şet - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

şet



Sens de "şet" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 414 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
set n. set
set n. takım
set v. kurmak
set adj. belirlenmiş
General
set n. meyil
set n. mizanpli
set n. vaziyet
set n. fide
set n. seri
set n. durum
set n. dizi
set n. klik
set n. yuva (porsuk)
set n. yemek takımı
set n. mizanpili
set n. duruş
set n. sertleşme
set n. oturuş
set n. mani
set n. voleybol set
set n. hal
set n. sahne
set n. katılaşma (sıvı veya plastik madde için)
set n. eğilim
set n. fidan
set n. batma
set n. gidişat
set n. topluluk
set n. zümre
set n. batış
set n. yığın
set n. yön (rüzgarın estiği veya akıntının aktığı)
set n. gurup
set n. muntazam
set n. küçük topluluk
set n. aygıt
set n. cihaz
set n. takım
set n. küme
set n. (domino oyununda) ilk hamle
set n. hamle yapılan ilk domino taşı
set n. sabitlik
set n. kararlılık
set n. değişmezlik
set n. kesinlik
set n. düz çizgiden sapan ölçüt
set n. düz çizgiden çıkan alan
set n. çıkıntı alanı
set n. saçı kıvırma
set n. saçı kıvırcıklaştırma
set n. saçı dalgalandırma
set n. kıvırcık saç
set n. dalgalı saç
set n. şekillendirilmiş saç
set n. bir köpeğin av pozisyonu
set n. bir köpeğin avlanması
set n. tuzak
set n. kapan
set n. oda sayısı
set n. bina sayısı
set n. at takımı
set n. ekip
set n. takım
set n. grup
set n. posta pulu serisi
set n. (müzik) seti
set n. (dizi, film) seti
set n. (tenis vb.) set
set n. parça
set n. (mat.) küme
set n. sosyete
set v. kaydetmek
set v. kuluçkaya oturtmak (dişi kuşu)
set v. esmek
set v. vermek (bir ödev)
set v. meyve vermek
set v. başlamak
set v. kakma işi yapmak (taş)
set v. tespit etmek
set v. girişmek
set v. yerleştirmek
set v. olgunlaşmak
set v. etkilemek
set v. koyulaştırmak
set v. rahatlatmak
set v. anlatmak
set v. donatmak
set v. göstermek
set v. alçaltmak
set v. tayin etmek
set v. kışkırtmak
set v. kesilmek (süt)
set v. ayırmak
set v. yaymak
set v. fön çekmek (saça)
set v. şekle girmek (saç)
set v. kuluçkaya yatmak (dişi kuş)
set v. koymak
set v. kaynamak (kırık bir kemiğin uçları birbirine)
set v. oturtmak
set v. oluşup gelişmek (meyve/tohum)
set v. sabitleşmek (renk)
set v. fermaya geçmek (av köpeği)
set v. hazırlamak
set v. kasılmak
set v. kaybolmak
set v. katılaştırmak
set v. dizmek
set v. ayarlamak (saati)
set v. dikmek
set v. koyulaşmak
set v. yazmak
set v. sabitleştirmek (rengi)
set v. hazırlamak (masa)
set v. tartmak
set v. batmak (güneş)
set v. açmak
set v. pekiştirmek
set v. avın yerini göstermek
set v. çizmek
set v. şekil vermek
set v. ekmek
set v. bir şekle sokmak (ıslak saçı)
set v. fitillemek
set v. jöle kıvamına gelmek (reçel/pelte/muhallebi vb)
set v. batmak
set v. koyulmak
set v. dondurmak
set v. donmak
set v. pıhtılaşmak
set v. tehlikeye atmak
set v. kurmak (sofrayı)
set v. doğrultmak
set v. sarmak
set v. vermek (meyve/tohum)
set v. kuluçkaya yatırmak
set v. donmak (çimento)
set v. resmetmek
set v. süslemek
set v. pekişmek
set v. takmak
set v. jöle kıvamına getirmek (reçel/pelte/muhallebi vb'ni)
set v. düzenlemek
set v. katılaşmak
set v. hazırlamak (masa vb)
set v. belirginleştirmek
set v. kararlaştırmak
set v. ayar etmek
set v. gelmek
set v. yapmak
set v. yerine koyup sarmak (kırık bir kemiğin uçlarını)
set v. yaptırmak
set v. saldırtmak
set v. batmak (gökcismi)
set v. yerleşmek
set v. üzerine salmak
set v. feshetmek
set v. oturmak
set v. riske atmak
set v. ayar çekmek
set v. geçirmek (bir hikaye vb'ni belirli bir mekan ve zaman içinde)
set v. (güneş) batmak
set v. -e yol açmak
set v. düzenlemek (belge)
set v. (birini) yarış başlangıç pozisyonuna yerleştirmek
set v. (birini) yarışa başlayacak konuma getirmek
set v. (oyunu başlatmak için) domino taşı çekmek
set v. (oyunu başlatmak için) domino taşı ile hamle yapmak
set v. değerlendirmek
set v. derecelendirmek
set v. değer biçmek
set v. tahmin etmek
set v. kestirmek
set v. ön görmek
set v. çalıştırmak
set v. işleme almak
set v. gözden kaybolmak
set v. ortadan kalkmak
set v. ortadan kaybolmak
set v. ölmek
set v. bitmek
set v. (domino oyununda) ilk hamleyi yapmak
set v. akmak
set v. belirli bir yöne gitmek
set v. süzülmek
set v. yönelmek
set v. belirli bir alana yönelmek
set v. belirli bir trendi yakalamak
set v. (krema, kaymak) toplanarak yukarıda kalmak
set v. sabitlemek
set v. yerine oturtmak
set v. geçmek
set v. bırakmak
set v. yerleştirmek
set v. (hikâye) geçmek
set v. belirlemek
set v. harekete geçmek
set v. işe koyulmak
set v. (güneş) batmak
set v. bürünmek
set v. ödev vermek
set v. (saç) … yapmak
set v. (soru) hazırlamak
set v. bağlantılı olarak anlamak
set v. bağlantılı olarak değerlendirmek
set v. fön çekmek
set v. şekle sokmak
set v. düzeltmek
set v. vermek
set adj. alışılmış
set adj. önceden tayin edilmiş
set adj. değişmeyen
set adj. içten olmayan
set adj. kurulmuş
set adj. kararlı
set adj. yapmacık
set adj. aynı
set adj. azimli
set adj. sabit
set adj. belirli
set adj. muayyen
set adj. inatçı
set adj. düzenli
set adj. hazır
set adj. değişmez
set adj. önceden belirtilmiş
set adj. geleneksel
set adj. basmakalıp
set adj. eğimli
set adj. inişli çıkışlı
set adj. (el yazısı) net
set adj. (el yazısı) okunaklı
set adj. (el yazısı) düzgün
set adj. … eğilimli
set adj. … meyilli
set adj. (bir şeye) karar vermiş
set adj. (bir şeye) baş koymuş
set adj. (bir şeye) kararlı
set adj. kurulu
set adj. -e karşı duran
set adj. belirli
set adj. hazır
set adj. sabit fikirli
set adj. sabit
set adj. değişmeyen
set adj. hazır
Irregular Verb
set v. set - set
Trade/Economic
set v. ayarlamak
set adj. alıcı
Law
set n. (iskoçya) kasaba bölgesine ait anayasa
Technical
set n. ayar
set n. (metal yüzeye uygulanan kuru toz karışıma ait) kaydırmazlık özelliği
set n. granada kiremide ait bombe
set n. yaprak yay kavisi
set n. (metal) sabit şekil
set n. (metal) kalıcı şekil değişikliği
set n. harf genişliği
set n. harf kalıbı genişliği
set n. temel kazığının tepe noktasına yerleştirilen şey
set n. demirci çekici
set n. demir dövme çekici
set n. çivi zımbası
set n. perçin makinesi
set n. perçin tabancası
set n. kaldırım taşı
set n. düz metal çubuk
set n. son kat alçı uygulaması
set n. son alçı aşaması
set n. (fermantasyon kovasında bulunan) fermente içerik
set n. (fermantasyon kovasında bulunan) fermente ürün
set n. fermente edici ürüne ait pH değeri
set n. su pompası grubu
set n. keresteden yapılmış destek çerçevesi
set n. standart kumaş kalite kontrolü
set v. belirlemek
set v. (çanı) dikey konuma getirmek
set v. (çanı) çalmaya hazır hale getirmek
set v. (testerenin dişli noktalarını) hafifçe bükmek
set v. (testerenin dişli noktalarını) hafifçe eğmek
set v. (marangoz rendesine ait demiri) istenen konuma sabitlemek
set v. (çivi başını) istenen yüzeyin altına çakmak
set v. (protez dişleri) damağa takmak
set v. (yay veya oku) düzleştirmek
set v. (deriyi) gererek sabitlemek
set v. (deriyi) gererek düzeltmek
set v. (viskoza) selüloz çökeltisi yaratacak şekilde işlem uygulamak
set v. (metal) kalıcı olarak bükülmek
set v. (metal) kalıcı olarak döndürülmek
set v. (denge çarkı) durmak
set v. (denge çarkı) sabitlenmek
set küme
set oturtma
set elektriksel aygıt
set tutma
set yerleştirme
set takım
set saptamak
set set etmek
set pozisyonuna getirmek
set konumuna / pozisyonuna getirmek
set konumuna getirmek
set kurmak
set fikse etmek
Computer
set n. ayar
set v. ayarlamak
set adj. alıcı
set expr. ayarlandı
set expr. ayarla
set expr. benimse
set expr. belirle
set ayarlama
set küme kur
set grup
Textile
set n. (üç farklı taraktan oluşan) yün tarak makineleri grubu
set v. (kumaşa ait) kaliteyi belirlemek
set v. (sentetik kumaşa) şekil vermek
set v. (sentetik kumaşa) işlem uygulamak
Construction
set n. donma
set katılaşma
set priz almak
set priz
Dyeing
set v. (boya veya rengi) kalıcılaştırmak
set v. (boya veya renk) kalıcılaşmak
Automotive
set v. ayarlamak
set kurma
set takım
Transportation
set v. araç yolu ile yerleştirmek
set v. araç vasıtası ile bırakmak
set v. araç ile götürmek
Marine
set n. yön
set n. rüzgar yönü
set n. akım yönü
set n. akıntı yönü
set n. yelken düzeni
set n. ekleme direk düzeni
set n. çubuk düzeni
set n. yelken takımı
set v. (tekneyi) uzun çubuk ile götürmek
set v. (yelkeni) açmak
Psychology
set n. üst düzey koşullanma
Printing
set v. (baskı için) yazı tipi ayarlamak
set v. (ek sayfayı) kitaba yerleştirmek
Gastronomy
set v. (hamur) mayalanması için bir kenara koymak
set v. (fermantasyon kabını) fermente edici ürünler ile doldurmak
Math
set küme
Biology
set n. gamet hücresine ait kromozom bileşeni
set v. (muhafaza ve inceleme için) numune hazırlamak
set v. (muhafaza ve inceleme için) örnek hazırlamak
Marine Biology
set n. yavru yumuşakçaların substrata bağlanması
set n. belirli sürede oluşan yavru yumuşakçalar grubu
Zoology
set v. (köpek) sabit durarak avının yerini anlamak
set v. (köpek) avının yerini göstermek
Botanic
set n. (bir bitkinin açtığı) çiçek sayısı
set n. meyve veren bitki çiçekleri
set v. (meyve veya tohum) büyütmek
set v. (meyve veya tohum) olgunlaştırmak
Breeding
set n. küçük evcil hayvan grubu
set n. küçük kaz grubu
Fishery
set n. serpme ağ
set v. kanca ucunu balığa takmak
set v. (balığı) kanca ucu ile yakalamak
Education
set adj. (kitap) sınava hazırlayan
set adj. ders kitabı niteliğinde olan
Literature
set n. kitap serisi
set n. kitap koleksiyonu
set n. seriler halinde yazılmış eser
set n. seri kitabı
set n. dergi sayılarının derlendiği klasör
set n. seri eser
Religious
set n. mısır tanrısı set
Hunting
set v. (tuzak, kapan) avı yakalayacak şekilde yerleştirmek
set v. (av hayvanı için) tuzak kurmak
Sport
set v. (voleybol topunu) parmak uçlarında göndermek
set v. (voleybol topunu) takım arkadaşına atmak
Basketball
set n. potadan uzak bir noktada iki el ile yapılan atış
Tennis
set n. tenis maçı seti
Volleyball
set n. smaç için takım arkadaşına yapılan yüksek top atışı
set oyun kurma
set set
Card
set n. (briçte) kontrat yenilgisi
set n. aynı değerde kartlardan oluşan karma
set n. eş değer kartları açma
set n. (texas hold'em oyununda) oyuncunun eş değer iki karta sahip olduğu ve bu kartlardan birinin topluluk kartları arasında olduğu el
set v. (briçte) rakibini yenmek
set v. (briçte) rakibin kontratını geçmek
Music
set n. meydan dansı için gerekli kişi sayısı
set n. (meydan dansında) dans başlatma pozisyonu
set n. (country dance) dengeleyici dans adımı
set n. (meydan, country veya salon dansı için) dans müziği
set n. (beraber bir bütünü oluşturan) müzikal besteler grubu
set n. kromatik ölçeğe dahil on iki notalık dizi
set v. (melodiyi) belirli bir sesten başlatmak
set v. (melodiye) belirli bir ses vermek
set v. (dizelere) melodi eklemek
set v. (dizelere) müzik eklemek
set v. (dizeler için) müzik bestelemek
set v. (melodiyi) sözlere uyarlamak
set v. (meydan dansında) yüz yüze dans etmek
Theatre
set n. dekor
set v. (belirli bir sahne için) sahneyi hazırlamak
set v. (sahneyi) dramatik performans için hazırlamak
Cinema
set plato
Printery
set v. dizmek (harfleri)
Archaic
set v. ifade etmek
set v. kelimeleri seçerek yazmak
set v. eklemek
set v. iliştirmek
set v. takmak
set v. puanlamak
set v. ölçeklendirmek
set v. sıkıştırmak
set v. sıkışmasını sağlamak
Ornithology
set n. kuluçka yumurtası
set n. kuluçkalık yumurta

Sens de "şet" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Medical
şet sheath n.