şekilde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

şekilde



Bedeutungen von dem Begriff "şekilde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
şekilde in the manner adv.
şekilde by means adv.
şekilde the way that conj.
şekilde in such a manner that conj.
şekilde in such a way that conj.
şekilde in the manner that conj.

Bedeutungen, die der Begriff "şekilde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
akıcı bir şekilde konuşan fluent adj.
beklenmedik bir şekilde unexpectedly adv.
olumlu şekilde positively adv.
basit bir şekilde simply adv.
uygun bir şekilde properly adv.
orijinal bir şekilde originally adv.
kötü bir şekilde badly adv.
aynı şekilde likewise adv.
düzgün bir şekilde properly adv.
nazik bir şekilde gently adv.
normal bir şekilde normally adv.
ölümcül şekilde mortally adv.
doğru düzgün bir şekilde fittingly adv.
geri dönülemez bir şekilde irrevocably adv.
General
grup anlamına gelecek şekilde kullanılan sözcük party n.
hızlı bir şekilde dönen şey whirlabout n.
etin bu şekilde kızartıldığı açıkhava toplantısı barbecue n.
kötü niyetli bir şekilde bakma knowing look n.
iki anlama gelecek şekilde konuşan equivocator n.
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan elaborator n.
ölecek şekilde gloominess n.
sesi çok doğal bir şekilde verme high fidelity n.
solucana benzer şekilde ilerleme worming n.
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse epigrammatizer n.
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası cut of meat n.
yazılı bir madde veya basılı bir mikrografın sadece büyütücü bir cihazla okunabilecek şekilde küçültülmesi microprint n.
hızlı ve obur bir şekilde yiyen devourer n.
bir nesne ya da olguyu herhangi bir şekilde tanımlayan veri metadata n.
hile yaparak fiyatları istediği şekilde değiştirme manipulation n.
birine coşkulu bir şekilde davranma lyricising n.
doğru olmayan bir şekilde kullanma abuse n.
zarif bir şekilde yürüme sashaying n.
daha detaylı bir şekilde söyleme amplification n.
menfur şekilde katı kuralcı wowser n.
canlı şekilde dans etme jigging n.
müsrif bir şekilde harcama wantoning n.
belirtilen şekilde basılan doküman reissue n.
açık bir şekilde anlatma elucidating n.
beklenmedik şekilde yapılan sert konuşma ascent n.
mahkeme dışı bir şekilde extrajudicially n.
açık bir şekilde dile getirme articulation n.
göze batacak şekilde olma egregiousness n.
hararetli bir şekilde fractional currency n.
bile bile yanlış bir şekilde tanıtma misrepresentation n.
şiddetli bir şekilde azarlama lambasting n.
kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme slump n.
ter bir şekilde gruffness n.
daha uzun bir şekilde söyleme amplification n.
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo/pikap/hoparlör) high fidelity n.
daha ayrıntılı bir şekilde söyleme amplification n.
kalelerde dışarıya doğru üçgen oluşturacak şekilde inşa edilen siperler ravelin n.
bir parçanın hafif ve yankıyı andıran bir şekilde tekrarı echoey n.
kilise prensip veya usullerine uygun şekilde olma ecclesiasticalness n.
çakışmayacak şekilde düzenleme stagger n.
birkaç şekilde bulunma polymorphism n.
kibar ve marifetli şekilde birini alaya alma asteism n.
göze batacak şekilde süslenmiş gaudery n.
beynin tedavi edilemeyecek şekilde zarar görmesi brain damage n.
güneş ışınlarını maksimum oranda alacak şekilde tasarlanmış oda sunroom n.
işitilecek şekilde söylenen kelime spoken word n.
can sıkıcı şekilde konuşan proser n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma verbality n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma circumbendibus n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma roundabout n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma circumambage n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma tautology n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma periphrase n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma verbiage n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma periphrasis n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma pleonasm n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma circumlocution n.
dolaylı bir şekilde meramını anlatma redundancy n.
sapkın bir şekilde birilerini izleyen kimse stalker n.
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan jack-in-office n.
ipe bağlı şekilde süvarinin kemerinden sarkan küçük kese sabretache n.
ihtiyaçların devamlı bir şekilde değişmesi continual shifting of wants n.
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider dark horse n.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşma bloviation n.
bebeklerin tenine zarar vermeyecek şekilde tasarlanmış ıslak mendil baby wipe n.
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde yıkılması irremediable breakdown of the marriage n.
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde ortadan kalkması irremediable breakdown of the marriage n.
kendinden önceki teknolojilerin yerini hızlı bir şekilde alan teknoloji disruptive technology n.
şık bir şekilde toplanmış saç updo n.
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük gameplay n.
yaşamları tehlikeye atmadan zamandan ve paradan tasarruf edecek şekilde araç kullanma defensive driving n.
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması the willing suspension of disbelief n.
japonya'da özellikle çocukların beslenme çantalarına konulacak şekilde yapılan kutu yemek obento n.
(çok) hızlı şekilde ilerleyen hastalık rampant disease n.
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi half up half down n.
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği mondegreen n.
güçlü bir imaj verecek şekilde giyinme power dressing n.
yaygın şekilde paylaşılan ortak bir değer a commonly shared value n.
itiraz kabul etmez şekilde konuşma pontification n.
bilekler dışa dönük şekilde ellerin belde olması arms akimbo n.
yemeği aç gözlü bir şekilde yiyen kimse scoffer n.
rahatsız edecek şekilde müdahil olma intrusiveness n.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi train hopping n.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi freighthopping n.
içinde hiçbir leke görülmeyecek şekilde kesilmiş elmas eye clean diamond n.
üstü kapalı şekilde böbürlenme humblebrag n.
belli şekilleri, yeni bir alana, eski görünümlerini bozmayacak şekilde, yeniden yerleştirme işlemi layout n.
bir olay üzerine manzum şekilde ebced hesabıyla tarih düşüren kişi historian n.
yanlış veya yanıltıcı bir şekilde bir şeyi karakterize etme eylemi mischaracterization n.
tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem panarchy n.
ayıp/çirkin şeylerin daha uygun/usturuplu şekilde söylenmesi euphemism n.
törelere ve geleneklere katı bir şekilde bağlılık babbittism n.
küfürlü bir kelimenin toplum tarafından kabul edilecek şekilde değiştirilmesi taboo deformation n.
tempolu bir şekilde hareket etmek cadency n.
beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olumlu olay caduac [scottish] n.
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması balotade n.
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması ballotade n.
kuyruğu belirgin şekilde renkli solucan tagtail n.
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati tambour clock n.
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. tappoon n.
(kitaplıkta görünür şekilde) kitabın arka kısmı backbone n.
patladığında parlak ışık verecek şekilde doldurulmuş kartondan sinyal aracı candlebomb n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet tachymeter n.
köpeklerden anormal şekilde korkma canophobia n.
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak abc soil n.
(armacılıkta) başı öne dönük şekilde şaha kalkma rampant gardant n.
(armacılıkta) başı arkaya dönük şekilde şaha kalkma rampant regardant n.
başarılı bir şekilde gerçekleştirme carrying into action n.
başarılı bir şekilde yerine getirme carrying out n.
elde taşınacak şekilde eğitilmiş, uygun yaştaki atmaca, şahin, kartal vb. carvist n.
başka bir şekilde kodlama recoding n.
farklı şekilde derleme recompilement n.
çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış şey catch-all n.
dikkatli bir şekilde söylenen ifade cautious statement n.
gazete veya dergide orta sayfayı kaplayacak şekilde çıplak/yarı çıplak model yerleştirme centerfold n.
farklı şekilde tanımlama redefinition n.
farklı şekilde betimleme redescription n.
farklı şekilde tanımlama redescription n.
farklı şekilde nitelendirme redescription n.
farklı şekilde izah etme redescription n.
farklı bir şekilde çizen kimse redrawer n.
farklı bir şekilde karalayan kimse redrawer n.
ani bir şekilde (fikir) değiştirme tangent n.
standart konferans biçiminden daha serbest şekilde organize edilen toplantı unconference n.
başka bir şekilde söyleniş different way of saying n.
dört müzik vuruşunda iki hızlı bir yavaş şekilde peş peşe gerçekleştirilen bale hareketi chassé n.
belirgin şekilde kısa boylu olan kimse nanus n.
sürpriz bir şekilde ele geçen şey nap-taking n.
tanrının korku ve saygı uyandıracak şekilde kendini göstermesi numinous n.
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne nest n.
penisin görünür bir şekilde cinsel yönden uyarılması tentigo [obsolete] n.
çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlama childproofing n.
(belirli bir şekilde) düşünen kimse thinker n.
başka yönden geldiğini düşündürecek şekilde (sesi) değiştirme throwing n.
gürültülü bir şekilde yürüyen kimse tramper n.
aşağılayıcı şekilde konuşma trash-talking n.
doğru şekilde hizalama true n.
doğru şekilde hizalanma true n.
aynı şekilde olma alikeness n.
bir manastır cemaati tarafından her yıl karnavalvari bir şekilde seçilen sahte başrahip abbot of misrule n.
açık bir şekilde ifade eden kimse articulator n.
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı automaton n.
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi aw [scottish] n.
fasih şekilde ifade etme articulation n.
şekilde keskinlik emphasis n.
istenmeyen bir şekilde undesirability n.
hoşa gitmeyen bir şekilde undesirability n.
hoş karşılanmayan bir şekilde undesirability n.
nahoş bir şekilde undesirability n.
sakıncalı bir şekilde undesirability n.
kendinden emin bir şekilde onaylayan kimse yea-sayer n.
bir şirketi becerikli bir şekilde yöneten kimse engineer n.
anlaşılmaz bir şekilde konuşan kimse enigmatist n.
kuvvetlerin eşit bir şekilde ayarlanması balancement n.
ani ve gürültülü bir şekilde havlama bark n.
hayvanın ani ve gürültülü bir şekilde haykırması bark n.
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay epilog n.
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay epilogue n.
aynı şekilde davranma equiparation n.
sert bir şekilde eleştirme upbraiding n.
şiddetli bir şekilde çıkışma upbraiding n.
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu zip + 4 n.
yüce ve sıradan iki şeyin gülünç şekilde yan yana gelmesi bathos n.
(beklenmedik şekilde) kazanan kimse upsetter n.
bir şeyi kısa ve basit bir şekilde ifade etmenin veya ona atıfta bulunmanın yolu shorthand n.
gürültülü şekilde patlayan kırmızı top şeklinde bir havai fişek cherry bomb n.
bir davayı ateşli bir şekilde savunma evangelism n.
bir davayı ateşli bir şekilde savunan kimse evangelist n.
gülünç bir şekilde dandik şey joke n.
(kuyumculukta) genellikle düzensiz şekilde olan ince ve düz kesilmiş elmas lasque n.
aldatıcı bir şekilde hoş davranış varnish n.
aldatıcı şekilde gösterişli görünüm varnish n.
bastırılmış düşünce veya duyguların güçlü bir şekilde dışa vurumu vent n.
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı man-of-war n.
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı portuguese man-of-war n.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret mixed message n.
kararlı bir şekilde (bir şeyin) peşinden koşma birddogging n.
kanuni bir şekilde davranan kimse legal n.
bir şeyi çekincesiz, sınırlamasız veya tereddütsüz bir şekilde destekleyen veya tanıtan kimse whole-hogger n.
ötesinde veya altındayken bir şeyin istenen şekilde olmadığı sınır margent n.
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı marie n.
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı marli n.
haksız bir şekilde öncelik elde etme queue-jumping n.
karmaşık bir şekilde yapılmış bina web n.
hatalı bir şekilde ortak karara varma quotient verdict n.
sert bir şekilde kural koyan kimse hardass n.
anlaşılması güç bir şekilde girift veya çetrefilli olan şey maze n.
sersemlemiş şekilde davranma mazedness n.
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta median point n.
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt medicine-wheel n.
doğru cevapları hızlı şekilde verme yetisiyle ölçülen zeka mental quickness n.
bilinçli ve esprili bir şekilde kendine işaret eden bir hikaye, konuşma meta n.
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu methodology n.
karmaşık ve özenli bir şekilde geliştirme working-out n.
sürekli ve takıntılı bir şekilde çalışma ihtiyacı duyan kimse workaholic n.
nükteli bir şekilde karşılık verme wordplay n.
kıyafette bol şekilde sarkan şey fall n.
unsurların eşit şekilde yerleştirildiği hoş düzenleme harmony n.
eğimli bir şekilde yaslanmış tepesi olan tahıl demeti hattock [dialect] [uk] n.
afrikalı hamalların başında taşıyacağı şekilde ayarlamış yük head-load n.
duraklama ve ünlemlerle tereddütlü ve anlaşılmaz bir şekilde konuşma hemming and hawing n.
ölçülü şekilde veya üstü kapalı konuşan kimse mincer n.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan kimse boomer n.
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan şey boomer n.
gösterişli şekilde süslenmiş ürün boutique n.
(özellikle beklenmedik şekilde) durumunu düzeltme şansı break n.
dimdik duracak şekilde kısa kesilmiş at yelesi hogmane n.
hayati şekilde yaralayan darbe home thrust n.
(bovling) kavisli bir şekilde yuvarlanan bir top hook n.
kısıtlayıcı şekilde sımsıkı tutma hug n.
kusurlu şekilde yaratma miscreation n.
kusurlu şekilde yaratan kimse miscreator n.
kusurlu şekilde yaratan oluşum miscreator n.
sentromerin anormal şekilde enine bölünmesi misdivision n.
yanlış şekilde gözlemleyemeyen kimse misobserver n.
havada hareket edecek şekilde ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil mobile n.
ölçülü bir şekilde içen kimse moderationist n.
monoton şekilde konuşan kimse monotonist n.
insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli mosh n.
aç gözlü şekilde yiyen kimse moucher n.
laubali şekilde konuşma mouth n.
(geçmiş tecrübeyi) detaylı şekilde zihinde canlandırma replay n.
detaylı şekilde zihinde canlandırılan şey replay n.
yapmacık şekilde önem gösterme lug n.
(gazetecilikte) konunun halkın dikkatini çekecek şekilde kullanımı luridness n.
(gazetecilikte) konunun sansasyonel şekilde işlenmesi luridness n.
muhakeme yürütmeden rutin şekilde çalışan memur bureaucrat n.
kolayca sınıflandırılamayacak şekilde bir araya getirilmiş şey business n.
nesne veya parçaların geometrik şekilleri andıracak şekilde düzenlenmesi geometry n.
yumuşak bir şekilde gizlice atma lob n.
insanların veya nesnelerin tekrar tekrar ve anlamsız bir şekilde karıştırıldığı etkinlik musical chairs n.
uygun şekilde kutlama observance n.
zıt yöne bakacak şekilde doğrudan sağa/sola dönerek ulaşılan pozisyon right-about n.
ters yöne bakacak şekilde dönme rightabout n.
zıt yöne bakacak şekilde dönme rightabout n.
birkaç şeyin etkileşimli bütün oluşturacak şekilde birleştirilmesi hookup n.
bir diğerinin yasal hakkı bulunan mülkü yasa dışı şekilde işgal eden kimse claim jumper n.
(parmaklar arasında ritmik şekilde birbirine vurulan) iki düz ahşap parçası clappers n.
mesajı akılcı şekilde yeniden ifade etme demythologizer [us] n.
mesajı akılcı şekilde yeniden ifade etme demythologization [us] n.
aniden şaşırtıcı şekilde belirme descent n.
bol ve zahmetsiz şekilde giyinme deshabille n.
ayrıntılı şekilde anlatan kimse detailer n.
arabayı özenli şekilde temizleyip parlatma detailing n.
değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme determination n.
topluluklar arasındaki anlaşmazlıkları ustaca veya başarılı şekilde çözme diplomacy n.
kendinden açık bir şekilde üstün rakibi yenen taraf giant killer n.
aşırı veya uygunsuz şekilde ele geçirme gouge n.
geceleri parlak bir şekilde aydınlatılan ve genellikle tiyatrolara ayrılmış cadde great white way n.
ızgara işlevi görecek şekilde yapılan malzeme grillwork n.
zalim bir şekilde zorlama gripe n.
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey grower n.
(körling veya çim topunda) bir diğerini hücumdan koruyacak şekilde hareket ettirilen kuka veya taş guard n.
üstü kapalı bir şekilde eleştirmek snipe v.
şiddetli bir şekilde hücum etmek storm v.
cafcaflı bir şekilde söylemek spout v.
sıkı bir şekilde aramak scour v.
aerodinamik şekilde yapmak streamline v.
havalı bir şekilde maval okumak spout v.
ağzı açık bir şekilde bakmak gape v.
gürültülü bir şekilde kavga etmek row v.
resmi bir şekilde söylemek declaim v.
adil bir şekilde davranmak do justice v.
çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak crash v.
olmak (belirli bir şekilde) get along v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamorize v.
sıkı ve sağlam bir şekilde bağlanmak knit v.
kelimeleri net bir şekilde telaffuz etmemek swallow one's words v.
esaslı bir şekilde yapmak go the whole hog v.
gürültülü bir şekilde yürümek stump v.
ayrıntılı bir şekilde açıklamada bulunmak explicate v.
ayrıntılı bir şekilde hazırlamak elaborate v.
kendinden emin bir şekilde hızla yürümek sweep v.
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek have both one's feet on the ground v.
hayranlığını abartılı bir şekilde anlatmak gush about v.
birine coşkulu bir şekilde davranmak lyricize v.
bir şeyi eksiksiz bir şekilde bilmek know something cold v.
açık bir şekilde telaffuz etmek articulate v.
sıçrayıp oynamak (mutlu bir şekilde) frisk v.
sert bir şekilde vurmak smite v.
başarılı olmak veya iyi bir şekilde sonuçlanmak (plan/proje vb) work out v.
göz kamaştıracak bir şekilde parlamak glare v.
düzensiz bir şekilde karıştırmak jumble v.
kötü bir şekilde etkilenmek be overcome with v.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfill v.
ağır ve gürültülü bir şekilde indirmek thump v.
şiddetli bir şekilde azarlamak lambast v.
anlaşılmayacak şekilde konuşmak jabber v.
mutlu bir şekilde yaşamak tick along v.
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak welcome someone with open arms v.
ağır bir şekilde eleştirmek slam v.
bütünüyle kaplayacak bir şekilde sürmek cover v.
tatlı bir şekilde ürpermek tingle v.
olumlu bir şekilde etkilemek prepossess v.
ileri sürmek (emin bir şekilde) assert v.
rahat bir şekilde oturmak settle down v.
morartacak şekilde ısırmak hicky v.
davranmak (belirli bir şekilde) bear v.
gürültülü bir şekilde vurmak bang v.
şiddetli bir şekilde hücum ederek bir yeri fethetmek storm v.
aşırı bir şekilde davranmak carry on v.
romantik bir şekilde yazmak romanticize v.
patlamak (olumlu bir şekilde) boom v.
çarpa çarpa gürültülü bir şekilde gitmek crash v.
normal bir şekilde hareket etmek be oneself v.
dökülmek (elbise/kumaş vb belirli bir şekilde) flow v.
olmak (belirli bir şekilde) get on v.
kötü bir şekilde etkilenmek be overcome by v.
heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak rant v.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatize v.
çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak gabble v.
indirmek (hızlı ve gürültülü bir şekilde) slam down v.
düzensiz bir şekilde doldurmak clutter v.
mükemmel bir şekilde yatay yapmak (tesviye aletiyle) level v.
emin bir şekilde ileri sürmek aver v.
düzensiz bir şekilde etrafa dağılmış olmak straggle v.
diğer insanların takdirini kazanacak şekilde davranmak put one's best foot forward v.
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek patch something together v.
üstü kapalı bir şekilde bahsetmek allude to v.
bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak get something right v.
ayrıntılı bir şekilde konuşmak discourse v.
açık bir şekilde ifade etmek articulate v.
ağzı açık bir şekilde seyretmek gawp at v.
durmak (belirli bir şekilde) bear v.
daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak enlarge upon v.
ile ciddi bir şekilde ilgilenmek come to grips with v.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatize as v.
bir işyerini başarılı bir şekilde idare etmek make a go of v.
itmek (sert bir şekilde) shove v.
bir siyasi partinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde ayarlamak (seçim bölgesini) gerrymander v.
bir işte şevksiz bir şekilde çalışmak plod away at v.
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde) arrange v.
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek patch something up v.
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak stow away v.
gürültülü patırtılı bir şekilde eğlenmek whoop it up v.
yürümek (belirli bir şekilde) bear v.
mutlu bir şekilde yaşamak tick v.
takmak (sabitleştirecek bir şekilde) fix v.
belirli bir şekilde davranmak conduct oneself v.
birine kızgın bir şekilde bakmak give someone a black look v.
karşılanmak (belirli bir şekilde) go over v.
bir şeyi gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek slap on v.
bir şeyi tatlı bir şekilde ürpertmek make something tingle v.
eşit bir şekilde paylaşmak share and share alike v.
başka bir şekilde ifade etmek rephrase v.
eğreti bir şekilde tamir etmek patch v.
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin) traffic in v.
açık bir şekilde anlatmak clarify v.
en iyi şekilde kullanmak optimize v.
davranmaya devam etmek (belirli bir şekilde) go on v.
bile bile yanlış bir şekilde tanıtmak misrepresent v.
düşünmek (mantıklı bir şekilde) reason v.
anlaşılmaz bir şekilde konuşmak gabble v.
korkunç bir şekilde yaralamak mangle v.
sırıtmak (kendinden memnun bir şekilde) smirk v.
ağır ve gürültülü bir şekilde vurmak thump v.
birşeyi belirli bir şekilde tutmak poise v.
soğuk bir şekilde karşılanmak get the cold shoulder v.
bir dili akıcı bir şekilde konuşmak be fluent in v.
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak flick one's wrist v.
şiddetli bir şekilde fışkırtmak spew out v.
bir işi bir şekilde halletmek muddle through v.
hantal bir şekilde doğrulmak hulk up v.
bir şeyi etkili bir şekilde açıklamak/söylemek put something over v.
sağlam bir şekilde yerleştirmek entrench v.
sert bir şekilde çekmek wrench v.
enerjik bir şekilde çalışmak be going strong v.
ahlaklı bir şekilde yaşamak go straight v.
ilan etmek (göze çarpan bir şekilde) blazon v.
zarif bir şekilde yürümek sashay v.
yanlış bir şekilde anlatmak garble v.
yarı ciddi bir şekilde düşünmek toy with v.
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak stow in v.
hile yaparak fiyatları istediği şekilde değiştirmek manipulate v.
gürültülü bir şekilde konuşmak cackle v.
başka bir şekilde ifade etmek reword v.
kendinden emin bir şekilde hışımla yürümek sweep v.
kalp atışlarıyla ahenkli bir şekilde dolaşmak (kan damarlarda) pulse v.
ciddi ve ayrıntılı bir şekilde yazmak discourse v.
bir şeyi sonradan gelişigüzel bir şekilde başka birşeye eklemek tack something on to v.
yanlış bir şekilde nakletmek garble v.
doğru olmayan bir şekilde kullanmak abuse v.
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak do something the hard way v.
anlaşılmayacak şekilde hızlı konuşmak yabber v.
abartmalı bir şekilde oynamak (rolü) overact v.
etkili bir şekilde anlatmak put across v.
uzun ve tumturaklı bir şekilde konuşmak harangue v.
istenen şekilde gerçekleşmek come true as desired v.
istenen şekilde gerçekleşmek come true as wished v.
istenen şekilde gerçekleşmek materialize as desired v.
istenen şekilde gerçekleşmek come true as required v.
istenen şekilde gerçekleşmek materialize as required v.
istenen şekilde gerçekleşmek materialize as expected v.
istenen şekilde gerçekleşmek come true as hoped v.
istenen şekilde gerçekleşmek come true as expected v.
istenen şekilde gerçekleşmek materialize as hoped v.
doğru şekilde kullanmak use something suitably v.
doğru şekilde kullanmak use something properly v.
kötü şekilde etkilemek affect unfavorably v.
aşırı şekilde ilgilenmek be deeply involved in v.
kötü şekilde etkilemek influence negatively v.
kötü şekilde etkilemek influence adversely v.
kötü şekilde etkilemek influence unfavorably v.
kötü şekilde etkilemek affect negatively v.
kötü şekilde etkilemek affect adversely v.
aynı şekilde karşılık verilmek retaliate v.
öfkeli bir şekilde azarlamak scold angrily v.
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlamak ruggedize v.
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlamak ruggedize v.
ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek to represent his/her country at the highest level in the international arena v.
ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek represent his/her country in the best possible way in the international arena v.
sert bir şekilde uyarmak warn sternly v.
birşeyi sıradan bir insanın anlayacağı şekilde anlatmak put something in layman’s terms v.
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek make no bones about v.
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek make no bones of v.
ikna edici bir şekilde anlatmak drive the point home v.
-den olumlu bir şekilde etkilenmek be prepossessed by v.
katı bir şekilde yönetmek rule with an iron fist v.
katı bir şekilde yönetmek rule with a rod of iron v.
katı bir şekilde yönetmek rule with an iron hand v.
büyümek (diğerlerinden ayrı ve biçimsiz bir şekilde) straggle v.
geçmek (bir olay belirli bir şekilde) go off v.
ses çıkarmayacak bir şekilde örtmek veya sarmak muffle v.
kızgın bir şekilde söylemek snap v.
ters bir şekilde söylemek snap v.
gürültülü bir şekilde damlamak flump v.
etkilemek (bir kimseyi belirli bir şekilde) bias v.
düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek spoonfeed v.
başarısız bir şekilde sona ermek (bir iş henüz başlanmışken) abort v.
aynı şekilde hareket etmek fall into line with v.
beğenilecek şekilde davranmak make a good impression v.
rahatsız edici şekilde davranmak make a nuisance of oneself v.
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak bloviate v.
gerektiği şekilde kullanmamak underutilize v.
uygun şekilde kullanmamak underutilise v.
gerektiği şekilde kullanmamak underutilise v.
uygun şekilde kullanmamak underutilize v.
reformlara uygun bir şekilde yaşamak live up to reforms v.
davetkar şekilde bakmak have bedroom eyes v.
işin içinden bir şekilde çıkmak muddle through v.
kötü bir şekilde sonuçlanmak turn out badly v.
iyi şekilde sonuçlanmak turn out well v.
aşağı çekecek şekilde yenilemek revise down v.
aynı şekilde karşılık vermek give somebody a dose of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek give somebody a taste of their own medicine v.
eşit şekilde bölünmek be divided equally v.
en iyi şekilde yararlanmak get the most out of v.
hummalı bir şekilde çalışmak work at high pressure v.
başarılı şekilde bitirmek finish successfully v.
başarılı şekilde bitirmek complete successfully v.
sağlıklı şekilde temin etmek obtain healthily v.
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek flank v.
başarılı bir şekilde bitirmek bring something to a successful conclusion v.
kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak run through the woods out of control v.
savaş alanında onurlu bir şekilde ölmek die in the war field with honour v.
hızlı bir şekilde yükselmek move up quickly v.
istenen şekilde gerçekleşmek happen/take place as expected v.
ifadesiz bir şekilde söylemek/yapmak deadpan v.
saygın bir şekilde ölmek die with respect v.
net bir şekilde görmek have a clear view of v.
vahşice öldürülmüş şekilde bulunmak be found brutally murdered v.
imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge) execute under hand or under seal v.
ciddi bir şekilde sakatlanmak be seriously injured v.
düzgün bir şekilde kesmek/biçim vermek manicure v.
kendini hatalı hissedecek şekilde birini manipüle etmek/yönlendirmek gaslight v.
elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek walk to the balcony with hands clasped tightly together v.
yatak odasında çıplak bir şekilde beklemek wait in the bedroom naked v.
kendine güvenen bir şekilde hareket etmek/davranmak feel confident v.
(normal bir şekilde) sonlandırmak/neticelendirmek bring to term v.
ağır şekilde zarar vermek bang up v.
-cek şekilde/üzere genişletmek/genişlemek/açmak expand to v.
iyi/etkili bir şekilde yönetilmek be run efficiently v.
olumlu bir şekilde etkilemek affect positively v.
romantik bir şekilde yazmak romanticise v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamourize v.
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlamak ruggedise v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamourise v.
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek glamorise v.
belirli bir şekilde damgalamak stigmatise v.
en iyi şekilde kullanmak optimise v.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfil v.
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlamak ruggedise v.
çok sakin bir şekilde düşünmek think very calmly v.
beklenmedik şekilde bir anda kendini bir şeyi keşfetmiş olarak bulmak end up discovering v.
dik bir şekilde düşmek fall steeply v.
amaçsızca/kafası karışık şekilde dolaşmak mill v.