırmak
go at (someone)
v.
202
Phrasals
(birine) saldırmak
go for (someone)
v.
203
Phrasals
(birinin) üstüne saldırmak
go for (someone)
v.
204
Phrasals
(bir şeye) saldırmak
go for (something)
v.
205
Phrasals
birine saldırmak
have at someone
v.
206
Phrasals
(birine/bir şeye) vurmak/saldırmak
hit at (someone or something)
v.
207
Phrasals
(birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak
hit back (at someone or something)
v.
208
Phrasals
(birinin) üstüne saldırmak
jump out at (one)
v.
209
Phrasals
(birine/bir şeye) tekmeyle saldırmak
kick at (someone or something)
v.
210
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lam into (someone or something)
v.
211
Phrasals
(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak
lash into (someone or something)
v.
212
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
lash into (someone or something)
v.
213
Phrasals
(bir yemeğe) gömülmek/saldırmak
lash into (someone)
v.
214
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lash out against (someone or something)
v.
215
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak/saldırmak
lash out against (someone or something)
v.
216
Phrasals
(birine/bir şeye) aniden saldırmak
lash out at (someone or something)
v.
217
Phrasals
(birinin/bir şeyin) aniden üstüne atlamak/saldırmak
lash out at (someone or something)
v.
218
Phrasals
(birine) saldırmak
light into (someone)
v.
219
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lunge at (someone or something)
v.
220
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/saldırmak
lunge at (someone or something)
v.
221
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
lunge for (someone or something)
v.
222
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/saldırmak
lunge for (someone or something)
v.
223
Phrasals
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run out at (someone or something)
v.
224
Phrasals
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run up on (someone or something)
v.
225
Phrasals
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
rush at (someone or something)
v.
226
Phrasals
(birine) sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into (one)
v.
227
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
set on (someone or something)
v.
228
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
set on (someone or something)
v.
229
Phrasals
-e bıçakla saldırmak
slash at
v.
230
Phrasals
(birine) bıçakla saldırmak
slash at (someone)
v.
231
Phrasals
ile saldırmak
smite with
v.
232
Phrasals
(birine/bir şeye) saldırmak
tear into (someone or something)
v.
233
Phrasals
(birine) sözle saldırmak
wade into (one)
v.
234
Phrasals
'-e saldırmak
wage against
v.
235
Phrasals
üstüne saldırmak
drop into
v.
Phrases
236
Phrases
savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay
it is easy to find a stick to beat a dog
expr.
Colloquial
237
Colloquial
birisine saldırmak
jump someone
v.
238
Colloquial
tümü gücüyle saldırmak
smite hip and thigh
v.
239
Colloquial
(birine veya bir şeye) saldırmak
have at (someone or something)
v.
240
Colloquial
(yemek gibi bir şeye) saldırmak
have at (something)
v.
241
Colloquial
her yönden saldırmak
lay about one
v.
242
Colloquial
üstüne saldırmak
whomp on
v.
243
Colloquial
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
go amok [datyed]
v.
244
Colloquial
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak
go amok [datyed]
v.
245
Colloquial
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
go amuck [dated]
v.
246
Colloquial
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak
go amuck [dated]
v.
247
Colloquial
(fiziksel olarak) saldırmak
have a go [uk]
v.
248
Colloquial
(fiziksel olarak) saldırmak
have-a-go [uk]
v.
249
Colloquial
birine tuğlayla/tuğlalarla saldırmak
brick
v.
Idioms
250
Idioms
düşmana saldırmak
give battle
v.
251
Idioms
çıldırarak önüne çıkana saldırmak
run a muck
v.
252
Idioms
hepsi birden saldırmak/hücum etmek
come thick and fast
v.
253
Idioms
aniden saldırmak
take by storm
v.
254
Idioms
aniden saldırmak
hit below the belt
v.
255
Idioms
birden saldırmak
fly at someone
v.
256
Idioms
birisine saldırmak
have a go at someone
v.
257
Idioms
birine (sözlü olarak) girişmek/saldırmak (açtı ağzını yumdu gözünü)
let someone have it with both barrels
v.
258
Idioms
güruh halinde saldırmak
attack in force
v.
259
Idioms
gözünü kırpmadan saldırmak
walk into
v.
260
Idioms
oraya buraya saldırmak
go on a rampage
v.
261
Idioms
pervasızca saldırmak
walk into
v.
262
Idioms
yeldeğirmenlerine saldırmak
tilt at windmills
v.
263
Idioms
(bir yemeğe vb.) saldırmak
lace into something
v.
264
Idioms
(bir yemeğe vb.) saldırmak
light into something
v.
265
Idioms
(birinin üzerine) saldırmak
walk into
v.
266
Idioms
(birinin) kafasına saldırmak
smash (one's) head in
v.
267
Idioms
topluca saldırmak
come thick and fast
v.
268
Idioms
birine saldırmak
get the knife into (or in) someone
v.
269
Idioms
birine saldırmak
stick the knife into (or in) someone
v.
270
Idioms
(birine) saldırmak
give (one) the works
v.
271
Idioms
(birine) saldırmak
take a run at (someone)
v.
272
Idioms
sözlü olarak saldırmak
make heads roll
v.
273
Idioms
(birine/bir şeye) saldırmak
make a dead set upon (someone or something) [obsolete]
v.
274
Idioms
oraya buraya saldırmak
be on a rampage
v.
275
Idioms
sokaklarda sağa sola saldırmak
be/go on the rampage
v.
276
Idioms
istekle/hevesle saldırmak
go like gangbusters [us]
v.
277
Idioms
(birine) var gücüyle saldırmak
go at (one) hammer and tongs
v.
278
Idioms
acımasızca saldırmak
go for the throat
v.
279
Idioms
zayıf yerine saldırmak
go for the throat
v.
280
Idioms
tüm/var gücüyle saldırmak
go for the throat
v.
281
Idioms
önce saldırmak
go on the offensive
v.
282
Idioms
önce saldırmak
go onto the offensive
v.
283
Idioms
önce saldırmak
take the offensive
v.
284
Idioms
(birine/bir şeye) saldırmak
have a go (at someone or something)
v.
285
Idioms
-e saldırmak
have a go at
v.
286
Idioms
'-e sözle saldırmak
have a pop at
v.
287
Idioms
'-e sözle saldırmak
take a pop at
v.
288
Idioms
(birine) saldırmak
have back at (one)
v.
289
Idioms
(birine) birden saldırmak
round upon (one)
v.
290
Idioms
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into someone
v.
291
Idioms
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
light into someone
v.
292
Idioms
(birine) saldırmak
set about (one) [old-fashioned]
v.
Politics
293
Politics
düşmana saldırmak üzere özel kişilere ait gemilerin kullanılması
privateering
n.
294
Politics
bir ülkenin düşmanlara saldırmak için hukuku kullanması
lawfare
n.
295
Politics
yeniden saldırmak
reinvade
v.
296
Politics
(bir adaya) karalama kampanyasıyla saldırmak
bork [us]
v.
Technical
297
Technical
kaçmış gibi manevra yapıp ardından takip eden rakibine saldırmak için dönen dövüş horozu
wheeler
n.
298
Technical
denizaltı ile saldırmak
submarine
v.
Marine
299
Marine
savaş gemisinin ana direklerde bulunan ve düşman gemisindeki mürettebata saldırmak için kullanılan silah basamakları
fighting top
n.
300
Marine
gemi bordası tarafına saldırmak
fall aboard of
v.
301
Marine
gemiye zorla çıkarak saldırmak
board
v.
History
302
History
(antik roma) şehir surlarına saldırmak için kullanılan bir tür alet
sambuca
n.
Military
303
Military
(eskiden) tahkimatlara saldırmak için kullanılan hareketli kule
belfry
n.
304
Military
saldırmak veya arama yapmak için gemiye çıkan grup
boarding party
n.
305
Military
eskiden kuşatmacıların bir şehri çevreleyen surlara saldırmak için kullandığı uzun ve hareketli kulübe
muscule
n.
306
Military
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme
flank march
n.
307
Military
havadan saldırmak
blitz
v.
308
Military
(kanattan) saldırmak
envelop
v.
309
Military
etrafını kuşatarak saldırmak
envelop
v.
310
Military
düşmanı aldatmak için saldırmak
demonstrate
v.
311
Military
sualtı bombası ile saldırmak
depth-charge
v.
312
Military
sualtı bombası ile saldırmak
depth-bomb
v.
313
Military
tırmanma merdiveniyle saldırmak
scale
v.
314
Military
bombaları sektirerek saldırmak
skip-bomb
v.
315
Military
bombaları sektirerek saldırmak
skip bomb
v.
316
Military
denizaltı ile saldırmak
submarine
v.
Hunting
317
Hunting
(geyik avında) gizlenip aniden saldırmak
tuft
v.
Football
318
Football
kanatlardan saldırmak
attack down the wings
v.
319
Football
kanatlardan saldırmak
attack from the wings
v.
Chess
320
Chess
rakibe saldırmak için istediği zaman kullanabilecek şah haricindeki taşlar
material
n.
Archaic
321
Archaic
tekrar tekrar saldırmak
annoy
v.
Ornithology
322
Ornithology
(yırtıcı kuş) pençelerini geçirerek saldırmak
strike
v.
Slang
323
Slang
birden birine saldırmak (cinsel anlamda)
pounch
v.
324
Slang
birine sözlü olarak saldırmak
rank on someone
v.
325
Slang
yemeğe saldırmak
bog in
v.
326
Slang
(birine) saldırmak
bust (one's) ass
v.
327
Slang
düşmana aniden çok sayıda birlikle saldırmak (video ve strateji oyunlarında)
zerg
v.
328
Slang
birden saldırmak
jump
v.
329
Slang
birine saldırmak
jump
v.
330
Slang
birinin üstüne atlamak/saldırmak
jump
v.
331
Slang
(birine) saldırmak
kick ass on (one)
v.
332
Slang
(birine) saldırmak
kick the shit out of (one)
v.
333
Slang
(birine) saldırmak
kick the shit out of someone
v.
334
Slang
(birine) saldırmak
knock the shit out of someone
v.
335
Slang
(birine) saldırmak
kick the stuffing out of (one)
v.
336
Slang
tuğlayla saldırmak
brick
v.
337
Slang
(genellikle ateşli silah ile) birine saldırmak
hose
v.
338
Slang
-e sözlü olarak saldırmak
rank on
v.
339
Slang
(birine) saldırmak
step to (one) [us]
v.
340
Slang
(birine/bir şeye) saldırmak
stomp a mudhole in (someone or something)
v.
341
Slang
-e saldırmak
kick the stuffing out of
British Slang
342
British Slang
birine sözlü olarak saldırmak
eat the head off someone
v.
343
British Slang
sözle saldırmak
have a pop at (someone)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of saldırmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy