denk - Turco Inglés Diccionario
Historia

denk



Significados de "denk" en diccionario inglés turco : 47 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
denk equal adj.
General
denk pack n.
denk counterpoise n.
denk trim n.
denk package n.
denk counterbalance n.
denk match n.
denk counterweight n.
denk equivalent n.
denk peer n.
denk bale n.
denk make [dialect] [uk] n.
denk parallel n.
denk peel [scotland] n.
denk pendant n.
denk pendent n.
denk timely adj.
denk matching adj.
denk even adj.
denk suitable adj.
denk counterbalanced adj.
denk counter balanced adj.
denk corresponding adj.
denk well-matched adj.
denk quits adj.
denk tantamount adj.
denk egal [obsolete] adj.
denk qual [obsolete] adj.
denk like adj.
denk horizontal adj.
denk lyche adj.
denk corresponsive adj.
denk simple adj.
denk straight adj.
Colloquial
denk good for adj.
Trade/Economic
denk equivalent adj.
denk balanced adj.
Law
denk owel [obsolete] adj.
Politics
denk counterpart n.
denk near-peer adj.
Technical
denk coequal adj.
denk matching adj.
Informatics
denk peer n.
Math
denk congruous adj.
Geometry
denk congruent adj.
Archaic
denk mate n.
denk countervail n.

Significados de "denk" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
General
denk şebeke equivalent network n.
birbirine denk yapan equilibrator n.
denk gelme coincidence n.
1 gramın milyarda birine denk ağırlık ölçüsü birimi nanogram n.
denk koşullar equal conditions n.
denk bütçeli devlet well-balanced budget state n.
kabala' da kehanette bulunmaya yarayan sayılar elde etmek için harflerin yerine onlara denk düşen sayılar koyma gematria n.
hedefi denk getirme/kaçırmama hitting the target n.
yaklaşık 0,45 kg'a denk gelen ağırlık ölçüsü lbs. n.
yaklaşık 2 litreye denk gelen ibrani ölçü birimi cab n.
20 maunda denk gelen güney hindistan ağırlık ölçüsü candie n.
iki buçuk ile dört galon arasına denk ispanyol ölçü birimi cantar n.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi cattie n.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi catty n.
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim centiday n.
sovyetler birliğinde 45.3 kg (100 paund)'a denk gelen ağırlık birimi centner n.
100 kg'a denk gelen ağırlık birimi centner n.
kapasitesi altı normal şişeye denk gelen bir şarap şişesi Rehoboam n.
eski roma ve doğu hesaplarına göre saat dokuza denk gelen kanonik zaman noon [obsolete] n.
4.57 metreye denk düşen bir İngiliz uzunluk ölçüsü nautical chain n.
denk olmayanlar unequal n.
denk olmama unequalness n.
(16 dirhem veya 28.349 grama denk) bir ağırlık ölçme birimi oz. n.
rütbe, yaş veya beceri olarak denk olan kimse compare n.
rütbe, yaş veya beceri olarak denk olan kimse compeer n.
konum olarak denk olan iş ortağı compartner n.
mevkice denk iş arkadaşı compartner n.
denk gelme concurrentness n.
100 kilograma denk bir ağırlık birimi doppelzentner n.
metre kare başı bir newton'a denk gelen basınç birimi pa n.
birbirine denk unsurlar parallel n.
gramatik olarak denk sözcük veya ifadelerin yerleştirilmesi parathesis n.
25 metrekareye denk bir alan ölçü birimi pole n.
30 1/4 yarda kareye denk bir alan birimi pole n.
üst üste denk gelme conspiracy n.
yaklaşık otuz dönüme denk bir ölçü birimi farthingland [obsolete] n.
bir metrenin katrilyonda birine denk uzunluk ölçüsü birimi femtometre n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi pecul n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi picul n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi picol n.
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi pikol n.
erkek izciler birliğine denk araştırmacı grubu post n.
denk gelme co-occurrence n.
çeyrek fıçıya denk gelen bir ingiliz ölçü birimi firkin n.
dokuz ingiliz galonuna denk bir ölçü birimi firkin n.
elli altı libreye denk tereyağı ağırlık birimi firkin n.
evlilik açısından denk kabul edilen kimse parti n.
(el falında) avuç içinde dördüncü parmağın alt kenarına denk gelen kısım percussion n.
(baş rahibe denk) kıdemli kilise görevlisi precentor n.
(baş rahibe denk) kıdemli kadın kilise görevlisi precentress n.
(baş rahibe denk) kıdemli kadın kilise görevlisi precentrix n.
bir dolara denk değer birimi scudo n.
eski ibrani takviminin yaklaşık olarak şubat'a denk gelen on birinci ayı sebat n.
dizide septilyona denk gelen sıra sayısı septillionth n.
ayak tabanının tarağın altına denk gelen dar kısmı shank n.
yaklaşık 45 kilograma denk bir ağırlık birimi short hundredweight n.
ispanyol dolarının on altıda birine denk gelen gümüş madeni para sixpence n.
yüz librenin 19.5'ine denk bir ölçü birimi fother n.
bir kunduz derisine denk eski bir değer birimi skin n.
bir kırgızistan somuna denk gelen banknot som n.
bir özbekistan somuna denk madeni para/banknot som n.
(165 fit küpe denk gelen) bir kereste ölçü birimi petersburg standard n.
bir peru solüne denk madeni para sou n.
bir peru solüne denk banknot sou n.
kırk riyale denk gelen altın sikke sovereign n.
(kat veya çatı alanında) yüz fit kareye denk bir alan birimi square n.
(165 fit küpe denk gelen) bir kereste ölçü birimi standard n.
kara cisim yüzeyinin bir santimetre karelik aydınlanma şiddetinin on altıda birine denk bir ölçü birimi standard candle n.
(165 fit küpe denk gelen) bir kereste ölçü birimi standard hundred n.
abd'ye özgü 1609,347 metreye denk bir ölçü birimi survey mile n.
aynı zamana denk gelmek coinciding v.
belirli bir zamana denk getirmek time v.
denk getirmek choose to right time v.
denk gelmek balance v.
denk gelmek coincide v.
ayağını denk almak watch one's step v.
denk olmak be equivalent to v.
tam yerine denk gelmek fall v.
denk gelmek fit v.
ayağını denk almak mind one's step v.
denk gelmek come across v.
denk gelmek light v.
denk yapmak wrap into a bundle v.
denk olmak balance v.
denk olmak be equal v.
adımını denk almak mind one's p's and q's v.
denk gelmek suit v.
denk gelmek run into v.
denk gelmek work out at v.
denk getirmek hit a target v.
denk olmak be equal to v.
denk gelmek be in equipoise v.
denk getirmek hit v.
denk gelmek be suitable v.
denk gelmek come up to v.
aynı ana denk gelmek coincide v.
denk gelmek coincide with v.
denk düşmek coincide with v.
denk düşmek be timely v.
denk gelmek be equal to v.
denk gelmek be suited to v.
denk düşmek occur at the same time as v.
denk düşmek correspond to v.
denk gelmek occur at the same time as v.
denk düşmek be suitable for v.
denk düşmek be suited to v.
denk gelmek equal to v.
denk düşmek equal to v.
denk gelmek correspond to v.
denk gelmek be suitable for v.
denk yapmak bale v.
denk olmak come up to v.
denk ağırlıkla karşılamak counterbalance v.
ayağını denk almak walk on eggs v.
-e denk olmak be a counterbalance to v.
-i denk etmek pack v.
denk tutmak equate v.
çevirmeye denk gelmek get stopped in a spot check v.
aynı zamana denk gelmek coincide v.
aynı zamana denk gelmek concur v.
pazartesiye denk gelmek fall on monday v.
pazartesi gününe denk gelmek fall on monday v.
denk düşmek fall v.
denk düşmek coincide v.
denk gelmek catch v.
denk gelmek tumble v.
denk olmak emulate v.
denk olmak emulate v.
denk yapmak equal v.
denk olmak match v.
denk olmak marrow [dialect] [uk] v.
denk gelmek hit v.
denk gelmek oversee v.
denk olmak rival v.
(golf) topun pata alanına girmesi için gereken vuruşa denk skor yapmak par v.
(bir şey) denk göstermek parallel v.
denk olmak contain v.
(bölümü, süreci) bir diğerine denk getirmek phase v.
denk olmak size v.
(bir şeyin) karesine denk gelmek square v.
ansızın denk gelmek surprise v.
denk gelmek fall v.
ile denk gelmek coincide v.
denk gelip oyalamak waylay v.
üst üste denk gelerek together adj.
on ikide bire denk düşen twelfth adj.
rakipleriyle denk olmayan unequal adj.
denk olmayan unperegal adj.
(birbirine) denk even adj.
sayısı bir vijintilyona denk gelen vigintillion adj.
erkeğe denk bir kuvvette man-sized adj.
bire bir denk gelen one-one [us] adj.
onun katlarına denk gelen round adj.
gramatik olarak denk ifadelerin yerleştirilmesine ait veya ilgili parathetic adj.
(trafik, gaz ihtiyacı) en yoğun zamana denk gelen peak-hour adj.
denk olan peer adj.
sayılabilir bir seride elli beş numaraya denk gelen fifty-fifth adj.
belirlenen aralıkta yüksek bir bölüme denk gelen plus adj.
on altıya denk gelen sixteen adj.
kırk sekize denk gelen forty-eight adj.
kırk sekiz eş parçaya denk gelen forty-eighth adj.
kırk beş eş parçaya denk gelen forty-fifth adj.
kırk bir eş parçaya denk gelen forty-first adj.
kırk beşe denk gelen forty-five adj.
kırk dörde denk gelen forty-four adj.
kırk dört eş parçaya denk gelen forty-fourth adj.
kırk dokuza denk gelen forty-nine adj.
kırk dokuz eş parçaya denk gelen forty-ninth adj.
kırk bire denk gelen forty-one adj.
kırk iki eş parçaya denk gelen forty-second adj.
kırk yediye denk gelen forty-seven adj.
kırk yedi eş parçaya denk gelen forty-seventh adj.
kırk altıya denk gelen forty-six adj.
kırk altı eş parçaya denk gelen forty-sixth adj.
kırk üç eş parçaya denk gelen forty-third adj.
kırk üçe denk gelen forty-three adj.
kırk ikiye denk gelen forty-two adj.
dörde denk gelen four adj.
dört peniye denk gelen fourpenny adj.
seksene denk gelen fourscore adj.
on dörde denk gelen fourteen adj.
altmışa denk gelen sixty adj.
altmış sekize denk gelen sixty-eight adj.
altmış beş eş parçaya denk gelen sixty-fifth adj.
altmış beşe denk gelen sixty-five adj.
altmış dörde denk gelen sixty-four adj.
altmış dört eş parçaya denk gelen sixty-fourth adj.
altmış dokuza denk gelen sixty-nine adj.
altmış bire denk gelen sixty-one adj.
altmış yediye denk gelen sixty-seven adj.
altmış altıya denk gelen sixty-six adj.
altmış üçe denk gelen sixty-three adj.
altmış ikiye denk gelen sixty-two adj.
tamamen denk düşen square adj.
yedide birine denk olan subseptuple adj.
denk koşullar altında under equal conditions adv.
arasına denk gelecek şekilde mean [obsolete] adv.
denk olmadan morganatically adv.
denk bir şekilde parallelwise adv.
ayağını denk al! take care! interj.
ayağını denk al! watch your step! interj.
Phrasals
görüntüsüne denk gelmek pick up v.
yürürken/koşarken (birine/bir şeye) rastlamak/denk gelmek run by v.
belli bir meblağa denk gelmek count up to something v.
belirli bir zamana/tarihe denk gelmek fall on v.
belirli bir zamana/tarihe denk gelmek fall upon v.
denk gelmek (biriyle, birşeye) coincide with v.
hepsini denk yapmak bale up v.
(birine) denk gelmek land up with (someone) v.
bir şeyde birine denk olmak match someone or something in something v.
içerik açısından denk hale getirmek sync up v.
(bir şeye) denk gelmek tumble across (something) v.
bir şeyi vurup birine denk getirmek/göndermek knock something to someone v.
(biriyle/bir şeyle) denk olmak match up with (someone or something else) v.
(bir şeye) denk gelmek crack onto (something) v.
(biriyle) denk gelmek run into (someone) v.
(bir şeyle) denk olmak/gelmek add up to (something) v.
bir şeye denk olmak amount to something v.
bir şeye denk olmak amount to something v.
(bir şeyle) aynı zamana rastlamak/denk gelmek coincide with (something) v.
(bir şeye) denk gelmek coincide with (something) v.
(bir şeye) denk gelmek coincide with (something) v.
(bir şeyle) denk olmak coincide with (something) v.
bir şeye denk gelmek come by something v.
(belli bir meblağa) denk gelmek count up to (some number) v.
(bir şeye) denk gelmek crack onto (something) v.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) denk tutmak equate (someone or something) with (someone or something) v.
ile denk tutmak equate with v.
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek fall upon (something) v.
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek fall on (something) v.
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek fall on (someone or something) v.
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek fall onto (someone or something) v.
'-e denk getirmek/göndermek knock to v.
'-de denk olmak match in v.
(birine/bir şeye) eşit/denk olmak match up to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) denk olmak measure up (to someone or something) v.
(bir şeye) denk gelmek tumble upon (something) v.
Phrases
birbirine denk olma there's little to choose between (two people or things) expr.
birbirine denk olma there's not much to choose between (two people or things) expr.
(birine/bir şeye) denk on par (with someone or something) expr.
Colloquial
yaşlı ve deneyimli birine denk başarı gösteren genç kimse wonderkid n.
birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememek play phone tag v.
birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememek play telephone tag v.
ya çift ya denk double or nothing expr.
ya çift ya denk double or quits [uk] expr.
ayağını denk al mind your step expr.
ayağını denk al watch your step expr.
ne zaman denk gelirse görüşürüz (I'll) see you when I see you expr.
denk gelirsek görüşürüz (I'll) see you when I see you expr.
Idioms
birbirini bir türlü denk getiremeyen iki kişi box and cox n.
boşluğuna denk gelen bir an a weak moment n.
boşluğuna denk gelen bir an a moment of weakness n.
birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememe phone tag n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek denk gelmeyen kişiler ships in the night n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek denk gelmeyen kişiler ships that pass in the night n.
ayağını denk alma walking on eggs n.
boyundan büyük birine veya bir şeye denk gelmek catch a tartar v.
ayağını denk almak watch one's step v.
ayağını denk almak walk on thin ice v.
ayağını denk almak tread lightly v.
ayağını denk almak walk on eggshells v.
ayağını denk atmak mind one's p's and q's v.
tam üstüne denk gelmek come right on top of something v.
ucu ucuna denk getirmek eke out v.
(birine veya bir şeye) denk olmak be (right) up there with (someone or something) v.
denk gelmek happen along v.
tamamen eşit/denk olmak be even steven v.
tam olarak eşit/denk olmak be even steven v.
tam anlamıyla eşit/denk olmak be even steven v.
tamamen eşit/denk olmak be even stevens v.
tam olarak eşit/denk olmak be even stevens v.
tam anlamıyla eşit/denk olmak be even stevens v.
pek denk gelmemek be like ships in the night v.
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek be like ships in the night v.
pek denk gelmemek be like ships that pass in the night v.
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek be like ships that pass in the night v.
pek denk gelmemek be ships that pass in the night v.
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek be ships that pass in the night v.
ayağını denk almak be treading on eggshells v.
ayağını denk almak be walking on eggshells v.
(birine) kötü bir zamanda denk gelmek catch (one) at a bad time v.
(birinin) kötü bir zamanına denk gelmek catch (one) at a bad time v.
(birine) uygun olmayan bir zamanda denk gelmek catch (one) at a bad time v.
(birine) kötü bir zamanda denk gelmek catch (one) on the hop v.
(birinin) kötü bir zamanına denk gelmek catch (one) on the hop v.
(birine) uygun olmayan bir zamanda denk gelmek catch (one) on the hop v.
kötü bir zamanda denk gelmek catch at a bad time v.
kötü bir zamanına denk gelmek catch at a bad time v.
uygun olmayan bir zamanda denk gelmek catch at a bad time v.
(birine) denk olmak match (one) stride for stride v.
adımını denk almak mind p's and q's v.
ayağını denk almak mind p's and q's v.
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak the stars align v.
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak the stars are aligned v.
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak the stars have aligned v.
(biriyle/bir şeyle) denk (right) up there with (someone or something) adj.
(biriyle) denk durumda on an equal footing (with one) adv.
'-e denk on all fours with (something) expr.
'-e denk on all fours with expr.
denk değil not in the same street [uk] expr.
(birine/bir şeye) denk on a par with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) denk the same as (someone or something) expr.
(iki kişi/şey) birbirine denk there's nothing to choose between (two people or things) expr.
Speaking
ayağını denk al tread lightly expr.
akıllı ol (ayağını denk al)! watch your step! expr.
yolun denk düşerse if you happen to pass by expr.
Trade/Economic
frangın yüzde birine denk gelen İsviçre para birimi rappen n.
abd ve kanada’da pound'un yüzde birine denk gelen para birimi new penny n.
denk kayıtlar balanced entries n.
denk bütçe çarpımı balanced budget multiplier n.
denk bütçe çoğaltanı balanced budget multiplier n.
denk bütçe balanced budget n.
denk bütçe düzeltmesi balanced budget amendment n.
denk bütçe balanced budget n.
yıllık denk bütçe annually balanced budget n.
38 grama denk gelen bir uzakdoğu ağırlık ölçüsü tael n.
portföyünün bir hisse senedinin indeksinin ve diğer tahvillerin performansına denk gelmesi için tasarlanmış olan ortak fon market fund n.
bir kuruşa denk gelen ispanyol madeni parası rial n.
riyal para birimine denk gelen madeni para veya banknot rial n.
bir birime denk gelen eski bir gümüş para royal n.
bir vietnam donguna denk gelen banknot dong n.
dinarın 100'de 1'ine denk eski bir yugoslav değer birimi para n.
dinarın 100'de 1'ine denk sırbistan para birimi para n.
bir ispanyol piastresine denk para piaster n.
bir kıbrıs piastresine denk madeni para piaster n.
bir hindiçin piastresine denk para piaster n.
bir güney vietnam piastresine denk para piaster n.
bir libya piastresine denk para piaster n.
bir mısır, lübnan, sudan ve suriye piastresine denk madeni para piaster n.
dinarın 100'de 1'ine denk ürdün para birimi piaster n.
dinarın 100'de 1'ine denk ürdün para birimi qirsh n.
bir ispanyol piastresine denk para piastre n.
bir kıbrıs piastresine denk madeni para piastre n.
bir hindiçin piastresine denk para piastre n.
bir güney vietnam piastresine denk para piastre n.
bir libya piastresine denk para piastre n.
bir mısır, lübnan, sudan ve suriye piastresine denk madeni para piastre n.
dinarın 100'de 1'ine denk ürdün para birimi piastre n.
pakistan rupisinin 100'de 1'ine denk madeni para pice n.
bir kuruşa denk gelen tunç veya bakır madeni para pice n.
denk bütçeyi destekleyen, harcama kesintilerini veya vergi artışlarını borçlanmaya tercih eden ve serbest piyasayı teşvik eden kimse conservative [uk] n.
bir doların on altıda birine denk ispanyol reali fippenny bit [obsolete] n.
fening para birimine denk madeni para pfennig n.
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi pul n.
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi poul n.
ispanyol dolarının on altıda birine denk bir gümüş sikke fourpence n.
(orta çağ avrupası'nda) on iki denariusa denk bir para birimi solidus n.
bir özbekistan somuna denk para sum n.
bir özbekistan somuna denk para soum n.
bir özbekistan somuna denk para soms n.
bir özbekistan somuna denk para sums n.
bir özbekistan somuna denk para soums n.
Law
şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir ispanyol yönetici alguacil n.
şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir ispanyol yönetici alguazil n.
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili alguacil n.
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili alguazil n.
denk bütçe balanced budget n.
denk olmayan morganatic adj.
Politics
malezya'da belediyeye denk gelen yönetim birimi kampung n.
denk bütçe balanced budget n.
ingiliz soyluluk unvanlarında markiye denk sayılan bir alman soyluluk unvanı margrave n.
Industry
birbirine denk ortakların oluşturduğu (iş ağı) peer-to-peer adj.
Technical
36 kileye denk gelen ingiliz hacim ölçüsü chaldron n.
36 kileye denk gelen ingiliz hacim ölçüsü chalder n.
7 cubits'e denk gelen eski bir uzunluk birimi reed n.
İngiliz standart tel ölçülerinde 0.16 inç'e denk gelen tel number eight wire n.
133,32 paskala denk gelen ölçü birimi millimeter of mercury n.
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü apothecaries' ounce n.
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü troy ounce n.
yaklaşık 567 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü troy system n.
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü troyounce n.
denk çizgiler match lines n.
denk çizgiler matched edges n.
denk dönüşüm coordinate transformation n.
denk bağı coordinate bond n.
denk empedans matched impedance n.
denk sürtünme dirençleri metodu equal friction method n.
denk/eşit oranlar equal ratios n.
denk getirme matching n.
uydunun yeryüzünde tam altına denk gelen yer subsatellite point n.
133,32 pascala denk gelen ölçü birimi torr n.
bir tahılın yirmi dörtte birine denk gelen kuyumcu ağırlık birimi karob n.
roma'da yaklaşık iki dönüme denk gelen yüzey ölçüsü juger n.
(genellikle yaklaşık beş metreye denk gelen) bir uzunluk ölçüsü lug n.
(yaklaşık 2.44 mile denk gelen) japon uzaklık birimi ri n.
(15 ingiliz galonu veya 18 abd galonuna denk) eski bir sıvı hacim birimi rundlet n.
denk gösterim equivalent representation n.
metrenin trilyonda birine denk metrik uzunluk birimi picometer [us] n.
metrenin trilyonda birine denk metrik uzunluk birimi picometre [uk] n.
bir metrenin katrilyonda birine denk uzunluk ölçüsü birimi femtometer n.
18.29 metreye denk gelen uzaklık birimi score [obsolete] n.
(antik roma'da) yaklaşık olarak bir onsun yirmi dörtte birine denk gelen ağırlık ölçü birimi scruple n.
yedi inçe denk gelen bir ölçüm birimi smoot n.
1609.344 metreye denk bir uzunluk ölçüm birimi mi n.
(ingiltere) 168 pounda denk şerbetçi otu ölçü birimi pocket n.
0.10 akreye denk bir alan ölçüm birimi square chain n.
her bir kenarı 0.10 dönüme denk bir alan ölçü birimi square chain n.
(180-200 metreye denk gelen) bir antik yunan uzunluk birimi stadion n.
(180-200 metreye denk gelen) bir antik yunan uzunluk birimi stadium n.
(185 metreye denk gelen) romalılara özgü eski bir uzunluk birimi stadium n.
1609.344 metreye denk bir uzunluk ölçüm birimi stat mi n.
133,32 paskala denk gelen ölçü birimi mmhg abrev.
Computer
denk güçlülük idempotence n.
denk güçlülük idempotency n.
javascript'te true'ya denk olan ve falsy olmayan her değer truthy n.
1001 eksabite denk bilgi birimi zettabit n.
1001 eksabite denk bilgi birimi zb n.
1001 eksabite denk bilgi birimi zbit n.
1,024 eksabayta denk olan veri kapasitesi birimi zettabyte n.
saniyede bir milyar kayan nokta işlemine denk bilgisayar hızı ölçüsü gigaflops n.
(1024 tebibite denk) bir veri birimi pebibit n.
(1024 tebibite denk) bir veri birimi pebibyte n.
denk düşen corresponding adj.
Informatics
denk öğeler mimarisi peer-to-peer architecture n.
Electric
denk empedans matched impedance n.
denk şebeke equivalent network n.
Textile
pamuk eğirmede yumak sarma silindirinin bir traversine denk gelen iplik uzunluğu chase n.
Architecture
yeni cumhuriyetin ilk kurulduğu döneme denk gelen neoklasik bir amerikan mimarisi tarzı federal style n.
Aeronautic
uçağın herhangi iki ana destek yüzeyinin açıklığındaki farkın yarısına denk gelen parametre overhang n.
Marine
denk merkezi yüksekliği metacentric height n.
abd deniz piyade teşkilatında başçavuşun üsttü olup kıdemli başçavuşa denk olan rütbe master gunnery sergeant n.
abd deniz piyade teşkilatında başçavuşun üsttü olup kıdemli başçavuşa denk olan erbaş master gunnery sergeant n.
Medical
yılda her gün yirmilik bir pakete denk gelen sigara hesaplaması pack-year n.
Anatomy
kalpte akciğerlerin kaplamadığı kısma denk gelen, göğsün ön kısmında bulunan üçgen alan area of cardiac dullness n.
(insan kafatasında) kanatsı çıkıntısının iç tarafına denk gelen bir kemik türü pterygoid bone n.
(organın vb.) tam karşısına denk düşen apposable adj.
(organın vb.) tam karşısına denk düşen opposable adj.
Psychology
denk adalet distributive justice n.
Pharmaceutics
bir ingiliz galonuna denk gelen sıvı ölçüm birimi congius n.
Optics
gözlük çerçevesinin şakağa denk gelen kısmı temple n.
Gastronomy
14-16 ons aralığına denk gelen bira ölçüm birimi sleeve n.
(yaklaşık 354 mililitreye denk gelen) bir bira ölçüm miktarı sleever [obsolete] n.
Math
(zar atıldığında aynı sayının denk gelme olasılığında olduğu gibi) belirli olayların oluşma olasılığını ele alan matematik dalı theory of chances n.
geçmişte kullanılan 4.62 litreye denk ingiliz sıvı ölçü birimi ale gallon n.
geçmişte kullanılan 4.62 litreye denk ingiliz sıvı ölçü birimi beer gallon n.
denk kümeler equivalent sets n.
denk önermeler equivalent statements n.
denk normlar equivalent norms n.
denk matrisler equivalent matrices n.
denk tabanlar equivalent bases n.
denk denklemler equivalent equations n.
denk metrikler equivalent metrics n.
denk kesirler equivalent fractions n.
denk formüller equivalent formulae n.
denk öğeler equivalent elements n.
denk üleşkeler equivalent fractions n.
kare matrisin her bir sırasının ona denk gelen sütun ile değiştirilmesi matrix transposition n.
bir dizide 10 üzeri 27 sayısına denk gelen sıra sayısı octillionth n.
bir dizide 10 üzeri 48 sayısına denk gelen sıra sayısı octillionth n.
10 üzeri 42'ye eşit asıl sayıya denk tredecillion adj.
denk olan equivalent adj.
beş katına denk gelen fivefold adj.
(iki vektörlü operatör) eşleniğinin negatifine denk skew adj.
Geometry
iki eş yüzlü geometrik şeklin birebir denk olması homology n.
konik platformda birbirine denk gelen nokta conjugate point n.
iki çizginin denk gelme noktası point of concurrence n.
yayın iki ucuna denk gelen çizgi subtense n.
Physics
9.74 kandelaya denk gelen fransız ışık birimi carcel [obsolete] n.
santimetre küpün binde birine denk gelen bir hacim ölçüm birimi lambda n.
kaynaktan gelen ışınlara dik ölçüldüğünde metre kare başına 1 candela'ya denk gelen parlaklık birimi nit n.
maddenin birim hacmini bir derece yükseltmek için gereken birim ısı miktarına denk düşen termal iletkenlik thermometric conductivity n.
izafiyet teorisine göre denk ve birbirine dönüştürülebilen kütle ve enerji mass-energy n.
b + s + c'ye denk kuantum sayısı hypercharge n.
Biology
penis veya klitorise denk ilkel organ phallus n.
Marine Biology
bazı eski sınıflandırmalarda büyük camgöz köpek balıklarına denk olan balık familyası cetorhinidae n.
bazı eski sınıflandırmalarda büyük camgöz köpek balıklarına denk olan cetorhinidae familyasından bir cins cetorhinus n.
Astronomy
göksel kürede gözlemcinin bulunduğu yerin tam altına denk gelen nokta nadir point n.
yetmişaltı yıllık ya da dört metonik döngüye (ay döngüsüne) denk gelen dönem calippic cycle n.
yetmişaltı yıllık ya da dört metonik döngüye (ay döngüsüne) denk gelen dönem calippic period n.
dünya'dan güneşe ortalama mesafeye denk olup yaklaşık 150 milyon kilometreye tekabül eden güneş sistemindeki diğer gezegenler arasındaki astronomik mesafeleri ölçmekte kullanılan bir uzunluk birimi astronomical unit n.
(jülyen takvime göre ayın günlerinin aynı haftanın günlerine denk geldiği sürecin sonundaki) 28 yıllık zaman dilimi cycle of the sun n.
(jülyen takvime göre ayın günlerinin aynı haftanın günlerine denk geldiği sürecin sonundaki) 28 yıllık zaman dilimi cycle of sundays n.
paralaksı 1 olan bir gökcisminin uzaklığına denk ölçü birimi secpar n.
Zoology
omurgalılarda topuk kemiğine denk gelen kemik calcaneus n.
keseli memelere denk bir gelişme aşamasına ulaştığı varsayılan, plasentalı memelilerin atalarına ait varsayımsal bir alt grup metatheria n.
(bazı toynaklı ve etoburlarda insan köprücük kemiğine denk gelen) ilkel kemik clavicle n.
(bazı toynaklı ve etoburlarda insan köprücük kemiğine denk gelen) ilkel kemik clavicula n.
(omurgalı hayvanlarda) dört ayaklılardaki ön ayağa denk gelen vücut parçası forelimb n.
Botanic
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan triandria cinsi bitki triander n.
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan bir bitki cinsi triandria n.
bitkide belirli bir kısmın karşısına denk gelen konum anteposition n.
Agriculture
(buğday için) kabaca bir buşele denk ağırlık birimi firlot n.
(arpa, mısır) yarım buşele denk bir ağırlık birimi firlot n.
yaklaşık bir buşele denk tahıl miktarı firlot n.
yarım buşele denk tahıl miktarı firlot n.
Social Sciences
eylül ayının 4. cumasına denk gelen gün american indian day n.
Education
genellikle üniversite döneminin ortasına denk gelen, öğrencilerin okuma veya araştırmaya yoğunlaşması amacıyla ders yapılmayan hafta reading week n.
Literature
vurgunun son heceye denk geldiği ritmik vezin ölçüsü ascending rhythm n.
vurgunun son heceye denk geldiği ritmik vezin ölçüsü rising rhythm n.
(şiirde) hece ölçüsünün sonu kelimenin sonuna denk geldiğinde meydana gelen duraklama diaeresis n.
latin edebiyatının m.s. 14 ile 138 yılları arasına denk gelen dönemi silver age n.
dizeleri hece ve durak bakımından denk olmayan (şiir) unmetrical adj.
son vurgusu sondan üçüncü heceye denk gelecek şekilde zengin kafiye içeren sdrucciola adj.
Linguistics
finike ya da benzeri ibranice alfabelerde lamed harfine denk gelen harf lamed n.
finike ya da benzeri ibranice alfabelerde lamed harfine denk gelen harf lamedh n.
fenike vb. semitik alfabelerde ibrani nun harfine denk gelen harf nun n.
fenike alfabesi gibi çeşitli semitik alfabelerde ibranicenin tet harfine denk gelen harf tet n.
fenike alfabesi gibi çeşitli semitik alfabelerde ibranicenin tet harfine denk gelen harf teth n.
bir foneme denk düşen harf veya harf kombinasyonu allograph n.
foneme denk düşen harf veya harf kombinasyonuyla ilgili allographic n.