|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Yaygın Kullanım |
look after f.
|
ile ilgilenmek |
|
Tom looked after Mary while her parents were out shopping.
Tom ebeveynleri dışarıda alışveriş yapıyorken Mary ile ilgilendi.
More Sentences
|
| 2 |
Yaygın Kullanım |
look after f.
|
göz kulak olmak |
|
I'll look after Tom.
Tom'a göz kulak olurum.
More Sentences
|
| 3 |
Yaygın Kullanım |
after zf.
|
sonra |
|
Finally, after Kyoto, we should be able to rapidly produce precise proposals.
Son olarak, Kyoto'dan sonra hızlı bir şekilde kesin öneriler üretebilmeliyiz.
More Sentences
|
| General |
|
| 4 |
Genel |
the day after i.
|
ertesi gün |
|
Tom came on Monday and went back the day after.
Tom pazartesi geldi ve ertesi gün geri gitti.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
life after death i.
|
ölümden sonra hayat |
|
Do you believe that there is life after death?
Ölümden sonra hayat olduğuna inanıyor musun?
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
day after tomorrow i.
|
yarından sonraki gün |
|
Things can, though, seem quite different the day after tomorrow.
Yine de her şey yarından sonraki gün oldukça farklı görünebilir.
More Sentences
|
| 7 |
Genel |
before and after i.
|
öncesi ve sonrası |
|
It is wrong to set dates before and after which stem cells can be used.
Kök hücrelerin hangi tarihten önce ve sonra kullanılabileceğini belirlemek yanlıştır.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
after i.
|
öğleden sonra |
|
After all, our entire Parliament knows what is being discussed the afternoon after the meeting anyway.
Neticede, toplantıdan sonraki öğleden sonra ne konuşulduğunu zaten tüm Parlamentomuz biliyor.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
run after f.
|
arkasından koşmak |
|
A bunch of children ran after the rabbit.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
take after f.
|
çekmek |
|
Mary takes after her mother.
Mary annesine çekmiş.
More Sentences
|
| 11 |
Genel |
lust after f.
|
arzulamak |
|
I'm lusting after him.
Onu arzuluyorum.
More Sentences
|
| 12 |
Genel |
look after f.
|
çocuk bakmak |
|
Sami arranged for someone to look after his children while he was in jail.
Sami hapisteyken çocuklarına bakması için birini ayarladı.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
go after f.
|
peşinde koşmak |
|
He is always going after fame.
O her zaman şöhret peşinde koşuyor.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
run after f.
|
peşinde koşmak |
|
While she was running after the naughty boy, one of her shoes came off.
Yaramaz çocuğun peşinden koşarken ayakkabılarından biri çıktı.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
go after f.
|
peşinden gitmek |
|
Thirty years of murderous assault and still he goes after the remnants of those unfortunate people.
Otuz yıl süren ölümcül saldırı ve hala o talihsiz insanlardan geriye kalanların peşinden gidiyor.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
look after f.
|
gözetmek |
|
This should ensure that one-off, economically-vital industries can be looked after in a Member State.
Bu, tek seferlik, ekonomik açıdan hayati önem taşıyan endüstrilerin bir Üye Devlette gözetilebilmesini sağlamalıdır.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
go after f.
|
takip etmek |
|
Why aren't you going after Tom?
Neden Tom'u takip etmiyorsun?
More Sentences
|
| 18 |
Genel |
get after f.
|
sonra almak |
|
In all cases, the payout you will get after winning a certain trade is stated beforehand.
Her durumda, belirli bir anlaşmayı kazandıktan sonra alacağınız ödeme önceden belirtilir.
More Sentences
|
| 19 |
Genel |
go after f.
|
peşinde olmak |
|
It's a message that we're going after their top guys.
Bu en tepedeki adamların peşinde olduğumuza dair bir mesaj.
More Sentences
|
| 20 |
Genel |
come after f.
|
takip etmek |
|
Don't make me come after you, Tom.
Bana seni takip ettirme, Tom.
More Sentences
|
|
|
| 21 |
Genel |
tag along after f.
|
peşine takılmak |
|
The dog tagged along after his master.
Köpek, sahibinin peşine takıldı.
More Sentences
|
| 22 |
Genel |
tag along after f.
|
arkasından gitmek |
|
The dog tagged along after his master.
Köpek, sahibinin arkasından gitti.
More Sentences
|
| 23 |
Genel |
be after f.
|
peşinde olmak |
|
I know Tom is after me.
Tom'un peşimde olduğunu biliyorum.
More Sentences
|
| 24 |
Genel |
run after f.
|
peşinden koşmak |
|
The bear ran after me.
Ayı peşimden koştu.
More Sentences
|
| 25 |
Genel |
run after f.
|
kovalamak |
|
The cat ran after the rat.
Kedi sıçanı kovaladı.
More Sentences
|
| 26 |
Genel |
look after f.
|
kollamak |
|
Could other elements be at play, such as self-interest and looking after the group's supporters?
Kişisel çıkar ve grubun destekçilerini kollamak gibi başka unsurlar da söz konusu olabilir mi?
More Sentences
|
| 27 |
Genel |
take after f.
|
benzemek |
|
She really takes after her mother.
Gerçekten annesine benziyor.
More Sentences
|
| 28 |
Genel |
look after f.
|
bakmak |
|
The Irish people are well capable of looking after themselves.
İrlanda halkı kendi başının çaresine bakabilecek kapasitededir.
More Sentences
|
| 29 |
Genel |
look after f.
|
ilgilenmek |
|
Will you look after us as well as you did in Genoa?
Cenova'da olduğu gibi bizimle de ilgilenecek misiniz?
More Sentences
|
| 30 |
Genel |
name after f.
|
adını vermek |
|
I'm named after your grandfather.
Bana senin büyükbabanın adını vermişler.
More Sentences
|
| 31 |
Genel |
after s.
|
sonraki |
|
The immediate assessment of some NGOs and others in the period after Rio was that it had been a failure.
Rio'dan sonraki dönemde bazı STK'ların ve diğerlerinin ilk değerlendirmesi Rio'nun bir başarısızlık olduğu yönündeydi.
More Sentences
|
| 32 |
Genel |
sought-after s.
|
rağbet gören |
|
The fashion designer's limited edition collection became highly sought-after.
Moda tasarımcısının sınırlı sayıda üretilen koleksiyonu oldukça rağbet görür oldu.
More Sentences
|
| 33 |
Genel |
day after day zf.
|
günlerce |
|
The dog waited day after day for its master's return.
Köpek, günlerce sahibinin dönmesini bekledi.
More Sentences
|
| 34 |
Genel |
after all zf.
|
her şeye rağmen |
|
This is therefore a great way of keeping produce fresh after all.
Dolayısıyla bu, her şeye rağmen ürünleri taze tutmanın harika bir yoludur.
More Sentences
|
| 35 |
Genel |
ever after zf.
|
ondan sonra |
|
And they all lived happily ever after.
Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.
More Sentences
|
| 36 |
Genel |
soon after zf.
|
çok geçmeden |
|
Tom was executed soon after.
Tom çok geçmeden idam edildi.
More Sentences
|
| 37 |
Genel |
after a while zf.
|
bir süre sonra |
|
After a while, though, these, too, add up.
Ancak bir süre sonra bunlar da birikiyor.
More Sentences
|
| 38 |
Genel |
after all zf.
|
sonunda |
|
Tom has decided to do that after all.
Tom, sonunda bunu yapmaya karar verdi.
More Sentences
|
| 39 |
Genel |
after zf.
|
arkasından |
|
You’re hard to clean up after!
Arkandan temizlik yapmak çok zor!
More Sentences
|
| 40 |
Genel |
year after year zf.
|
yıllar geçtikçe |
|
Year after year, we have seen how the Council has acquired more ambitions.
Yıllar geçtikçe Konsey'in nasıl daha büyük hedefler benimsediğini gördük.
More Sentences
|
|
|
| 41 |
Genel |
after all zf.
|
yine de |
|
She didn't turn up after all.
Yine de gelmedi.
More Sentences
|
| 42 |
Genel |
time after time zf.
|
defalarca |
|
Unfortunately, we have all, time after time after time, been disappointed.
Ne yazık ki, hepimiz defalarca hayal kırıklığına uğradık.
More Sentences
|
| 43 |
Genel |
after zf.
|
daha sonra |
|
This directive was promised us, first of all, after summer 2002, then for the end of 2002.
Bu direktif bize öncelikle 2002 yazından sonra, daha sonra da 2002 sonu için söz verilmişti.
More Sentences
|
| 44 |
Genel |
after zf.
|
arayışında |
|
She is after a better job.
Daha iyi bir iş arayışında.
More Sentences
|
| 45 |
Genel |
after all zf.
|
zaten |
|
That, after all, is why you launched the Convention.
Zaten Konvansiyon'u da bu yüzden başlattınız.
More Sentences
|
| 46 |
Genel |
after meal zf.
|
yemekten sonra |
|
You need not wash the dishes after meals.
Yemekten sonra bulaşıkları yıkamana gerek yok.
More Sentences
|
| 47 |
Genel |
after all zf.
|
nihayet |
|
He said he would not come in, but he came in after all.
O içeri girmeyeceğini söyledi, ancak nihayet içeriye girdi.
More Sentences
|
| 48 |
Genel |
one after another zf.
|
birbiri arkasına |
|
Cars are running one after another before our eyes.
Arabalar gözlerimizin önünde birbiri ardına çalışıyor.
More Sentences
|
| 49 |
Genel |
one after another zf.
|
arka arkaya |
|
She bought articles of clothing one after another.
O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
More Sentences
|
| 50 |
Genel |
after all zf.
|
ne de olsa |
|
That, after all, is an objective of the Lisbon process.
Ne de olsa bu Lizbon sürecinin bir amacıdır.
More Sentences
|
| 51 |
Genel |
one after another zf.
|
birer birer |
|
He examined the spare parts one after another.
Yedek parçaları birer birer inceledi.
More Sentences
|
| 52 |
Genel |
right after zf.
|
hemen |
|
We'll be back right after this commercial.
Bu reklamdan hemen sonra döneceğiz.
More Sentences
|
| 53 |
Genel |
and after zf.
|
ve sonrasında |
|
Finally, the plea for the ban on bullbars both during and after production receives our support.
Son olarak, üretim sırasında ve sonrasında demir çubukların yasaklanması talebi desteklenmektedir.
More Sentences
|
| 54 |
Genel |
one after another zf.
|
peş peşe |
|
The buses left one after another.
Otobüsler peş peşe ayrıldılar.
More Sentences
|
| 55 |
Genel |
after this zf.
|
bundan sonra |
|
We have another test after this one.
Bundan sonra bir sınavımız daha var.
More Sentences
|
| 56 |
Genel |
after a while zf.
|
biraz sonra |
|
After a while, the children settled down.
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
More Sentences
|
| 57 |
Genel |
after all zf.
|
neticede |
|
After all we are exchanging arguments and each side needs to take the other seriously.
Neticede karşılıklı argümanlarımızı paylaşıyoruz ve her iki tarafın da diğerini ciddiye alması gerekiyor.
More Sentences
|
| 58 |
Genel |
right after zf.
|
akabinde |
|
Exams are right after summer vacation.
Sınavlar yaz tatilinin akabindedir.
More Sentences
|
| 59 |
Genel |
after zf.
|
sonrasına |
|
The Commission left final decision making until after the opinion of the Council and Parliament had been heard.
Komisyon, nihai karar alma sürecini Konsey ve Parlamento'nun görüşlerinin alınmasının sonrasına bırakmıştır.
More Sentences
|
| 60 |
Genel |
after zf.
|
sonra |
|
After listening to the debate here, I have put away the script for the speech I had prepared.
Buradaki tartışmayı dinledikten sonra, hazırladığım konuşma metnini bir kenara bıraktım.
More Sentences
|
| 61 |
Genel |
after zf.
|
tarihinden sonra |
|
A number of domestic problems will still remain following membership, for there is a life after the accession date too.
Üyelikten sonra da bir takım iç sorunlar devam edecektir, çünkü katılım tarihinden sonra da bir hayat vardır.
More Sentences
|
| 62 |
Genel |
after doing zf.
|
yaptıktan sonra |
|
Tom will be exhausted after doing that.
Tom bunu yaptıktan sonra çok yorulacak.
More Sentences
|
| 63 |
Genel |
year after year zf.
|
yıldan yıla |
|
This city has been increasing in population year after year.
Bu kentin nüfusu yıldan yıla artıyor.
More Sentences
|
| 64 |
Genel |
after all zf.
|
buna karşın |
|
A number of Member States were opposed to it, and in this way, a compromise can be struck after all.
Bazı Üye Devletler buna karşı çıkıyordu ve bu şekilde bir uzlaşma sağlanabilir.
More Sentences
|
| 65 |
Genel |
not long after zf.
|
çok geçmeden |
|
The old woman was taken to a hospital, but she died not long after.
Yaşlı kadın bir hastaneye götürüldü ama çok geçmeden öldü.
More Sentences
|
| 66 |
Genel |
until after zf.
|
sonrasına kadar |
|
It is a vision such as that on which we should be working, and we should not wait until after the next disaster.
Üzerinde çalışmamız gereken böyle bir vizyondur ve bir sonraki felaket sonrasına kadar beklememeliyiz.
More Sentences
|
| 67 |
Genel |
after today zf.
|
bugünden sonra |
|
After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
Bugünden sonra, taslağı bir yayınevine göndermek istiyorum.
More Sentences
|
| 68 |
Genel |
after that zf.
|
ondan sonra |
|
After that, you ask why the world does not improve.
Ondan sonra dünya neden düzelmiyor diye soruyorsunuz.
More Sentences
|
| 69 |
Genel |
year after year zf.
|
yıllardır |
|
We have to deal with the same old problem year after year.
Bu bilindik eski meseleyle yıllardır uğraşmak zorundayız.
More Sentences
|
| 70 |
Genel |
after ed.
|
yüzünden |
|
Less than a week after the matriculation ceremony, Tom already had a hundred friends.
Mezuniyet töreninin üzerinden bir hafta geçmeden Tom'un yüz arkadaşı olmuştu bile.
More Sentences
|
| 71 |
Genel |
after ed.
|
peşinde |
|
They have higher expectations and are not always after the cheapest price.
Beklentileri daha yüksektir ve her zaman en ucuz fiyatın peşinde değildirler.
More Sentences
|
| 72 |
Genel |
after ed.
|
peşinden |
|
Dorian heard him first stopping, and then hurrying after him.
Dorian onun ilkin durduğunu, sonra da peşinden koştuğunu duydu.
More Sentences
|
| 73 |
Genel |
after ed.
|
(rütbe/pozisyon) altında |
|
Moreover, the community of values which, after all, the EU aspires to achieve, will definitely be at risk.
Ayrıca her şeyden önce AB'nin ulaşmayı arzuladığı değerler topluluğu kesinlikle risk altında olacaktır.
More Sentences
|
| 74 |
Genel |
after ed.
|
(bunun) üzerine |
|
After all, a house built on sand has no solid foundations.
Sonuçta, kum üzerine inşa edilen bir evin sağlam temelleri yoktur.
More Sentences
|
| 75 |
Genel |
after ed.
|
rağmen |
|
After a whole month, I never laid a hand on her.
Bir ay geçmesine rağmen ona asla dokunmadım.
More Sentences
|
| 76 |
Genel |
after you ünl.
|
önden buyur |
|
After you.
Önden buyurun.
More Sentences
|
| Phrasals |
|
| 77 |
Öbek Fiiller |
look after f.
|
bakmak |
|
Russia is large enough, it can look after itself.
Rusya yeterince büyük, kendi başının çaresine bakabilir.
More Sentences
|
| Common Usage |
|
| 78 |
Yaygın Kullanım |
shortly after zf.
|
birazdan |
|
| General |
|
| 79 |
Genel |
after part i.
|
kıç taraf |
|
| 80 |
Genel |
woman after childbirth i.
|
loğusa |
|
|
|
| 81 |
Genel |
restoration after a disaster i.
|
afet sonrası restorasyon |
|
| 82 |
Genel |
a year after the crisis i.
|
krizden bir yıl sonra |
|
| 83 |
Genel |
morning after i.
|
akşamdan kalmışlık |
|
| 84 |
Genel |
after shave i.
|
tıraş losyonu |
|
| 85 |
Genel |
after shave lotion i.
|
tıraş losyonu |
|
| 86 |
Genel |
after effect i.
|
etki sonrası |
|
| 87 |
Genel |
after effect i.
|
bir olayın sonunda gerçekleşen |
|
| 88 |
Genel |
after effect i.
|
sonuç |
|
| 89 |
Genel |
after effect i.
|
gecikmiş etki |
|
| 90 |
Genel |
after effect i.
|
artçı |
|
| 91 |
Genel |
after-shave i.
|
tıraş losyonu |
|
| 92 |
Genel |
after-treatment i.
|
tamamlayıcı tedavi |
|
| 93 |
Genel |
after-sale service i.
|
satış sonrası hizmeti |
|
| 94 |
Genel |
after-life i.
|
ahiret |
|
| 95 |
Genel |
after-dinner nap i.
|
öğle uykusu |
|
| 96 |
Genel |
after-life i.
|
öbür dünya |
|
| 97 |
Genel |
after-sales service i.
|
satış sonrası servis |
|
| 98 |
Genel |
after-dinner nap i.
|
kaylule |
|
| 99 |
Genel |
morning after pill i.
|
doğum kontrol hapı |
|
| 100 |
Genel |
after work i.
|
iş çıkışı |
|
| 101 |
Genel |
after-party i.
|
parti sonrası parti |
|
| 102 |
Genel |
after party i.
|
asıl davetten sonraki parti |
|
| 103 |
Genel |
after-party i.
|
asıl davetten sonraki parti |
|
| 104 |
Genel |
after party i.
|
parti sonrası parti |
|
| 105 |
Genel |
a seeker after truth i.
|
gerçeği arayan |
|
| 106 |
Genel |
the morning after death i.
|
ölümden sonraki sabah |
|
| 107 |
Genel |
life after something i.
|
-den sonraki hayat |
|
| 108 |
Genel |
live happily ever after i.
|
(onlar erdi muradına) sonsuza dek mutlu yaşadılar |
|
| 109 |
Genel |
after sun lotion i.
|
güneş sonrası losyon |
|
| 110 |
Genel |
after body i.
|
öncesi ve sonrası hali |
|
| 111 |
Genel |
after image i.
|
Bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü |
|
| 112 |
Genel |
after sex selfie i.
|
bireylerin seks sonrası çektikleri kendi fotoğrafı |
|
| 113 |
Genel |
morning after pill i.
|
ertesi gün hapı |
|
| 114 |
Genel |
after-glow i.
|
gün batımı sonrası kızıllık |
|
| 115 |
Genel |
after-wit i.
|
sonradan algılama |
|
| 116 |
Genel |
after-wit i.
|
iş işten geçtikten sonra anlama |
|
| 117 |
Genel |
after effect i.
|
artçı etki |
|
| 118 |
Genel |
after effect i.
|
olay sonrası etki |
|
| 119 |
Genel |
sought-after style i.
|
aranan biçim |
|
| 120 |
Genel |
sought-after style i.
|
aranan biçem |
|
| 121 |
Genel |
sought-after style i.
|
aranan stil |
|
| 122 |
Genel |
take out after f.
|
peşinden gitmek |
|
| 123 |
Genel |
tag after f.
|
arkasından gitmek |
|
| 124 |
Genel |
seek after f.
|
araştırmak |
|
| 125 |
Genel |
tag after f.
|
peşini bırakmamak |
|
| 126 |
Genel |
lust after f.
|
şehvetle arzu etmek |
|
| 127 |
Genel |
look after a patient f.
|
hastaya bakmak |
|
| 128 |
Genel |
seek after f.
|
peşinde olmak |
|
| 129 |
Genel |
look after one's benefits f.
|
çıkar gözetmek |
|
| 130 |
Genel |
get after f.
|
çıkışmak |
|
| 131 |
Genel |
pant after f.
|
için yanıp tutuşmak |
|
| 132 |
Genel |
go after f.
|
kovalamak |
|
| 133 |
Genel |
pattern oneself after someone f.
|
birini örnek almak |
|
| 134 |
Genel |
run after women f.
|
kadın peşinde koşmak |
|
| 135 |
Genel |
look after f.
|
çekip çevirmek |
|
| 136 |
Genel |
run after women f.
|
zamparalık etmek |
|
| 137 |
Genel |
arrive after dark f.
|
karanlığa kalmak |
|
| 138 |
Genel |
take after f.
|
birisine çekmek |
|
| 139 |
Genel |
look after f.
|
mukayyet olmak |
|
| 140 |
Genel |
get after f.
|
paylamak |
|
| 141 |
Genel |
slaver after f.
|
şehvetle arzulamak |
|
| 142 |
Genel |
look after one's own benefits f.
|
çıkarlarını gözetmek |
|
| 143 |
Genel |
throw good money after bad f.
|
parasını sokağa atmak |
|
| 144 |
Genel |
hanker after f.
|
gözü kalmak |
|
| 145 |
Genel |
tag along after f.
|
beraber gelmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle) |
|
| 146 |
Genel |
long after a friend f.
|
bir dostun özlemini çekmek |
|
| 147 |
Genel |
seek after f.
|
aramak |
|
| 148 |
Genel |
be remembered after one is dead f.
|
adı kalmak |
|
| 149 |
Genel |
be sought after f.
|
beğenilmek |
|
| 150 |
Genel |
look after one's benefit f.
|
çıkar gözetmek |
|
| 151 |
Genel |
inquire after health f.
|
halini sormak |
|
| 152 |
Genel |
lust after f.
|
ihtirasla arzulamak |
|
| 153 |
Genel |
throw good money after bad f.
|
parayı sokağa atmak |
|
| 154 |
Genel |
hunt after f.
|
araştırmak |
|
| 155 |
Genel |
lust after f.
|
göz koymak |
|
| 156 |
Genel |
inquire after health f.
|
hal hatır sormak |
|
| 157 |
Genel |
inquire after someone f.
|
birini sormak |
|
| 158 |
Genel |
look after one's interests f.
|
çıkar gözetmek |
|
| 159 |
Genel |
look after a child f.
|
dadılık etmek |
|
| 160 |
Genel |
hanker after f.
|
arzulamak |
|
| 161 |
Genel |
inquire after somebody's health f.
|
hal hatır sormak |
|
| 162 |
Genel |
aspire after f.
|
amaçlamak |
|
| 163 |
Genel |
be much sought after f.
|
çok rağbette olmak |
|
| 164 |
Genel |
look after one's interest f.
|
çıkar gözetmek |
|
| 165 |
Genel |
take out after f.
|
kovalamaya başlamak |
|
| 166 |
Genel |
look after one's own interests f.
|
çıkarlarını gözetmek |
|
| 167 |
Genel |
tag along after f.
|
arkasından gelmek |
|
| 168 |
Genel |
strain after f.
|
gayret etmek |
|
| 169 |
Genel |
hanker after f.
|
gönlü kalmak |
|
| 170 |
Genel |
take after f.
|
izinden yürü |
|
| 171 |
Genel |
inquire after somebody's health f.
|
halini sormak |
|
| 172 |
Genel |
tag after f.
|
kovalamak |
|
| 173 |
Genel |
be much sought after f.
|
çok rağbet görmek |
|
| 174 |
Genel |
see after f.
|
ilgilenmek |
|
| 175 |
Genel |
take after f.
|
biri gibi davranmak |
|
| 176 |
Genel |
search after f.
|
peşinde koşmak |
|
| 177 |
Genel |
suffer so much after having something good f.
|
burnundan gelmek |
|
| 178 |
Genel |
ask after someone f.
|
birinin sağlığını sormak |
|
| 179 |
Genel |
take after somebody f.
|
çekmek |
|
| 180 |
Genel |
tag along after f.
|
beraber gitmek (meraktan veya çıkar elde etme umuduyla biriyle) |
|
| 181 |
Genel |
hanker after f.
|
özlemini çekmek |
|
| 182 |
Genel |
aspire after f.
|
amaç edinmek |
|
| 183 |
Genel |
look after one's own comfort f.
|
rahatına bakmak |
|
| 184 |
Genel |
look after f.
|
bakımını üstlenmek |
|
| 185 |
Genel |
take after one's family f.
|
soya çekmek |
|
| 186 |
Genel |
be sought after f.
|
rağbet görmek |
|
| 187 |
Genel |
go after f.
|
çabalamak |
|
| 188 |
Genel |
hunt after f.
|
aramak |
|
| 189 |
Genel |
take after f.
|
fiziki olarak birine benzemek |
|
| 190 |
Genel |
tag after f.
|
peşine takılmak |
|
| 191 |
Genel |
hunger after f.
|
susamak |
|
| 192 |
Genel |
inquire after someone f.
|
birinin hal ve hatırını sormak |
|
| 193 |
Genel |
pant after f.
|
can atmak |
|
| 194 |
Genel |
hanker after f.
|
içi gitmek |
|
| 195 |
Genel |
tag after f.
|
arkasından gelmek |
|
| 196 |
Genel |
look after f.
|
idare etmek |
|
| 197 |
Genel |
remembered after one is dead f.
|
adı kalmak |
|
| 198 |
Genel |
be liable to look after f.
|
bakmakla yükümlü olmak |
|
| 199 |
Genel |
be obliged to look after f.
|
bakmakla yükümlü olmak |
|
| 200 |
Genel |
head the company after someone f.
|
birisinden sonra şirketin başına geçmek |
|
| 201 |
Genel |
look after patient f.
|
hasta bakmak |
|
| 202 |
Genel |
take after one's mother f.
|
annesine çekmek |
|
| 203 |
Genel |
take after one's father f.
|
babasına çekmek |
|
| 204 |
Genel |
inquire after someone f.
|
halini hatırını sormak |
|
| 205 |
Genel |
look after one's babies f.
|
yavrularına bakmak |
|
| 206 |
Genel |
run after f.
|
arkasından koşuşturmak |
|
| 207 |
Genel |
lust after f.
|
aşırı istemek |
|
| 208 |
Genel |
lust after f.
|
çok arzulamak |
|
| 209 |
Genel |
look after one's rights f.
|
haklarını gözetmek |
|
| 210 |
Genel |
look after an animal f.
|
hayvan bakmak |
|
| 211 |
Genel |
go after f.
|
kazanmaya çalışmak |
|
| 212 |
Genel |
go after f.
|
peşinden koşmak |
|
| 213 |
Genel |
go after f.
|
izlemek |
|
| 214 |
Genel |
slaver after f.
|
-e ağzının suyu akmak |
|
| 215 |
Genel |
pant after f.
|
-e içi gitmek |
|
| 216 |
Genel |
trail along after f.
|
peşine takılmak |
|
| 217 |
Genel |
name after f.
|
ismini vermek |
|
| 218 |
Genel |
take after f.
|
-e çekmek |
|
| 219 |
Genel |
take after f.
|
-e benzemek |
|
| 220 |
Genel |
not to be after something f.
|
peşinde olmamak |
|
| 221 |
Genel |
be stranded after a shipwreck f.
|
kazazede olmak |
|
| 222 |
Genel |
be stranded after a shipwreck f.
|
deniz kazasından kurtulup karaya çıkmak |
|
| 223 |
Genel |
look after f.
|
sahip çıkmak |
|
| 224 |
Genel |
feel sluggish after a meal f.
|
yemek sonrası ağırlık çökmek |
|
| 225 |
Genel |
feel sleepy after a meal f.
|
yemek sonrası ağırlık çökmek |
|
| 226 |
Genel |
feel sluggish after a meal f.
|
yemekten sonra ağırlık çökmek |
|
| 227 |
Genel |
feel sleepy after a meal f.
|
yemekten sonra ağırlık çökmek |
|
| 228 |
Genel |
come one after another f.
|
birbiri ardına gelmek |
|
| 229 |
Genel |
look after (one's) rights f.
|
haklarını gözetmek |
|
| 230 |
Genel |
look after (one's) rights f.
|
hak gözetmek |
|
| 231 |
Genel |
look after a baby f.
|
bebek bakmak |
|
| 232 |
Genel |
look after a baby f.
|
çocuk bakmak |
|
| 233 |
Genel |
stay friends after a break up f.
|
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak |
|
| 234 |
Genel |
be (still) friends after break up f.
|
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak |
|
| 235 |
Genel |
be (still) friends after break up f.
|
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak |
|
| 236 |
Genel |
stay friends after a break up f.
|
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak |
|
| 237 |
Genel |
run after a dream f.
|
hayal peşinden koşmak |
|
| 238 |
Genel |
go after a dream f.
|
hayal peşinden koşmak |
|
| 239 |
Genel |
ask after someone f.
|
birinin durumunu sormak |
|
| 240 |
Genel |
ask after someone f.
|
hal hatır sormak |
|
| 241 |
Genel |
crash right after takeoff f.
|
kalkıştan hemen sonra yere çakılmak |
|
| 242 |
Genel |
be after someone’s job f.
|
birinin işinde gözü olmak |
|
| 243 |
Genel |
be after someone’s job f.
|
birinin yerinde gözü olmak |
|
| 244 |
Genel |
name the baby after his/her dad f.
|
bebeğe babasının adını vermek |
|
| 245 |
Genel |
flock after someone f.
|
birinin peşinden gitmek |
|
| 246 |
Genel |
flock after someone f.
|
birinin peşine takılıp gitmek |
|
| 247 |
Genel |
get after someone f.
|
birisini kovalamak |
|
| 248 |
Genel |
get after someone f.
|
arkasından gitmek |
|
| 249 |
Genel |
shout after someone f.
|
birinin arkasından seslenmek |
|
| 250 |
Genel |
call after someone f.
|
birinin arkasından seslenmek |
|
| 251 |
Genel |
grope after someone f.
|
arkasından yakalamak |
|
| 252 |
Genel |
thirst after f.
|
-e susamak |
|
| 253 |
Genel |
thirst after f.
|
-i çok istemek |
|
| 254 |
Genel |
thirst after f.
|
-i çok arzu etmek |
|
| 255 |
Genel |
be buried after the noon prayer f.
|
öğlen namazına müteakip toprağa verilmek |
|
| 256 |
Genel |
be well-looked after f.
|
iyi bakılmak |
|
| 257 |
Genel |
dangle (after) f.
|
(birine) bağımlı olmak |
|
| 258 |
Genel |
be looked after f.
|
bakılmak |
|
| 259 |
Genel |
look after sick people f.
|
hasta insanlara bakmak |
|
| 260 |
Genel |
after s.
|
sonra gelen |
|
| 261 |
Genel |
after-service s.
|
hizmet sonrası |
|
| 262 |
Genel |
after-hours s.
|
mesai sonrası |
|
| 263 |
Genel |
after one s.
|
benzeyen |
|
| 264 |
Genel |
after one s.
|
benzer |
|
| 265 |
Genel |
after one s.
|
aynı |
|
| 266 |
Genel |
after one s.
|
birbirine benzer |
|
| 267 |
Genel |
after one s.
|
farksız |
|
| 268 |
Genel |
after one s.
|
hem |
|
| 269 |
Genel |
after-lunch s.
|
öğle yemeğinden sonra gerçekleşen |
|
| 270 |
Genel |
after-mentioned s.
|
sonradan bahsi geçen |
|
| 271 |
Genel |
after-mentioned s.
|
daha sonra bahsedilen |
|
| 272 |
Genel |
after-mentioned s.
|
sonradan anılan |
|
| 273 |
Genel |
after-sales s.
|
satış sonrası ile ilgili |
|
| 274 |
Genel |
after-witted s.
|
sonradan aklı başına gelen |
|
| 275 |
Genel |
after-witted s.
|
geç anlayan |
|
| 276 |
Genel |
morning-after s.
|
bir olayın sonrasına ait |
|
| 277 |
Genel |
morning-after s.
|
bir olayın sonrasında meydana gelen |
|
| 278 |
Genel |
day-after-day s.
|
her gün gerçekleşen |
|
| 279 |
Genel |
day-after-day s.
|
her gün olan |
|
| 280 |
Genel |
one after the other zf.
|
birbiri peşi sıra |
|
| 281 |
Genel |
after dark zf.
|
ortalık karardıktan sonra |
|
| 282 |
Genel |
one after another zf.
|
art arda |
|
| 283 |
Genel |
just after zf.
|
müteakiben |
|
| 284 |
Genel |
day after day zf.
|
üst üste her gün |
|
| 285 |
Genel |
one after the other zf.
|
birer birer |
|
| 286 |
Genel |
after mature consideration zf.
|
düşünüp taşındıktan sonra |
|
| 287 |
Genel |
one after another zf.
|
birbiri arkasından |
|
| 288 |
Genel |
after a couple of minutes zf.
|
birkaç dakika sonra |
|
| 289 |
Genel |
in after days zf.
|
ileride |
|
| 290 |
Genel |
time after time zf.
|
tekrar tekrar |
|
| 291 |
Genel |
one after the other zf.
|
art arda |
|
| 292 |
Genel |
one after the other zf.
|
peş peşe |
|
| 293 |
Genel |
one after the other zf.
|
birbiri ardından |
|
| 294 |
Genel |
the day after tomorrow zf.
|
öbür gün |
|
| 295 |
Genel |
one after the other zf.
|
arka arkaya |
|
| 296 |
Genel |
in after life zf.
|
yaşlandıkça |
|
| 297 |
Genel |
in after days zf.
|
gelecekte |
|
| 298 |
Genel |
after all zf.
|
alt tarafı |
|
| 299 |
Genel |
after due consideration zf.
|
iyice düşünüp taşındıktan sonra |
|
| 300 |
Genel |
in after life zf.
|
sonradan |
|
| 301 |
Genel |
time after time zf.
|
sık sık |
|
| 302 |
Genel |
day after day zf.
|
her gün |
|
| 303 |
Genel |
time after time zf.
|
kırk kez |
|
| 304 |
Genel |
one after the other zf.
|
üst üste |
|
| 305 |
Genel |
one after another zf.
|
birbiri peşi sıra |
|
| 306 |
Genel |
one after another zf.
|
sıra ile |
|
| 307 |
Genel |
after one gestation zf.
|
bir batında |
|
| 308 |
Genel |
day after day zf.
|
günden güne |
|
| 309 |
Genel |
the week after next zf.
|
öbür hafta |
|
| 310 |
Genel |
after all zf.
|
sonuç olarak |
|
| 311 |
Genel |
after zf.
|
ardından |
|
| 312 |
Genel |
ever after zf.
|
artık |
|
| 313 |
Genel |
herein after zf.
|
bundan böyle |
|
| 314 |
Genel |
immediately after zf.
|
ardı sıra |
|
| 315 |
Genel |
soon after zf.
|
bir müddet sonra |
|
| 316 |
Genel |
after all zf.
|
bütün olan bitenden sonra |
|
| 317 |
Genel |
one after the other zf.
|
birbiri ardınca |
|
| 318 |
Genel |
after all zf.
|
en sonunda |
|
| 319 |
Genel |
after all zf.
|
buna rağmen |
|
| 320 |
Genel |
after all zf.
|
velhasıl |
|
| 321 |
Genel |
ever after zf.
|
hep |
|
| 322 |
Genel |
right after zf.
|
derhal |
|
| 323 |
Genel |
hour after hour zf.
|
saatlerce |
|
| 324 |
Genel |
one after another zf.
|
birbiri ardından |
|
| 325 |
Genel |
after all zf.
|
bununla birlikte |
|
| 326 |
Genel |
ever after zf.
|
ondan sonra daima |
|
| 327 |
Genel |
just after zf.
|
-den sonra |
|
| 328 |
Genel |
herein after zf.
|
aşağıda |
|
| 329 |
Genel |
after all zf.
|
hiç yoktan |
|
| 330 |
Genel |
after a certain age zf.
|
belirli bir yaştan sonra |
|
| 331 |
Genel |
day after day zf.
|
biteviye |
|
| 332 |
Genel |
day after day zf.
|
günler boyu |
|
| 333 |
Genel |
day after day zf.
|
süreli |
|
| 334 |
Genel |
one after another zf.
|
birbiri ardına |
|
| 335 |
Genel |
after christ zf.
|
ms |
|
| 336 |
Genel |
after christ zf.
|
milattan sonra |
|
| 337 |
Genel |
after zf.
|
sonrası |
|
| 338 |
Genel |
after a while zf.
|
bir süreden sonra |
|
| 339 |
Genel |
after christ zf.
|
millatan sonra |
|
| 340 |
Genel |
after drying zf.
|
kuruduktan sonra |
|
| 341 |
Genel |
after a while later zf.
|
kısa bir süre sonra |
|
| 342 |
Genel |
after a long time zf.
|
uzun süre sonra |
|
| 343 |
Genel |
time after time zf.
|
birçok kere |
|
| 344 |
Genel |
time after time zf.
|
birbiri ardınca |
|
| 345 |
Genel |
time after time zf.
|
art arda |
|
| 346 |
Genel |
time after time zf.
|
çoğu kez |
|
| 347 |
Genel |
day after day zf.
|
sürekli |
|
| 348 |
Genel |
day after day zf.
|
devamlı |
|
| 349 |
Genel |
even after zf.
|
-den sonra bile |
|
| 350 |
Genel |
immediately after zf.
|
akabinde |
|
| 351 |
Genel |
right after zf.
|
hemen ardından |
|
| 352 |
Genel |
right after zf.
|
bir şeyin üstüne |
|
| 353 |
Genel |
immediately after zf.
|
bir şeyin üstüne |
|
| 354 |
Genel |
after a fashion zf.
|
çok iyi değil |
|
| 355 |
Genel |
after a bit zf.
|
hemen sonra |
|
| 356 |
Genel |
after a bit zf.
|
kısa bir süre sonra |
|
| 357 |
Genel |
after all zf.
|
her şeye karşın |
|
| 358 |
Genel |
after all zf.
|
her ne olursa olsun |
|
| 359 |
Genel |
after a short break zf.
|
kısa bir aradan sonra |
|
| 360 |
Genel |
night after night zf.
|
geceler boyu |
|
| 361 |
Genel |
night after night zf.
|
üst üste her gece |
|
| 362 |
Genel |
night after night zf.
|
gecelerce |
|
| 363 |
Genel |
immediately after zf.
|
hemen akabinde |
|
| 364 |
Genel |
immediately after zf.
|
hemen sonrasında |
|
| 365 |
Genel |
only after a year zf.
|
sadece bir sene sonra |
|
| 366 |
Genel |
after a point zf.
|
bir noktadan sonra |
|
| 367 |
Genel |
after a certain point zf.
|
bir noktadan sonra |
|
| 368 |
Genel |
after a period of one year zf.
|
bir yıl aradan sonra |
|
| 369 |
Genel |
after a long time zf.
|
çok zaman sonra |
|
| 370 |
Genel |
after a little while zf.
|
kısa bir süre sonra |
|
| 371 |
Genel |
soon after zf.
|
akabinde |
|
| 372 |
Genel |
soon after zf.
|
-den az sonra |
|
| 373 |
Genel |
soon after zf.
|
-den hemen sonra |
|
| 374 |
Genel |
after all zf.
|
o kadar şeyden sonra |
|
| 375 |
Genel |
after a certain age zf.
|
belli bir yaştan sonra |
|
| 376 |
Genel |
after a certain age zf.
|
belli yaştan sonra |
|
| 377 |
Genel |
after a plane crash like this zf.
|
böyle bir uçak kazasından sonra |
|
| 378 |
Genel |
after a long wait zf.
|
uzun bir bekleyişten sonra |
|
| 379 |
Genel |
month after month zf.
|
aydan aya |
|
| 380 |
Genel |
month after month zf.
|
her ay |
|
| 381 |
Genel |
after a while zf.
|
kısa bir süre sonra |
|
| 382 |
Genel |
after a long day zf.
|
uzun bir günün sonunda |
|
| 383 |
Genel |
after a couple of weeks zf.
|
birkaç hafta sonra |
|
| 384 |
Genel |
after a few weeks zf.
|
birkaç hafta sonra |
|
| 385 |
Genel |
after meals zf.
|
öğünlerden sonra |
|
| 386 |
Genel |
after some time zf.
|
bir süre sonra |
|
| 387 |
Genel |
after hours zf.
|
çalışma saatleri sonrası |
|
| 388 |
Genel |
after hours zf.
|
mesai sonrası |
|
| 389 |
Genel |
after hours zf.
|
iş sonrası |
|
| 390 |
Genel |
year after year zf.
|
senelerdir |
|
| 391 |
Genel |
after world war II zf.
|
2. dünya savaşı sonrası |
|
| 392 |
Genel |
not long after zf.
|
(üzerinden/üstünden) çok geçmeden |
|
| 393 |
Genel |
soon after that zf.
|
(bundan) kısa bir süre sonra |
|
| 394 |
Genel |
after a while zf.
|
kısa zaman sonra |
|
| 395 |
Genel |
after work zf.
|
işten sonra |
|
| 396 |
Genel |
after shopping zf.
|
alışverişten sonra |
|
| 397 |
Genel |
after her mother's death zf.
|
annesinin ölümünden sonra |
|
| 398 |
Genel |
after his mother's death zf.
|
annesinin ölümünden sonra |
|
| 399 |
Genel |
after that zf.
|
daha sonra |
|
| 400 |
Genel |
after one zf.
|
benzer şekilde |
|
| 401 |
Genel |
after one zf.
|
benzer olarak |
|
| 402 |
Genel |
after one zf.
|
eşit bir şekilde |
|
| 403 |
Genel |
after one zf.
|
aynı şekilde |
|
| 404 |
Genel |
after the flesh zf.
|
akla yatkın olarak |
|
| 405 |
Genel |
after the flesh zf.
|
olası şekilde |
|
| 406 |
Genel |
after three-month halt zf.
|
üç aylık aradan sonra |
|
| 407 |
Genel |
right after zf.
|
hemen sonra |
|
| 408 |
Genel |
after ed.
|
göre |
|
| 409 |
Genel |
after ed.
|
müteakip |
|
| 410 |
Genel |
after ed.
|
sonraları |
|
| 411 |
Genel |
after ed.
|
izleyen |
|
| 412 |
Genel |
after ed.
|
için |
|
| 413 |
Genel |
after ed.
|
nedeniyle |
|
| 414 |
Genel |
after ed.
|
in ardından |
|
| 415 |
Genel |
after ed.
|
izafeten |
|
| 416 |
Genel |
after ed.
|
-den sonra |
|
| 417 |
Genel |
just after (that) ed.
|
hemen sonrasında |
|
| 418 |
Genel |
right after (that) ed.
|
hemen akabinde |
|
| 419 |
Genel |
just after (that) ed.
|
hemen akabinde |
|
| 420 |
Genel |
right after (that) ed.
|
hemen sonrasında |
|
| 421 |
Genel |
after ed.
|
tarzında |
|
| 422 |
Genel |
after ed.
|
biçiminde |
|
| 423 |
Genel |
after ed.
|
peşi sıra |
|
| 424 |
Genel |
after ed.
|
ardından |
|
| 425 |
Genel |
after ed.
|
hakkında |
|
| 426 |
Genel |
after ed.
|
geçe (saat) |
|
| 427 |
Genel |
on and after bağ.
|
-den başlayarak |
|
| 428 |
Genel |
once after bağ.
|
-ın ardından |
|
| 429 |
Genel |
after you ünl.
|
önden buyurun |
|
| 430 |
Genel |
30 days after service of this notice on you expr.
|
bu ihbarnamenin size tebliğ edilmesinden (tebliğ edildiği tarihten) 30 gün sonra |
|
| 431 |
Genel |
after swimming expr.
|
yüzmeden sonra |
|
| 432 |
Genel |
p.c. post cibum (after meals) kısalt.
|
öğünlerden sonra |
|
| 433 |
Genel |
p.c. post cibum (after meals) kısalt.
|
yemeklerden sonra |
|
| 434 |
Genel |
after being cleaned expr.
|
temizlendikten sonra |
|
| 435 |
Genel |
after cleaning expr.
|
temizlendikten sonra |
|
| Phrasals |
|
| 436 |
Öbek Fiiller |
keep after someone (about something) f.
|
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak |
|
| 437 |
Öbek Fiiller |
keep after someone (about something) f.
|
başının etini yemek |
|
| 438 |
Öbek Fiiller |
keep after someone (about something) f.
|
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek |
|
| 439 |
Öbek Fiiller |
stay after someone (about something) f.
|
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak |
|
| 440 |
Öbek Fiiller |
stay after someone (about something) f.
|
başının etini yemek |
|
| 441 |
Öbek Fiiller |
stay after someone (about something) f.
|
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek |
|
| 442 |
Öbek Fiiller |
take after f.
|
örnek almak |
|
| 443 |
Öbek Fiiller |
take after f.
|
peşine düşmek |
|
| 444 |
Öbek Fiiller |
tidy up after someone f.
|
birinin pisliğini temizlemek |
|
| 445 |
Öbek Fiiller |
tidy up after someone f.
|
birinin dağınıklığını toparlamak |
|
| 446 |
Öbek Fiiller |
tidy up after f.
|
(birinin) pisliğini temizlemek |
|
| 447 |
Öbek Fiiller |
tidy up after f.
|
(birinin) dağınıklığını toparlamak |
|
| 448 |
Öbek Fiiller |
feel after f.
|
aramak |
|
| 449 |
Öbek Fiiller |
listen after f.
|
ilgilenmek |
|
| 450 |
Öbek Fiiller |
look after f.
|
ummak |
|
| 451 |
Öbek Fiiller |
pattern after f.
|
taklit etmek |
|
| 452 |
Öbek Fiiller |
reach after f.
|
elde etmek için çaba sarf etmek |
|
| 453 |
Öbek Fiiller |
run after f.
|
bulmaya çalışmak |
|
| 454 |
Öbek Fiiller |
seek after f.
|
bulmaya çalışmak |
|
| 455 |
Öbek Fiiller |
start after f.
|
izlemek |
|
| 456 |
Öbek Fiiller |
take after f.
|
yolundan gitmek |
|
| 457 |
Öbek Fiiller |
seek after f.
|
almaya çalışmak |
|
| 458 |
Öbek Fiiller |
run after f.
|
aramak |
|
| 459 |
Öbek Fiiller |
pattern after f.
|
benzetmek |
|
| 460 |
Öbek Fiiller |
feel after f.
|
bir şeyi bulmak için aramaya koyulmak |
|
| 461 |
Öbek Fiiller |
look after f.
|
gözleriyle takip etmek |
|
| 462 |
Öbek Fiiller |
start after f.
|
takip etmek |
|
| 463 |
Öbek Fiiller |
look after f.
|
ardından bakmak |
|
| 464 |
Öbek Fiiller |
feel after f.
|
karanlıkta el yordamıyla birini aramak |
|
| 465 |
Öbek Fiiller |
pattern after f.
|
örnek almak |
|
| 466 |
Öbek Fiiller |
seek after f.
|
yanında istemek |
|
| 467 |
Öbek Fiiller |
look after f.
|
düşünmek |
|
| 468 |
Öbek Fiiller |
pattern after f.
|
izlemek |
|
| 469 |
Öbek Fiiller |
seek after f.
|
varlığına ihtiyaç duymak |
|
| 470 |
Öbek Fiiller |
pattern after f.
|
takip etmek |
|
| 471 |
Öbek Fiiller |
look after f.
|
zihnini meşgul etmek |
|
| 472 |
Öbek Fiiller |
pattern after f.
|
uymak |
|
| 473 |
Öbek Fiiller |
name after f.
|
adını vermek |
|
| 474 |
Öbek Fiiller |
call after f.
|
adını vermek |
|
| 475 |
Öbek Fiiller |
search after f.
|
aramak |
|
| 476 |
Öbek Fiiller |
inquire after f.
|
arayıp sormak |
|
| 477 |
Öbek Fiiller |
pattern something after something f.
|
aynı modelde yapmak |
|
| 478 |
Öbek Fiiller |
keep after someone about something f.
|
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak |
|
| 479 |
Öbek Fiiller |
linger on after something f.
|
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
|
| 480 |
Öbek Fiiller |
take after f.
|
birbirine benzemek |
|
| 481 |
Öbek Fiiller |
stay after someone about something f.
|
başının etini yemek |
|
| 482 |
Öbek Fiiller |
lust after someone f.
|
birini arzulamak/istemek |
|
| 483 |
Öbek Fiiller |
run around after someone f.
|
birinin kuyruğunda/peşi sıra dolaşmak |
|
| 484 |
Öbek Fiiller |
pattern something after something f.
|
bir şeyi başka bir şeye göre modellemek |
|
| 485 |
Öbek Fiiller |
take after f.
|
birbirinin eşi olmak |
|
| 486 |
Öbek Fiiller |
run around after someone f.
|
birinin peşinde koşmak |
|
| 487 |
Öbek Fiiller |
stay after someone about something f.
|
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak |
|
| 488 |
Öbek Fiiller |
stay on after something f.
|
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
|
| 489 |
Öbek Fiiller |
chase around after someone f.
|
birinin peşinden koşmak (arayıp durmak) |
|
| 490 |
Öbek Fiiller |
take after someone f.
|
birine çekmek |
|
| 491 |
Öbek Fiiller |
take after someone f.
|
birine benzemek |
|
| 492 |
Öbek Fiiller |
take after f.
|
benzer olmak |
|
| 493 |
Öbek Fiiller |
keep after someone about something f.
|
başının etini yemek |
|
| 494 |
Öbek Fiiller |
pattern something after something f.
|
birşeyin modelinde/modelini kullanarak yapmak |
|
| 495 |
Öbek Fiiller |
send someone after someone f.
|
birini, birinin ardından/arkasından göndermek |
|
| 496 |
Öbek Fiiller |
sweep up after someone f.
|
birinin ardından temizlik yapmak |
|
| 497 |
Öbek Fiiller |
take after f.
|
çekmek (birine) |
|
| 498 |
Öbek Fiiller |
hanker after f.
|
çok istemek |
|
| 499 |
Öbek Fiiller |
hanker after f.
|
çok arzulamak |
|
| 500 |
Öbek Fiiller |
inquire after f.
|
halini hatırını sormak |
|
