Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
açılmak
"açılmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
açılmak
open
f.
2
Yaygın Kullanım
açılmak
be opened
f.
General
3
Genel
açılmak
burst forth
f.
4
Genel
açılmak
disperse
f.
5
Genel
açılmak
unfurl
f.
6
Genel
açılmak
untwine
f.
7
Genel
açılmak
disentangle
f.
8
Genel
açılmak
come loose
f.
9
Genel
açılmak
gape
f.
10
Genel
açılmak
unload
f.
11
Genel
açılmak
unroll
f.
12
Genel
açılmak
unfold
f.
13
Genel
açılmak
come untied
f.
14
Genel
açılmak
flower
f.
15
Genel
açılmak
put to sea
f.
16
Genel
açılmak
get loose
f.
17
Genel
açılmak
bare
f.
18
Genel
açılmak
rise
f.
19
Genel
açılmak
loosen up
f.
20
Genel
açılmak
blossom
f.
21
Genel
açılmak
unstick
f.
22
Genel
açılmak
loosen
f.
23
Genel
açılmak
unclose
f.
24
Genel
açılmak
give
f.
25
Genel
açılmak
come open
f.
26
Genel
açılmak
refresh
f.
27
Genel
açılmak
admit somebody
f.
28
Genel
açılmak
unbend
f.
29
Genel
açılmak
open up
f.
30
Genel
açılmak
uncoil
f.
31
Genel
açılmak
spread
f.
32
Genel
açılmak
open out
f.
33
Genel
açılmak
be in the clear
f.
34
Genel
açılmak
diverge
f.
35
Genel
açılmak
come out of one's shell
f.
36
Genel
açılmak
unfasten
f.
37
Genel
açılmak
come undone
f.
38
Genel
açılmak
dilate
f.
39
Genel
açılmak
ravel out
f.
40
Genel
açılmak
widen
f.
41
Genel
açılmak
overspend
f.
42
Genel
açılmak
become relaxed
f.
43
Genel
açılmak
clear
f.
44
Genel
açılmak
air
f.
45
Genel
açılmak
fine
f.
46
Genel
açılmak
disclose one's secret
f.
47
Genel
açılmak
expand
f.
48
Genel
açılmak
yawn
f.
49
Genel
açılmak
work loose
f.
50
Genel
açılmak
effuse
f.
51
Genel
açılmak
clarify
f.
52
Genel
açılmak
open in
f.
53
Genel
açılmak
thaw
f.
54
Genel
açılmak
move away
f.
55
Genel
açılmak
stretch
f.
56
Genel
açılmak
lay
f.
57
Genel
açılmak
open oneself
f.
58
Genel
açılmak
untwist
f.
59
Genel
açılmak
unwind
f.
60
Genel
açılmak
admit somebody into one's confidence
f.
61
Genel
açılmak
get opened
f.
62
Genel
açılmak
confide
f.
63
Genel
açılmak
get back
f.
64
Genel
açılmak
chaun [obsolete]
f.
65
Genel
açılmak
undouble
f.
66
Genel
açılmak
unentangle
f.
67
Genel
açılmak
unknit
f.
68
Genel
açılmak
erupt
f.
69
Genel
açılmak
unshut
f.
70
Genel
açılmak
untie
f.
71
Genel
açılmak
break
f.
72
Genel
açılmak
burst
f.
73
Genel
açılmak
deploy
f.
74
Genel
açılmak
develop
f.
75
Genel
açılmak
disentwine
f.
76
Genel
açılmak
pheese
f.
77
Genel
açılmak
puff
f.
78
Genel
açılmak
standoff
f.
Phrasals
79
Öbek Fiiller
açılmak
glow up
f.
80
Öbek Fiiller
açılmak
thaw out
f.
81
Öbek Fiiller
açılmak
bare to
f.
Idioms
82
Deyim
açılmak
be out of (one's) shell
f.
83
Deyim
açılmak
bare soul
f.
84
Deyim
açılmak
bare your soul
f.
85
Deyim
açılmak
come out of shell
f.
86
Deyim
açılmak
come out of your shell
f.
Trade/Economic
87
Ticaret/Ekonomi
açılmak
open
f.
Aeronautic
88
Havacılık
açılmak
unlatch
f.
89
Havacılık
açılmak
fade in
f.
Marine
90
Denizcilik
açılmak
stand off
f.
Archaic
91
Eski Kullanım
açılmak
outgrow
f.
Slang
92
Argo
açılmak
spill guts
f.
93
Argo
açılmak
spill your guts
f.
"açılmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 274 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
denize açılmak
sail
f.
2
Yaygın Kullanım
açılmak (kapı)
be opened
f.
General
3
Genel
denize çıktıktan sonra açılmak üzere kaptana verilen kapalı zarf içindeki emir
sealed orders
i.
4
Genel
gözü açılmak
awaken
f.
5
Genel
açılmak (sıkılmış el)
unclench
f.
6
Genel
kabak çiçeği gibi açılmak
become free and easy
f.
7
Genel
kısmeti açılmak (gelin olma)
receive a marriage proposal
f.
8
Genel
birbirine açılmak (odalar)
communicate
f.
9
Genel
birbirine açılmak
communicate
f.
10
Genel
arası açılmak
fall out with somebody
f.
11
Genel
gözü gönlü açılmak
be cheered up
f.
12
Genel
tekrar açılmak
reopen
f.
13
Genel
denize açılmak
put to sea
f.
14
Genel
açılmak (gökyüzü/hava)
be in the clear
f.
15
Genel
gözü açılmak
awake
f.
16
Genel
açılmak (sarılı bir şey)
unwind
f.
17
Genel
dikişleri açılmak
rip
f.
18
Genel
yurtdışına açılmak
do business abroad
f.
19
Genel
denize açılmak
protrude to sea
f.
20
Genel
kısmeti açılmak
be in luck
f.
21
Genel
gözü açılmak
become shrewd
f.
22
Genel
denize açılmak
put away
f.
23
Genel
uykusu açılmak
pass off
f.
24
Genel
denize açılmak
shove off
f.
25
Genel
yurtdışına açılmak
open abroad
f.
26
Genel
içi açılmak
feel relieved
f.
27
Genel
açılmak (katlanmış bir şey)
unfold
f.
28
Genel
açılmak (sarılı bir şey)
unwrap
f.
29
Genel
birdenbire açılmak
spring
f.
30
Genel
fermuarı açılmak
unzip
f.
31
Genel
denize açılmak
stand off
f.
32
Genel
denize açılmak
put out to sea
f.
33
Genel
yelpaze şeklinde açılmak
fan
f.
34
Genel
araları açılmak
fall out
f.
35
Genel
denize açılmak
put off
f.
36
Genel
kısmeti açılmak
receive a marriage proposal
f.
37
Genel
yurtdışı pazarlara açılmak
enter the foreign markets
f.
38
Genel
açılmak (halka şeklinde sarılı bir şey)
uncoil
f.
39
Genel
zihni açılmak
feel mentally alert
f.
40
Genel
arası açılmak
have a falling out with somebody
f.
41
Genel
arası açılmak
fall out with
f.
42
Genel
dikişleri açılmak
(stitches) be opened
f.
43
Genel
dışa açılmak
open to foreign countries
f.
44
Genel
dikişi açılmak
(stitches) be opened
f.
45
Genel
tekneyle açılmak
take a boat out
f.
46
Genel
yerleşime açılmak
be opened for settlement
f.
47
Genel
yerleşime açılmak
be opened to settlement
f.
48
Genel
piyasa açılmak
(market) pick up
f.
49
Genel
piyasa açılmak
(market) rally
f.
50
Genel
ziyarete açılmak
be opened to visit
f.
51
Genel
turizme açılmak
be opened to tourism
f.
52
Genel
hakkında dava açılmak
be sued
f.
53
Genel
kıyıdan açılmak
sail from the shore
f.
54
Genel
kullanıma açılmak
be opened for use
f.
55
Genel
hizmete açılmak
put into service
f.
56
Genel
kullanıma açılmak
be opened to use
f.
57
Genel
(hava) açılmak
clear up
f.
58
Genel
piyasaya açılmak
break into market
f.
59
Genel
piyasaya açılmak
get into market
f.
60
Genel
araları açılmak
be a odds with
f.
61
Genel
ibadete açılmak
be opened to worship
f.
62
Genel
yurtdışına açılmak
expand abroad
f.
63
Genel
yurt dışına açılmak
expand overseas
f.
64
Genel
yurtdışına açılmak
expand overseas
f.
65
Genel
yurt dışına açılmak
expand abroad
f.
66
Genel
gözleri fal taşı gibi açılmak
be moon-eyed
f.
67
Genel
-e açılmak
open into
f.
68
Genel
-e açılmak
open onto
f.
69
Genel
-e açılmak
open out on
f.
70
Genel
yüzemeyeceği kadar açılmak
get out of one's depth
f.
71
Genel
boyunu aşacak kadar açılmak
get out of one's depth
f.
72
Genel
açılmak (bir oda başka bir odaya)
communicate with
f.
73
Genel
araları açılmak
fall to loggerheads
f.
74
Genel
bilinci açılmak
restore to consciousness
f.
75
Genel
bilinci açılmak
resuscitate
f.
76
Genel
bilinci açılmak
regain consciousness
f.
77
Genel
içeriden açılmak
be opened from the inside
f.
78
Genel
dışarıdan açılmak
be opened from the outside
f.
79
Genel
bilinci açılmak
recover consciousness
f.
80
Genel
birisine açılmak
bare to someone
f.
81
Genel
trafik açılmak
the traffic jam to break up
f.
82
Genel
oturma odasına açılmak
open into the living room
f.
83
Genel
terasa açılmak
open out onto the terrace
f.
84
Genel
bahçeye açılmak
open out onto the terrace
f.
85
Genel
hakkında soruşturma açılmak
be indicted
f.
86
Genel
(kapı) hemen merdivene açılmak
swing over stairs
f.
87
Genel
pazara açılmak
get into market
f.
88
Genel
yelkenliyle açılmak
go sailing
f.
89
Genel
denize açılmak
go sailing
f.
90
Genel
ibadete açılmak
be opened for worship
f.
91
Genel
aniden açılmak
pop open
f.
92
Genel
açılmak (bahçeye/odaya)
admit
f.
93
Genel
dışa açılmak
branch out to
f.
94
Genel
konuşarak birine açılmak
unload
f.
95
Genel
(sargı) açılmak
unwrap
f.
96
Genel
bilinci açılmak
emerge
f.
97
Genel
çekerek açılmak
undraw
f.
98
Genel
biri sayesinde gözü açılmak
be disillusioned by someone
f.
99
Genel
(katlanmış bir şey) açılmak
unplat
f.
100
Genel
çat diye açılmak
unsnap
f.
101
Genel
(iple bağlanmış bir şey) açılmak
untruss
f.
102
Genel
yırtılıp açılmak
eventerate [obsolete]
f.
103
Genel
kabak çiçeği gibi açılmak
break out
f.
104
Genel
ağız gibi açılmak
gape
f.
105
Genel
(bir yere) açılmak
give
f.
106
Genel
(kapı) içeri açılmak
open on to
f.
107
Genel
gözü açılmak
rouse (up)
f.
108
Genel
(katlanmış şey) açılmak
disenvelop
f.
109
Genel
bir diğerine doğru açılmak
inosculate
f.
110
Genel
parmak gibi açılmak
finger
f.
111
Genel
dışa doğru açılmak
flare
f.
112
Genel
(hava) açılmak
clear
f.
113
Genel
halka açılmak
float
f.
114
Genel
fal taşı gibi açılmak
round
f.
115
Genel
hızla açılmak
spring
f.
116
Genel
katlanıp açılmak üzere tasarlanmış
foldout
s.
117
Genel
açılmak için tasarlanmış (katlı şey)
foldout
s.
Phrasals
118
Öbek Fiiller
(hava) açılmak
clear off
f.
119
Öbek Fiiller
açılmak (bir oda başka bir odaya)
open into
f.
120
Öbek Fiiller
şansı açılmak
luck out
f.
121
Öbek Fiiller
yanmak/açılmak (lamba/ışık)
come on
f.
122
Öbek Fiiller
(bir yere) açılmak
lead up to something
f.
123
Öbek Fiiller
-ile açmak/açılmak
open with
f.
124
Öbek Fiiller
çenesi açılmak
jaw away
f.
125
Öbek Fiiller
(birine) açılmak
come out to (someone)
f.
126
Öbek Fiiller
(bir şeyle) açılmak
start up with (something)
f.
127
Öbek Fiiller
(bir şeyle) açılmak
open on (something)
f.
128
Öbek Fiiller
(denizcilikte bir şeyden) açılmak
bear off from (something)
f.
129
Öbek Fiiller
kıyıdan açılmak
push (oneself) off (on something)
f.
130
Öbek Fiiller
(birine bir konuda) açılmak
bare (something) to (someone)
f.
131
Öbek Fiiller
(bilgisayar) açılmak/başlamak/çalışmak
boot up
f.
132
Öbek Fiiller
(gemiyle, tekneyle) açılmak
cast off (from something)
f.
133
Öbek Fiiller
(gökyüzü) açılmak
clear up
f.
134
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanından açılmak/uzaklaşmak
come away (from someone or something)
f.
135
Öbek Fiiller
otomatik olarak açılmak
cut into
f.
136
Öbek Fiiller
otomatik olarak açılmak
cut to
f.
137
Öbek Fiiller
(biriyle) arası açılmak
fall out with (someone)
f.
138
Öbek Fiiller
(biriyle bir konuda) arası açılmak
fall out with (someone) about (something)
f.
139
Öbek Fiiller
(biriyle bir konuda) arası açılmak
fall out with (someone) over (something)
f.
140
Öbek Fiiller
heyecanla gözleri açılmak/büyümek
glaze up
f.
141
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) açılmak
open into (something)
f.
142
Öbek Fiiller
ile açılmak
open on
f.
143
Öbek Fiiller
bir şeye/yere açılmak
open out on something
f.
144
Öbek Fiiller
daha büyük bir yere açılmak
open out on something
f.
145
Öbek Fiiller
bir şeye/yere açılmak
open out onto something
f.
146
Öbek Fiiller
daha büyük bir yere açılmak
open out onto something
f.
147
Öbek Fiiller
-e açılmak
open up to
f.
148
Öbek Fiiller
(makaradan) açılmak
reel out
f.
149
Öbek Fiiller
yelpaze şeklinde açılmak
fan out
f.
Colloquial
150
Konuşma Dili
aniden açılmak
fly open
f.
151
Konuşma Dili
birdenbire açılmak
fly open
f.
152
Konuşma Dili
hızla açılmak
fly open
f.
153
Konuşma Dili
şansı açılmak
one's lucky number comes up
f.
154
Konuşma Dili
sinüsleri açılmak
one’s sinuses to clear
f.
155
Konuşma Dili
yırtılıp açılmak
rip open
f.
156
Konuşma Dili
hakkında (bir şey için) soruşturma açılmak
be had up (for something)
f.
157
Konuşma Dili
yutacakmışçasına açılmak
yawn
f.
158
Konuşma Dili
açılmak (bilgisayar)
power up
f.
159
Konuşma Dili
'-e açılmak
unbosom oneself to
f.
160
Konuşma Dili
'-e açılmak
unburden oneself to
f.
Idioms
161
Deyim
sözü/konusu açılmak istenmeyen durum
(the) elephant in the corner
i.
162
Deyim
sözü/konusu açılmak istenmeyen durum
the elephant in the corner
i.
163
Deyim
gözleri fal taşı gibi açılmak
(one's) eyes are popping out of (one's) head
f.
164
Deyim
hakkında dava açılmak
be had up (for something)
f.
165
Deyim
hakkında dava açılmak
appear before
f.
166
Deyim
hakkında dava açılmak
appear before someone
f.
167
Deyim
(birine) açılmak
bare (one's) breast
f.
168
Deyim
(hava) açılmak
brighten up
f.
169
Deyim
yüzü gözü açılmak
brighten up
f.
170
Deyim
aniden açılmak/patlamak
burst open
f.
171
Deyim
yıkılarak/patlayarak açılmak
burst open
f.
172
Deyim
aniden açılmak/patlamak
burst (something) open
f.
173
Deyim
yıkılarak/patlayarak açılmak
burst (something) open
f.
174
Deyim
aklı/zihni açılmak
have all (one's) buttons
f.
175
Deyim
aklı/zihni açılmak
have all one's buttons
f.
176
Deyim
aklı/zihni açılmak
have all one's marbles
f.
177
Deyim
içi açılmak
chirk up
f.
178
Deyim
(bir şey yapma) yolu açılmak
see (one's) way (clear) to (doing something)
f.
179
Deyim
yolu açılmak
see one's way to
f.
180
Deyim
(bir şey yapma) yolu açılmak
see your way clear to do (or doing) something
f.
181
Deyim
araları açılmak
be at odds with someone
f.
182
Deyim
araları açılmak
be at loggerheads
f.
183
Deyim
arası açılmak
be caught up in a row with
f.
184
Deyim
birisine açılmak
bare one's heart
f.
185
Deyim
birisine açılmak
bare one's soul
f.
186
Deyim
birine açılmak
unbosom oneself to someone
f.
187
Deyim
birine açılmak
pour out one's soul
f.
188
Deyim
birisine açılmak
bare one's soul to someone
f.
189
Deyim
birine açılmak
have a heart-to-heart talk
f.
190
Deyim
birine açılmak
bare one's heart
f.
191
Deyim
birine açılmak
unburden oneself to someone
f.
192
Deyim
birine açılmak
bare one's soul
f.
193
Deyim
denize açılmak
go to sea
f.
194
Deyim
gözleri açılmak
the scales fall from somebody's eyes
f.
195
Deyim
işletmeye açılmak
come on stream
f.
196
Deyim
içi açılmak
cheer up
f.
197
Deyim
iştahı açılmak
work up an appetite
f.
198
Deyim
kullanıma açılmak
come into service
f.
199
Deyim
şansı açılmak
strike it lucky
f.
200
Deyim
şansı açılmak
hit the jackpot
f.
201
Deyim
şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açılmak
raise an eyebrow
f.
202
Deyim
şansı açılmak
strike lucky
f.
203
Deyim
(özellikle bir şeyler yaptıktan sonra) iştahı açılmak
get up an appetite
f.
204
Deyim
(fırsat anlamında) kapılar açılmak
doors open up
f.
205
Deyim
(av vb) sezonu başlamak/açılmak
come into season
f.
206
Deyim
yüzü gözü açılmak
learn about the birds and bees
f.
207
Deyim
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
be caught/freeze like a deer in the headlights
f.
208
Deyim
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
be caught like a rabbit in the headlights
f.
209
Deyim
birine açılmak
drop the l-bomb
f.
210
Deyim
gözleri fal taşı gibi açılmak
go wide
f.
211
Deyim
(birinin) gözleri açılmak
have scales fall from (one's) eyes
f.
212
Deyim
gözleri fal taşı gibi açılmak
deer-in-headlights
f.
213
Deyim
(birinin) şansı açılmak/açık olmak
all (one's) christmases have come at once [uk]
f.
214
Deyim
(birinin) bahtı açılmak
all (one's) christmases have come at once [uk]
f.
215
Deyim
gözleri fal taşı gibi açılmak
(one's) eyes pop out of (one's) head
f.
216
Deyim
işlemek/işletmeye açılmak
be/come on stream
f.
217
Deyim
işletmeye açılmak
come on stream
f.
218
Deyim
işletmeye açılmak
go on stream [uk]
f.
219
Deyim
tepesi açılmak
be thin on top
f.
220
Deyim
tepesi açılmak
get thin on top
f.
221
Deyim
(biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak
get an eyeful (of someone or something)
f.
222
Deyim
(biri/bir şey karşısında) gözleri fal taşı gibi açılmak
have an eyeful (of someone or something)
f.
223
Deyim
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast (one's) eyes on (someone or something)
f.
224
Deyim
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast one's eyes (on someone or something)
f.
225
Deyim
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast one's eyes (upon someone or something)
f.
226
Deyim
(birine/bir şeye) bakarak gözü gönlü açılmak
feast your eyes (on somebody/something)
f.
227
Deyim
birine/bir şeye bakarak gözü gönlü açılmak
feast your eyes on something/someone
f.
228
Deyim
arası açılmak
have a falling out
f.
229
Deyim
aklı/zihni açılmak
have all marbles
f.
230
Deyim
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmak
have eyes like saucers
f.
231
Deyim
gözleri fal taşı gibi açılmak
have/get an eyeful
f.
232
Deyim
bir şey yapma yolu açılmak
see your way to doing something
f.
233
Deyim
(bir yere gitmek) için denize açılmak/bir deniz aracıyla yola çıkmak
set sail for (some place)
f.
234
Deyim
birine açılmak
spill one's guts on someone
f.
235
Deyim
birine açılmak
take somebody into your confidence
f.
236
Deyim
gözleri fal taşı gibi açılmak
your eyes nearly pop out of your head
f.
237
Deyim
gözleri açılmak
the scales fall from your eyes
expr.
238
Deyim
tepesi açılmak
be thin on top
Trade/Economic
239
Ticaret/Ekonomi
dünyaya açılmak
globalize
f.
240
Ticaret/Ekonomi
dünyaya açılmak
globalise
f.
241
Ticaret/Ekonomi
halka açılmak
go-public
f.
242
Ticaret/Ekonomi
halka açılmak
go public
f.
243
Ticaret/Ekonomi
halka açılmak
go public
f.
244
Ticaret/Ekonomi
(şirket) halka açılmak
go public
f.
245
Ticaret/Ekonomi
belirli bir fiyattan açılmak
open
f.
Politics
246
Siyasal
dünyaya açılmak
open up to the world
f.
Computer
247
Bilgisayar
açılmak (mail vb)
get opened
f.
Aeronautic
248
Havacılık
(atmosferik basınçta östaki borusu) açılmak
pop
f.
Marine
249
Denizcilik
denize açılmak
set sail
f.
250
Denizcilik
enginlere açılmak
stand to sea
f.
251
Denizcilik
denize açılmak
outstand
f.
252
Denizcilik
denize açılmak
set sail for
f.
253
Denizcilik
kıyıdan iterek açılmak
shove off
f.
254
Denizcilik
kıyıdan açılmak
lay off
f.
255
Denizcilik
yavaş yavaş açılmak
edge away from
f.
256
Denizcilik
sahil boyunca denize açılmak
undersail
f.
257
Denizcilik
denizde hızla açılmak
gale
f.
258
Denizcilik
denize açılmak
loose
f.
259
Denizcilik
(gemi) fazla açılmak
overreach
f.
260
Denizcilik
rüzgarı arkaya alarak denize açılmak
stand down
f.
261
Denizcilik
dalgalara göre denize açılmak
stand down
f.
262
Denizcilik
rüzgara göre denize açılmak
stand down
f.
263
Denizcilik
rüzgar yönünde denize açılmak
stretch
f.
Medical
264
Medikal
(doğum sırasında serviks) açılmak
efface
f.
Marine Biology
265
Deniz Biyolojisi
denize açılmak
debouch
f.
Botanic
266
Botanik
yarılıp açılmak
dehisce
f.
267
Botanik
(tohum kabuğu) yarılıp açılmak
dehisce
f.
Cinema
268
Sinema
açılmak (tv)
fade in
f.
269
Sinema
açılmak (tv)
fade in
f.
Archaic
270
Eski Kullanım
(birine) açılmak
break with
f.
Slang
271
Argo
gözleri korkuyla/panikle/şaşkınlıkla açılmak
bug out
f.
272
Argo
başına ciddi işler açılmak
get in some serious shit
f.
273
Argo
kafası açılmak
dry out
f.
274
Argo
(birine) açılmak
spill (one's) guts to (someone)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of açılmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy