|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çok sayıda insan |
scores of people i.
|
|
The EU Member States are most definitely populated by scores of people who feel for Central and Eastern Europeans.
AB Üye Devletleri kesinlikle Orta ve Doğu Avrupalılar için üzülen çok sayıda insanla doludur.
More Sentences
|
2 |
Genel |
çok sayıda arkadaş |
many friends i.
|
|
Tom has many friends.
Tom'un çok sayıda arkadaşı var.
More Sentences
|
3 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
mountain i.
|
|
Raleigh had struggled under a mountain of debt.
Raleigh dağ gibi borçlarıyla mücadele ediyordu.
More Sentences
|
4 |
Genel |
çok sayıda |
legion i.
|
|
Legion of workers gathered in the square for the protests.
Çok sayıda işçi, protesto için meydanda toplandı.
More Sentences
|
5 |
Genel |
çok sayıda |
any number of s.
|
|
Quite apart from that, there are any number of objective reasons why we cannot agree to it.
Bunun dışında bunu kabul edemeyeceğimizi gösteren çok sayıda nesnel neden bulunmaktadır.
More Sentences
|
6 |
Genel |
yeterli sayıda |
sufficient number of s.
|
|
Israel now has to adopt a sufficient number of measures to strengthen trust.
İsrail şimdi güveni güçlendirmek için yeterli sayıda tedbir almak zorundadır.
More Sentences
|
7 |
Genel |
çok sayıda |
numerous s.
|
|
We advanced numerous chapters in the negotiations with these countries.
Bu ülkelerle müzakerelerde çok sayıda fasıl ilerlettik.
More Sentences
|
8 |
Genel |
yeterli sayıda |
enough s.
|
|
We need more police officers, as we have nowhere near enough.
Daha fazla polis memuruna ihtiyacımız var, zira yeterli sayıda polisimiz yok.
More Sentences
|
9 |
Genel |
çok sayıda |
scores i.
|
|
10 |
Genel |
birbirini izleyen iki ya da daha fazla sayıda tümce ya da dizenin sonlarının tekrarı |
epistrophe i.
|
|
11 |
Genel |
çok sayıda insan kaybına sebep olan yangın |
holocaust i.
|
|
12 |
Genel |
az sayıda çalışma |
limited number of studies i.
|
|
13 |
Genel |
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı |
coach i.
|
|
14 |
Genel |
önemli sayıda |
a considerable amount i.
|
|
15 |
Genel |
tek metinde birleştirilmiş iki ya da daha fazla sayıda yazı |
conflate text i.
|
|
16 |
Genel |
-den yeterli sayıda |
enough of i.
|
|
17 |
Genel |
az sayıda katılım |
limited participation i.
|
|
18 |
Genel |
beysbolda çok sayıda iyi vuruşun yapıldığı oyun |
slugfest i.
|
|
19 |
Genel |
belirlen/belirli sayıda öğrenci |
specific number of students i.
|
|
|
20 |
Genel |
hatırı sayılır sayıda insan |
considerable number of people i.
|
|
21 |
Genel |
çok sayıda/birden çok hedef |
multiple targets i.
|
|
22 |
Genel |
çok sayıda insan |
a lot of people i.
|
|
23 |
Genel |
çok sayıda dil bilme ve konuşma |
polyglotism i.
|
|
24 |
Genel |
çok sayıda dil bilme ve konuşma |
polyglottism i.
|
|
25 |
Genel |
çok sayıda dil bilme ve konuşma |
multilingualism i.
|
|
26 |
Genel |
çok sayıda madalyası olan asker |
decorated soldier i.
|
|
27 |
Genel |
sınırlı sayıda bulunma |
limited availability i.
|
|
28 |
Genel |
sınırlı sayıda olma |
limited availability i.
|
|
29 |
Genel |
çok sayıda veya miktarda |
rafts i.
|
|
30 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
tidy sum i.
|
|
31 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
sight i.
|
|
32 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
mess i.
|
|
33 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
pot i.
|
|
34 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
flock i.
|
|
35 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
deal i.
|
|
36 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
batch i.
|
|
37 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
mass i.
|
|
38 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
pile i.
|
|
39 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
wad i.
|
|
|
40 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
stack i.
|
|
41 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
spate i.
|
|
42 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
quite a little i.
|
|
43 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
mint i.
|
|
44 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
mickle i.
|
|
45 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
peck i.
|
|
46 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
passel i.
|
|
47 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
muckle i.
|
|
48 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
hatful i.
|
|
49 |
Genel |
çok sayıda havlu |
towelry i.
|
|
50 |
Genel |
çok sayıda kişi |
array i.
|
|
51 |
Genel |
çok sayıda eşya |
array i.
|
|
52 |
Genel |
çok sayıda şey |
yard i.
|
|
53 |
Genel |
topluluktaki farklı türlerin eşit sayıda bireyi olması |
equitability i.
|
|
54 |
Genel |
çok sayıda kişi veya nesne |
battalions i.
|
|
55 |
Genel |
çok sayıda insanın öldürüldüğü olay |
kill i.
|
|
56 |
Genel |
çok sayıda farklı işi veya sorumluluğu olan kimse |
factotum [dated] i.
|
|
57 |
Genel |
(satranç, briç) belirli bir sayıda turnuva kazanmış oyuncu |
master i.
|
|
58 |
Genel |
çok sayıda insan |
many i.
|
|
59 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
wilderness i.
|
|
60 |
Genel |
çok sayıda erkek bulunan yer veya durum |
meat market i.
|
|
61 |
Genel |
çok sayıda kaslı erkeğin bulunduğu yer |
meat market i.
|
|
62 |
Genel |
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı |
megaplex i.
|
|
63 |
Genel |
çok sayıda insan |
meine i.
|
|
64 |
Genel |
çok sayıda insan |
meiny [scotland] i.
|
|
65 |
Genel |
çok sayıda insan tarafından ziyaret edilen yer |
mekka i.
|
|
66 |
Genel |
kayalıklara oyulmuş tarihöncesinden kalma çok sayıda evin bulunduğu, güneybatı kolorado'da yer alan bir ulusal park |
mesa verde national park i.
|
|
67 |
Genel |
bir tabak veya öğün için yeterli sayıda veya miktarda (belirli bir yiyecek) |
mess i.
|
|
68 |
Genel |
çok sayıda kesişen çizgiyle yapılan gölgelendirme |
hatching i.
|
|
69 |
Genel |
çok sayıda farklı işi olan kimse |
both-hands i.
|
|
70 |
Genel |
çok sayıda sahibi olan arazi |
broad acres i.
|
|
71 |
Genel |
çok sayıda şey |
mobs i.
|
|
72 |
Genel |
bir oyuncunun rakibiyle aynı anda ellerini açarak aynı sayıda parmaklarını uzattığı bir italyan oyunu |
mora i.
|
|
73 |
Genel |
bir oyuncunun rakibiyle aynı anda ellerini açarak aynı sayıda parmaklarını uzattığı bir italyan oyunu |
morra i.
|
|
74 |
Genel |
çok sayıda |
mort i.
|
|
75 |
Genel |
bir taş plağın orijinal kaydının çok sayıda kopyasını üretmek için kullanılan elektroform baskısı |
mother i.
|
|
76 |
Genel |
az sayıda miktar |
reversion [obsolete] i.
|
|
77 |
Genel |
çok sayıda |
lots i.
|
|
78 |
Genel |
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri |
grain i.
|
|
79 |
Genel |
çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan bir kuzey amerika asması |
grayback [dialect] [uk] i.
|
|
|
80 |
Genel |
hukuki hizmetlerin çok sayıda avukatın çalıştığı bir hukuk bürosu tarafından sunulduğu sistem |
group practice i.
|
|
81 |
Genel |
çok sayıda miktar |
grundle i.
|
|
82 |
Genel |
çok sayıda renge sahip olma |
multicolour i.
|
|
83 |
Genel |
çok sayıda rengi gösterme |
multicolour i.
|
|
84 |
Genel |
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış |
multiplex i.
|
|
85 |
Genel |
çok sayıda tıpatıp üretilmiş olma |
multiplicate i.
|
|
86 |
Genel |
çok sayıda güçlü ve merkezi olarak kontrol edilen şubeleri olan kuruluş (çok uluslu şirket) |
octopus i.
|
|
87 |
Genel |
tek sayıda olan kimse |
odd i.
|
|
88 |
Genel |
tek sayıda olan şey |
odd i.
|
|
89 |
Genel |
çok sayıda petrol kuyusunun radyal olarak açılabileceği açık deniz platformundan oluşan sondaj kulesi |
offshore rig i.
|
|
90 |
Genel |
çok sayıda insan |
onslaught i.
|
|
91 |
Genel |
çok sayıda nesne |
onslaught i.
|
|
92 |
Genel |
aşırı sayıda adam tedariki |
overmanning i.
|
|
93 |
Genel |
çok sayıda kişinin dikkatini çekmek için tarihi veya kültürel bir unsuru sansürleyerek veya çarpıtarak takdim etme |
disneyfication i.
|
|
94 |
Genel |
çok sayıda olan şey |
million i.
|
|
95 |
Genel |
(belirtilen sayıda) yatak odası olan |
bedroomed [uk] i.
|
|
96 |
Genel |
çok sayıda şeytanın var olduğu inancı |
polydiabolism i.
|
|
97 |
Genel |
çok sayıda çizgi ile ortaya çıkan şekil |
polygram i.
|
|
98 |
Genel |
(kriptografide) çok sayıda ardışık mektubun oluşturduğu küme |
polygraph i.
|
|
99 |
Genel |
çok sayıda farklı form bulunması durumu |
polymorphy i.
|
|
100 |
Genel |
çok sayıda alanda yetkili kimse |
pooh-bah i.
|
|
101 |
Genel |
çok sayıda alanda yetkili kimse |
poo-bah i.
|
|
102 |
Genel |
çok sayıda çalışanı işten kovma |
clearout [uk] i.
|
|
103 |
Genel |
çok sayıda işçiyi tasfiye etme |
clearout [uk] i.
|
|
104 |
Genel |
çok sayıda kulübenin bulunduğu göl kenarı bölgesi |
cottage country [canada] i.
|
|
105 |
Genel |
sanatsal veya entelektüel bağlılığı olan az sayıda insan grubu |
cult i.
|
|
106 |
Genel |
çok sayıda olma |
innumerability i.
|
|
107 |
Genel |
çok sayıda ufak nesneyle süsleme |
powdering i.
|
|
108 |
Genel |
çok sayıda değerli taş ve boncuklardan oluşup boyun kısmına oturan esnek kolye |
dog collar i.
|
|
109 |
Genel |
az sayıda insan |
few i.
|
|
110 |
Genel |
az sayıda kimse |
fewer i.
|
|
111 |
Genel |
(armacılık) bir yüzeyin kenarında sınır oluşturacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük arma |
orle i.
|
|
112 |
Genel |
günahlardan arınıp kurtuluşa ermenin sınırlı sayıda insana bahşedileceği öğretisi |
particular redemption i.
|
|
113 |
Genel |
çok sayıda torunu olan kimse |
root i.
|
|
114 |
Genel |
çok fazla sayıda |
scores i.
|
|
115 |
Genel |
az sayıda gönüllüye sahip askeri birlik |
skeleton regiment i.
|
|
116 |
Genel |
çok sayıda insan |
somedeal i.
|
|
117 |
Genel |
çok sayıda engelle karşılaşmak |
jump through hoops f.
|
|
118 |
Genel |
bitirilmeyi bekleyen çok sayıda görevi olmak |
have a lot on one's plate f.
|
|
119 |
Genel |
olmak (belirli bir sayıda) |
number f.
|
|
120 |
Genel |
çok sayıda olmak |
flood f.
|
|
121 |
Genel |
çok sayıda bulunmak |
abound f.
|
|
122 |
Genel |
az/yetersiz sayıda personel sağlamak |
understaff f.
|
|
123 |
Genel |
çok sayıda (...ya) sahip olmak |
abound with f.
|
|
124 |
Genel |
(bir sayıda/oranda) seyretmek |
run f.
|
|
125 |
Genel |
taşınacak yük için yeterli sayıda vagonu bir araya getirmek |
bunch f.
|
|
126 |
Genel |
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatmak |
multiplex f.
|
|
127 |
Genel |
(bir şeyin) çok sayıda kopyasını yapmak |
multiplicate f.
|
|
128 |
Genel |
çok sayıda yakalamak |
overcatch f.
|
|
129 |
Genel |
çok sayıda balık tutmak |
overcatch f.
|
|
130 |
Genel |
çok fazla sayıda garnizon kurmak |
overgarrison f.
|
|
131 |
Genel |
çok sayıda kanun ve düzenlemeye tabi tutmak |
overregulate f.
|
|
132 |
Genel |
çok sayıda resmi yükümlülük bindirmek |
overregulate f.
|
|
133 |
Genel |
(çok sayıda ürün veya malzeme ile) doldurup taşırmak |
oversupply f.
|
|
134 |
Genel |
(belirli sayıda kürek ile) donatılmak |
row f.
|
|
135 |
Genel |
(aynı anda haber vermek için) çok sayıda kapı zilini çalmak |
doorbell f.
|
|
136 |
Genel |
çok sayıda renge boyamak |
polychromize [us] f.
|
|
137 |
Genel |
çok sayıda renge boyamak |
polychromise [uk] f.
|
|
138 |
Genel |
çok sayıda yelken taşımak |
spread a large clew f.
|
|
139 |
Genel |
çok sayıda küçük şeyle kaplamak |
pepper f.
|
|
140 |
Genel |
çok sayıda sunmak |
flood f.
|
|
141 |
Genel |
çok sayıda kişiye iletilmek |
fly f.
|
|
142 |
Genel |
çok sayıda bulunmak |
sny [dialect] [uk] f.
|
|
143 |
Genel |
çok sayıda büyükbaş yönetmek |
surcharge [uk] f.
|
|
144 |
Genel |
(makale veya karikatürü) aynı anda çok sayıda gazeteye satmak |
syndicate f.
|
|
145 |
Genel |
çok sayıda |
a great number of s.
|
|
146 |
Genel |
az sayıda |
phenomenal s.
|
|
147 |
Genel |
çok sayıda |
multiplexed s.
|
|
148 |
Genel |
çok büyük sayıda |
myriad s.
|
|
149 |
Genel |
daha az sayıda |
less s.
|
|
150 |
Genel |
belli bir sayıda |
a certain number of s.
|
|
151 |
Genel |
hatırı sayılır sayıda |
a good number of s.
|
|
152 |
Genel |
çok sayıda |
whole slew (of) s.
|
|
153 |
Genel |
bol sayıda |
whole slew (of) s.
|
|
154 |
Genel |
makul sayıda |
a fair amount of s.
|
|
155 |
Genel |
çeşitli sayıda |
wide range of s.
|
|
156 |
Genel |
çok sayıda |
wide range of s.
|
|
157 |
Genel |
çok fazla sayıda kadınla cinsel ilişkide bulunan (erkek) |
philandering s.
|
|
158 |
Genel |
rekor sayıda |
a record number of s.
|
|
159 |
Genel |
çok sayıda |
a wide range of s.
|
|
160 |
Genel |
çok sayıda |
a vast number of s.
|
|
161 |
Genel |
pek çok sayıda |
umteen s.
|
|
162 |
Genel |
pek çok sayıda |
umpteen s.
|
|
163 |
Genel |
çok sayıda |
a large number of s.
|
|
164 |
Genel |
makul sayıda bir |
a reasonable number of s.
|
|
165 |
Genel |
çok sayıda |
in a large number of s.
|
|
166 |
Genel |
çok sayıda |
in a multitude of s.
|
|
167 |
Genel |
hatırı sayılır sayıda |
considerable number of s.
|
|
168 |
Genel |
çok sayıda |
great numbers of s.
|
|
169 |
Genel |
çok sayıda anlaımı olan |
polysemantic s.
|
|
170 |
Genel |
birden fazla sayıda güce/yeteneğe sahip |
plurivalent s.
|
|
171 |
Genel |
daha önce çok sayıda doğum yapmış |
multiparous s.
|
|
172 |
Genel |
çok sayıda |
sheer number of s.
|
|
173 |
Genel |
sınırlı sayıda argüman alan |
finitary s.
|
|
174 |
Genel |
azımsanmayacak sayıda |
a considerable amount of s.
|
|
175 |
Genel |
azımsanamayacak sayıda |
a considerable amount of s.
|
|
176 |
Genel |
çok sayıda insanın katılımına gerek duyan |
people-intensive s.
|
|
177 |
Genel |
eşit sayıda |
even s.
|
|
178 |
Genel |
az sayıda |
a couple of s.
|
|
179 |
Genel |
çok fazla sayıda |
innumerous s.
|
|
180 |
Genel |
az sayıda |
narrow s.
|
|
181 |
Genel |
çok sayıda |
numberful [obsolete] s.
|
|
182 |
Genel |
çok sayıda |
numberous [obsolete] s.
|
|
183 |
Genel |
rekor sayıda |
record-breaking s.
|
|
184 |
Genel |
oldukça fazla sayıda |
umpty s.
|
|
185 |
Genel |
çok sayıda |
unnumberable s.
|
|
186 |
Genel |
çok sayıda |
unnumerable s.
|
|
187 |
Genel |
çok sayıda suyosunu içeren |
kelpy s.
|
|
188 |
Genel |
çok sayıda |
legion s.
|
|
189 |
Genel |
çok sayıda amcası olan |
beuncled s.
|
|
190 |
Genel |
çok sayıda melekeye sahip |
many-minded s.
|
|
191 |
Genel |
çok sayıda alıntı içeren |
quotatious s.
|
|
192 |
Genel |
küçük ve çok sayıda olan |
miliary s.
|
|
193 |
Genel |
çok sayıda |
million s.
|
|
194 |
Genel |
orta sayıda |
fair s.
|
|
195 |
Genel |
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan |
heterogeneous s.
|
|
196 |
Genel |
çok sayıda |
galore s.
|
|
197 |
Genel |
çok sayıda sorun ve engel içeren |
hydra-headed s.
|
|
198 |
Genel |
nispeten daha az sayıda noktası olan (domino taşı) |
light s.
|
|
199 |
Genel |
çok sayıda ilmekten oluşan |
loopy s.
|
|
200 |
Genel |
çok sayıda ilmeği bulunan |
loopy s.
|
|
201 |
Genel |
(belirli sayıda, türde) güvertesi olan |
decked s.
|
|
202 |
Genel |
(belirli sayıda) katmanı olan |
-decker s.
|
|
203 |
Genel |
belirtilen sayıda boyutu olan |
dimensioned s.
|
|
204 |
Genel |
çok sayıda küçük tümsekleri bulunan |
granulate s.
|
|
205 |
Genel |
büyük sayıda zarlı |
heavy s.
|
|
206 |
Genel |
belirli sayıda |
long s.
|
|
207 |
Genel |
çok sayıda yazarı bulunan |
multiauthor s.
|
|
208 |
Genel |
çok sayıda bandı bulunan |
multiband s.
|
|
209 |
Genel |
çok sayıda odası bulunan |
multicamerate s.
|
|
210 |
Genel |
çok sayıda arabayı içeren |
multicar s.
|
|
211 |
Genel |
çok sayıda oluğu bulunan |
multicavous s.
|
|
212 |
Genel |
çok sayıda odası bulunan |
multichambered s.
|
|
213 |
Genel |
çok sayıda oda içeren |
multichambered s.
|
|
214 |
Genel |
çok sayıda oda ile ilişkili |
multichambered s.
|
|
215 |
Genel |
çok sayıda odası bulunan |
multi-chambered s.
|
|
216 |
Genel |
çok sayıda oda içeren |
multi-chambered s.
|
|
217 |
Genel |
çok sayıda oda ile ilişkili |
multi-chambered s.
|
|
218 |
Genel |
çok sayıda farklı parçası bulunan |
multifarious s.
|
|
219 |
Genel |
çok sayıda veya çok miktarda üreten |
multiferous s.
|
|
220 |
Genel |
çok sayıda veya çok miktarda ürün veren |
multiferous s.
|
|
221 |
Genel |
çok sayıda loba ayrılmış |
multifid s.
|
|
222 |
Genel |
çok sayıda bölüme ayrılmış |
multifid s.
|
|
223 |
Genel |
çok sayıda lobu veya bölümü bulunan |
multifidous s.
|
|
224 |
Genel |
çok sayıda loba veya bölüme ayrılmış |
multifidous s.
|
|
225 |
Genel |
çok sayıda varaktan oluşan |
multifoil s.
|
|
226 |
Genel |
çok sayıda varakla süslenmiş |
multifoil s.
|
|
227 |
Genel |
çok sayıda çeşidi bulunan |
multigenerous s.
|
|
228 |
Genel |
çok sayıda tanesi olan |
multigranulate s.
|
|
229 |
Genel |
çok sayıda taneden oluşan |
multigranulate s.
|
|
230 |
Genel |
çok sayıda düğümü olan |
multinodate s.
|
|
231 |
Genel |
çok sayıda düğümü olan |
multinodous s.
|
|
232 |
Genel |
çok sayıda dalı bulunan |
multiramose s.
|
|
233 |
Genel |
çok sayıda sapı bulunan |
multi-stemmed s.
|
|
234 |
Genel |
çok sayıda sap içeren |
multi-stemmed s.
|
|
235 |
Genel |
çok sayıda damarı bulunan |
multistriate s.
|
|
236 |
Genel |
çok sayıda şekle dönüşen |
multiversant s.
|
|
237 |
Genel |
çok sayıda biçimi almak |
multiversant s.
|
|
238 |
Genel |
çok sayıda yönü bulunan |
multivious s.
|
|
239 |
Genel |
çok sayıda yolu bulunan |
multivious s.
|
|
240 |
Genel |
çok sayıda şeyi belirleyen |
multivocal s.
|
|
241 |
Genel |
çok sayıda şeyi ifade eden |
multivocal s.
|
|
242 |
Genel |
tek sayıda birimin eklenmesi ile belirtilen (ölçü) |
odd s.
|
|
243 |
Genel |
fazla sayıda insan tarafından kaydolunan |
overenrolled s.
|
|
244 |
Genel |
çok fazla sayıda |
overmany s.
|
|
245 |
Genel |
çok sayıda |
overnumerous s.
|
|
246 |
Genel |
çok sayıda konuyu kapsayan |
discursive s.
|
|
247 |
Genel |
çok sayıda anlamı olan |
polysemous s.
|
|
248 |
Genel |
(belirtilen sayıda) yatak odası olan |
-bedroomed s.
|
|
249 |
Genel |
çok sayıda |
golore [obsolete] s.
|
|
250 |
Genel |
az sayıda |
thin s.
|
|
251 |
Genel |
özel bir günü kutlamak amacıyla sınırlı süre ve sayıda üretilen (madeni para, pul) |
commemorative s.
|
|
252 |
Genel |
çok sayıda farklı kaynağı olan |
polygenetic s.
|
|
253 |
Genel |
(şifreleme) aynı anda çok sayıda ardışık harf grubu uygulayan |
polygraphic s.
|
|
254 |
Genel |
çok sayıda evreden geçen |
polymorphous s.
|
|
255 |
Genel |
çok sayıda evreden geçen |
polymorphic s.
|
|
256 |
Genel |
çok sayıda olan |
fele [dialect] s.
|
|
257 |
Genel |
(belirli sayıda, türde) bölmeli |
paned s.
|
|
258 |
Genel |
ticari amaçla çok sayıda üretilmiş |
sale s.
|
|
259 |
Genel |
birden fazla ancak belirsiz sayıda olan |
divers s.
|
|
260 |
Genel |
sonlu sayıda elemanı olan |
finite s.
|
|
261 |
Genel |
(arma) çok sayıda süseni olan |
fleury s.
|
|
262 |
Genel |
çok sayıda parkı bulunan |
parkly s.
|
|
263 |
Genel |
nispeten az sayıda mal sahibinin elinde bulunan ve açık piyasada işlem görmeyen (hisseler) |
private s.
|
|
264 |
Genel |
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış ile ilişkili |
plex s.
|
|
265 |
Genel |
belirtilen sayıda tabakası olan |
ply s.
|
|
266 |
Genel |
belirtilen sayıda katmanı olan |
ply s.
|
|
267 |
Genel |
çok sayıda skandal sebebiyle zarar görmüş |
scandal-plagued s.
|
|
268 |
Genel |
(belirtilen türde, sayıda) makarası olan |
sheaved s.
|
|
269 |
Genel |
az sayıda olan |
short s.
|
|
270 |
Genel |
çok sayıda (katılımcı) |
frequent [obsolete] s.
|
|
271 |
Genel |
belirli sayıda numune ile kısıtlı |
spot s.
|
|
272 |
Genel |
çok sayıda duyuyu içine alan |
synesthetic s.
|
|
273 |
Genel |
farklı sayıda |
by difference zf.
|
|
274 |
Genel |
çok sayıda |
numerously zf.
|
|
275 |
Genel |
sınırlı sayıda hastada |
in a limited number of patients zf.
|
|
276 |
Genel |
(ikiden fazla sayıda) ülkeler arasında |
among the countries zf.
|
|
277 |
Genel |
... kadar az (sayıda) |
as few as zf.
|
|
278 |
Genel |
belli sayıda |
in a certain amount of zf.
|
|
279 |
Genel |
daha az olmayacak sayıda |
not less than zf.
|
|
280 |
Genel |
makul/kabul edilebilir sayıda |
in modest numbers zf.
|
|
281 |
Genel |
çok sayıda kişi tarafından |
widely zf.
|
|
282 |
Genel |
çok sayıda kişi arasında |
widely zf.
|
|
283 |
Genel |
çok sayıda |
rotten zf.
|
|
284 |
Genel |
çok sayıda olmayan |
smally [obsolete] zf.
|
|
285 |
Genel |
çok sayıda |
in a multitude of ed.
|
|
286 |
Genel |
çok az sayıda |
close onto ed.
|
|
287 |
Genel |
mümkün olan en fazla sayıda hidroksil grubu içeren anlamı veren ön ek |
hol- ök.
|
|
288 |
Genel |
çok sayıda anlamına gelen bir ön ek |
super- ök.
|
|
289 |
Genel |
belirtilen şekilde veya sayıda bölümü olan anlamındaki son ek |
-merous snk.
|
|
290 |
Genel |
çok sayıda solungaçlı anlamı veren son ek |
-branch snk.
|
|
291 |
Genel |
(belirli bir tür veya sayıda) gene sahip anlamı veren son ek |
-genic snk.
|
|
292 |
Genel |
çok sayıda kas yapısına sahip canlı anlamı veren son ek |
-mya snk.
|
|
293 |
Genel |
çok sayıda dişiye sahip anlamı veren son ek |
-gynous snk.
|
|
294 |
Genel |
(belirli sayıda) çocuk doğuran kadın anlamına gelen son ek |
-para snk.
|
|
295 |
Genel |
(belirli sayıda) yumurta üreten dişi anlamına gelen son ek |
-para snk.
|
|
296 |
Genel |
(belirli tür veya sayıda) yavru doğuran dişi anlamına gelen son ek |
-para snk.
|
|
297 |
Genel |
(belirli sayıda) eğik eksen kesişim noktalı anlamı veren son ek |
-clinic snk.
|
|
298 |
Genel |
(belirtilen sayıda) ayaklı anlamına gelen son ek |
-ped snk.
|
|
299 |
Genel |
belirtilen sayıda mekana bölünmüş yapı |
-plex snk.
|
|
300 |
Genel |
belirli sayıda ayakları olan anlamı son ek |
-podous snk.
|
|
301 |
Genel |
(belirtilen sayıda) üyeden veya kişiden oluşan grup anlamını veren bir son ek |
-some snk.
|
|
Phrasals |
|
302 |
Öbek Fiiller |
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak |
blow up f.
|
|
303 |
Öbek Fiiller |
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek |
crank out f.
|
|
304 |
Öbek Fiiller |
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek |
grind out f.
|
|
305 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek |
pump through (something) f.
|
|
306 |
Öbek Fiiller |
çok miktarda/sayıda üretmek |
pump out f.
|
|
307 |
Öbek Fiiller |
çok sayıda bir şeyi olmak |
abound in something f.
|
|
308 |
Öbek Fiiller |
çok sayıda bir şeye sahip olmak |
abound in something f.
|
|
309 |
Öbek Fiiller |
çok sayıda biri/bir şey olmak |
abound with someone or something f.
|
|
310 |
Öbek Fiiller |
çok sayıda birilerine/bir şeye sahip olmak |
abound with someone or something f.
|
|
311 |
Öbek Fiiller |
düşük değerli kumar çiplerini daha az sayıda ve daha değerli kumar çipleriyle değiştirmek |
color up f.
|
|
312 |
Öbek Fiiller |
aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek |
pump through f.
|
|
313 |
Öbek Fiiller |
sınırlı sayıda/miktarda vermek/dağıtmak |
ration out f.
|
|
314 |
Öbek Fiiller |
(bir dizi ayrı ses kanalını) daha az sayıda ses kanalı oluşturmak için birleştirmek |
fold down f.
|
|
Phrases |
|
315 |
İfadeler |
çok sayıda |
by the thousand zf.
|
|
316 |
İfadeler |
bir sonraki sayıda görüşmek üzere |
see you in the next issue expr.
|
|
317 |
İfadeler |
belirsiz sayıda |
untold number of expr.
|
|
318 |
İfadeler |
çok sayıda kişinin aynı anda benzer davranışları göstermesini niteleyen bir ifade |
it must be something in the water expr.
|
|
319 |
İfadeler |
çok sayıda |
by the score expr.
|
|
320 |
İfadeler |
çok sayıda |
diversified amount of expr.
|
|
321 |
İfadeler |
çok fazla sayıda |
an awful lot of expr.
|
|
322 |
İfadeler |
çok sayıda |
beyond measure expr.
|
|
323 |
İfadeler |
çeşitli sayıda |
diversified amount of expr.
|
|
324 |
İfadeler |
çok sayıda |
large spectrum of expr.
|
|
325 |
İfadeler |
çok sayıda |
a large number expr.
|
|
326 |
İfadeler |
çeşitli sayıda |
large spectrum of expr.
|
|
327 |
İfadeler |
çok sayıda |
a slew of expr.
|
|
328 |
İfadeler |
çok sayıda görüş |
multiple points of view expr.
|
|
329 |
İfadeler |
gerekli sayıda |
in necessary number expr.
|
|
330 |
İfadeler |
(giderek) artan sayıda kişi |
a growing number of people expr.
|
|
331 |
İfadeler |
(giderek) artan sayıda çalışma/araştırma |
a growing number of studies expr.
|
|
332 |
İfadeler |
(giderek) artan sayıda borçlu |
a growing number of borrowers expr.
|
|
Colloquial |
|
333 |
Konuşma Dili |
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma |
blowing up i.
|
|
334 |
Konuşma Dili |
çok sayıda girişim |
too many attempts i.
|
|
335 |
Konuşma Dili |
pek çok sayıda |
umpteen i.
|
|
336 |
Konuşma Dili |
alınan/elde edilen çok sayıda şey |
haul i.
|
|
337 |
Konuşma Dili |
çok sayıda şey |
haul i.
|
|
338 |
Konuşma Dili |
mümkün olduğunca çok ödül kazanmak için çok sayıda yarışmaya katılma |
comping i.
|
|
339 |
Konuşma Dili |
çok sayıda |
skillion i.
|
|
340 |
Konuşma Dili |
çok sayıda ingilizce sözcük içeren lehçe |
polglish i.
|
|
341 |
Konuşma Dili |
belirtilen sayıda parçası olan iş |
-parter i.
|
|
342 |
Konuşma Dili |
çok sayıda izleyici/seyirci çekmek |
pack them in f.
|
|
343 |
Konuşma Dili |
çok sayıda izleyici/seyirci getirmek |
pack them in f.
|
|
344 |
Konuşma Dili |
çok sayıda insan çekmek/getirmek |
pack them in f.
|
|
345 |
Konuşma Dili |
çok sayıda izleyici çekmek |
pack the house f.
|
|
346 |
Konuşma Dili |
çok sayıda üretmek |
knock out f.
|
|
347 |
Konuşma Dili |
bir şeyden yeterli sayıda/miktarda olmak |
be well off for something f.
|
|
348 |
Konuşma Dili |
için çok sayıda olmak |
be too many for f.
|
|
349 |
Konuşma Dili |
çok sayıda sevgilisi olan (kadın) |
man-eating s.
|
|
350 |
Konuşma Dili |
az sayıda (kişi/şey) |
a couple of (people or things) s.
|
|
351 |
Konuşma Dili |
çok sayıda çekirdek içeren (meyve) |
pippy s.
|
|
352 |
Konuşma Dili |
çok sayıda |
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf.
|
|
353 |
Konuşma Dili |
çok sayıda |
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf.
|
|
354 |
Konuşma Dili |
çok fazla sayıda |
a zillion expr.
|
|
355 |
Konuşma Dili |
çok sayıda |
in droves expr.
|
|
356 |
Konuşma Dili |
(belli bir günden) itibaren (belli bir sayıda) hafta |
weeks hence expr.
|
|
357 |
Konuşma Dili |
inanılmaz derecede/sayıda |
a (damn) sight too (something) expr.
|
|
358 |
Konuşma Dili |
çok sayıda (şey) |
a million and one (something) expr.
|
|
359 |
Konuşma Dili |
çok sayıda |
many is the expr.
|
|
360 |
Konuşma Dili |
istediğin kadar çok sayıda (bir şey) |
any amount of (something) expr.
|
|
361 |
Konuşma Dili |
çok sayıda bir şey |
any amount/number of something expr.
|
|
362 |
Konuşma Dili |
çok sayıda insan |
and his mother expr.
|
|
363 |
Konuşma Dili |
çok sayıda |
a good many expr.
|
|
364 |
Konuşma Dili |
çok sayıda |
a great many expr.
|
|
365 |
Konuşma Dili |
çok sayıda biri/bir şey |
any number of someone or something expr.
|
|
366 |
Konuşma Dili |
yeteri kadar çok sayıda biri/bir şey |
any number of someone or something expr.
|
|
367 |
Konuşma Dili |
çok sayıda/miktarda (bir şey) |
hell of a lot of (something) expr.
|
|
368 |
Konuşma Dili |
çok sayıda gün |
many a day expr.
|
|
Idioms |
|
369 |
Deyim |
birbiriyle bağlantılı çok sayıda grubu tanımlamak için kullanılan terim |
blanket term i.
|
|
370 |
Deyim |
çok sayıda foto muhabirden oluşan grup |
the nikon choir i.
|
|
371 |
Deyim |
az sayıda insanın toplanıp önemli kararlar aldığı toplantı odası |
smoke-filled room i.
|
|
372 |
Deyim |
bir gösteriye/etkinliğe çok sayıda seyirci toplayan ünlü |
a drawing card i.
|
|
373 |
Deyim |
çok sayıda/miktarda |
a hell of a lot of i.
|
|
374 |
Deyim |
uygun sayıda |
a good few i.
|
|
375 |
Deyim |
(çok sayıda erkekle ilişkiye girdiğinden dolayı toplumdan dışlanmış) basit kadın |
a scarlet woman i.
|
|
376 |
Deyim |
az sayıda hırslı araştırmacının çalıştığı araştırma alanı |
cottage industry i.
|
|
377 |
Deyim |
birlikte hareket eden insanların çok sayıda olmasından doğan güç |
force of numbers i.
|
|
378 |
Deyim |
çok sayıda olmanın gücü/etkisi |
weight of numbers i.
|
|
379 |
Deyim |
çok sayıda/kalabalık olmanın avantajı |
weight of numbers i.
|
|
380 |
Deyim |
bir seçimde çok sayıda kadın aday olması |
pink wave [us] i.
|
|
381 |
Deyim |
bir seçimde çok sayıda kadın seçmen olması |
pink wave [us] i.
|
|
382 |
Deyim |
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak |
be (one) too many for someone i.
|
|
383 |
Deyim |
(belli bir sayıda) oynanacak oyun |
(some number of) games in hand i.
|
|
384 |
Deyim |
(belli bir sayıda) oyun daha |
(some number of) games in hand i.
|
|
385 |
Deyim |
çok sayıda/miktarda (bir şey) |
a hundred and one (something) i.
|
|
386 |
Deyim |
(yapacak) çok sayıda/miktarda şey |
a hundred/thousand/million and one things/things to do i.
|
|
387 |
Deyim |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton crew i.
|
|
388 |
Deyim |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton staff i.
|
|
389 |
Deyim |
bir organizasyonun veya kurumun işlerinin yürümesi için gerekli olan asgari sayıda personel |
a skeleton service i.
|
|
390 |
Deyim |
çok sayıda (bir şey) |
a slew of (something) i.
|
|
391 |
Deyim |
çok sayıda gelmek |
come out in large numbers f.
|
|
392 |
Deyim |
çok sayıda çocukları olmak |
keep the stork busy f.
|
|
393 |
Deyim |
çok sayıda insanı çekmek |
pack them in f.
|
|
394 |
Deyim |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoiled for choice f.
|
|
395 |
Deyim |
çok sayıda gelmek |
come out in droves f.
|
|
396 |
Deyim |
çok sayıda çocukları olmak |
keep the stork flying f.
|
|
397 |
Deyim |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoilt for choice f.
|
|
398 |
Deyim |
yeterli sayıda kopya satarak altın sertifikasını almak (plak/albüm) |
go gold f.
|
|
399 |
Deyim |
aynı anda sınırlı sayıda iş yapabilmek |
(one) only has one pair of hands f.
|
|
400 |
Deyim |
çok az sayıda olmak |
be able to count (someone or something) on one hand f.
|
|
401 |
Deyim |
sınırlı sayıda parçayı birbiriyle farklı şekillerde eşleştirmek |
mix and match f.
|
|
402 |
Deyim |
sınırla sayıda kıyafeti farklı kombinasyonlarla bir araya getirmek |
mix and match f.
|
|
403 |
Deyim |
sınırlı sayıda kıyafeti farklı kombinasyonlarla giymek/farklı şekillerde eşleştirmek |
mix and match f.
|
|
404 |
Deyim |
çok az sayıda olmak |
be able to count (someone or something) on the fingers of one hand f.
|
|
405 |
Deyim |
çok az sayıda olmak |
be able to count (someone or something) on one hand f.
|
|
406 |
Deyim |
eksik sayıda olmak |
be below full strength f.
|
|
407 |
Deyim |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoilt for choice f.
|
|
408 |
Deyim |
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak |
be spoilt for choice f.
|
|
409 |
Deyim |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoiled for choice f.
|
|
410 |
Deyim |
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak |
be spoiled for choice f.
|
|
411 |
Deyim |
çok sayıda gol atmak |
score big f.
|
|
412 |
Deyim |
çok sayıda |
thick and threefold s.
|
|
413 |
Deyim |
fazla sayıda |
a (whole) host of (something) s.
|
|
414 |
Deyim |
fazla sayıda |
a (whole) raft of (something) s.
|
|
415 |
Deyim |
fazla sayıda |
a whole raft of s.
|
|
416 |
Deyim |
çok sayıda |
too numerous to mention s.
|
|
417 |
Deyim |
çok fazla miktarda/sayıda (bir şeyin) içinde kalmış |
knee-high in (something) s.
|
|
418 |
Deyim |
aynı sayıda |
as many s.
|
|
419 |
Deyim |
çok sayıda |
coming out of ears s.
|
|
420 |
Deyim |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan |
spoiled for choice [us] s.
|
|
421 |
Deyim |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan |
spoilt for choice [uk] s.
|
|
422 |
Deyim |
çok az sayıda |
too few and far between s.
|
|
423 |
Deyim |
çok sayıda |
all over the board zf.
|
|
424 |
Deyim |
bir sürü/bir dolu/dünya kadar/çok sayıda |
all over the board zf.
|
|
425 |
Deyim |
bir sürü/dünya kadar/çok sayıda |
all over the board zf.
|
|
426 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everybody and his cousin zm.
|
|
427 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everybody and his dog zm.
|
|
428 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everybody and his mother zm.
|
|
429 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everybody and his mum zm.
|
|
430 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everybody and their dog zm.
|
|
431 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everybody and their mother zm.
|
|
432 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everybody and their mum zm.
|
|
433 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and his cousin zm.
|
|
434 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and his dog zm.
|
|
435 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and his mother zm.
|
|
436 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and his mum zm.
|
|
437 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and his uncle zm.
|
|
438 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and their brother zm.
|
|
439 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and their dog zm.
|
|
440 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and their mother zm.
|
|
441 |
Deyim |
çok sayıda insan |
everyone and their mum zm.
|
|
442 |
Deyim |
bir işe çok sayıda kişinin karışması |
too many cooks in the kitchen expr.
|
|
443 |
Deyim |
çok sayıda |
an ocean of someone or something expr.
|
|
444 |
Deyim |
çok sayıda |
oceans of someone or something expr.
|
|
445 |
Deyim |
çok sayıda |
coming out of one's ears expr.
|
|
446 |
Deyim |
çok sayıda kişi |
every man and his dog expr.
|
|
447 |
Deyim |
çok sayıda |
more someone or something than one can shake a stick at expr.
|
|
448 |
Deyim |
çok sayıda/sürüsüne bereket |
more something than carter has liver pills expr.
|
|
449 |
Deyim |
(yoğun talepten dolayı) az sayıda bulunan |
in short supply expr.
|
|
450 |
Deyim |
çok sayıda |
in force/strength expr.
|
|
451 |
Deyim |
çok sayıda ve çok farklı |
all over the map expr.
|
|
452 |
Deyim |
çok sayıda (insan/şey) |
a ton of (people or things) expr.
|
|
453 |
Deyim |
çok sayıda (bir şey) |
a whole lot (of something) expr.
|
|
454 |
Deyim |
çok sayıda (bir şey) |
an ocean of (something) expr.
|
|
455 |
Deyim |
çok sayıda bir şey |
an ocean of something [uk] expr.
|
|
456 |
Deyim |
çok sayıda (bir şey) |
an ocean of (something) expr.
|
|
457 |
Deyim |
çok sayıda bir şey |
an ocean of something [uk] expr.
|
|
458 |
Deyim |
çok az sayıda |
count something on the fingers of one hand expr.
|
|
459 |
Deyim |
(belli bir sayıda) gündür |
for (some) days running expr.
|
|
460 |
Deyim |
(belli bir sayıda) aydır |
for (some) months running expr.
|
|
461 |
Deyim |
(belli bir sayıda) haftadır |
for (some) weeks running expr.
|
|
462 |
Deyim |
(belli bir sayıda) yıldır |
for (some) years running expr.
|
|
463 |
Deyim |
çok sayıda |
more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr.
|
|
464 |
Deyim |
çok sayıda |
more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr.
|
|
465 |
Deyim |
çok sayıda |
more (something) than you can shake a stick at expr.
|
|
466 |
Deyim |
çok sayıda |
more than carter has pills expr.
|
|
467 |
Deyim |
çok sayıda |
more ... than you can shake a stick at expr.
|
|
468 |
Deyim |
çok sayıda |
oceans of expr.
|
|
Formal |
|
469 |
Resmi |
(ölene ağıt yakarken) çok sayıda insanın eş zamanlı bağırmasıyla oluşan yüksek sesli feryat |
conclamation i.
|
|
Speaking |
|
470 |
Konuşma |
çevremde çok sayıda insan var |
there are many people around me expr.
|
|
471 |
Konuşma |
çok sayıda dileğim |
I have many wishes expr.
|
|
Trade/Economic |
|
472 |
Ticaret/Ekonomi |
az sayıda mal çeşidi bulunduran fakat düşük fiyatlara önem veren bir tür perakende satış kuruluşu |
category killer store i.
|
|
473 |
Ticaret/Ekonomi |
az sayıda satıcıdan oluşan tekel |
oligopoly i.
|
|
474 |
Ticaret/Ekonomi |
bir proje veya websitesi gibi konuların çözümüne yönelik olarak çok sayıda insanın oluşturduğu topluluğun gönüllü olarak katkıda bulunması |
crowdsourcing i.
|
|
475 |
Ticaret/Ekonomi |
bir mal veya hizmetin alıcı ve satıcılarının göreceli olarak az sayıda bulunması |
fewness i.
|
|
476 |
Ticaret/Ekonomi |
borsa açılır açılmaz bir yatırımcının bir şirkete ait çok sayıda hisse senedini alması |
dawn raid i.
|
|
477 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları |
multi-employer plans i.
|
|
478 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar |
diversified funds i.
|
|
479 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları |
multi-employer benefit plans i.
|
|
480 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci |
churning i.
|
|
481 |
Ticaret/Ekonomi |
çeşitlendirilmiş çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar |
diversified funds i.
|
|
482 |
Ticaret/Ekonomi |
daha fazla rol ve daha az sayıda fiili iş unsuru içeren çalışma yöntemi |
dejobbing i.
|
|
483 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket |
closed corporation i.
|
|
484 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket |
close corporation i.
|
|
485 |
Ticaret/Ekonomi |
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı |
oligopsony i.
|
|
486 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı sayıda |
truck jobbers i.
|
|
487 |
Ticaret/Ekonomi |
çeşitli boyutlarda çok sayıda elmas alımı veya satımı |
mélange i.
|
|
488 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi |
honor i.
|
|
489 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi |
honor i.
|
|
490 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi |
honour i.
|
|
491 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi |
honour i.
|
|
492 |
Ticaret/Ekonomi |
satıcının seçtiği çok sayıda ürünün spesifik olmayan karışımı |
mystery bag i.
|
|
493 |
Ticaret/Ekonomi |
değeri yükselen ve çok sayıda yatırımcıyı kendine çeken popüler hisse senedi |
glamour stock i.
|
|
494 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda ürünün küçük miktarda satıldığı düzeni temsil eden bir piyasa uygulaması |
long tail i.
|
|
495 |
Ticaret/Ekonomi |
yöneticilerinin veya az sayıda kişinin kontrolünde olan şirket |
closed company [uk] i.
|
|
496 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda küçük satıcının ve alıcının bulunduğu piyasa |
polypoly i.
|
|
497 |
Ticaret/Ekonomi |
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planı |
multi-employer benefit plan i.
|
|
498 |
Ticaret/Ekonomi |
(mülkü) çok sayıda kişiye kiralamak |
overlet f.
|
|
499 |
Ticaret/Ekonomi |
(daha yüksek kazanç sağlamak için) çok sayıda kısa pozisyon açmak |
squeeze the shorts f.
|
|
500 |
Ticaret/Ekonomi |
gerekli sayıda işçisi olmayan |
underhanded s.
|
|