uyuşturucu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

uyuşturucu



"uyuşturucu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

Türkçe İngilizce
General
uyuşturucu drugs i.
uyuşturucu torpor i.
uyuşturucu stuff i.
uyuşturucu junk i.
uyuşturucu narcotics i.
uyuşturucu hop i.
uyuşturucu knockout i.
uyuşturucu drug i.
uyuşturucu stupefactive s.
uyuşturucu opiate s.
uyuşturucu somnific s.
uyuşturucu hypnotic s.
uyuşturucu somniferous s.
uyuşturucu narcotic s.
uyuşturucu anaesthetic s.
uyuşturucu dozy s.
uyuşturucu stupefacient s.
uyuşturucu anesthetic s.
uyuşturucu obstupefactive [obsolete] s.
uyuşturucu circean s.
Colloquial
uyuşturucu stumbles i.
uyuşturucu dutch courage i.
uyuşturucu narky i.
Medical
uyuşturucu anodyne i.
uyuşturucu torporific s.
uyuşturucu somnifacient s.
Chemistry
uyuşturucu opiate i.
Marine Biology
uyuşturucu anesthetic i.
uyuşturucu anaesthetic i.
Slang
uyuşturucu gogo i.
uyuşturucu bling i.
uyuşturucu tit i.
uyuşturucu scag i.
uyuşturucu dope i.
uyuşturucu base i.
uyuşturucu bricks i.
uyuşturucu discipline i.
uyuşturucu hoska [dated] i.
uyuşturucu mahoska [dated] i.
uyuşturucu unk-jay i.
uyuşturucu stum i.
uyuşturucu mooch i.
uyuşturucu angel hair i.
uyuşturucu crap i.
uyuşturucu dadah [australia] i.
uyuşturucu stumble-bumbles i.
British Slang
uyuşturucu gear i.
uyuşturucu stash i.

"uyuşturucu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
uyuşturucu ilaç narcotic drug i.
uyuşturucu madde hype i.
uyuşturucu madde drug i.
uyuşturucu bağımlıları narcotic addicts i.
uyuşturucu madde dope i.
uyuşturucu ilaç dover's powder i.
yerel uyuşturucu local anesthetic i.
uyuşturucu madde stuff i.
uyuşturucu bağımlılığı tedavisi drug treatment i.
çoklu uyuşturucu bağımlılığı polydrug addiction i.
burundan uyuşturucu çeken kimse sniffer i.
uyuşturucu bağımlılığı narcotic addicts i.
uyuşturucu maddelere düşkün drug addict i.
uyuşturucu iğne fix i.
kendirden elde edilen bir uyuşturucu cannabis i.
uyuşturucu bulundurma drug possession i.
uyuşturucu bağımlısı freak i.
uyuşturucu bağımlısı drugster i.
uyuşturucu ticareti narcotics traffic i.
uyuşturucu bağımlısı junkie i.
alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle sarhoşluk inebriation i.
kamçılama etkisi (uyuşturucu maddenin) kick i.
düşüş (uyuşturucu vb etkisinden) falling i.
uyuşturucu bağımlısı druggie i.
yasa dışı uyuşturucu kaçakçılığı illicit traffic i.
uyuşturucu bağımlılığı drug habit i.
uyuşturucu bağımlısı drug addict i.
uyuşturucu kaçakçısı drug smuggler i.
uyuşturucu satıcısı pusher i.
uyuşturucu madde narcotic i.
uyuşturucu yasaları narcotic laws i.
uyuşturucu alışkanlığı olan kişi narcotic addict i.
uyuşturucu bağımlısı hype i.
uyuşturucu ilaç dovers powder i.
uyuşturucu ilaç narcotic i.
uyuşturucu kontrolü control of narcotics i.
uyuşturucu madde hypnotic i.
uyuşturucu madde arama köpeği sniffer dog i.
uyuşturucu bağımlılığı narcoticism i.
uyuşturucu alışkanlığı narcotic habit i.
uyuşturucu müptelası junky i.
uyuşturucu hap opiate drug i.
uyuşturucu tedavisi drug treatment i.
uyuşturucu kullanımı drug use i.
uyuşturucu suçu narcotic crime i.
uyuşturucu düşkünü drug addict i.
uyuşturucu satıcısı peddler i.
uyuşturucu kaçakçısı drug trafficker i.
uyuşturucu satıcısı drug dealer i.
uyuşturucu satıcısı drug peddler i.
uyuşturucu satıcısı drug trafficker i.
uyuşturucu ilaç opiate i.
uyuşturucu şebekesi drug cartel i.
uyuşturucu baronu drug lord i.
uyuşturucu baronu drug baron i.
uyuşturucu karteli drug cartel i.
sert uyuşturucu hard drug i.
hafif uyuşturucu soft drug i.
ağır uyuşturucu hard drug i.
uyuşturucu kaçakçılığı drug smuggling i.
uyuşturucu kaçakçılığı drug trafficking i.
uyuşturucu ilaç sleeping potion i.
uyuşturucu madde kullanıcısı drug user i.
uyuşturucu madde kullanıcısı substance abuser i.
ciddi bir uyuşturucu alışkanlığı a serious drug habit i.
uyuşturucu kuryesi drug courier i.
uyuşturucu kuryesi drug mule i.
uyuşturucu ile ilgili suçlarda artış a rise in drug-related crime i.
uyuşturucu maddenin etkisinde araç kullanma drug driving i.
eğlence amacıyla arada sırada uyuşturucu kullanan kimse a recreational drug user i.
uyuşturucu kralı drug king i.
uyuşturucu madde narcotic drug i.
uyuşturucu ilaç anaesthetic i.
uyuşturucu ilaç anesthetic i.
uyuşturucu enjeksiyonu bang i.
uyuşturucu satıcısı drug pusher i.
uyuşturucu baronu drug czar i.
uyuşturucu çarı drug czar i.
meksikalı uyuşturucu karteli mexican drug cartel i.
uyuşturucu kullanıcılarının çektiği bağımlılık krizleri withdrawals i.
uyuşturucu kaçakçısı narco-trafficker i.
keyif için alınan, bağımlılık yapmayan uyuşturucu recreational drug i.
ekonomisinin önemli bir bölümü yasadışı uyuşturucu ticaretinden oluşan ülke narco-state i.
uyuşturucu devleti narco-state i.
uyuşturucu etkisi nod i.
uyuşturucu kullanmışçasına baygın olma nod i.
uyuşturucu taciri drug smuggler i.
keyif için alınan ve bağımlılık yapmayan bir uyuşturucu olarak tüketilen, kenevir ve baldan yapılan fas'a özgü bir macun majoun i.
abd ve kanada'da 2015'ten sonra yaşanan opioid bazlı uyuşturucu krizi opioid epidemic i.
abd ve kanada'da 2015'ten sonra opioid bazlı uyuşturucu kullanımının/bağımlılığının/doz aşımı vakalarının ciddi derecede artması opioid epidemic i.
uyuşturucu kullanımından sonra oluşan kötü etki hangover i.
1970'lerden 1993'te liderleri öldürülene kadar kokain üretimini kontrol etmiş kolombiyalı bir uyuşturucu karteli medellin cartel i.
hintkenevirinin uyuşturucu olarak kullanılan çiçeği ve yaprakları hashish i.
yasa dışı uyuşturucu kaçakçısı mule i.
yasa dışı uyuşturucu dağıtımı yapan kimse mule i.
uyuşturucu paketi deck i.
uyuşturucu katılmış içki hocus i.
aşırı doz uyuşturucu almış kimseler ods i.
uyuşturucu kaçakçısı runner i.
uyuşturucu kuryesi runner i.
(uyuşturucu etkisi ile) mest olma rush i.
(uyuşturucu etkisi ile) kendinden geçme rush i.
(uyuşturucu etkisi ile) mest olma flash i.
(uyuşturucu etkisi ile) kendinden geçme flash i.
genellikle gençlerin gece kulüplerinde kontrollü olarak aldıkları uyuşturucu club drug i.
uyuşturucu bağımlısı kimse doper i.
uyuşturucu bağımlısı drug abuser i.
polisin yasadışı uyuşturucu maddeleri ele geçirmesi drug bust i.
polisin yasadışı uyuşturucu maddeleri ele geçirmesi drugs bust i.
hava, deniz veya kara yoluyla yapılan yasadışı uyuşturucu ticaretinin önlenmesi drug interdiction i.
narkotik ile uyuşturucu satıcıları arasındaki çatışma drug war i.
uyuşturucu etkisi altındayken araba süren kimse drug-driver i.
uyuşturucu verme drugging i.
uyuşturucu baronu druglord i.
yasadışı uyuşturucu kullanan kimse drug-taker i.
yasadışı uyuşturucu kullanan kimse drug-taking i.
uyuşturucu karşıtı önlemler counterdrug i.
uyuşturucu etkisinde olma intoxicatedness i.
uyuşturucu bulundurma suçu possession i.
uyuşturucu ticareti score i.
(uyuşturucu) damara verilecek miktar shot i.
yasadışı uyuşturucu üretim merkezleri olan peru, bolivya ve kolombiya'yı kapsayan güney amerika bölgesi silver triangle i.
saflaştırılmış toz uyuşturucu freebase i.
saflaştırılmış toz uyuşturucu free-base i.
deri altı uyuşturucu enjeksiyonu skin-pop i.
bir tutam uyuşturucu snifter i.
bir fırt uyuşturucu snifter i.
uyuşturucu şey soporific i.
uyuşturucu madde street name i.
uyuşturucu maddenin karaborsa fiyatı street value i.
(uyuşturucu vb.) tacir trafficker i.
uyuşturucu kullanmak take drugs f.
uyuşturucu işi yapmak deal f.
uyuşturucu satmak push f.
uyuşturucu vermek dope f.
kullanmak (içki/sigara/uyuşturucu) touch f.
uyuşturucu kullanmak be on drugs f.
yasadışı yoldan (uyuşturucu) satmak push f.
uyuşturucu kullanmak use drugs f.
uyuşturucu vermek drug f.
uyuşturucu ilaç katmak (yiyeceğe/içeceğe) drug f.
aşırı miktarda tüketmek (uyuşturucu/alkol vb) excessorise f.
uyuşturucu kullanmak toke f.
alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle uçup büsbütün dağıtmak total freak out f.
uyuşturucu müptelası olmak become addicted to drugs f.
uyuşturucu müptelası olmak become hooked on drugs f.
uyuşturucu müptelası olmak become a drug-addict f.
uyuşturucu bağımlısı olmak become a drug-addict f.
deri altına uyuşturucu enjekte etmek skin-pop f.
birisini (uyuşturucu vb gibi) kötü bir alışkanlıktan uzak tutmak wean someone off f.
birisini (uyuşturucu vb gibi) kötü bir alışkanlıktan uzak tutmak wean someone away f.
uyuşturucu kullanmak do drugs f.
uyuşturucu etkisinde olmak be high on drugs f.
uyuşturucu sorunu olmak have a drug problem f.
uyuşturucu problemi olmak have a drug problem f.
uyuşturucu kaçırmak smuggle drugs f.
uyuşturucu kaçakçılığı yapmak smuggle drugs f.
uyuşturucu kullanmayı bırakmak break a drug addiction f.
uyuşturucu kullanmayı bırakmak stop using drugs f.
uyuşturucu işini büyütmek expand one’s drug business f.
öğrencilere uyuşturucu satmak sell drugs to students f.
öğrencilere uyuşturucu satmaktan tutuklanmak be arrested for selling drugs to students f.
(uyuşturucu) hayal gördürmek mind f.
alkol veya uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak detoxify f.
uyuşturucu vermek hit f.
(yemeğe veya içeceğe) uyuşturucu katmak hocus f.
(birine) uyuşturucu vermek hocus f.
uyuşturucu madde gibi sersemletmek opiate f.
uyuşturucu ilaç gibi hissizleştirmek opiate f.
aşırı dozda uyuşturucu almak overdose f.
aşırı derecede uyuşturucu vermek bedrug f.
aşırı doz uyuşturucu almak bedrug f.
uyuşturucu almak drug f.
(uyuşturucu için) aşırı istek duymak fiend f.
(uyuşturucu) damardan vermek shoot f.
(uyuşturucu) pazarlamak shove f.
burundan uyuşturucu çekmek snort f.
uyuşturucu satmak deal f.
uyuşturucu bağımlısı drug addicted s.
uyuşturucu almış high s.
uyuşturucu madde etkisi altında drugged s.
uyuşturucu kafasında trippy s.
uyuşturucu etkisinde olan stoned s.
uyuşturucu almış stoned s.
uyuşturucu müptelası strung-out s.
uyuşturucu bağımlısı strung-out s.
tıbbi nedenler ya da bağımlılıktan ziyade keyif için alınan (uyuşturucu) recrational s.
uyuşturucu kullanımıyla ilgili olmayan nondrug s.
uyuşturucu kullanımını kapsamayan nondrug s.
uyuşturucu etkisinde hyped up s.
uyuşturucu etkisi altında olan impaired s.
(müzik veya uyuşturucu sebebiyle) neşelenmiş gone s.
uyuşturucu etkisi altında doped s.
uyuşturucu kullanmayan drug-free s.
uyuşturucu maddelerin kullanılmadığı drug-free s.
uyuşturucu içermeyen drug-free s.
uyuşturucu kullanımı ile ilişkili druggy s.
uyuşturucu madde etkisindeymiş gibi davranan druggy s.
uyuşturucu kaçakçılığına karşı yapılan counterdrug s.
uyuşturucu maddelere ait veya ilgili intoxicative s.
uyuşturucu anlamı veren ön ek narco- ök.
uyuşturucu anlamı veren ön ek narc- ök.
Phrasals
(birini suçlamak amacıyla) evine/odasına/valizine vb. (uyuşturucu/yasa dışı materyal) yerleştirmek plant something on someone f.
(uyuşturucu vb.) etkisini göstermek kick in f.
bırakmak istemek (ilaç/uyuşturucu) want off f.
kurtulmak istemek (ilaç/uyuşturucu) want off f.
bırakmasını istemek (ilaç/uyuşturucu) want off f.
kurtulmasını istemek (ilaç/uyuşturucu) want off f.
uyuşturucu vermek drug out f.
uyuşturucu ilaç katmak (yiyeceğe/içeceğe) drug out f.
uyuşturucu etkisiyle uyuşmak gouch out f.
Colloquial
kişinin uyuşturucu etkisiyle vücudunda böcekler gezdiğini sanması crank bugs i.
uyuşturucu bağımlısı a drug addict i.
yoğun keyif/zevk (özellikle uyuşturucu vs gibi uyarıcı maddelerin yarattığı etki sonucunda) rush i.
merdiven altı uyuşturucu bathtub crank i.
reçeteli veya reçetesiz satılan ilaçları satan/çalan/uyuşturucu olarak kullanan kişi drugstore cowboy i.
zihni manipüle eden/etkileyen uyuşturucu head drug i.
psikoaktif madde/uyuşturucu head drug i.
polise rüşvet olarak verilen uyuşturucu drugola i.
torbacıların polis peşlerine düşmesin diye uyuşturucu olarak yedirdiği rüşvet drugola i.
etkili/bomba gibi şey (uyuşturucu, haber, kişi) dynamite i.
aşırı doz (ilaç, uyuşturucu) od i.
aşırı doz uyuşturucu almış kişi od i.
uyuşturucu maddenin yarattığı kötü etki bad trip i.
uyuşturucu nedeniyle görülen kötü halüsinasyonlar bad trip i.
psikoaktif madde/uyuşturucu deneyimi head trip i.
uyuşturucu kültürüne dahil kimse head i.
uyuşturucu kullanımı sebebiyle toplumdan ayrışmış kimse head i.
uyuşturucu maddenin yarattığı kötü etki horrors i.
enjektörle uyuşturucu alan/yapan kimse hyper i.
müzik, uyuşturucu ve cinselliğin yaşandığı toplantılar love-in i.
uyuşturucu bağımlısı user i.
kendine uyuşturucu enjekte eden jabber i.
uyuşturucu alan jabber i.
uyuşturucu müptelası jabber i.
iğne yoluyla uyuşturucu alan uyuşturucu bağımlısı jabber i.
alışkanlık yapan uyuşturucu jockey i.
bağımlılık yapan uyuşturucu jockey i.
alışkanlık yapan uyuşturucu jocky i.
bağımlılık yapan uyuşturucu jocky i.
bir doz uyuşturucu jolt i.
uyuşturucu bağımlılığı jones i.
kuvvetli/yoğun bir uyuşturucu kafası joyride i.
kuvvetli/yoğun bir uyuşturucu kafası joy ride i.
uyuşturucu mantarlar sacred mushrooms i.
uyuşturucu ve seks party and play i.
seks, uyuşturucu ve eğlence party and play i.
seks ve uyuşturucu partisi party and play i.
seks, uyuşturucu ve partileme sex, drugs, and rock 'n' roll i.
seks uyuşturucu ve eğlence sex, drugs, and rock 'n' roll i.
seks, uyuşturucu ve rakınrol sex, drugs, and rock 'n' roll i.
uyuşturucu satıcısı bagman i.
uyuşturucu kafası burn i.
uyuşturucu taşıyıcısı/satıcısı carrier i.
uyuşturucu kuryesi carrier i.
bağımlılık yapmayan uyuşturucu light stuff i.
hafif uyuşturucu light stuff i.
uyuşturucu bağımlısı crackpot i.
uyuşturucu alan kimse drugger i.
kötü bir uyuşturucu deneyimi yaşamak bum out f.
uyuşturucu kullanmayı kesmek kick cold (turkey) f.
bir anda uyuşturucu kullanmayı bırakmak kick cold (turkey) f.
uyuşturucu kullanmayı kesmek quit (something) cold turkey f.
bir anda uyuşturucu kullanmayı bırakmak quit (something) cold turkey f.
aşırı dozda vermek (ilaç, uyuşturucu) od f.
aşırı doz uyuşturucu kullanımından ölmek be oded f.
burnundan uyuşturucu çekmek horn f.
uyuşturucu koklamak horn f.
uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak turn over f.
uyuşturucu katmak lace f.
uyuşturucu karıştırmak lace f.
uyuşturucu alım satımı, birini soyma, dolandırıcılık suç teşkil eden bir şey yapmak make a score f.
alkol/uyuşturucu etkisi altında kendinden geçmek be out of it f.
uyuşturucu bağımlılığından temizlenmek get straight f.
içkisine/içeceğine (ilaç, uyuşturucu) katmak/karıştırmak hocus (something) f.
bir şey (uyuşturucu, alkol) krizinde hurtin f.
(ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) kafası karışmak/uçmak/bulanmak space off f.
(ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) aptallaşmak space off f.
(ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) zihni bulanıklaşmak space off f.
(öksürük ilacını) keyif için uyuşturucu olarak kullanmak skittle f.
uyuşturucu kullanmış belted s.
(uyuşturucu madde kullanmamak anlamında) temiz clean s.
uyuşturucu el sürmeme clean s.
(alkol/uyuşturucu) ayık clean s.
uyuşturucu etkisinde crisp s.
üzerinde uyuşturucu olan heeled s.
alkol/uyuşturucu etkisinde high on s.
uyuşturulmuş (uyuşturucu etkisiyle) hopped up s.
uyarılmış (uyuşturucu etkisiyle) hopped up s.
uyuşturucu kafasında hurt s.
bir şey (uyuşturucu, alkol) krizinde hurting s.
uyuşturucu etkisi altında stoned out of one’s squash s.
alkol/uyuşturucu etkisi altında killed (off) s.
uyuşturucu etkisinde amped s.
uyuşturucu kafasında/almış amped s.
uyuşturucu almış backed up s.
uyuşturucu kafasında backed up s.
uyuşturucu bağımlılığından tükenmiş/çökmüş burnout s.
uyuşturucu etkisi altında lit up s.
seyreltilmiş (uyuşturucu) stepped on s.
sulandırılmış (uyuşturucu) stepped on s.
alkollü/uyuşturucu etkisinde araç kullanma dwai (driving while ability impaired) expr.
uyuşturucu satan/kullanan in action expr.
uyuşturucu ticareti dealing drugs expr.
Idioms
uyuşturucu iğne vurma a shot in the arm i.
uyuşturucu iğne vurma shot in the arm i.
gözde uyuşturucu drug of choice i.
sevilen uyuşturucu drug of choice i.
uyuşturucu bağımlıların mekan bellediği terk edilmiş yapı abandominium i.
uyuşturucu bağımlıların mekân bellediği terk edilmiş yapılar abandominiums i.
uyuşturucu müptelalığı monkey wagon i.
abd ve kanada'da 2015'ten sonra yaşanan opioid bazlı uyuşturucu krizi opioid crisis i.
favori/tercih edilen uyuşturucu drug of choice i.
sürekli kullanılan/bağımlı olunan uyuşturucu drug of choice i.
uyuşturucu ilaç a mickey finn i.
uyuşturucu iğne vurmak get a bang in the arm f.
uyuşturucu iğne vurmak get a bang in the arm f.
iğne ile uyuşturucu almak get a bang in the arm f.
birisini kötü bir şeye (uyuşturucu/fahişelik) alıştırmak turn someone out f.
uyuşturucu kullanmayı bırakmak knock the habit f.
uyuşturucu etkisinde olmak be over the hump f.
içeceğine habersizce alkol/uyuşturucu katmak spike (one's) drink f.
bıraktığı sakıncalı/zararlı bir şeye geri başlamak (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon f.
son verdiği sakıncalı/zararlı bir şeye geri dönmek (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon f.
geri başlamak (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon f.
bıraktığı sakıncalı/zararlı bir şeye geri başlamak (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon f.
bir süre temiz kaldıktan sonra kaldığı yerden devam etmek (alkol, sigara, uyuşturucu, aşırı yeme) fall off the wagon f.
ilk kez ağır uyuşturucu kullanmak get one’s wings f.
uyuşturucu bağımlısı olmayı başarmak get one’s wings f.
birinin içeceğine habersizce alkol/uyuşturucu katmak spike somebody’s drink f.
(birine) dokunmak (bir madde, kafein, uyuşturucu, alkol) give (someone) the shakes f.
(birine) titreme vermek (bir madde, kafein, uyuşturucu, alkol) give (someone) the shakes f.
uyuşturucu etkisi altında olduğunu belli etmemek hold one’s high f.
uyuşturucu etkisi altında olduğunu saklayabilmek hold one’s high f.
alkol veya uyuşturucu etkisi altında uçmak be rolling high f.
alkol/uyuşturucu etkisi altındaki mutluluk hali be rolling high f.
burundan toz uyuşturucu çekmek take (something) through the nose f.
alkol/uyuşturucu etkisi altında kendinden geçmek be out of (one's) face f.
alkol/uyuşturucu etkisi altında kendinden geçmek be out of (one's) skull f.
uyuşturucu bağımlısı olmak have a monkey on one's back f.
uyuşturucu bağımlısı olmak have a monkey on your back f.
uyuşturucu kullanmayı bırakmak knock one's habit f.
uyuşturucu bağımlılığını bırakmak knock one's habit f.
uyuşturucu bağımlısı chemically dependent s.
uyuşturucu etkisi altında under the influence of drugs expr.
uyuşturucu etkisi altında under the influence of drug expr.
alkol/uyuşturucu etkisi altında kendinden geçmiş out of (one's) skull expr.
uyuşturucu etkisinde over the hump expr.
uyuşturucu etkisinde over the hump expr.
Speaking
bence senin uyuşturucu sorunun var I think you have a fucking drug problem expr.
(uyuşturucu için) o şeyi niye içiyorsun? why do you smoke that stuff? expr.
uyuşturucu mu kullanıyorsun? are you into drugs? expr.
uyuşturucu kullanma don't do drugs expr.
uyuşturucu kullananlardan nefret ediyorum I hate the people who do the drugs expr.
uyuşturucu mu kullanıyorsun? are you on drugs? expr.
Trade/Economic
uyuşturucu madde ticareti drug traffic i.
uyuşturucu suçlusu drug offender i.
Law
uyuşturucu madde suçları ile ilgilenen yasal görevli narcotics agent i.
yasadışı uyuşturucu madde kaçakçılığı ve dağıtımı narcotraffic i.
uyuşturucu madde ticareti narcotraffic i.
yasadışı uyuşturucu madde kaçakçılığı ve dağıtımı narcotrafficking i.
uyuşturucu madde ticareti narcotrafficking i.
yasadışı uyuşturucu madde kaçakçılığı ve dağıtımı narco-trafficking i.
uyuşturucu madde ticareti narco-trafficking i.
ihtiyarı ile kullanılan uyuşturucu madde tesiri influence of narcotics taken willingly i.
sentetik uyuşturucu synthetic drug i.
uyuşturucu madde drug i.
uyuşturucu soygunu drugs-related robbery i.
uyuşturucu soygunu drugs burglary i.
uyuşturucu bulma köpeği sniffer dog i.
uyuşturucu madde etkisi narcotic drugs effect i.
uyuşturucu satıcısı drug dealer i.
uyuşturucu ticareti illegal drug trade i.
uyuşturucu bulma köpeği detection dog i.
uyuşturucu tacirliği drug dealing i.
uyuşturucu köpeği sniffer dog i.
uyuşturucu ve uyarıcı maddeler narcotic drugs and psychotropic substances i.
uyuşturucu suçu drug offence i.
uyuşturucu suçu drug offense i.
uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadele fight against illicit traffic of narcotics i.
uyuşturucu satma drug pushing i.
uyuşturucu satıcısı peddler i.
uyuşturucu köpeği detection dog i.
uyuşturucu miktarı amount of drugs i.
uyuşturucu ticareti drug trafficking i.
uyuşturucu maddeler narcotic substances i.
uyuşturucu veya patlayıcı gibi yasadışı maddeleri koklayarak bulan köpek sniffer dog i.
uyuşturucu veya patlayıcı gibi yasadışı maddeleri koklayarak bulan köpek detection dog i.
uyuşturucu i̇stismarına karşıtlık yasası anti-drug abuse act i.
uyuşturucu ticareti substance trafficking i.
uyuşturucu ticareti drug traffic i.
uyuşturucu satıcısı drug trafficker i.
uyuşturucu davası drug case i.
uyuşturucu çetesi lideri drug gang leader i.
yasaklanmış ve kontrole tabi (uyuşturucu) madde controlled substance i.
yasadışı uyuşturucu ticareti illegal drug trafficking i.
yasadışı uyuşturucu ticareti illegal drug trade i.
(abd) uyuşturucu çarı drug czar i.
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması body cavity search i.
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması cavity search i.
uyuşturucu karşıtı yasa anti-drug law i.
uyuşturucu alım satımı drug deal i.
uyuşturucu pazarlığı drug deal i.
uyuşturucu maddeyi vücudunun içinde paket halinde saklayarak kontrol noktalarından kaçıran kimse body packer i.
jamaikalı uyuşturucu çetesi üyesi yardie i.
jamaikalı uyuşturucu çetesi üyesi yardies i.
uyuşturucu etkisi altında olma drug impairment i.
uyuşturucu etkisi altında araç kullanma drug-impaired driving i.
yasaklı olmayan uyuşturucu madde legal high i.
uyuşturucu bulundurma suçlamaları possession charges i.
a sınıfı uyuşturucu class a drug i.
(eroin, kokain ve mdma dahil) sert uyuşturucu madde class a drug i.
b sınıfı uyuşturucu class b drug i.
sınıf c uyuşturucu class c drug i.
sarhoş veya uyuşturucu etkisi altında araba kullanma cezası impaired i.
uyuşturucu kaçakçılığına karşı operasyonlar counterdrug operations i.
uyuşturucu bulundurma gerekçesiyle tutuklanmak be arrested for possession of drugs f.
uyuşturucu bulundurduğu gerekçesiyle tutuklanmak be arrested for possession of drugs f.
uyuşturucu maddenin etkisi altında under the influence of drug(s) expr.
uyuşturucu maddenin etkisi altında under drug influence expr.
uyuşturucu maddenin etkisi altında under the influence of narcotic(s) expr.
Politics
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri narcoterrorism i.
yasadışı uyuşturucu satışıyla finanse edilen terör eylemleri narcoterrorism i.
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri narco-terrorism i.
yasadışı uyuşturucu satışıyla finanse edilen terör eylemleri narco-terrorism i.
avrupa uyuşturucu ve uyuşturucu bağımlılığını izleme merkezi european monitoring centre for drugs and drug addiction (emcdda) i.
bm uyuşturucu kontrol programı un drug control programme i.
birleşmiş milletler uyuşturucu ve suç ofisi united nations office on drugs and crime i.
bm uyuşturucu denetimi ve suç önleme ofisi un office for drug control and crime prevention i.
türkiye uyuşturucu raporu turkish report on drugs i.
uyuşturucu ve psikotrop maddelerin kaçakçılığına karşı birleşmiş milletler sözleşmesi convention against illicit traffic in narcotic drugs and psychotropic substances i.
uyuşturucu kaçakçılığı illegal trafficking in drugs i.
uyuşturucu kaçakçılığı drug trafficking i.
unodc uyuşturucu maddeler komisyonu unodc commission on narcotic drugs i.
uyuşturucu madde kullanımı ve kaçakçılığıyla mücadele işbirliği grubu the cooperation group to combat drug abuse and illicit trafficking in drug i.
uyuşturucu hammaddeleri komitesi committee on drug precursors i.
uyuşturucu trafiği drug trafficking i.
uyuşturucu ile mücadele politikası fight against drugs i.
yasadışı uyuşturucu madde ticareti illegal trafficking in drugs i.
uyuşturucu maddeler komisyonu commission on narcotic drugs i.
birleşmiş milletler ekonomik ve sosyal konseyi'nin uyuşturucu ticareti ile mücadele eden komisyonu commission on narcotic drugs i.
güney afrika'da uyuşturucu tacirleri ile mücadele için kurulan bir terör örgütü pagad i.
savunma bakanlığı'nın yasa dışı uyuşturucu üretimi, ticareti ve kullanımını tespit ve takip etmek ve bunları engellemek için kolluk kuvvetlerine sağladığı destek dod support to counterdrug operations i.
uyuşturucu karşıtı antidrug s.
mafyacılık ve uyuşturucu karşıtları pagad (people against gangsterism and drugs) kısalt.
güney afrika'da uyuşturucu tacirleri ile mücadele için kurulan bir terör örgütü pagad (people against gangsterism and drugs) kısalt.
Institutes
avrupa uyuşturucu bağımlılığı enformasyon ağı the european information network on drugs and drug addiction i.
avrupa uyuşturucu ve uyuşturucu bağımlılığını izleme merkezi european monitoring centre for drugs and drug addiction i.
birleşmiş milletler uluslararası uyuşturucu kontrol programı united nations international drug control programme i.
türkiye uluslararası uyuşturucu ve organize suçlarla mücadele akademisi turkish international academy against drugs and organized crime i.
birleşmiş milletler uyuşturucu denetimi ve suç önleme ofisi united nations office for drug control and crime prevention i.
Technical
uyuşturucu kaçakçılığı drug trafficking i.
uyuşturucu madde incapacitating agent i.
yatıştırıcı ve uyuşturucu bir ilaç luminal i.
herhangi birisinin içkisine veya yemeğine uyuşturucu koymak drug f.
uyuşturucu ticareti yapmak drug traffic f.
Construction
uyuşturucu baskını drug bust i.
uyuşturucu operasyonu drug bust i.
Aeronautic
yasa dışı uyuşturucu ve komploların tespiti için havayolu şirketleri arasındaki anlaşma air carrier initiative program i.
uyuşturucu kaçırdığı şüphesi olan uçağın kalkışı/inişi air smuggling event i.
uyuşturucu madde kaçakçılığı illegal trafficking of narcotics i.
Medical
uyuşturucu ilaçtan kaynaklı uyuşma veya derin uyku narcoticism i.
uyuşturucu bağımlısı narcotist i.
uyuşturucu bağımlılığı narcotism i.
iç uyuşturucu endorphin i.
son derece güçlü bir sentetik uyuşturucu bonsai (phenazepam) i.
son derece güçlü bir sentetik uyuşturucu phenazepam i.
ulusal alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığı konseyi national council on alcoholism and drug dependence i.
uyuşturucu kullananlar için servisler services for drug users i.
uyuşturucu danışma servisi drug advisory service i.
uyuşturucu bağımlılığı narcomania i.
uyuşturucu ilaç opiate i.
uyuşturucu ilaç uygulama narcotization i.
uyuşturucu testi drug test i.
uyuşturucu ilaç uygulama narcotisation i.
eteri uyarıcı veya uyuşturucu olarak kullanan kimse etherist i.
(uyuşturucu) ilaç bağımlılığı white plague i.
uyuşturucu kaynaklı sinir krizi wingding i.
uyuşturucu kaynaklı nöbet wingding i.
alkol, uyuşturucu gibi maddeleri düzenli olarak aşırı kullanan kimse misuser i.
alkol veya uyuşturucu bağımlılığı tedavisinde uzman tesis detoxification centre i.
uyuşturucu maddeye olan bağımlılığın ortadan kaldırılma süreci disintoxication i.
uyuşturucu maddeye olan bağımlılığın ortadan kaldırılma süreci detoxification i.
alkol, uyuşturucu gibi maddeleri aşırı kullanmak misuse f.
(ilaç, uyuşturucu) aşırı dozdan hasta olmak od f.
uyuşturucu ilaç vermek opiate [rare] f.
(uyuşturucu vb.) daha evvel kullanmamış naïve s.
uyuşturucu madde etkisi altında olan narcotized s.
uyuşturucu madde etkisi altında olan narcotised s.
uyuşturucu ilaca ait opiate s.
uyuşturucu ilaç ile ilişkili opiate s.
uyuşturucu ilaca bağlanan opiate s.
uyuşturucu verilmiş opiated s.
uyuşturucu etkisi altında olan opiated s.
uyuşturucu madde kaynaklı drug-induced s.
uyuşturucu maddeye bağlı gelişen drug-induced s.
Psychology
çoklu uyuşturucu tiryakiliği polydrug addiction i.
sarhoşluk ve uyuşturucu bağımlılığı drunkenness and drug abuse i.
uyuşturucu bağımlılığı drug dependence i.
uyuşturucu kullanmayı bırakan bağımlı withdrawer i.