|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
tüfek veya topçu atışlarında atış aralığını ayarlamak için yapılan deneme atışı |
sighter i.
|
|
2 |
Genel |
yeni ayın tarihini ayarlamak için her 134 yılda bir artık yıla ait günü ortadan kaldırma uygulaması |
metemptosis i.
|
|
3 |
Genel |
yakınlarına sorunlarıyla yüzleştirme toplantısı ayarlamak isteyenlere yardımcı olan uzman |
interventionist i.
|
|
4 |
Genel |
hızını ayarlamak (yarışçının) |
pace f.
|
|
5 |
Genel |
sesi ayarlamak |
modulate f.
|
|
6 |
Genel |
ayarlamak (bir ölçeğe göre) |
scale f.
|
|
7 |
Genel |
belirli bir zamana göre ayarlamak |
time f.
|
|
8 |
Genel |
işleyişini ayarlamak |
regulate f.
|
|
9 |
Genel |
dozunu ayarlamak |
mix in the correct proportions f.
|
|
10 |
Genel |
kendi çıkarına göre ayarlamak (bir şeyi yasalara aykırı olarak) |
rig f.
|
|
11 |
Genel |
birbirine göre ayarlamak |
coordinate f.
|
|
12 |
Genel |
uçak basıncını ayarlamak |
pressurize f.
|
|
13 |
Genel |
oturacağı yeri ayarlamak |
reseat f.
|
|
14 |
Genel |
tekrar ayarlamak |
readjust f.
|
|
15 |
Genel |
önceden ayarlamak |
prearrange f.
|
|
16 |
Genel |
çalışmasını ayarlamak |
regulate f.
|
|
17 |
Genel |
hızını ayarlamak |
pace f.
|
|
18 |
Genel |
ayarlamak (saati) |
set f.
|
|
19 |
Genel |
dozunu ayarlamak |
proportion correctly f.
|
|
20 |
Genel |
dozunu ayarlamak |
dose f.
|
|
21 |
Genel |
(radyo) dalgayı ayarlamak |
tune in f.
|
|
22 |
Genel |
tonunu ayarlamak |
tone f.
|
|
23 |
Genel |
boyutlarını ayarlamak |
dimension f.
|
|
24 |
Genel |
istasyona ayarlamak |
tune f.
|
|
25 |
Genel |
saati ayarlamak |
set a watch f.
|
|
26 |
Genel |
bir siyasi partinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde ayarlamak (seçim bölgesini) |
gerrymander f.
|
|
27 |
Genel |
bir grup sporcunun temposunu ayarlamak |
set the pace for f.
|
|
28 |
Genel |
kurmak (ayarlamak vb) |
set up f.
|
|
29 |
Genel |
yarışçının hızını ayarlamak |
pace f.
|
|
30 |
Genel |
önceden ayarlamak |
put up f.
|
|
31 |
Genel |
zamanı ayarlamak |
arrange the time f.
|
|
32 |
Genel |
zamanını ayarlamak |
arrange the time of something f.
|
|
33 |
Genel |
tonu ayarlamak |
set tone f.
|
|
34 |
Genel |
toplantı ayarlamak |
schedule a meeting f.
|
|
35 |
Genel |
saatini ayarlamak |
set one's watch f.
|
|
36 |
Genel |
saat ayarlamak |
set watch f.
|
|
37 |
Genel |
tekrar ayarlamak |
redispose f.
|
|
38 |
Genel |
saati ayarlamak |
set watch f.
|
|
39 |
Genel |
önceden ayarlamak |
preadjust f.
|
|
40 |
Genel |
fiyatı ayarlamak |
adjust the price f.
|
|
41 |
Genel |
otelde yer ayarlamak |
book a place at the hotel f.
|
|
42 |
Genel |
otelde yer ayarlamak |
reserve a place at the hotel f.
|
|
43 |
Genel |
otelde yer ayarlamak |
book a room at the hotel f.
|
|
44 |
Genel |
otelde yer ayarlamak |
reserve a room at the hotel f.
|
|
45 |
Genel |
otelde yer ayarlamak |
make a reservation at the hotel f.
|
|
46 |
Genel |
yeniden ayarlamak |
reset f.
|
|
47 |
Genel |
-e göre ayarlamak |
key to f.
|
|
48 |
Genel |
-e göre ayarlamak |
temper to f.
|
|
49 |
Genel |
önceden ayarlamak |
pre-engage f.
|
|
50 |
Genel |
yanlış ayarlamak |
misalign f.
|
|
51 |
Genel |
yeniden ayarlamak |
readjust f.
|
|
52 |
Genel |
aynı zamana ayarlamak |
synchronize f.
|
|
53 |
Genel |
yanlış ayarlamak |
misregulate f.
|
|
54 |
Genel |
görüşme ayarlamak |
arrange a meeting f.
|
|
55 |
Genel |
toplantı ayarlamak |
arrange a meeting f.
|
|
56 |
Genel |
ödeme ayarlamak |
arrange payment f.
|
|
57 |
Genel |
bütçeyi ayarlamak |
adjust the budget f.
|
|
58 |
Genel |
ısı ayarlamak |
adjust the heat f.
|
|
59 |
Genel |
ısıyı ayarlamak |
adjust the heat f.
|
|
60 |
Genel |
ince ayarlamak |
fine-tune f.
|
|
61 |
Genel |
zaman ayarlamak |
arrange a time f.
|
|
62 |
Genel |
programı tekrar ayarlamak |
reschedule f.
|
|
63 |
Genel |
birine bir fahişe ayarlamak |
get someone a hooker f.
|
|
64 |
Genel |
konaklama ayarlamak |
arrange an accommodation f.
|
|
65 |
Genel |
termostatı daha düşük bir ısıya ayarlamak/sabitlemek |
set the thermostat at a lower temperature f.
|
|
66 |
Genel |
biriyle birlikte bir şeyler ayarlamak/planlamak |
set something up with someone f.
|
|
67 |
Genel |
müzik ayarlamak |
arrange some music for f.
|
|
68 |
Genel |
bir randevu ayarlamak |
arrange an appointment for f.
|
|
69 |
Genel |
aynı zamana ayarlamak |
synchronise f.
|
|
70 |
Genel |
uçak basıncını ayarlamak |
pressurise f.
|
|
71 |
Genel |
birine kız ayarlamak |
fix someone up with a girl f.
|
|
72 |
Genel |
kız ayarlamak |
get oneself a girl(friend) f.
|
|
73 |
Genel |
kız ayarlamak |
get a girl(friend) f.
|
|
74 |
Genel |
(ses tonu) ayarlamak |
set the tone f.
|
|
75 |
Genel |
ihtiyaca göre düzenlemek/ayarlamak |
customize f.
|
|
76 |
Genel |
saatli bombayı ayarlamak |
set a ticking bomb f.
|
|
77 |
Genel |
otel ayarlamak |
arrange a hotel f.
|
|
78 |
Genel |
hata payına göre ayarlamak |
reduce f.
|
|
79 |
Genel |
yeniden ayarlamak |
readapt f.
|
|
80 |
Genel |
tekrar ayarlamak |
recalibrate f.
|
|
81 |
Genel |
ayarlamak, düzenlemek (ilan, bildiri gibi) |
redact f.
|
|
82 |
Genel |
yeniden ayarlamak |
regear f.
|
|
83 |
Genel |
tekrar ayarlamak |
rejigger f.
|
|
84 |
Genel |
zamanını ayarlamak |
time f.
|
|
85 |
Genel |
saati ayarlamak |
regulate a watch f.
|
|
86 |
Genel |
bir makineyi yükü manivela ile kaldıracak şekilde ayarlamak |
rig a purchase f.
|
|
87 |
Genel |
tonunu ayarlamak |
entune f.
|
|
88 |
Genel |
müzik aletinin sesini ayarlamak |
lip f.
|
|
89 |
Genel |
en kısa aralıklara ayarlamak |
hair space f.
|
|
90 |
Genel |
kadın ayarlamak |
woman [rare] f.
|
|
91 |
Genel |
(bir şey için) zaman ayarlamak |
book f.
|
|
92 |
Genel |
(bir şey için) ulaşım aracı ayarlamak |
book f.
|
|
93 |
Genel |
yanlış ayarlamak |
misadjust f.
|
|
94 |
Genel |
yanlış ayarlamak |
misarrange f.
|
|
95 |
Genel |
yanlış ayarlamak |
misframe f.
|
|
96 |
Genel |
basıncı yeniden ayarlamak |
repressurize f.
|
|
97 |
Genel |
basıncı yeniden ayarlamak |
repressurise f.
|
|
98 |
Genel |
dudaklarını üflemeli çalgının ağızlığına göre ayarlamak |
lip f.
|
|
99 |
Genel |
daha aşağıya ayarlamak |
lour f.
|
|
100 |
Genel |
(bujideki) elektrotlar arasındaki boşluğu ayarlamak |
gap f.
|
|
101 |
Genel |
istenen sonucu güvenceye almak için önceden ayarlamak |
rig f.
|
|
102 |
Genel |
uygun boyuta ayarlamak |
rightsize f.
|
|
103 |
Genel |
apar topar ayarlamak |
clap f.
|
|
104 |
Genel |
uygunsuz derecede ayarlamak |
overarrange [rare] f.
|
|
105 |
Genel |
çok geniş ayarlamak |
overset f.
|
|
106 |
Genel |
kılavuz ayarlamak |
route f.
|
|
107 |
Genel |
gemi rotasını ayarlamak |
route f.
|
|
108 |
Genel |
teslimatı önceden ayarlamak |
route f.
|
|
109 |
Genel |
uygulanacak işlemleri ayarlamak |
route f.
|
|
110 |
Genel |
birçok konfigürasyon seçeneği olan karmaşık makineyi konfigüre edip ayarlamak |
dial in f.
|
|
111 |
Genel |
kullanıma ayarlamak |
instal [uk] f.
|
|
112 |
Genel |
metres ayarlamak |
concubine f.
|
|
113 |
Genel |
özel olarak ayarlamak |
custom-tailor f.
|
|
114 |
Genel |
hızını ayarlamak |
pace f.
|
|
115 |
Genel |
iğnelerle tutturarak giysinin uzunluğunu veya genişliğini ayarlamak |
pin f.
|
|
116 |
Genel |
uçak pervanesini ayarlamak |
feather f.
|
|
117 |
Genel |
küreği ayarlamak |
feather f.
|
|
118 |
Genel |
kesin olarak ayarlamak |
ink in f.
|
|
119 |
Genel |
panel şeklinde ayarlamak |
panel f.
|
|
120 |
Genel |
çerçeve şeklinde ayarlamak |
panel f.
|
|
121 |
Genel |
tam olarak ayarlamak |
fine-tune f.
|
|
122 |
Genel |
(merceğin, gözün) odağını ayarlamak |
focalize f.
|
|
123 |
Genel |
(merceğin, gözün) odağını ayarlamak |
focalise f.
|
|
124 |
Genel |
(ciltçilikte) ilave sayfayı doğru pozisyonda ayarlamak |
gauge f.
|
|
125 |
Genel |
koşullara göre ayarlamak |
orient f.
|
|
126 |
Genel |
olgulara göre ayarlamak |
orient f.
|
|
127 |
Genel |
(uygun zamana) ayarlamak |
phase f.
|
|
128 |
Genel |
önceden ayarlamak |
preattune f.
|
|
129 |
Genel |
önceden ayarlamak |
precalculate f.
|
|
130 |
Genel |
önceden ayarlamak |
preconcert f.
|
|
131 |
Genel |
önceden ayarlamak |
preengage f.
|
|
132 |
Genel |
önceden ayarlamak |
premeasure f.
|
|
133 |
Genel |
önceden ayarlamak |
preorder f.
|
|
134 |
Genel |
(seyahati, spiritüel turu) önceden ayarlamak |
prepave f.
|
|
135 |
Genel |
önceden ayarlamak |
preprogram f.
|
|
136 |
Genel |
önceden ayarlamak |
preschedule f.
|
|
137 |
Genel |
görüşünü ayarlamak |
sight f.
|
|
138 |
Genel |
hedefini ayarlamak |
sight f.
|
|
139 |
Genel |
(buhar makinesinde) slayt valf çubuğu uzunluğunu ayarlamak |
square a valve f.
|
|
140 |
Genel |
(sürgülü vana milinin) boyunu ayarlamak |
square a valve f.
|
|
141 |
Genel |
(sürgülü vana milinin) çalışma uzunluğunu ayarlamak |
square a valve f.
|
|
142 |
Genel |
(serenleri) sağa bakacak şekilde ayarlamak |
square by the lifts and braces f.
|
|
143 |
Genel |
(sereni) sağa doğru ayarlamak |
square by the lifts and braces f.
|
|
144 |
Genel |
(sereni/ omurga ve direk ile) sağ açıya ayarlamak |
square by the lifts and braces f.
|
|
145 |
Genel |
sahne arkası üzerinden ayarlamak |
stage-manage f.
|
|
146 |
Genel |
yer ayarlamak |
stall [obsolete] f.
|
|
147 |
Genel |
konaklayacak yer ayarlamak |
book accommodation f.
|
|
Phrasals |
|
148 |
Öbek Fiiller |
hızlıca ayarlamak |
knock up f.
|
|
149 |
Öbek Fiiller |
(etkinlik) ayarlamak |
lay on f.
|
|
150 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir seviyede ayarlamak/sabitlemek |
set something at something f.
|
|
151 |
Öbek Fiiller |
birisine birini ayarlamak |
match up f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
tam ayarlamak |
tune out f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
tam ayarlamak |
tune out f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
(derce/sıcaklık)...olarak ayarlamak |
set something for something f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) göre ayarlamak |
gear to (someone or something) f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) göre ayarlamak |
gear toward (someone or something) f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
(belli bir konuma) ayarlamak |
set at f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
(belli bir değere) ayarlamak |
set at f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi belli bir değere) ayarlamak |
set something at something f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak |
line up with f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak |
line someone or something up with someone or something f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye/kendine birini veya bir şeyi) rakip olarak ayarlamak |
set (someone, something, or oneself) up against (someone or something) f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
kanalı (birine/bir şeye) ayarlamak |
tune into (someone or something) f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin sesini diğer seslere göre ayarlamak/yükseltmek |
mix up f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine/bir şeye) göre ayarlamak |
tailor (something) to (someone or something) f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi birine/bir şeye göre ayarlamak |
tailor someone or something to someone or something f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
bir şey için bir şey uydurmak/ayarlamak |
appropriate something for something f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
(bir şey yapması için birini) ayarlamak |
arrange for (someone to do something) f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi ayarlamak |
arrange for something f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
biri/bir şey için bir şey ayarlamak |
arrange something for someone or something f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin dahil olduğu bir şey ayarlamak |
arrange something with someone or something f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
biriyle/bir şeyle bir şey ayarlamak/düzenlemek |
arrange something with someone or something f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
içerisinde birinin/bir şeyin olduğu bir şey ayarlamak/düzenlemek |
arrange something with someone or something f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
ile (bir şey) ayarlamak |
arrange (something) with f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
içinde (bir şeyle) bir şey ayarlamak/planlamak |
arrange (something) with f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) göre ayarlamak |
attune (someone or something) to (someone or something else) f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeye göre ayarlamak |
coordinate something with something f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyle eş zamanlı olarak ayarlamak |
coordinate something with something f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
(biriyle) ayarlamak |
coordinate with (someone) f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
birine (bir şey) ayarlamak |
fix someone up (with something) f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
uçakla gelmesini sağlamak/ayarlamak |
fly in f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/yere) uçakla gelmesini sağlamak/ayarlamak |
fly into (something or some place) f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
uçuşunu ayarlamak |
fly out f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
'-e göre ayarlamak/uyarlamak |
gear toward f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
'-e göre ayarlamak/uyarlamak |
gear to f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
(belirli bir zamanda) bir şey ayarlamak/organize etmek |
get something together (for a particular time) f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
kovanın çapını (daha küçük kalibreli bir mermiye göre) ayarlamak |
neck down f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
kovanın çapını (daha büyük kalibreli bir mermiye göre) ayarlamak |
neck up f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) öncesinde olacak şekilde ayarlamak |
put (someone or something) ahead of (someone or something) f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) öncesinde olacak şekilde ayarlamak |
put (someone or something) in front of (someone or something) f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) göre yeniden ayarlamak |
readjust to (something) f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyin) ölçeğine göre ayarlamak |
scale (something) to (something else) f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
rakip olarak ayarlamak |
set up against f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
bir silahın görüşünü ayarlamak |
sight in f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
-e göre ayarlamak |
tailor to f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
sinyali daha iyi alması veya yayması için elektrik cihazının pozisyonunu ayarlamak |
fiddle with f.
|
|
Colloquial |
|
197 |
Konuşma Dili |
(zaman kazanmak için) temposunu ayarlamak/yavaşlatmak |
temporize f.
|
|
198 |
Konuşma Dili |
(zaman kazanmak için) temposunu ayarlamak/yavaşlatmak |
temporise f.
|
|
199 |
Konuşma Dili |
iki kişi için bir buluşma ayarlamak |
hook up f.
|
|
200 |
Konuşma Dili |
birini birine ayarlamak |
hook up f.
|
|
201 |
Konuşma Dili |
belirli bir zaman için bir şey ayarlamak/düzenlemek |
arrange something for some time f.
|
|
202 |
Konuşma Dili |
belirli bir zaman için ayarlamak/düzenlemek |
arrange for some time f.
|
|
Idioms |
|
203 |
Deyim |
kendini mevcut koşullara göre ayarlamak |
trim one's sails f.
|
|
204 |
Deyim |
hayatını ekonomik durumuna göre ayarlamak |
cut (one's) cloth [uk] f.
|
|
205 |
Deyim |
birini birine ayarlamak |
hook someone up with someone f.
|
|
206 |
Deyim |
kredi ayarlamak |
float a loan f.
|
|
207 |
Deyim |
(rezervasyonu) ayarlamak |
send ahead for something f.
|
|
208 |
Deyim |
yemek için bir şeyler yapmak/ayarlamak |
fix something for a meal f.
|
|
209 |
Deyim |
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak |
stack the cards in the favor of (someone or something) f.
|
|
210 |
Deyim |
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak |
stack the cards in the favor of (someone or something) f.
|
|
211 |
Deyim |
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak |
stack the deck in the favor of (someone or something) f.
|
|
212 |
Deyim |
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak |
stack the deck in the favor of (someone or something) f.
|
|
213 |
Deyim |
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak |
stack the odds in (someone's or something's) favor f.
|
|
214 |
Deyim |
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak |
stack the odds in (someone's or something's) favor f.
|
|
215 |
Deyim |
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak |
stack the odds in (someone's or something's) favor f.
|
|
216 |
Deyim |
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak |
stack the odds in the favor of (someone or something) f.
|
|
217 |
Deyim |
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak |
stack the odds in the favor of (someone or something) f.
|
|
218 |
Deyim |
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak |
stack the odds in the favor of (someone or something) f.
|
|
219 |
Deyim |
kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği için (bir şeyler) yapmak/ayarlamak |
fix (something) for breakfast, lunch, dinner f.
|
|
220 |
Deyim |
vaktini iyi ayarlamak |
keep good time f.
|
|
221 |
Deyim |
temposunu birine göre ayarlamak |
mend your pace f.
|
|
222 |
Deyim |
(kendini) birine/bir şeye göre ayarlamak |
adjust (oneself) to someone or something f.
|
|
223 |
Deyim |
bir şeyi ince ayarlamak |
fine-tune something f.
|
|
224 |
Deyim |
durumu (birinin) başarısız olacağı şekilde ayarlamak |
load the dice (against one) f.
|
|
225 |
Deyim |
durumu birinin başarısız olacağı şekilde ayarlamak |
load the dice against someone f.
|
|
226 |
Deyim |
durumu birinin başarılı olacağı şekilde ayarlamak |
load the dice in favour of someone f.
|
|
227 |
Deyim |
(kendini) mevcut koşullara göre ayarlamak |
trim (one's) sails f.
|
|
Trade/Economic |
|
228 |
Ticaret/Ekonomi |
üç aylık gelir kayıtlarını ayarlamak için kullanılabilen örtülü sermaye |
cookie jar reserve i.
|
|
229 |
Ticaret/Ekonomi |
bütçe ayarlamak |
budget f.
|
|
230 |
Ticaret/Ekonomi |
birbirine göre ayarlamak |
co-ordinate f.
|
|
231 |
Ticaret/Ekonomi |
faiz oranında veya faiz oranının altında olacak şekilde kredi geri ödemesi ayarlamak |
evergreen f.
|
|
232 |
Ticaret/Ekonomi |
kredi için (faiz oranını) ayarlamak |
lock f.
|
|
233 |
Ticaret/Ekonomi |
(maaş, vergi) enflasyonu bertaraf etmek için otomatik olarak geçim endeksine ayarlamak |
index-link f.
|
|
Technical |
|
234 |
Teknik |
kablo gerilimini ayarlamak için kullanılan alet |
turnbuckle i.
|
|
235 |
Teknik |
kanaldaki akışı kesip açmak veya akışın seviyesini ayarlamak için kullanılan el kontrollü kapak |
stop-log i.
|
|
236 |
Teknik |
kanaldaki akışı kesip açmak veya akışın seviyesini ayarlamak için kullanılan el kontrollü kapak |
stoplog i.
|
|
237 |
Teknik |
seviye ayarlamak için blok destek |
incidence block i.
|
|
238 |
Teknik |
bir arabanın kaputunun kaldırılmasını ayarlamak için kullanılan bir elastik şerit |
web [dated] i.
|
|
239 |
Teknik |
bobinin endüktansını ayarlamak için kullanılan manyetik parça |
slug i.
|
|
240 |
Teknik |
boyunu ayarlamak |
adjust the height of f.
|
|
241 |
Teknik |
bir ölçeğe göre ayarlamak |
scale f.
|
|
242 |
Teknik |
buji boşluğu gibi aksamları ayarlamak |
tune f.
|
|
243 |
Teknik |
düzgünce ayarlamak |
tram f.
|
|
244 |
Teknik |
frekans ayarlamak |
frequency modulate f.
|
|
245 |
Teknik |
görüş hattını ayarlamak (teleskop/dürbün) |
collimate f.
|
|
246 |
Teknik |
e’ duruma ayarlamak |
set to f.
|
|
247 |
Teknik |
ince ayarlamak |
tweak f.
|
|
248 |
Teknik |
ince ayarlamak |
adjust finely f.
|
|
249 |
Teknik |
önceden ayarlamak |
preset f.
|
|
250 |
Teknik |
sesi birbirine ayarlamak |
synchronise f.
|
|
251 |
Teknik |
satırları ayarlamak |
justify f.
|
|
252 |
Teknik |
sağdan ayarlamak |
right adjust f.
|
|
253 |
Teknik |
sağa ayarlamak |
right adjust f.
|
|
254 |
Teknik |
radyo verici-alıcısını ayarlamak |
syntonize f.
|
|
255 |
Teknik |
sesi birbirine ayarlamak |
synchronize f.
|
|
256 |
Teknik |
yükseliğini ayarlamak |
adjust the height of f.
|
|
257 |
Teknik |
yanlış ayarlamak |
misalign f.
|
|
258 |
Teknik |
yeniden ayarlamak |
readjust f.
|
|
259 |
Teknik |
yeniden ayarlamak |
reset f.
|
|
260 |
Teknik |
yeniden ayarlamak |
recalibrate f.
|
|
261 |
Teknik |
(borulu orgda) depolanan havayı ayarlamak |
wind f.
|
|
262 |
Teknik |
(iki veya daha fazla yazı satırını) sola ve sağa yaslı ayarlamak |
block f.
|
|
263 |
Teknik |
(kaydedilmiş parçaları) çok kanallı kayıt cihazında ayarlamak |
mix f.
|
|
264 |
Teknik |
cevher ve akı oranını yakıta göre ayarlamak |
burden f.
|
|
265 |
Teknik |
(mıknatıs) ayarlamak |
overwind f.
|
|
266 |
Teknik |
(manyetik doyum daha az akım gerektirecek şekilde) ayarlamak |
overwind f.
|
|
267 |
Teknik |
(devreyi) bir şeyin içinden geçmeyip üzerinden atlayacak şekilde ayarlamak |
bypass f.
|
|
268 |
Teknik |
(dokuma tezgahını) dokuma işi için ayarlamak |
gate f.
|
|
Computer |
|
269 |
Bilgisayar |
bu pencereyi ayarlamak için komutlar |
commands for adjusting this window i.
|
|
270 |
Bilgisayar |
yeniden ayarlamak |
reconfigure f.
|
|
271 |
Bilgisayar |
soldan ayarlamak |
left adjust f.
|
|
Informatics |
|
272 |
Bilişim |
sağa ayarlamak |
right adjust f.
|
|
273 |
Bilişim |
(cihaz, bilgisayar) hatalı ayarlamak |
bork f.
|
|
Electric |
|
274 |
Elektrik |
alıcı devreyi rezonans frekansına ayarlamak için kullanılan devre elemanı |
tuner i.
|
|
Mechanic |
|
275 |
Mekanik |
dişliler veya hareketli yüzeyle arasındaki açıklığı ayarlamak için kullanılan madeni levha |
shim i.
|
|
276 |
Mekanik |
sıvının akışını ayarlamak |
baffle f.
|
|
277 |
Mekanik |
(parçanın doğru konuma gelmeden önce yüksekliğini ayarlamak için) istifleme yapmak |
pack up f.
|
|
Television |
|
278 |
Televizyon |
(radyo, televizyon) farklı frekansa ayarlamak |
retune f.
|
|
Textile |
|
279 |
Tekstil |
eteğin ucunu giyildiğinde düzgün ve uygun bir yükseklikte duracak şekilde ayarlamak |
hang f.
|
|
280 |
Tekstil |
(ilmek) dokumaya göre ayarlamak |
gait f.
|
|
Aeronautic |
|
281 |
Havacılık |
yeterli uçuş kontrol özelliklerini sağlamak için (uçağın) bileşen parçalarını ayarlamak |
rig f.
|
|
282 |
Havacılık |
(çift kanatlı uçak kanatlarını) tek kanat ucu diğer kanat ucunu geçecek şekilde ayarlamak |
stagger f.
|
|
Marine |
|
283 |
Denizcilik |
geminin yelkenlerini rüzgar önden ve arkadan esecek şekilde ayarlamak |
back and fill f.
|
|
284 |
Denizcilik |
yelkenleri gemiyi kıç yönünde hareket ettirecek şekilde ayarlamak |
back the sails f.
|
|
285 |
Denizcilik |
yelkenin yönünü ayarlamak |
point a sail f.
|
|
286 |
Denizcilik |
rüzgarın önünden gitmek için yelken konumunu gemi omurgasına dik ayarlamak |
square away f.
|
|
287 |
Denizcilik |
(yelkeni) kıça en yakın tarafa çekerek yelkenliyi döndürmek üzere ayarlamak |
flatten f.
|
|
Printing |
|
288 |
Baskı Teknikleri |
(kaplanmış sayfaları) dizgi levhası üzerinde ayarlamak |
impose f.
|
|
289 |
Baskı Teknikleri |
(tipobaskısız baskı yüzey bölümleri) ayarlamak |
impose f.
|
|
290 |
Baskı Teknikleri |
fotodizgiyle ayarlamak |
photoset f.
|
|
291 |
Baskı Teknikleri |
fotodizgi ile ayarlamak |
phototypeset f.
|
|
292 |
Baskı Teknikleri |
(baskı için) yazı tipi ayarlamak |
set f.
|
|
Linguistics |
|
293 |
Dilbilim |
(ses organlarını ve enstrümanı) duru ve akıcı tonlar üretecek şekilde ayarlamak |
place f.
|
|
Environment |
|
294 |
Çevre |
(binayı) güneş enerjisinden faydalanacak şekilde ayarlamak |
solarize [us] f.
|
|
295 |
Çevre |
(binayı) güneş enerjisinden faydalanacak şekilde ayarlamak |
solarise [uk] f.
|
|
Military |
|
296 |
Askeri |
bir tapayı ayarlamak |
cut f.
|
|
297 |
Askeri |
(top ateşini) hedefi vurana kadar ayarlamak |
bracket f.
|
|
Hunting |
|
298 |
Silah/Atıcılık |
tüfek namlusu ile el kundağı arasındaki teması ayarlamak için kullanılan bir cihaz |
bedder i.
|
|
299 |
Silah/Atıcılık |
ufak kalibreli bir tüfeğin arka kısmında bulunup görüşü ayarlamak için kullanılan dereceli ölçek |
wind gauge i.
|
|
300 |
Silah/Atıcılık |
ufak kalibreli bir tüfeğin arka kısmında bulunup görüşü ayarlamak için kullanılan dereceli bir ölçek |
windgauge i.
|
|
Sport |
|
301 |
Spor |
(atın) yular ile hızını ayarlamak |
longe f.
|
|
302 |
Spor |
(müsabakacıların) yarışma sıralamasını ayarlamak |
seed f.
|
|
303 |
Spor |
(yarış başlangıcını) kulvar dışı başlayacak şekilde ayarlamak |
stagger f.
|
|
Music |
|
304 |
Müzik |
bakır nefesli çalgılarda sesi hafifletmek ve ayarlamak için kullanılan susturucu |
echo i.
|
|
305 |
Müzik |
borulu orgda düğmeleri ayarlamak |
registrate f.
|
|
306 |
Müzik |
perdesini ayarlamak (ses) |
pitch f.
|
|
307 |
Müzik |
akordunu ayarlamak |
screw f.
|
|
Painting |
|
308 |
Resim |
renkleri ayarlamak |
key f.
|
|
Photography |
|
309 |
Fotoğrafçılık |
kontrastını ve rengini ayarlamak için filmi yeniden yıkama |
redevelopment i.
|
|
310 |
Fotoğrafçılık |
kontrast ve rengini ayarlamak için filmi yeniden yıkamak |
redevelop f.
|
|
311 |
Fotoğrafçılık |
fotoğraf makinesinin örtücü mekanizmasını deklanşöre basınca çalışacak şekilde ayarlamak |
cock f.
|
|
312 |
Fotoğrafçılık |
portrede (ana ışığı) nesneyi ışık huzmesinin dış tarafıyla aydınlatılacak şekilde ayarlamak |
feather f.
|
|
Printery |
|
313 |
Matbaa |
kalın yazı tipine ayarlamak |
boldface f.
|
|
Archaic |
|
314 |
Eski Kullanım |
önceden ayarlamak |
predestinate f.
|
|
Engineering |
|
315 |
Engineering |
ön koşulları ayarlamak için kullanılan ve ana kumandalar kadar kolay ulaşılabilir olmayan elektronik kumanda |
preset i.
|
|
316 |
Engineering |
(cihaz çıktısını) seçilen frekans aralığına ayarlamak |
tune f.
|
|
317 |
Engineering |
bir aleti iki işarete göre ayarlamak |
buck in f.
|
|
318 |
Engineering |
(elektronik iletişim devresi) sinyali maksimum değere ayarlamak |
peak f.
|
|
319 |
Engineering |
(ölçüm aletinin yatay çemberini) okumaların doğru azimutu vermesi için ayarlamak |
orient f.
|
|
Slang |
|
320 |
Argo |
için ayarlamak |
fix for f.
|
|