Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
üretmek
"üretmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
üretmek
generate
f.
2
Yaygın Kullanım
üretmek
produce
f.
General
3
Genel
üretmek
breed
f.
4
Genel
üretmek
put something out
f.
5
Genel
üretmek
churn out
f.
6
Genel
üretmek
produced
f.
7
Genel
üretmek
reproduce
f.
8
Genel
üretmek
put out
f.
9
Genel
üretmek
turn something out
f.
10
Genel
üretmek
incubate
f.
11
Genel
üretmek
grow
f.
12
Genel
üretmek
generating
f.
13
Genel
üretmek
bring something out
f.
14
Genel
üretmek
procreate
f.
15
Genel
üretmek
procure
f.
16
Genel
üretmek
spawn
f.
17
Genel
üretmek
come up with
f.
18
Genel
üretmek
fabricate
f.
19
Genel
üretmek
bring out
f.
20
Genel
üretmek
turn out
f.
21
Genel
üretmek
manufacture
f.
22
Genel
üretmek
produce
f.
23
Genel
üretmek
propagate
f.
24
Genel
üretmek
raise
f.
25
Genel
üretmek
obtain
f.
26
Genel
üretmek
throw
f.
27
Genel
üretmek
effect
f.
28
Genel
üretmek
elaborate
f.
29
Genel
üretmek
yield
f.
30
Genel
üretmek
author
f.
31
Genel
üretmek
vamp
f.
32
Genel
üretmek
mean
f.
33
Genel
üretmek
mother
f.
34
Genel
üretmek
give
f.
35
Genel
üretmek
deliver
f.
36
Genel
üretmek
offer
f.
37
Genel
üretmek
develop
f.
38
Genel
üretmek
infant [obsolete]
f.
39
Genel
üretmek
drive
f.
40
Genel
üretmek
fangle [obsolete]
f.
41
Genel
üretmek
outlead
f.
42
Genel
üretmek
parent
f.
43
Genel
üretmek
secure
f.
44
Genel
üretmek
sire
f.
45
Genel
üretmek
process
f.
Phrasals
46
Öbek Fiiller
üretmek
fetch up
f.
47
Öbek Fiiller
üretmek
turn off
f.
48
Öbek Fiiller
üretmek
fetch up
f.
Colloquial
49
Konuşma Dili
üretmek
come to light with [australia] [new zealand]
f.
Trade/Economic
50
Ticaret/Ekonomi
üretmek
output
f.
51
Ticaret/Ekonomi
üretmek
generate
f.
52
Ticaret/Ekonomi
üretmek
make of
f.
53
Ticaret/Ekonomi
üretmek
manufacture
f.
54
Ticaret/Ekonomi
üretmek
fabricate
f.
55
Ticaret/Ekonomi
üretmek
produce
f.
56
Ticaret/Ekonomi
üretmek
turn out
f.
Law
57
Hukuk
üretmek
fabricate
f.
Technical
58
Teknik
üretmek
propagate
f.
59
Teknik
üretmek
produce
f.
60
Teknik
üretmek
manufacture
f.
61
Teknik
üretmek
pro fabricate
f.
Telecom
62
Telekom
üretmek
generate
f.
Linguistics
63
Dilbilim
üretmek
generate
f.
64
Dilbilim
üretmek
generate
f.
Archaic
65
Eski Kullanım
üretmek
hatch
f.
66
Eski Kullanım
üretmek
inbreed
f.
Slang
67
Argo
üretmek
knock out
f.
68
Argo
üretmek
make with
f.
"üretmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 292 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
yeniden üretmek
reproduce
f.
General
2
Genel
doğaüstü etkiler üretmek için doğanın güçlerini kullanma sanatı
natural magic
i.
3
Genel
eylemde bulunmak veya bir şey üretmek için gerekli teçhizat
material
i.
4
Genel
taş plağın orijinal kaydın kopyalarını seri olarak üretmek için kullanılan elektroform baskısı
matrix
i.
5
Genel
hurdadan çelik üretmek için elektrik fırınlarını kullanan çelikhane
minimill
i.
6
Genel
bir taş plağın orijinal kaydının çok sayıda kopyasını üretmek için kullanılan elektroform baskısı
mother
i.
7
Genel
çok büyük miktarda üretmek
overproduce
f.
8
Genel
gereğinden fazla üretmek
overproduce
f.
9
Genel
fazla üretmek
overproduce
f.
10
Genel
talebi aşan miktarda üretmek
overproduce
f.
11
Genel
yasadışı alkol üretmek
moonshine
f.
12
Genel
ham maddeden üretmek
create from raw stuff
f.
13
Genel
ham maddeden üretmek
create from raw material
f.
14
Genel
saat üretmek
watchmake
f.
15
Genel
saat üretmek
watchmaking
f.
16
Genel
önceden üretmek
prefabricate
f.
17
Genel
düşünce üretmek
come up with ideas
f.
18
Genel
düşünce üretmek
produce ideas
f.
19
Genel
düşünce üretmek
create ideas
f.
20
Genel
çözüm üretmek
generate a solution
f.
21
Genel
çözüm üretmek
create a solution
f.
22
Genel
çözüm üretmek
produce a solution
f.
23
Genel
çözüm üretmek
work towards a solution
f.
24
Genel
fikir üretmek
think up an idea
f.
25
Genel
fikir üretmek
produce an idea
f.
26
Genel
fikir üretmek
generate an idea
f.
27
Genel
çözüm üretmek
produce solution
f.
28
Genel
katalog üretmek
produce catalogue
f.
29
Genel
teknoloji üretmek
produce technology
f.
30
Genel
teknoloji üretmek
develop technology
f.
31
Genel
melez ırk üretmek
cross
f.
32
Genel
çözüm üretmek
solve
f.
33
Genel
çözüm üretmek
bring a matter to a solution
f.
34
Genel
çözüm üretmek
find a solution
f.
35
Genel
çözüm üretmek
work out
f.
36
Genel
çözüm üretmek
find a way (out)
f.
37
Genel
çözüm üretmek
suss out
f.
38
Genel
seri olarak üretmek
mass-produce
f.
39
Genel
bilgi üretmek
produce information
f.
40
Genel
bilgi üretmek
produce knowledge
f.
41
Genel
enerji üretmek
produce energy
f.
42
Genel
politika üretmek
develop a policy
f.
43
Genel
politika üretmek
produce a policy
f.
44
Genel
proje üretmek
devise a project
f.
45
Genel
proje üretmek
produce a project
f.
46
Genel
bahane üretmek
allege as a pretext
f.
47
Genel
bahane üretmek
pretext
f.
48
Genel
bahaneler üretmek
pretext
f.
49
Genel
bahaneler üretmek
make excuses
f.
50
Genel
daha fazla üretmek
outproduce
f.
51
Genel
harita üretmek
produce map
f.
52
Genel
harita bilgisi üretmek
produce map information
f.
53
Genel
düşünce üretmek
generate an idea
f.
54
Genel
düşünce üretmek
generate ideas
f.
55
Genel
fikir üretmek
produce ideas
f.
56
Genel
madeni parayı eritip yenisini üretmek
remint
f.
57
Genel
toplu üretmek
mass produce
f.
58
Genel
hizmet üretmek
serve
f.
59
Genel
çözüm üretmek
deliver solution
f.
60
Genel
(alkollü içecek) üretmek
vint
f.
61
Genel
kopyasını üretmek
re-create
f.
62
Genel
renk anahtarıyla üretmek
key
f.
63
Genel
birebir kopyasını üretmek
facsimile
f.
64
Genel
birbirine geçirerek veya birleştirerek üretmek
make up
f.
65
Genel
güneş enerjisi üretmek
produce solar energy
f.
66
Genel
(fikir, plan) üretmek
give birth
f.
67
Genel
aslını üretmek
master
f.
68
Genel
resmi olanını üretmek (ses kaydı)
master
f.
69
Genel
organizmalarda bulunan farklı ve genellikle daha az özelleşmiş maddelerden üretmek
manufacture
f.
70
Genel
kıl üretmek
hair
f.
71
Genel
makine ile üretmek veya çoğaltmak
mechanize
f.
72
Genel
makine ile üretmek veya çoğaltmak
mechanise
f.
73
Genel
küçük kopyalar üretmek
microcopy
f.
74
Genel
evde içki üretmek
home brew
f.
75
Genel
evde içki üretmek
home-brew
f.
76
Genel
yeni fikir üretmek
replan
f.
77
Genel
basılan sayfaları grup halinde üretmek
gang (up)
f.
78
Genel
zamk üretmek
gum
f.
79
Genel
zamk üretmek
gum
f.
80
Genel
fikir üretmek
ideate
f.
81
Genel
iltihap üretmek
digest [obsolete]
f.
82
Genel
daha küçüğünü üretmek
downsize
f.
83
Genel
fermantasyonla üretmek
ferment
f.
84
Genel
(yazarak, kazıyarak) tarihi eser niteliğinde yapıt üretmek
inscribe
f.
85
Genel
sürekli vurarak üretmek
pound
f.
86
Genel
sürekli basarak üretmek
pound
f.
87
Genel
bol miktarda üretmek
pour (forth)
f.
88
Genel
bol miktarda üretmek
pour (out)
f.
89
Genel
çeşitli ürünler üretmek
diversify
f.
90
Genel
floresan üretmek
fluoresce
f.
91
Genel
fotogravürle yeniden üretmek
photogravure
f.
92
Genel
(elektronik bileşen) üretmek
print
f.
93
Genel
önceden üretmek
prefab
f.
94
Genel
suni olarak üretmek
prefabricate
f.
95
Genel
sentetik olarak üretmek
prefabricate
f.
96
Genel
yapay olarak üretmek
prefabricate
f.
97
Genel
önceden üretmek
premanufacture
f.
98
Genel
(taş plak) plastikten üretmek
press out
f.
99
Genel
pay üretmek
share out
f.
100
Genel
iskelet formunda yeniden üretmek
skeletonize [us]
f.
101
Genel
iskelet formunda yeniden üretmek
skeletonise [uk]
f.
102
Genel
vuruş üretmek
beat
f.
103
Genel
prototip üretmek
prototype
f.
104
Genel
spor üretmek
spore
f.
105
Genel
kalıp ile üretmek
strike
f.
106
Genel
tasarlayıp üretmek
create
f.
107
Genel
toplu halde üretmek
mass-produce
f.
108
Genel
kaos çalışmasında fraktal üretmek için kullanılan çeşitli nokta setlerine ilişkin
mandelbrot
s.
Phrasals
109
Öbek Fiiller
hızlıca üretmek
throw off
f.
110
Öbek Fiiller
sahtesini üretmek
knock off
f.
111
Öbek Fiiller
bolca üretmek
churn out
f.
112
Öbek Fiiller
eldeki kıt malzeme ile üretmek
scare up
f.
113
Öbek Fiiller
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek
crank out
f.
114
Öbek Fiiller
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek
grind out
f.
115
Öbek Fiiller
-den üretmek
produce from
f.
116
Öbek Fiiller
'e için üretmek
produce for
f.
117
Öbek Fiiller
yeni problemler ya da fikirler üretmek
throw up
f.
118
Öbek Fiiller
'a amacıyla üretmek
produce for
f.
119
Öbek Fiiller
bir çırpıda bir şey üretmek/yapmak
toss something off
f.
120
Öbek Fiiller
bir şeyden başka bir şey üretmek
fashion (something) out of (something else)
f.
121
Öbek Fiiller
(bir şeyin) kopyasını üretmek
reproduce from (something)
f.
122
Öbek Fiiller
iki şeyi bir araya getirerek daha iyi bir şey yaratmak/üretmek
marry up
f.
123
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bir teori üretmek
theorize on something
f.
124
Öbek Fiiller
çok miktarda/sayıda üretmek
pump out
f.
125
Öbek Fiiller
sürekli ve çok miktarda üretmek
pump out
f.
126
Öbek Fiiller
bir şeyi seri olarak üretmek
churn something out
f.
127
Öbek Fiiller
bir şeyden bolca üretmek
churn something out
f.
128
Öbek Fiiller
büyük sayılarda bir şey üretmek
churn something out
f.
129
Öbek Fiiller
kalıbı alınması için kilden bir model üretmek
clay up
f.
130
Öbek Fiiller
(bir şey) üretmek
come up with (something)
f.
131
Öbek Fiiller
-den başka bir şey üretmek
fashion out of
f.
132
Öbek Fiiller
mekanik olarak üretmek
grind something out
f.
133
Öbek Fiiller
seri halde üretmek
grind something out
f.
134
Öbek Fiiller
fabrikasyon olarak üretmek
grind something out
f.
135
Öbek Fiiller
(bir şey) üretmek
make for (something)
f.
136
Öbek Fiiller
(bir şeyden bir şey) üretmek/yapmak
produce (something) from (something)
f.
137
Öbek Fiiller
hakkında bir teori üretmek
theorize on
f.
Colloquial
138
Konuşma Dili
hızla ve kalitesizce üretmek
crank out
f.
139
Konuşma Dili
motor gibi üretmek
crank out
f.
140
Konuşma Dili
hızla ve kalitesizce üretmek
crank out
f.
141
Konuşma Dili
motor gibi üretmek
crank out
f.
142
Konuşma Dili
bir şeyden çokça üretmek
crank something out
f.
143
Konuşma Dili
bir şey üretmek
crank something out
f.
144
Konuşma Dili
delicesine üretmek
crank something out
f.
145
Konuşma Dili
çok sayıda üretmek
knock out
f.
146
Konuşma Dili
bolca üretmek
knock out
f.
147
Konuşma Dili
bir şeyin korsanını/sahtesini üretmek
bootleg
f.
148
Konuşma Dili
(arıza, yazılım hatası) yeniden üretmek
repro
f.
149
Konuşma Dili
birden bire üretmek
rip
f.
Idioms
150
Deyim
sahte görüntü üretmek için kullanılan sistem ya da yöntem
deepfake
i.
151
Deyim
geçici bir çözüm üretmek
kick the can down the road
f.
152
Deyim
siparişe göre üretmek
build something to order
f.
153
Deyim
sipariş geldikçe üretmek
build something to order
f.
154
Deyim
geçici çözümler üretmek
kick the can down the road
f.
155
Deyim
(bir şeyi) kendi eşsiz tarzında üretmek
put (one's) seal on (something)
f.
156
Deyim
(bir şeyi) kendi eşsiz tarzında üretmek
set (one's) seal to (something)
f.
157
Deyim
ancak geçimini sağlayacak eserler üretmek
boil the pot
f.
158
Deyim
siparişe göre üretmek
build to order
f.
159
Deyim
isteğe göre üretmek
build to order
f.
160
Deyim
sipariş/istek üzerine üretmek
build to order
f.
161
Deyim
isteğe/siparişe özel üretmek
build to order
f.
162
Deyim
bir şeyi isteğe göre üretmek
build something to order
f.
163
Deyim
bir şeyi özel olarak üretmek
build something to order
f.
164
Deyim
bir şeyi siparişe/isteğe özel üretmek
build something to order
f.
165
Deyim
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek
pluck (something) out of the air
f.
166
Deyim
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek
pluck (something) out of the thin air
f.
167
Deyim
(bir şeyi) rastgele söylemek/üretmek
pull (something) out of the/thin air
f.
168
Deyim
birden bir çözüm üretmek
pull something out of the hat
f.
169
Deyim
birden bir çözüm üretmek
pull a rabbit out of the hat
f.
170
Deyim
kendi alanında çalışmak/iş üretmek
stick to (one's) last
f.
171
Deyim
kendi alanında çalışmak/iş üretmek
stick to your last [old-fashioned] [uk]
f.
Trade/Economic
172
Ticaret/Ekonomi
bir siparişin ilk bölümünü üretmek için gereken süre
first piece time
i.
173
Ticaret/Ekonomi
tarımsal üretim faaliyetlerinde belli bir ürün miktarını üretmek üzere yoğun biçimde makine kullanılarak işgücü miktarının azaltılması
annuity method
i.
174
Ticaret/Ekonomi
eski madeni paraları eritip yeni paralar üretmek
recoin
f.
175
Ticaret/Ekonomi
-den üretmek
make of
f.
176
Ticaret/Ekonomi
yeniden üretmek
remanufacture
f.
177
Ticaret/Ekonomi
yeniden üretmek
reproduce
f.
178
Ticaret/Ekonomi
az üretmek
underproduce
f.
179
Ticaret/Ekonomi
az miktarda üretmek
underproduce
f.
180
Ticaret/Ekonomi
gerekenden az üretmek
underproduce
f.
181
Ticaret/Ekonomi
talepten az üretmek
underproduce
f.
182
Ticaret/Ekonomi
tam kapasitenin altında üretmek
underproduce
f.
183
Ticaret/Ekonomi
kitle pazar ürünü veya hizmeti üretmek
mass-market
f.
Law
184
Hukuk
sahte delil üretmek
fabricate evidence
f.
185
Hukuk
sahte kanıt üretmek
fabricate evidence
f.
Politics
186
Siyasal
ulusal düzeyde yönetilebilir sayıda önerge üretmek için yerel dallardan gelen önergeleri birleştirmek
composite
f.
Institutes
187
Kurum/Kuruluş
abd bilgi sistemlerini korumak ve yabancı istihbarat bilgisi üretmek için çalışan kriptoloji organizasyonu
national security agency
i.
Industry
188
Sanayi
daha büyüğünü üretmek
upsize
f.
Technical
189
Teknik
basınçlı hava üretmek amacıyla kullanılan su ile çalışan pompa
trompe
i.
190
Teknik
gerilim üretmek için bir elektrolit içinde etki yapan benzer olmayan iki metal levha veya elektrot
voltaic couple
i.
191
Teknik
sofra takımı üretmek için kullanılan yatay torna tezgahı
jigger
i.
192
Teknik
fırında kömür gazı üretmek için kullanılan imbikler
bench
i.
193
Teknik
değirmeni çalıştıracak su yükünü üretmek için dereye baraj yapılarak oluşturulan gölet
mill pond
i.
194
Teknik
kalsiyum alüminat tozuna çimento üretmek için su ekleme
hydration
i.
195
Teknik
ses dalgaları üretmek için titreşen metal disk
diaphragm
i.
196
Teknik
ses üretmek için diyaframlı hoparlörü çalıştıran manyetik cihaz
driver
i.
197
Teknik
buhar üretmek
steam
f.
198
Teknik
elektrik üretmek
generate power
f.
199
Teknik
elektrik üretmek
produce power
f.
200
Teknik
elektrik üretmek
produce electricity
f.
201
Teknik
elektrik üretmek
generate electricity
f.
202
Teknik
fotoğrafçılık ile klişe üretmek
photoengrave
f.
203
Teknik
polarizasyon üretmek
polarize
f.
204
Teknik
rezonans üretmek
resonate
f.
205
Teknik
polarizasyon üretmek
polarise
f.
206
Teknik
tekrar üretmek
reproduce
f.
207
Teknik
(bir nesneyi) elektrokaplama ile üretmek
electroform
f.
208
Teknik
elektro kaplama ile yeniden üretmek
electroform
f.
209
Teknik
(özel kalıp ve zımbalar kullanarak) metal levhadan kaplar üretmek
dap
f.
210
Teknik
(sinyali) hatalı üretmek
distort
f.
211
Teknik
serigrafi ile üretmek
silk-screen
f.
Computer
212
Bilgisayar
bilgisayar animasyonu üretmek için gerçek zamanlı üç boyutlu grafiklerin kullanımı
machinima
i.
213
Bilgisayar
yeniden üretmek
regenerate
f.
214
Bilgisayar
rastgele sayı üretmek
roll
f.
215
Bilgisayar
okunaklı alfanümerik veya grafik formatta (veri) üretmek
print
f.
216
Bilgisayar
(yazılı bilgi) üretmek
print out
f.
Electric
217
Elektrik
çok küçük bir versiyonunu üretmek (aksam)
microminiaturize
f.
218
Elektrik
çok küçük bir versiyonunu üretmek (aksam)
microminiaturise
f.
219
Elektrik
(elektrik yükseltici sistem) istenmeyen ve kendi kendine süren bir salınım üretmek
sing
f.
Mechanic
220
Mekanik
ayırıcı ile üretmek
jig
f.
Television
221
Televizyon
renk anahtarı ile üretmek
chromakey
f.
Radio
222
Radyo
heterodin efekt üretmek
heterodyne
f.
Textile
223
Tekstil
kumaş üretmek için bez parça (çaput) kullanılması
ragwork
i.
Construction
224
İnşaat
parçalarını önceden üretmek
prefabricate
f.
Aeronautic
225
Havacılık
(uçak yüzeyini) katmanlı olacak şekilde üretmek veya tasarlamak
laminarize
f.
226
Havacılık
(uçak yüzeyini) katmanlı olacak şekilde üretmek veya tasarlamak
laminarise
f.
Marine
227
Denizcilik
dalga enerjisi üretmek için yapılan dalgakıran
wave power extracting breakwater
i.
Petrol
228
Petrol
daha kaliteli yakıt üretmek için hidrokarbonları kırılma işlemine tabi tutan aparat
reformer
i.
Medical
229
Medikal
aşırı üretmek
overexpress
f.
230
Medikal
sarkom üretmek
sarcomagenic
f.
231
Medikal
proteoglikanlar üretmek
produce proteoglycans
f.
232
Medikal
(kanserli hücrelerin yaptığı gibi) gereğinden fazla üretmek
overexpress
f.
Optics
233
Optik
fotolüminesans üretmek
photoluminesce
f.
Printing
234
Baskı Teknikleri
sulu boyaya benzer etki üretmek için bakırın asitle oyulması
aquatinta
i.
235
Baskı Teknikleri
sulu boyaya benzer etki üretmek için bakırın asitle oyulması
aquatint
i.
236
Baskı Teknikleri
fotolitografi ile yeniden üretmek
photolithograph
f.
237
Baskı Teknikleri
fototip kullanarak yeniden üretmek
phototype
f.
238
Baskı Teknikleri
fotozinkografi ile üretmek
photozincograph
f.
Food Engineering
239
Gıda
peynir mayası üretmek için hazırlanan buzağı midesi
keslop
i.
240
Gıda
fermantasyon ile (şarap) üretmek
vinify
f.
Statistics
241
İstatistik
mevcut veri setinden çok büyük veri setleri üretmek üzere yeniden örnekleme yapmada kullanılan bir örnekleme yöntemi
bootstrap method
i.
Physics
242
Fizik
üretim reaktöründe üretmek
breed
f.
243
Fizik
keskin girdi tranzisyonu uygulayıp sönük salınımlı dalga üretmek
ring
f.
244
Fizik
(enerjik foton veya parçacık) bir fosfora çarparak ışık parlaması üretmek
scintillate
f.
Chemistry
245
Kimya
amonyak içeren bileşik üretmek
ammoniate
f.
246
Kimya
parçalanmaya maruz bırakarak (hidrokarbon) üretmek
crack
f.
Biology
247
Biyoloji
farklı genetik özelliklere sahip çeşitli melezler üretmek için tasarlanmış seçili bir ebeveyn grubu içindeki melezleme şeması
diallel
i.
248
Biyoloji
çekinik mutant gene sahip iki kromozomun normal fenotip üretmek için birleşmesi
complementation
i.
249
Biyoloji
belirli bir yanıt üretmek için gerekli biyolojik aktif madde miktarı
international unit
i.
250
Biyoloji
belirli bir yanıt üretmek için gerekli aktif maddelere yönelik potens birimi
international unit
i.
251
Biyoloji
mikroorganizmaları uygun ortamda üretmek
cultivate
f.
252
Biyoloji
laboratuvarda mikrop üretmek
culture
f.
253
Biyoloji
sporlar üretmek
sporulate
f.
254
Biyoloji
klon hücresinden organizma üretmek
clone
f.
Biochemistry
255
Biyokimya
(birey) antikor üretmek
seroconvert
f.
Botanic
256
Botanik
un üretmek üzere öğütülen tef (tahılının) tohumları
teff
i.
257
Botanik
(bitki veya yumru kök) yara üzerinde kuru doku üretmek
cork
f.
Agriculture
258
Tarım
un üretmek için öğütülen buğday taneleri
wheat
i.
Breeding
259
Hayvancılık
çiftleşerek daha iyi nesil üretmek
nick
f.
Linguistics
260
Dilbilim
basit sözcüklerin bileşik sözcükler üretmek için birleştirilmesini inceleyen dilbilgisi dalı
compound morphology
i.
261
Dilbilim
(bir bilim dalının parçası olarak) terminolojik içerik üretmek
terminize
f.
262
Dilbilim
(bir bilim dalının parçası olarak) terminolojik içerik üretmek
terminise
f.
263
Dilbilim
(konuşma sesi) üretmek
hold
f.
264
Dilbilim
belirli fonemleri üretmek için (dilin) yüzeyini içbükey yapmak
sulcalise [uk]
f.
265
Dilbilim
belirli fonemleri üretmek için (dilin) yüzeyini içbükey yapmak
sulcalize [us]
f.
Military
266
Askeri
ateş üretmek için ağaç yüzeye sürtülen çubuk
fire plough
i.
267
Askeri
şifreli konuşma üretmek için ses bilgilerini şifreleme
ciphered telephony
i.
268
Askeri
(kimyasal veya biyolojik harp maddesini) silah olarak kullanılmak üzere üretmek veya rafine etmek
weaponize
f.
269
Askeri
(kimyasal veya biyolojik harp maddesini) silah olarak kullanılmak üzere üretmek veya rafine etmek
weaponise
f.
Sport
270
Spor
(hokeyde, futbolda) rakipten daha fazla skor üretmek
outshoot [us]
f.
271
Spor
skor üretmek
score
f.
Art
272
Sanat
(japon sanatında) süs eşyası yapmak ve tasarım üretmek amaçlı kağıt katlama ve kesme
kirigami
i.
273
Sanat
olgusal veya nesnel bir temsil üretmek
transcribe
f.
274
Sanat
(eser) üretmek
build
f.
275
Sanat
donuklaştırılmış veya çizgileri yumuşatılmış şekilde üretmek
scumble
f.
Music
276
Müzik
akordu ile oynayarak ses üretmek
chord
f.
277
Müzik
(telli çalgıda) aynı anda birkaç ses üretmek
double stop
f.
278
Müzik
müzik aleti çalarak üretmek
strike
f.
Theatre
279
Tiyatro
tiyatroda sahne efektleri üretmek içim kullanılan makine düzeneği
machinery [obsolete]
i.
Photography
280
Fotoğrafçılık
gölgesiz ışık üretmek için ışık kaynağının objektifin etrafına halka şeklinde yerleştirildiği elektronik flaş tipi
ring flash
i.
281
Fotoğrafçılık
fotoğrafçılık ile klişe üretmek
engrave
f.
Bookbindery
282
Ciltçilik
sekiz yaprak üretmek için sayfaları üç kez katlanan yapraklardan oluşan kitap formatı
octavo
i.
Printery
283
Matbaa
sekiz yaprak üretmek için sayfaları üç kez katlanan yapraklardan oluşan kitap formatı
oct
i.
284
Matbaa
sekiz yaprak üretmek için sayfaları üç kez katlanan yapraklardan oluşan (kitap formatı)
octavo
s.
285
Matbaa
sekiz yaprak üretmek için üç kez katlanan (sayfa)
octavo
s.
286
Matbaa
sekiz yaprak üretmek için sayfaları üç kez katlanan yapraklardan oluşan kitap formatı
oct. (octavo)
kısalt.
Engineering
287
Engineering
genetik mühendisliğiyle üretmek
engineer
f.
Slang
288
Argo
yasa dışı alkol üretmek
make moonshine
f.
289
Argo
hızlı/seri üretmek
bust out
f.
290
Argo
(meth üretmek için) alabildiği kadar psödoefedrin satın almak
smurf
f.
291
Argo
(erkekler için) var olan bir ürünün küçüğünü ve pembesini üretmek suretiyle bir kadın ürününe dönüştürüp pazarlama yöntemi
pink it and shrink it
expr.
292
Argo
(erkekler için) var olan bir ürünün küçüğünü ve pembesini üretmek suretiyle bir kadın ürününe dönüştürüp pazarlama
shrink it and pink it
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of üretmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy