Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dolaşmak
"dolaşmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 101 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dolaşmak
walk around
f.
2
Yaygın Kullanım
dolaşmak
wander
f.
3
Yaygın Kullanım
dolaşmak
walk
f.
General
4
Genel
dolaşmak
bat around
f.
5
Genel
dolaşmak
circuit
f.
6
Genel
dolaşmak
foul
f.
7
Genel
dolaşmak
go for a walk
f.
8
Genel
dolaşmak
stray
f.
9
Genel
dolaşmak
cruise
f.
10
Genel
dolaşmak
travel
f.
11
Genel
dolaşmak
prowl
f.
12
Genel
dolaşmak
wander around
f.
13
Genel
dolaşmak
get
f.
14
Genel
dolaşmak
knot
f.
15
Genel
dolaşmak
go for a stroll
f.
16
Genel
dolaşmak
take a walk
f.
17
Genel
dolaşmak
ensnarl
f.
18
Genel
dolaşmak
round
f.
19
Genel
dolaşmak
mat
f.
20
Genel
dolaşmak
stroll around
f.
21
Genel
dolaşmak
float
f.
22
Genel
dolaşmak
snarl
f.
23
Genel
dolaşmak
roll
f.
24
Genel
dolaşmak
browse around
f.
25
Genel
dolaşmak
jaunt
f.
26
Genel
dolaşmak
perambulate
f.
27
Genel
dolaşmak
take trips
f.
28
Genel
dolaşmak
take a stroll
f.
29
Genel
dolaşmak
parade around
f.
30
Genel
dolaşmak
wind
f.
31
Genel
dolaşmak
divagate
f.
32
Genel
dolaşmak
itinerate
f.
33
Genel
dolaşmak
go about
f.
34
Genel
dolaşmak
rove
f.
35
Genel
dolaşmak
mosey
f.
36
Genel
dolaşmak
go on a jaunt
f.
37
Genel
dolaşmak
air oneself
f.
38
Genel
dolaşmak
tangle
f.
39
Genel
dolaşmak
become tangled
f.
40
Genel
dolaşmak
tramp
f.
41
Genel
dolaşmak
walk
f.
42
Genel
dolaşmak
go for a jaunt
f.
43
Genel
dolaşmak
go the long way around
f.
44
Genel
dolaşmak
ramble
f.
45
Genel
dolaşmak
tour
f.
46
Genel
dolaşmak
range
f.
47
Genel
dolaşmak
walk about
f.
48
Genel
dolaşmak
get about
f.
49
Genel
dolaşmak
hike
f.
50
Genel
dolaşmak
get around
f.
51
Genel
dolaşmak
loiter
f.
52
Genel
dolaşmak
look round
f.
53
Genel
dolaşmak
go around
f.
54
Genel
dolaşmak
flow
f.
55
Genel
dolaşmak
roam
f.
56
Genel
dolaşmak
stroll
f.
57
Genel
dolaşmak
roam around
f.
58
Genel
dolaşmak
circulate
f.
59
Genel
dolaşmak
recirculate
f.
60
Genel
dolaşmak
ramble on
f.
61
Genel
dolaşmak
saunter
f.
62
Genel
dolaşmak
pootle
f.
63
Genel
dolaşmak
raik
f.
64
Genel
dolaşmak
track
f.
65
Genel
dolaşmak
entwine
f.
66
Genel
dolaşmak
kinkle
f.
67
Genel
dolaşmak
excurse
f.
68
Genel
dolaşmak
vague
f.
69
Genel
dolaşmak
hike
f.
70
Genel
dolaşmak
mucker
f.
71
Genel
dolaşmak
bummel
f.
72
Genel
dolaşmak
gander [dialect]
f.
73
Genel
dolaşmak
go
f.
74
Genel
dolaşmak
rogue
f.
75
Genel
dolaşmak
run
f.
76
Genel
dolaşmak
impleach
f.
77
Genel
dolaşmak
palmer [dialect] [scotland]
f.
78
Genel
dolaşmak
coil
f.
79
Genel
dolaşmak
daunder
f.
80
Genel
dolaşmak
dauner
f.
81
Genel
dolaşmak
dawner
f.
82
Genel
dolaşmak
perambulate
f.
83
Genel
dolaşmak
surround [obsolete]
f.
84
Genel
dolaşmak
course
f.
Phrasals
85
Öbek Fiiller
dolaşmak
strike out
f.
86
Öbek Fiiller
dolaşmak
swish around
f.
87
Öbek Fiiller
dolaşmak
swim around
f.
88
Öbek Fiiller
dolaşmak
circulate through something
f.
89
Öbek Fiiller
dolaşmak
circulate among someone or something
f.
90
Öbek Fiiller
dolaşmak
circulate something through something
f.
91
Öbek Fiiller
dolaşmak
get around
f.
92
Öbek Fiiller
dolaşmak
get around
f.
93
Öbek Fiiller
dolaşmak
bat around
f.
94
Öbek Fiiller
dolaşmak
kink up
f.
95
Öbek Fiiller
dolaşmak
twist up
f.
96
Öbek Fiiller
dolaşmak
circulate among
f.
Technical
97
Teknik
dolaşmak
circulate
f.
98
Teknik
dolaşmak
wander
f.
Marine
99
Denizcilik
dolaşmak
cruise along
f.
Archaic
100
Eski Kullanım
dolaşmak
ravel
f.
101
Eski Kullanım
dolaşmak
stray
f.
"dolaşmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 478 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
başıboş dolaşmak
wander
f.
2
Yaygın Kullanım
aylak aylak dolaşmak
roam
f.
3
Yaygın Kullanım
amaçsızca dolaşmak
wander
f.
General
4
Genel
o bar senin bu bar benim dolaşmak
clubbing
i.
5
Genel
eteği ayağına dolaşmak
get in a tizzy
f.
6
Genel
belirli şeylerin peşinde çarşı pazar dolaşmak
shop for
f.
7
Genel
dolaşmak (söylenti)
be afloat
f.
8
Genel
serserice dolaşmak
tramp
f.
9
Genel
başıboş dolaşmak
gad around
f.
10
Genel
boş boş dolaşmak
traipse
f.
11
Genel
ayağına dolaşmak
encumber
f.
12
Genel
sinsi sinsi dolaşmak
prowl
f.
13
Genel
avare dolaşmak
ramble
f.
14
Genel
dünyayı dolaşmak
globetrot
f.
15
Genel
dolaşmak (taksi şoförü taksi müşteri arayarak)
cruise
f.
16
Genel
eli ayağı dolaşmak
get in a tizzy
f.
17
Genel
yavaş yavaş dolaşmak
amble
f.
18
Genel
gizli gizli dolaşmak
lurk about
f.
19
Genel
etrafını dolaşmak
round
f.
20
Genel
amaçsız dolaşmak
bum about
f.
21
Genel
kapı kapı dolaşmak
go from door door
f.
22
Genel
çevresini dönüp dolaşmak
center
f.
23
Genel
dili dolaşmak
splutter
f.
24
Genel
denizden etrafını dolaşmak
circumnavigate
f.
25
Genel
ağızdan ağıza dolaşmak
go the round
f.
26
Genel
etrafını dolaşmak
circumambulate
f.
27
Genel
aylak aylak dolaşmak
idle about
f.
28
Genel
ağızdan ağıza dolaşmak
go the rounds
f.
29
Genel
başıboş dolaşmak
extravagate
f.
30
Genel
etrafında dolaşmak
travel around
f.
31
Genel
başıboş dolaşmak
ramble
f.
32
Genel
gemiyle etrafını dolaşmak
circumnavigate
f.
33
Genel
avare dolaşmak
meander
f.
34
Genel
dönüp dolaşmak
walk back and forth
f.
35
Genel
arabayla dolaşmak
roll
f.
36
Genel
başkalarından ayrılarak kendi başına dolaşmak
wander off
f.
37
Genel
dili dolaşmak
mumble
f.
38
Genel
eli ayağı dolaşmak
be at one's wits end
f.
39
Genel
başıboş dolaşmak
divagate
f.
40
Genel
boş boş dolaşmak
meander
f.
41
Genel
aylak aylak dolaşmak
loaf
f.
42
Genel
sinsice dolaşmak
sneak about
f.
43
Genel
dolaşmak (bir yeri)
tramp
f.
44
Genel
aylak aylak dolaşmak
fool about
f.
45
Genel
sinsi sinsi dolaşmak
lurk around
f.
46
Genel
dolaşmak (gemiyle)
cruise
f.
47
Genel
en uygun fiyatların peşinde çarşı pazar dolaşmak
shop around
f.
48
Genel
başıboş dolaşmak
wander about
f.
49
Genel
etrafını dolaşmak
circle
f.
50
Genel
avare dolaşmak
rove
f.
51
Genel
yürüyerek dolaşmak
travel on foot
f.
52
Genel
aylak aylak dolaşmak
bum around
f.
53
Genel
boş boş dolaşmak
maunder
f.
54
Genel
etrafını dolaşmak
walk around
f.
55
Genel
dolaşmak (kan/hava)
circulate
f.
56
Genel
dalgın dalgın dolaşmak
moon
f.
57
Genel
aylak aylak dolaşmak
slope around
f.
58
Genel
dalgın dalgın dolaşmak
moon around
f.
59
Genel
gemi ile dolaşmak
cruise
f.
60
Genel
başıboş dolaşmak
gad about
f.
61
Genel
gizli gizli dolaşmak
lurk around
f.
62
Genel
aylak aylak dolaşmak
hang around
f.
63
Genel
başıboş dolaşmak
stray
f.
64
Genel
birbirine dolaşmak
mat
f.
65
Genel
sinsice dolaşmak
skulk
f.
66
Genel
aylak aylak dolaşmak
horse around
f.
67
Genel
başıboş dolaşmak
roam about
f.
68
Genel
aylak aylak dolaşmak
saunter
f.
69
Genel
dışarıya çıkıp dolaşmak
take the air
f.
70
Genel
aylak aylak dolaşmak
roam about
f.
71
Genel
serserice dolaşmak
lallygag
f.
72
Genel
her yerde bir nutuk çekerek dolaşmak (oy toplamak/destek sağlamak için)
stump
f.
73
Genel
gökyüzünde dolaşmak
ride through the sky
f.
74
Genel
avare dolaşmak
mosey
f.
75
Genel
dilden dile dolaşmak
become notorious
f.
76
Genel
dillerde dolaşmak
be in the limelight
f.
77
Genel
başıboş dolaşmak
bum around
f.
78
Genel
boş boş dolaşmak
wander about
f.
79
Genel
avare dolaşmak
gad
f.
80
Genel
boş boş dolaşmak
screw around
f.
81
Genel
çevresinde dönüp dolaşmak
centre
f.
82
Genel
kalp atışlarıyla ahenkli bir şekilde dolaşmak (kan damarlarda)
pulse
f.
83
Genel
peşinde dolaşmak
go around with somebody
f.
84
Genel
dünyanın etrafını gemiyle dolaşmak
circumnavigate
f.
85
Genel
etrafını dolaşmak
compass
f.
86
Genel
başıboş dolaşmak
loaf about
f.
87
Genel
elden ele dolaşmak
change hands many times
f.
88
Genel
ağızdan ağıza dolaşmak
be rumored
f.
89
Genel
başıboş dolaşmak
loaf
f.
90
Genel
fakir semtleri hayır için dolaşmak
slum
f.
91
Genel
çevresini dolaşmak
circle
f.
92
Genel
boş dolaşmak
lollop
f.
93
Genel
aylak aylak dolaşmak
bum
f.
94
Genel
dalgın dalgın dolaşmak
moon about
f.
95
Genel
aylak aylak dolaşmak
lounge
f.
96
Genel
ip vb dolaşmak
kink
f.
97
Genel
başıboş dolaşmak
wander around
f.
98
Genel
başıboş dolaşmak
rove
f.
99
Genel
avare avare dolaşmak
lounge about
f.
100
Genel
çarşı pazar dolaşmak
shop for
f.
101
Genel
ayak altında dolaşmak
get in somebody's way
f.
102
Genel
sinsice dolaşmak
prowl
f.
103
Genel
aylak aylak dolaşmak
hang about
f.
104
Genel
dolaşmak (polis/polis arabası) (etrafı kolaçan ederek)
cruise
f.
105
Genel
sokak sokak dolaşmak
walk the streets
f.
106
Genel
çıkıp dolaşmak (bir hastalıktan sonra yeniden)
get about
f.
107
Genel
fakir semtleri hayır için dolaşmak
go slumming
f.
108
Genel
dilden dile dolaşmak
be talked about
f.
109
Genel
aylak aylak dolaşmak
fool around
f.
110
Genel
sinsi sinsi dolaşmak
sneak
f.
111
Genel
avare dolaşmak
wander around idly
f.
112
Genel
sinsi sinsi dolaşmak
lurk about
f.
113
Genel
çevresini dolaşmak
perambulate
f.
114
Genel
avare avare dolaşmak
saunter
f.
115
Genel
dolaşmak (keşifte bulunmak amacıyla)
explore
f.
116
Genel
bir aşağı bir yukarı yürümek/dolaşmak
pace
f.
117
Genel
aylak aylak dolaşmak
roam
f.
118
Genel
boş dolaşmak
lollygag
f.
119
Genel
aylakça dolaşmak
loiter
f.
120
Genel
başıboş dolaşmak
rove about
f.
121
Genel
hantal hantal dolaşmak
lump
f.
122
Genel
boş boş dolaşmak
ramble
f.
123
Genel
başıboş dolaşmak
loaf around
f.
124
Genel
aylak aylak dolaşmak
poke along
f.
125
Genel
sinsice dolaşmak
sculk
f.
126
Genel
serserice dolaşmak
shlep
f.
127
Genel
dolaşmak (kan vb)
flow
f.
128
Genel
başıboş dolaşmak
nomadize
f.
129
Genel
çevreyi dolaşmak
take a stroll
f.
130
Genel
çevreyi dolaşmak
(have a) walk around
f.
131
Genel
çevreyi dolaşmak
wander
f.
132
Genel
amaçsızca dolaşmak
wander around
f.
133
Genel
çıplak dolaşmak
go around naked
f.
134
Genel
çıplak dolaşmak
walk around naked
f.
135
Genel
gezip dolaşmak
gallivant
f.
136
Genel
gezip dolaşmak
stroll
f.
137
Genel
avare avare dolaşmak
horse about
f.
138
Genel
avare avare dolaşmak
horse around
f.
139
Genel
aylak aylak dolaşmak
horse about
f.
140
Genel
avare avare dolaşmak
fool about
f.
141
Genel
avare avare dolaşmak
goof around
f.
142
Genel
aylak aylak dolaşmak
goof around
f.
143
Genel
ağızdan ağıza dolaşmak
be bandied around
f.
144
Genel
ağızdan ağıza dolaşmak
be bandied about
f.
145
Genel
gemiyle çevresini dolaşmak
circumnavigate
f.
146
Genel
sokakta dolaşmak
walk around on the street
f.
147
Genel
elden ele dolaşmak
travel from hand to hand
f.
148
Genel
elden ele dolaşmak
pass from hand to hand
f.
149
Genel
kararsızlık içinde dönüp dolaşmak
shilly-shally
f.
150
Genel
kapı kapı dolaşmak
go from door to door
f.
151
Genel
ev ev dolaşmak
go from house to house
f.
152
Genel
aylak aylak dolaşmak
loiter
f.
153
Genel
yeniden dolaşmak
recirculate
f.
154
Genel
etrafında dönüp dolaşmak
revolve
f.
155
Genel
arasında dolaşmak
stroll among
f.
156
Genel
başıboş dolaşmak
muck around
f.
157
Genel
başıboş dolaşmak
muck about
f.
158
Genel
başıboş dolaşmak
wander aimlessly
f.
159
Genel
amaçsızca dolaşmak
roam with no purpose
f.
160
Genel
fuhuş maksadıyla müşteri bulmak için sokaklarda dolaşmak
street-walk
f.
161
Genel
fuhuş maksadıyla müşteri bulmak için sokaklarda dolaşmak
streetwalk
f.
162
Genel
dünya etrafında dolaşmak
revolve around the world
f.
163
Genel
dünya etrafında dolaşmak
travel around the world
f.
164
Genel
internette dolaşmak
surf the web
f.
165
Genel
sahili dolaşmak
walk the shore
f.
166
Genel
cebinde silahla dolaşmak
walk around with a gun
f.
167
Genel
gölgesi gibi peşinde gezmek/dolaşmak
shadow
f.
168
Genel
internette dolaşmak
surf on the internet
f.
169
Genel
internet'te dolaşmak
surf on the internet
f.
170
Genel
amaçsızca dolaşmak
mooch
f.
171
Genel
sinsice dolaşmak
mooch
f.
172
Genel
akbabalar gibi dolaşmak
circle like vultures
f.
173
Genel
çevresinde dönüp dolaşmak
center
f.
174
Genel
başıboş dolaşmak
nomadise
f.
175
Genel
çevresini dönüp dolaşmak
centre
f.
176
Genel
amaçsızca/kafası karışık şekilde dolaşmak
mill
f.
177
Genel
uçakla/uçarak etrafından dolaşmak
circumnavigate
f.
178
Genel
amaçsızca dolaşmak
range
f.
179
Genel
ayağına dolaşmak
accumber
f.
180
Genel
istediği gibi dolaşmak
expatiate
f.
181
Genel
tanıdık ve arkadaşları selamlamak amacıyla bir lokanta ya da gece kulubündeki masalar arasında dolaşmak
table-hop
f.
182
Genel
başı boş dolaşmak
taver [scottish]
f.
183
Genel
(ip, saç) dolaşmak
tangle
f.
184
Genel
(cadde vb.) boyunca dolaşmak
reel [obsolete]
f.
185
Genel
araba ile dolaşmak
chauffeur
f.
186
Genel
tekrar dolaşmak
reknot
f.
187
Genel
başıboş dolaşmak
tralineate [obsolete]
f.
188
Genel
boş boş dolaşmak
trape [obsolete]
f.
189
Genel
boş boş dolaşmak
trapes
f.
190
Genel
boş boş dolaşmak
trapse
f.
191
Genel
bir şey bulmak için (bir yeri) dolaşmak
troll
f.
192
Genel
bar bar dolaşmak
crawl
f.
193
Genel
o bar senin bu bar benim dolaşmak
crawl
f.
194
Genel
boş boş dolaşmak
rake [dialect]
f.
195
Genel
(hayalet) dolaşmak
walk
f.
196
Genel
zihinde dolaşmak
walk
f.
197
Genel
etrafını dolaşmak
encompass [obsolete]
f.
198
Genel
çevresini tamamen dolaşmak
encompass [obsolete]
f.
199
Genel
etrafından dolaşmak
encompass
f.
200
Genel
çevresini dolaşmak
encompass
f.
201
Genel
pistin kavisli kenarını yüksek hızda dolaşmak
bank
f.
202
Genel
şöyle bir gezip dolaşmak
jant
f.
203
Genel
amaçsızca dolaşmak
vague
f.
204
Genel
aylak aylak dolaşmak
vague
f.
205
Genel
başıboş dolaşmak
vague
f.
206
Genel
ayağına dolaşmak
saddle
f.
207
Genel
aylak aylak dolaşmak
wagger
f.
208
Genel
avare avare dolaşmak
linger
f.
209
Genel
başıboş dolaşmak
mander
f.
210
Genel
maskeyle dolaşmak
mask
f.
211
Genel
seçim için oy istemek amacıyla ülkeyi dolaşmak
whistlestop
f.
212
Genel
çete halinde dolaşmak
wild
f.
213
Genel
eşkıya gibi dolaşmak
wild
f.
214
Genel
başıboş dolaşmak
will
f.
215
Genel
aylak aylak dolaşmak
hant
f.
216
Genel
sinsice dolaşmak
meech
f.
217
Genel
avare avare dolaşmak
boom
f.
218
Genel
aylakça dolaşmak
hawm [dialect] [uk]
f.
219
Genel
amaçsızca dolaşmak
moither [dialect]
f.
220
Genel
kafası karışmış bir şekilde dolaşmak
moither [dialect]
f.
221
Genel
amaçsızca dolaşmak
moider [dialect]
f.
222
Genel
kafası karışmış bir şekilde dolaşmak
moider [dialect]
f.
223
Genel
ayağında çamurla dolaşmak
mortar [dialect] [uk]
f.
224
Genel
amaçsızca dolaşmak
muck
f.
225
Genel
başıboş dolaşmak
muck
f.
226
Genel
aylakça dolaşmak
muck
f.
227
Genel
(düşman) saldırmadan etrafından dolaşmak
bypass
f.
228
Genel
(düşman) saldırmadan etrafından dolaşmak
by-pass
f.
229
Genel
aylak aylak dolaşmak
dander [dialect] [uk]
f.
230
Genel
sinsice dolaşmak
derne [scotland]
f.
231
Genel
çingene gibi dolaşmak
gypsy
f.
232
Genel
serseri gibi dolaşmak
hobo
f.
233
Genel
aylakça dolaşmak
lollop [uk]
f.
234
Genel
avare dolaşmak
hake (about/around) [scotland]
f.
235
Genel
serserice dolaşmak
hake (about/around) [scotland]
f.
236
Genel
amaçsızca dolaşmak
circle
f.
237
Genel
o bar senin bu bar benim dolaşmak
club
f.
238
Genel
acele etmeden ve amaçsızca dolaşmak
drift
f.
239
Genel
gezgin işçi olarak dolaşmak
drift
f.
240
Genel
iş arayarak dolaşmak
drift
f.
241
Genel
eli ayağına dolaşmak
drumble [obsolete]
f.
242
Genel
(kadın) hayranlıktan eli ayağına dolaşmak
fangirl
f.
243
Genel
birbirine dolaşmak
intervolve
f.
244
Genel
eli ayağına dolaşmak
powder
f.
245
Genel
aylak aylak dolaşmak
santer [dated]
f.
246
Genel
(damardaki kan) kalp atışıyla ahenk içerisinde dolaşmak
pulsate
f.
247
Genel
(bir yerde) dolaşmak
converse [obsolete]
f.
248
Genel
heyecandan eli ayağına dolaşmak
fizz
f.
249
Genel
eli ayağına dolaşmak
fluster
f.
250
Genel
aylakça dolaşmak
pheese
f.
251
Genel
etrafa sıçratarak dolaşmak
plotter [dialect]
f.
252
Genel
etrafa sıçratarak dolaşmak
plouter [scotland]
f.
253
Genel
o bar senin bu bar benim dolaşmak
pub-crawl
f.
254
Genel
aylak aylak dolaşmak
shaffle [dialect] [uk]
f.
255
Genel
avare avare dolaşmak
shool
f.
256
Genel
aylakça dolaşmak
slug
f.
257
Genel
sinsi sinsi dolaşmak
snook [dialect]
f.
258
Genel
kamburunu çıkararak dolaşmak
snudge
f.
259
Genel
derin düşüncelere dalmış gibi başını öne eğerek dolaşmak
snudge
f.
260
Genel
avare avare dolaşmak
streel
f.
261
Genel
çevresini dolaşmak
surround [obsolete]
f.
262
Genel
(göz) dolaşmak
rove
f.
263
Genel
(hayvan) yüzerek dolaşmak
swim
f.
Phrasals
264
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
wander in
f.
265
Öbek Fiiller
boş boş dolaşmak
hang around
f.
266
Öbek Fiiller
yurtdışında avare gibi dolaşmak
roll about
f.
267
Öbek Fiiller
bir vasıtayla gezinmek/dolaşmak
cruise around in (something)
f.
268
Öbek Fiiller
bir vasıtayla gezinmek/dolaşmak
cruise around in something
f.
269
Öbek Fiiller
ayaklarını sürüye sürüye dolaşmak
galumph around
f.
270
Öbek Fiiller
boş boş/başıboş dolanmak/dolaşmak
rat around
f.
271
Öbek Fiiller
birinin sırtına/omuzlarına binip/çıkıp dolaşmak
ride around
f.
272
Öbek Fiiller
bir çalımla/kurularak dolaşmak/yürümek
strut around
f.
273
Öbek Fiiller
dans eder gibi yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around
f.
274
Öbek Fiiller
dans eder gibi yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around something
f.
275
Öbek Fiiller
somurtarak dolaşmak
pout around
f.
276
Öbek Fiiller
ayakları yere değmeden yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around
f.
277
Öbek Fiiller
ayakları yere değmeden yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around something
f.
278
Öbek Fiiller
ayakları yerden kesilerek yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around
f.
279
Öbek Fiiller
ayakları yerden kesilerek yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around something
f.
280
Öbek Fiiller
sevinçten havalara uçarak yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around
f.
281
Öbek Fiiller
sevinçten havalara uçarak yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around something
f.
282
Öbek Fiiller
havalı havalı yürümek/dolaşmak
strut around
f.
283
Öbek Fiiller
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around
f.
284
Öbek Fiiller
ağzı kulaklarında yürümek/dolanmak/dolaşmak
waltz around something
f.
285
Öbek Fiiller
oraya buraya çarparak yürümek/dolaşmak
bumble along
f.
286
Öbek Fiiller
sağa sola toslayarak/dikkatsizce yürümek/dolaşmak
bumble along
f.
287
Öbek Fiiller
etrafına dikkat etmeden/etrafına aldırış etmeden yürümek/dolaşmak
bumble along
f.
288
Öbek Fiiller
oraya buraya çarparak yürümek/dolaşmak
bumble through
f.
289
Öbek Fiiller
sağa sola toslayarak/dikkatsizce yürümek/dolaşmak
bumble through
f.
290
Öbek Fiiller
etrafına dikkat etmeden/etrafına aldırış etmeden yürümek/dolaşmak
bumble through
f.
291
Öbek Fiiller
dönüp dolaşmak
circle around
f.
292
Öbek Fiiller
tek tek dolaşmak
circulate among someone or something
f.
293
Öbek Fiiller
diyar diyar dolaşmak
kick around
f.
294
Öbek Fiiller
diyar diyar dolaşmak
kick about
f.
295
Öbek Fiiller
amaçsızca dolaşmak
swan around
f.
296
Öbek Fiiller
arabayla dolaşmak
drive around
f.
297
Öbek Fiiller
aylak aylak dolaşmak
idle about
f.
298
Öbek Fiiller
aylak aylak dolaşmak
horse around
f.
299
Öbek Fiiller
aylak aylak dolaşmak
horse about
f.
300
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
loaf about
f.
301
Öbek Fiiller
birinin kuyruğunda/peşi sıra dolaşmak
run around after someone
f.
302
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
lounge around
f.
303
Öbek Fiiller
boş boş dolaşmak
gallivant around
f.
304
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
lounge about
f.
305
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
loaf around
f.
306
Öbek Fiiller
etrafını dolaşmak
pass round
f.
307
Öbek Fiiller
etrafta gezmek/dolanmak/dolaşmak
float around
f.
308
Öbek Fiiller
elden ele dolaşmak
go around
f.
309
Öbek Fiiller
elden ele dolaşmak
go round
f.
310
Öbek Fiiller
ortalıkta dolaşmak
roam around
f.
311
Öbek Fiiller
tembel tembel dolaşmak
lounge around
f.
312
Öbek Fiiller
tembel tembel dolaşmak
lounge about
f.
313
Öbek Fiiller
(birisiyle) birlikte dolaşmak
go about (with)
f.
314
Öbek Fiiller
çömelip etrafta dolaşmak
crouch around
f.
315
Öbek Fiiller
bell bir araçla etrafta dolaşmak
cruise around in something
f.
316
Öbek Fiiller
vücudunda dolaşmak
go through someone
f.
317
Öbek Fiiller
insanlar arasında dolaşmak
get around
f.
318
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin etrafından dolaşmak
get around someone or something
f.
319
Öbek Fiiller
etrafından dolaşmak
get around
f.
320
Öbek Fiiller
avare avare dolaşmak
bat around
f.
321
Öbek Fiiller
(bir yeri) dolaşmak
knock about (somewhere)
f.
322
Öbek Fiiller
oradan oraya dolaşmak
knock about
f.
323
Öbek Fiiller
oradan oraya dolaşmak
knock around
f.
324
Öbek Fiiller
yaygın olarak dolaşmak
send round
f.
325
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
stray on
f.
326
Öbek Fiiller
sağda solda dolaşmak
stray on
f.
327
Öbek Fiiller
kafasına göre girip çıkmak/dolaşmak
stray on
f.
328
Öbek Fiiller
-de dolaşmak
stray on
f.
329
Öbek Fiiller
'-de başıboş dolaşmak
stray on
f.
330
Öbek Fiiller
(bir yerde) başıboş dolaşmak
stray onto (some place)
f.
331
Öbek Fiiller
(bir yerde) elini kolunu sallayarak dolaşmak
stray onto (some place)
f.
332
Öbek Fiiller
(bir yerde) kafasına göre dolaşmak
stray onto (some place)
f.
333
Öbek Fiiller
bir şeyde başıboş dolaşmak
stray onto something
f.
334
Öbek Fiiller
bir şeyde elini kolunu sallayarak dolaşmak
stray onto something
f.
335
Öbek Fiiller
bir şeyde kafasına göre dolaşmak
stray onto something
f.
336
Öbek Fiiller
(bir şeyde/yerde) ağızdan ağıza yayılmak/dolaşmak
resound throughout (something or some place)
f.
337
Öbek Fiiller
kaygısızca dolaşmak
breeze along
f.
338
Öbek Fiiller
boş boş dolaşmak
amble along
f.
339
Öbek Fiiller
boş boş dolaşmak
amble along (something)
f.
340
Öbek Fiiller
oradan oraya dolaşmak
bob (around)
f.
341
Öbek Fiiller
oradan oraya gezmek/dolaşmak
bomb around
f.
342
Öbek Fiiller
(biriyle) aylak aylak dolaşmak
bum around (with someone)
f.
343
Öbek Fiiller
avare avare dolaşmak
brogue (around) [dialect]
f.
344
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin tepesinde) dolaşmak
circle around (over someone or something)
f.
345
Öbek Fiiller
tek tek dolaşmak
circulate among
f.
346
Öbek Fiiller
(birileri/bir şeyler) arasında dolaşmak
circulate among (someone or something)
f.
347
Öbek Fiiller
(bir şey) aracılığıyla dolaşmak/dolaşımda olmak
circulate through (something)
f.
348
Öbek Fiiller
(birileri/bir şeyler) arasında dolaşmak
circulate through (something)
f.
349
Öbek Fiiller
diğer tarafından dolaşmak
come around
f.
350
Öbek Fiiller
diğer tarafından dolaşmak
come round
f.
351
Öbek Fiiller
ile gezinmek/dolaşmak
cruise around in
f.
352
Öbek Fiiller
bell bir araçla etrafta dolaşmak
cruise around in
f.
353
Öbek Fiiller
arabayla/araçla bir şeyin etrafında dolanmak/dolaşmak
drive something around something
f.
354
Öbek Fiiller
etrafını dolaşmak
edge around
f.
355
Öbek Fiiller
etrafından dolaşmak
edge around
f.
356
Öbek Fiiller
(bir şeyin) dikkatlice etrafını dolaşmak
edge around (something)
f.
357
Öbek Fiiller
(bir şeyin) etrafından dolaşmak
edge around (something)
f.
358
Öbek Fiiller
(bir şeye) dolaşmak
enmesh in (something)
f.
359
Öbek Fiiller
(birinin) etrafında dolaşmak
fool with (someone)
f.
360
Öbek Fiiller
aylak aylak dolaşmak
footle about
f.
361
Öbek Fiiller
avare avare dolaşmak
footle about
f.
362
Öbek Fiiller
aylak aylak dolaşmak
footle around
f.
363
Öbek Fiiller
avare avare dolaşmak
footle around
f.
364
Öbek Fiiller
etrafında amaçsızca dolaşmak
roam about
f.
365
Öbek Fiiller
etrafında amaçsızca dolaşmak
roam around
f.
366
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle dolaşmak
go about with someone or something
f.
367
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle dolaşmak
go around with someone or something
f.
368
Öbek Fiiller
(biriyle) dolaşmak
go about with (someone)
f.
369
Öbek Fiiller
birinin etrafından dolanmak/dolaşmak
go around someone
f.
370
Öbek Fiiller
avare avare dolaşmak
good around
f.
371
Öbek Fiiller
aylak aylak dolaşmak
good around
f.
372
Öbek Fiiller
birbirine dolanmak/dolaşmak
knot together
f.
373
Öbek Fiiller
etrafta boş boş gezmek/dolaşmak
poodle around [uk]
f.
374
Öbek Fiiller
etrafta aylak aylak gezmek/dolaşmak
poodle around [uk]
f.
375
Öbek Fiiller
bir hışımla dolaşmak
rage through
f.
376
Öbek Fiiller
(bir yerde) bir hışımla dolaşmak
rage through (something)
f.
377
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) kuyruğunda/peşi sıra dolaşmak
run around after (someone or something)
f.
378
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) peşinde koşmak/dolaşmak
run around after (someone or something)
f.
379
Öbek Fiiller
(birinin) vücudunda/damarlarında dolaşmak
run through (one)
f.
380
Öbek Fiiller
(bir şeyin) en uygun fiyatlısını bulmak için çarşı pazar dolaşmak
shop around (for something)
f.
381
Öbek Fiiller
başıboş dolaşmak
stray in
f.
382
Öbek Fiiller
gezip dolaşmak
tootle off
f.
383
Öbek Fiiller
sallana sallana dolaşmak
tootle off
f.
384
Öbek Fiiller
amaçsızca dolaşmak/gezmek
jazz around
f.
Colloquial
385
Konuşma Dili
kararsızlık içinde dönüp dolaşmak
shilly-shally
f.
386
Konuşma Dili
başıboş dolaşmak
go walkabout [australia]
f.
387
Konuşma Dili
oradan oraya dolaşmak
go walkabout [australia]
f.
388
Konuşma Dili
amaçsızca dolaşmak
go walkabout [australia]
f.
389
Konuşma Dili
aylak aylak dolaşmak
good off
f.
390
Konuşma Dili
bir adayın destekçilerini oy kullanmaya ikna etmek için seçim günü kapı kapı dolaşmak
knock up [uk]
f.
391
Konuşma Dili
konser gibi bir kalabalıkta havada elden ele dolaşmak
body-surf
f.
392
Konuşma Dili
daha fazla gezip dolaşmak
get out more
f.
393
Konuşma Dili
etrafta boş boş gezmek/dolaşmak
pootle around [uk]
f.
394
Konuşma Dili
etrafta aylak aylak gezmek/dolaşmak
pootle around [uk]
f.
395
Konuşma Dili
zombi gibi dolaşmak
zombie out
f.
Idioms
396
Deyim
birinin/bir şeyin üzerinde kara bulutlar dolaşmak
a cloud hangs over somebody/something
i.
397
Deyim
avare dolaşmak/gezmek
bum around with (one)
f.
398
Deyim
aylak aylak dolaşmak
bum around with (one)
f.
399
Deyim
düzenli olarak belli bir yolu yürüyerek dolaşmak
pound a beat
f.
400
Deyim
görevli olduğu bölgeyi dolaşmak
pound a beat
f.
401
Deyim
(bir şeyin ya da birinin) üzerinde kara bulutlar dolaşmak
a cloud hangs over (someone or something)
f.
402
Deyim
meselenin etrafında dolaşmak
cloud the issue
f.
403
Deyim
ağızdan ağza dolaşmak
go the rounds
f.
404
Deyim
ayağının altında dolaşmak
be under one's feet
f.
405
Deyim
bar bar dolaşmak
be out on the piss (brit)
f.
406
Deyim
birinin peşinde dolaşmak
ride herd on someone
f.
407
Deyim
eli ayağına dolaşmak
get into a lather
f.
408
Deyim
eli ayağına dolaşmak
be in a lather
f.
409
Deyim
eli ayağına dolaşmak
get a lather
f.
410
Deyim
eli ayağı birbirine dolaşmak
one's knees knock together
f.
411
Deyim
eski-püskü giysilerle dolaşmak
out at elbows
f.
412
Deyim
eli ayağı dolaşmak
be at a loss
f.
413
Deyim
kimseyi rahatsız etmeden etrafını dolaşmak
edge one's way around
f.
414
Deyim
orada burada dolaşmak
gad about
f.
415
Deyim
sınırda dolaşmak
walk the line
f.
416
Deyim
sıradan/herkesi bir bir dolaşmak
go down the line
f.
417
Deyim
(iş bulma umuduyla) kapı kapı dolaşmak/sokaklara düşmek
pound the pavement
f.
418
Deyim
uçlar arasında dolaşmak
go from one extreme to the other
f.
419
Deyim
dilden dile dolaşmak
do the rounds
f.
420
Deyim
ondan ona dolaşmak
do the rounds
f.
421
Deyim
eli ayağına dolaşmak
not know where to look
f.
422
Deyim
utançtan eli ayağına dolaşmak
not know which way to look
f.
423
Deyim
utançtan eli ayağına dolaşmak
not know where to look
f.
424
Deyim
eli ayağına dolaşmak
not know which way to look
f.
425
Deyim
sinsice dolaşmak
be/go on the prowl
f.
426
Deyim
sinsi sinsi dolaşmak
be/go on the prowl
f.
427
Deyim
mutluluktan bulutların üstünde dolaşmak
walk on sunshine
f.
428
Deyim
araçla dolaşmak
take a spin (to some place)
f.
429
Deyim
araçla aylak aylak dolaşmak
take a spin (to some place)
f.
430
Deyim
araçla öylesine dolaşmak/gezinmek
take a spin (to some place)
f.
431
Deyim
avare avare dolaşmak
hump one's bluey
f.
432
Deyim
eli ayağı dolaşmak
be at a loss
f.
433
Deyim
eli ayağı dolaşmak
be at one's wits end
f.
434
Deyim
serbest dolaşmak
be on the loose
f.
435
Deyim
özgürce dolaşmak/hareket etmek
be on the loose
f.
436
Deyim
serbestçe dolaşmak/hareket etmek
be on the loose
f.
437
Deyim
(tehlikeli/zor bir durumun) kıyısında dolaşmak
teeter on the brink (or edge)
f.
438
Deyim
avare avare dolaşmak
take to the bricks
f.
439
Deyim
eli ayağı dolaşmak
get in a tizzle
f.
440
Deyim
eteği ayağına dolaşmak
get in a tizzle
f.
441
Deyim
eli ayağına dolaşmak
work yourself into a lather [uk]
f.
442
Deyim
eli ayağı dolaşmak
get into a tizzle
f.
443
Deyim
eteği ayağına dolaşmak
get into a tizzle
f.
444
Deyim
uçlar arasında dolaşmak
go from one extreme to another
f.
445
Deyim
eli ayağı birbirine dolaşmak
knock knees together
f.
446
Deyim
kıyısında dolaşmak
teeter on the brink
f.
447
Deyim
(bir şeyin) kıyısında dolaşmak
teeter on the brink of (something)
f.
448
Deyim
(bir şeyin) kıyısında dolaşmak
teeter on the edge of (something)
f.
Trade/Economic
449
Ticaret/Ekonomi
ev ev dolaşmak
door-to-door
f.
450
Ticaret/Ekonomi
ev ev dolaşmak
house to house
f.
Law
451
Hukuk
suç işlemek amacıyla/niyetiyle başı boş dolaşmak
loiter with intent [obsolete] [uk]
f.
Technical
452
Teknik
etrafından dolaşmak
by-pass
f.
Computer
453
Bilgisayar
internette dolaşmak
surf the net
f.
Automotive
454
Otomotiv
arabayla dolaşmak
drive
f.
455
Otomotiv
araçla dolaşmak
ride
f.
Marine
456
Denizcilik
dolaşmak (gemi vb)
cruise
f.
457
Denizcilik
gemiyle etrafını dolaşmak
circumnavigate
f.
Sport
458
Spor
şeffaf eğlence topu içine girerek dolaşmak
zorb
f.
Archaic
459
Eski Kullanım
gelişigüzel dolaşmak
randon
f.
460
Eski Kullanım
rastgele dolaşmak
randon
f.
461
Eski Kullanım
başıboş dolaşmak
err
f.
462
Eski Kullanım
ağzı dili dolaşmak
clutter
f.
Slang
463
Argo
boş boş dolanmak/dolaşmak
crap around
f.
464
Argo
per perişan dolaşmak/gezinmek
drag ass around
f.
465
Argo
aylak aylak dolaşmak/dolanmak
sit on (one's) butt
f.
466
Argo
başıboş dolaşmak
bugger about
f.
467
Argo
bir kişinin etrafında kötü niyetle dolaşmak
creep
f.
468
Argo
sersem sersem dolaşmak
fart around
f.
469
Argo
üzgün bir şekilde dolaşmak
drag ass around
f.
470
Argo
suratı asık dolaşmak
drag ass around
f.
471
Argo
boş boş dolaşmak
effing around
f.
472
Argo
boş boş dolaşmak
f-ing around
f.
473
Argo
aylak aylak dolaşmak
futz with (something)
f.
474
Argo
aylak aylak dolaşmak
wank off [uk]
f.
475
Argo
aylak aylak dolaşmak
mike [uk]
f.
476
Argo
başıboş dolaşmak
balls about
f.
477
Argo
başıboş dolaşmak
balls around
f.
British Slang
478
İngiliz Argosu
donsuz dolaşmak
go commando
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dolaşmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy