by ... ing - Türkçe İngilizce Sözlük

by ... ing

"by ... ing" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
take by surprise f. gafil avlamak
We were completely taken by surprise.
Tamamen gafil avlandık.

More Sentences
stop by f. uğramak
I just stopped by to see if you were OK.
İyi olup olmadığına bakmak için uğradım.

More Sentences
by the way zf. bu arada
How many refugees, by the way?
Bu arada kaç mülteci var?

More Sentences
little by little zf. azar azar
Her health is improving little by little.
Onun sağlığı azar azar iyileşiyor.

More Sentences
by chance zf. tesadüfen
This has not happened by chance.
Bu tesadüfen gerçekleşmedi.

More Sentences
one by one zf. birer birer
One by one, the European teams are disappearing from the green pitches in Korea.
Avrupa takımları Kore'deki yeşil sahalardan birer birer kayboluyor.

More Sentences
by itself zf. kendi kendine
We are relying on it developing by itself up to 2004.
Direktifin 2004 yılına kadar kendi kendine gelişeceğine güveniyoruz.

More Sentences
one by one zf. tek tek
As we do for SMEs, let us go and look for the citizens one by one.
KOBİ'ler için yaptığımız gibi, gidip vatandaşları tek tek arayalım.

More Sentences
by himself zf. kendi kendine
Tom mastered French studying by himself.
Tom kendi kendine çalışarak Fransızcada ustalaştı.

More Sentences
by mistake zf. yanlışlıkla
It has been listed as a separate vote by mistake.
Yanlışlıkla ayrı bir oylama olarak listelenmiştir.

More Sentences
side by side zf. yan yana
It is very important to achieve a balanced employment policy, where a number of different interests stand side by side.
Bir dizi farklı çıkarın yan yana durduğu dengeli bir istihdam politikasına ulaşmak çok önemlidir.

More Sentences
by walking zf. yürüyerek
I can get to work faster by walking than by taking the car.
Yürüyerek işe arabayla gitmekten daha hızlı gidebilirim.

More Sentences
by foot zf. yürüyerek
From there I continued my way by foot.
Oradan yürüyerek yoluma devam ettim.

More Sentences
by way of ed. üzerinden
They flew to Paris by way of New York.
New York üzerinden Paris'e uçtular.

More Sentences
by accident zf. kazara
The disease must not be allowed to spread by accident as a result of contaminated feed.
Hastalığın, kontamine yemlerin bir sonucu olarak kazara yayılmasına izin verilmemelidir.

More Sentences
General
decisions taken by i. alınan kararlar
Perhaps they think that decisions taken by Eurocrats alone are more democratic?
Belki de sadece Eurokratlar tarafından alınan kararların daha demokratik olduğunu düşünüyorlardır?

More Sentences
by-election i. ara seçim
I congratulate his party on securing a victory in this by-election.
Partisini bu ara seçimde elde ettiği zaferden dolayı kutluyorum.

More Sentences
learning by doing i. yaparak öğrenme
With existing nationally-based schemes we are learning by doing, and we must continue to do so.
Mevcut ulusal tabanlı programlarla yaparak öğreniyoruz ve bunu yapmaya devam etmeliyiz.

More Sentences
by-product i. yan ürün
This poor development is the by-product of developing the European economy within restricted national frameworks.
Bu zayıf gelişme, Avrupa ekonomisinin kısıtlı ulusal çerçeveler içerisinde geliştirilmesinin bir yan ürünüdür.

More Sentences
good-by i. veda
John went away without so much as saying good-by.
John veda bile etmeden gitti.

More Sentences
compound by f. artmak
The Commission's initial error, in other words, has been compounded by the wrong choice of method.
Diğer bir deyişle, Komisyon'un başlangıçtaki hatası, yanlış yöntem seçimiyle daha da artmıştır.

More Sentences
come by f. uğramak
I'll come by.
Uğrayacağım.

More Sentences
come by f. elde etmek
No, but they're hard to come by.
Hayır, fakat onları elde etmesi zor.

More Sentences
profit by f. istifade etmek
A wise person profits by his mistakes.
Akıllı bir insan hatalarından istifade eder.

More Sentences
impress by f. etkilenmek (bir şeyden veya kişiden)
I was impressed by what President Taya has done over the years in a country as poor as this.
Bu kadar fakir bir ülkede Başkan Taya'nın yıllar boyunca yaptıklarından çok etkilendim.

More Sentences
lay by f. biriktirmek
You should lay by something against a rainy day.
Zor günler için bir şeyler biriktirmelisiniz.

More Sentences
get by f. idare etmek
I believe that we can now, exceptionally, get by with a single reading.
Artık istisnai olarak tek bir okuma ile idare edebileceğimize inanıyorum.

More Sentences
pass by f. yanından geçmek
They passed by her house yesterday.
Onlar dün onun evinin yanından geçtiler.

More Sentences
be composed by f. bestelenmek
This music was composed by Bach.
Bu müzik Bach tarafından bestelendi.

More Sentences
stop by f. bir yere uğramak
But we need to stop by somewhere first.
Ama önce bir yere uğramamız lazım.

More Sentences
live by f. geçinmek
This is very bad news for the developing countries and for Africa, where most people live by agriculture.
Bu, gelişmekte olan ülkeler ve insanların çoğunun tarımla geçindiği Afrika için çok kötü bir haber.

More Sentences
come by f. bulmak
No, but they're hard to come by.
Hayır, ama bunları bulmak zor.

More Sentences
set by f. biriktirmek
Mary is setting by money to go to Japan.
Mary, Japonya'ya gitmek için para biriktiriyor.

More Sentences
be overcome by f. kapılmak
He was overcome by a feeling of melancholy.
Melankolik bir duyguya kapıldı.

More Sentences
stand by f. beklemek
Stand by for further instructions.
Daha fazla talimat için bekleyin.

More Sentences
stand by f. yanında olmak
Whatever happens, you must stand by one another.
Ne olursa olsun birbirinizin yanında olmalısınız.

More Sentences
drop by f. uğramak
We were in the neighborhood and thought we'd drop by.
Buralardaydık ve bir uğrayalım dedik.

More Sentences
stop by f. uğramak
I'll stop by your place on my way home.
Eve giderken sana uğrayacağım.

More Sentences
pass by f. geçip gitmek
The Socialists have let two out of ten years simply pass by.
Sosyalistler on yılın ikisinin öylece geçip gitmesine izin verdiler.

More Sentences
come by f. kazanmak
How did you come by the money?
Parayı nasıl kazandın?

More Sentences
happen by f. gelmek
Such things often happen by accident rather than by design.
Bu tür şeyler genellikle tasarlamadan ziyade kaza sonucu meydana gelir.

More Sentences
travel by f. yolculuk etmek
Most people travel by train.
Çoğu insan trenle yolculuk eder.

More Sentences
stand by f. hazır beklemek
A group of scientists stood by, ready to record the experiment.
Bir grup bilim insanı deneyi kaydetmek üzere hazır bekliyordu.

More Sentences
go by foot f. yürüyerek gitmek
My brother isn't waiting for the bus, he's going by foot.
Erkek kardeşim otobüs beklemiyor, o yürüyerek gidiyor.

More Sentences
drive by f. arabayla geçmek
I was driving by and saw your lights on.
Arabayla geçiyordum, lambalarının yandığını gördüm.

More Sentences
go by f. bakmak
Not if the press is anything to go by, at any rate.
Basının söylediklerine bakılırsa öyle değil.

More Sentences
Common Usage
abide by f. -e uymak
learn by heart f. ezberlemek
affected by s. tutkun
by oneself zf. kendi kendine
by herself zf. kendi kendine
by chance zf. gelişigüzel
by instalments zf. taksitle
by walking zf. yayan
by foot zf. yayan
by the book zf. kitabına göre
by the numbers zf. kitabına göre
by way of ed. kanalıyla
by way of ed. vasıtasıyla
by way of ed. yolu ile
by way of ed. vasıtası ile
by way of ed. aracılığıyla
by chance zf. kazara
General
judgement by default i. gıyabi hüküm
exchange of positions by mutual consent i. becayiş
ten minutes by the clock i. tam on dakika
judgments by default i. gıyapta yargılama
management by objectives i. amaçlar doğrultusunda yönetim
knowing somebody by sight i. göz aşinalığı
joy felt by parents i. mürüvvet
oath taken by an expert i. ehlivukufun yemini
contract governed by public law i. kamu hukukuna tabi sözleşme
clacking noise made by storks i. laklak
a thing taken by theft i. haram mal
state bound by market and price mechanism i. piyasa ve fiyat mekanizmasına dayalı devlet
passer by i. yoldan geçen kişi
east by south i. güneydoğu
concentrate by boiling i. kaynatarak koyulaştırma
east by north i. kuzeydoğu
tenancy by the entirety i. mal ortaklığı
transfer by inheritance i. intikal
revenge by the wearer of horns i. intikam yemini
payment by anticipation i. peşin ödeme
by line i. gazetecinin imzası
west by south i. güney batı
estate by elegit i. davalının arazisinin yarısı ile çift hayvanları dışında tüm menkullerinin davacının yedine teslimi
quack who claims to cure by breathing i. üfürükçü
by law i. anayasa maddesi
steal by snatching i. kapkaç
stealing by snatching i. kaptıkaçtı
learning by heart i. ezber
knowing someone by sight i. göz aşinalığı
seizure by violence i. gasp
dropping by i. geçerken uğrama
military service by payment i. bedelli askerlik
area shaded by a building i. bina gölgeleme alanı
knowledge acquired by listening i. kulak dolgunluğu
irrigating by sprinkling water i. yağmurlama
lay-by i. cep
sale of foodstuffs by a municipality so as to regulate the prices i. tanzim satışı
learning by discovery i. keşfederek öğrenme
passers by i. gelen giden
west by north i. kuzey batı
premises owned by the crown i. hükümet binası
knowledge reached by reason i. akliyat
stealing by snatching i. kapkaç
payment by cheque i. çekle ödeme
damage by water i. su hasarı
lodge used by mevlevi dervishes i. mevlevihane
sales by month i. aylara göre satışlar
step by step processing i. adım adım işleme
increase by i. artırma
due by i. süre sonu
tenure by fee alms i. bağışçıların dini kuruluşlara öldükten sonra ruhlarına duacı olmaları için hibe ettiği arazilerin kullanım süresi
distribution by years i. yıllara göre dağılım
profitability by years i. yıllara göre karlılık durumu
limited by time i. zamanla sınırlı
tenure by free alms i. bağışı yapanlara ve onların ailelerine öldükten sonra ruhları icin duacı olunması karşılığında hibe edilen arazi
escorted by police (officers) i. polis nezaretinde
paying by card i. kartlı ödeme
voting by proxy i. vekaleten oy kullanma
resolutions adopted by i. alınan kararlar
by-street i. yanyol
by-street i. arka sokak
death by accident i. kazaen vefat
disability by accident i. kazaen maluliyet
land surrounded by water on its three sides i. üç tarafı denizlerle çevrili
agreement by mutual i. karşılıklı anlaşma
pay by credit card i. kredi kartı ile ödeme
word by word translation i. kelime kelime çeviri
by-pass i. tali yol
by-election i. kısmi seçim
by-way i. karanlık yol
by-pass i. çevre yolu
lay-by i. arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep
fly-by-night i. vurguncu
fortune-telling by throwing beans i. bakla falı
by-road i. ara yol
by-laws i. yönetmelikler
by-way i. gizli yol
by-street i. ara sokak
fly-by-night company i. paravan şirket
by-product i. türev ürün
by-pass i. baypas
by-pass i. türev boru
by-line i. yazar adının verildiği satır
fly-by-nighter i. kapkaççı
by-way i. yan yol
by-pass i. atlama
by-product i. ikincil ürün
lay-by i. park yeri
lay-by i. konaklama tesisi
by-catch of the fishing i. balıklarla birlikte yakalananlar
by-street i. yan sokak
lay-by i. anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol
by-pass i. yan geçit
by-blow i. gayrimeşru çocuk
by-pass i. dolaştırma
by-road i. sapa yol
by-way i. dolaşık yol
stand-by i. destek
stand-by i. yedek
two-by-four i. iki birim kalınlığında tahta
stand-by i. zemin döşeme
stand-by i. güvenilir kimse
proof-by-contradiction i. açma olana indirgeme
stand-by i. yardımcı
proof-by-contradiction i. abese irca
stand-by i. hazır
proof-by-contradiction i. olmayana ergi
stand-by i. yardım
story-by-story shearing model i. kat-kat kesme modeli
learning by practising i. yaparak öğrenme
lay-by i. araba durağı
lay-by i. durak
lay-by i. son işlem olarak tarlayı sürüp ekme
purchase or sale by sample i. örneğe göre alış veya satış
fly-by-night i. borcunu ödemeyen kimse
breakdown by gender i. toplumsal cinsiyete göre analiz
conveyance by railway i. demiryolu ile taşımacılık
conveyance by railway i. demiryolu ile taşıma
payment of gas bill by standing order i. otomatik doğalgaz faturası ödemesi
use by date i. son kullanma tarihi
play-by-play description i. anbean betimleme
power granted by i. ... tarafından verilen yetki
breathing by mouth i. ağızla solunum
breathing by mouth i. ağızdan soluma
by-pass i. kestirme (yol)
relationship by affinity i. akrabalık bağı
relationship by affinity i. hısımlık bağı
words to live by i. güzel ve özlü sözler
surrounded on three sides by the sea i. üç tarafı denizlerle çevrili
hanging stockings by the fire i. şömine üzerine çorap asma
the town embraced by the natural beauties and the historical cities i. doğal güzellikler ve tarihi kentlerin kucakladığı belde
draw lots designation by lot i. ad çekme
designation by lot i. ad çekme
(one's card) be swallowed by atm machine i. atm'nin kartı yutması
forbidden by law i. kanunen yasak
passer-by i. gelen geçen
passers-by i. yoldan geçen kimse
by-line i. gazetecinin imzası
by-product i. ara ürün
by-line i. köşe yazarı künyesi
distribution by countries i. ülkelere göre dağılım
travel by public transport i. toplu taşımayla seyahat
a place where passengers frequently stop by i. yol geçen hanı
population by age group and gender i. yaş grubu ve cinsiyete göre nüfus
line of wagons drawn by mules i. katır kervanı
fire caused by electricity i. elektrik nedenli yangın
the house by the lake i. gölün oradaki ev
the house by the lake i. göl kenarındaki ev
sorting by comments i. yorumlara göre sıralama
reasoning by elimination i. mantıksız seçenekleri eleyerek sonuç çıkarma
lay-by i. nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım
lay-by i. (madencilik) boş vagonların park yeri
lay-by i. araba park yeri
blow-by-blow i. tek tek anlatma
hang-by i. asalak
hang-by i. beleşçi
by i. ikincil öneme sahip şey
by i. ikincil mesele
by i. milyar yıl
by and by i. cennet
by and by i. öbür dünya
by and by i. öteki dünya
by-and-by i. gelecekte bir zaman
by-and-by i. gelecekte bir olay
by-blow i. dolaylı darbe
by-blow i. tesadüfi darbe
by-corner i. özel köşe
by-corner i. gizli köşe
by-corner i. uzakta köşe
by-corner i. ücra köşe
by-dependence i. eklenti
by-dependence i. aksesuar
by-end i. ikincil amaç
by-end i. çıkarcı gerekçe
by-end i. bencilce dürtü
by-end i. kısım
by-end i. bölüm
by-end i. kısa parça
by-interest i. çıkar
by-interest i. çıkarcılık
by-interest i. kişisel çıkar
by-interest i. özel avantaj
by-lane i. özel yol
by-lane i. yan yol
by-lane i. tali yol
by-line i. yardımcı faaliyet
by-liner i. yazısının altına imzasını atan yazar
by-liner i. mahlas kullanan bir gazeteci
by-name i. ikinci ad
by-name i. soyadı
by-name i. takma isim
by-passage i. farklı yol
by-passage i. yan yol
by-path i. özel yol
by-path i. ikincil yol
by-path i. dolaylı yol
by-path i. yan yol
by-place i. yoldan uzakta yer
by-place i. garip köşe
by-place i. ıssız yer
by-place i. ücra yer
by-place i. uzak yer
by-place i. gizli yer
by-place i. özel yer
by-product i. ek sonuç
by-product i. ikincil sonuç
by-product i. beklenmeyen sonuç
by-product i. istenmeyen sonuç
by-respect i. özel amaç
by-respect i. kişisel görüş
by-respect i. çıkar
by-respect i. çıkarcılık
by-respect i. kişisel çıkar
by-respect i. özel avantaj
by-room i. gizli oda
by-room i. gizli daire
by-speech i. (dolaylı) hoşbeş etme
by-speech i. (dolaylı) çene çalma
by-speech i. (dolaylı) laklak etme
by-spell i. atasözü
by-street i. özel sokak
by-street i. karanlık yol
by-stroke i. kazara vurma
by-stroke i. kurnazca vurma
by-stroke i. sinsice vurma
by-stroke i. (hedefe yönelik) zekice ve dolaylı eylem
by-turning i. gizli yol
by-turning i. ana yoldan dönen yol
by-view i. çıkarcı hedef
by-walk i. tenha yol
by-walk i. yan yol
by-walk i. gizli yol
by-wipe i. şakasına dürtme
by-wipe i. şakasına vurma
go-by i. görmezden gelme
go-by i. başından savma
descent by distaff i. anne tarafından gelen soy
good-by i. ayrılırken söylenen son söz
good-by i. veda ederken yapılan jest
good-by i. memnuniyetle uğurlama
closure by compartment i. bölme ile kapatma
drive-by i. belirli bir yere, nesneye doğru sürme
piecemeal (by) i. parça
by-dependence i. bağlı ve ilişkili parça
by-view i. şahsi görüş
by-view i. öznel görüş
by-view i. bencilce amaç
play-by-play i. dakikası dakikasına anlatım
fly-by i. karadaki gözetleme ekibinin üzerinden yapılan alçak uçuş
fly-by-night i. güvenilmez kimse
fly-by-night i. ilkesiz kimse
fly-by-night i. kaypak kimse
fly-by-night i. kısa ömürlü ve güvenilmez (şirket) oluşum
fly-by-night i. gecelere akmayı seven kimse
fly-by-night i. (kredi konusunda) risk taşıyan kimse
fly-by-night i. gece kuşu
fly-by-night i. geceleri uçan canlı
fly-by-night i. gece seyahat eden kimse
fly-by-night i. iş için sürekli seyahat eden kimse
tomorrow by together i. erkeklerken kurulu bir kpop grubu
four-by-four i. 4x4 kereste
four-by-four i. 4x4 çıta
southwest by south i. (pusulada) güneybatı yönünün güneyi
southwest by south i. güneybatının güneyi
southwest by west i. (pusulada) güneybatı yönünün batısı
southwest by west i. güneybatının batısı
stander-by i. bir yerde bulunan kimse
stander-by i. katılımcı
stander-by i. seyirci
stander-by i. tanık
stander-by i. görgü tanığı
stander-by i. yakınlarda bulunan kimse
be tempted (by somebody and do something stupid) f. aklına uymak
stand by f. sadık kalmak
put by f. biriktirmek
roll by f. geçip gitmek (zaman)
support by the arm f. koltuklamak
go by the board f. boşa çıkmak
be overcome by f. kötü bir şekilde etkilenmek
compensate for one thing by another f. bir şeyi başka bir şeyle telafi etmek
supplement by f. eksikliklerini gidermek (belirli bir şey yaparak)
lay by f. yığmak
be wracked by f. (hastalık vb yüzünden) çok çekmek
slip by f. zaman akıp gitmek
be obsessed by f. aklına takmak
be affected by the evil eye f. nazara gelmek
happen by f. uğramak
be left all by oneself f. ortalıkta kalmak
slip by f. akıp gitmek (zaman)
be distressed by evil eye f. göze gelmek
catch somebody by the tail f. kuyruğunu kısmak
get the wrong sow by the ear f. yanılmak
roll by f. geçip gitmek
set store by f. önemsemek
destroy by fire f. ateşle tahrip etmek
hang by a thread f. risk altında olmak
call by f. geçerken uğramak
set by f. değer biçmek
measure by the span f. karışlamak
revert by escheat f. mahlul kalmak
change by heating f. ısıtarak değiştirmek
play something by ear f. notasız çalmak
put something by f. bir kenara para koymak
be possessed by f. kapılmak
be touched by evil eye f. nazar değmek
be smitten by f. kapılıvermek (güzel bir şeye)
lead by the nose f. parmağında oynatmak
have money owed to one (by) f. alacaklanmak
lose by a hair's breadth f. kıl payı kaybetmek
be beset by f. kaplamak
pay by hand f. elden yatırmak
pluck up by the root f. kökünden sökmek
stand by f. sağlamak
stand by one's word f. sözünden dönmemek
slip by f. akıp gitmek
be taken aback at/by f. -e çok şaşırmak
compromise by f. uzlaşmak
take by handfuls f. avuçlamak
meet by chance f. rast gelmek
not to be discouraged by f. pabuç bırakmamak
abide by f. bağlı kalmak
produce by ignition f. ateşlemeyle meydana getirmek
learn by ear f. ağızdan kapmak
pass by f. göz yummak
overcome by languor f. rahata düşmek
be spoilt by f. yüz bulmak
be beset by f. (olumsuz yönleri) çok olmak
go by a name f. adıyla tanınmak
fly by the seat of one's pants f. tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek
abide by something f. riayet etmek
secure by patent f. patent almak
go by the board f. iyi şeyler yok olmak
be supported by f. destek görmek
surprize by f. şaşırmak
be attacked by evil eye f. göze gelmek
be revolted by f. tiksinmek
consume by fire f. yanıp yok olmak
signalize oneself by f. sivrilmek
(somebody) be met by protests f. protesto gösterileriyle karşılanmak
go by the board f. kaçmak (fırsat)
learn by heart f. bellemek
be smitten by f. çok hoşlanmak (güzel bir şeyden)
purchase by dutch auction f. açık eksiltme ile satın almak
take someone by surprise f. birini çok şaşırtmak
be taken in by f. aldanmak
learn by trial and error f. deneme yanılmayla öğrenmek
spread by word of mouth f. ağızdan ağıza yayılmak
learn by rote f. ezberlemek
bleed somebody by cupping f. hacamatlamak
be carried away by one's feelings f. hislerine kapılmak
divide by three f. üçlemek
get by f. sollamak
stand by f. destek olmak
meet by chance f. tesadüf etmek
be overwhelmed by f. yenilmek
fall by the wayside f. başarısız olmak
get something by heart f. bir şeyi ezberlemek
be weighed by f. yüklü olmak (dert/keder)
go by a vehicle f. vasıta ile gitmek
know someone by sight only f. birini sadece yüzünden tanımak
stand by somebody's side f. tarafını tutmak
take an example by f. örnek almak
learn by rote f. papağan gibi ezberlemek
be hard by f. çok yakınında olmak
estimate by eye f. kararlamak
be conditioned by f. bir şey başka bir şeye bağlı olmak
stand by f. bırakmamak (birini)
be overcome by sleep f. uyku basmak
be overwhelmed by f. altında ezilmek (sorumluluk ağır bir iş vb)
stick by f. desteklemek
go away by oneself f. başını alıp gitmek
live by one's wits f. geçinmek için uyanık ve kurnaz olmak
put store by f. önem vermek
pay by cheque f. çek vermek
take an example by f. taklit etmek
be overwhelmed (by/with) f. ambale olmak
be taken aback by f. çok şaşırmak
be approved by assembly f. meclisten geçmek
execute by hanging f. asarak idam etmek
outnumber by f. sayıca çok olmak
stop by f. girip çıkmak
be born by caesarean section f. sezaryenla doğmak
be accused by f. suçlanmak
abide by f. riayet etmek
drop by f. habersiz uğramak
be crippled by the bends f. vurgun yemek
stand by f. destek olmak (birine)
come by f. temin etmek
take someone by storm f. belirli bir alanda aniden çok başarılı olmak
lay store by f. önem vermek
seize by the neck f. ensesinden yakalamak
supplement by f. artırmak (belirli bir şey yaparak)
slip by f. geçip gitmek
be untroubled by f. şikayetçi olmamak
pass by f. yürüyerek geçmek
be damaged by earthquake f. depremden hasar görmek
clean by sweeping f. süpürerek temizlemek
get by f. idare etmek (geçim)
take the bull by the horns f. güçlüklere göğüs germek
be taken by f. bayılmak
be a sufferer by f. çekmek
put something by f. bir kenara koymak
stand idle by f. eli kolu bağlı oturmak
let something go by the board f. fırsatı kaçırmak
be weighed by f. belini bükmek (bir görev/sorumluluk vb)
be overcome by worry f. kasavet basmak
transport by ferry f. feribotla taşımak
be attacked by evil eye f. nazar değmek
win by default f. hükmen galip sayılmak
put by f. kaldırmak
keep something by one f. elinin altında bulundurmak
corrupt by sensuality f. ayartmak
be disturbed by a bad smell f. burnunun direği kırılmak
(somebody) be met by protests f. protestolarla karşılanmak
lay store by f. önemsemek
be attacked by rabies f. kudurmak
be obsessed by f. aklına takılmak
stand by f. hazır bulunmak
stick by f. sadık kalmak
pay for something by instalments f. taksitli alışveriş yapmak
profit by f. yararlanmak
meet by chance f. rastlamak
stand by somebody f. yanında olmak
be enslaved by one's emotions f. duygularının esiri olmak
spread by rumour f. ağızdan ağıza yayılmak
be overcome by f. tarafından mağlup olmak
act by rote f. ezbere yapmak
exchange positions by mutual consent f. becayiş etmek
play something by ear f. olayların seyrine göre hareket etmek
live by one's pen f. kalemiyle geçinmek
set store by f. önem vermek
take somebody by the scruff of the neck f. enselemek
go by the board f. bırakılmak
go by the board f. tasarı vb suya düşmek
be touched by evil eye f. göze gelmek
be torn by conflicting emotions f. zıt duygular içinde olmak
be hard by f. çok yakın olmak

"by ... ing" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Speaking
by iyi haberdi that was the good news
Trade/Economic
stand-by kredisi stand-by credit i.
stand-by anlaşması stand-by agreement i.
stand-by kredisi stand-by credit i.
stand-by düzenlemesi stand-by arrangements i.
stand-by düzenlemesi stand-by arrangement i.
stand-by kredileri stand-by credits i.
Politics
stand-by anlaşması stand-by agreement i.
stand-by düzenlemeleri stand-by arrangements i.
Technical
by-pas valfi by-pass valve i.
by-pass borusu by-pass pipe i.
by-pass valfi by-pass valve i.
by-pass ünitesi by-pass unit i.
by-pass vanası shunt valve i.
soğutma sıvısı by-pas devresi coolant by-pas i.
Computer
beyaz rusya:by belarus:by i.
Automotive
by-pass deliği bunghole i.
by pass pasajı bypass passage i.
hava kontrol by-pass by-pass air control i.
hava by-pass valfi air bypass valve i.
Medical
mezenteriko-sol portal by-pass ameliyatı mesenterico-left portal bypass procedure i.
Geography
carmel-by-the-sea carmel i.