Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
sıkmak
"sıkmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
sıkmak
bore
f.
2
Yaygın Kullanım
sıkmak
tighten
f.
3
Yaygın Kullanım
sıkmak
squeeze
f.
4
Yaygın Kullanım
sıkmak
bother
f.
General
5
Genel
sıkmak
crib
f.
6
Genel
sıkmak
mope
f.
7
Genel
sıkmak
constrict
f.
8
Genel
sıkmak
irk
f.
9
Genel
sıkmak
depress
f.
10
Genel
sıkmak
bother
f.
11
Genel
sıkmak
embarrass
f.
12
Genel
sıkmak
grip
f.
13
Genel
sıkmak
wring
f.
14
Genel
sıkmak
oppress
f.
15
Genel
sıkmak
drive
f.
16
Genel
sıkmak
chevy
f.
17
Genel
sıkmak
pinch
f.
18
Genel
sıkmak
constipate
f.
19
Genel
sıkmak
pressurize
f.
20
Genel
sıkmak
hatchel
f.
21
Genel
sıkmak
load
f.
22
Genel
sıkmak
annoy
f.
23
Genel
sıkmak
fret
f.
24
Genel
sıkmak
pester
f.
25
Genel
sıkmak
hold tight
f.
26
Genel
sıkmak
chagrin
f.
27
Genel
sıkmak
chivvy
f.
28
Genel
sıkmak
trouble
f.
29
Genel
sıkmak
jam
f.
30
Genel
sıkmak
crush
f.
31
Genel
sıkmak
cumber
f.
32
Genel
sıkmak
strangulate
f.
33
Genel
sıkmak
harass
f.
34
Genel
sıkmak
eloq
f.
35
Genel
sıkmak
prey
f.
36
Genel
sıkmak
incommode
f.
37
Genel
sıkmak
straiten
f.
38
Genel
sıkmak
ail
f.
39
Genel
sıkmak
astringe
f.
40
Genel
sıkmak
spray
f.
41
Genel
sıkmak
brace
f.
42
Genel
sıkmak
distress
f.
43
Genel
sıkmak
pull on
f.
44
Genel
sıkmak
make fast
f.
45
Genel
sıkmak
chivy
f.
46
Genel
sıkmak
express
f.
47
Genel
sıkmak
clench
f.
48
Genel
sıkmak
plague
f.
49
Genel
sıkmak
press
f.
50
Genel
sıkmak
turn off
f.
51
Genel
sıkmak
chivy up
f.
52
Genel
sıkmak
pressurise
f.
53
Genel
sıkmak
sag
f.
54
Genel
sıkmak
leaden
f.
55
Genel
sıkmak
hag [uk] [dialect]
f.
56
Genel
sıkmak
bottleneck
f.
57
Genel
sıkmak
hetchel
f.
58
Genel
sıkmak
hock [us]
f.
59
Genel
sıkmak
mure
f.
60
Genel
sıkmak
ruffle
f.
61
Genel
sıkmak
constringe
f.
62
Genel
sıkmak
preace
f.
63
Genel
sıkmak
put to sleep
f.
64
Genel
sıkmak
squab [dialect] [uk]
f.
Phrasals
65
Öbek Fiiller
sıkmak
cinch up
f.
66
Öbek Fiiller
sıkmak
brown off
f.
67
Öbek Fiiller
sıkmak
wring from
f.
Colloquial
68
Konuşma Dili
sıkmak
psych out someone
f.
69
Konuşma Dili
sıkmak
worry to death
f.
Idioms
70
Deyim
sıkmak
give the pip
f.
71
Deyim
sıkmak
make someone's gorge rise
f.
72
Deyim
sıkmak
make gorge rise
f.
Technical
73
Teknik
sıkmak
thirl
f.
74
Teknik
sıkmak
quetch
f.
75
Teknik
sıkmak
express
f.
76
Teknik
sıkmak
extrude
f.
77
Teknik
sıkmak
squeeze
f.
78
Teknik
sıkmak
compress
f.
79
Teknik
sıkmak
clench
f.
80
Teknik
sıkmak
tighten
f.
81
Teknik
sıkmak
squash
f.
82
Teknik
sıkmak
press
f.
83
Teknik
sıkmak
mangle
f.
Automotive
84
Otomotiv
sıkmak
torque
f.
Archaic
85
Eski Kullanım
sıkmak
prease
f.
86
Eski Kullanım
sıkmak
streighten
f.
"sıkmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
can sıkmak
annoy
f.
2
Yaygın Kullanım
birinin elini sıkmak
shake someone's hand
f.
3
Yaygın Kullanım
can sıkmak
bother
f.
4
Yaygın Kullanım
canını sıkmak
bother
f.
General
5
Genel
mengene (çamaşır sıkmak için)
wringer
i.
6
Genel
canını sıkmak
annoy
f.
7
Genel
fazla sıkmak
bind
f.
8
Genel
birinin canını çok sıkmak
bore someone to death
f.
9
Genel
sıkmak (bir yemeğe tat verebilecek bir madde)
take
f.
10
Genel
içini sıkmak
hip
f.
11
Genel
canını sıkmak
distress oneself
f.
12
Genel
canını sıkmak
ruffle somebody's temper
f.
13
Genel
canını sıkmak
disgruntle
f.
14
Genel
sıkmak (çamaşırı)
wring
f.
15
Genel
kemerini sıkmak
tighten one's belt
f.
16
Genel
sıkmak (meyve/ıslak bez vb'ni)
squeeze
f.
17
Genel
canını sıkmak
devil
f.
18
Genel
can sıkmak
bug
f.
19
Genel
canını sıkmak
cast down
f.
20
Genel
boğazını sıkmak
throttle
f.
21
Genel
palavra sıkmak
loudmouth
f.
22
Genel
canını sıkmak
put off
f.
23
Genel
ayağını sıkmak
pinch
f.
24
Genel
canını sıkmak
offput
f.
25
Genel
döndürerek sıkmak
wring
f.
26
Genel
birinin elini sıkmak
press someone's hand
f.
27
Genel
yumruğunu sıkmak
double
f.
28
Genel
boğazını sıkmak
choke
f.
29
Genel
canını sıkmak
hassle
f.
30
Genel
sıkmak (kemer vb'ni)
tighten
f.
31
Genel
sıkmak (limon)
press
f.
32
Genel
canını sıkmak
trouble
f.
33
Genel
birisinin canını sıkmak
bore
f.
34
Genel
el sıkmak
shake hands
f.
35
Genel
boğazını sıkmak
scrag
f.
36
Genel
canını sıkmak
bother about
f.
37
Genel
canını sıkmak
bait
f.
38
Genel
kuvvetlice sıkmak (birinin elini)
wring
f.
39
Genel
birinin canını sıkmak
give someone the pip
f.
40
Genel
dişini sıkmak
grit one's teeth and bear it
f.
41
Genel
canını sıkmak
give the hump
f.
42
Genel
kemerleri sıkmak
tighten one's belt
f.
43
Genel
canını sıkmak
displease
f.
44
Genel
kemer sıkmak
tighten one's belt
f.
45
Genel
canını sıkmak
get in someone's hair
f.
46
Genel
can sıkmak
wear on
f.
47
Genel
kuvvetle sıkmak
wring
f.
48
Genel
canını sıkmak
irk
f.
49
Genel
sıkmak (limon)
ream
f.
50
Genel
can sıkmak
bore
f.
51
Genel
vida sıkmak
screw
f.
52
Genel
döndürerek sıkmak
give something a wring
f.
53
Genel
kemeri sıkmak
tighten one's belt
f.
54
Genel
birinin canını çok sıkmak
bore someone to tears
f.
55
Genel
çok sıkmak
straitjacket
f.
56
Genel
sıkmak (yumruğunu/dişlerini)
clench
f.
57
Genel
canını sıkmak
vex
f.
58
Genel
kemer sıkmak
pull in one's belt
f.
59
Genel
kendi ayağına sıkmak
shoot oneself in the foot
f.
60
Genel
çamaşır sıkmak
wring laundry
f.
61
Genel
canını sıkmak
bug
f.
62
Genel
boğazını sıkmak
strangle
f.
63
Genel
sprey sıkmak
spray
f.
64
Genel
burarak sıkmak (çamaşırı)
wring
f.
65
Genel
kurşun sıkmak
fire bullet
f.
66
Genel
canını sıkmak
depress
f.
67
Genel
canını sıkmak
bore
f.
68
Genel
çevirerek sıkmak
wring
f.
69
Genel
canını sıkmak
put about
f.
70
Genel
canını sıkmak
perturb
f.
71
Genel
canını sıkmak
irritate
f.
72
Genel
canını sıkmak
give somebody the hump
f.
73
Genel
canını sıkmak
get peeved
f.
74
Genel
canı sıkmak
make uneasy
f.
75
Genel
canı sıkmak
be annoyed
f.
76
Genel
canı sıkmak
be vexed by
f.
77
Genel
dişini sıkmak
be patient
f.
78
Genel
meteliğe kurşun sıkmak
be flat broke
f.
79
Genel
meteliğe kurşun sıkmak
be penniless
f.
80
Genel
dişini sıkmak
grit one's teeth
f.
81
Genel
ayağına sıkmak
shoot somebody in the leg
f.
82
Genel
ayağına sıkmak
shoot somebody in the foot
f.
83
Genel
limon sıkmak
squeeze the lemon
f.
84
Genel
bacağına sıkmak
shoot somebody in the leg
f.
85
Genel
canını sıkmak
exasperate
f.
86
Genel
civata sıkmak
screw the bolt
f.
87
Genel
kurşun sıkmak
shoot
f.
88
Genel
ayağını sıkmak
(one's shoes) pinch one's feet
f.
89
Genel
ayağını sıkmak
(one's shoes) press against one's feet
f.
90
Genel
canını sıkmak
get to someone
f.
91
Genel
silah sıkmak
fire a gun
f.
92
Genel
zor bir dönem süresince dişini sıkmak
stand the gaff
f.
93
Genel
(diş/yumruk) sıkmak
clench
f.
94
Genel
sivilce sıkmak
pop zits
f.
95
Genel
sahte bir sıcaklıkla el sıkmak
glad-hand
f.
96
Genel
can sıkmak
chagrin
f.
97
Genel
can sıkmak
dismay
f.
98
Genel
can sıkmak
importune
f.
99
Genel
vidayı sıkmak
tighten it
f.
100
Genel
canını sıkmak
put out
f.
101
Genel
canını sıkmak
afflict with
f.
102
Genel
kemerleri sıkmak
tighten the belt
f.
103
Genel
kıvırarak suyunu sıkmak
wring out
f.
104
Genel
(çamaşırın) suyunu sıkmak
wring out
f.
105
Genel
koku sıkmak
spray on perfume
f.
106
Genel
parfüm sıkmak
put on perfume
f.
107
Genel
koku sıkmak
dab on perfume
f.
108
Genel
parfüm sıkmak
dab on perfume
f.
109
Genel
koku sıkmak
put on perfume
f.
110
Genel
parfüm sıkmak
spray on perfume
f.
111
Genel
birisinin elini sıkmak
shake someone's hand
f.
112
Genel
göstericilere göz yaşartıcı gaz sıkmak
use tear gas on protesters
f.
113
Genel
göstericilere biber gazı sıkmak
use pepper gas on protesters
f.
114
Genel
vida sıkmak
tighten a screw
f.
115
Genel
vidayı sıkmak
tighten a screw
f.
116
Genel
limon sıkmak
squeeze lemon
f.
117
Genel
portakal sıkmak
squeeze orange
f.
118
Genel
dişini sıkmak
bear
f.
119
Genel
pazılarını kasmak/sıkmak
flex one's biceps
f.
120
Genel
fazla/aşırı sıkmak
over-tighten
f.
121
Genel
şeker kamışı sıkmak
grind sugar cane
f.
122
Genel
göz yaşartıcı gaz sıkmak
tear-gas
f.
123
Genel
canını sıkmak
chafe
f.
124
Genel
tekrar can sıkmak
reimportune
f.
125
Genel
can sıkmak
noie [obsolete]
f.
126
Genel
can sıkmak
thorn
f.
127
Genel
boğazını sıkmak
thrapple
f.
128
Genel
boğmak, boğazını sıkmak
thropple [scottish]
f.
129
Genel
dişini sıkmak
tough
f.
130
Genel
(sevgi gösterisi olarak) burnunun ucunu sıkmak
tweag [dialect]
f.
131
Genel
(sevgi gösterisi olarak) burnunun ucunu sıkmak
tweak
f.
132
Genel
canını sıkmak
upset
f.
133
Genel
(meyvenin/sebzenin) suyunu sıkmak
juice
f.
134
Genel
canını sıkmak
unsettle
f.
135
Genel
boğazını sıkmak
quackle
f.
136
Genel
(giysi) sıkmak
bind
f.
137
Genel
lavanta kokusu sıkmak
lavender
f.
138
Genel
kabuslarla canını sıkmak
hagride
f.
139
Genel
(eli) sıkıca sıkmak
wring
f.
140
Genel
(eli) kuvvetlice sıkmak
wring
f.
141
Genel
(eli) içtenlikle sıkmak
wring
f.
142
Genel
elini sıkmak
wring
f.
143
Genel
alay ederek canını sıkmak
hazle
f.
144
Genel
kendi ayağına sıkmak
hoise
f.
145
Genel
canını sıkmak
misplease
f.
146
Genel
canını sıkmak
mommuck
f.
147
Genel
yeniden sıkmak
repressurize
f.
148
Genel
yeniden sıkmak
repressurise
f.
149
Genel
canını sıkmak
bum (out)
f.
150
Genel
ezici ile sıkmak
rice
f.
151
Genel
(sinirden, acıdan) dişlerini sıkmak
gnash
f.
152
Genel
canını sıkmak
damp
f.
153
Genel
canını sıkmak
destroy [ireland]
f.
154
Genel
canını sıkmak
grame [obsolete]
f.
155
Genel
canını sıkmak
gravel
f.
156
Genel
canını sıkmak
gripe
f.
157
Genel
dişlerini sıkmak
grit
f.
158
Genel
çok fena canını sıkmak
murder
f.
159
Genel
fazla sıkmak
overpester
f.
160
Genel
canını sıkmak
overset
f.
161
Genel
canını sıkmak
overwhelm
f.
162
Genel
canını sıkmak
ruffle
f.
163
Genel
(çevreleyen kordonu, ipi) sıkmak
cinch
f.
164
Genel
can sıkmak
importunate [rare]
f.
165
Genel
canını sıkmak
distrouble [obsolete]
f.
166
Genel
sivilce sıkmak
squeeze pimples
f.
167
Genel
canını sıkmak
fash [scotland]
f.
168
Genel
yumruğunu sıkmak
close
f.
169
Genel
canını sıkmak
drecche
f.
170
Genel
canını sıkmak
dretch
f.
171
Genel
palavra sıkmak
fanfaronade
f.
172
Genel
kerpetenle sıkmak
pincer
f.
173
Genel
canını sıkmak
faze
f.
174
Genel
canını sıkmak
itch
f.
175
Genel
(mermiyi) peş peşe sıkmak
pelt
f.
176
Genel
peş peşe mermi sıkmak
pelt
f.
177
Genel
(mermiyi) peş peşe sıkmak
pelter
f.
178
Genel
peş peşe mermi sıkmak
pelter
f.
179
Genel
incir çekirdeğini doldurmayacak mevzulara canını sıkmak
pother
f.
180
Genel
canını sıkmak
potter [dialect] [uk]
f.
181
Genel
canını sıkmak
disappoint
f.
182
Genel
(elini) sıkmak
fist
f.
183
Genel
canını sıkmak
pregravate [obsolete]
f.
184
Genel
palavra sıkmak
puff
f.
185
Genel
canını sıkmak
scruple [obsolete]
f.
186
Genel
eyer kolanını sıkmak
sinch
f.
187
Genel
kolanı sıkmak
sinch
f.
188
Genel
canını sıkmak
singe
f.
189
Genel
kemer sıkmak
skimp
f.
190
Genel
(tasarruf için) sıkmak
skinch
f.
191
Genel
kemer sıkmak
skinch
f.
192
Genel
(omuz, kol) tutarak hafifçe sıkmak
squeeze
f.
193
Genel
(kurşun) sıkmak
loose
f.
194
Genel
(çamaşır) elle sıkmak
wring
f.
Phrasals
195
Öbek Fiiller
suyunu sıkmak
crush out
f.
196
Öbek Fiiller
ısrarla rahatsız ederek canını sıkmak
pick at
f.
197
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
bother with (someone or something)
f.
198
Öbek Fiiller
canını sıkmak
bother someone with someone or something
f.
199
Öbek Fiiller
bir şeyin dişini sıkmak
ride something out
f.
200
Öbek Fiiller
can sıkmak
act up
f.
201
Öbek Fiiller
canını sıkmak
brown off
f.
202
Öbek Fiiller
dişini sıkmak
hang on
f.
203
Öbek Fiiller
(birini) sıkmak
grind down
f.
204
Öbek Fiiller
anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
205
Öbek Fiiller
anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
drop something on someone
f.
206
Öbek Fiiller
dertleriyle (birinin) canını sıkmak/başını ağrıtmak
dump on (someone or something)
f.
207
Öbek Fiiller
silah sıkmak
fire off
f.
208
Öbek Fiiller
arka arkaya silah sıkmak
fire off
f.
209
Öbek Fiiller
(bir şeyi) sıkmak
wring (something) from (someone or something)
f.
210
Öbek Fiiller
(bir şeyi) döndürerek/burarak sıkmak
wring (something) from (someone or something)
f.
211
Öbek Fiiller
bir şeyi burarak/döndürerek sıkmak
wring something from something
f.
212
Öbek Fiiller
bir şeyi burarak/döndürerek sıkmak
wring something out of something
f.
213
Öbek Fiiller
döndürerek sıkmak
wring from
f.
214
Öbek Fiiller
burarak sıkmak
wring from
f.
215
Öbek Fiiller
(birinin bir şey) için canını sıkmak
devil (someone or something) for (something)
f.
216
Öbek Fiiller
birini sıkmak
grind someone down
f.
217
Öbek Fiiller
köküne kibrit suyu sıkmak
eat up
f.
218
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
gnaw (away) at (someone)
f.
219
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
gnaw on (someone)
f.
220
Öbek Fiiller
canını sıkmak
gnaw at
f.
221
Öbek Fiiller
canını sıkmak
gnaw on
f.
222
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin üstüne bir şey sıkmak
spray someone or something with something
f.
223
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
torque (someone) off
f.
224
Öbek Fiiller
(birinin/kendinin) canını (biriyle/bir şeyle) sıkmak
trouble (someone or oneself) with (someone or something)
f.
225
Öbek Fiiller
bir şey sıkmak
squeeze something from something
f.
226
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkmak
spin something out of something
f.
227
Öbek Fiiller
bir şeyi döndürerek sıkmak
spin something out of something
f.
228
Öbek Fiiller
bir şeyi döndürerek suyunu sıkmak
spin something out of something
f.
229
Öbek Fiiller
bir şeyin bir şeyini sıkmak
spin something out of something
f.
230
Öbek Fiiller
bir şeyi sıkmak
spin something out
f.
231
Öbek Fiiller
bir şeyi döndürerek sıkmak
spin something out
f.
232
Öbek Fiiller
bir şeyi döndürerek suyunu sıkmak
spin something out
f.
233
Öbek Fiiller
bir şeyin bir şeyini sıkmak
spin something out
f.
234
Öbek Fiiller
(birinin) sürekli canını sıkmak
pinch at (someone)
f.
235
Öbek Fiiller
döndürerek sıkmak
wind up
f.
236
Öbek Fiiller
bükerek sıkmak
wind up
f.
237
Öbek Fiiller
biriyle birinin canını sıkmak
afflict someone with someone
f.
238
Öbek Fiiller
biriyle birinin canını sıkmak
afflict someone with someone
f.
239
Öbek Fiiller
birini bir şeyle sıkmak
beset someone with something
f.
240
Öbek Fiiller
ile sıkmak
beset with
f.
241
Öbek Fiiller
(bir şeyi/duyguyu) göstermemek için dişini sıkmak
bite down on (something)
f.
242
Öbek Fiiller
(bir şeyi/duyguyu) göstermemek için dişini sıkmak
bite in (something)
f.
243
Öbek Fiiller
bir şeyle ilgili canını sıkmak
bother about something
f.
244
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) ilgili canını sıkmak
bother about (someone or something)
f.
245
Öbek Fiiller
birinin canını sıkmak
bring someone down
f.
246
Öbek Fiiller
birinin canını sıkmak
brown someone off
f.
247
Öbek Fiiller
ile sıkmak
burden with
f.
248
Öbek Fiiller
suyunu sıkmak
crush out of
f.
249
Öbek Fiiller
biriyle/bir şeyle birinin canını sıkmak
disappoint someone with someone or something
f.
250
Öbek Fiiller
(bir şeyle birinin/kendinin) canını sıkmak
disappoint (someone or oneself) with (something)
f.
251
Öbek Fiiller
anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
drop on
f.
252
Öbek Fiiller
dertleriyle birinin canını sıkmak/başını ağrıtmak
dump something on someone
f.
253
Öbek Fiiller
dertleriyle birinin canını sıkmak/başını ağrıtmak
dump on someone
f.
254
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle sıkmak
encumber someone or something with someone or something
f.
255
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) sıkmak
encumber (someone or something) with (something)
f.
256
Öbek Fiiller
ile sıkmak
encumber with
f.
257
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
get (one) down
f.
258
Öbek Fiiller
birinin canını sıkmak
get someone down
f.
259
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
get at (someone)
f.
260
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
gnaw (away) at (someone)
f.
261
Öbek Fiiller
canını sıkmak
gnaw away
f.
262
Öbek Fiiller
(birinin) canını sıkmak
gnaw on (someone)
f.
263
Öbek Fiiller
(ağlamamak için kendini) zor tutmak/sıkmak
gulp back
f.
264
Öbek Fiiller
dişini sıkmak
gut out
f.
265
Öbek Fiiller
birine palavra sıkmak
hand someone something
f.
266
Öbek Fiiller
(birinin) çok canını sıkmak
prey upon (someone)
f.
267
Öbek Fiiller
(birinin) çok canını sıkmak
prey on (someone)
f.
268
Öbek Fiiller
birinin canını sıkmak
put one out
f.
269
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine (bir şey) sıkmak
spray (something) onto (someone or something)
f.
270
Öbek Fiiller
(bir şey) sıkmak
spray with
f.
271
Öbek Fiiller
(bir şeyin) üzerindeki (bir şeyi) iyice sıkmak/sıkıştırmak
tighten (something) on (something else)
f.
272
Öbek Fiiller
iyice sıkmak/sıkıştırmak
tighten on
f.
273
Öbek Fiiller
dişini sıkmak
tough out
f.
274
Öbek Fiiller
ile canını sıkmak
trouble with
f.
275
Öbek Fiiller
(bir şeyle birinin) canını sıkmak
weary (one) with (something)
f.
276
Öbek Fiiller
burarak/döndürerek sıkmak
wring out of
f.
277
Öbek Fiiller
parmaklarını sıkmak
close (on)
f.
278
Öbek Fiiller
çenesini sıkmak
close (on)
f.
Phrases
279
İfadeler
birinin canını sıkmak
give someone the dingbats
f.
Colloquial
280
Konuşma Dili
canını sıkmak
bum out
f.
281
Konuşma Dili
birine üç kurşun sıkmak
put three bullets into someone
f.
282
Konuşma Dili
birisini çok sıkmak
bore someone stiff
f.
283
Konuşma Dili
birinin canını sıkmak
bore someone to death
f.
284
Konuşma Dili
birisini çok sıkmak
bore someone to death
f.
285
Konuşma Dili
birisini çok sıkmak
bore someone to tears
f.
286
Konuşma Dili
boğazını sıkmak
jump down one's throat
f.
287
Konuşma Dili
birinin canını sıkmak
bore someone to tears
f.
288
Konuşma Dili
birine dört kurşun sıkmak
put four bullets into someone
f.
289
Konuşma Dili
canını sıkmak
trouble one's head about something
f.
290
Konuşma Dili
canını sıkmak
badger to death
f.
291
Konuşma Dili
canını sıkmak
bother one's head about something
f.
292
Konuşma Dili
kemerleri sıkmak
tighten one's belt
f.
293
Konuşma Dili
kemerleri sıkmak
pull in one's belt
f.
294
Konuşma Dili
canını sıkmak
eat
f.
295
Konuşma Dili
canını sıkmak
eat
f.
296
Konuşma Dili
(birinin) yüzüne biber gazı sıkmak (kendini savunma amaçlı)
mace (one's) face
f.
297
Konuşma Dili
(birinin) yüzüne göz yaşartıcı sprey sıkmak (kendini savunma amaçlı)
mace (one's) face
f.
298
Konuşma Dili
kendi ağzına kurşun sıkmak
eat (one's) gun
f.
299
Konuşma Dili
konuşarak baymak/sıkmak
talk (one's) pants off
f.
300
Konuşma Dili
dizkapağına sıkmak
kneecap
f.
301
Konuşma Dili
kafasına sıkmak
blow brains out
f.
302
Konuşma Dili
için canını sıkmak
devil for
f.
303
Konuşma Dili
diş gıcırdatmak/sıkmak
gnash teeth
f.
304
Konuşma Dili
dişini gıcırdatmak/sıkmak
gnash your teeth
f.
305
Konuşma Dili
dişlerini gıcırdatmak/sıkmak
gnash your teeth
f.
306
Konuşma Dili
dişini sıkmak
guts out
f.
307
Konuşma Dili
dişini sıkmak
gutses
f.
308
Konuşma Dili
mekana/meskene mermi sıkmak/yağdırmak
shoot up the place
f.
309
Konuşma Dili
elini sıkmak istiyorum!
put it there!
expr.
Idioms
310
Deyim
can sıkmak
ruffle a few feathers
i.
311
Deyim
canını sıkmak
get on (someone's) nerves
f.
312
Deyim
(birinin) canını sıkmak
make (someone) nervous
f.
313
Deyim
canını sıkmak
claw (one) on the gall
f.
314
Deyim
canını sıkmak
fret the gizzard
f.
315
Deyim
konuşarak baymak/sıkmak
talk (one's) arm off
f.
316
Deyim
konuşarak baymak/sıkmak
talk (one's) arms off
f.
317
Deyim
… limon sıkmak
throw a wet blanket over (something)
f.
318
Deyim
… limon sıkmak
throw a wet blanket over something
f.
319
Deyim
kemerleri sıkmak
pare (something) to the bone
f.
320
Deyim
kemerleri sıkmak
cut something to the bone
f.
321
Deyim
kemerleri sıkmak
pare something to the bone
f.
322
Deyim
can sıkmak
cross (one's) bows
f.
323
Deyim
canını sıkmak
drive (someone) buggy
f.
324
Deyim
sıkıntısıyla/derdiyle (birini) sıkmak
burden (someone) with (something)
f.
325
Deyim
(birini) sıkmak
leave (one) cold
f.
326
Deyim
(birini) sıkmak
leave someone cold
f.
327
Deyim
kendi kendinin canını sıkmak
agonize (oneself) over
f.
328
Deyim
(biri veya bir konu hakkında) canını sıkmak
agonize (oneself) over someone or something
f.
329
Deyim
iyice can sıkmak
pile on the agony [uk]
f.
330
Deyim
iyice can sıkmak
pile on the gloom [uk]
f.
331
Deyim
bir şeye canını sıkmak
get worked up (over something)
f.
332
Deyim
birini sıkmak
play the bear
f.
333
Deyim
birisini çok sıkmak
bore the arse off somebody
f.
334
Deyim
birisini sıkmak
ruffle someone's feathers
f.
335
Deyim
birisinin canını sıkmak
raise somebody's hackles
f.
336
Deyim
birisini çok sıkmak
bore someone to tears
f.
337
Deyim
birisini sıkmak
give someone the pip
f.
338
Deyim
birisini sıkmak
get up someone's nose
f.
339
Deyim
birisini çok sıkmak
bore somebody to death
f.
340
Deyim
bir şeye canını sıkmak
get oneself worked up (about something)
f.
341
Deyim
birisini sıkmak
bug
f.
342
Deyim
bir şeye canını sıkmak
get oneself worked up (over something)
f.
343
Deyim
birisinin canını sıkmak
get someone's dander up
f.
344
Deyim
birisini sıkmak
rankle with
f.
345
Deyim
birisini sıkmak
tee off
f.
346
Deyim
birisinin canını sıkmak
get someone's irish up
f.
347
Deyim
birisini sıkmak
get someone's dander up
f.
348
Deyim
birisini sıkmak
hack off
f.
349
Deyim
birisini sıkmak
miff
f.
350
Deyim
birisini çok sıkmak
bore someone stiff
f.
351
Deyim
birisini sıkmak
get on someone's nerves
f.
352
Deyim
birisini sıkmak
get someone's goat
f.
353
Deyim
birisini sıkmak
nark
f.
354
Deyim
birisini aşırı sıkmak
bore the socks off someone
f.
355
Deyim
birisini sıkmak
wind up
f.
356
Deyim
birisini sıkmak
get someone's back up
f.
357
Deyim
birisini sıkmak
rub up the wrong way
f.
358
Deyim
birisinin canını sıkmak
make somebody's hackles rise
f.
359
Deyim
birisini sıkmak
make someone's hackles rise on
f.
360
Deyim
birisini çok sıkmak
bore the ass off somebody
f.
361
Deyim
bir şeye canını sıkmak
be worked up (over something)
f.
362
Deyim
birisini sıkmak
tick off
f.
363
Deyim
birisini sıkmak
make someone's blood boil
f.
364
Deyim
bir şeye canını sıkmak
get worked up (about something)
f.
365
Deyim
birisinin canını sıkmak
get someone's hackles up
f.
366
Deyim
birisinin canını sıkmak
put someone's back up
f.
367
Deyim
birisinin canını sıkmak
get someone's back up
f.
368
Deyim
birini çok sıkmak
put somebody to sleep
f.
369
Deyim
birisini sıkmak
burn up
f.
370
Deyim
bir şeye canını sıkmak
be worked up (about something)
f.
371
Deyim
birisini sıkmak
make someone see red
f.
372
Deyim
birinin canını sıkmak
get in someone's face
f.
373
Deyim
birisini sıkmak
get on someone's wick
f.
374
Deyim
birisini çok sıkmak
bore someone to death
f.
375
Deyim
canını sıkmak
get one's knickers in a twist
f.
376
Deyim
canını sıkmak
touch a nerve
f.
377
Deyim
çok konuşarak karşısındakini sıkmak
talk someone's ear off
f.
378
Deyim
dişini sıkmak
clench one's teeth
f.
379
Deyim
dişini sıkmak
tough it out
f.
380
Deyim
canını sıkmak
hit a raw nerve
f.
381
Deyim
canını sıkmak
badger someone to death
f.
382
Deyim
canını sıkmak
get one's knickers in a knot
f.
383
Deyim
canını sıkmak
touch a raw nerve
f.
384
Deyim
dişini sıkmak
gulp something back
f.
385
Deyim
canını sıkmak
cream one's corn
f.
386
Deyim
dişini sıkmak
gut it out
f.
387
Deyim
dişini sıkmak
grit one's teeth
f.
388
Deyim
canını sıkmak
hit a nerve
f.
389
Deyim
canını sıkmak
lower someone's spirit
f.
390
Deyim
canını sıkmak
play the bear
f.
391
Deyim
canını sıkmak
give the pip
f.
392
Deyim
dişlerini sıkmak
grit one's teeth
f.
393
Deyim
çok konuşarak karşısındakini sıkmak
talk someone's head off
f.
394
Deyim
dişini sıkmak
bite the bullet
f.
395
Deyim
içini sıkmak
gripe one's soul
f.
396
Deyim
kemer sıkmak
stretch one's money
f.
397
Deyim
kemer sıkmak
tighten one's belt
f.
398
Deyim
kemerleri sıkmak
pull in one's horns
f.
399
Deyim
kemerleri sıkmak
scrimp and save
f.
400
Deyim
mekana/meskene mermi sıkmak
shoot a place up
f.
401
Deyim
kemer sıkmak
pull one's belt in a notch
f.
402
Deyim
kafasına sıkmak
blow one's brains out
f.
403
Deyim
kemerleri sıkmak
tighten one's belts
f.
404
Deyim
kemer sıkmak
take one's belt in a notch
f.
405
Deyim
kemer sıkmak
make one's money stretch
f.
406
Deyim
kemerleri sıkmak
draw in one's horns
f.
407
Deyim
kendini sıkmak/zorlamak
gulp something back
f.
408
Deyim
kemer sıkmak
trim your sails
f.
409
Deyim
mekana/meskene mermi sıkmak
shoot the place up
f.
410
Deyim
ümüğünü sıkmak
shove down one's throat
f.
411
Deyim
ümüğünü sıkmak
go for the jugular
f.
412
Deyim
(kokudan) burnunu sıkmak/tutmak
plug one's nose
f.
413
Deyim
(önemsiz bir şey için) canını sıkmak
get one's knickers in a twist
f.
414
Deyim
(kokudan) burnunu sıkmak/tutmak
hold one's nose
f.
415
Deyim
(önemsiz bir şey için) canını sıkmak
get one's knickers in a knot
f.
416
Deyim
ümüğünü sıkmak
ram it down one's throat
f.
417
Deyim
kemerleri sıkmak
haul in (one's) horns
f.
418
Deyim
kemerleri sıkmak
haul in (one's) horns
f.
419
Deyim
(birinin) tepkisini çekmek/canını sıkmak
get in dutch (with someone)
f.
420
Deyim
birinin yüzüne biber gazı sıkmak
mace someone’s face
f.
421
Deyim
birinin yüzüne göz yaşartıcı sprey sıkmak
mace someone’s face
f.
422
Deyim
birinin canını sıkmak
give someone a fit
f.
423
Deyim
(birinin) canını sıkmak
give (someone) fits
f.
424
Deyim
kendi ayağına sıkmak
hoist with his own petard
f.
425
Deyim
herkesin canını sıkmak
dish something out
f.
426
Deyim
(birinin) canını sıkmak
give (one) the gears
f.
427
Deyim
önemsiz bir şey için canını sıkmak
get (one's) panties in a knot
f.
428
Deyim
boşuna canını sıkmak
get (one's) panties in a knot
f.
429
Deyim
önemsiz bir şey için canını sıkmak
get (one's) panties in a twist
f.
430
Deyim
boşuna canını sıkmak
get (one's) panties in a twist
f.
431
Deyim
önemsiz bir şey için canını sıkmak
get (one's) shorts in a knot
f.
432
Deyim
boşuna canını sıkmak
get (one's) shorts in a knot
f.
433
Deyim
(birinin) canını sıkmak
get on (someone's) bad side
f.
434
Deyim
(birinin) canını sıkmak
get on the bad side of (someone)
f.
435
Deyim
önemsiz bir şey için canını sıkmak
have (one's) knickers in a twist
f.
436
Deyim
boşuna canını sıkmak
have (one's) knickers in a twist
f.
437
Deyim
ağlamamak için (kendini) sıkmak/tutmak/zorlamak
gulp back (one's) tears
f.
438
Deyim
içini çekerek ağlamamak için (kendini) sıkmak/tutmak
gulp back (one's) sobs
f.
439
Deyim
canını sıkmak
be hanging over (one)
f.
440
Deyim
(birinin) çok canını sıkmak
gnaw (at) (someone's) vitals
f.
441
Deyim
dişini sıkmak
grind (one's) teeth
f.
442
Deyim
öfkesini belli etmemek için dişini sıkmak
grind (one's) teeth
f.
443
Deyim
(birinin) işini engelleyip canını sıkmak
be in (one's) hair
f.
444
Deyim
canını sıkmak
put/set someone on edge
f.
445
Deyim
canını sıkmak
set someone's teeth on edge
f.
446
Deyim
(birinin) canını sıkmak
put (one) out of humour [uk]
f.
447
Deyim
(birinin) canını sıkmak
catch (one) on the raw [uk]
f.
448
Deyim
(birinin) canını sıkmak
catch somebody on the raw [uk]
f.
449
Deyim
(birinin) canını sıkmak
touch somebody on the raw [uk]
f.
450
Deyim
(birinin) canını sıkmak
put (one) out of sorts
f.
451
Deyim
dişini sıkmak
set your teeth
f.
452
Deyim
bir şeyden sıkmak
flog something to death [uk]
f.
453
Deyim
dişini sıkmak
close (one's) eyes and think of england
f.
454
Deyim
gözlerini yumup dişini sıkmak
close (one's) eyes and think of england
f.
455
Deyim
dişini sıkmak
lie back and think of england
f.
456
Deyim
başka şeyler düşünerek dişini sıkmak
lie back and think of england
f.
457
Deyim
dişini sıkmak
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
458
Deyim
gözlerini yumup dişini sıkmak
shut (one's) eyes and think of england [uk]
f.
459
Deyim
birinin/bir şeyin canını sıkmak
badger someone or something to death
f.
460
Deyim
canını sıkmak
be hanging over (one's) head
f.
461
Deyim
canını sıkmak
be hanging over your head
f.
462
Deyim
canını sıkmak
be hanging over you
f.
463
Deyim
sinirden dişlerini sıkmak
be tight-lipped
f.
464
Deyim
dişini sıkmak
bite (one's) lip
f.
465
Deyim
dişini sıkmak
bite the bullet
f.
466
Deyim
dişini sıkmak
bite your lip
f.
467
Deyim
(bir şeye) limon sıkmak
throw a wet blanket on (something)
f.
468
Deyim
kafasına sıkmak
blow somebody's brains out
f.
469
Deyim
(birini) çok sıkmak
bore (one) stiff
f.
470
Deyim
(birini) çok sıkmak
bore (one) to death
f.
471
Deyim
(birini) çok sıkmak
bore (one) to tears
f.
472
Deyim
çok sıkmak
bore stiff
f.
473
Deyim
(birini) çok sıkmak
bore the pants off (of) (one)
f.
474
Deyim
çok sıkmak
bore the pants off of
f.
475
Deyim
çok sıkmak
bore to death
f.
476
Deyim
çok sıkmak
bore to death/tears
f.
477
Deyim
biriyle/bir şeyle ilgili canını sıkmak
bother one's (pretty little) head about someone or something
f.
478
Deyim
ile ilgili canını sıkmak
bother head about
f.
479
Deyim
birinin canını sıkmak
catch/touch somebody on the raw [uk]
f.
480
Deyim
kendi bacağına sıkmak
cook your goose
f.
481
Deyim
kemerleri sıkmak
cut to the bone
f.
482
Deyim
kemerleri sıkmak
cut something to the bone
f.
483
Deyim
kemerleri sıkmak
draw in horns and pull in horns
f.
484
Deyim
kemerleri sıkmak
draw in your horns
f.
485
Deyim
kemerleri sıkmak
pull in your horns
f.
486
Deyim
kemerleri sıkmak
draw/pull in your horns
f.
487
Deyim
önemsiz bir şey için canını sıkmak
get (one's) panties in a bunch [us/south africa]
f.
488
Deyim
boşuna canını sıkmak
get (one's) panties in a bunch [us/south africa]
f.
489
Deyim
canını sıkmak
get hackles up
f.
490
Deyim
(birinin) canını sıkmak
get on (one's) quince [australia]
f.
491
Deyim
can sıkmak
get on nerves
f.
492
Deyim
birisini sıkmak
get up somebody's nose [uk]
f.
493
Deyim
(birinin) canını sıkmak
give (one) a pain
f.
494
Deyim
(birinin) canını sıkmak
give (one) the pip
f.
495
Deyim
canını sıkmak
give a pain
f.
496
Deyim
birinin canını sıkmak
give somebody the hump [uk]
f.
497
Deyim
dişlerini sıkmak
grind your teeth
f.
498
Deyim
içini sıkmak
gripe soul
f.
499
Deyim
dişini sıkmak
grit teeth
f.
500
Deyim
dişlerini sıkmak
grit teeth
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sıkmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy