yavaşça - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yavaşça



"yavaşça" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yavaşça slowly zf.
General
yavaşça quite slowly zf.
yavaşça quietly zf.
yavaşça in quiet zf.
yavaşça languishingly zf.
yavaşça laggardly zf.
yavaşça soft zf.
yavaşça slowly zf.
yavaşça gingerly zf.
yavaşça sluggishly zf.
yavaşça gently zf.
yavaşça tardily zf.
yavaşça edgingly zf.
yavaşça lightly zf.
yavaşça fair [obsolete] zf.
yavaşça hooly [scotland] zf.
yavaşça ginger [dialect] zf.
yavaşça slow zf.
Idioms
yavaşça nice and easy expr.
Technical
yavaşça slightly zf.
yavaşça gently zf.
Music
yavaşça tardo zf.
yavaşça lento zf.

"yavaşça" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 188 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yavaşça yürüme lumbering i.
yavaşça veya gizlice tecavüz etme (hak, mülk) encroaching i.
dirence karşı yavaşça ilerleme working [rare] i.
yavaşça boşaltma decantation i.
yavaşça aktarma decantation i.
(sıvı) yavaşça sızması drizzle i.
halterin omuz yüksekliğine getirildikten sonra yavaşça yukarı kaldırıldığı hareket press i.
toprağın altındaki bir sıvının yavaşça yüzeye çıktığı ve sıklıkla bir havuz oluşturduğu yer seep i.
yavaşça vurmak (beyzbol) bunt f.
yavaşça yok olmak peter out f.
yavaşça sallamak joggle f.
fırlatmak (yavaşça/rasgele) toss f.
saçmak (yavaşça/rasgele) toss f.
atmak (yavaşça/rasgele) toss f.
yavaşça gezdirmek trail f.
yavaşça katmak blend in f.
yavaşça yürümek lumber f.
yavaşça inlemek whimper f.
yavaşça yürümek dade f.
ayağını debriyajdan yavaşça çekmek let the clutch out slowly f.
yavaşça akmak dribble f.
(gemi) suda yavaşça ilerlemek float through something f.
(bulut) gökyüzünde yavaşça süzülmek float through something f.
yavaşça yürümek walk slowly f.
motor sesi çıkararak yavaşça ilerlemek chug f.
yavaşça azalmak trickle f.
yavaşça ilerlemek whig f.
yavaşça geçmek hang f.
yavaşça infilak etmek hang f.
yavaşça ve zorlukla ilerleme kaydetmek work f.
yavaşça atmak huck f.
yavaşça yukarı aşağı hareket etmek (deniz, gemi) loom [obsolete] f.
yavaşça akmak (su) gleet f.
sesin tonunu veya seviyesini yavaşça yükseltip alçaltmak ripple f.
yavaşça hareket etmek dacker [scotland/north england] f.
yavaşça hareket etmek daiker f.
yavaşça suya daldırmak dap f.
yavaşça ilerlemek loiter f.
yavaşça yok olmak ooze f.
yavaşça solmak ooze f.
(döküm, kalıp) yüzeye yavaşça gömülmek die f.
yavaşça ilerlemek dogtrot f.
yavaşça ilerlemek drag f.
yavaşça hareket etmek dretch [dialect] [uk/scotland] f.
yavaşça göç etmek drift f.
yavaşça süzülerek alçalmak drip f.
yavaşça taşmak drip f.
yavaşça yüzmek paddle f.
yavaşça kendi etrafında dönmek pirouette f.
yavaşça ilerlemek schlep f.
yavaşça ilerlemek schlepp f.
yavaşça ilerlemek shlep f.
yavaşça girmek serpentine f.
yavaşça sızmak serpentine f.
yavaşça ilerlemek shaffle [dialect] [uk] f.
yavaşça sallamak shoggle f.
yavaşça koymak place gently f.
yavaşça yerleştirmek place gently f.
yavaşça tüketerek azaltmak fret f.
yavaşça ilerlemek putt f.
yavaşça birikmek stand f.
yavaşça çekmek stroke f.
yavaşça veya gizlice tecavüz edilmiş (hak, mülk) encroached s.
yavaşça sızmak oozing s.
sesli harfleri uzatarak yavaşça yapılan (konuşma) drawn-out s.
yavaşça (yükselen meyil) gently zf.
yavaşça koşarak ajog zf.
yavaşça ama istikrarlı bir şekilde slowly but surely zf.
Phrasals
(birine/bir şeye) yavaşça vurmak bump (up) against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) yavaşça vurmak bump (up) against someone or something f.
yavaşça gitmek shuffle off f.
yavaşça içeri süzülmek creep in f.
yavaşça içeri girmek creep in f.
yavaşça ve dikkatlice hareket etmek ease into f.
yavaşça hareket etmek/ilerlemek drift off f.
yavaşça geçmek saunter along f.
yavaşça içeri girmek sneak in f.
yavaşça içeri süzülmek sneak in f.
yavaşça sürünmek creep along (something) f.
yavaşça bir şeyin üzerinde/yanında hareket etmek/sürünmek creep along (something) f.
(yavaşça) geçip gitmek drift off f.
yavaşça/sessiz/sakin bir şekilde yol almak/ilerlemek/dönmek roll along f.
yavaşça sokulmak creep across something f.
(ışık, sis) yavaşça yayılmak creep across something f.
(ışık, sis) yavaşça kaplamak creep across something f.
yavaşça sokulmak creep over someone or something f.
(ışık, sis) yavaşça yayılmak creep over someone or something f.
(ışık, sis) yavaşça kaplamak creep over someone or something f.
yavaşça sokulmak creep under something f.
yavaşça süzülerek düşmek flutter down f.
yavaşça yere doğru süzülmek flutter down f.
suyun üstünde yavaşça (birine/bir şeye doğru) sürüklenmek drift back (to someone or something) f.
bir şeyden yavaşça akmak ooze from f.
geriye yavaşça çekmek ease back f.
geride yavaşça görünmez olmak fade back f.
(ağrı) yavaşça parmaklarına vs. çekilmek fade back f.
yavaşça sokulmak creep across (something) f.
yavaşça sokulmak creep across something f.
(ışık, sis) yavaşça yayılmak creep across something f.
(ışık, sis) yavaşça kaplamak creep across something f.
yavaşça ilerlemek jog along f.
yavaşça ilerlemek jog on f.
bir şeyi yavaşça ve dikkatle taşımak ease (someone or something) along f.
yavaşça gitmek potter along f.
yavaşça gitmek putter along f.
-e yavaşça vurmak bump against f.
eliyle yavaşça/hafifçe vurmak clap on f.
yavaşça kaplamak creep across f.
yavaşça yayılmak creep across f.
yavaşça sokulmak creep across f.
yavaşça sürünmek creep along f.
üzerinde/yanında yavaşça hareket etmek/sürünmek creep along f.
boyunca yavaşça sürünmek/hareket etmek creep along f.
yavaşça içeri süzülmek creep into f.
yavaşça sokulmak creep under f.
yavaşça sokulmak creep up f.
(birine/bir şeye) yavaşça sokulmak creep up on (someone or something) f.
yavaşça girmek ease in f.
yavaşça sokmak ease in f.
(bir yerden/şeyden) dikkatlice/yavaşça çıkarmak ease out of (something) f.
üzerinden/vasıtasıyla/boyunca yavaşça süzülmek float through f.
üzerinden/vasıtasıyla/boyunca yavaşça ilerlemek float through f.
(aracı) yavaşça bir yerin dışına doğru sürmek nudge out f.
(aracı) yavaşça bir yerden dışarı çıkarmak/sürmek nudge out f.
yavaşça girmek trickle in f.
yavaşça çıkmak trickle out (of something) f.
(bir şeyden/bir yerden) yavaşça çıkmak trickle out (of something or some place) f.
(atı) yoğun antrenmandan sonra teri soğuyup dinlenene kadar yavaşça sürmek cool out f.
Colloquial
yavaşça yaklaşmak inch up f.
yavaşça ilerlemek inch up f.
yavaşça yaklaştırmak inch up f.
yavaşça ilerletmek inch up f.
yavaşça yükseltmek inch up f.
yavaşça dans eden smoochy [uk] s.
Idioms
bir şeyin yanından (yavaşça/dikkatlice) geçmek make one's way along something f.
yavaşça geri çekmek ease back on f.
masanın altından yavaşça ayağına dokunmak play footsies f.
masanın altından yavaşça ayağıyla ayağını okşamak/ayağına sürtünmek play footsies f.
masanın altından yavaşça ayağına dokunmak play footsie f.
masanın altından yavaşça ayağıyla ayağını okşamak/ayağına sürtünmek play footsie f.
Technical
yavaşça suverme slack quenching i.
(çömlek gereç) yavaşça yumuşamak squat f.
Computer
yavaşça gerçekleştiriliyor jogging expr.
Television
televizyon veya sinema ekranında yavaşça geçerek bilgi veren metin crawl i.
ekrandan yavaşça geçen başlık grubu crawl i.
Automotive
frenden ayağı çok yavaşça çekme feathering off the brake i.
Marine
yavaşça ve nazikçe kürek çekmek paddle f.
yavaşça ve dikkatlice handsome [dialect] zf.
yavaşça ve dikkatlice handsomely zf.
Medical
(yavaşça emilmek üzere vücuda enjekte edilen) ilaç kütlesi depot i.
Psychology
yavaşça delirmek descent into madness f.
Pharmaceutics
yavaşça emilen repository s.
Gastronomy
çok düşük ısıda yavaşça pişirilen sebze veya meyvelerle yapılan güveç tsimmes i.
çok düşük ısıda yavaşça pişirilen sebze veya meyvelerle yapılan güveç tzimmes i.
şeker ve yumurta beyazı karışımının fırında yavaşça pişmesi ile yapılan bir şekerleme meringue kiss i.
(çırpılmış bir karışımı) altı üstüne gelecek şekilde kaşık yardımı ile yavaşça başka malzemelerle karıştırmak fold f.
kaynayan suyun ince çekilmiş kahve içinden yavaşça damlatılmasıyla yapılan (kahve) drip s.
Chemistry
levülozun yavaşça ısıtılması ile elde edilen ve mayalanamayan bir karbonhidrat levulosan i.
Astronomy
zaman içinde yavaşça değişen (astronomik olgu) secular s.
Botanic
besleyici sıvıların toprağa yavaşça damlatıldığı hidroponik bir bitki yetiştirme yöntemi drip culture i.
Agriculture
(sürüyü) otlamalarına izin verecek şekilde yavaşça gütmek drift f.
Geology
(kaya) yavaşça hareket etmek work f.
(kaya) yavaşça yükselmek work f.
(kaya) yavaşça batmak work f.
(kaya) yavaşça kaymak work f.
Military
halterin omuz yüksekliğine getirildikten sonra yavaşça yukarı kaldırıldığı bir ağırlık kaldırma hareketi military press i.
(birlikler) yavaşça bir tarafa hareket etmek shog f.
Sport
(krikette) yüksek kavis yapacak şekilde yavaşça atılan top lob i.
vurma anında sopayı geri çekerek ve atıcıya doğru dönmeden yavaşça vurmak drag f.
(topa) yerde yavaşça sekecek şekilde güçsüz vurmak dribble f.
halteri omuz yüksekliğine getirdikten sonra yavaşça yukarı kaldırmak press f.
Basketball
yüksekten ve yavaşça atılan pas looping pass i.
Baseball
topa yavaşça vuran kimse bunter i.
solak vurucunun birinci kaleye doğru giderken topa yavaşça vurması drag bunt i.
kale koşucusunun topa yavaşça vurarak sayıya doğru ilerlemesini sağlamak bunt f.
birinci kaleye doğru koşarken (topa) yavaşça vurmak drag bunt f.
(topa yavaşça vuran vurucu) yerinden çıkarak atıcı ile yüz yüze gelmek square around f.
Music
bir notanın perdesini yavaşça değiştirmek bend f.
Cinema
(görüntü veya ses) yavaşça kaybolmak dissolve f.
Latin
yavaşça acele ettirmek festina lente f.
yavaşça acele et festina lente expr.
Archaic
yavaşça aşağıya doğru akma lapse i.
yavaşça girme insinuation i.
bir şeyin yanından (yavaşça/dikkatlice) geçmek trace f.
(bezelye) yavaşça kaynatmak parch f.
yavaşça giren insinuating s.
yavaşça içe işleyen insinuating s.
Slang
(masanın altından) yavaşça (birinin) ayağına dokunmak play footsie (with somebody) f.