Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf
doğru, doğru
Bedeutungen von dem Begriff
"doğru, doğru"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Colloquial
1
Colloquial
doğru, doğru
hear, hear
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"doğru, doğru"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
doğru
truth
n.
2
Common Usage
doğru yoldan sapmak
warp
v.
3
Common Usage
geriye doğru giden
retrograde
adj.
4
Common Usage
doğru
straight
adj.
5
Common Usage
doğru
accurate
adj.
6
Common Usage
doğru olmayan
incorrect
adj.
7
Common Usage
doğru
correct
adj.
8
Common Usage
doğru
right
adj.
9
Common Usage
doğru
true
adj.
10
Common Usage
direği kıça doğru eğik görünen (tekne)
rakish
adj.
11
Common Usage
geriye doğru yapılan
backward
adj.
12
Common Usage
doğru düzgün
decent
adj.
13
Common Usage
içe doğru
inward
adv.
14
Common Usage
doğru dürüst
properly
adv.
15
Common Usage
aşağıya doğru
down
adv.
16
Common Usage
ileriye doğru
forward
adv.
17
Common Usage
batıya doğru
west
adv.
18
Common Usage
doğru düzgün bir şekilde
fittingly
adv.
19
Common Usage
ile doğru orantılı olarak
in direct proportion to
prep.
General
20
General
sapma (doğru/doğal/normal olandan)
aberration
n.
21
General
uçurtmaya geriye doğru eğim vermek için kullanılan ip
bowline
n.
22
General
doğru hat
straight line
n.
23
General
doğru yoldan ayrılma
estraying
n.
24
General
doğru olmadığını kanıtlama
negation
n.
25
General
güneye doğru
southwards
n.
26
General
ahlakça doğru olan şey
right
n.
27
General
doğru yoldan sapma
swerve
n.
28
General
bir organın dışa doğru dönmesi
extorsion
n.
29
General
yukarı doğru kuyruk çekme (yazı)
upstroke
n.
30
General
doğru kullanım
fair use
n.
31
General
geriye doğru olma
backwardness
n.
32
General
doğru
beam
n.
33
General
doğru açı
straight angle
n.
34
General
mantıkla çelişen ama doğru olan söz
paradox
n.
35
General
fransa'nın güneyinden ve rhone ırmağı vadisinden akdeniz'e doğru esen serin kuzey rüzgarı
mistral
n.
36
General
tavanı arkaya doğru alçalan ve arkada koltuk alanı sınırlı olan araba
coupe
n.
37
General
içe doğru büyümekte olan
ingrownness
n.
38
General
ileri doğru izleme
forward trace
n.
39
General
doğru sözlülük
truthfulness
n.
40
General
doğru olmayan bir şekilde kullanma
abuse
n.
41
General
güney amerika'da and dağları'ndan atlas okyanusu'na doğru esen sert, soğuk rüzgar
pampero
n.
42
General
havaya doğru vurulmuş top
lob
n.
43
General
ileriye doğru olma
forwardness
n.
44
General
karanın denize doğru çıkıntısı
ness
n.
45
General
havanın belli bir yere doğru yer değiştirmesi
current
n.
46
General
düşey doğru
vertical line
n.
47
General
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan
cyclone
n.
48
General
bir tarafa doğru hareket etme
lateroduction
n.
49
General
doğru varsayılan kanıtsız önerme
postulate
n.
50
General
doğru bir cevap
a straight answer
n.
51
General
doğru
sooth
n.
52
General
doğru yoldan ayırma
perversion of
n.
53
General
doğru akım
continuous current
n.
54
General
doğru gidiş
directness
n.
55
General
doğru yol
true path
n.
56
General
geriye doğru sayma
countdown
n.
57
General
geriye doğru maskeleme
backmasking
n.
58
General
doğru çeviri
correct translation
n.
59
General
birdenbire arkaya doğru savurma (tepki olarak başını)
toss
n.
60
General
diğerlerinden farklı bir yöne doğru uzamış saç kümesi
cowlick
n.
61
General
aşağıya doğru olma
downrightness
n.
62
General
birinin doğru yoldan sapmasına sebep olabilen şey
temptation
n.
63
General
aşağıya doğru akım
downdraft
n.
64
General
iyiye doğru gitme
upturn
n.
65
General
tam doğru olmama
inexactness
n.
66
General
yukarı doğru göç
ascent
n.
67
General
belki doğru olmayan fakat elverişli bir çareye başvurma
expedience
n.
68
General
bir devletin bir başka devletin topraklarının içine doğru girinti yapan toprak şeridi
panhandle
n.
69
General
karadan denize doğru esen rüzgar
land breeze
n.
70
General
ileri doğru uzanan dar kara parçası
panhandle
n.
71
General
ekvatoryal karşı akıntının orta afrika'nın kuzeybatı kıyısı boyunca güneye doğru akan uzantısı
guinea current
n.
72
General
belki doğru olmayan fakat elverişli bir çare
expedient
n.
73
General
ileriye doğru iki tane ucu olan ve kolu söküp takılabilen ütü
sadiron
n.
74
General
doğru bulmama
disapproval
n.
75
General
doğru yoldan ayrılma
depravity
n.
76
General
dışa doğru dönmüş olma
eversion
n.
77
General
doğru
truer
n.
78
General
aşağı doğru yönelen eğilim
downtrend
n.
79
General
doğuya doğru inşa etme
orientation
n.
80
General
doğru yol
the right way
n.
81
General
geriye doğru işleme (hukuk)
retroaction
n.
82
General
suyun yana doğru akması
interflow
n.
83
General
bir yüksek basınç alanından dışa doğru dairesel esen ve genellikle güzel hava getiren rüzgar sistemi
anticyclone
n.
84
General
ileriye doğru hareket
forward motion
n.
85
General
aşağıya doğru aslılı olma durumu
pendulousness
n.
86
General
doğru çizgi
line
n.
87
General
ölçekdeş doğru parçası
commensurable line segment
n.
88
General
doğru düşünüp karar verme yetisi
judgment
n.
89
General
doğru olma
right
n.
90
General
kalelerde dışarıya doğru üçgen oluşturacak şekilde inşa edilen siperler
ravelin
n.
91
General
doğru kullanış
correct usage
n.
92
General
ileriye doğru sürme
propulsion
n.
93
General
kaya üzerinde yukarı doğru yükselen dar ve derin oluk
chimbly
n.
94
General
fikir veya ruhun derinliğine doğru
inward
n.
95
General
içine doğru çekme
ensheathing
n.
96
General
başarıya doğru ilerleyen kimse
rising star
n.
97
General
erkeklerde kulakların kenarında yüze doğru büyüyen saç
sideburn
n.
98
General
yanlış doğru cetveli
erratum
n.
99
General
dik doğru
vertical line
n.
100
General
doğru işareti
tick
n.
101
General
yatay doğru
horizontal line
n.
102
General
yukarıya doğru eğilim
upward trend
n.
103
General
yukarıya doğru giden eğri
upward sloping curve
n.
104
General
yukarıya doğru baskı
upward pressure
n.
105
General
içe doğru
inset
n.
106
General
yukarıdan gelen darbeyle ileriye doğru atılan top
topspin
n.
107
General
doğru olmadığını kanıtlama
negations
n.
108
General
kuzeye doğru alınan yol
northing
n.
109
General
kuzeye doğru katedilen mesafe
northing
n.
110
General
garaja doğru giden araba yolu
garage drive
n.
111
General
garaja doğru giden araba yolu
driveway
n.
112
General
doğru tercüme
correct translation
n.
113
General
yanlış doğru tablosu
corrigenda
n.
114
General
doğru ayar
accurate adjustment
n.
115
General
ağızdan dışarı doğru çıkan büyük diş
buckteeth
n.
116
General
doğru yön
right direction
n.
117
General
doğru kullanım
proper use
n.
118
General
yana doğru hareket etme (araç)
understeering
n.
119
General
yana doğru hareket eden (araç)
understeering
n.
120
General
insanların yüksek bir yerden aşağıya doğru atladıkları ve esnek bir halatla yukarı çekildikleri bir etkinlik
bungee jumping
n.
121
General
yerinde ve doğru karar alma
acumen
n.
122
General
geometride bir kavisin iki ucu arasına çekilen doğru çizgi
subtend
n.
123
General
aşağıya doğru yanma
downward combustion
n.
124
General
geriye doğru silme
erasing backspace
n.
125
General
doğru olmayan
erroneous
n.
126
General
doğru-uzay
linear space
n.
127
General
doğru olmama
inaccuracy
n.
128
General
doğru yoldan saptırma
debauch
n.
129
General
doğru kabul etme
credence
n.
130
General
doğru yoldan saptırma
corruption
n.
131
General
noktalı doğru
dotted line
n.
132
General
doğru bileşim
right combination
n.
133
General
doğru birliktelik
right combination
n.
134
General
doğru kombinasyon
right combination
n.
135
General
dışarıya doğru akış
outward flow
n.
136
General
uca doğru incelme
taper
n.
137
General
içe doğru yatıklık
toe-in
n.
138
General
doğru hareket
correct etiquette
n.
139
General
yukarıya doğru yanlılık
upward bias
n.
140
General
doğru kullanma
correct usage
n.
141
General
doğru kullanım
correct usage
n.
142
General
gerçek ve doğru görünüm
true and fair view
n.
143
General
doğru cevap
correct answer
n.
144
General
doğru değerleme
proper evaluation
n.
145
General
doğru ve yanlış anlayışı
sense of right and wrong
n.
146
General
özellikle maratoncuların yarışın sonuna doğru hissettikleri aşırı endorfin salgılanmasından kaynaklanan coşku hali
runner's high
n.
147
General
doğru zaman
right time
n.
148
General
doğru işlev
correct function
n.
149
General
ileriye doğru büyük bir adım
a major step forward
n.
150
General
doğru zamanlama
right timing
n.
151
General
doğru ifade
correct expression
n.
152
General
doğru anlatım
correct expression
n.
153
General
doğru çalışan bir şeyi düzeltmeye çalışıp bozma
incorrection
n.
154
General
doğru zamanda olma/gerçekleşme
temporarity
n.
155
General
doğru kullanım
correct use
n.
156
General
doğru davranış
correct behavior
n.
157
General
dışarı doğru fazlasıyla çıkıntılı göz
bulging eye
n.
158
General
doğru telaffuz
correct pronunciation
n.
159
General
doğru sonuç
correct result
n.
160
General
doğru karar
correct decision
n.
161
General
doğru tahmin
correct guess
n.
162
General
alından geriye doğru taranan saç (kümesi)
quiff
n.
163
General
erkeklerde saçları arkaya doğru tarama stili
pompadour
n.
164
General
doğru yol
as-sirat al-mustaqim (the straight path)
n.
165
General
doğru boyut
right size
n.
166
General
doğru boyut
correct size
n.
167
General
uygun/doğru olan hareket
proper action
n.
168
General
öne doğru çıkıntı yapma
outpocketing
n.
169
General
dışa doğru cepleşme
outpocketing
n.
170
General
doğru bir seçim
a correct choice
n.
171
General
doğru yol
the true path
n.
172
General
daha küçükten daha büyüğe doğru olan akıl yürütme biçimi
a minore ad maius argument
n.
173
General
doğru eylem
orthopraxy
n.
174
General
doğru davranış
proper behavior
n.
175
General
doğru davranış
orthopraxy
n.
176
General
doğru yanlış tipi sorular
true-false questions
n.
177
General
doğru
free of error
n.
178
General
saçı kabartmak için arkaya doğru tarama
backcombing
n.
179
General
geriye doğru kayma
backsliding
n.
180
General
örümceğin ağ ile aşağıya doğru sallanması
abseiling
n.
181
General
örümceğin ağ ile aşağıya doğru inmesi
abseiling
n.
182
General
yanlış doğru cetveli
corrigenda
n.
183
General
doğru güzergah
right route
n.
184
General
aşağıya doğru akım
downdraught
n.
185
General
doğru kişi
right person
n.
186
General
doğru seçim
right choice
n.
187
General
doğru tercih
right choice
n.
188
General
doğru sıra
correct order
n.
189
General
afetlerde doğru hareket tarzı
proper course of action in disasters
n.
190
General
doğru hareket tarzı
proper course of action
n.
191
General
doğru/mantıklı değerlendirme
sound judgement
n.
192
General
aşağı doğru kıvrılmış dudak
downturned mouth
n.
193
General
yaklaşan havanın yukarı doğru hareketi
upwash
n.
194
General
yukarıya doğru akım
upwash
n.
195
General
yukarı (doğru olan) hava akımı
upwash
n.
196
General
doğru haber
accurate news
n.
197
General
doğru haber
true news
n.
198
General
doğru tanımlama
accurate description
n.
199
General
doğru çeviri
accurate translation
n.
200
General
doğru tercüme
accurate translation
n.
201
General
doğru kişi
the right person
n.
202
General
doğru insan
the right person
n.
203
General
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
curtsy
n.
204
General
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
curtsey
n.
205
General
kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
courtesy
n.
206
General
doğru miktar
correct amount
n.
207
General
doğru miktar
correct quantity
n.
208
General
doğru miktar
right quantity
n.
209
General
doğru bilinen yanlışlar
false facts
n.
210
General
Doğru tahmin
accurate forecast
n.
211
General
sahara çölünden kanarya adalarına doğru esen toz fırtınası
calima
n.
212
General
uzun, arkadan yukarı doğru kavis yapan bisiklet koltuğu
banana seat
n.
213
General
atın ön ayaklarını yerden kaldırırarak eşit biçimde kendine toplaması ve yere değmeden ileri doğru sıçraması
courbette
n.
214
General
doğru fırsat
right occasion
n.
215
General
ileriye doğru sürme
actuation
n.
216
General
bir şeye doğru yuvarlanma
advolution
n.
217
General
bir şeye doğru akma
adfluxion [obsolete]
n.
218
General
doğru kabul etme
acceptance
n.
219
General
doğru kabul etme
acceptation
n.
220
General
bir bacağı göğse doğru çekip diğer bacağı uzatıp bedeni hafifçe geriye yaslayarak yapılan bir su atlayışı
can opener
n.
221
General
suya dizlerden birini karına doğru çekerek atlama
can opener
n.
222
General
şarabın, kadehin kenarından aşağıya doğru bıraktığı iz
tears of wine
n.
223
General
köpeklerin avının üzerine doğru uluyup havlaması
abay
n.
224
General
geri kalanı kısa kesilmiş saçın enseye doğru sarkan uzun ince tutamı
rattail
n.
225
General
geri kalanı kısa kesilmiş saçın enseye doğru sarkan uzun ince tutamı
rat-tail
n.
226
General
varılan sonucu doğru varsayıp kanıt için geriye dönük muhakeme etme
reasoning backward
n.
227
General
merkeze doğru eğilimli olma
centripetence
n.
228
General
merkeze doğru hareket
centripetence
n.
229
General
merkeze doğru eğilimli olma
centripetency
n.
230
General
merkeze doğru hareket
centripetency
n.
231
General
doğru karar alma
rectitude
n.
232
General
doğru prosedür
rectitude
n.
233
General
uca doğru incelme
tapering off
n.
234
General
omzunun üstünden arkaya doğru bakan (hayvan şeklinde arma figürü)
reguardant
n.
235
General
yana doğru yapılan dans hareketi
chassé
n.
236
General
doğru olmayan şey
nonfact
n.
237
General
kuzeye doğru olma
northerliness
n.
238
General
doğru ve yanlış arasındaki ayrımların doğal doğal olgular temelinde yapılabileceğini savunan bir etik görüş
naturalism
n.
239
General
ahlaki açıdan doğru olan şeyler
the good
n.
240
General
doğru şekilde hizalama
true
n.
241
General
doğru şekilde hizalanma
true
n.
242
General
doğru konumda olma
trueness
n.
243
General
tabanına doğru daralan su bardağı
tumbler cup
n.
244
General
atın ileriye doğru giderken boynunu veya vücudunu çevirmeden dönmesi
two-track
n.
245
General
yere doğru eğilme
bending down
n.
246
General
değerlerden ve doğru yoldan sapma
deviation from values and the true path
n.
247
General
iş mektubunda selamlamanın üstüne yerleştirilip mektubu doğru birime yönlendiren satır
attention line
n.
248
General
iyiye doğru değişim
easing
n.
249
General
iyiye doğru gelişim
easing
n.
250
General
son derece doğru olma
ultraprecision
n.
251
General
dışarı doğru akış
effluxion
n.
252
General
doğru olmama
unaccurateness
n.
253
General
baldırdaki kalınlığın bileğe doğru devam etmesi
cankle
n.
254
General
sağ kolunu yukarı kaldırıp elini ileri doğru uzatarak verilen selam
sieg heil
n.
255
General
doğru karar verme yeteneği
judgement
n.
256
General
doğru karar verme yeteneği
judgment
n.
257
General
doğru parçasının iki ucundan her biri
endpoint
n.
258
General
(doğru yoldan) sapma
lapse
n.
259
General
omuzdan bele doğru çaprazlama takılan bir kemer
bandolier [obsolete]
n.
260
General
dışarı doğru sürünme
ereptation
n.
261
General
doğru yoldan saptırmaya çalışmayan
untempter
n.
262
General
doğru olmayan şey
untruism
n.
263
General
doğru olmayan şey
untruthfulness
n.
264
General
doğru olmama
unveracity
n.
265
General
yukarıya doğru giden eğri
upcurve
n.
266
General
yukarıya doğru olan kavis
upcurve
n.
267
General
yukarı doğru büyüyen şeyler
upgrowings
n.
268
General
yukarı doğru olan akış
upgush
n.
269
General
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu
zip + 4
n.
270
General
doğru ve dürüst kimse
zaddik
n.
271
General
arkaya doğru düşen bir kayakçının karda bıraktığı iz
bathtub
n.
272
General
arkaya doğru düşen bir kayakçının karda bıraktığı iz
sitzmark
n.
273
General
at nalındaki yukarı doğru çıkıntı
beak
n.
274
General
doğru his
eupathy
n.
275
General
(kumaş) doğru yüz
face
n.
276
General
doğru anlam
value
n.
277
General
doğru görünen şey
verisimilitude
n.
278
General
atın yana doğru giderken bir merkezin etrafında döndüğü bir yürüyüş şekli
volt
n.
279
General
yana doğru giderken bir merkezin etrafında dönen atın çizdiği daire
volt
n.
280
General
yana doğru giderken bir merkezin etrafında dönen atın çizdiği dairenin bulunduğu zemin
volt
n.
281
General
bazı kedilerde iki farklı rengin burundan aşağıya doğru bir çizgide buluştuğu desen
blaze
n.
282
General
birbirlerine doğru yaklaştırıldıklarında bir nesneye istenen şekli veren veya bir objenin üzerine istenen damgayı basan kesme veya şekillendirme aleti çifti
matrix
n.
283
General
ipi dokuma tezgahına doğru çözmeye yarayan bir cihaz
let-off
n.
284
General
yukarıya doğru hareket
levation
n.
285
General
doğru ve gerçek olma
mark
n.
286
General
tam olarak doğru olmayan şey
half-lie
n.
287
General
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar
wing tip
n.
288
General
ayakkabı üzerindeki burundan başlayıp yanlardan arkaya doğru uzanan delikli kısımlar
wingtip
n.
289
General
kapının sağa veya sola doğru açılma özelliği
hand
n.
290
General
aşağı doğru meyil
hang
n.
291
General
aşağı doğru kıvrıklık
hang
n.
292
General
aşağı doğru düşüş
hang
n.
293
General
aşağı doğru eğim
hanging
n.
294
General
doğru tanımın ortaya koyduğu şey
meaning in intension
n.
295
General
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt
medicine-wheel
n.
296
General
doğru meslek
medium
n.
297
General
doğru ifade aracı
medium
n.
298
General
doğru cevapları hızlı şekilde verme yetisiyle ölçülen zeka
mental quickness
n.
299
General
kadının şapkasına asılı olup sırtına doğru sarkan tül
fall
n.
300
General
öne doğru hareket
head
n.
301
General
merkeze doğru eğimli zemin yüzeyi
bowl
n.
302
General
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı
branle
n.
303
General
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı
bransle
n.
304
General
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı
brawl
n.
305
General
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan bir denge adımı
brawl
n.
306
General
geriye doğru eğilen bir dansçının vücuduyla oluşturduğu kemer
bridge
n.
307
General
zirveye doğru güçlenerek ilerleme
build
n.
308
General
doğru eylem
high road
n.
309
General
doğru ancak hoş karşılanmayan açıklama
home truth
n.
310
General
değerini doğru dürüst anlayamama
misappreciation
n.
311
General
(bir şeyi) doğru veya tümüyle anlayamama
misappreciation
n.
312
General
alın borusunun tepesinden başlayıp arka aksa doğru uzanan bir çift küçük yan borudan oluşan bir bisiklet kasası
mixte
n.
313
General
doğru davranış ilkelerine uyma
morality
n.
314
General
doğru-yanlış çatışmasını içerip ahlaki ders çıkarılabilecek şey
morality play
n.
315
General
(kemik) doğru pozisyonuna geri gelme
reposition
n.
316
General
öne doğru çıkık diş
gagtooth [obsolete]
n.
317
General
(tepedeki taşlar) aşağıya doğru yuvarlanma
hurl [scotland]
n.
318
General
(eskrimde olduğu gibi) ileri doğru ani hamle
lunger
n.
319
General
ileri doğru ani sıçrayış
lunger
n.
320
General
doğru bir çözümü olduğu söylenen kafa karıştırıcı sorun
mystifier
n.
321
General
aşağı doğru çıkıntı yapan su altındaki bir buz kütlesi
bummock
n.
322
General
kalçalarını hızla öne doğru itme
bump
n.
323
General
(koloni döneminde) üst katı alt katına göre öne doğru çıkık olan ev
garrison house
n.
324
General
(krikette) topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek için eğik sopa ile yapılan vuruş
glance
n.
325
General
doğru ahlaktan sapma
obliquation
n.
326
General
doğru izah
right
n.
327
General
doğru yorumlama
right
n.
328
General
sağa doğru 180 derece dönme
rightabout
n.
329
General
doğru eylem
righteousness [obsolete]
n.
330
General
doğru tutum
righteousness [obsolete]
n.
331
General
doğru nitelik
righteousness [obsolete]
n.
332
General
doğru davranış
righteousness [obsolete]
n.
333
General
gözü dışarı doğru çıkarma
goggle
n.
334
General
yukarı doğru v şeklini alan ip merdiven
haul-up
n.
335
General
fıçı çıtalarının çerçeveye doğru uzanan bölümü
chimb
n.
336
General
fıçı çıtalarının çerçeveye doğru uzanan bölümü
chime
n.
337
General
fıçı çıtalarının çerçeveye doğru uzanan bölümü
chine
n.
338
General
kibar toplum tarafından doğru bulunan davranış standartları
decencies
n.
339
General
nüfusun ve sanayinin şehirden kırsala doğru kaydığı sosyal süreç
decentralization [us]
n.
340
General
nüfusun ve sanayinin şehirden kırsala doğru kaydığı sosyal süreç
decentralisation [uk]
n.
341
General
değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme
determination
n.
342
General
dil bilgisi kurallarının doğru kullanımına dikkat etme
grammarianism
n.
343
General
ava doğru ateş etme
gunning
n.
344
General
yukarı doğru hareket
heave
n.
345
General
test setindeki tahmini doğru cevap
hit
n.
346
General
kısa, öz ve doğru ifade
one-liner
n.
347
General
alından yukarı doğru taranmış saç
roach
n.
348
General
şakaktan yukarı doğru taranmış saç
roach
n.
349
General
deniz uçağının arkaya ve yukarı doğru attırdığı su tabakası
roach
n.
350
General
harekete geçmek için doğru zamanı belirlemeyi amaçlayan fal
chronomancy
n.
351
General
-e doğru savurma
illision
n.
352
General
'-e doğru vurma
illision
n.
353
General
içe doğru patlama
implosion
n.
354
General
doğru olmama
dishonesty
n.
355
General
tam doğru olmama
inexactitude
n.
356
General
kelimelerin harflerini doğru söyleme yarışması
bee
n.
357
General
doğru yolu kaybetmiş olma
benightment
n.
358
General
yukarı doğru eğim
cock
n.
359
General
genel ilke veya nedenlerden özele doğru akıl yürütme
composition [obsolete]
n.
360
General
kütüklerin değirmene doğru akış yönünde ilerletilmesi
drive
n.
361
General
belirli bir yere, nesneye doğru sürme
drive-by
n.
362
General
aşağı doğru dökülme
downpour
n.
363
General
aşağı doğru akma
downpour
n.
364
General
geriye doğru acele etme
downrush
n.
365
General
aşağı doğru hareket
downshift
n.
366
General
aşağı doğru sallama
downswing
n.
367
General
golf sopasını ileri ve aşağı doğru sallama
downswing
n.
368
General
(dağın tepesiden) aşağı doğru taşınan malzeme
downwash
n.
369
General
doğru örnekten sapma
drift
n.
370
General
amerika'nın erken koloni dönemine ait evlerde öne doğru çıkıntı yapan ikinci katın altındaki dikey kalasın ucu
drop
n.
371
General
doğru olmayan şey
falsehood
n.
372
General
doğru olmayan şey
inaccuracy
n.
373
General
nişancıya doğru gelen hedef
incomer
n.
374
General
içe doğru kavisli olma
incurvity [obsolete]
n.
375
General
iki pencere arasında duvara doğru yerleştirilen masa
pier table
n.
376
General
binadan yukarıya doğru yükselen bir dizi sütun
pilotis
n.
377
General
yemeğini didikleyip doğru düzgün yemeyen kimse
pingler [dialect] [uk]
n.
378
General
geriye doğru taranmış hacimli saç
pompadour
n.
379
General
at nalının önü veya yanındaki yukarı doğru çıkıntı
clip
n.
380
General
içe doğru büyüme
ingrownness
n.
381
General
içe doğru büyüyen şey
ingrowth
n.
382
General
içe doğru katlanma
introsusception
n.
383
General
içe doğru dönüş
inturn
n.
384
General
içe doğru dönük olma
inversion
n.
385
General
doğru-alternatif akım dönüşümü
inversion
n.
386
General
dorsal dudaktaki hücrelerin içe doğru büyümesiyle meydana gelen gastrula oluşumu
involution
n.
387
General
(zihinden maddeye doğru) daha yüksek gerçeklik ile daha düşük gerçeklik tipi arasındaki ilişki
involution
n.
388
General
içe doğru olma
inwardness
n.
389
General
zamanı saniyesine kadar doğru gösteren saat
isochronon
n.
390
General
okul çocuklarının öğlene doğru yediği atıştırmalık
play-lunch [new zealand]
n.
391
General
bir taneden çok olana doğru gelişme
differentiation
n.
392
General
doğru olanın yapıldığına dair his
conviction
n.
393
General
yaprak bitinin öne doğru çıkık anteni
cornicle
n.
394
General
doğru
correction
n.
395
General
neyin doğru olduğuna karar verilemeyen durum
corridor of uncertainty
n.
396
General
doğru düzgünlük
fettle
n.
397
General
at yelesinin kulaklar arasından öne doğru uzayan tutamı
forelock
n.
398
General
tekerlerin çıkıp gitmemesi için dingil yataklarında öne doğru olan eğim
gather
n.
399
General
dışa doğru olan bir görüntü
ornament
n.
400
General
doğru telaffuz sanatı
orthophony
n.
401
General
dışa doğru yürüme
outmarch
n.
402
General
dışa doğru olan baskı
outthrust
n.
403
General
dışa doğru olma
outwardness
n.
404
General
(kereste tesviye aşamasında) aşağı doğru bastırmaya yarayan makine ayağı
presser foot
n.
405
General
yukarı doğru esneme
pull
n.
406
General
ileri doğru uzanma
pull
n.
407
General
doğru görmeye engel olan şeyler
scale
n.
408
General
(hanedan armalarında) armayı sağ üstten sol alta doğru ikiye bölen çapraz çizginin yarısı genişliğindeki küçük çizgi
scarp
n.
409
General
(hanedan armalarında) armayı sağ üstten sol alta doğru ikiye bölen çapraz çizginin yarısı genişliğindeki küçük çizgi
scarpe
n.
410
General
yukarı doğru tırmanışta geriye kaymayı önlemesi için kayağın altına takılan fok kürkünden veya daha kaba kürkten yapılmış bant
sealskin
n.
411
General
parçalar veya yüzeyler arasındaki kesin ve doğru temas
seat
n.
412
General
kuzeye doğru olma
septentrionality
n.
413
General
elbisenin boyun hattını kesintisiz şekilde ve daralarak gövdeye doğru takip eden takma yaka
shawl collar
n.
414
General
yana doğru düşme
sideslip
n.
415
General
yana doğru yatma
sideslip
n.
416
General
doğru kabul edilene aykırı düşünce
free thought
n.
417
General
kan akışını yavaşlatıp kanamayı durdurabilmek için kan damarının altındaki kemiğe doğru sıkıştırılabildiği nokta
pressure point
n.
418
General
doğru varsayma
presumption
n.
419
General
doğru kabul etme
presumption
n.
420
General
veri noktasından ikinci bir noktaya doğru saat yönünde ölçülen yatay açı
grid bearing
n.
421
General
ileri doğru uzatma
protension
n.
422
General
doğru davranış kuralları
protocol
n.
423
General
nesneyi geriye doğru itme
pushback
n.
424
General
bir diğer nesneyi geri doğru hareket ettiren alet
pushback
n.
425
General
yukarı doğru uçuş
soar
n.
426
General
derin sulama için toprağa doğru itilen, bahçe hortumuna bağlı sivri uçlu ve delikli boru
spiker
n.
427
General
amaç için doğru özellikleri taşıma
suitableness
n.
428
General
el ve ön kolunun dışa doğru dönmesi
supination
n.
429
General
geriye doğru dalgalar
backwash
n.
430
General
doğru olmamak (saat)
be off
v.
431
General
doğru çıkmak
come out right
v.
432
General
geriye doğru kaymak
slip back
v.
433
General
iyiye doğru gitmek (hasta)
progress
v.
434
General
geriye doğru saymak
count backwards
v.
435
General
doğru adımlar atmak
take the right steps
v.
436
General
doğru yola getirmek
steady
v.
437
General
doğru olmayan bir şekilde kullanmak
abuse
v.
438
General
bir yere doğru gidecek olmak
be destined for
v.
439
General
dumanlar çıkararak ilerlemek (lokomotif/vapur belirli bir yöne doğru)
puff
v.
440
General
aşağıya doğru meyletmek
dip
v.
441
General
atılıvermek (ileriye doğru)
plunge forward
v.
442
General
bir şeyi bir yere doğru uzatmak
poke something at
v.
443
General
doğru yazmak (imla kurallarına göre kelimeyi)
spell
v.
444
General
doğru olmadığını kanıtlamak
disprove
v.
445
General
öne doğru adım atmak
step forward
v.
446
General
sapmak (belirli bir yöne doğru)
take
v.
447
General
gitmek (belirli bir yöne doğru)
bear
v.
448
General
doğru yolda tutmak
steady
v.
449
General
doğru söylemek
declare valid
v.
450
General
doğru yoldan ayrılmamak
go straight
v.
451
General
birini doğru dürüst haberdar etmemek
keep someone guessing
v.
452
General
doğru çıkmak
prove to be right
v.
453
General
doğru olduğunu kabul etmek (hakim bir şeyin)
sustain
v.
454
General
doğru bulmamak
disapprove of
v.
455
General
doğru yolu göstermek
lead to the right path
v.
456
General
havaya doğru vurmak
lob
v.
457
General
kabul etmek (bir şeyin doğru olduğunu)
yield
v.
458
General
doğru yoldan sapmak
straggle
v.
459
General
doğru durmak
sit still
v.
460
General
doğru yoldan saptırmak
warp
v.
461
General
yukarı doğru akmak
upflow
v.
462
General
doğuya doğru yapmak
orient
v.
463
General
içine doğru çekmek
ensheathe
v.
464
General
doğru çıkmak (bir tahmin)
be on target
v.
465
General
doğru yönelmek
gravitate to
v.
466
General
doğru yönelmek
gravitate towards
v.
467
General
doğru çıkmak
come true
v.
468
General
geniş bir yay çizerek bir yöne doğru dönmek
swing
v.
469
General
yukarıya doğru meyletmek
slope up
v.
470
General
geriye doğru sürmek
back
v.
471
General
ileriye doğru sürmek
propel
v.
472
General
tepeden köke doğru kurumak
die back
v.
473
General
doğru gitmek
verge on
v.
474
General
doğru durmak
stand straight
v.
475
General
doğru yolda olmak
be on the right road
v.
476
General
bir yöne doğru eğilmek
tilt
v.
477
General
doğru durmak
behave oneself
v.
478
General
doğru anlamını anlamak
fathom
v.
479
General
saat her zaman zamanı doğru göstermek
keep good time
v.
480
General
doğru varsaymak
postulate
v.
481
General
eyerin önünden yukarı doğru uzanan tutamak
saddlebow
v.
482
General
doğru yoldan ayırmak
pervert
v.
483
General
doğru saymak
consider true
v.
484
General
birini kendine doğru çekerek yere düşürmek
pull someone over
v.
485
General
doğru yoldan sapmak
go astray
v.
486
General
doğru yanıt vermekten kaçınmak
fence
v.
487
General
doğru tahmin etmek
nick
v.
488
General
doğuya doğru yapmak
orientate
v.
489
General
bir şeyi kendine doğru çekerek devirmek
pull something over
v.
490
General
doğru yoldan saptırmak
debauch
v.
491
General
doğru tahmin etmek
guess right
v.
492
General
içeriye doğru çevirmek
turn in
v.
493
General
yukarıya doğru uçmak
fly upwards
v.
494
General
bir şeye doğru şöyle bir sallamak
take a swipe at
v.
495
General
geriye doğru saymak
count down
v.
496
General
dışarı doğru büyümek
grow outward
v.
497
General
tahmini doğru olmak
hit the mark
v.
498
General
şiddetle içeriye doğru çekmek
implode
v.
499
General
geriye doğru döndürmek
reverse
v.
500
General
yukarıya doğru hareket ettirmek (uçağı vb)
steer up
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of doğru, doğru
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy