katmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

katmak



Significados de "katmak" en diccionario inglés turco : 66 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
katmak include v.
katmak add v.
General
katmak number v.
katmak annex v.
katmak put in v.
katmak ally v.
katmak tinge v.
katmak commingle v.
katmak incorporate into v.
katmak load v.
katmak interpolate v.
katmak append v.
katmak tack v.
katmak mingle v.
katmak incorporate in v.
katmak mix v.
katmak dash v.
katmak run in v.
katmak inject v.
katmak mix into v.
katmak mix in v.
katmak inosculate v.
katmak adjoin v.
katmak weave v.
katmak integrate into v.
katmak join v.
katmak count in v.
katmak superadd v.
katmak interfuse v.
katmak send with v.
katmak affiliate v.
katmak embody v.
katmak add v.
katmak attach to v.
katmak eke out v.
katmak entrain v.
katmak incorporate v.
katmak put on v.
katmak work in v.
katmak work into v.
katmak accorporate v.
katmak adjute [obsolete] v.
katmak lend v.
katmak medle v.
katmak medly v.
katmak ming [dialect] [uk] v.
katmak meng [dialect] [uk] v.
katmak breathe v.
katmak interlope [obsolete] v.
katmak count v.
Phrasals
katmak cut into v.
katmak cut to v.
katmak give of v.
katmak inject into v.
Idioms
katmak put to v.
Law
katmak adject v.
Technical
katmak accorporate v.
katmak incorporate v.
katmak impart v.
katmak admix v.
katmak add v.
katmak entrain v.
Computer
katmak embed v.
Construction
katmak admix v.
katmak dope v.
Marine Biology
katmak integrate v.

Significados de "katmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
hesaba katmak regard v.
hesaba katmak consider v.
General
gizem katmak için bilgiyi saklayan veya karmaşık hale getiren kimse mystifier n.
ışıltı katmak veya belirli bir alanı vurgulamak için yüze veya dudaklara uygulanan makyaj malzemesi gleamer n.
bir yiyeceğe tat vermek için (bir şey) katmak flavor v.
birini bir işe katmak bring someone in on v.
lezzet katmak give flavour v.
su katmak add water v.
gücüne güç katmak gain more strength v.
hesaba katmak think of v.
renk katmak colour v.
renk katmak adorn v.
hile katmak (seçime) rig v.
lezzet katmak add zest to v.
önüne katmak sweep v.
çeşni katmak sauce v.
değer katmak add value v.
katmak (bir yemeğe tat verebilecek bir madde) take v.
hesaba katmak bargain for v.
baharatını katmak season v.
renk katmak give a magic touch v.
pişmiş aşa su katmak throw cold water over (an idea/a plan) v.
renk katmak relieve v.
hesaba katmak reckon in v.
birbirine katmak snarl v.
hesaba katmak make allowance for v.
renk katmak enliven v.
lezzet katmak zest v.
zehir katmak poison v.
su katmak reconstitute v.
önüne katmak drive v.
geceyi gündüze katmak burn the midnight oil v.
bir şeyi yer yer katmak work something in v.
sos katmak sauce v.
su katmak water v.
renk katmak liven up v.
hesaba katmak provide for v.
acı katmak add a peppery seasoning to a food v.
topraklarına katmak annex v.
uyuşturucu ilaç katmak (yiyeceğe/içeceğe) drug v.
pişmiş aşa su katmak throw cold water over v.
yavaşça katmak blend in v.
renk katmak color v.
çeşni katmak spice v.
gücüne güç katmak become stronger v.
kendine katmak absorb v.
gücüne güç katmak become more powerful v.
lezzet katmak give flavor v.
hesaba katmak reckon with v.
renk katmak revive v.
değer katmak enrich v.
içine yabancı madde katmak adulterate v.
çeşni katmak season v.
içki katmak lace v.
zehir katmak envenom v.
içkisine ilaç katmak drug v.
hesaba katmak count on v.
hesaba katmak bear in mind v.
ortalığı birbirine katmak turn the place upside down v.
cana can katmak enliven v.
renk katmak embellish v.
tozu dumana katmak kick up a dust v.
zencefil katmak ginger v.
ilaç katmak medicate v.
baharat katmak spice v.
hesaba katmak keep in mind v.
lezzet katmak flavor v.
yavaş yavaş katmak fold v.
su katmak dilute v.
bahar katmak spice v.
bir şeyi (bir kategorinin vb) arasına katmak number something among v.
hesaba katmak figure on v.
baharat katmak season v.
neşe katmak brighten v.
hesaba katmak allow v.
lezzet katmak flavour v.
hesaba katmak mark v.
cana can katmak refresh v.
gücüne güç katmak get stronger v.
hesaba katmak count in v.
hafif alkol katmak (içkiye) lace v.
tozu dumana katmak rise clouds of dust v.
hesaba katmak take account of v.
hesaba katmak count v.
önüne katmak sweep before one v.
içine biraz ... katmak tinge with v.
alkol katmak spike v.
yabancı madde katmak adulterate v.
hesaba katmak reckon among v.
hesaba katmak take into consideration v.
renk katmak tinge v.
içine ilaç katmak medicate v.
heyecan katmak spice v.
krema katmak cream v.
hesaba katmak consult v.
su katmak water down v.
şeker katmak sugar v.
hesaba katmak take account v.
su katmak qualify v.
çizgilere yumuşaklık katmak scumble v.
gecesini gündüzüne katmak burn the midnight oil v.
gecesini gündüzüne katmak work day and night v.
gecesini gündüzüne katmak work continuously v.
gecesini gündüzüne katmak work night and day v.
gecesini gündüzüne katmak work round the clock v.
birşeye zenginlik katmak add richness to v.
yeni bir boyut katmak add a new dimension v.
zenginlik katmak add richness v.
zenginlik katmak enrich v.
bir başka boyut katmak add another dimension v.
boyut katmak add dimension v.
cana can katmak improve one's pleasure and health v.
cana can katmak give a lot of joy and health v.
içkisine ilaç katmak mix drink with a drug v.
içkisine ilaç katmak drug one's drink v.
duygu katmak add feeling v.
anlam katmak give meaning to (someone) v.
ortalığı birbirine katmak kick up a row v.
sıraya katmak give consequence to v.
renk katmak give a novel touch to v.
renk katmak add spice and zest to v.
içkisine zehir katmak lace one's drink with poison v.
derde dert katmak pile one trouble on another v.
içine katmak embed v.
prestij katmak bring prestige v.
prestij katmak add prestige v.
bünyesine katmak incorporate v.
birbirine katmak confound v.
coşku katmak put some heart into something v.
pişmiş aşa soğuk su katmak upset the applecart v.
-e ... katmak put into v.
pişmiş aşa su katmak upset the apple-cart v.
tuz katmak salt v.
hesaba katmak reckon v.
yenilik katmak bring innovation to v.
hesaba katmak take accounts of v.
(hesaba) dahil etmek/katmak factor in v.
bir yiyeceğe tat vermek için (bir şey) katmak flavour v.
neşe katmak bring joy v.
çok şey katmak contribute a lot v.
hesaba katmak account for v.
ekstra güzellik katmak add an extra beauty v.
ayrı bir güzellik katmak add an extra beauty v.
güzellik katmak add beauty v.
yorum katmak interpret v.
yorum katmak add an interpretation v.
hesaba katmak reckon on v.
kendinden bir şeyler katmak add something from oneself v.
kendinden bir şeyler katmak add something of oneself v.
denkleme dahil etmek/katmak bring into equation v.
baharat katmak spice v.
topraklarına katmak adject v.
koleksiyonuna katmak accession v.
renk katmak aggrandise v.
renk katmak aggrandize v.
hesaba katmak rate v.
hesaba katmak reck v.
hesaba katmak recount [obsolete] v.
hoş bir hava katmak add a pleasant mood to something v.
tekrar bünyesine katmak reincorporate v.
tekrar bünyesine katmak re-incorporate v.
neşe katmak lace v.
renk katmak lace v.
yeniden katmak reinject v.
yeniden içine katmak reinject v.
yeniden katmak reinsert v.
hesaba katmak rekne [obsolete] v.
renk katmak relieve v.
kekik aroması katmak thyme v.
hesaba katmak allow v.
birbirine katmak amaze [obsolete] v.
hesaba katmak annumerate [obsolete] v.
besin maddesi katmak enrich v.
zehir katmak envenime [obsolete] v.
su katmak juice v.
yenilenmiş enerji katmak jumpstart v.
yenilenmiş enerji katmak jump-start v.
yabancı madde katmak manage v.
mika katmak micate v.
ihtişam katmak brighten v.
bal katmak honey v.
canlılık katmak revigorate v.
lezzet katmak yerk [dialect] v.
cana can katmak lifen v.
güzellik katmak grace v.
şıklık katmak grace v.
cazibe katmak grace v.
(yemeğe veya içeceğe) uyuşturucu katmak hocus v.
değer katmak munificate v.
ortalığı birbirine katmak rounce v.
hesaba katmak impute [obsolete] v.
tat katmak zip (up) v.
renk katmak zip (up) v.
değer katmak diamondize v.
değer katmak diamondise v.
su katmak distemper [obsolete] v.
birbirine katmak comingle v.
renk katmak fancify v.
araya katmak intersert [obsolete] v.
florür katmak fluoridize v.
florür katmak fluoridise v.
önüne katmak fog [dialect] v.
hesaba katmak foresee [obsolete] v.
manzara katmak scene v.
heykel değeri katmak sculpture v.
(bir yere) neşe katmak solace v.
kendinden bir şeyler katmak solarize [us] v.
kendinden bir şeyler katmak solarise [uk] v.
(neşe, lezzet, renk) katmak put v.
hile katmak sophisticate v.
güç veya keskinlik katmak spike v.
tat katmak spike v.
anlaşılmazlık katmak subtilise [uk] v.
incelik katmak subtilise [uk] v.
anlaşılmazlık katmak subtilize [us] v.
incelik katmak subtilize [us] v.
bünyesine katmak acquire v.
hayatına katmak embrace v.
Phrasals
iç içe katmak chuck (something) in (to something) v.
iç içe katmak chuck (something) into (something) v.
iç içe katmak chuck something into something v.
(birini) bir şeye katmak/dahil etmek absorb someone in something v.
(birini) bir şeye katmak/dahil etmek absorb someone into something v.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add (something) into (something) v.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add something into something v.
(bir şeye bir şey) katmak/eklemek add (something) in v.
hesaba katmak admit something into something v.
bir kimseyi bir şeye katmak/dahil etmek/bağlamak wed someone to something v.
can katmak ginger up v.
çeşni katmak add zest to v.
enerji katmak pep up v.
hesaba dahil etmek/katmak calculate something in v.
hesaba katmak reckon into v.
hesaba dahil etmek/katmak calculate something into something v.
hesaba katmak factor in v.
ortama renk katmak juice up v.
ortama renk katmak jazz up v.
ortama renk katmak pep up v.
lezzet katmak add zest to v.
ortama renk katmak ginger up v.
neşe katmak pep up v.
renk katmak spice up v.
(bir içeceğe vb) (alkol vb) katmak/eklemek lace something with something v.
birini bir şeyin arasına katmak count someone among something v.
hesaba katmak crank in/into (something) v.
(birini) bir işe, projeye katmak deal (one) in v.
(birini bir işe, projeye) katmak deal (one) into (something) v.
birini bir işe, projeye katmak deal someone into something v.
birini bir işe, projeye katmak deal someone in v.
birini bir şeyin/işin içine katmak draft someone into something v.
(birinin) hayatına değer katmak raise (someone or something) from (some state) v.
(bir şeye) renk katmak grace with (something) v.
(bir şeye) güzellik katmak grace with (something) v.
bir şeye bir şeyle renk katmak grace something with something v.
bir şeye varlığıyla renk katmak grace something with something v.
ile renk katmak grace with v.
bir şeyi hesaba katmak bargain for v.
takıma katmak bring on v.
arasına katmak bring on v.
(birini/bir şeyi) bir listedeki (kişiler/şeyler) arasına katmak list (someone or something) as one of (someone or something) v.
kademe kademe (bir şeyin) içine katmak phase into (something) v.
arasına katmak/dahil etmek mix in (with) v.
arasına katmak/karıştırmak mix into v.
(birini bir şeye) katmak mix (one) up in (something) v.
bir duruma bir şey katmak inject something into something v.
bir duruma/şeye mizah, heyecan katmak inject something into something v.
(bir şeyin) içine (bir şey) katmak/karıştırmak lace (something) with (something) v.
bir şeye su katmak water something down v.
(bir şeye) zorla katmak work into (something) v.
zorla katmak work into v.
birini/bir şeyi önüne katmak sweep down on someone or something v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) arasına katmak count (someone or something) among (something) v.
içine katmak/eklemek add into v.
(birine/bir şeye bir şeyle) renk katmak adorn (someone or something) with (something) v.
birini hesaba katmak allow for someone v.
bir şeyi hesaba katmak allow for something v.
bir şey için bir şeyi hesaba katmak allow something for something v.
(birine/bir şeye bir şeyle) renk katmak adorn (someone or something) with (something) v.
birini hesaba katmak allow for someone v.
bir şeyi hesaba katmak allow for something v.
bir şey için bir şeyi hesaba katmak allow something for something v.
bir toprağı/araziyi bir toprağa/araziye katmak annex something to something v.
bir toprağa/araziye katmak/katılmak annex to something v.
bitişiğindeki/komşu araziye katmak/katılmak annex to something v.
(bir toprağa/araziye) katmak annex (something) to v.
(toprak) katmak annex (something) to v.
toprak katmak annex to v.
bir şeyi hesaba katmak bargain for something v.
bir şeyi hesaba katmak bargain on something v.
(bir şeyi) hesaba katmak bargain on (something) v.
(bir şeyle ilgili) birini işe katmak bring someone in (on something) v.
(bir şeyle ilgili) birini işin içine katmak bring someone in (on something) v.
hesaba dahil etmek/katmak calculate in v.
hesaba dahil etmek/katmak calculate into v.
renk katmak color up v.
bir şeyi hesaba katmak count something in v.
bir şeyi katmak count something in v.
bir şeyi bir şeyin içine katmak cut something into something v.
-e katmak deal into v.
-in içine katmak draft into v.
uyuşturucu ilaç katmak (yiyeceğe/içeceğe) drug out v.
içkisine ilaç katmak drug out v.
(birine/bir şeye bir şey) katmak endow (someone or something) with (something) v.
birini/bir şeyi bir şeye katmak/dahil etmek engage someone or something in something v.
(birini bir şeye) dahil etmek/katmak engage (one) in (something) v.
(bir şeye) almak/katmak/eklemek enlist for (something) v.
(bir şeye) almak/katmak/eklemek enlist in (something) v.
(bir şeyi) hesaba katmak figure into (something) v.
(bir şeyi) hesaba katmak figure in (something) v.
-i hesaba katmak figure into v.
içkiye meyve suyu, gazlı içecek katmak fruit up v.
zencefil katmak ginger up [us] v.
(birini bir şeye) sokmak/katmak include (one) in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) arasına sokmak/katmak include (someone or something) among (something) v.
(birini/bir şeyi bir şey) bünyesine katmak incorporate (someone or something) in (something) v.
(birini/bir şeyi bir şey) bünyesine katmak incorporate (someone or something) into (something) v.
(bir şeye bir şey) katmak instill (something) in (something) v.
(bir şeye bir şey) katmak instill (something) into (something) v.
(birini bir şeyin) arasına katmak integrate (someone) with (something) v.
(bir şeye) katmak integrate into (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/katmak interject (someone or something) into (something) v.
(bir işin) içine sokmak/katmak interject into v.
bir şeye bir şey katmak interject something into something v.
sohbete kendinden bir bilgi katmak interject something into something v.
(birilerinin/bir şeyin) arasına/içine katmak intermingle with (someone or something) v.
bir şeyi bir şeye katmak intermingle something with something v.
bir şeyi bir şeyin arasına/içine katmak/karıştırmak intermingle something with something v.
(bir şeyi bir şeyin) arasına dahil etmek/katmak intersperse (something) among (something) v.
(bir şeyi bir şeyin) içine dahil etmek/katmak intersperse (something) throughout (something) v.
(bir şeye bir şey) eklemek/katmak introduce (something) into (something) v.
birine/bir şeye renk katmak jazz someone/something up v.
(birini başka birilerinin) arasına katmak join (someone) with (someone else) v.
(bir şey) katmak/eklemek lace with v.
(bir şeyi) hesaba katmak look forward to (something) v.
(bir şeyi bir şeyle) zorlama bir şekilde birbirine katmak/karıştırmak mash (something) with (something) v.
(bir şeye) katmak merge into (something) v.
(bir şeyin) içine katmak/karıştırmak merge into (something) v.
-e katmak merge in v.
'-in içine katmak merge in v.
'-e katmak mix up in v.
kademe kademe içine katmak/dahil etmek phase into v.
bir zehir katmak/sürmek poison with (something) v.
(bir yeri) öfkeyle birbirine katmak rage through v.
(bir yeri) öfkeyle birbirine katmak rage through (something) v.
(bir şeyi) hesaba katmak reckon on (something) v.
(bir şeyi) hesaba katmak reckon upon (something) v.
(birini/bir şeyi) hesaba katmak reckon with (someone or something) v.
(birini bir gruba) katmak recruit (one) into (something v.
(birini bir gruba) katmak recruit for (something) v.
tarz katmak style up v.
(birini/bir şeyi) hesaba katmak think about (someone or something) v.
(bir şeye bir şeyle) hafif renk vermek/katmak tinge (something) with (something) v.
(bir şeyin) içine hafif (bir şey) katmak tinge (something) with (something) v.
Colloquial
hesaba katmak make allowance for v.
hesaba katmak make allowances for v.
renk katmak lend colour to v.
hesaba katmak crank in v.
(bir şeye) ilaç katmak hocus (something) v.
içkisine ilaç katmak/karıştırmak hocus (something) v.
heyecan katmak punch up v.
ilginçlik katmak punch up v.
uyuşturucu katmak lace v.
krema katmak cream up v.
içkisine/içeceğine (bir şey) katmak/karıştırmak hocus (something) v.
içkisine/içeceğine (ilaç, uyuşturucu) katmak/karıştırmak hocus (something) v.
dekolte katmak sauce up v.
tarz katmak snazz up v.
… olduğunu hesaba katmak bear in mind that... expr.
hesaba katmak gerek ki mark you [old-fashioned] exclam.
Idioms
ortalığı birbirine katmak raise the devil v.
hayata yeni bir anlam katmak get a new grip on life v.
hayata (veya bir şeye) renk/çeşni katmak be the spice of life v.
gücüne güç katmak be thrown into the scale (of something) [obsolete] v.
dünyayı önüne katmak carry the world before (one) v.
dünyayı önüne katmak carry the world before you v.
neşe katmak brighten up v.
hayat katmak bring (someone or something) alive v.
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak put (something) into play v.
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak bring something into play v.
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak call something into play v.
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak put something into play v.
neşesine neşe katmak chirk up v.
ortalığı birbirine katmak throw the cat among the pigeons v.
ortalığı birbirine katmak set the cat among the pigeons v.
ortalığı birbirine katmak put the cat among the pigeons v.
bire bin katmak pile on the agony [uk] v.
bire bin katmak pile on the gloom [uk] v.
bire bin katmak pile on the agony v.
bire bin katmak talk in telephone numbers v.
bire bin katmak make a mountain out of a molehill v.
cana can katmak give a shot in the arm v.
can katmak breathe life into v.
canlılık katmak breathe new life into something v.
geceyi gündüze katmak burn the candle at both ends v.
gecesini gündüzüne katmak work fingers to the bone v.
geceyi gündüze katmak burn the midnight oil v.
gecesini gündüzüne katmak wear fingers to the bone v.
hesaba katmak take account of v.
heyecan katmak go over with a bang v.
heyecan katmak go with a bang v.
ihtimale katmak take account of v.
iyi/yararlı özellikler katmak bring something to the party v.
ortalığı birbirine katmak raise cain v.
ortalığı birbirine katmak raise hell v.
ortalığı birbirine katmak make the fur fly v.
ortalığı birbirine katmak make the feathers fly v.
pişmiş aşa su katmak throw a monkey wrench into the works v.
pişmiş aşa su katmak throw cold water on v.
pişmiş aşa su katmak put a spanner in the works v.
pişmiş aşa su katmak throw a spanner in the works v.
renk katmak breathe life into v.
renk katmak put a new face on v.
pişmiş aşa su katmak upset the applecart v.
renk katmak lend color to something v.
renk katmak give/lend color to v.
pişmiş aşa soğuk su katmak throw cold water v.
renk katmak colour up v.
pişmiş aşa su katmak throw a monkey wrench in something v.
şaibe katmak cast doubt on v.
renk katmak breathe new life into something v.
saflarına katmak bring into the fold v.
pişmiş aşa su katmak pour cold water on v.
yenilik katmak bring novelty v.
yeni bir soluk katmak make all the difference v.
zorlukları da hesaba katmak count the costs v.
yenilik katmak introduce something into something v.
yeni bir soluk katmak bring a breath of fresh air v.
içeceğine habersizce alkol/uyuşturucu katmak spike (one's) drink v.
tozu dumana katmak make the dust fly v.
ortalığı birbirine katmak make the dust fly v.
tozu dumana katmak make the dust fly v.
tozu dumana katmak make the feathers/fur fly v.
(bir şeye) farklı bir yorum katmak put a different complexion on (something) v.
(bir şeye) yeni bir yorum katmak put a new complexion on (something) v.
(bir şeye) yeni/farklı yorum katmak put a new/different complexion on something v.
birinin içeceğine habersizce alkol/uyuşturucu katmak spike somebody’s drink v.
(her şeyi) birbirine katmak rip something to bits v.
(ortalığı) birbirine katmak rip something to bits v.
(bir şeye) perspektif katmak have (something) in perspective v.
(bir şeye) kendi yorumunu/dokunuşunu katmak put (one's) seal to (something) v.
(birine ya da bir şeye) renk katmak bring (someone or something) alive v.
birine ya da bir şeye renk katmak bring something alive v.
yeni bir soluk katmak/getirmek make all the difference (in the world) v.
ortalığı birbirine katmak play (up) old gooseberry [obsolete] v.
hesaba katmak make allowance v.
birinin ya da bir şeyin olumsuz taraflarını hesaba katmak make allowance v.
birinin ya da bir şeyin olumsuz taraflarını hesaba katmak make allowances v.
gücüne güç katmak go from strength to strength v.
kendi fikrini katmak add your twopenn'orth v.
kendi fikrini katmak put in your twopenn'orth v.
(birini/bir şeyi) hesaba katmak bear (someone or something) in mind v.
birini/bir şeyi hesaba katmak keep somebody/something in mind v.
birini/bir şeyi hesaba katmak bear somebody/something in mind v.
birini/bir şeyi (biri/bir şey için) hesaba katmak keep someone or something in mind (for someone or something) v.
bir şeye can katmak breathe life into something v.
bir şeye renk katmak breathe life into something v.
bir şeye hareket katmak bring something back to life v.
bir şeye canlılık katmak bring something back to life v.
birine/bir şeye renk katmak/renklendirmek bring somebody/something to life v.
birine/bir şeye renk katmak/renklendirmek bring someone or something to life v.
gecesini gündüzüne katmak/geceyi gündüze katmak burn one's candle at both ends v.
şaibe katmak cast doubt v.
(birine/bir şeye) şaibe katmak cast doubt (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) şaibe katmak cast doubts (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) şaibe katmak cast doubt on (someone or something) v.
ortalığı birbirine katmak cause a scene v.
yeteneğini, deneyimini, niteliğini katmak come to the job with v.
işe (belirli bir yeteneğini, deneyimini, niteliğini) katmak come to the job with (something) v.
işe/göreve (belirli bir yeteneğini, deneyimini, niteliğini) katmak come to the task with (something) v.
birini telefon görüşmesine dahil etmek/katmak/eklemek get on the (phone) extension v.
(bir şeye) renk katmak give color to (something) v.
(bir şeye) güvenilirlik katmak give currency (to something) v.
(bir şeye) gerçeklik katmak give currency (to something) v.
renk katmak lend color to v.
ortalığı birbirine katmak make the sparks fly v.
arasına katmak mix and mingle v.
bire bin katmak pile the agony on [uk] v.
(birine) erillik/erkeksilik katmak put hair on (one's) chest v.
(birine) erillik/erkeksilik katmak put hairs on (one's) chest v.
ortalığı birbirine katmak put the cat amongst the pigeons [uk] v.
(birini/bir şeyi) birbirine katmak raise havoc with (someone or something) v.
(birilerini/bir şeyi) birbirine katmak raise hell with (someone or something) v.
birilerini birbirine katmak raise hell with someone v.
(birilerini/bir şeyi) birbirine katmak raise the devil with (someone or something) v.
ortalığı birbirine katmak raise the dickens v.
(birini/bir şeyi) hesaba katmak take (someone or something) into account v.
(birini/bir şeyi) hesaba katmak take account of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) hesaba katmak take into account (someone or something) v.
bir şeyi hesaba katmak take something into account v.
bir şeyi hesaba katmak take account of something v.
gününe renk katmak make one's day v.
bir bakalım (internet gönderilerinde, mizah katmak için yer verilen bir ifade) checks notes expr.
notlarımdan gördüğüm kadarıyla (internet gönderilerinde, mizah katmak için yer verilen bir ifade) checks notes expr.
Formal
yeniden katmak reannex v.
Trade/Economic
hesaba katmak place on account v.
hesaba katmak take account of v.
hesaba katmak take into account v.
Law
hile katmak adulterate v.
Technical
hesaba katmak consider v.
hesaba katmak consist of v.