|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
düelloya davet için yere atılan eldiven |
gauntlet i.
|
|
2 |
Genel |
üfleyerek ok atılan boru |
blowgun i.
|
|
3 |
Genel |
üfleyerek ok atılan boru |
blowpipe i.
|
|
4 |
Genel |
düelloya davet için yere atılan eldiven |
gage i.
|
|
5 |
Genel |
gemiden denize atılan yük |
jetsam i.
|
|
6 |
Genel |
atılan şey |
missile i.
|
|
7 |
Genel |
çamaşır atılan baca |
chute i.
|
|
8 |
Genel |
riske atılan şey |
venture i.
|
|
9 |
Genel |
yürürken atılan adım |
pace i.
|
|
10 |
Genel |
atılan cisim |
projectile i.
|
|
11 |
Genel |
can atılan şey |
plum i.
|
|
12 |
Genel |
çöp (yere atılan) |
litter i.
|
|
13 |
Genel |
satıhtan hava hedeflerine atılan füze |
surface to air missile i.
|
|
14 |
Genel |
bir işe atılan |
enlister i.
|
|
15 |
Genel |
çöp atılan baca |
chute i.
|
|
16 |
Genel |
özellikle tahta bir kutu içinde çapa yerine denize atılan büyükçe taş |
killick i.
|
|
|
17 |
Genel |
el yardımı ile yanlamasına atılan takla |
cartwheel i.
|
|
18 |
Genel |
çöp kutusu (kağıt vb atılan) |
wastebasket i.
|
|
19 |
Genel |
havaya atılan hedef |
skeet i.
|
|
20 |
Genel |
düelloya davet için yere atılan eldiven |
gantlet i.
|
|
21 |
Genel |
dışarı atılan |
ejaculator i.
|
|
22 |
Genel |
çöp sepeti (kağıt vb atılan) |
wastebasket i.
|
|
23 |
Genel |
yavaş atılan top |
lob i.
|
|
24 |
Genel |
kıça atılan şaplak |
spank i.
|
|
25 |
Genel |
giderayak atılan taş söz |
parting shot i.
|
|
26 |
Genel |
kullanılmayıp atılan şey |
castoff i.
|
|
27 |
Genel |
ağır ağır atılan adımların sesi |
clump i.
|
|
28 |
Genel |
yukarıdan gelen darbeyle ileriye doğru atılan top |
topspin i.
|
|
29 |
Genel |
denize atılan eşya |
jetsam i.
|
|
30 |
Genel |
hırsız tarafından atılan eşya |
waif i.
|
|
31 |
Genel |
demokrasiye atılan kurşun |
a bullet fired at democracy i.
|
|
32 |
Genel |
tribünlerden sahaya atılan bozuk para |
a coin thrown from the stands i.
|
|
33 |
Genel |
(belge/evrak vs üzerine) ad-soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza |
initialing i.
|
|
34 |
Genel |
uçaktan atılan torpido |
aerial torpedo i.
|
|
35 |
Genel |
(belge/evrak vs üzerine) ad-soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza |
initialling i.
|
|
36 |
Genel |
kullanılmayıp atılan şey |
cast-off i.
|
|
|
37 |
Genel |
havaya atılan hedefi vurma |
skeet shooting i.
|
|
38 |
Genel |
düz bir alana atılan çakıl taşları ile bakılan fal |
cleromancy i.
|
|
39 |
Genel |
balıkları çekmek için suyun dibine atılan yem |
ground bait i.
|
|
40 |
Genel |
göstericileri yüreklendirmek için atılan slogan |
ralling cry i.
|
|
41 |
Genel |
bir kutu, kitap ya da paketi açmak için çekip atılan bant |
tear strip i.
|
|
42 |
Genel |
oyun bittikten sonra atılan zar |
aftercast i.
|
|
43 |
Genel |
ateşe atılan nesnelerin çıkardığı alev ve kıvılcımlardan fal bakma |
causinomancy i.
|
|
44 |
Genel |
çetele tutmak için çentik atılan çubuk |
nickstick i.
|
|
45 |
Genel |
kaldırıp atılan şey |
rejectment i.
|
|
46 |
Genel |
mideye atılan yumruk |
gut punch i.
|
|
47 |
Genel |
gündelik tarzda atılan tirad |
throwaway i.
|
|
48 |
Genel |
art arda atılan bombalar |
stick i.
|
|
49 |
Genel |
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm |
tow [dialect] i.
|
|
50 |
Genel |
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm |
hangman's halter i.
|
|
51 |
Genel |
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm |
hangman's knot i.
|
|
52 |
Genel |
başkası yerine atılan imza |
allograph i.
|
|
53 |
Genel |
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal |
astragalomancy i.
|
|
54 |
Genel |
düz bir alana atılan çakıl taşları veya ayak bileği kemikleri ile bakılan fal |
cleromancy i.
|
|
55 |
Genel |
basketbolda uzaktan atılan şut |
skyhook i.
|
|
56 |
Genel |
vücuttan atılan madde |
matter i.
|
|
57 |
Genel |
canlı bir organizmadan dışarı atılmış veya atılan dışkı, idrar gibi madde |
matter i.
|
|
58 |
Genel |
süpürasyonla dışarı atılan madde |
matter i.
|
|
59 |
Genel |
sahiplik belirtmek için hayvanın kulağına atılan çentik veya postuna yapılan işaret |
mark i.
|
|
60 |
Genel |
havaya atılan hedefi vuracak kimsenin hedefin serbest bırakılması için verdiği talimat |
mark i.
|
|
61 |
Genel |
çeşitli depolama ortamına zamanlama veya sayım amaçlı basılan veya çentik olarak atılan küçük bir işaret |
mark i.
|
|
62 |
Genel |
yüze veya kulağa atılan tokat |
wherret i.
|
|
63 |
Genel |
yüze veya kulağa atılan yumruk |
wherret i.
|
|
64 |
Genel |
(kulağa veya yüze atılan) tokat |
whirret i.
|
|
65 |
Genel |
(sabırsızlık ve huzursuzluktan atılan) çifte |
winch i.
|
|
66 |
Genel |
(sabırsızlık ve huzursuzluktan atılan) tekme |
winch i.
|
|
67 |
Genel |
bir işarete ok atılan eski bir oyun |
blowpoint i.
|
|
68 |
Genel |
riske atılan şey |
hazard i.
|
|
69 |
Genel |
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı |
branle i.
|
|
70 |
Genel |
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı |
bransle i.
|
|
71 |
Genel |
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı |
brawl i.
|
|
72 |
Genel |
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan bir denge adımı |
brawl i.
|
|
73 |
Genel |
silah olarak atılan şey |
missive i.
|
|
74 |
Genel |
amacı gerçekleştirmek için atılan adım |
move i.
|
|
75 |
Genel |
çok hızlı ve isabetli atılan şey |
bullet [us] i.
|
|
76 |
Genel |
insan veya hayvan vücudundan dışarı atılan anormal akıntı |
gleet [rare] i.
|
|
|
77 |
Genel |
oyuncuların belirli bir işaretle yere atılan küçük nesneleri almaya çalıştıkları bir oyun |
muss [obsolete] i.
|
|
78 |
Genel |
riske atılan şey |
chip i.
|
|
79 |
Genel |
silahla atılan şey |
gunshot i.
|
|
80 |
Genel |
bovling pistlerinin kenarında atılan topların düştüğü çukur |
gutter i.
|
|
81 |
Genel |
kumaş, deri, kağıt gibi materyalleri el veya makine ile atılan dikişlerle süsleme sanatı |
opus i.
|
|
82 |
Genel |
ilmek yapılan ipin ucunu ilmeğin içinden geçirerek atılan düğüm |
overhand knot i.
|
|
83 |
Genel |
ilmek yapılan ipin ucunu ilmeğin içinden geçirerek atılan düğüm |
single knot i.
|
|
84 |
Genel |
kenarın üzerine atılan dikey dikiş |
overhand stitch i.
|
|
85 |
Genel |
acı, öfke veya üzüntü sebebiyle atılan çığlık |
complaint [obsolete] i.
|
|
86 |
Genel |
atılan şey |
dispositive [obsolete] i.
|
|
87 |
Genel |
ağza atılan gıda |
ingesta i.
|
|
88 |
Genel |
atılan zarın çift gelmesi |
doublet i.
|
|
89 |
Genel |
içine bir şey atılan delik |
drop i.
|
|
90 |
Genel |
atılan top hızı |
pace i.
|
|
91 |
Genel |
ayak ile atılan adım uzunluğunu temel alan bir uzunluk ölçüsü |
pace i.
|
|
92 |
Genel |
atılan şey |
pick [dialect] [uk] i.
|
|
93 |
Genel |
(bazı oyunlarda) havaya atılan ufak nesne |
pitcher i.
|
|
94 |
Genel |
atılan şey |
corpse i.
|
|
95 |
Genel |
hızla atılan şey |
dart i.
|
|
96 |
Genel |
külçenin atılan üst kısmı |
discard i.
|
|
97 |
Genel |
ipin makaradan çıkmasını engellemek için sekiz rakamı şeklinde atılan düğüm |
figure of eight i.
|
|
98 |
Genel |
güvenliği sağlamak amacıyla çift halatla sekiz rakamı şeklinde atılan dağcılık düğümü |
figure of eight i.
|
|
99 |
Genel |
havası atılan şey |
flaunt [obsolete] i.
|
|
100 |
Genel |
adet dönemi vücuttan atılan maddeler |
flower [obsolete] i.
|
|
101 |
Genel |
halatın bükülmesi ile atılan bir çeşit düğüm hareketi |
flype i.
|
|
102 |
Genel |
dövüş yemini olarak düşmanın alması için yere atılan eldiven, şapka gibi kişisel eşya |
gauge i.
|
|
103 |
Genel |
düşman karşısında geri çekilirken atılan ok |
parthian arrow i.
|
|
104 |
Genel |
giderayak atılan taş |
parthian arrow i.
|
|
105 |
Genel |
kürek çekerek atılan tur |
pull i.
|
|
106 |
Genel |
endişe uyandırmak için atılan gazete manşeti |
scarehead i.
|
|
107 |
Genel |
ok gibi atılan şey |
shaft i.
|
|
108 |
Genel |
sapan ile atılan taş |
slingstone i.
|
|
109 |
Genel |
elektrik ücretini ödemek için içine önceden bozuk para atılan sayaç |
slot meter i.
|
|
110 |
Genel |
bira üzerine atılan cila |
snit [dialect] [us] i.
|
|
111 |
Genel |
kahve artığı (kahve makinelerinden atılan) |
coffee puck i.
|
|
112 |
Genel |
okuldan atılan öğrenci |
pushout i.
|
|
113 |
Genel |
baltacının üzerinde durmak için çentik atılan ağaca yerleştirdiği kısa basamak |
springboard i.
|
|
114 |
Genel |
(ilkel kabilelerde) üfleyerek ok atılan boru |
sumpit i.
|
|
115 |
Genel |
(ilkel kabilelerde) üfleyerek ok atılan boru |
sumpitan i.
|
|
116 |
Genel |
(atılan top) istendiği gibi düşmemek |
hang f.
|
|
117 |
Genel |
(ragbide ortaya atılan topu kapmak için) takım arkadaşlarına kenetlenip birbirini itecek pozisyonu oluşturmak |
pack f.
|
|
118 |
Genel |
havaya atılan |
tossing s.
|
|
119 |
Genel |
tehlikeye atılan |
pawning s.
|
|
120 |
Genel |
kullanıldıktan sonra atılan |
disposable s.
|
|
121 |
Genel |
kullandıktan sonra atılan |
disposable s.
|
|
122 |
Genel |
çok çamur atılan |
much-maligned s.
|
|
123 |
Genel |
atılan şey |
missive s.
|
|
124 |
Genel |
dik bir şekilde ileriye atılan |
gadarene s.
|
|
125 |
Genel |
(vuruş) tokat şeklinde atılan |
openhanded s.
|
|
126 |
Genel |
üstüne atılan |
imputative s.
|
|
127 |
Genel |
yakın menzilden atılan |
close-in s.
|
|
128 |
Genel |
nutuk atılan |
oratorical s.
|
|
129 |
Genel |
nutuk atılan |
oratoric s.
|
|
130 |
Genel |
nutuk atılan |
oratorious [obsolete] s.
|
|
131 |
Genel |
düşman karşısında geri çekilirken atılan oku andıran |
parthian s.
|
|
132 |
Genel |
kaçarken veya geri çekilirken atılan |
parthian s.
|
|
133 |
Genel |
mermi atılan |
shot s.
|
|
134 |
Genel |
omuz üstüne atılan |
sling s.
|
|
135 |
Genel |
kenara atılan |
superseded s.
|
|
136 |
Genel |
arka plana atılan |
superseded s.
|
|
137 |
Genel |
sağ el ile atılan yumruk |
rh (right-hander) kısalt.
|
|
Phrasals |
|
138 |
Öbek Fiiller |
(beyzbol) başka bir oyuncaya atılan topa müdahale etmek |
cut off f.
|
|
139 |
Öbek Fiiller |
kurallara aykırı olarak atılan golü iptal etmek |
chalked off [uk] f.
|
|
Colloquial |
|
140 |
Konuşma Dili |
sıcağı sıcağına dikkat çekmek için ortaya atılan görüş/analiz |
hot take i.
|
|
141 |
Konuşma Dili |
yarı dairesel hareketle atılan yumruk |
roundhouse punch i.
|
|
142 |
Konuşma Dili |
dönerek kafaya atılan yumruk |
roundhouse punch i.
|
|
143 |
Konuşma Dili |
tek atılan içki |
short one i.
|
|
144 |
Konuşma Dili |
başarıya atılan ilk adımı atmak |
make a dent in f.
|
|
145 |
Konuşma Dili |
başarıya atılan ilk adımı atmak |
make a hole in f.
|
|
146 |
Konuşma Dili |
karanlıkta atılan adım |
a leap in the dark expr.
|
|
Idioms |
|
147 |
Deyim |
son çare olarak atılan adım |
a counsel of despair i.
|
|
148 |
Deyim |
barış için atılan adım |
an/the olive branch i.
|
|
149 |
Deyim |
atılan doğru adım |
a step in the right direction i.
|
|
150 |
Deyim |
yanağa atılan/yenen tokat |
clip over the ear i.
|
|
151 |
Deyim |
zaman kazanmak için ortaya atılan mantıksız/uyduruk çözümler |
escape fire i.
|
|
152 |
Deyim |
boksta hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk |
one-two punch i.
|
|
153 |
Deyim |
(ilerideki fırsatlar için) atılan adım |
a foot in the door i.
|
|
154 |
Deyim |
(bir yerin) kapısından içeri atılan adım |
a foot in the door i.
|
|
155 |
Deyim |
(ilerideki fırsatlar için) atılan adım |
a leg in the door i.
|
|
156 |
Deyim |
(bir yerin) kapısından içeri atılan adım |
a leg in the door i.
|
|
157 |
Deyim |
giderayak atılan taş |
a parting shot i.
|
|
158 |
Deyim |
giderayak atılan taş |
a parthian shot i.
|
|
159 |
Deyim |
olumlu yönde atılan bir adım |
a step in the right direction i.
|
|
160 |
Deyim |
doğru yönde atılan bir adım |
a step in the right direction i.
|
|
161 |
Deyim |
(ilerideki fırsatlar için) atılan adım |
a toe in the door i.
|
|
162 |
Deyim |
(bir yerin) kapısından içeri atılan adım |
a toe in the door i.
|
|
163 |
Deyim |
istediği şeye/amaca ulaşmak için atılan ilk adım |
a toe in the door i.
|
|
164 |
Deyim |
elinin tersiyle atılan tokat |
backhander i.
|
|
165 |
Deyim |
yüksek sesle atılan kahkaha |
belly laugh i.
|
|
166 |
Deyim |
ateşe atılan kimseler |
cannon fodder i.
|
|
Speaking |
|
167 |
Konuşma |
mutluluğa atılan ilk adım |
the first step towards happiness expr.
|
|
Trade/Economic |
|
168 |
Ticaret/Ekonomi |
bir senede eklenen ve üzerine ciro imzası atılan kağıt |
allonge i.
|
|
169 |
Ticaret/Ekonomi |
namına atılan imza |
counter signature i.
|
|
170 |
Ticaret/Ekonomi |
londra borsasından atılan üyenin sözleşmesi için uzlaşma fiyatı |
hammer price i.
|
|
171 |
Ticaret/Ekonomi |
kullanıldıktan sonra atılan |
one-way s.
|
|
Politics |
|
172 |
Siyasal |
belge üzerine üst rütbeli bir kimse tarafından atılan resmi onay imzası |
visa i.
|
|
Insurance |
|
173 |
Sigortacılık |
riske atılan kişi |
risk bearer i.
|
|
Media |
|
174 |
Medya |
sol taraftan atılan manşet |
stagger head i.
|
|
175 |
Medya |
sol taraftan atılan manşet |
staggered head i.
|
|
176 |
Medya |
sol taraftan atılan manşet |
stephead i.
|
|
177 |
Medya |
sol taraftan atılan manşet |
stepped line i.
|
|
Technical |
|
178 |
Teknik |
atılan cisim |
projectile i.
|
|
179 |
Teknik |
bir silahtan atılan merminin yörüngesi |
patti i.
|
|
180 |
Teknik |
bir defa kullanılıp atılan malzeme |
disposable i.
|
|
181 |
Teknik |
bozulunca atılan aygıt |
throw-away device i.
|
|
182 |
Teknik |
havadan atılan balistik füze |
air launched ballistic missile i.
|
|
183 |
Teknik |
uçaklardan atılan torpido şeklindeki bomba |
aerial torpedo i.
|
|
184 |
Teknik |
yerden yere atılan füze |
surface-to-surface missile i.
|
|
185 |
Teknik |
yerden havaya atılan füze |
surface-to-air missile i.
|
|
186 |
Teknik |
yörüngede atılan bir tur |
orbit i.
|
|
187 |
Teknik |
halat iplerinin birbirine karışmasını önlemek için atılan düğüm |
crown i.
|
|
188 |
Teknik |
havadan atılan |
airborne s.
|
|
189 |
Teknik |
kullandıktan sonra atılan |
disposable s.
|
|
190 |
Teknik |
kullanıldıktan sonra atılan |
disposable s.
|
|
191 |
Teknik |
yerinde durarak atılan adım |
sip (step in place) kısalt.
|
|
Computer |
|
192 |
Bilgisayar |
twitter'da seri şekilde atılan coşkulu tweetler |
tweetstorm i.
|
|
193 |
Bilgisayar |
twitter'da seri şekilde atılan coşkulu tweetler |
tweet storm i.
|
|
194 |
Bilgisayar |
atılan gönderilmiş trafik |
sends discarded i.
|
|
195 |
Bilgisayar |
ön belleğe atılan aramalar |
cached lookups i.
|
|
Textile |
|
196 |
Tekstil |
örgüde atılan ilmik |
knitting stitch i.
|
|
197 |
Tekstil |
kumaşın işlenmemiş kenarlarını sökülmesini önlemek için üst üste atılan uzun ilmeklerle dikme |
overcasting i.
|
|
198 |
Tekstil |
kumaşın işlenmemiş kenarlarının sökülmesini önlemek için üst üste atılan uzun ilmeklerle yapılan dikiş |
overcasting i.
|
|
199 |
Tekstil |
el örgüsü ve tığ işinde inç başına atılan ilmek sayısı |
gauge i.
|
|
200 |
Tekstil |
sürfile dikişi atılan |
oversewn s.
|
|
Construction |
|
201 |
İnşaat |
iskele zeminleri, dalgakıran gibi yapılara etki eden dalga enerjisini sönümlemek için suya atılan büyük kaya parçaları |
enrockment i.
|
|
202 |
İnşaat |
(duvarcılıkta) başka bir taşa eklemlemek için eldeki taşa atılan çentik |
crack i.
|
|
Dyeing |
|
203 |
Boyacılık |
mat boya ile atılan kat |
flatting i.
|
|
Transportation |
|
204 |
Ulaştırma |
tehlike anında gemiyi kurtarmak için denize atılan yük |
jetsom i.
|
|
Aeronautic |
|
205 |
Havacılık |
uçaktan atılan bomba |
aerobomb i.
|
|
206 |
Havacılık |
uçaktan atılan çelik ok |
aerodart i.
|
|
207 |
Havacılık |
atılan tank |
disposable fuel tank i.
|
|
208 |
Havacılık |
atılan tank |
droppable tank i.
|
|
209 |
Havacılık |
atılan tank |
drop tank i.
|
|
210 |
Havacılık |
havadan atılan cruise füzesi |
air launched cruise missile i.
|
|
211 |
Havacılık |
havadan atılan füze |
air launched missile i.
|
|
212 |
Havacılık |
uçaktan atılan bomba |
aerial bomb i.
|
|
213 |
Havacılık |
düşman radarını yanıltmak için genellikle uçaktan atılan bir tür cihaz |
rope i.
|
|
Marine |
|
214 |
Denizcilik |
tekrar kurtarılabilmesi için duba veya şamandıraya bağlanarak denize atılan yük veya ekipman |
lagan i.
|
|
215 |
Denizcilik |
tekrar kurtarılabilmesi için duba veya şamandıraya bağlanarak denize atılan yük veya ekipman |
ligan i.
|
|
216 |
Denizcilik |
tekrar kurtarılabilmesi için duba veya şamandıraya bağlandıktan sonra denize atılan yük veya ekipman |
lagend i.
|
|
217 |
Denizcilik |
tekrar kurtarılabilmesi için duba veya şamandıraya bağlandıktan sonra denize atılan yük veya ekipman |
lagan i.
|
|
218 |
Denizcilik |
denize atılan ekipman ya da yiyecek |
lagend i.
|
|
219 |
Denizcilik |
gemiden atılan yükler |
jetsam i.
|
|
220 |
Denizcilik |
gemiyi kurtarmak için denize atılan yük |
jetsam i.
|
|
221 |
Denizcilik |
sürüklenmesini engellemek amacıyla gemiden atılan aygıt |
sea anchor i.
|
|
222 |
Denizcilik |
gemiyi yavaşlatması için gemiden denize atılan ağırlık |
anchor drag i.
|
|
223 |
Denizcilik |
gemiyi yavaşlatması için gemiden denize atılan ağırlık |
drag i.
|
|
224 |
Denizcilik |
gemiyi yavaşlatması için gemiden denize atılan ağırlık |
drag anchor i.
|
|
225 |
Denizcilik |
tehlike anında denize atılan şey |
jetsom i.
|
|
226 |
Denizcilik |
atılan çapa ipini sabitlemede kullanılan geniş halat babası |
riding bitt i.
|
|
227 |
Denizcilik |
iki ayrı ucu birbirine bağlamak için atılan düğüm |
fisherman's knot i.
|
|
Medical |
|
228 |
Medikal |
gırtlağa kesik atılan cerrahi müdale |
laryngotomy i.
|
|
Physiology |
|
229 |
Fizyoloji |
boşaltım, deri değiştirme, salgı vb. yoluyla dışarı atılan şey |
cast i.
|
|
230 |
Fizyoloji |
boşaltım, deri değiştirme, salgı vb. yoluyla dışarı atılan şey |
casting i.
|
|
231 |
Fizyoloji |
vücuttan çıkan veya atılan atık madde |
eccrisis i.
|
|
232 |
Fizyoloji |
vücuttan atılan madde |
egesta i.
|
|
233 |
Fizyoloji |
insan vücudundan atılan maddeler |
human waste i.
|
|
234 |
Fizyoloji |
dışarı atılan iltihap ve mukus |
gleet i.
|
|
235 |
Fizyoloji |
hücresel bileşeni bulunmayan ve salgılandığı hücreye ciddi bir hasar vermeksizin dışarı atılan bir salgı üreten |
merocrine s.
|
|
Pathology |
|
236 |
Patoloji |
şeker hastalığında idrarla atılan bir tür üzüm şekeri veya dekstroz |
diabetes sugar i.
|
|
Printing |
|
237 |
Baskı Teknikleri |
sayfaları bir arada tutması için el yapımı kitapların sırtının en üst ve en alt kısmına atılan ilmek |
kettle-stitch i.
|
|
Food Engineering |
|
238 |
Gıda |
atılan hava |
discharged air i.
|
|
Gastronomy |
|
239 |
Mutfak |
denizde atılan torpidolarda kullanılan yakıttaki alkolden yapılan bir içki |
torpedo juice i.
|
|
Chemistry |
|
240 |
Kimya |
zirkon içinde keşfedildiği ortaya atılan ve daha sonradan hafniyum olarak adlandırılan bir sözde element |
norium i.
|
|
Biology |
|
241 |
Biyoloji |
belirli bir zaman diliminde salgılanan veya atılan miktar |
output i.
|
|
Biochemistry |
|
242 |
Biyokimya |
hayvanın sindirdiği veya bitkinin topraktan aldığı azot miktarı ile atılan veya kaybedilen miktarın dengesi |
nitrogen balance i.
|
|
Marine Biology |
|
243 |
Deniz Biyolojisi |
yarıştan atılan |
competitive exclusion i.
|
|
Astronomy |
|
244 |
Gökbilim |
gökadasından atılan kara delik |
runaway black hole i.
|
|
Zoology |
|
245 |
Zooloji |
atılan şey |
exuvium i.
|
|
246 |
Zooloji |
insanlarda olduğu gibi desiduası fetüsle atılan bir memeli grubu |
deciduata i.
|
|
247 |
Zooloji |
dökülerek atılan dış kısım |
shed i.
|
|
Forestry |
|
248 |
Ormancılık |
keresteye atılan çentik |
carf i.
|
|
Fishery |
|
249 |
Balıkçılık |
balık çekmek için atılan kıyılmış yem |
toll bait i.
|
|
250 |
Balıkçılık |
av sırasında suya atılan yem |
groundbait i.
|
|
251 |
Balıkçılık |
balıkların atılan yeme hücumu |
blitz i.
|
|
252 |
Balıkçılık |
atılan üç oltadan en üstteki |
bob i.
|
|
253 |
Balıkçılık |
ıslak sinek balıkçılığında atılan üç oltadan en üstteki olma |
bob i.
|
|
254 |
Balıkçılık |
suya hafifçe atılan yem |
dap i.
|
|
255 |
Balıkçılık |
(balık) atılan yeme hücum etmek |
blitz f.
|
|
Literature |
|
256 |
Edebiyat |
(milton'un kayıp cennet şiirinde) cennetten atılan bir melek |
beelzebub i.
|
|
Linguistics |
|
257 |
Dilbilim |
konuşmacı tarafından üretilerek ortaya atılan argümanlar |
artificial arguments i.
|
|
History |
|
258 |
Tarih |
(omuz üstüne atılan) süvari ceketi |
dolman jacket i.
|
|
Religious |
|
259 |
Dini |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
athanasianism i.
|
|
260 |
Dini |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
homoiousianism i.
|
|
261 |
Dini |
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin |
homoousianism i.
|
|
262 |
Dini |
6. yüzyılda yaşamış halikarnaslı rahip julian tarafından ortaya atılan inanışa ters düşen teori |
julianism i.
|
|
263 |
Dini |
omuzların üzerine atılan şey |
superhumeral i.
|
|
Philosophy |
|
264 |
Felsefe |
17. yüzyılda fransa'da ortaya atılan kalvinizm'e ait doktrin ve uygulamalar |
amyraldism i.
|
|
265 |
Felsefe |
henri bergson tarafından yaşamın canlılığını belirmek için ortaya atılan bir kavram |
élan vital i.
|
|
266 |
Felsefe |
henri bergson tarafından yaşamın canlılığını belirmek için ortaya atılan bir kavram |
life force i.
|
|
Environment |
|
267 |
Çevre |
atılan şeylerin biriktiği yer/çöplük |
waste dump i.
|
|
Geology |
|
268 |
Jeoloji |
volkanik bölgelerdeki kaplıca, gayzer gibi yerlerden gaz ve su ile atılan ince çamurlardan oluşan koni şeklinde tümsek |
mud volcano i.
|
|
Military |
|
269 |
Askeri |
uçaktan atılan bomba |
aerial i.
|
|
270 |
Askeri |
uçaktan atılan bomba |
aerobomb i.
|
|
271 |
Askeri |
test amaçlı atılan roket |
test instrument vehicle i.
|
|
272 |
Askeri |
denizden atılan torpidolara karşı iç limanı korumakta kullanılan ağ |
torpedo defense net i.
|
|
273 |
Askeri |
denizden atılan torpidolara karşı gemiyi korumakta kullanılan ağ |
torpedo nettings i.
|
|
274 |
Askeri |
hareketli uçaktan atılan bombanın düştüğü noktanın, bomba atış anında uçağın bulunduğu hizaya olan yatay mesafesi |
trail i.
|
|
275 |
Askeri |
uçaktan art arda atılan bir dizi bomba |
train i.
|
|
276 |
Askeri |
hareket halindeki bir uçak ile bu uçaktan atılan bombanın düşme noktası arasındaki görüş hattı |
trail sight i.
|
|
277 |
Askeri |
denizaltıdan atılan balistik füze |
trident i.
|
|
278 |
Askeri |
aydınlatma fişeği (uçaktan atılan) |
aircraft flare i.
|
|
279 |
Askeri |
bir savaş uçağından havadaki bir diğer hedefe atılan füze |
air-to-air missile i.
|
|
280 |
Askeri |
denizaltıdan atılan balistik füze |
submarine-launched ballistic missile i.
|
|
281 |
Askeri |
dakikada atılan mermi adedi |
rate of fire i.
|
|
282 |
Askeri |
denizaltıdan atılan füze |
submarine launched missile i.
|
|
283 |
Askeri |
denizden atılan cruise füzesi |
sea-launched cruise missile i.
|
|
284 |
Askeri |
denizden atılan balistik füze |
sea launched ballistic missile i.
|
|
285 |
Askeri |
havadan atılan mesaj |
drop message i.
|
|
286 |
Askeri |
havadan sualtına atılan füze |
air-to-underwater missile i.
|
|
287 |
Askeri |
havadan atılan balistik füze |
air-launched ballistic missile i.
|
|
288 |
Askeri |
havadan atılan silahlar |
air launched weapons i.
|
|
289 |
Askeri |
havadan atılan cruise füzesi |
air launched cruise missile i.
|
|
290 |
Askeri |
havadan atılan balistik füze |
air launched ballistic missile i.
|
|
291 |
Askeri |
havadan atılan mayın |
air-dropped mine i.
|
|
292 |
Askeri |
havadan atılan kruz füzesi |
air-launched cruise missile i.
|
|
293 |
Askeri |
karadan atılan güdüm füzesi |
ground launched cruise missile i.
|
|
294 |
Askeri |
konvansiyonel harp başlığı ile donatılmış satıhtan satha atılan bir anti-radyasyon füzesi |
standard ssm i.
|
|
295 |
Askeri |
nagasaki'ye atılan atom bombası |
fat man bomb i.
|
|
296 |
Askeri |
omuzdan atılan/ateşlemeli füze |
shoulder-fired missile i.
|
|
297 |
Askeri |
omuzdan atılan/ateşlemeli füze |
shoulder-launched missile i.
|
|
298 |
Askeri |
omuzdan atılan/ateşlemeli füze |
man-portable missile i.
|
|
299 |
Askeri |
satıhtan satıha atılan bir füze |
polaris i.
|
|
300 |
Askeri |
sualtından havaya atılan füze |
underwater-to-air missile i.
|
|
301 |
Askeri |
sualtından satıha atılan füze |
underwater-to-surface missile i.
|
|
302 |
Askeri |
sualtından karaya atılan füze |
underwater-to-surface missile i.
|
|
303 |
Askeri |
uçaklardan hava hedeflerine atılan füze |
air to air missile i.
|
|
304 |
Askeri |
uçaktan atılan bomba |
aerial bomb i.
|
|
305 |
Askeri |
yerden atılan güdüm füzesi |
ground launched cruise missile i.
|
|
306 |
Askeri |
fazla yükseklik açısından atılan atış |
vertical fire i.
|
|
307 |
Askeri |
omuzdan ateşlemeli yerden havaya atılan füze |
manpad i.
|
|
308 |
Askeri |
düşman radarını şaşırtmak için bir uçaktan atılan folyo şeritleri |
window i.
|
|
309 |
Askeri |
aynı şartlarda atılan mermi, füze veya bombaların saçılması |
dispersion i.
|
|
310 |
Askeri |
tek seferde atılan bir grup bomba |
cluster i.
|
|
311 |
Askeri |
tüfekle atılan sert mermi |
pill i.
|
|
312 |
Askeri |
(hedefe atılan bomba için başlangıç noktası olarak kullanılan) iyi tanımlanmış hedef nokta |
initial point i.
|
|
313 |
Askeri |
atılan bomba |
salvo i.
|
|
314 |
Askeri |
(abd ordusunda) karadan karaya atılan tek kademeli balistik füze |
sergeant i.
|
|
315 |
Askeri |
uçaktan atılan rulo şekilli kağıt hedef |
sleeve i.
|
|
316 |
Askeri |
havadan atılan |
skyborne s.
|
|
Hunting |
|
317 |
Silah/Atıcılık |
genelde bir elle atılan silah |
handgun i.
|
|
318 |
Silah/Atıcılık |
havaya atılan hedef |
clay pigeon i.
|
|
319 |
Silah/Atıcılık |
havaya atılan kil hedefe yapılan atış |
trap-skeet i.
|
|
320 |
Silah/Atıcılık |
tüfekle atılan sert mermi |
musket ball i.
|
|
321 |
Silah/Atıcılık |
hedefe atılan okları yakalamak için kullanılan tümsek veya takoz |
butt i.
|
|
322 |
Silah/Atıcılık |
okçulukta puansız bölgeye atılan ok |
green i.
|
|
323 |
Silah/Atıcılık |
(köpeklerde) atılan nesneyi veya öldürülen avı arayıp bularak geri getirmek |
retrieve f.
|
|
Sport |
|
324 |
Spor |
elleri yere koymadan atılan perende |
aerial i.
|
|
325 |
Spor |
topa dokunarak atılan gol |
tap-in i.
|
|
326 |
Spor |
yüzükoyun atılan bir kulaç stili |
american crawl i.
|
|
327 |
Spor |
ilk atılan servis |
first service i.
|
|
328 |
Spor |
ileriye atılan pas |
aerial i.
|
|
329 |
Spor |
kalecinin atılan şutu ayakları ile önlemesi |
kick save i.
|
|
330 |
Spor |
kriket maçında atılan topları, kaleleri ve sayıları gösteren tablo |
analysis i.
|
|
331 |
Spor |
kriket maçında atılan topları, kaleleri ve sayıları gösteren tablo |
bowling analysis i.
|
|
332 |
Spor |
topa vurmadan önce atılan adımlar |
approach i.
|
|
333 |
Spor |
topu yuvarlamadan önce atılan adımlar |
approach i.
|
|
334 |
Spor |
atılan topu yakalama becerisi |
ball hawking i.
|
|
335 |
Spor |
(ragbide) kendi 22 m'lik sahasında duran bir oyuncunun rakip tarafından ileriye doğru atılan bir topu yakalaması ve "mark" diye bağırarak serbest vuruş yapmaya hak kazanması |
mark i.
|
|
336 |
Spor |
vurucunun yetişemeyeceği bir yere atılan top |
wide i.
|
|
337 |
Spor |
diğerlerine göre daha uzun gövdeli ve yuvarlak uçlu olan golf sopasıyla atılan bir vuruş |
wood shot i.
|
|
338 |
Spor |
ragbide defans oyuncusuna pas atılan top |
hand-off i.
|
|
339 |
Spor |
filenin arkasından gelerek atılan gol |
wraparound i.
|
|
340 |
Spor |
tenis kortunun servis atılan tarafı |
hazard i.
|
|
341 |
Spor |
tenis kortunun servis atılan tarafları |
hazards i.
|
|
342 |
Spor |
kriket oyununda falsolu atılan top |
bosie i.
|
|
343 |
Spor |
kriket oyununda falsolu atılan top |
bosie ball i.
|
|
344 |
Spor |
kriket oyununda falsolu atılan top |
googly i.
|
|
345 |
Spor |
kriket oyununda falsolu atılan top |
wrong 'un i.
|
|
346 |
Spor |
yüksekten sekecek şekilde atılan top |
bouncer i.
|
|
347 |
Spor |
krikette yerdeki izlere veya yakınına atılan top |
yorker i.
|
|
348 |
Spor |
geniş kavisle atılan top |
looper i.
|
|
349 |
Spor |
(krikette) yüksek kavis yapacak şekilde yavaşça atılan top |
lob i.
|
|
350 |
Spor |
pas atılan top |
hand-off i.
|
|
351 |
Spor |
(kriket) atılan top |
delivery i.
|
|
352 |
Spor |
(tenis veya squash oyununda) saha sınırları içine atılan top |
in i.
|
|
353 |
Spor |
atılan top hızı |
pace i.
|
|
354 |
Spor |
havaya atılan hedef |
pigeon i.
|
|
355 |
Spor |
darbe alırken atılan yumruk |
counter i.
|
|
356 |
Spor |
(çim hokeyi) penaltı kornerden atılan gol |
penalty goal i.
|
|
357 |
Spor |
krikette atılan topun yere düşene kadar kat ettiği mesafe |
pitch i.
|
|
358 |
Spor |
kar kayağında havada atılan ters takla hareketi |
cork i.
|
|
359 |
Spor |
sayı çizgisinin ötesine atılan top |
dead ball i.
|
|
360 |
Spor |
(korner, serbest vuruş) sabit bir yerden atılan top |
dead ball i.
|
|
361 |
Spor |
sayı çizgisinin ötesine atılan top |
dead ball i.
|
|
362 |
Spor |
(korner, serbest vuruş vb.) sabit bir yerden atılan top |
dead ball i.
|
|
363 |
Spor |
(amerikan futbolunda) savunma kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna atılan kısa pas |
flare i.
|
|
364 |
Spor |
(krikette) bacaktan havaya doğru atılan top |
outswinger i.
|
|
365 |
Spor |
(futbolda) kaleden veya orta sahadan uzağa doğru kavisli bir şekilde atılan top |
outswinger i.
|
|
366 |
Spor |
topun üzerinden atlayarak rakibe tekme atılan faul |
over the top i.
|
|
367 |
Spor |
çok fazla sayı atılan maç |
shoot-out i.
|
|
368 |
Spor |
(ragbide) rakibin ölü top çizgisine atılan kural dışı pas |
forward pass i.
|
|
369 |
Spor |
(krikette) kaleye doğru fırlatılmış olup vurucu tarafından havaya atılan top |
skyer i.
|
|
370 |
Spor |
(topu) kale veya tahta çubuk atılan topla diğer toplarla arasında kalacak şekilde bırakmak |
wire f.
|
|
371 |
Spor |
(krikette) yerdeki izlere veya yakınına atılan topla vurucuyu oyun dışı bırakmak |
york f.
|
|
372 |
Spor |
atılan topu veya hokey pakını yakalamak |
hit f.
|
|
373 |
Spor |
(krikette atılan topun) yönünü değiştirmek |
cut f.
|
|
374 |
Spor |
(atılan top) üzerinden geçmek |
cut f.
|
|
375 |
Spor |
(krikette atılan top) yere sekmek |
pitch f.
|
|
376 |
Spor |
(atılan kriket topuna) savunma amacıyla vurmak |
play f.
|
|
377 |
Spor |
(atılan topu) yakalamak |
play f.
|
|
378 |
Spor |
(kriket kalesini) atılan top ile kırıp geçmek |
spread-eagle f.
|
|
379 |
Spor |
karşı takımın defans hattının arkasına sarkan bir oyuncuya atılan (pas) |
backdoor s.
|
|
380 |
Spor |
sol ayakla atılan |
left-footed s.
|
|
381 |
Spor |
sağ ayakla atılan |
right-footed s.
|
|
382 |
Spor |
(top) sert atılan |
hot s.
|
|
383 |
Spor |
(top) alçak atılan |
low s.
|
|
384 |
Spor |
yüzmede kolun sudan çıkarılıp omuz hizasının üzerinden öne doğru uzatılması şeklinde atılan (kulaç) |
overarm s.
|
|
385 |
Spor |
(krikette top) yakın mesafeden atılan |
short s.
|
|
386 |
Spor |
(okçulukta) sağdan atılan |
side s.
|
|
387 |
Spor |
(kriket kalesi) atılan topun hızla geri sıçrayamayacağı durumda olan |
slow s.
|
|
388 |
Spor |
düz atılan |
square s.
|
|
389 |
Spor |
atılan topun top vurucunun kale kazığını kırdığı (oyundan çıkarılma şekli) |
bowled zf.
|
|
Basketball |
|
390 |
Basketbol |
atılan şutta topun sadece fileye değip sayı olmaması |
tickle the twine i.
|
|
391 |
Basketbol |
arkalığa çarptırılarak atılan şut |
bank shot i.
|
|
392 |
Basketbol |
aşağıdan atılan pas |
underhand pass i.
|
|
393 |
Basketbol |
atılacağı yerin tersine bakılarak atılan pas |
blind pass i.
|
|
394 |
Basketbol |
atılacak hedefe bakmadan atılan pas |
no-look pass i.
|
|
395 |
Basketbol |
atılan sayı sonrası rakibin moralini bozmak amacıyla söylenen tahrik edici söz |
trash talk i.
|
|
396 |
Basketbol |
atılan sayı sonrası rakibin moralini bozmak amacıyla tahrik edici söz söyleyen oyuncu |
trash talker i.
|
|
397 |
Basketbol |
baş üzerinden atılan şut |
overhead shot i.
|
|
398 |
Basketbol |
bir adım geri çekilerek atılan şut |
step-back jumper i.
|
|
399 |
Basketbol |
bir adım geri çekilerek atılan şut |
step-back jumper i.
|
|
400 |
Basketbol |
çemberin ardındaki dik düzleme çarptırılarak atılan şut |
bank shot i.
|
|
401 |
Basketbol |
çok yüksekten bombeli olarak atılan çengel atış |
sky hook i.
|
|
402 |
Basketbol |
dripling sonunda aniden atılan şut |
pop shot i.
|
|
403 |
Basketbol |
hücum seti sırasında boş kalıp sıçramadan atılan şut |
set shot i.
|
|
404 |
Basketbol |
hücum sahasının bir yanından ötekine atılan pas |
cross-court pass i.
|
|
405 |
Basketbol |
hareketli halde atılan şut |
running jumper i.
|
|
406 |
Basketbol |
hareketli bir oyuncunun önüne doğru atılan pas |
lead pass i.
|
|
407 |
Basketbol |
iki elle alttan atılan serbest atış |
underhand free throw i.
|
|
408 |
Basketbol |
köşeden atılan şut |
corner shot i.
|
|
409 |
Basketbol |
maçta atılan tüm şutların kaydedildiği kağıt |
shot chart i.
|
|
410 |
Basketbol |
sahanın bir ucundan ötekine atılan pas |
coast-to-coast i.
|
|
411 |
Basketbol |
rakip potaya yönelmiş bir oyuncuya atılan yüksek pas |
alley-oop pass i.
|
|
412 |
Basketbol |
sahanın herhangi bir yerinden atılan basket |
field goal i.
|
|
413 |
Basketbol |
sahanın bir ucundan diğerine atılan şut |
coast-to-coast i.
|
|
414 |
Basketbol |
son derece serbest pozisyonda atılan şut |
bunny i.
|
|
415 |
Basketbol |
tek elle atılan şut |
one-hand shot i.
|
|
416 |
Basketbol |
tek elle atılan pas |
baseball pass i.
|
|
417 |
Basketbol |
tek veya iki elle alttan atılan pas |
shovel pass i.
|
|
418 |
Basketbol |
tek elle alttan çabuk atılan pas |
scoop pass i.
|
|
419 |
Basketbol |
uzak mesafeden atılan şut |
long shot i.
|
|
420 |
Basketbol |
uzak mesafeden atılan şut |
bomb i.
|
|
421 |
Basketbol |
uzaktan atılan bombeli şut |
rainbow i.
|
|
422 |
Basketbol |
yerden sektirilerek atılan pas |
bounce pass i.
|
|
423 |
Basketbol |
yüksekten ve yavaşça atılan pas |
looping pass i.
|
|
424 |
Basketbol |
zıplayarak atılan şut |
jump shot i.
|
|
425 |
Basketbol |
geriye doğru çekilerek atılan şut |
fadeaway i.
|
|
426 |
Basketbol |
sıçrayarak atılan şut |
jump shot i.
|
|
427 |
Basketbol |
sıçrayıp en yüksek noktaya ulaşılarak atılan şut |
jumper i.
|
|
428 |
Basketbol |
sahanın herhangi bir yerinden atılan basket |
fg (field goal) kısalt.
|
|
Football |
|
429 |
Futbol |
atılan pası yakalama |
reception i.
|
|
430 |
Futbol |
araya atılan pas |
through pass i.
|
|
431 |
Futbol |
araya atılan pas |
through ball i.
|
|
432 |
Futbol |
araya atılan paslar |
through balls i.
|
|
433 |
Futbol |
araya atılan paslar |
through passes i.
|
|
434 |
Futbol |
defansın arkasına atılan pas |
through pass behind the defense i.
|
|
435 |
Futbol |
defansın arkasına atılan pas |
through ball behind the defense i.
|
|
436 |
Futbol |
defansın arkasına atılan paslar |
through balls behind the defense i.
|
|
437 |
Futbol |
defansın arkasına atılan paslar |
through passes behind the defense i.
|
|
438 |
Futbol |
duran toptan atılan gol |
set-piece goal i.
|
|
439 |
Futbol |
futbolda çok uzaktan atılan gol |
screamer i.
|
|
440 |
Futbol |
kendi kalesine atılan gol |
own goal i.
|
|
441 |
Futbol |
savunmanın arkasına atılan paslar |
through passes behind the defense i.
|
|
442 |
Futbol |
savunmanın arkasına atılan pas |
through ball behind the defense i.
|
|
443 |
Futbol |
savunmanın arkasına atılan pas |
through pass behind the defense i.
|
|
444 |
Futbol |
savunmanın arkasına atılan paslar |
through balls behind the defense i.
|
|
445 |
Futbol |
son anda atılan gol |
last-gasp goal i.
|
|
446 |
Futbol |
tek oyuncu tarafından atılan iki gol |
brace i.
|
|
447 |
Futbol |
atılan topa koşan oyuncu |
returner i.
|
|
448 |
Futbol |
topun kale direği ile arka direk arasındaki boşluğa girmesiyle atılan gol |
behind [australia] i.
|
|
449 |
Futbol |
(ragbide ortaya atılan topu kapmak için) takım arkadaşlarına kenetlenerek birbirini itecek pozisyonu oluşturma |
packing i.
|
|
450 |
Futbol |
(amerikan futbolu) atılan pas |
pick i.
|
|
451 |
Futbol |
(amerikan futbolunda) kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna ileri doğru atılan kısa pas |
flare pass i.
|
|
452 |
Futbol |
ayak içi veya dışıyla atılan pas |
side-foot i.
|
|
453 |
Futbol |
(ragbide ortaya atılan topu kapmak için) takım arkadaşlarına kenetlenmiş bir biçimde birbirini itecek pozisyonu oluşturmak |
pack (down) f.
|
|
454 |
Futbol |
birinin kafasının üstünden atılan |
overhead s.
|
|
Tennis |
|
455 |
Tenis |
(top veya vuruş) arka çizgiye atılan |
long s.
|
|
Baseball |
|
456 |
Beysbol |
vuruş yapan oyuncuyu şaşırtmak için yavaş bir şekilde atılan top |
changeup i.
|
|
457 |
Beysbol |
topa vuran oyuncuya atılan top sayısı |
the count i.
|
|
458 |
Beysbol |
bilerek vurucunun başına doğru atılan top |
beaner i.
|
|
459 |
Beysbol |
bilerek vurucunun başına doğru atılan top |
beanball i.
|
|
460 |
Beysbol |
vurucunun tam kafasına atılan top |
beamer i.
|
|
461 |
Beysbol |
atılan bir topun iki farklı hücum oyuncusunu oyun dışı bıraktığı oyun |
double play i.
|
|
462 |
Beysbol |
dış saha oyuncuları arasındaki bölgeye atılan top |
gapper i.
|
|
463 |
Beysbol |
vuruş yapan oyuncuyu şaşırtmak için yavaş bir şekilde atılan top |
change-up i.
|
|
464 |
Beysbol |
iç alanın ortasından atıcı tümseğinin üzerinden saha dışına atılan top |
diamond-cutter i.
|
|
465 |
Beysbol |
atılan pasın iç saha oyuncusu tarafından tutularak kontrol edilmesi |
cutoff i.
|
|
466 |
Beysbol |
vurucuya doğru atılan top |
duster i.
|
|
467 |
Beysbol |
yüksekten atılan top |
pitch i.
|
|
468 |
Beysbol |
saha dışına düşecek şekilde yüksekten atılan top |
fly i.
|
|
469 |
Beysbol |
hızlı atılan toplar |
smoke i.
|
|
470 |
Beysbol |
vurucunun kafasına atılan top |
bean ball i.
|
|
471 |
Beysbol |
vurucuya karşı atılan top |
strike i.
|
|
472 |
Beysbol |
atılan topa beyzbol sopasının kenarıyla sıyırıp geçecek şekilde vurmak |
tip f.
|
|
473 |
Beysbol |
(beyzbol) başka bir oyuncaya atılan topa müdahale eden |
cutoff s.
|
|
474 |
Beysbol |
hızlı toptan daha yavaş atılan |
off-speed s.
|
|
475 |
Beysbol |
yavaş atılan |
off-speed s.
|
|
Boxing |
|
476 |
Boks |
rakibin bel kısmına atılan kural dışı yumruk |
kidney punch i.
|
|
477 |
Boks |
sol el ile atılan yumruk |
left-hander i.
|
|
478 |
Boks |
sağ el ile atılan yumruk |
right-hander i.
|
|
479 |
Boks |
kasığa atılan darbe |
low blow i.
|
|
480 |
Boks |
hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk |
one-two i.
|
|
481 |
Boks |
darbeyi savuştururken atılan yumruk |
counter i.
|
|
482 |
Boks |
rakibe atılan yumruk |
lead f.
|
|
Card |
|
483 |
İskambil |
(poker) atılan kart yığını |
muck i.
|
|
484 |
İskambil |
atılan kart(lar) |
discard i.
|
|
485 |
İskambil |
atılan kartlar |
sluff i.
|
|
486 |
İskambil |
atılan kart |
sluff i.
|
|
Wagering |
|
487 |
Bahisçilik |
bir karşılaşmada atılan en büyük zar |
main i.
|
|
488 |
Bahisçilik |
kumar gibi oyunlarda belirlenen sayılar arasında atılan zar |
main i.
|
|
Art |
|
489 |
Sanat |
(balede) atılan her iki adım için bir tam dönüş yapmak |
chaine f.
|
|
490 |
Sanat |
balede atılan her iki adım için bir tam dönüş yapılan hareket ile ilgili |
chaine s.
|
|
Bookbindery |
|
491 |
Ciltçilik |
sayfaları bir arada tutması için el yapımı kitapların sırtının en üst ve en alt kısmına atılan ilmek |
kettle stitch i.
|
|
492 |
Ciltçilik |
kitabın ortasına atılan tek dikiş |
single stitch i.
|
|
493 |
Ciltçilik |
(yaprakları) ciltlenen kenara atılan dikişle birbirine tutturmak |
overcast f.
|
|
Abbreviation |
|
494 |
Kısaltma |
havadan atılan kruz füzesi |
alcm (air-launched cruise missile) i.
|
|
Archaic |
|
495 |
Eski Kullanım |
acil durumda toptan atılan kurşun, çivi, taş, demir parçası karışımı |
burrel shot i.
|
|
496 |
Eski Kullanım |
aynı anda atılan kurşunlar |
platoon i.
|
|
497 |
Eski Kullanım |
siyasete atılan kimse |
statemonger i.
|
|
Slang |
|
498 |
Argo |
beklenmedik bir anda atılan yumruk |
sucker punch i.
|
|
499 |
Argo |
genelde uyuşturucu satıcılarının kullandığı ve takip edildiği anlaşılınca atılan telefon |
burner i.
|
|
500 |
Argo |
kolayca içilip atılan küçük şişe bira |
throw-down i.
|
|