get

"get" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 192 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	get f.	elde etmek
You cannot get economic growth off the Internet. İnternetten ekonomik büyüme elde edemezsiniz. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	get f.	almak
I'm going to get a new book this weekend. Bu hafta sonu yeni bir kitap alacağım. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	get f.	kazanmak
It can work, if it gets time. Zaman kazanırsa işe yarayabilir. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	get f.	bulmak
Where are you going to get it from? Nereden bulacaksın? More Sentences
5	Yaygın Kullanım	get f.	erişmek
Mary got Tom. Mary Tom'a erişti. More Sentences
6	Yaygın Kullanım	get f.	edinmek
You – any consumer – can easily get practical experience of this. Siz -herhangi bir tüketici- bu konuda kolayca pratik deneyim edinebilirsiniz. More Sentences
General
7	Genel	get f.	kaçmak
Tom got shampoo in his eyes. Tom'un gözlerine şampuan kaçmıştı. More Sentences
8	Genel	get f.	etmek
During the Belgian Presidency, the European Union made greater efforts than before to get the dialogue off the ground. Belçika Dönem Başkanlığı sırasında Avrupa Birliği diyaloğun başlatılması için öncekinden daha fazla çaba sarf etti. More Sentences
9	Genel	get f.	yaptırmak
It will make it easier for drivers to get insurance and improve the protection of victims. Sürücülerin sigorta yaptırmalarını kolaylaştıracak ve mağdurların korunmasını iyileştirecektir. More Sentences
10	Genel	get f.	sokmak
Tom got stung by a wasp. Tom'u eşek arısı soktu. More Sentences
11	Genel	get f.	binmek
She tried to get a taxi in Brussels and was refused. Brüksel'de bir taksiye binmeye çalıştı ve reddedildi. More Sentences
12	Genel	get f.	geçinmek
Take it easy and get well. Sakin olun ve iyi geçinin. More Sentences
13	Genel	get f.	götürmek
This is the kind of contradiction that will get us nowhere. Bu tür bir çelişki bizi hiçbir yere götürmez. More Sentences
14	Genel	get f.	edinmek
I do not know where the honourable Member has got these ideas from, I do not get into these types of issues. Sayın Üyenin bu fikirleri nereden edindiğini bilmiyorum, ben bu tür konulara girmiyorum. More Sentences
15	Genel	get f.	satın almak
I am hoping to get two copies of this book. Ben bu kitabın iki kopyasını satın almak istiyorum. More Sentences
16	Genel	get f.	başarmak
We'll get it this time. Bu sefer başaracağız. More Sentences
17	Genel	get f.	olmak
I, at least, can no longer get enthusiastic about ordering merely amusing images for my cell phone. En azından ben, cep telefonum için sadece eğlenceli görüntüler sipariş etme konusunda artık hevesli olamayacağım. More Sentences
18	Genel	get f.	ulaşmak
You need to get to the station at 10 am. Sabah 10'da istasyona ulaşmalısın. More Sentences
19	Genel	get f.	gelmek
That means things can get much cheaper for consumers. Bu da tüketiciler için işlerin çok daha ucuza gelebileceği anlamına geliyor. More Sentences
20	Genel	get f.	anlamak
I told her I'm broke, but she didn't get it. Ona beş parasız olduğumu söyledim ama anlamadı. More Sentences
21	Genel	get f.	dolaşmak
I don't want to get in anybody's way. Ayak altında dolaşmak istemiyorum. More Sentences
22	Genel	get f.	çıkarmak
Okay, we need to get you out of here fast. Tamam, seni buradan hemen çıkarmamız lazım. More Sentences
23	Genel	get f.	varmak
The third thing is that we cannot see the future because we cannot get an agreement with the Americans. Üçüncüsü ise Amerikalılarla bir anlaşmaya varamadığımız için geleceği göremememizdir. More Sentences
24	Genel	get f.	ele geçirmek
Tom is out to get you. Tom seni ele geçirmek için dışarıda. More Sentences
25	Genel	get f.	başlamak
The Commission, though, is getting cold feet. Yine de Komisyon ürkmeye başladı. More Sentences
26	Genel	get f.	ayrılmak
I can't get away from the office this afternoon. Bu öğleden sonra ofisten ayrılamam. More Sentences
27	Genel	get f.	yapmak
We can gain real benefits from GMOs if we get it right. Eğer doğru yaparsak GDO'lardan gerçek faydalar elde edebiliriz. More Sentences
28	Genel	get f.	geçirmek
Are the hardliners getting the upper hand? Sertlik yanlıları üstünlüğü ele mi geçiriyor? More Sentences
29	Genel	get f.	yemek
Do you want to go get something to eat? Gidip bir şeyler yemek ister misin? More Sentences
30	Genel	get f.	getirmek
I forgot the file at the office, can you get it for me? Dosyayı ofiste unuttum, sen benim için getirebilir misin? More Sentences
31	Genel	get f.	sağlamak
This sort of freedom would equate to getting the fox to mind the geese. Bu tür bir özgürlük, tilkinin kazlara bakmasını sağlamakla eşdeğer olacaktır. More Sentences
32	Genel	get f.	kazanmak
Only in this way can we create a new culture in the Commission and at the same time get public confidence restored. Ancak bu şekilde Komisyon'da yeni bir kültür yaratabilir ve aynı zamanda kamuoyunun güvenini yeniden kazanabiliriz. More Sentences
33	Genel	get f.	gitmek
I need to get to the bar. Bara gitmem lazım. More Sentences
34	Genel	get f.	başına gelmek
You deserved what you got. Başınıza geleni hak ettiniz. More Sentences
35	Genel	get f.	yakalanmak (hastalığa)
This can reduce your chance of getting a cold, flu, or other illness. Bu; nezle, grip veya başka hastalıklara yakalanma şansınızı azaltabilir. More Sentences
36	Genel	get f.	ayarlamak
In that case, I got another one for you. Bu durumda sana başka bir tane daha ayarladım. More Sentences
37	Genel	get f.	geçmek
I'll get in touch with you on Monday. Pazartesi seninle bağlantıya geçerim. More Sentences
38	Genel	get f.	eline geçmek
Did you get the parcel I sent you? Size gönderdiğim paket elinize geçti mi? More Sentences
39	Genel	get f.	kavramak
I can't quite get the meaning of this poem. Bu şiirin anlamını tam olarak kavrayamadım. More Sentences
40	Genel	get f.	yakalamak
They will eventually get him. Eninde sonunda onu yakalayacaklar. More Sentences
41	Genel	get f.	uymak
I think we'll all feel better once we get a little sleep. Sanırım biraz uyur uymaz hepimiz daha iyi hissederiz. More Sentences
42	Genel	get f.	elde etmek
Hopefully, in November we will get something a lot more concrete. Umarız Kasım ayında çok daha somut bir şey elde ederiz. More Sentences
43	Genel	get f.	almak
I need to get a recommendation letter from a professor to apply for this program. Bu programa başvurmak için bir üniversite hocasından tavsiye mektubu almam gerek. More Sentences
44	Genel	get f.	hale gelmek
If we fail to react to this new form of immigration, the situation will soon get out of hand and become uncontrollable. Eğer bu yeni göç biçimine tepki göstermezsek, durum kısa sürede kontrolden çıkacak ve kontrol edilemez hale gelecektir. More Sentences
45	Genel	get f.	gidip getirmek
I'll go get it for you. Gidip getireyim. More Sentences
46	Genel	get f.	girmek
I literally have no idea how that got there. Bunun oraya nasıl girdiği hakkında gerçekten hiçbir fikrim yok. More Sentences
47	Genel	get f.	sahip olmak
I would, therefore, ask you to ensure that we get a Dutch channel as well. Bu nedenle sizden bir Hollanda kanalına da sahip olmamızı sağlamanızı rica ediyorum. More Sentences
48	Genel	get f.	-ebilmek
Things could get even better. Her şey daha da iyi olabilir. More Sentences
49	Genel	get f.	kandırmak
This trick is going to get him. Bu numara onu kandıracaktır. More Sentences
50	Genel	get f.	(telefona) (birini) bağlamak
Russia is particularly well-placed to get a foot in the door because of their mutual economic links. Karşılıklı ekonomik bağlar nedeniyle Rusya'nın kapıdan içeri adım atma konusunda özellikle iyi bir konumu var. More Sentences
51	Genel	get f.	bağlantı kurmak
I'll get on to her right away. Ben hemen onunla bağlantı kuracağım. More Sentences
52	Genel	get f.	temas kurmak
In case of an emergency, get in touch with my agent right away. Acil bir durumda, hemen temsilcimle temas kurun. More Sentences
53	Genel	get f.	yaralamak
I got my right leg hurt in the accident. Kazada sağ bacağımı yaraladım. More Sentences
54	Genel	get f.	zorunda olmak
I've got something you've got to see. Görmek zorunda olduğun bir şeyim var. More Sentences
55	Genel	get f.	belaya bulaşmak
Tom is going to get in trouble for that. Tom'un bunun için başı belaya bulaşacak. More Sentences
56	Genel	get f.	dahil edilmek
How are we to get this issue into the WTO negotiations? Bu konuyu DTÖ müzakerelerine nasıl dahil edeceğiz? More Sentences
57	Genel	get f.	(hisse) kapılmak
I get the feeling that I'm not really welcome here. Burada pek hoş karşılanmadığım hissine kapılıyorum. More Sentences
58	Genel	get f.	(vücuda) almak
I need to get sunlight more in summer. Yazın daha fazla güneş ışığı almam lazım. More Sentences
59	Genel	get f.	üşütmek
I get a cold every time the seasons change. Mevsimler her değiştiğinde ben üşütüyorum. More Sentences
60	Genel	get f.	(puan) almak
The applicants should get a score of at least 75 points from the test to pass the first step. Başvuru sahiplerinin ilk adımı geçebilmeleri için testten en az 75 puan almaları gerekmektedir. More Sentences
61	Genel	get f.	(azar) işitmek
I think I will get a reprimand from my boss. Sanırım patronumdan azar işiteceğim. More Sentences
62	Genel	get f.	(sonuna) gelmek
Please stop reading when you get to the end of the page. Lütfen sayfanın sonuna geldiğinizde okumayı bırakın. More Sentences
63	Genel	get f.	(aşağı) indirmek
We need to get this refrigerator down the stairs before the moving van comes. Nakliye kamyonu gelmeden önce bu buzdolabını merdivenlerden indirmeliyiz. More Sentences
64	Genel	get f.	(his) duymak
Please don't get angry with me. Lütfen bana öfke duyma. More Sentences
65	Genel	get f.	(hamile) bırakmak
He can't get any woman pregnant; he had varicocele last year, which made him infertile. Hiçbir kadını hamile bırakamaz; geçen yıl varikosel geçirdi ve bu da onu kısır yaptı. More Sentences
66	Genel	get f.	kırılmak
Make sure that the TV screen doesn't get broken. Televizyon ekranın kırılmamasına dikkat edin. More Sentences
67	Genel	get f.	(belaya) sokmak
You're going to get us all in trouble. Hepimizin başını belaya sokacaksın. More Sentences
68	Genel	get f.	(pil vb.) takmak
I need to get the batteries in the torch. El fenerine pil takmam lazım. More Sentences
69	Genel	get f.	(yemek) hazırlamak
Can I get you anything to eat? Sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım mı? More Sentences
70	Genel	get f.	(kanal) çekmek
I can only get four channels on my TV. Televizyonum sadece dört kanalı çekiyor. More Sentences
71	Genel	get f.	haklamak
The gangsters will get him for what he did. Yaptıklarından ötürü gangsterler onu haklayacaklar. More Sentences
72	Genel	get f.	(telefondan) ulaşmak
I can never get him on his work phone. Ona iş telefonundan asla ulaşamıyorum. More Sentences
73	Genel	get f.	(taşıt) binmek
You can get a train from the airport to the city center. Havaalanından şehir merkezine trene binerek gidebilirsiniz. More Sentences
74	Genel	get f.	kapıya bakmak
There's someone at the door, can you get it? Kapıda biri var, kapıya bakar mısın? More Sentences
75	Genel	get f.	ulaştırmak
That would enable us to do something more quickly about getting people better medicines. Bu sayede insanlara daha iyi ilaçlar ulaştırma konusunda daha hızlı bir şekilde bir şeyler yapabileceğiz. More Sentences
Trade/Economic
76	Ticaret/Ekonomi	get f.	almak
Although we work in the same company, he will get more money than me. Aynı şirkette çalışıyor olmamıza rağmen o benden daha fazla para alacak. More Sentences
Technical
77	Teknik	get f.	elde etmek
For such substances, we must insist on getting standard scientific data. Bu tür maddeler için standart bilimsel verileri elde etmekte ısrarcı olmalıyız. More Sentences
General
78	Genel	get i.	yavru
79	Genel	get i.	(sayı olabilecek topu) kurtarma
80	Genel	get i.	erkek bir hayvanın soyu
81	Genel	get i.	nesep
82	Genel	get i.	nesil
83	Genel	get f.	hazırlamak (bir öğün yemek)
84	Genel	get f.	bulmak (bir matematik işlemi sonucunda belli bir sayıyı)
85	Genel	get f.	hızlanmak
86	Genel	get f.	kafasına girmek
87	Genel	get f.	çanına ot tıkamak
88	Genel	get f.	savuşmak
89	Genel	get f.	ettirmek
90	Genel	get f.	kızdırmak
91	Genel	get f.	uyuşmak
92	Genel	get f.	tırmanmak
93	Genel	get f.	katılmak
94	Genel	get f.	idrak etmek
95	Genel	get f.	uydurmak
96	Genel	get f.	sinirlendirmek
97	Genel	get f.	hazırlamak
98	Genel	get f.	açıklamak
99	Genel	get f.	anlaşmak
100	Genel	get f.	doğrultmak
101	Genel	get f.	gezinmek
102	Genel	get f.	canına okumak
103	Genel	get f.	baskın çıkmak
104	Genel	get f.	alıp getirmek
105	Genel	get f.	mat etmek
106	Genel	get f.	yetmek
107	Genel	get f.	kurtarmak
108	Genel	get f.	öldürmek
109	Genel	get f.	bakmak (telefona/kapıya)
110	Genel	get f.	kurtulmak
111	Genel	get f.	temin etmek
112	Genel	get f.	sızmak
113	Genel	get f.	kanalı çekmek (radyo/televizyon)
114	Genel	get f.	düzenlemek
115	Genel	get f.	almak (radyo/televizyon belirli bir istasyonu/kanalı)
116	Genel	get f.	mesaj almak
117	Genel	get f.	hayret ettirmek
118	Genel	get f.	şaşkınlık uyandırmak
119	Genel	get f.	hayret uyandırmak
120	Genel	get f.	şaşırtmak
121	Genel	get f.	duymak
122	Genel	get f.	(hastalığa) yakalanmak
123	Genel	get f.	işitmek
124	Genel	get f.	aklını çelmek
125	Genel	get f.	ikna ekmek
126	Genel	get f.	organize etmek
127	Genel	get f.	taşımak
128	Genel	get f.	(telefona) cevap vermek
129	Genel	get f.	rahatsız etmek
130	Genel	get f.	sinirine gitmek
131	Genel	get f.	(travma/hastalık) yaşamak
132	Genel	get f.	ezberlemek
133	Genel	get f.	karşılaşmak
134	Genel	get f.	irtibat kurmak
135	Genel	get f.	(bir yere) bırakmak
136	Genel	get f.	heyecanlandırmak
137	Genel	get f.	havaya sokmak
138	Genel	get f.	(cezaya) çarptırılmak
139	Genel	get f.	mahkum olmak
140	Genel	get f.	(ceza) almak
141	Genel	get f.	(duygularını) etkilemek
142	Genel	get f.	(sonuç olarak) bulmak
143	Genel	get f.	(hesaplayıp) bulmak
144	Genel	get f.	sebep olmak
145	Genel	get f.	ilgisi olmak
146	Genel	get f.	vurmak
147	Genel	get f.	isabet etmek
148	Genel	get f.	çarpmak
149	Genel	get f.	fark etmek
150	Genel	get f.	farkına varmak
151	Genel	get f.	hislerine dokunmak
152	Genel	get f.	derinden yaralamak
153	Genel	get f.	avlamak
154	Genel	get f.	(mahsul) toplamak
155	Genel	get f.	maden çıkarmak
156	Genel	get f.	hareket ettirmek
157	Genel	get f.	hareket ettirilmek
158	Genel	get f.	uzman olmak
159	Genel	get f.	üstesinden gelmek
160	Genel	get f.	(belirli bir yerinden) yaralanmak
161	Genel	get f.	aşırı istemek
162	Genel	get f.	dayanmak
163	Genel	get f.	rakip oyuncuyu oyun dışı bırakmak
164	Genel	get f.	zenginleşmek
165	Genel	get f.	hemen gitmek
166	Genel	get f.	hemen çıkmak
167	Genel	get f.	intikam almak
168	Genel	get f.	intikam amaçlı öldürmek
169	Genel	get f.	bir durumun içine çekilmek
170	Genel	get f.	tuzağa düşmek
171	Genel	get f.	(hayvanlar) peydahlamak
172	Genel	get f.	kapıyı açmak
Irregular Verb
173	Irregular Verb	get f.	got - gotten/got
Colloquial
174	Konuşma Dili	get f.	kafalamak
Law
175	Hukuk	get i.	(ibrani yasası) yükümlülükten kurtulma belgesi
176	Hukuk	get i.	(ibrani yasası) dini boşanma
Military
177	Askeri	get f.	askeri başarı kazanmak
178	Askeri	get f.	fethetmek
Baseball
179	Beysbol	get f.	(oyuncuyu) dışarı atmak
Slang
180	Argo	get i.	aptal
181	Argo	get f.	şantaj amaçlı yaklaşmak
182	Argo	get f.	öldürerek susturmak
British Slang
183	İngiliz Argosu	get i.	adi
184	İngiliz Argosu	get i.	aptal
185	İngiliz Argosu	get i.	ciğeri beş para etmez
186	İngiliz Argosu	get i.	geri zekalı
187	İngiliz Argosu	get i.	mankafa
188	İngiliz Argosu	get i.	pislik
189	İngiliz Argosu	get i.	salak
190	İngiliz Argosu	get i.	şerefsiz
191	İngiliz Argosu	get ünl.	adi şerefsiz
192	İngiliz Argosu	get ünl.	aşağılık herif

"get" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	get worse f.	kötüleşmek
The situation's getting worse day by day. Durum günden güne kötüleşiyor. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	get strong f.	güçlenmek
I got stronger overnight. Bir gecede daha da güçlendim. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	get hungry f.	acıkmak
I'm getting hungry again. Yine acıktım. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	get better f.	iyileşmek
Tom will get better soon. Tom yakında iyileşecek. More Sentences
5	Yaygın Kullanım	get better f.	düzelmek
I wish I could be more optimistic, but I don't think things will get better soon. Keşke daha iyimser olabilseydim, ama işlerin yakında düzeleceğini sanmıyorum. More Sentences
6	Yaygın Kullanım	get dirty f.	kirlenmek
All my clothes have gotten dirty since I've been here. Buraya geldiğimden beri bütün kıyafetlerim kirlendi. More Sentences
7	Yaygın Kullanım	get rid of f.	kurtulmak
Let us get rid of the inconsistencies, but let us get rid of them in the right direction. Tutarsızlıklardan kurtulalım ama doğru yönde kurtulalım. More Sentences
8	Yaygın Kullanım	get dark f.	kararmak
In winter, the days become shorter and it gets darker earlier. Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır. More Sentences
9	Yaygın Kullanım	get tired f.	yorulmak
Are you starting to get tired? Yorulmaya başlıyor musun? More Sentences
10	Yaygın Kullanım	get excited f.	heyecanlanmak
He is prone to getting excited. O heyecanlanmaya eğilimlidir. More Sentences
11	Yaygın Kullanım	get injured f.	yaralanmak
You might get injured if you do that the way Tom told you to. Tom'un söylediği şekilde yaparsan yaralanabilirsin. More Sentences
12	Yaygın Kullanım	get ready f.	hazırlanmak
Federal law and order are being got ready. Federal kanun ve düzen hazırlanıyor. More Sentences
13	Yaygın Kullanım	get on f.	binmek
She got on the subway at Ginza. Ginza'da metroya bindi. More Sentences
14	Yaygın Kullanım	get wet f.	ıslanmak
Come under my umbrella, or you'll get wet. Şemsiyemin altına gel, yoksa ıslanacaksın. More Sentences
15	Yaygın Kullanım	get along f.	birbiriyle geçinmek
You know that Tom and Mary don't get along with each other, don't you? Tom ve Mary'nin birbirleriyle geçinemediklerini biliyorsun, değil mi? More Sentences
16	Yaygın Kullanım	get out f.	çıkmak
They were stuck and could not get out. Sıkıştılar ve dışarı da çıkamadılar. More Sentences
17	Yaygın Kullanım	get engaged f.	nişanlanmak
Finally, my sister got engaged. Kız kardeşim, nihayet nişanlandı. More Sentences
18	Yaygın Kullanım	get in f.	(arabaya) binmek
Get in the van. Kamyonete bin. More Sentences
19	Yaygın Kullanım	get result f.	sonuç almak
These are the questions which are important to our citizens, and we must simply get results on this score. Vatandaşlarımız için önemli olan sorular bunlardır ve bu konuda basitçe sonuç almalıyız. More Sentences
20	Yaygın Kullanım	get hurt f.	yaralanmak
I didn't want to see Tom get hurt. Tom'un yaralandığını görmek istemedim. More Sentences
21	Yaygın Kullanım	get over f.	atlatmak
I want to help you get over this. Bunu atlatmana yardım etmek istiyorum. More Sentences
22	Yaygın Kullanım	get used to f.	alışmak
We had better get used to the idea that a permanent transfer is part of the challenge facing us. Kalıcı bir transferin karşı karşıya olduğumuz zorluğun bir parçası olduğu fikrine alışsak iyi olur. More Sentences
23	Yaygın Kullanım	get on well f.	geçinmek
My wife gets on well with my mother. Karım annemle iyi geçinir. More Sentences
24	Yaygın Kullanım	get up f.	kalkmak
This morning, when I got up, I found that I had lost my voice. Bu sabah kalktığımda sesimi kaybettiğimi fark ettim. More Sentences
25	Yaygın Kullanım	get lost f.	kaybolmak
One day, Pablo got lost in the jungle of Guatemala. Bir gün Pablo Guatemala ormanlarında kayboldu. More Sentences
26	Yaygın Kullanım	get angry f.	öfkelenmek
Something you should know about me is that when I get angry, I get quiet. Hakkımda bilmen gereken şey öfkelendiğim zaman sessizliğe bürünmemdir. More Sentences
27	Yaygın Kullanım	get fat f.	şişmanlamak
Whereas, I would want to know if he got fat because he was still in love with me. Oysa ben, bana hâlâ aşık olduğu için mi şişmanladığını bilmek isterdim. More Sentences
28	Yaygın Kullanım	get angry f.	sinirlenmek
I shall say no more for now, as I do not want to get angry. Sinirlenmek istemediğim için şimdilik daha fazla konuşmayacağım. More Sentences
29	Yaygın Kullanım	get drunk f.	sarhoş olmak
Tom doesn't want his parents to know he got drunk. Tom sarhoş olduğunu ebeveynlerinin bilmesini istemiyor. More Sentences
30	Yaygın Kullanım	get permission f.	izin almak
Tom couldn't go because he was unable to get permission. Tom gidemedi çünkü izin alamadı. More Sentences
31	Yaygın Kullanım	get better f.	iyiye gitmek
I just pray that one day I take part in a debate when things are getting better. Ben sadece bir gün her şeyin daha iyiye gittiği bir tartışmada yer almak için dua ediyorum. More Sentences
32	Yaygın Kullanım	get stronger f.	kuvvetlenmek
Are they getting stronger? Kuvvetleniyorlar mı? More Sentences
General
33	Genel	get better f.	iyi olmak
It's getting better every week. Her hafta daha da iyi oluyor. More Sentences
34	Genel	get along with f.	anlaşmak
Tom just can't get along with Mary. Tom, Mary ile bir türlü anlaşamıyor. More Sentences
35	Genel	get something done f.	yaptırmak
We need to get something done. Bir şeyler yapmamız lazım. More Sentences
36	Genel	get high f.	yükselmek
As global warming increases, sea levels get higher and higher. Küresel ısınma artarken deniz seviyesi gittikçe yükseliyor. More Sentences
37	Genel	get under way f.	yola çıkmak
I'd like to get under way as soon as possible. En kısa sürede yola çıkmak istiyorum. More Sentences
38	Genel	get sleepy f.	ağırlık basmak
Tom must be getting sleepy. Tom'u ağırlık basıyor olmalı. More Sentences
39	Genel	get dark f.	karanlık olmak
It's already getting dark. Zaten karanlık oluyor. More Sentences
40	Genel	get poor f.	fakirleşmek
The poor are getting poorer. Fakirler daha da fakirleşiyor. More Sentences
41	Genel	get crazy f.	çıldırmak
Let's not get crazy. Çıldırmayalım. More Sentences
42	Genel	get drunk f.	sarhoş olmak
Tom didn't want to get drunk. Tom sarhoş olmak istemedi. More Sentences
43	Genel	get through f.	bitirmek
She got through her work before five. Beşten önce işini bitirdi. More Sentences
44	Genel	get sick f.	hastalanmak
If you get sick, go to the doctor. Hastalanırsan doktora git. More Sentences
45	Genel	get into f.	arabaya binmek
Tom got into the car. Tom arabaya bindi. More Sentences
46	Genel	get cut off f.	hattan düşmek
I got cut off. Hattan düştüm. More Sentences
47	Genel	get hot f.	ısınmak
I understand it's going to get hot again. Anladığım kadarıyla hava yine ısınacak. More Sentences
48	Genel	get on with f.	devam etmek
We have hundreds of years of discrimination to address and we need to get on with doing that. Ele almamız gereken yüzlerce yıllık ayrımcılık var ve bunu yapmaya devam etmeliyiz. More Sentences
49	Genel	get thinner f.	incelmek
His hair got thinner and thinner. Saçları gittikçe inceldi. More Sentences
50	Genel	get cold f.	soğumak
Your fries are getting cold. Kızartmaların soğuyor. More Sentences
51	Genel	get pissed off f.	sinirlenmek
Do you sometimes get pissed off for no reason? Bazen sebepsiz yere sinirlendiğiniz oluyor mu? More Sentences
52	Genel	get a headache f.	başı ağrımak
I've got a headache right now. Şimdi başım ağrıyor. More Sentences
53	Genel	get along f.	devam etmek
Even in music, minor and major don't get along without one another. Müzikte bile, minör ve majör birbiri olmadan devam etmez. More Sentences
54	Genel	get to know f.	öğrenmek
How did she get to know so much about fish? O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi? More Sentences
55	Genel	get away f.	kaçmak
Tom got away. Tom kaçtı. More Sentences
56	Genel	get along f.	idare etmek
I don't have much money, but I can get along somehow. Fazla param yok ama bir şekilde idare edebiliyorum. More Sentences
57	Genel	get away f.	çekilmek
Get away from there. Çekil oradan. More Sentences
58	Genel	get information f.	bilgi edinmek
We should also not neglect radio as a good way of getting information. Ayrıca bilgi edinmenin iyi bir yolu olarak radyoyu da ihmal etmemeliyiz. More Sentences
59	Genel	get lost f.	yolunu kaybetmek
He got lost on his way here. Buraya gelirken yolunu kaybetti. More Sentences
60	Genel	get better f.	ilerlemek
I hope my French gets better quickly. Umarım Fransızcam çabuk ilerler. More Sentences
61	Genel	get in f.	gelmek
The plane will get in on time. Uçak zamanında gelecek. More Sentences
62	Genel	get through f.	başarmak
We'll get through this. Bunu başaracağız. More Sentences
63	Genel	get rich f.	zengin olmak
Those who want to get rich by playing the sorcerer's apprentice will one day have to pay royalties to the Creator. Büyücünün çırağını oynayarak zengin olmak isteyenler bir gün Yaratıcı'ya telif hakkı ödemek zorunda kalacaklardır. More Sentences
64	Genel	get irritated f.	sinirlenmek
They started to get irritated. Sinirlenmeye başlamışlardı. More Sentences
65	Genel	get up f.	kaldırmak
Tom made himself get up. Tom kendini kaldırdı. More Sentences
66	Genel	get into trouble f.	başını belaya sokmak
Tom promised Mary that he wouldn't get into trouble. Tom Mary'ye başını belaya sokmayacağına dair söz verdi. More Sentences
67	Genel	get out f.	duyulmak
What will happen if this gets out? Bu olay duyulursa, ne olur? More Sentences
68	Genel	get at f.	kastetmek
I began to see what he was getting at. Onun ne kastettiğini anlamaya başladım. More Sentences
69	Genel	get by f.	idare etmek
I believe that we can now, exceptionally, get by with a single reading. Artık istisnai olarak tek bir okuma ile idare edebileceğimize inanıyorum. More Sentences
70	Genel	get in f.	içeri girmek
Somebody had put a bed across the bathroom door and so she could not get in. Birisi banyo kapısının karşısına bir yatak koymuştu ve bu yüzden içeri giremedi. More Sentences
71	Genel	get closer f.	yakınlaşmak
You have to get closer. Yakınlaşmalısın. More Sentences
72	Genel	get a sunburn f.	güneşte yanmak
I got a sunburn. Güneş yanığı oldum. More Sentences
73	Genel	get a shave f.	tıraş olmak
I got a shave and a haircut. Tıraş oldum ve saçımı kestirdim. More Sentences
74	Genel	get carried away f.	coşmak
She tends to get carried away when arguing about that matter. O mesele hakkında tartıştıklarında o, coşma eğilimindedir. More Sentences
75	Genel	get out of f.	arabadan inmek
Will you please get out of the car? Arabadan iner misiniz? More Sentences
76	Genel	get into trouble f.	başını derde sokmak
I hope we don't get into trouble. Umarım başımızı derde sokmayız. More Sentences
77	Genel	get through to f.	ulaşmak
In spite of this, some 218 tonnes of food got through to Kabul last week to avert a crisis. Buna rağmen geçen hafta 218 ton gıda Kabil'e ulaşarak krizi önledi. More Sentences
78	Genel	get rich f.	zenginleşmek
The rich are getting richer and the poor are getting poorer. Zenginler zenginleşiyor ve fakirler fakirleşiyor. More Sentences
79	Genel	get cold feet f.	çekinmek
Equally, it is very clear that the US Government is getting cold feet on the Kyoto Agreement. Aynı şekilde ABD Hükümetinin Kyoto Anlaşması'ndan çekindiği de çok açıktır. More Sentences
80	Genel	get to f.	varmak
When she got to the airport she was subjected to a full body search. Havaalanına vardığında tüm vücudu arandı. More Sentences
81	Genel	get muddy f.	çamurlanmak
Tom got muddy playing football. Tom futbol oynarken çamurlandı. More Sentences
82	Genel	get the message f.	anlamak
I get the message. Mesajı anladım. More Sentences
83	Genel	get to work f.	işe başlamak
Get to work! İşe başlayın! More Sentences
84	Genel	get angry f.	sinirlenmek
Tom is getting angry. Tom sinirleniyor. More Sentences
85	Genel	get at f.	ima etmek
I'm not sure what Tom is getting at. Tom'un ne ima ettiğinden emin değilim. More Sentences
86	Genel	get out f.	çıkarmak
Mom got out of the hospital a few days later. Annem birkaç gün sonra hastaneden çıkarıldı. More Sentences
87	Genel	get to f.	başlamak
And, for heaven's sake, do not let us turn around and start blaming you for not actually getting to 2004 on time. Ve Tanrı aşkına, dönüp de 2004'e zamanında yetişemediğiniz için sizi suçlamaya başlamamıza izin vermeyin. More Sentences
88	Genel	get off work f.	işten çıkmak (mesainin bitmesi)
I get off work around ten. Saat 10 gibi işten çıkıyorum. More Sentences
89	Genel	get over f.	inanmak (şaşırtıcı bir olaya)
I still can't get over the fact that you got fired! Hâlâ kovulduğuna inanamıyorum! More Sentences
90	Genel	get off f.	uçaktan inmek
Tom didn't get off the airplane with the rest of the passengers. Tom diğer yolcularla birlikte uçaktan inmedi. More Sentences
91	Genel	get up f.	yataktan kalkmak
Very hard for me to get up every day. Her gün yataktan kalkmak benim için çok zor. More Sentences
92	Genel	get through f.	geçirmek
How will they get through the cold winter in that tent? Onlar soğuk kışı o çadırda nasıl geçirecek? More Sentences
93	Genel	get out of f.	kaçmak
Tom got out of his truck and ran. Tom kamyonetinden indi ve kaçtı. More Sentences
94	Genel	get sick f.	hasta olmak
Tom didn't come because he got sick. Tom hasta olduğu için gelmedi. More Sentences
95	Genel	get into debt f.	borçlanmak
When governments get into debt by taking the wrong decisions, we must tell them they have taken the wrong decisions. Hükümetler yanlış kararlar alarak borçlandıklarında, onlara yanlış kararlar aldıklarını söylemeliyiz. More Sentences
96	Genel	get muddy f.	bulanmak
Tom got muddy playing football. Tom futbol oynarken çamura bulandı. More Sentences
97	Genel	get suspicious f.	kuşkulanmak
I got suspicious. Ben kuşkulandım. More Sentences
98	Genel	try to get f.	elde etmeye çalışmak
If you are really trying to get the best result, then there are two things you have to do. Eğer gerçekten en iyi sonucu elde etmeye çalışıyorsanız, yapmanız gereken iki şey vardır. More Sentences
99	Genel	get ahead f.	başarılı olmak
You can't get ahead if you don't work hard. Çok çalışmazsan, başarılı olamazsın. More Sentences
100	Genel	get on with f.	anlaşmak
Suppose there's some jerk you just can't get on with. Diyelim ki anlaşamadığınız bir pislik var. More Sentences
101	Genel	get wind of f.	duymak
The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly. Medya onun nişanlandığına dair bir dedikodu duydu ve hemen geldi. More Sentences
102	Genel	get through f.	ulaşmak
Humanitarian aid must get through. İnsani yardım ulaşmalı. More Sentences
103	Genel	get curious f.	meraklanmak
I'm getting curious. Meraklanıyorum. More Sentences
104	Genel	get hard f.	zorlaşmak
It is especially when times are getting hard that funding runs short. Özellikle zamanın zorlaştığı zamanlarda finansman yetersiz kalır. More Sentences
105	Genel	get married f.	evlenmek
The army and the air force and the State Department have ganged up to keep me from getting married. Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Dışişleri Bakanlığı evlenmemi engellemek için bir araya geldi. More Sentences
106	Genel	get ahead f.	ilerlemek
He doesn't seem to want to get ahead. İlerlemek istiyormuş gibi görünmüyor. More Sentences
107	Genel	get permission f.	izin almak
She got permission to use the car. O, arabayı kullanmak için izin aldı. More Sentences
108	Genel	get shorter f.	kısalmak
As winter approaches, the days get shorter and shorter. Kış yaklaştıkça, günler kısalır ve kısalır. More Sentences
109	Genel	get the door f.	kapıya bakmak
Let me get the door for you. Senin için kapıya bakmama izin ver. More Sentences
110	Genel	get divorced f.	boşanmak
How old were you when your parents got divorced? Ebeveynlerin boşandığında kaç yaşındaydın? More Sentences
111	Genel	get difficult f.	zorlaşmak
This is getting difficult. Bu iş zorlaşıyor. More Sentences
112	Genel	get easy f.	kolaylaşmak
Everything eventually gets easier with practice. Her şey eninde sonunda pratikle kolaylaşır. More Sentences
113	Genel	get over f.	üstesinden gelmek
Running, jumping, and getting over the deadly traps is in your hands. Koşmak, zıplamak ve ölümcül tuzakların üstesinden gelmek sizin elinizde. More Sentences
114	Genel	get fatter f.	kilo almak
Tom seems to be getting fatter. Tom kilo alıyor gibi görünüyor. More Sentences
115	Genel	get together f.	toplanmak
Why don't we all get together next weekend? Neden gelecek hafta sonu hep birlikte toplanmıyoruz? More Sentences
116	Genel	get up f.	kalkmak
I do hope you think it is worthwhile getting up that early. Umarım bu kadar erken kalkmaya değdiğini düşünüyorsunuzdur. More Sentences
117	Genel	get carried away f.	kendinden geçmek
He doesn't like tennis much, but he really gets carried away with football. O tenisi çok sevmez ama o gerçekten futbolla kendinden geçer. More Sentences
118	Genel	get off f.	otobüsten inmek
Why are you getting off the bus? Neden otobüsten iniyorsun? More Sentences
119	Genel	get down to f.	başlamak
Now let's get down to work. Şimdi çalışmaya başlayalım. More Sentences
120	Genel	get cold feet f.	korkmak
I've got cold feet. Korkuyorum. More Sentences
121	Genel	get confused f.	kafası karışmak
We too can get confused, even though we work with these matters on a daily basis. Bu konularla her gün çalışıyor olsak da bizim de kafamız karışabilir. More Sentences
122	Genel	get into trouble f.	başı derde girmek
Tom got into trouble with the cartel in Mexico. Tom'un Meksika'da kartelle başı derde girdi. More Sentences
Common Usage
123	Yaygın Kullanım	get along f.	ayrılıp gitmek
124	Yaygın Kullanım	get into a panic f.	paniklemek
125	Yaygın Kullanım	get bored f.	usanmak
126	Yaygın Kullanım	get a fever f.	ateşi olmak
127	Yaygın Kullanım	get in somebody's hair f.	rahat bırakmamak
128	Yaygın Kullanım	get in somebody's hair f.	başının dibinden ayrılmamak
129	Yaygın Kullanım	get in somebody's hair f.	rahat vermemek
130	Yaygın Kullanım	get/be cross (with somebody) f.	küsmek
131	Yaygın Kullanım	get across f.	karşıya geçmek
132	Yaygın Kullanım	get across f.	karşıdan karşıya geçmek
133	Yaygın Kullanım	get across f.	karşıya geçirmek
134	Yaygın Kullanım	get off the train f.	trenden inmek
General
135	Genel	get-up-and-go i.	enerji
136	Genel	get-together i.	parti
137	Genel	get-up i.	düzen
138	Genel	get-up-and-go i.	itici güç
139	Genel	get-up i.	süs
140	Genel	get-up i.	sıralama
141	Genel	get-together i.	toplantı
142	Genel	get-up i.	dış görünüş
143	Genel	get-rich-quick scheme i.	küçük yatırımla çabuk zengin olma planı
144	Genel	get a blister i.	vücudun bir noktasının su toplaması
145	Genel	family get-together i.	aile toplantısı
146	Genel	family get-together i.	ailenin bir araya gelmesi
147	Genel	get well soon wishes i.	geçmiş olsun dilekleri
148	Genel	get well wish i.	geçmiş olsun dileği
149	Genel	get well soon wish i.	geçmiş olsun dileği
150	Genel	get well wishes i.	geçmiş olsun dilekleri
151	Genel	get [dialect] i.	kazanç
152	Genel	get [dialect] i.	kazanılan şey
153	Genel	get [scotland] i.	çocuk
154	Genel	get [scotland] i.	piç
155	Genel	get (greenwich electronic time) i.	greenwich elektronik zamanı
156	Genel	get-out i.	başa baş noktası
157	Genel	get-out i.	sıvışma hareketi
158	Genel	get-out i.	zor veya utandırıcı bir durumdan kurtulma yöntemi
159	Genel	get-go i.	en baş
160	Genel	get-go i.	başlangıç
161	Genel	get-up-and-get i.	girişimcilik ve kararlılık
162	Genel	get-up-and-get i.	cesaret
163	Genel	get-up i.	kıyafet
164	Genel	get-up i.	yüksek enerji
165	Genel	get-up-and-go i.	girişimcilik ve kararlılık
166	Genel	get-up-and-go i.	cesaret
167	Genel	get-well card i.	geçmiş olsun kartı
168	Genel	get someone into hot water f.	birinin başını belaya sokmak
169	Genel	get very thin f.	tazıya dönmek
170	Genel	get something out f.	yayımlamak
171	Genel	get along f.	uyuşmak
172	Genel	get round somebody f.	ikna etmek
173	Genel	get a grip f.	kavramak
174	Genel	get a bargain f.	kelepire konmak
175	Genel	get off f.	yollamak
176	Genel	get hotter f.	yaklaşmak
177	Genel	get into debt f.	borç yapmak
178	Genel	get excited f.	heyecan duymak
179	Genel	get down f.	hayal kırıklığına uğratmak
180	Genel	get one's fingers burnt f.	ağzı yanmak
181	Genel	get away f.	atlatmak
182	Genel	get rough f.	pütürlenmek
183	Genel	get something without effort f.	lüpe konmak
184	Genel	get in someone's hair f.	canını sıkmak
185	Genel	get out of control f.	gemi azıya almak
186	Genel	get around f.	yayılmak (söylenti)
187	Genel	get into a groove f.	bellemek
188	Genel	get in the habit of f.	alışkanlık edinmek
189	Genel	get off f.	inmek
190	Genel	get away with it f.	ettiği yanına kar kalmak
191	Genel	get something down f.	not etmek
192	Genel	get on with somebody f.	geçinmek
193	Genel	get in touch f.	bağlantıda olmak
194	Genel	get somebody under one's thumb f.	avucunun içine almak
195	Genel	get one's deserts f.	cezasını çekmek
196	Genel	get on f.	azarlamak
197	Genel	get about f.	yayılmak (haber/söylenti)
198	Genel	get mad f.	illet olmak
199	Genel	get importunate f.	çamurlaşmak
200	Genel	get loose f.	açılmak
201	Genel	get on one's nerves f.	sinir etmek
202	Genel	get the sack f.	sepetlenmek
203	Genel	get infected f.	iltihaplanmak
204	Genel	get on one's nerves f.	sinirini bozmak
205	Genel	get the hang of f.	usulünü öğrenmek
206	Genel	get one's promotion f.	yükselmek
207	Genel	get dark f.	akşam olmak
208	Genel	get things done f.	başarmak
209	Genel	get on for f.	yetişmek
210	Genel	get ten out of ten f.	on üzerinden on almak
211	Genel	get flustered f.	abliyi bırakmak
212	Genel	get to the finals f.	finale kalmak
213	Genel	get a mark f.	not almak
214	Genel	get hot under the collar f.	öfkelenmek
215	Genel	get drunk f.	südremek
216	Genel	get down f.	yutmak
217	Genel	get one's fingers burnt f.	aptallığının cezasını çekmek
218	Genel	get back f.	geri almak
219	Genel	get doughy f.	hamurlaşmak
220	Genel	get even f.	hakkından gelmek
221	Genel	get paralytic f.	kör kütük sarhoş olmak
222	Genel	get on f.	geçinmek
223	Genel	get somebody to resolve firmly f.	azmettirmek
224	Genel	get muddled f.	sersemlemek
225	Genel	get complicated f.	dallanmak
226	Genel	get on with f.	biriyle iyi geçinmek
227	Genel	get on to somebody f.	temasa geçmek
228	Genel	get spliced f.	evlenmek
229	Genel	get round f.	kullanmak
230	Genel	get lost f.	kaybetmek
231	Genel	get stronger f.	gücüne güç katmak
232	Genel	get angry f.	kafası atmak
233	Genel	get well oiled f.	sarhoş olmak
234	Genel	get in touch with f.	bağlantı kurmak
235	Genel	get into a office f.	işe yerleşmek
236	Genel	get familiar f.	öğrenmek
237	Genel	get at f.	zarar vermek
238	Genel	get bored f.	usanç getirmek
239	Genel	get oneself talked about f.	dile düşmek
240	Genel	get the better f.	daha iyisini almak
241	Genel	get off f.	cezadan kurtarmak
242	Genel	get rich f.	zenginlemek
243	Genel	get round to f.	zaman ayırmak
244	Genel	get sunburnt f.	yanmak
245	Genel	get anxious f.	meraklanmak
246	Genel	get into use f.	kullanıma almak
247	Genel	get wet through f.	sırsıklam olmak
248	Genel	get the thumbs up f.	tam not almak
249	Genel	get angry f.	kafası bozulmak
250	Genel	get advice f.	öğüt almak
251	Genel	get round f.	dönmek
252	Genel	get about f.	gezinmek
253	Genel	get one's due f.	hakkını almak
254	Genel	get the wind up f.	korkuya kapılmak
255	Genel	get positive energy f.	pozitif enerji almak
256	Genel	get dusty f.	tozlanmak
257	Genel	get over the difficulties f.	güçlüklerin üstesinden gelmek
258	Genel	get rolling f.	yuvarlanmak
259	Genel	get goose pimples f.	ürpermek
260	Genel	get longer f.	uzamak
261	Genel	get about f.	gezmek
262	Genel	get organized f.	düzen kurmak
263	Genel	get one's way f.	istediğini elde etmek
264	Genel	get hip to f.	karşı uyanık olmak
265	Genel	get along f.	gitmek
266	Genel	get under one's skin f.	sinir etmek
267	Genel	get wet in the rain f.	yağmur yemek
268	Genel	get one's own back f.	öcünü almak
269	Genel	get clear of f.	ayrılmak
270	Genel	get bored f.	bıkmak
271	Genel	get wise to f.	öğrenmek
272	Genel	get over an illness f.	iyileşmek
273	Genel	get things square f.	düzenlemek
274	Genel	get drunk f.	esrimek
275	Genel	get the better of f.	sırtını yere getirmek
276	Genel	get rid of f.	üstünden atmak
277	Genel	get on someone's good side f.	birinin gözüne girmek
278	Genel	get furious f.	kan beynine çıkmak
279	Genel	get into a rage f.	celallenmek
280	Genel	get on someone's tits f.	birisini rahatsız etmek
281	Genel	get on to somebody f.	temas kurmak
282	Genel	get at f.	ortaya çıkarmak
283	Genel	get owned f.	marizlenmek
284	Genel	get a bank loan f.	kredi almak
285	Genel	get on the stage f.	sahneye çıkmak
286	Genel	get hold of f.	yakalamak
287	Genel	get one's deserts f.	boyunun ölçüsünü almak
288	Genel	get through to f.	bir şey anlatmak
289	Genel	get no news from f.	ses çıkmamak
290	Genel	get along quite well f.	gül gibi geçinmek
291	Genel	get about f.	yayılmak (söylenti)
292	Genel	get fat f.	yağlanmak
293	Genel	get through f.	zor bir durumu atlatmak
294	Genel	get someone out of the way f.	birini kenara çekmek
295	Genel	get on well with somebody f.	anlaşmak
296	Genel	get round to f.	vakit bulmak
297	Genel	get the upper hand f.	üstün çıkmak
298	Genel	get puerperal fever f.	al basmak
299	Genel	get clear of f.	el çekmek
300	Genel	get the creeps f.	ürpermek
301	Genel	get a kick out of f.	keyfini çıkarmak
302	Genel	live to see one's children grow up and get married f.	mürüvvetini görmek
303	Genel	get worked up f.	galeyana gelmek
304	Genel	get into financial straits f.	durumu bozulmak
305	Genel	get into an impossible situation f.	açmaza girmek
306	Genel	get drowned f.	boğulmak
307	Genel	get upset f.	huylanmak
308	Genel	try to get used to f.	alışmaya çalışmak
309	Genel	get the substructure ready f.	altyapı hazırlamak
310	Genel	get out of a scrape f.	beladan kurtulmak
311	Genel	get married f.	dünya evine girmek
312	Genel	get shallow f.	sığlaşmak
313	Genel	get one's blood up f.	gaza getirmek
314	Genel	get ahead of f.	geçmek (rakibi)
315	Genel	get the hang of f.	havasına girmek
316	Genel	get on with somebody f.	anlaşmak
317	Genel	get tired f.	bıkmak
318	Genel	get one's own back f.	cezalandırmak
319	Genel	get through f.	geçirmek (zor bir zamanı)
320	Genel	get something right f.	bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak
321	Genel	get on the gravy train f.	köşe dönmek
322	Genel	get the best of f.	alt etmek
323	Genel	get a share of the pie f.	sebeplenmek
324	Genel	get better f.	durumu düzelmek
325	Genel	get no news f.	ses çıkmamak
326	Genel	get the cold shoulder f.	soğuk bir karşılık almak
327	Genel	get something out of the way f.	bir şeyi kenara çekmek
328	Genel	get knifed f.	bıçak yemek
329	Genel	get the wrong sow by the ear f.	yanılmak
330	Genel	get it into one's head that ... f.	kafasına koymak
331	Genel	get interest f.	faiz almak
332	Genel	get wide f.	bollaşmak
333	Genel	get the better of f.	galip gelmek
334	Genel	get slack f.	laçkalaşmak
335	Genel	get thin f.	süzülmek
336	Genel	get around to f.	zaman ayırmak
337	Genel	get out of the way f.	savulmak
338	Genel	get out of breath f.	katılmak
339	Genel	get around f.	bir yol bulup kurtulmak (birinden)
340	Genel	get into action f.	hareketlenmek
341	Genel	get something out of one's system f.	çok arzuladığı bir şeyi arzulamaz olmak
342	Genel	get along f.	geçinip gitmek
343	Genel	get out of hand f.	yoldan çıkmak
344	Genel	get in the habit of f.	itiyat etmek
345	Genel	get sight of f.	gözüne ilişmek
346	Genel	get very thin f.	çöpe dönmek
347	Genel	get confused f.	kafası şişmek
348	Genel	get out of order f.	bozulmak
349	Genel	get chilly f.	serinleşmek
350	Genel	get into line f.	hizaya gelmek
351	Genel	get the best of f.	sırtını yere getirmek
352	Genel	get a prize f.	mükafat almak
353	Genel	get lost in the shuffle f.	arada kaynamak
354	Genel	get very thirsty f.	boğazı kurumak
355	Genel	get famous f.	ismini duyurmak
356	Genel	get odd jobs that pay f.	ufak tefek ayak işlerine girmek
357	Genel	get rid of f.	kovmak
358	Genel	get into a job f.	işe yerleşmek
359	Genel	get out of hand f.	azmak
360	Genel	get something out of one's system f.	vücudu bir şeyi atmak
361	Genel	get the worst of f.	alt edilmek
362	Genel	get knotted f.	düğüm olmak
363	Genel	get a promise out of somebody f.	söz almak
364	Genel	get wild f.	azıtmak
365	Genel	get together on f.	mutabık kalmak
366	Genel	get about f.	çıkıp dolaşmak (bir hastalıktan sonra yeniden)
367	Genel	get ready do f.	kollarını sıvamak
368	Genel	get smoky f.	dumanlanmak
369	Genel	threaten somebody to get f.	kapıya dayanmak
370	Genel	get one's hair cut f.	saç kestirmek
371	Genel	get one's own way f.	kendi bildiğini okumak
372	Genel	get the taste of f.	tadını almak
373	Genel	get tired f.	bezmek
374	Genel	get mixed f.	karışmak
375	Genel	get old f.	yaşlanmak
376	Genel	get rid of f.	başından atmak
377	Genel	get too big for one's boots f.	burun şişirmek
378	Genel	get caught f.	yakayı ele vermek
379	Genel	get behind in f.	gerisinde kalmak (bir işin)
380	Genel	get hoarse f.	boğuklaşmak
381	Genel	get the wind up f.	ödü patlamak
382	Genel	get over f.	üstünden geçmek
383	Genel	get married to somebody f.	evlenmek
384	Genel	get stale f.	bayatlamak
385	Genel	get over f.	taşmak
386	Genel	get someone out of the way f.	birini devredışı etmek
387	Genel	get the bottom of f.	derinine inmek
388	Genel	get the bottom of f.	derinlemesine araştırmak
389	Genel	get an eyeful of f.	kaçırmamak
390	Genel	get the substructure ready f.	altyapı oluşturmak
391	Genel	get married f.	nikahlanmak
392	Genel	get in a happy mood f.	neşesini bulmak
393	Genel	get the jitters f.	korku duymak
394	Genel	get angry f.	kafası kızmak
395	Genel	get bored f.	içi daralmak
396	Genel	get hungry f.	karnı acıkmak
397	Genel	get worse f.	fenalaşmak
398	Genel	get in other people's hair f.	başkalarını rahatsız etmek
399	Genel	get something cheaply f.	ucuza düşürmek
400	Genel	get something off one's chest f.	derdini açmak
401	Genel	get somebody going f.	gaza getirmek
402	Genel	get ready to do business f.	iş yapmaya hazır hale gelmek
403	Genel	get together on f.	anlaşmaya varmak (üzerinde)
404	Genel	get sight of f.	görmek
405	Genel	get into a dilemma f.	açmaza girmek
406	Genel	get somebody into a lot of trouble f.	başını yakmak
407	Genel	get a heavy tan f.	arap gibi olmak
408	Genel	get the worst of f.	yenilmek
409	Genel	get somebody wrong f.	yanlış anlamak
410	Genel	get free of f.	aralarından sıyrılmak
411	Genel	get cold f.	soğuklaşmak
412	Genel	get one's deserts f.	cezasını bulmak
413	Genel	get dark f.	ortalık kararmak
414	Genel	get easily f.	düşürmek
415	Genel	get one's hands on f.	yakalamak
416	Genel	get something illegally f.	haram yemek
417	Genel	get an advance f.	avans almak
418	Genel	get a beating f.	dayak yemek
419	Genel	get even f.	yanına bırakmamak
420	Genel	not to be able to get married f.	evde kalmak (evlenmemiş)
421	Genel	get about f.	yayılmak
422	Genel	get thin and weak f.	sıskalaşmak
423	Genel	get someone out of the way f.	etkisiz hale getirmek
424	Genel	get to f.	şart olmak
425	Genel	get someone wrong f.	yanlış anlamak (birini)
426	Genel	get into trouble f.	başı dara düşmek
427	Genel	get over f.	iyi olmak
428	Genel	get through to f.	tur atlamak
429	Genel	get rid of f.	yakasını sıyırmak
430	Genel	get used f.	alışmak
431	Genel	get back on the rails f.	yoluna koymak
432	Genel	get somebody down f.	moralini bozmak
433	Genel	get rid of f.	safra atmak
434	Genel	get chummy with f.	ile ahbap olmak
435	Genel	get out of hand f.	kontrolden çıkmak
436	Genel	get out of the wrong side f.	ters tarafından kalkmak
437	Genel	get across f.	açıklamak
438	Genel	get excited f.	heyecana kapılmak
439	Genel	get what's coming to one f.	hak ettiği cezayı yemek
440	Genel	get along with f.	biriyle iyi geçinmek
441	Genel	get a temperature f.	ateşi çıkmak
442	Genel	get out of control f.	ateş bacayı sarmak
443	Genel	get weak f.	güçsüzleştirmek
444	Genel	get on f.	binmek (otobüs/tren/uçağa)
445	Genel	get a rocket f.	papara yemek
446	Genel	get off from f.	izin almak (işten)
447	Genel	get expensive f.	fiyatlanmak
448	Genel	get stubborn f.	diklenmek
449	Genel	get wind of f.	haber almak
450	Genel	get something out of one's system f.	bir şeyden hevesini almak
451	Genel	get something through someone's head f.	bir şeyi birine anlatmak
452	Genel	get there f.	başarılı olmak
453	Genel	get something down f.	yazmak
454	Genel	get scanty f.	darlaşmak
455	Genel	get on together f.	geçinmek
456	Genel	get from the earth f.	dünyadan almak
457	Genel	get one's promotion f.	terfi etmek
458	Genel	get a whiff f.	kokusunu almak
459	Genel	get used to f.	kanıksamak
460	Genel	get one's hands on f.	eline geçirmek
461	Genel	get flurried f.	telaşlanmak
462	Genel	get free of f.	aradan sıyrılmak
463	Genel	get a rocket f.	azar işitmek
464	Genel	get something on the cheap f.	ucuza almak
465	Genel	be unable to get f.	kafası almamak
466	Genel	get one's own back f.	hıncını almak
467	Genel	get laid f.	hastalanmak
468	Genel	get through f.	bitirmek (okulu)
469	Genel	get the better of f.	yenmek
470	Genel	get to the bottom of f.	temeline inmek
471	Genel	get on somebody's nerves f.	sinirine dokunmak
472	Genel	get the cold shoulder f.	soğuk bir şekilde karşılanmak
473	Genel	get something over with f.	bir şeyi bitirmek
474	Genel	get one's wits about one f.	aklını başına toplamak
475	Genel	get out of breath f.	nefes nefese kalmak
476	Genel	get to somebody's head f.	başına vurmak
477	Genel	get hold of f.	bağlantı kurmak
478	Genel	get into touch f.	görüşmek
479	Genel	get something through someone's head f.	bir şeyi birinin kafasına sokmak
480	Genel	get under way f.	yelken açmak
481	Genel	get someone's to fall for it f.	dalgaya gelmek
482	Genel	get a grip on f.	anlamak
483	Genel	get furious f.	hiddetlenmek
484	Genel	get wild f.	azmak
485	Genel	get start f.	başlamak
486	Genel	get at something f.	demek istemek
487	Genel	get a grip f.	anlamak
488	Genel	get wormy f.	kurtlanmak
489	Genel	get the hang of f.	anlamak
490	Genel	get angry f.	kızışmak
491	Genel	get into a scrape f.	başına iş açmak
492	Genel	get inflamed f.	iltihaplanmak
493	Genel	get under one's skin f.	kızdırmak
494	Genel	get rid of f.	bir şeyden kurtulmak
495	Genel	get sunstroke f.	güneş çarpmak
496	Genel	get used f.	kanıksamak
497	Genel	get worse f.	fenaya varmak
498	Genel	get around f.	hareket etmek
499	Genel	get better f.	ayağa kalkmak
500	Genel	get used to f.	adapte olmak