düşürmek

Sens de "düşürmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 85 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	düşürmek	lower v.
I welcome the fact that this directive will lower the exposure limit values for asbestos. Bu direktifin asbeste maruz kalma sınır değerlerini düşürecek olmasını memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences
2	Common Usage	düşürmek	reduce v.
We must reduce the breast cancer mortality rate in the European Union. Avrupa Birliği'nde meme kanseri ölüm oranını düşürmeliyiz. More Sentences
3	Common Usage	düşürmek	drop v.
He accidentally dropped his phone and broke it. Yanlışlıkla telefonunu düşürüp kırmış. More Sentences
General
4	General	düşürmek	topple v.
The Commission may also be toppled by Parliament through a vote of no confidence. Komisyon Parlamento tarafından güvensizlik oyuyla da düşürülebilir. More Sentences
5	General	düşürmek	deflate v.
The central bank was demanded to deflate the prices. Merkez bankasından fiyatları düşürmesi istendi. More Sentences
6	General	düşürmek	throw v.
And he’s not the only one to throw shade at the new project. Ve yeni projeye gölge düşüren tek kişi o değil. More Sentences
7	General	düşürmek	beat down v.
The status of the teaching profession has been beaten down. Öğretmenlik mesleğinin statüsü düşürülmüştür. More Sentences
8	General	düşürmek	drop v.
Now, after the Federal Reserve's drop in interest rates yesterday, all eyes are on the ECB. Federal Rezerv'in dün faiz oranlarını düşürmesinin ardından şimdi tüm gözler ECB'de. More Sentences
9	General	düşürmek	reduce to v.
The 2.6% increase has now been reduced to 2%. %2,6'lık artış şimdi %2'ye düşürülmüştür. More Sentences
10	General	düşürmek	put down v.
Tom put down his pen. Tom kalemini düşürdü. More Sentences
11	General	düşürmek	reduce v.
The Council always reduces the level of the budget artificially. Konsey her zaman bütçe seviyesini yapay olarak düşürmektedir. More Sentences
12	General	düşürmek	detract v.
This detracts from the quality of the book. Bu da kitabın kalitesini düşürüyor. More Sentences
13	General	düşürmek	cast v.
These actions are completely at odds with the UN resolutions and cast doubt on the work of the inspectors. Bu eylemler BM kararlarıyla tamamen çelişmekte ve denetçilerin çalışmalarına şüphe düşürmektedir. More Sentences
14	General	düşürmek	downgrade v.
I am sure that if she is not planning to go, it is not a symptom of the downgrading of the status of the conference. Eminim ki eğer kendisi gitmeyi planlamıyorsa, bu konferansın statüsünün düşürüldüğünün bir belirtisi değildir. More Sentences
15	General	düşürmek	push v.
The high fees have pushed down enrolments. Yüksek ücretler kayıtları düşürmektedir. More Sentences
16	General	düşürmek	dilute v.
The quality of the film was diluted by poor acting. Filmin kalitesi kötü oyunculuk yüzünden düşmüş. More Sentences
Phrasals
17	Phrasals	düşürmek	knock down v.
It asked for 33%, knocked down by the Council to 27%. 33 talep etmiş, Konsey tarafından %27'ye düşürülmüştür. More Sentences
18	Phrasals	düşürmek	drive down v.
It is not competitive selling at a loss to weaken rival products, nor is it driving down the quality of those products. Bu, rakip ürünleri zayıflatmak için zararına satış yapmak ya da bu ürünlerin kalitesini düşürmek değildir. More Sentences
Technical
19	Technical	düşürmek	reduce v.
There is a lot of evidence to show that higher cigarette prices reduce the level of smoking. Yüksek sigara fiyatlarının sigara içme seviyesini düşürdüğünü gösteren pek çok kanıt bulunmaktadır. More Sentences
20	Technical	düşürmek	decrease v.
Decreasing your blood pressure and optimizing your circulatory system are among the best ways to guard your cardiovascular well-being. Kan basıncınızı düşürmek ve dolaşım sisteminizi optimize etmek, kardiyovasküler sağlığınızı korumanın en iyi yollarından biridir. More Sentences
General
21	General	düşürmek	tumble down v.
22	General	düşürmek	flop v.
23	General	düşürmek	cause to fall v.
24	General	düşürmek	slim down v.
25	General	düşürmek	step down v.
26	General	düşürmek	knock off v.
27	General	düşürmek	overshadow v.
28	General	düşürmek	precipitate v.
29	General	düşürmek	tumble v.
30	General	düşürmek	pull down v.
31	General	düşürmek	mark down v.
32	General	düşürmek	let fall v.
33	General	düşürmek	bring down v.
34	General	düşürmek	down v.
35	General	düşürmek	get something easily v.
36	General	düşürmek	get something cheaply v.
37	General	düşürmek	get cheaply v.
38	General	düşürmek	depress v.
39	General	düşürmek	overthrow v.
40	General	düşürmek	send down v.
41	General	düşürmek	let down v.
42	General	düşürmek	scale down v.
43	General	düşürmek	take from v.
44	General	düşürmek	fell v.
45	General	düşürmek	undermine v.
46	General	düşürmek	curtail v.
47	General	düşürmek	sink v.
48	General	düşürmek	droop v.
49	General	düşürmek	unhorse v.
50	General	düşürmek	fling v.
51	General	düşürmek	get easily v.
52	General	düşürmek	spill v.
53	General	düşürmek	roll back v.
54	General	düşürmek	dip v.
55	General	düşürmek	pare down v.
56	General	düşürmek	trip v.
57	General	düşürmek	downscale v.
58	General	düşürmek	minimalise v.
59	General	düşürmek	minimalize v.
60	General	düşürmek	tipple [dialect] v.
61	General	düşürmek	avale [obsolete] v.
62	General	düşürmek	wop v.
63	General	düşürmek	hang v.
64	General	düşürmek	mow v.
65	General	düşürmek	demit v.
66	General	düşürmek	depose v.
67	General	düşürmek	depress v.
68	General	düşürmek	descend [obsolete] v.
69	General	düşürmek	roll back v.
70	General	düşürmek	ruinate v.
71	General	düşürmek	disaugment [rare] v.
72	General	düşürmek	stretch v.
73	General	düşürmek	strike v.
74	General	düşürmek	supplant [obsolete] v.
Phrasals
75	Phrasals	düşürmek	throw down v.
76	Phrasals	düşürmek	take down v.
77	Phrasals	düşürmek	tamp down v.
78	Phrasals	düşürmek	shave off v.
79	Phrasals	düşürmek	strike down v.
80	Phrasals	düşürmek	foul up v.
Colloquial
81	Colloquial	düşürmek	underminde v.
Trade/Economic
82	Trade/Economic	düşürmek	deduct v.
Archaic
83	Archaic	düşürmek	rebate v.
84	Archaic	düşürmek	downbear v.
Slang
85	Slang	düşürmek	dial down v.

Sens de "düşürmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	hayrete düşürmek	astonish v.
The little girl's musical ability astonished the teacher. Küçük kızın müzik yeteneği öğretmenini hayrete düşürdü. More Sentences
2	Common Usage	pusuya düşürmek	ambush v.
Terrorists ambushed the UN convoy. Teröristler BM konvoyunu pusuya düşürdü. More Sentences
3	Common Usage	tuzağa düşürmek	entrap v.
The undercover officer managed to entrap the criminal. Gizli görevli, suçluyu tuzağa düşürmeyi başardı. More Sentences
4	Common Usage	küçük düşürmek	humiliate v.
Never humiliate your child in front of other people. Çocuğunuzu hiçbir zaman başkalarının önünde küçük düşürmeyin. More Sentences
5	Common Usage	küme düşürmek	relegate v.
6	Common Usage	çocuk düşürmek	abort v.
7	Common Usage	kolesterolü düşürmek	reduce cholesterol v.
General
8	General	bitkin düşürmek	exhaust v.
Tom is exhausted from shopping all day with Mary. Tom bütün gün Mary ile alışveriş yapmaktan bitkin düştü. More Sentences
9	General	küçük düşürmek	humiliate v.
He humiliated the US Government during Colin Powell's recent visit to the Middle East. Colin Powell'ın son Orta Doğu ziyareti sırasında ABD Hükümetini küçük düşürdü. More Sentences
10	General	gölge düşürmek	compromise v.
Accepting him as a friend after he cheated on you will compromise your reputation. Sizi aldattıktan sonra onu arkadaş olarak kabul etmeniz itibarınıza gölge düşürecektir. More Sentences
11	General	değerini düşürmek	detract v.
This lack of honesty detracted from the conference. Bu dürüstlük eksikliği konferansın değerini düşürdü. More Sentences
12	General	küçük düşürmek	degrade v.
The way you are talking degrades your spouse. Konuşma tarzınız eşinizi küçük düşürüyor. More Sentences
13	General	dehşete düşürmek	dismay v.
This mysterious catastrophe dismayed the whole village. Bu gizemli felaket tüm köyü dehşete düşürdü. More Sentences
14	General	küçük düşürmek	demean v.
Don't demean yourself by lying. Yalan söyleyerek kendini küçük düşürme. More Sentences
15	General	dehşete düşürmek	appal v.
I been appalled to come across examples where the Commission has blatantly rejected the Ombudsman's findings. Komisyon'un Ombudsman'ın bulgularını açıkça reddettiği örneklerle karşılaşmak beni dehşete düşürdü. More Sentences
16	General	topu düşürmek (oyunda)	fumble v.
Our wide receiver fumbled the ball at the last minute. Top tutucumuz son dakikada topu düşürdü. More Sentences
17	General	değerini düşürmek	devalue v.
The complaint is that we are experts in devaluing important debates. Şikâyetler, bizim önemli tartışmaların değerini düşürme konusunda uzman olduğumuz yönünde. More Sentences
18	General	tuzağa düşürmek	snare v.
She is still trying to snare the owners to sell the land. Hâlâ araziyi satmaları için sahiplerini tuzağa düşürmeye çalışıyor. More Sentences
19	General	tuzağa düşürmek	decoy v.
Hunter harnessed his saving and network to decoy the innovators. Hunter, yenilikçi insanları tuzağa düşürmek için birikiminden ve bağlantılarından yararlandı. More Sentences
20	General	maskesini düşürmek	unmask v.
You must unmask the impostors. Sahtekarların maskesini düşürmelisin. More Sentences
21	General	dehşete düşürmek	horrify v.
The gruesome scene in the horror movie horrified the audience. Korku filmindeki korkunç sahne izleyicileri dehşete düşürdü. More Sentences
22	General	tuzağa düşürmek	ensnare v.
The bear was ensnared by the hunters. Ayı avcılar tarafından tuzağa düşürüldü. More Sentences
23	General	suya düşürmek	dash v.
Hopes of political liberalization have been dashed. Siyasi liberalleşme umutları suya düştü. More Sentences
24	General	gölge düşürmek	cloud v.
All the latest gossips clouded my judgment about him. En son dedikodular onunla ilgili düşüncelerime gölge düşürdü. More Sentences
25	General	tuzağa düşürmek	trap v.
Illness, stress, divorce, maladjusted children, and fear of death trap us. Hastalık, stres, boşanma, uyumsuz çocuklar ve ölüm korkusu bizi tuzağa düşürür. More Sentences
26	General	fiyatı düşürmek	lower the price v.
What can be done to lower the price? Fiyatı düşürmek için ne yapılabilir? More Sentences
27	General	değerini düşürmek	debase v.
The government debased the dollar. Hükümet doların değerini düşürdü. More Sentences
28	General	kaliteyi düşürmek	reduce the quality v.
These diseases can significantly worsen the health of the child and reduce the quality of his life. Bu hastalıklar çocuğun sağlığını önemli ölçüde kötüleştirebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. More Sentences
29	General	fiyatı düşürmek	reduce the price v.
They are the ones that reduce the price paid to farmers in order to make ever-increasing profits. Sürekli artan karlar elde etmek için çiftçilere ödenen fiyatı düşürenler onlardır. More Sentences
30	General	maliyeti düşürmek	lower the cost v.
The easiest way to lower the cost. Maliyeti düşürmenin en kolay yolu. More Sentences
31	General	maliyeti düşürmek	reduce the cost v.
Therefore, it is necessary to reduce the cost. Bu nedenle, maliyetin düşürülmesi gereklidir. More Sentences
32	General	kalite düşürmek	reduce the quality v.
Our answer is yes, YouTube is reducing the quality of videos. Cevabımız evet, YouTube videoların kalitesini düşürüyor. More Sentences
33	General	tehlikeye düşürmek	endanger v.
You're under arrest for endangering the welfare of a minor. Reşit olmayan birinin refahını tehlikeye düşürdüğünüz için tutuklusunuz. More Sentences
34	General	topu düşürmek	drop the ball v.
Tom really dropped the ball on this one. Tom bu sefer gerçekten topu düşürdü. More Sentences
35	General	güçten düşürmek	debilitate v.
Cancer debilitated her body. Kanser vücudunu güçten düşürüyordu. More Sentences
36	General	konumunu düşürmek	relegate v.
Mr. Eaton couldn't tolerate being relegated to a mere consultant. Bay Eaton, basit bir danışman konumuna düşürülmeye tahammül edemedi. More Sentences
37	General	topu düşürmek	drop the ball v.
Mayuko has dropped the ball. Mayuko topu düşürdü. More Sentences
38	General	tuzağa düşürmek	lure v.
Young people can be lured to use drugs by hanging with the wrong people. Gençler yanlış insanlarla takılarak uyuşturucu tuzağına düşürülebiliyor. More Sentences
39	General	rütbesini düşürmek	bust v.
The Command sergeant major was busted to sergeant major because of the failure in the last operation. Komuta başçavuşunun son operasyondaki başarısızlığı nedeniyle rütbesi başçavuşluğa düşürüldü. More Sentences
40	General	umutsuzluğa düşürmek	dismay n.
41	General	diğer kuşları tuzağa düşürmek için eğitilmiş kuş	call bird n.
42	General	(at) zıplayıp biniciyi düşürmek	buck n.
43	General	tuzağa düşürmek için tasarlanmış olma	insidiousness n.
44	General	güçten düşürmek	geld n.
45	General	kuvvetten düşürmek	emasculate v.
46	General	tuzağa düşürmek	gin v.
47	General	ateşi düşürmek	reduce fever v.
48	General	tuzağa düşürmek	ambuscade v.
49	General	dehşete düşürmek	make one's blood run cold v.
50	General	tuzağa düşürmek	springe v.
51	General	hayrete düşürmek	stagger v.
52	General	dehşete düşürmek	shock v.
53	General	küçük düşürmek	snub v.
54	General	güçsüz düşürmek	prostrate v.
55	General	birini dehşete düşürmek	strike terror into v.
56	General	gözden düşürmek	disgrace v.
57	General	sıçrayıp binicisini düşürmek	buck v.
58	General	personel sayısını düşürmek	retrench v.
59	General	şüpheye düşürmek	discredit v.
60	General	fiyat düşürmek	mark down v.
61	General	çocuk düşürmek	have an abortion v.
62	General	iz düşürmek	project v.
63	General	değerini düşürmek	alloy v.
64	General	küçük düşürmek	make somebody feel small v.
65	General	değerini düşürmek	bemean v.
66	General	gölge düşürmek	call in question v.
67	General	tuzağa düşürmek	enmesh v.
68	General	gözden düşürmek	put somebody's nose out of joint v.
69	General	gözden düşürmek	discredit v.
70	General	önem derecesini düşürmek	marginalize v.
71	General	pusuya düşürmek	trap v.
72	General	kendini gülünç duruma düşürmek	make a fool of oneself v.
73	General	önem derecesini düşürmek	marginalise v.
74	General	tuzağa düşürmek	mesh v.
75	General	dehşete düşürmek	gally v.
76	General	gölge düşürmek	detract from v.
77	General	tuzağa düşürmek	entrammel v.
78	General	alçak bir duruma düşürmek	degrade v.
79	General	gölge düşürmek	bring into disrepute v.
80	General	değerini düşürmek	devaluate v.
81	General	zayıf düşürmek	weaken v.
82	General	kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek	play both ends against the middle v.
83	General	sefalete düşürmek	beggar v.
84	General	kötü yola düşürmek	debauch v.
85	General	binicisini düşürmek	unseat v.
86	General	gözden düşürmek	disfavor v.
87	General	küçük düşürmek	affront v.
88	General	toprağı kuvvetten düşürmek	empoverish v.
89	General	dehşete düşürmek	funk v.
90	General	ucuza düşürmek	buy cheaply v.
91	General	kendini küçük düşürmek	lower oneself v.
92	General	küçük düşürmek	disprize v.
93	General	attan düşürmek	unseat v.
94	General	değerini düşürmek	cheapen v.
95	General	küçük düşürmek	lessen v.
96	General	tuzağa düşürmek	net v.
97	General	kuvvetten düşürmek	depress v.
98	General	değerini düşürmek	bring down v.
99	General	düşürmek (dölütü)	abort v.
100	General	dehşete düşürmek	alarm v.
101	General	küçük düşürmek	score somebody off v.
102	General	küçük düşürmek	detract v.
103	General	küçük düşürmek	give affront to v.
104	General	çocuk düşürmek	have a miscarriage v.
105	General	dehşete düşürmek	frighten v.
106	General	değerini düşürmek	depreciate v.
107	General	gölge düşürmek	take away from v.
108	General	tuzağa düşürmek	trammel v.
109	General	maskesini düşürmek	debunk v.
110	General	attan düşürmek	unsaddle v.
111	General	birbirine düşürmek	set at loggerheads v.
112	General	birbirine düşürmek	play off against v.
113	General	kuvvetten düşürmek	enfeeble v.
114	General	ateş düşürmek	reduce fever v.
115	General	tuzağa düşürmek	circumvent v.
116	General	ağına düşürmek	trap v.
117	General	küçük düşürmek	lower v.
118	General	birini heyecana düşürmek	put someone in a flutter v.
119	General	aptal durumuna düşürmek	stultify v.
120	General	hayrete düşürmek	nonplus v.
121	General	ucuza düşürmek	buy something cheaply v.
122	General	birisini gözden düşürmek	put one's nose out of joint v.
123	General	tehlikeye düşürmek	imperil v.
124	General	zayıf düşürmek	pull somebody down v.
125	General	yorgun düşürmek	poop v.
126	General	endişeye düşürmek	fret v.
127	General	telaşa düşürmek	flurry v.
128	General	uyak düşürmek	rhyme v.
129	General	bir kimseyi küçük düşürmek	take someone down a peg v.
130	General	kendini gülünç duruma düşürmek	become a laughing stock v.
131	General	adına gölge düşürmek	tarnish one's reputation v.
132	General	umutsuzluğa düşürmek	drive to despair v.
133	General	küçük düşürmek	bring into contempt v.
134	General	fiyatı düşürmek	discount v.
135	General	kuvvetten düşürmek	debilitate v.
136	General	yatağa düşürmek	lay somebody up v.
137	General	pusuya düşürmek	ambuscade v.
138	General	değerini düşürmek	damage v.
139	General	itibarını düşürmek	debase v.
140	General	insanı hayrete düşürmek	boggle the mind v.
141	General	telaşa düşürmek	alarm v.
142	General	pusuya düşürmek	ambush v.
143	General	fiyatı düşürmek	decrease the price v.
144	General	kendisini küçük düşürmek	make oneself cheap v.
145	General	umutsuzluğa düşürmek	reduce to despair v.
146	General	hayrete düşürmek	puzzle v.
147	General	kendini küçük düşürmek	demean oneself v.
148	General	gölge düşürmek	overshadow v.
149	General	dehşete düşürmek	curdle one's blood v.
150	General	çocuk düşürmek	suffer a miscarriage v.
151	General	ucuza düşürmek	get cheaply v.
152	General	tuzağa düşürmek	entoil v.
153	General	hayrete düşürmek	bowl somebody over v.
154	General	ateş edip düşürmek	shoot down v.
155	General	suya düşürmek	wreck v.
156	General	küçük düşürmek	abase v.
157	General	küçük düşürmek	mortify v.
158	General	gölge düşürmek	sully v.
159	General	kuvvetten düşürmek	castrate v.
160	General	kefeki taşı ile düşürmek	scale v.
161	General	kuvvetten düşürmek	enervate v.
162	General	açmaza düşürmek	drive somebody into a corner v.
163	General	fiyatı düşürmek	reduce the price of v.
164	General	küçük düşürmek	stigmatize v.
165	General	ucuza düşürmek	get something cheaply v.
166	General	itibardan düşürmek	discredit v.
167	General	birini kendine doğru çekerek yere düşürmek	pull someone over v.
168	General	çarpıp yere düşürmek	run down v.
169	General	düşürmek (birini olumsuz bir duruma)	enmesh in v.
170	General	suya düşürmek	blight v.
171	General	yatağa düşürmek	lay low v.
172	General	küçük düşürmek	take somebody down a peg v.
173	General	uçağa ateş edip düşürmek	shoot down v.
174	General	değerini düşürmek	adulterate v.
175	General	küçük düşürmek	run down v.
176	General	borsa fiyatlarını düşürmek	bear v.
177	General	zayıf düşürmek	enfeeble v.
178	General	şüpheye düşürmek	throw suspicion on v.
179	General	kendini küçük düşürmek	abase oneself v.
180	General	değerini düşürmek	bastardize v.
181	General	attan düşürmek	unhorse v.
182	General	derecesini düşürmek	downgrade v.
183	General	hayrete düşürmek	surprise v.
184	General	değerini düşürmek	attenuate v.
185	General	çocuk düşürmek	miscarry v.
186	General	fiyat düşürmek	screw down v.
187	General	dehşete düşürmek	appall v.
188	General	bağırsaklarındaki kurtları düşürmek (bir hayvanın)	worm v.
189	General	kendi malının fiyatını düşürmek	come down in one's price v.
190	General	bir şeyi silkeleyip düşürmek	shake something down v.
191	General	küçük düşürmek	disgrace v.
192	General	hayrete düşürmek	amaze v.
193	General	dehşete düşürmek	terrorize v.
194	General	gülünç/rezil duruma düşürmek	travesty v.
195	General	ağına düşürmek	ensnare v.
196	General	küçük düşürmek	stultify v.
197	General	şüpheye düşürmek	misgive v.
198	General	yavrusunu düşürmek	slink v.
199	General	küçük düşürmek	depreciate v.
200	General	ağa düşürmek	enmesh v.
201	General	suya düşürmek	defeat v.
202	General	silahla vurup düşürmek	shoot down v.
203	General	düşmanı bitap düşürmek	wear the enemy down v.
204	General	küçük düşürmek	debase v.
205	General	küçük düşürmek	disparage v.
206	General	dehşete düşürmek	terrify v.
207	General	itibardan düşürmek	bring into disrepute v.
208	General	mağdur duruma düşürmek	aggrieve v.
209	General	mağdur duruma düşürmek	victimize v.
210	General	notunu düşürmek	lower one's grade v.
211	General	ayarını düşürmek	regulate down v.
212	General	tuzağa düşürmek	nett v.
213	General	değerini düşürmek	decrease one's value v.
214	General	elinden düşürmek	drop down from one's hands v.
215	General	ağa düşürmek	inmesh v.
216	General	ağına düşürmek	immesh v.
217	General	tansiyonu düşürmek	defuse v.
218	General	ateşini düşürmek	die of the fever v.
219	General	ateşini düşürmek	reduce the fever v.
220	General	ateşini düşürmek	bring down the fever v.
221	General	kaliteyi düşürmek	impair the quality v.
222	General	fiyatını düşürmek	cut one's price v.
223	General	fiyatı düşürmek	bring down the price v.
224	General	suya düşürmek	drop into the water v.
225	General	fiyatını düşürmek	lower one's price v.
226	General	fiyatını düşürmek	bring down one's price v.
227	General	fiyatı düşürmek	cut the price v.
228	General	fiyatını düşürmek	mark down one's price v.
229	General	limit düşürmek	lower the limit v.
230	General	fiyatı düşürmek	mark down the price v.
231	General	hızını düşürmek	decrease one's speed v.
232	General	basıncını düşürmek	reduce one's pressure v.
233	General	fiyatını düşürmek	push down one's price v.
234	General	fiyatını düşürmek	reduce one's price v.
235	General	fiyatı düşürmek	push down price v.
236	General	fiyatı düşürmek	slash the price v.
237	General	basınç düşürmek	reduce the pressure v.
238	General	küçük düşürmek	stigmatise v.
239	General	faiz oranlarını düşürmek	decrease the interest rates v.
240	General	faiz düşürmek	decrease the interest rates v.
241	General	kararsızlığa düşürmek	unhinge v.
242	General	kalitesini düşürmek	affect one's quality v.
243	General	maliyeti düşürmek	bring down the cost v.
244	General	maliyeti düşürmek	cut the cost v.
245	General	kalitesini düşürmek	reduce one's quality v.
246	General	fiyatları düşürmek	bring down the prices v.
247	General	fiyatları düşürmek	cut the prices v.
248	General	fiyatları düşürmek	push down the prices v.
249	General	fiyatları düşürmek	lower the prices v.
250	General	delil yetersizliğinden davayı düşürmek	throw out the case for lack of evidence v.
251	General	fiyatları düşürmek	slash the prices v.
252	General	fiyatları düşürmek	mark down the prices v.
253	General	yanlış düşürmek (telefon numarası)	call the wrong number v.
254	General	yanlış düşürmek (telefon numarası)	dial the wrong number v.
255	General	maliyeti düşürmek	keep down the cost v.
256	General	maliyet düşürmek	reduce the cost v.
257	General	maliyet düşürmek	keep down the cost v.
258	General	maliyet düşürmek	bring down the cost v.
259	General	maliyet düşürmek	cut the cost v.
260	General	maliyet düşürmek	lower the cost v.
261	General	umutsuzluğa düşürmek	dishearten v.
262	General	kalite düşürmek	impair the quality v.
263	General	zayıf düşürmek	overcome v.
264	General	bebek düşürmek	miscarry v.
265	General	bebek düşürmek	have a miscarriage v.
266	General	bebek düşürmek	abort v.
267	General	hız düşürmek	curb the speed v.
268	General	hız düşürmek	reduce the speed v.
269	General	hız düşürmek	lower the speed v.
270	General	yanlış düşürmek	get the wrong number v.
271	General	tempoyu düşürmek	slow (down) the tempo v.
272	General	tongaya düşürmek	come to the raw prawn v.
273	General	zor duruma düşürmek	paint into a corner v.
274	General	kendi kendisini tuzağa düşürmek	paint oneself into a corner v.
275	General	bitap düşürmek	exhaust v.
276	General	hayrete düşürmek	take someone unawares v.
277	General	takatten düşürmek	debilitate v.
278	General	böbrek taşı düşürmek	pee a kidney stone v.
279	General	böbrek taşı düşürmek	pass a kidney stone v.
280	General	paranın değerini düşürmek	devalue v.
281	General	küçük düşürmek	downgrade v.
282	General	kendini gülünç duruma düşürmek	make a spectacle of oneself v.
283	General	kesip düşürmek	cut down v.
284	General	-i dehşete düşürmek	awe v.
285	General	-e gölge düşürmek	bring into disrepute v.
286	General	hızını düşürmek	de-escalate v.
287	General	itibarını düşürmek	cheapen v.
288	General	gölge düşürmek	dampen v.
289	General	para sıkıntısına düşürmek	embarrass v.
290	General	çarpıp düşürmek	knock over v.
291	General	(hastalık) yatağa düşürmek	lay up v.
292	General	çelişkiye düşürmek	put into contradiction v.
293	General	güçsüz düşürmek	weaken v.
294	General	güçsüz düşürmek	incapacitate v.
295	General	tuzağa düşürmek	lay an ambush v.
296	General	pusuya düşürmek	lay an ambush v.
297	General	güçten düşürmek	enfeeble v.
298	General	gülünç duruma düşürmek	have the laugh on v.
299	General	dehşete düşürmek	make one's hair stand on end v.
300	General	güçten düşürmek	drain v.
301	General	bitkin düşürmek	tire out v.
302	General	(at) binicisini düşürmek	unseat v.
303	General	(yönetimi) düşürmek	bring down v.
304	General	perdeye görüntü düşürmek	project v.
305	General	fiyatını düşürmek	reduce the price of v.
306	General	birbirine düşürmek	play off v.
307	General	birbirine düşürmek	set somebody against somebody v.
308	General	tuzağına düşürmek	lure someone into one's trap v.
309	General	birbirine düşürmek	set at odds v.
310	General	birbirine düşürmek	set against v.
311	General	çaptan düşürmek	bring into discredit v.
312	General	fiyatı düşürmek	fall in price v.
313	General	birini düşürmek	make someone fall v.
314	General	birini düşürmek	trip someone up v.
315	General	gündemden düşürmek	take something off the agenda v.
316	General	gündemden düşürmek	leave something off the agenda v.
317	General	gündemden düşürmek	remove something from the agenda v.
318	General	mertebesine düşürmek	degrade someone into v.
319	General	çaresizliğe düşürmek	drive to desperation v.
320	General	taş düşürmek	pass a kidney stone v.
321	General	dehşete düşürmek	consternate v.
322	General	halkın gözünden düşürmek	discredit v.
323	General	verimliliği düşürmek	decrease the productivity v.
324	General	birisini bir duruma düşürmek	put someone in a situation v.
325	General	okulun itibarına gölge düşürmek	tarnish the school's reputation v.
326	General	çelişkiye düşürmek	put someone into a dilemma v.
327	General	kitabını düşürmek	drop one’s book v.
328	General	dalalete düşürmek	lead astray v.
329	General	bir babayı kendi kızının gözleri önünde küçük düşürmek	humiliate a father in front of his own daughter v.
330	General	faiz oranlarını %1'e düşürmek	cut the interest rates to one-percent v.
331	General	bir şeyi yere düşürmek	drop something to the floor v.
332	General	hız limitini düşürmek	lower the speed limit v.
333	General	hızı düşürmek	slow down the speed v.
334	General	hızı düşürmek	lower down the speed v.
335	General	suç oranını düşürmek	decrease the rate of crime v.
336	General	suç oranını düşürmek	decrease the crime rate v.
337	General	suç oranını düşürmek	reduce the crime rate v.
338	General	ateşi düşürmek	bring the fever down v.
339	General	şüpheye düşürmek	bring into doubt v.
340	General	fiyatları düşürmek	reduce the prices v.
341	General	fiyat düşürmek	reduce the price v.
342	General	fiyat düşürmek	lower the price v.
343	General	birini küçük düşürmek	humiliate someone v.
344	General	birini küçük düşürmek	pull someone down v.
345	General	birisinin harçlığını iki dolar azaltmak/düşürmek	reduce one's allowance by two dollars v.
346	General	yarıya düşürmek	cut in half v.
347	General	bir şeyin hızını düşürmek	downshift v.
348	General	aracın vitesini düşürmek	downshift v.
349	General	dillere düşürmek	bandy about someone's name v.
350	General	birinin enerjisini düşürmek	drain someone's energy v.
351	General	gözden düşürmek	sideline v.
352	General	maskesini düşürmek	uncloak v.
353	General	tansiyonu düşürmek	defuze v.
354	General	mağdur duruma düşürmek	victimise v.
355	General	hayrete düşürmek	non-plus v.
356	General	değerini düşürmek	bastardise v.
357	General	dehşete düşürmek	terrorise v.
358	General	gözden düşürmek	disfavour v.
359	General	endişeye düşürmek	worry v.
360	General	stoktan düşürmek	remove/drop/eliminate something from inventory v.
361	General	tuvalete düşürmek	drop in the toilet v.
362	General	seviyesini düşürmek	downgrade v.
363	General	değerini düşürmek	downrate v.
364	General	modunu düşürmek	spoil mood v.
365	General	dehşete düşürmek	amay v.
366	General	toplum içinde küçük düşürmek	throw shade v.
367	General	yanlış düşürmek	misdial v.
368	General	pozisyonunu düşürmek	soften one's position v.
369	General	dehşete düşürmek	affright [obsolete] v.
370	General	dehşete düşürmek	affear [obsolete] v.
371	General	dehşete düşürmek	affray [obsolete] v.
372	General	dehşete düşürmek	afear [obsolete] v.
373	General	(rütbe) düşürmek	abase v.
374	General	değerini/kıymetini düşürmek	abase v.
375	General	bedensel şehvet ile itibarını düşürmek	carnalise v.
376	General	bedensel şehvet ile itibarını düşürmek	carnalize v.
377	General	küçük düşürmek	castrate v.
378	General	(kalite, miktar) düşürmek	redact [obsolete] v.
379	General	kıymetini düşürmek	reduce v.
380	General	küçük düşürmek	regrade v.
381	General	tuzağa düşürmek	nousel [obsolete] v.
382	General	hayrete düşürmek	throw v.
383	General	kendini zor duruma düşürmek	pain one's self v.
384	General	tuzağa düşürmek	toll v.
385	General	tuzağa düşürmek	tole v.
386	General	tuzağa düşürmek	trepan v.
387	General	gölge düşürmek	eclipse v.
388	General	tuzağa düşürmek	attrap [obsolete] v.
389	General	gölge düşürmek	eclipse v.
390	General	ağlarına düşürmek	bait v.
391	General	tongaya düşürmek	bait v.
392	General	tuzağa düşürmek	bait v.
393	General	dehşete düşürmek	effray v.
394	General	küçük düşürmek	avile [obsolete] v.
395	General	değerini düşürmek	embastardize [obsolete] v.
396	General	alçak bir duruma düşürmek	uncrown v.
397	General	gözden düşürmek	uncredit v.
398	General	tuzağa düşürmek	enambush [obsolete] v.
399	General	pusuya düşürmek	enambush [obsolete] v.
400	General	tuzağa düşürmek	underfong [obsolete] v.
401	General	yazı kalitesini düşürmek	underwrite v.
402	General	utanç verici duruma düşürmek	baffle [obsolete] v.
403	General	gözden düşürmek	baffle [obsolete] v.
404	General	silahla vurarak düşürmek	bag v.
405	General	zayıf düşürmek	enfeeblish v.
406	General	ağına düşürmek	engage v.
407	General	kuvvetten düşürmek	enfeeblish v.
408	General	tuzağa düşürmek	engage v.
409	General	kuvvetten düşürmek	enerve [obsolete] v.
410	General	tuzağa düşürmek	ensnarl v.
411	General	tuzağa düşürmek	entoil v.
412	General	ağına düşürmek	entoil v.
413	General	zor duruma düşürmek	entrap v.
414	General	umutsuzluğa düşürmek	unnerve v.
415	General	kuvvetten düşürmek	unnervate [obsolete] v.
416	General	derecesini düşürmek	unstate v.
417	General	zayıf düşürmek	jellify v.
418	General	bitkin düşürmek	zonk v.
419	General	(hastalık) yataklara düşürmek	bed v.
420	General	aptal durumuna düşürmek	bedaff [obsolete] v.
421	General	ağ ile tuzağa düşürmek	benet v.
422	General	hayvan konumuna düşürmek	bestialise v.
423	General	hayvan konumuna düşürmek	bestialize v.
424	General	büyü ile güçsüz düşürmek	maleficiate [obsolete] v.
425	General	küçük düşürmek	vail [obsolete] v.
426	General	tuzağa düşürmek	betrap v.
427	General	değerini düşürmek	manage v.
428	General	önem derecesini düşürmek	marginate v.
429	General	ağına düşürmek	web v.
430	General	kötü yola düşürmek	whore [obsolete] v.
431	General	gölge düşürmek	blur v.
432	General	(top ) elinden düşürmek	bobble v.
433	General	hayrete düşürmek	boggle v.
434	General	dezavantajlı konuma düşürmek	worse [obsolete] v.
435	General	birini kurnazlıkla dezavantajlı konuma düşürmek	wrong-foot v.
436	General	rütbesini düşürmek	break v.
437	General	derecesini düşürmek	break v.
438	General	cezbederek tuzağa düşürmek	hook v.
439	General	(rütbe) düşürmek	humble v.
440	General	konumunu düşürmek	humble v.
441	General	tuzağa düşürmek	mire v.
442	General	umutsuzluğa düşürmek	dismay v.
443	General	tuzağa düşürmek	lime-twig v.
444	General	çarpıp düşürmek	mow v.
445	General	rütbesini düşürmek	bump v.
446	General	ağına düşürmek	girn [scotland] v.
447	General	hayrete düşürmek	gloppen v.
448	General	komik duruma düşürmek	ridiculize v.
449	General	komik duruma düşürmek	ridiculise v.
450	General	küçük düşürmek	chortle v.
451	General	olumsuz bir şekilde konuşarak küçük düşürmek	debauch [obsolete] v.
452	General	ilerleme hızını düşürmek	decelerate v.
453	General	(para birimi) değerini düşürmek	decry v.
454	General	rütbeyi düşürmek	deject [obsolete] v.
455	General	küçük düşürmek	demit [obsolete] v.
456	General	(birinin) motivasyonunu düşürmek	demotivate v.
457	General	seviyesini düşürmek	depress v.
458	General	(madeni para) değerini düşürmek	deprave [obsolete] v.
459	General	alt pozisyona düşürmek	depress v.
460	General	daha kötü duruma düşürmek	depress v.
461	General	galip gelip tamamen gözden düşürmek	destroy v.
462	General	(kuşu) vurarak düşürmek	grass v.
463	General	pusuya düşürmek	grin v.
464	General	ateş edip düşürmek	gun down v.
465	General	dehşete düşürmek	heartstrike v.
466	General	azarlayarak küçük düşürmek	hector v.
467	General	küçük düşürmek	igg v.
468	General	gölge düşürmek	overcloud v.
469	General	bitkin düşürmek	overdo v.
470	General	gölge düşürmek	overgloom v.
471	General	küçük düşürmek	overlead v.
472	General	tuzağa düşürmek	overtake [scotland] v.
473	General	harap düşürmek	overtire v.
474	General	ağına düşürmek	overtake [scotland] v.
475	General	şaşkınlığa düşürmek	ruffle [obsolete] v.
476	General	bitap düşürmek	run down v.
477	General	(birini) güçsüz düşürmek/bırakmak	incapacitate (someone) v.
478	General	(birini) zor veya kötü duruma düşürmek	cinch v.
479	General	kuvvetten düşürmek	imbecilitate v.
480	General	güçten düşürmek	imbecilitate v.
481	General	itibarını düşürmek	imbastardize [obsolete] v.
482	General	değerini düşürmek	imbastardise [obsolete] v.
483	General	değerini düşürmek	imbastardize [obsolete] v.
484	General	itibarını düşürmek	imbastardise [obsolete] v.
485	General	gölge düşürmek	impede v.
486	General	tuzağa düşürmek	grin v.
487	General	itibarını düşürmek	deturpate [obsolete] v.
488	General	zayıf düşürmek	dishabilitate v.
489	General	umutsuzluğa düşürmek	disheart v.
490	General	küçük düşürmek	dishable v.
491	General	gözden düşürmek	disparage v.
492	General	küçük düşürmek	dismount [obsolete] v.
493	General	davranış veya sözleriyle seviyesini düşürmek	disparage [obsolete] v.
494	General	güçten düşürmek	disinvigorate v.
495	General	sosyal statüsü daha düşük biriyle evlenerek itibarını düşürmek	disparage [obsolete] v.
496	General	telaşa düşürmek	dismay v.
497	General	küçük düşürmek	dispraise v.
498	General	elden ayaktan düşürmek	infirm [obsolete] v.
499	General	küçük düşürmek	disworth v.
500	General	sıfıra düşürmek	close v.