birlik - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birlik



"birlik" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 102 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
birlik association i.
birlik unity i.
birlik union i.
General
birlik fraternity i.
birlik conjunction i.
birlik sameness i.
birlik verein i.
birlik conference i.
birlik unison i.
birlik solidarity i.
birlik ensemble i.
birlik corporation i.
birlik troop i.
birlik gild i.
birlik establishment i.
birlik concomitance i.
birlik alliance i.
birlik outfit i.
birlik collaboration i.
birlik similarity i.
birlik confederacy i.
birlik consolidation i.
birlik oneness i.
birlik company i.
birlik brother i.
birlik coalescence i.
birlik contingent i.
birlik concurrence i.
birlik corps i.
birlik legion i.
birlik communion i.
birlik brotherhood i.
birlik concert i.
birlik league i.
birlik posse i.
birlik body i.
birlik force i.
birlik syndicate i.
birlik fellowship i.
birlik confederation i.
birlik combination i.
birlik union i.
birlik combine i.
birlik guild i.
birlik gemeinschaft i.
birlik unicity i.
birlik collectiveness i.
birlik unity i.
birlik block i.
birlik concord i.
birlik consortium i.
birlik federation i.
birlik party i.
birlik unit i.
birlik assoc (association) i.
birlik adunation i.
birlik accord i.
birlik league i.
birlik board i.
birlik hui [hawaii] i.
birlik confrerie i.
birlik conjunct i.
birlik connection i.
birlik coalescency [obsolete] i.
birlik commerce i.
birlik concurrency i.
birlik consort (in) i.
birlik consortion i.
birlik sameliness i.
birlik syndication i.
Colloquial
birlik eagle i.
birlik kotahitanga [new zealand] i.
birlik sameyness i.
Trade/Economic
birlik combination i.
birlik pool i.
birlik corporate body i.
birlik association i.
birlik union i.
birlik party i.
Law
birlik unity i.
birlik league i.
Politics
birlik consortium i.
birlik confederacy i.
birlik league i.
birlik union i.
birlik association i.
birlik bloc i.
birlik systasis [obsolete] i.
Technical
birlik collective i.
Computer
birlik association i.
Biology
birlik synapsis i.
Astronomy
birlik reseau i.
Religious
birlik confriary i.
Philosophy
birlik unity i.
Geology
birlik assembly i.
Military
birlik troop i.
birlik unit i.
Latin
birlik collegium i.
Archaic
birlik unitude i.
birlik ging i.
birlik presence i.
Slang
birlik frat i.

"birlik" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sosyal birlik alliance i.
mekanize birlik mechanized unit i.
birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk colony i.
zırhlı birlik squadron i.
bir grup içindeki birlik ruhu esprit de corps i.
yönetime el koyan askeri birlik junta i.
biyolojide takımlardan oluşan birlik class i.
ekonomik birlik economic union i.
birlik felsefesi monism i.
öncü birlik scout i.
ekonomik ve parasal birlik economic and monetary union i.
birlik olma alliance i.
dörtte birlik bölüm quarter i.
erkek üniversite öğrencilerine ait birlik fraternity i.
sosyal birlik togetherness i.
birlik bayrağı union flag i.
sosyal birlik social unity i.
dalların bir araya gelmesiyle oluşan birlik phylum i.
öncü birlik vanguard i.
onda birlik decile i.
parlementolar arası birlik inter-parliamentary union i.
top ateşiyle ölmesi kuvvetle muhtemel birlik fresh fish i.
top ateşiyle ölmesi kuvvetle muhtemel birlik cannon fodder i.
kültürel birlik cultural unity i.
istatistiki birlik statistical unit i.
birlik/bütünlük eksikliği/yoksunluğu lack of unity i.
birlik askerleri union troops i.
birlik ve beraberlik fraternity i.
barış, sevgi, birlik ve saygı plur (peace, love, unity, and respect) i.
alay (askeri birlik) regiment i.
çekirdek birlik skeleton force i.
demokrasi ve milli birlik günü democracy and national unity day i.
mesleki birlik order i.
otuz sekizde birlik kısım thirty-eighth i.
otuz beşte birlik kısım thirty-fifth i.
otuz birde birlik kısım thirty-first i.
otuz dörtte birlik kısım thirty-fourth i.
otuz dokuzda birlik kısım thirty-ninth i.
otuz ikide birlik kısım thirty-second i.
otuz yedide birlik kısım thirty-seventh i.
otuz altıda birlik kısım thirty-sixth i.
otuz üçte birlik kısım thirty-third i.
şahsi birlik personal union i.
yirmi ikide birlik parça twenty-second i.
ordunun işleyişini ve birlik komutanının kararlarını etkileyen koşullar ve durumlar uncertain environment i.
kalkanın üst üçte birlik kısmı chief i.
öncü birlik vant-courier i.
mareşalin emrindeki birlik marshalcy [obsolete] i.
birlik üyelik kaydı book i.
yanlış birlik misunion i.
uygunsuz birlik misunion i.
gizlice konuşlandırılan askeri birlik bushment [obsolete] i.
(hanedan armalarında) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan bir arma işareti giron i.
(hanedan armalarında) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan bir arma işareti gyron i.
organize birlik choir i.
organize birlik quire i.
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu guerilla i.
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu guerrilla i.
aynı sınıfa ait veya benzer çıkarları ve hedefleri olan kimselerden oluşan birlik guild i.
(orta çağ'da) belirli bir zanaat veya ticaretle uğraşan kimselerden oluşup mesleklerinin ve meslektaşlarının refahı için çalışan ve bazen yönetime katılan bir birlik guild i.
birlik ve beraberlik unity and togetherness i.
ortak ilgi alanına sahip kişilerin oluşturduğu birlik confrerie i.
birlik sağlamak achieve unity i.
(birlik, araç) tüm unsurların birbirini takip ettiği oluşum column i.
bazı faaliyetleri bastırmak için güç kullanan silahlı birlik üyesi cossack i.
küçük askeri birlik maniple [obsolete] i.
(hipodromun iç korkuluklarında sekizde birlik mil aralıklarla) mesafe işareti pole i.
15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü july 15 democracy and national unity day i.
birlik hissi fellow-feeling i.
askeri birlik unsurları arasındaki (enine) boşluk interval i.
küçük askeri birlik peloton i.
kalkanın üst bölümünün en alttaki dörtte birlik kısmında yer alan dar ve yatay şerit fillet i.
(fransa'da) bir silahlı birlik ordonnance i.
askeri birlik outfit i.
askeri birlik phalanx i.
öncü birlik scurrier [obsolete] i.
öncü birlik scurriour i.
kırk birlik miktar forty-one i.
daimi bir birlik kurmanın öncesinde yapılan toplantı preunion i.
az sayıda gönüllüye sahip askeri birlik skeleton regiment i.
gösterilere karşı eğitim gören askeri birlik snatch squad [uk] i.
müfrez birlik point i.
dörtte birlik oran square [obsolete] i.
(kuzey irlanda) birlik yanlısı loyalist i.
birlik olmak gang together f.
birlik olmak align oneself with f.
birlik olmak team up f.
birlik olmak aline oneself with f.
birlik olmak conspire f.
birlik olmak unite f.
bir birlik oluşturmak team up f.
birlik olmak gang up f.
birlik yapmak unionize f.
birlik olmak unionize f.
birlik olmak collaborate f.
birlik kurmak syndicate f.
birlik oluşturmak için para koymak pool f.
korkakça geri çekilmek (askeri birlik vb) exfiltrate f.
birlik olmak league together against f.
birlik oluşturmak league together against f.
birlik olamamak be unable to unite f.
-e karşı birlik olmak align against f.
düşmanla birlik olmak collaborate f.
birlik yapmak unionise f.
birlik olmak unionise f.
onda birlik vergi koymak tithe [obsolete] f.
birlik olmak hang together f.
birlik kurmak walk f.
birlik olmak league f.
birlik kurmak league f.
birlik olmak companion [obsolete] f.
birlik olmak conjugate f.
birlik olmak consociate f.
birlik altında toplamak consociate f.
birlik olmak inleague [obsolete] f.
önceden birlik kurmak preunite f.
(askeri birlik) kemik kadroya düşürmek skeletonize [us] f.
(askeri birlik) kemik kadroya düşürmek skeletonise [uk] f.
(birlik vb.) kabul edilmek admit f.
birlik olan solid s.
birlik olan solidary s.
birlik olan allied s.
birlik olmuş corporate s.
kollektif birlik halinde corporate s.
yüzde birlik centesimal s.
kiliseye verilmesi gereken (onda birlik vergi) tithe s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesine veya tanrı ile birlik içinde olmasına ait mystical s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesinden veya tanrı ile birlik içinde olmasından kaynaklanan mystical s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesini veya tanrı ile birlik içinde olmasını açıkça ortaya koyan mystical s.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesi veya tanrı ile birlik içinde olması ile ilişkili mystical s.
(hanedan armalarında) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmıyla ilgili gyronic s.
(hanedan armaları) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan işaretle kaplı veya bu işarete bölünmüş gyronny s.
pasif askeri birlik mensuplarıyla ilgili inactive s.
pasif askeri birlik mensuplarından oluşan inactive s.
birlik üyeleri olarak bir araya gelmiş incorporate [obsolete] s.
kırk birlik forty-one s.
daimi bir birlik kurmadan öncesine ait preunion s.
altmış birlik sixty-one s.
birlik ile ilgili solidaristic s.
dörtte birlik subquadruple s.
beşte birlik subquintuple s.
yedide birlik subseptuple s.
altıya birlik subsextuple s.
beşte birlik kesim by quintile zf.
birlik içinde in concert zf.
birlik ve beraberlik içinde in unity zf.
birlik içinde unisonally zf.
birlik içinde infere zf.
ile ruhsal birlik içinde in ed.
birlik anlamı veren ön ek zygo- ök.
çoğalma veya üreme amaçlı birlik anlamı veren son ek -gamy snk.
Phrasals
(birine veya bir şeye) karşı (bir şeyle) birlik oluşturmak combine (something) against (someone or something) f.
birine veya bir şeye karşı bir şeyle birlik oluşturmak combine something against someone or something f.
birlik içinde çalışmak pull together f.
(bir grupla/biriyle) birlik olmak join with (someone or something) f.
(birinde/bir şeyde) birlik olmak unite in (someone or something) f.
(birilerini/bir şeyleri) bir birlik altında bir araya getirmek unite in (someone or something) f.
birilerini bir birlik altında bir araya getirmek unite someone in something f.
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak unite into (someone or something) f.
birlik olmak join together f.
birlik oluşturmak join together f.
biriyle/bir şeyle birlik olmak align oneself with someone or something f.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something f.
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak ally (oneself) (with someone) (against someone or something) f.
ile birlik olmak ally (oneself) to f.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something f.
biriyle/bir şeyle birlik olmak align oneself with someone or something f.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something f.
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak ally (oneself) (with someone) (against someone or something) f.
ile birlik olmak ally (oneself) to f.
biriyle/bir şeyle birlik olmak ally oneself to someone or something f.
-e karşı birlik oluşturmak combine against f.
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak confederate with (someone or something) f.
(birine/bir şeye karşı) birlik olmak conspire against (something or someone) f.
(biriyle) birlik olmak conspire with (one) f.
(birine/bir şeye) karşı (biriyle) birlik olmak conspire with (someone) against (something or someone) f.
(birine karşı) birlik olmak gang up (on someone) f.
birlik olup (birine) saldırmak gang up (on someone) f.
(birine/bir şeye) karşı birlik olmak gang up against (someone or something) f.
(birine karşı) birlik olmak gang up on (one) f.
birlik olup (birine) saldırmak gang up on (one) f.
birlik olmak join up f.
ile birlik olmak join with f.
(birine/bir şeye) karşı birlik olmak mutiny against (someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle) birlik olmasını sağlamak rally to (someone or something) f.
(biriyle/bir şeyle) bir takım/birlik olmak team up (with one) f.
Phrases
nerede birlik orada dirlik teamwork makes the dream work expr.
(biriyle) birlik içinde in concert with (someone) expr.
(biriyle) birlik olmuş in league (with someone) expr.
ile birlik olmuş in league with expr.
ile birlik olmuş in cahoots with expr.
Proverb
nerde birlik orda dirlik united we stand divided we fall
birlik olmadan dirlik olmaz united we stand divided we fall
nerde birlik orda dirlik united we stand
birlik olmadan dirlik olmaz united we stand
Colloquial
birlik olmak join hands f.
(bir şeyi kutlamak için veya arkadaşlık, birlik, anlaşma göstergesi olarak) yumruklarını birbirine vurmak hit the rock [us] f.
birlik kuvvet getirir union makes strength expr.
birlik olmuş in league expr.
Idioms
birlik duygusu a common spirit of comradeship i.
birlik ruhu esprits de corps i.
birlik duygusu esprits de corps i.
birlik ruhu a common spirit of comradeship i.
eski roma'da en küçük askeri birlik contubernium i.
birlik olmak close ranks with someone f.
birlik oluşturmak align oneself with f.
birlik beraberlik içinde olamamak break ranks f.
birlik olmak join hands with somebody f.
günü birlik yaşamak take each day as it comes f.
günü birlik yaşamak take it one day at a time f.
biriyle birlik olmak be at​ someone’s side f.
biriyle birlik olmak be ​by someone’s side f.
birlik olmak close ranks f.
(biriyle) birlik olmak join forces (with one) f.
birlik olmak join/combine forces f.
birlik olmuş in cahoots expr.
(biriyle) birlik olmuş in cahoots (with someone) expr.
birlik halinde out in force expr.
Speaking
hadi hepimiz birlik olalım let us all unite expr.
Trade/Economic
aynı malı üreten birden fazla firmanın oluşturdukları birlik horizontal merger i.
bir çok kurumdan oluşan birlik federation i.
birlik ilkesi unity principle i.
birlik ruhu team spirit i.
birkaç büyük firmanın rekabeti sınırlandırmak ve yüksek fiyat uygulamak üzere bir araya gelip oluşturdukları birlik business trust i.
birlik işareti collective mark i.
değerlemede birlik ilkesi valuation-unity principle i.
ekonomik birlik economic union i.
ekonomik birlik economic unity i.
ekonomik ve parasal birlik economic and monetary union i.
federal birlik federal union i.
iktisadi birlik economic union i.
işverenlerin oluşturdukları birlik employers' association i.
kısa vadeli bir amaç için şirketlerin birlik oluşturması corporate alliance i.
kooperatif birlik cooperative association i.
kooperatif birlik cooperative union i.
parasal birlik monetary union i.
ticari birlik association i.
ticari birlik trade association i.
uluslararası birlik international union i.
yatay birlik horizontal merger i.
yabancı bir ülkedeki ticari temsilcilere yönelik birlik factory i.
genellikle verilen kötü hizmetleri protesto amacıyla kiracıların birlik olup kirayı ödememesi rent strike i.
onda birlik vergi alma decimation i.
onda birlik vergi decimation i.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim basis point i.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim bp (basis point) i.
(eskiden) sovyet yönelimli komünist ulusların kurduğu bir birlik comecon (cmea) i.
Law
eser sahipleri arasındaki birlik unity of the joint authors i.
ticari birlik cartel i.
tüzel kişiliği olmayan birlik unincorporated association i.
ulusların oluşturduğu dostane bir birlik comity of states i.
(1272'den 1624'e kadar) özel mülkiyetin ingiliz kralına vergi olarak verilen on beşte birlik kısmı fifteenth i.
Politics
akdeniz için birlik union for the mediterranean i.
askeri birlik troop i.
birlik vatandaşı citizenship of the union i.
birlik ilkesi unity principle i.
birlik ve beraberlik unity and solidarity i.
büyük birlik partisi grand unity party i.
bölgesel birlik regional union i.
birlik teorisi assemblage theory i.
birlik dışişleri bakanı union minister for foreign affairs i.
birlik zirvesi alliance summit i.
birlik beraberlik unity and solidarity i.
çok üyeli birlik multi-membered union i.
devletlerin oluşturduğu birlik veya ittifak confederation i.
hristiyan demokrat birlik partisi christian democratic union i.
ikinci dünya savaşı'ndan sonra belçika, hollanda ve lüksemburg arasında kurulan ekonomik birlik benelux i.
milli birlik projesi national unity project i.
milli birlik national solidarity i.
milli birlik national unity i.
politik birlik political unity i.
parlamentolararası birlik inter-parliamentary union i.
parlamentolararası birlik inter parliamentary union i.
parasal birlik monetary union i.
sağda birlik alliance in the right i.
sanayi ve ticarette istihdam için mesleklerarası ulusal birlik unedic (union nationale interprofessionnelle pour l’emploi dans l’industrie et le commerce) (national professional union for employment in industry and trade) i.
siyasal birlik political unity i.
siyahi insanların gelişmesi için ulusal birlik national association for the advancement of colored people (naacp) i.
siyasal birlik political association i.
solda birlik alliance in the left i.
ulusal birlik national unity i.
üye devletlerin birlik oluşturduğu ancak iç işlerinde bağımsız kaldıkları bir hükümet şekli state i.
yasadışı birlik unlawful combination i.
(suriye) demokratik birlik partisi democratic union party (pyd) i.
(ingiltere'de kurulmuş) buğday vergilerine karşı birlik anti-corn law league i.
(hindistan'da) birlik bölgesi union territory i.
1938'de nazi almanya'sı ve avusturya'yı birleştiren bir siyasi birlik anschluss i.
ulster demokratik birlik partisi ulster democratic unionist party i.
ulster birlik partisi ulster unionist council i.
ulster birlik partisi ulster unionist party i.
birlik partisi unionist party i.
ulster birlik partisi unionist party i.
birleşik arap cumhuriyeti ile yemen arasında 1958-61 arasında kurulmuş birlik united arab states i.
birleşik krallık birlik partisi united kingdom unionist party i.
birleşik krallık birlik partisini destekleyenler united kingdom unionists i.
ulster demokratik birlik partisi democratic unionist party i.
1996'da rusya ve belarus'un kurduğu siyasi ve ekonomik birlik community of sovereign republics i.
ulusların oluşturduğu dostane birlik comity of states i.
(federal birlik oluşturmak için) devletlerin birleşmesi federalization i.
federal birlik haline gelme federation i.
federasyonlaşma sonucu oluşan birlik federation i.
beşli birlik pentarchy i.
1946'da kurulan ve 1958'de yerini fransız uluslar topluluğu'na bırakan siyasi bir birlik french union i.
1951'de frankfurt'ta kurulan ve çoğunlukla komünizm karşıtı sosyal demokrat partilerden oluşan uluslar arası bir birlik socialist international i.
milletlerarası birlik supernation i.
birlik sağlamak secure uniformity f.
birlik yapmak unionize f.
birlik olmak unionize f.
federal birlik altında birleştirmek federalize f.
federal birlik altında birleştirmek federalise f.
federal birlik altında birleşmek federate f.
birlik ile ilgili federative s.
ulster demokratik birlik partisi dup kısalt.
Institutes
el sanatlarının veya zanaatkarların üye olduğu küçük sendikalardan oluşan birlik amalgamated union i.
akdeniz için birlik parlamenter asamblesi parliamentary assembly of the union for the mediterranean i.
avrupa için birlik grubu union for europe i.
parlamentolararası birlik türk grubu turkish delegation to the inter-parliamentary union i.
ulusal birlik hükümeti government of national unity i.
Industry
tekelleşen şirket veya birlik monopoly i.
Technical
binde birlik permillage i.
dörtte birlik quartile i.
üçlü (birlik) trinity i.
Computer
onda birlik decentile i.
yüzde birlik percentile i.
Informatics
dörtte birlik quartile i.
onda birlik decentile i.
Aeronautic
havada taşınabilir birlik air transportable unit i.
(askeri) birlik ve/veya kargo yükleyip indiren uçaklar için belirlenmiş iniş bölgesi vertical landing zone i.
hem karada hem de suda yürütülen operasyonlarda helikopter grubu/birlik komutanı için birincil doğrudan kontrol kuruluşu helicopter direction center i.
Marine
birleşik krallık donanması'na ait gönüllü bir askeri birlik rnvr (royal naval volunteer reserve) kısalt.
Petrol
petrol üretimi ve dağıtımını kontrol için kurulan ticari birlik oil cartel i.
Psychology
ruhsal birlik psychic unity i.
Math
on ikide birlik kısım twelfth part i.
kentilyonda birlik miktar quintillionth i.
kentilyonda birlik miktar one-quintillionth i.
yüzde birlik miktar hundredth i.
desilyonda birlik miktar decillionth i.
sekizde birlik suboctuple s.
üçte birlik subtriple s.
Geometry
yüzde birlik sistemde dik açının yüzde biri grad i.
Statistics
onda birlik decile i.
yüzde birlik percentile i.
Chemistry
(partikül, element) yakın birlik veya kombinasyon halindeki intimate s.
Biology
birlik içi avcılık intraguild predation i.
Marine Biology
besinsel birlik trophic guild i.
besinsel birlik feeding guild i.
Astrology
burcun üçte birlik bölümü face i.
burcun on ikide birlik dilimi duad i.
Zoology
aynı türden olan hayvanların kurduğu geçici birlik coalition i.
Social Sciences
dört kentin birleşiminden oluşan siyasal birlik tetrapolis i.
(abd'nin güneyinde) iç savaş'ta birlik'le aynı tarafta olan eyaletlere özgü dil veya kültür özelliği yankeeism i.
abd'de illinois, iowa ve wisconsin'de yaşayan kızılderili halklarından oluşan bir birlik illinois i.
yerel birlik federation of tribes i.
Education
akademiler arası birlik interacademy panel i.
amerika'nın en iyi sekiz üniversitesinin oluşturduğu birlik ivy league i.
birlik tüzüğü union charter i.
ulusal akademik birlik national academic union i.
Literature
birlik temelinde unital s.
birlik üzerine kurulu unital s.
Linguistics
birlik adı union language i.
grup veya birlik anlamı katan son ek -ad snk.
History
abd'deki iç savaş sırasında birlik ordularının tıbbi kanadıyla işbirliği yapmak ve onu desteklemek üzere kuzeylilerin oluşturduğu bir örgüt the united states sanitary commission i.
bir arazinin kiracısı öldüğünde derebeyine verilen üçte birlik hasat payı thirdings i.
kırsal kesimde onda birlik arazi tithing i.
kiliseye verilen onda birlik vergi tithing i.
antik yunanda politik birlik sympoliteia i.
antik yunanda politik birlik sympolity i.
eskiden iskoçya'da bulunan silahlı birlik wappenshaw i.
ortaçağ alman kentlerinin oluşturduğu siyasi ve ticari birlik hanseatic league i.
(antik yunan'da) yeminli askerlerden oluşan birlik enomoty i.
(eski roma'da) on beş üyeden oluşan dinsel birlik quindecemvir i.
hindistan'da bir birlik bölgesi daman and diu i.
on şehirden oluşan birlik decapolis i.
tüm-birlik devlet siyasi idaresi ogpu i.
16. yüzyıl dini ihtilaflarında ulusal birlik-beraberliğe önem veren ılımlı fransız grubu politique i.
roma imparatoru hadrian'ın kurduğu bir birlik panhellenium i.
roma imparatoru hadrian'ın kurduğu bir birlik panhellenion i.
sparta ordusunda elli kişilik askeri birlik pentecosty i.
sparta ordusunda elli kişilik askeri birlik pentecostys i.
(amerikan iç savaşında) birleşik devletler birlik ordusuna ait veya ilgili federal s.
(amerikan iç savaşında) birleşik devletler birlik ordusunu destekleyen federal s.
Religious
tanrısal ruhun evreni yönettiğini savunan metafiziksel birlik felsefesi theomonism i.
abd'deki iç savaş sırasında birlik askerlerine maddi destek sağlayan, savaş alanlarında ve hastanelerde dini hizmetler sunan, kuzeyliler arasındaki bir örgütlenme the united states christian commission i.
evanjelik birlik evangelical union i.
evanjelik birlik morisonians i.
belirli bir amaç için bir araya gelen çeşitli dini gruplara mensup görevlilerin oluşturduğu birlik ministerium i.
bir yahudi ailesine ait yakın ve uzak akrabaları içeren bir sosyal birlik mishpachah i.
bir yahudi ailesine ait yakın ve uzak akrabaları içeren bir sosyal birlik mishpocha i.
hinduizm'de arkadaşlık ve birlik tanrısı mitra i.
kiliselerin kurduğu birlik consociation i.
dini cemaatlerin kardeşliği güçlendirmek amacıyla birlik veya ittifak kurması gerektiği teorisi consociationism i.
dini cemaatlerin kardeşliği güçlendirmek amacıyla birlik veya ittifak kurması consociationism i.
alkolle mücadele amacıyla hristiyan kadınlarca kurulan uluslararası bir birlik wctu (woman's christian temperance union) kısalt.
Philosophy
sosyal birlik ve eşitliği savunan felsefi doktrin ubuntu i.
birlik felsefesi monism i.
Environment
askeri birlik eşdeğer dozu troop equivalent dose i.
en yoksul beşte birlik kesim poorest quintile i.
özel birlik arındırması detailed troop decontamination i.
Geography
güneybatı hindistan'da laccadive, minicoy ve amindivi adaları'nı kapsayan birlik bölgesi lakshadweep i.
güneybatı hindistan'da laccadive, minicoy ve amindivi adaları'nı kapsayan birlik bölgesi lakshadweep islands i.
hindistan'da pencap ve haryana eyaletlerinin ortak başkenti ve birlik bölgesi chandigarh i.
hindistan'da eski bir birlik toprağı goa, daman, and diu i.
hindistan'da bir birlik bölgesi dadra and nagar haveli i.
hindistan'ın kuzeyinde bulunan birlik bölgesi delhi i.
delhi birlik bölgesinin başkenti delhi i.
güneydoğu hindistan'da yer alan bir birlik toprağı pondicherry i.
güneydoğu hindistan'da yer alan bir birlik toprağı puducherry i.
Meteorology
küresel birlik reseau mondial i.
gökyüzünün bulutlarla kaplı sekizde birlik parçası octa i.
Military
öncü birlik advance force i.
öncü birlik ikinci kısmı advance guard reserve i.
öncü birlik advance party i.
önden konuşlanmış yüzer birlik afloat pre-positioning force i.
uçar birlik kuvveti airmobile forces i.
uçar birlik harekatı airmobile operation i.
hafif zırhlı askeri birlik cavalry i.
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlik center of an army i.
(türk ordusunda) yedek birlik redif i.
birlik hattı ya da tahkimatta düşmanın tersi yöne girinti yapan açı reentering angle i.
birlik hattı ya da tahkimatta düşmanın tersi yöne girinti yapan açı reentrance i.
birlik hattı ya da tahkimatta düşmanın tersi yöne girinti yapan açı reentrant i.
hızlı manevralar için eğitilmiş asker/askeri birlik chasseur i.
birlik veya er ihtiyat personelinin eğitim kapsamında ilk faal görevini tamamlamaması durumunda eğitim, emekli veya ihtiyat asli teşkillerine atandığı karar nondeployable account i.
abd ulaştırma komutanlığı dışında bir kurum tarafından taşınması gereken birlik, personel ve yük nonorganic transportation requirement i.
bir donanmanın parçası olan askeri birlik naval unit i.
ağır silahlı birlik heavy brigade i.
acil sıhhi birlik emergency medical unit i.
alay (birlik) regiment i.
amfibi birlik amphibious unit i.
ana birlik parent unit i.
askeri birlik contingent i.
askeri birlik military unit i.
askeri birlik brigade i.
askeri birlik troop i.
askeri birlik troop unit i.
bağlı birlik subordinate unit i.
başkanlık birlik savaş nişanı presidential unit citation i.
birlik içi destek internal support i.
birlik karargah heyeti unit headquarter staff i.
birlik eğitim kuruluşu unit training assembly i.
birlik teçhizat denetlemesi noksanları showdown shortages i.
birlik kuvveti unit strength i.
birlik konvoy yüklemesi convoy unit loading i.
birlik yedek ikmal maddeleri unit reserves i.
birlik dağıtım listesi allied disposition list i.
birlik kıdemli astsubayı command master chief i.
birlik motorlu araç parkı administrative motor pool i.
birlik değerli hizmet sembolü meritorious unit emblem i.
birlik harp ceridesi unit journal i.
birlik muharebe hazırlık derecesi unit combat readiness i.
birlik takdirnamesi unit citation i.
birlik teşhis kodu unit identification code i.
birlik tabldotu unit mess i.
birlik yüklemesi unit loading i.
birlik hava ikmali organizational air supply i.
birlik takdirnamesi unit award i.
birlik eğitimi zaman çizelgesi unit training schedule i.
birlik harekat planı unit plan i.
birlik gaz astsubayı unit gas non-commissioned officer i.
birlik teçhizatı unit equipment i.
birlik eğitim devresi unit training cycle i.
birlik eğitim kılavuzu unit training guide i.
birlik ruhu esprit de corps i.
birlik yemekhanesi unit mess i.
birlik düzeyinde bakım first level maintenance i.
birlik karargah heyeti unit staff i.
birlik hava intikal planlama subayı unit emplaning officer i.
birlik gönderme numarası unit marking i.
birlik trafik kontrolü organizational control i.
birlik uçakları unit aircraft i.
birlik değerli hizmet nişanı meritorious unit commendation i.
birlik teçhizat denetlemesi organizational equipment inspection i.
birlik taahhüt durumu unit commitment status i.
birlik dağıtımı unit distribution i.
birlik ikmal subayı unit supply officer i.
birlik hava ikmali unit air supply i.
birlik ağırlıkları organizational impedimenta i.
birlik personel ve tonaj çizelgesi unit personnel and tonnage table i.
birlik teçhizat dosyası organizational equipment file i.
birlik gücü unit strength i.
birlik eğitim standartları unit training standards i.
birlik trafik kontrol subayı internal control officer i.
birlik eğitim safhası unit training phase i.
birlik bakımı organizational maintenance i.
birlik teçhizatı organization equipment i.
birlik bakımı operational maintenance i.
birlik tanıtma kodu unit identification code i.
birlik eğitim teçhizat yeri unit training equipment site i.
birlik muharebe raporu unit report i.
birlik bakımı unit maintenance i.
birlik ikmal maddeleri accompanying supplies i.
birlik ateşi troop battery fire i.
birlik teçhizat denetlemesi showdown inspection i.
birlik komutanı commanding officer i.
birlik değerli hizmet plaketi meritorious service unit plaque i.
birlik trafik kontrolü organizational traffic control i.
birlik takımı platoon i.
birlik malzemesi organization equipment i.
birlik hizmet işareti unit award i.
birlik mili unit mile i.