|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
dikkat çekici |
remarkable s.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
ilgi çekici |
interesting s.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
ilgi çekici |
catchy s.
|
|
General |
|
4 |
Genel |
çekici araç |
wrecker i.
|
|
5 |
Genel |
çekici kimse |
honeypot i.
|
|
6 |
Genel |
çekici ancak tehlikeli şey |
enticement i.
|
|
7 |
Genel |
doktor çekici |
plessor i.
|
|
8 |
Genel |
çekici kadın |
cookie i.
|
|
9 |
Genel |
çekici kimse |
loadstone i.
|
|
10 |
Genel |
daha çekici yapma |
sweetening i.
|
|
11 |
Genel |
çekici kimse |
lodestone i.
|
|
12 |
Genel |
seyirci çekici oyunlar |
hokum i.
|
|
13 |
Genel |
geri çekici |
retractor i.
|
|
14 |
Genel |
geçmişte önemli veya ünlü oluşundan dolayı ilgi çekici kabul edilen atraksiyon |
historical attraction i.
|
|
15 |
Genel |
ilgi çekici program |
drawing card i.
|
|
16 |
Genel |
çekici güç |
attractive force i.
|
|
17 |
Genel |
çekici kimse |
stunner i.
|
|
18 |
Genel |
ilgi çekici şey |
goody i.
|
|
19 |
Genel |
çekici kamyon |
tow truck i.
|
|
20 |
Genel |
el çekici |
hand hammer i.
|
|
21 |
Genel |
kalafat çekici |
caulking hammer i.
|
|
22 |
Genel |
ayak çekici |
oliver i.
|
|
23 |
Genel |
ilgi çekici şey |
draw i.
|
|
24 |
Genel |
çekici kadın |
killer i.
|
|
25 |
Genel |
demirci çekici |
forge hammer i.
|
|
26 |
Genel |
çekici bulunan bir davetin reddedilmesi |
rain check i.
|
|
27 |
Genel |
dikkat çekici görünüş |
view i.
|
|
28 |
Genel |
iki tekerlekli çekici |
dolly i.
|
|
29 |
Genel |
ilgi çekici olay |
highlight i.
|
|
30 |
Genel |
son derece cazip ya da dikkat çekici kişi veya şey |
showstopper i.
|
|
31 |
Genel |
çekici ve tahrik eden kız |
nymphet i.
|
|
32 |
Genel |
çekici kimse |
inveigler i.
|
|
33 |
Genel |
su çekici |
water hammer i.
|
|
34 |
Genel |
çekici güç |
attractive power i.
|
|
35 |
Genel |
taşçı çekici |
axhammer i.
|
|
36 |
Genel |
dayama çekici |
dolly i.
|
|
37 |
Genel |
çekici ve gözde kadın |
belle i.
|
|
38 |
Genel |
çekici şey |
knockout i.
|
|
39 |
Genel |
çekici kimse |
knockout i.
|
|
40 |
Genel |
çekici parası |
towage i.
|
|
41 |
Genel |
çekici bayan |
charming lady i.
|
|
42 |
Genel |
ilgi çekici yer |
place of interest i.
|
|
43 |
Genel |
çekici kız |
bonnibel i.
|
|
44 |
Genel |
imdat çekici |
emergency hammer i.
|
|
45 |
Genel |
acil durum çekici |
emergency hammer i.
|
|
46 |
Genel |
çekici kadın |
attractive woman i.
|
|
47 |
Genel |
zeki ve çekici kadın |
intelligent and attractive woman i.
|
|
48 |
Genel |
çekici/cazip hedef |
attractive target i.
|
|
49 |
Genel |
dikkat çekici paralellik |
striking parallel i.
|
|
50 |
Genel |
dikkat çekici benzerlik |
striking parallel i.
|
|
51 |
Genel |
tırın öndeki çekici kamyonu |
prime mover i.
|
|
52 |
Genel |
çekici hale getirme |
glamorization i.
|
|
53 |
Genel |
çekici hale getirme |
glamorisation i.
|
|
54 |
Genel |
ortaya çekici kuvvet |
centripetal force i.
|
|
55 |
Genel |
çekici kadın |
cooky i.
|
|
56 |
Genel |
dikkat çekici başlık |
catchy title i.
|
|
57 |
Genel |
yabancı bir dilin karmaşık/anlaşılmaz kullanımı (daha çekici göstermek için) |
flowery i.
|
|
58 |
Genel |
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme |
deglamorization i.
|
|
59 |
Genel |
(birini ya da bir şeyi) daha az çekici hale getirme |
deglamorisation i.
|
|
60 |
Genel |
güzel ve çekici kız |
babe i.
|
|
61 |
Genel |
yiddişçede çekici ve rahat kadın |
tchotchkeleh i.
|
|
62 |
Genel |
çekici kadın |
ravisher i.
|
|
63 |
Genel |
çok çekici kadın |
charmer i.
|
|
64 |
Genel |
ilgi çekici olmayan hikaye |
nonstory i.
|
|
65 |
Genel |
ilgi çekici olmayan konu |
nonsubject i.
|
|
66 |
Genel |
ilgi çekici atraksiyon |
number i.
|
|
67 |
Genel |
yazı yazmada kullanılan ilgi çekici bir tür metalik kalem |
text pen i.
|
|
68 |
Genel |
gönül eğlendirmelik genç ve çekici erkek |
toy boy i.
|
|
69 |
Genel |
(yahudi almancasında) çekici ve rahat kadın |
tsatske i.
|
|
70 |
Genel |
(yahudi almancasında) çekici ve rahat kadın |
tshatshke i.
|
|
71 |
Genel |
(yahudi almancasında) çekici ve rahat kadın |
tchotchke i.
|
|
72 |
Genel |
(yahudi almancasında) çekici ve rahat kadın |
chachka i.
|
|
73 |
Genel |
zekaya aşık kimse. zeki insanı romantik veya cinsel yönden çekici bulan kişi |
sapiophile i.
|
|
74 |
Genel |
çocuklar için yaralanma tehlikesi yaratan ilgi çekici şey |
attractive nuisance i.
|
|
75 |
Genel |
alışılmadık ve dikkat çekici araç plaka numaralarının incelenmesi |
autonumerology i.
|
|
76 |
Genel |
önemsiz fakat çekici olan şey |
embroidery i.
|
|
77 |
Genel |
çekici hale getirme |
endearedness i.
|
|
78 |
Genel |
çekici hale getiren şey |
endearment i.
|
|
79 |
Genel |
çekici olmama |
unhandsomeness i.
|
|
80 |
Genel |
çekici olmama |
unprettiness i.
|
|
81 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirme |
zhoosh i.
|
|
82 |
Genel |
daha canlı çekici ve şık olma |
zhoosh i.
|
|
83 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirme |
zhuzh i.
|
|
84 |
Genel |
daha canlı çekici ve şık olma |
zhuzh i.
|
|
85 |
Genel |
asılı ve yatay olarak kullanılan bir demirci çekici |
battering-ram i.
|
|
86 |
Genel |
çekici kadın |
eye opener i.
|
|
87 |
Genel |
dikkat çekici kimse |
eye opener i.
|
|
88 |
Genel |
dikkat çekici şey |
eye opener i.
|
|
89 |
Genel |
dikkat çekici şey |
eye-catcher i.
|
|
90 |
Genel |
dikkat çekici kimse |
eye-catcher i.
|
|
91 |
Genel |
dikkat çekici kimse |
eyeopener i.
|
|
92 |
Genel |
dikkat çekici şey |
eyeopener i.
|
|
93 |
Genel |
çekici kadın |
eyeopener i.
|
|
94 |
Genel |
dikkat çekici kimse |
eye-opener i.
|
|
95 |
Genel |
dikkat çekici şey |
eye-opener i.
|
|
96 |
Genel |
çekici kadın |
eye-opener i.
|
|
97 |
Genel |
çekici kadın |
queen i.
|
|
98 |
Genel |
çekici kız |
queen i.
|
|
99 |
Genel |
kısa ve dikkat çekici bir sunum |
bite i.
|
|
100 |
Genel |
çekici şey |
heller i.
|
|
101 |
Genel |
eroin bağımlılarına özgü sıskalık, çukurlaşmış gözler gibi özelliklerin çekici hale gelmesi |
heroin chic i.
|
|
102 |
Genel |
çekici kadın |
honey [us] i.
|
|
103 |
Genel |
okuyucuların veya izleyicilerin ilgisini çekmek için kullanılan kısa ve ilgi çekici giriş |
hook i.
|
|
104 |
Genel |
çekici olmama |
misbecomingness i.
|
|
105 |
Genel |
çekici erkek |
lunk i.
|
|
106 |
Genel |
çekici şey |
lure i.
|
|
107 |
Genel |
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kız |
gamin i.
|
|
108 |
Genel |
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kız |
gamine i.
|
|
109 |
Genel |
şüphe çekici, yanlış veya uygunsuz hareketler sergileyen grup |
gentry i.
|
|
110 |
Genel |
çekici hale getirme |
glamourization i.
|
|
111 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava verme |
glamourization i.
|
|
112 |
Genel |
çekici hale getirme |
glamourisation i.
|
|
113 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava verme |
glamourisation i.
|
|
114 |
Genel |
fiziksel olarak çok çekici erkek |
god i.
|
|
115 |
Genel |
çekici olmayan banal kimse |
grub i.
|
|
116 |
Genel |
barut patlamasıyla çekici havaya uçan bir tür şahmerdan |
gunpowder pile driver i.
|
|
117 |
Genel |
dikkat çekici başarı |
hit i.
|
|
118 |
Genel |
çekici kadın |
odalisk i.
|
|
119 |
Genel |
çekici kadın |
odalisque i.
|
|
120 |
Genel |
dikkat çekici koreografi |
impression i.
|
|
121 |
Genel |
bar sahibinin erkek müşterilere içki ısmarlatması için tuttuğu çekici kız |
bar girl i.
|
|
122 |
Genel |
çekici kadın |
good sort [australia] i.
|
|
123 |
Genel |
çekici kimse |
goodie i.
|
|
124 |
Genel |
dikkat çekici nesne veya yer |
landmark i.
|
|
125 |
Genel |
çekici kimse |
cutie-pie i.
|
|
126 |
Genel |
çekici şey |
duck [uk] i.
|
|
127 |
Genel |
çekici kimse |
duck [uk] i.
|
|
128 |
Genel |
dikkat çekici yeteneği olan kimse |
dungeon [scotland] i.
|
|
129 |
Genel |
çekici kimse |
fancy-pants i.
|
|
130 |
Genel |
nesnelerin görünürlüğünü artıran dikkat çekici bant |
conspicuity tape i.
|
|
131 |
Genel |
ilgi çekici özellik |
fascination i.
|
|
132 |
Genel |
ilgi çekici olma |
intrigue i.
|
|
133 |
Genel |
çekici ve eşsiz tarz |
flair i.
|
|
134 |
Genel |
dikkat çekici püskül |
phylactery i.
|
|
135 |
Genel |
temsil için seçilen dikkat çekici kadın |
princess i.
|
|
136 |
Genel |
çekici kimse |
rose i.
|
|
137 |
Genel |
ilgi çekici yazı |
scribbling i.
|
|
138 |
Genel |
çekici ve flörtöz genç kadın |
sheba i.
|
|
139 |
Genel |
dikkat çekici kimse |
show-stopper i.
|
|
140 |
Genel |
çekici kıyafetler |
pretties i.
|
|
141 |
Genel |
yaylı darbe çekici |
spammer i.
|
|
142 |
Genel |
çekici kimse |
stale i.
|
|
143 |
Genel |
çekici erkek |
stallion i.
|
|
144 |
Genel |
dikkat çekici tanıtım gösterisi |
stunt i.
|
|
145 |
Genel |
birini çok çekici bulmak |
feel an affinity for f.
|
|
146 |
Genel |
dikkat çekici reklam yapmak |
stunt f.
|
|
147 |
Genel |
ilgi çekmek için dikkat çekici giyinmek |
camp f.
|
|
148 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava vermek |
glamorize f.
|
|
149 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamorize f.
|
|
150 |
Genel |
çekici ile çekmek |
tow f.
|
|
151 |
Genel |
mezatta çekici vurup malı son fiyatı verenin üzerine bırakmak |
knock down f.
|
|
152 |
Genel |
daha çekici yapmak |
sweeten f.
|
|
153 |
Genel |
daha güzel ve daha çekici bir hale sokmak (bir yeri) |
freshen up f.
|
|
154 |
Genel |
çekmek (çekici olma vb) |
attract f.
|
|
155 |
Genel |
parlak ve çekici yapmak |
gild f.
|
|
156 |
Genel |
çekici bulmak |
find someone attractive f.
|
|
157 |
Genel |
çekici kılmak |
make attractive f.
|
|
158 |
Genel |
çekici hale getirmek |
render something appealing f.
|
|
159 |
Genel |
çekici kılmak |
render something appealing f.
|
|
160 |
Genel |
çekici hale getirmek |
render something attractive f.
|
|
161 |
Genel |
çekici hale getirmek |
make attractive f.
|
|
162 |
Genel |
çekici bulmak |
find attractive f.
|
|
163 |
Genel |
çekici bir görünüme sahip olmak |
have an attractive appearance f.
|
|
164 |
Genel |
çekici hale getirmek |
endear f.
|
|
165 |
Genel |
çekici kılmak |
endear f.
|
|
166 |
Genel |
-e çekici gelmek |
appeal to f.
|
|
167 |
Genel |
çekici gelmek |
appeal to f.
|
|
168 |
Genel |
çekici görünmek |
look well f.
|
|
169 |
Genel |
birşeyi çekici hale getirmek |
make something appeal f.
|
|
170 |
Genel |
birşeyi çekici kılmak |
make something appeal f.
|
|
171 |
Genel |
birini çok çekici bulmak |
find someone so attractive f.
|
|
172 |
Genel |
birini çok çekici bulmak |
find someone very attractive f.
|
|
173 |
Genel |
çekici olmamak |
be not attractive f.
|
|
174 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamourize f.
|
|
175 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava vermek |
glamorise f.
|
|
176 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava vermek |
glamourise f.
|
|
177 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamorise f.
|
|
178 |
Genel |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamourise f.
|
|
179 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava vermek |
glamourize f.
|
|
180 |
Genel |
çekici çağırmak |
call for a tow truck f.
|
|
181 |
Genel |
daha çekici, daha cazip hale getirmek |
candy-coat f.
|
|
182 |
Genel |
dikkat çekici şekilde belli etmek: ayırt edilir kılmak |
remark [obsolete] f.
|
|
183 |
Genel |
çekici olmak |
tempt f.
|
|
184 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde davranmak |
egotrip f.
|
|
185 |
Genel |
daha az çekici hale getirmek |
uncharm f.
|
|
186 |
Genel |
parlak ve çekici yapmak |
engild f.
|
|
187 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirmek |
zhoosh f.
|
|
188 |
Genel |
(bir şeyi) daha canlı, çekici hale getirmek |
zhuzh f.
|
|
189 |
Genel |
(müşteriye) daha az çekici gelmesini sağlamak |
unsell f.
|
|
190 |
Genel |
(bir şeyin destekçisine) daha az çekici gelmesini sağlamak |
unsell f.
|
|
191 |
Genel |
çekici hale getirmek |
beglamour f.
|
|
192 |
Genel |
çekici hale getirmek |
beglamor f.
|
|
193 |
Genel |
görünüşte çekici hale getirmek |
varnish f.
|
|
194 |
Genel |
dikkat çekici olmak |
blaze f.
|
|
195 |
Genel |
bir şeyin yüzeysel olarak çekici görünmesini sağlamak |
window-dress f.
|
|
196 |
Genel |
dikkat çekici hale getirmek |
brighten f.
|
|
197 |
Genel |
çekici hale getirmek |
honey f.
|
|
198 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava vermek |
glamour f.
|
|
199 |
Genel |
çekici görünmek |
glitter f.
|
|
200 |
Genel |
çekici kılmak |
gild f.
|
|
201 |
Genel |
(bir kimsenin veya şeyin) dikkat çekici bir özelliği olmak |
go deep f.
|
|
202 |
Genel |
giderek çekici hale gelmek |
grow (on) f.
|
|
203 |
Genel |
giderek ilgi çekici olmak |
grow (on) f.
|
|
204 |
Genel |
giderek çekici hale gelmek |
grow (upon) f.
|
|
205 |
Genel |
giderek ilgi çekici olmak |
grow (upon) f.
|
|
206 |
Genel |
aşırı romantik ve çekici bir hava vermek |
overglamorize f.
|
|
207 |
Genel |
aşırı romantik ve çekici bir hava vermek |
overglamorise f.
|
|
208 |
Genel |
üstünkörü çekici hale getirmek |
pot f.
|
|
209 |
Genel |
çekici hale getirmek |
pot f.
|
|
210 |
Genel |
çekici hale getirmek |
sauce f.
|
|
211 |
Genel |
dikkat çekici olmak |
outstart f.
|
|
212 |
Genel |
dikkat çekici hale getirmek |
singularize f.
|
|
213 |
Genel |
dikkat çekici hale getirmek |
singularise f.
|
|
214 |
Genel |
daha çekici hale getirmek |
pretty (up) f.
|
|
215 |
Genel |
çekici hale getirmek |
spiff f.
|
|
216 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde düzenlemek |
stage-manage f.
|
|
217 |
Genel |
dikkat çekici şekilde davranmak |
stare f.
|
|
218 |
Genel |
çekici hale getirmek |
sugar f.
|
|
219 |
Genel |
çekici hale getirmek |
sugar-coat f.
|
|
220 |
Genel |
olduğundan çekici göstermek |
glamorize f.
|
|
221 |
Genel |
görünümü çekici |
slick s.
|
|
222 |
Genel |
ilgi çekici |
gripping s.
|
|
223 |
Genel |
ilgi çekici |
attracted s.
|
|
224 |
Genel |
dikkat çekici |
salient s.
|
|
225 |
Genel |
çekici olmayan |
uninviting s.
|
|
226 |
Genel |
dikkat çekici |
attention getting s.
|
|
227 |
Genel |
ilgi çekici |
absorbing s.
|
|
228 |
Genel |
çok çekici |
irresistible s.
|
|
229 |
Genel |
çok çekici |
yummy s.
|
|
230 |
Genel |
çok çekici |
tempting s.
|
|
231 |
Genel |
çekici olmayan |
unappealing s.
|
|
232 |
Genel |
ilgi çekici |
attractive s.
|
|
233 |
Genel |
ilgi çekici |
challenging s.
|
|
234 |
Genel |
çok dikkat çekici |
obtrusive s.
|
|
235 |
Genel |
dikkat çekici |
arresting s.
|
|
236 |
Genel |
çekici olmayan |
uninteresting s.
|
|
237 |
Genel |
çekici olmayan |
unattractive s.
|
|
238 |
Genel |
dikkat çekici |
attention grabbing s.
|
|
239 |
Genel |
en çekici |
cutest s.
|
|
240 |
Genel |
ilgi çekici |
interesting s.
|
|
241 |
Genel |
dikkat çekici |
egregious s.
|
|
242 |
Genel |
dikkat çekici |
conspicuous s.
|
|
243 |
Genel |
dikkat çekici |
signal s.
|
|
244 |
Genel |
dikkat çekici |
spectacular s.
|
|
245 |
Genel |
dikkat çekici |
marked s.
|
|
246 |
Genel |
sıradışı şekilde çekici |
zingy s.
|
|
247 |
Genel |
dikkat çekici |
striking s.
|
|
248 |
Genel |
çekici (italyanca) |
grazioso s.
|
|
249 |
Genel |
dikkat çekici olmayan |
nonstriking s.
|
|
250 |
Genel |
çekici olmayan |
ineloquent s.
|
|
251 |
Genel |
ilgi çekici |
intriguing s.
|
|
252 |
Genel |
dikkat çekici |
attention-grabbing s.
|
|
253 |
Genel |
dikkat çekici |
eye-catching s.
|
|
254 |
Genel |
dikkat çekici derecede yetenekli |
whiz-bang s.
|
|
255 |
Genel |
fiziksel olarak çekici |
well-stacked s.
|
|
256 |
Genel |
dikkat çekici |
gripping s.
|
|
257 |
Genel |
şüphe çekici |
suspicious s.
|
|
258 |
Genel |
dikkati çekici |
noticeable s.
|
|
259 |
Genel |
dikkat çekici |
grabby s.
|
|
260 |
Genel |
ilgi çekici |
crowd-pulling s.
|
|
261 |
Genel |
dikkat çekici |
kenspeckle s.
|
|
262 |
Genel |
dikkat çekici olmayan |
unspectacular s.
|
|
263 |
Genel |
dikkat çekici |
dashy s.
|
|
264 |
Genel |
dikkat çekici |
head-turning s.
|
|
265 |
Genel |
dikkat çekici |
catchy s.
|
|
266 |
Genel |
dikkat çekici |
eyecatching s.
|
|
267 |
Genel |
çekici olmayan |
nonglamorous s.
|
|
268 |
Genel |
dikkat çekici |
arrestive s.
|
|
269 |
Genel |
aşırı çekici |
ultraglamorous s.
|
|
270 |
Genel |
çekici olmayan |
unalluring s.
|
|
271 |
Genel |
dikkat çekici |
out of one's way s.
|
|
272 |
Genel |
dikkat çekici |
eminent s.
|
|
273 |
Genel |
çekici olmayan |
unendearing s.
|
|
274 |
Genel |
romantik ve çekici bir hava verilmemiş |
unglamorized s.
|
|
275 |
Genel |
ilgi çekici olmayan |
unglamorous s.
|
|
276 |
Genel |
ilgi çekici olmayan |
unglamourous s.
|
|
277 |
Genel |
çekici olmayan |
ungracious s.
|
|
278 |
Genel |
çekici olmayan |
unprepossessing s.
|
|
279 |
Genel |
çekici olmayan |
unpretty s.
|
|
280 |
Genel |
ani ve dikkat çekici bir etkiye sahip |
bang-bang s.
|
|
281 |
Genel |
çekici olmayan |
unseductive s.
|
|
282 |
Genel |
çekici olmayan |
unsexy s.
|
|
283 |
Genel |
çekici olmayan |
unsweet s.
|
|
284 |
Genel |
çekici olmayan |
untempting s.
|
|
285 |
Genel |
nazik, şık ve çekici |
chesterfieldian s.
|
|
286 |
Genel |
dikkat çekici |
quare s.
|
|
287 |
Genel |
yüksek bir ses gibi son derece dikkat çekici ve bariz |
blaring s.
|
|
288 |
Genel |
ne kadar dikkat çekici |
what s.
|
|
289 |
Genel |
dikkat çekici |
blinding s.
|
|
290 |
Genel |
(özellikle kadınlar için) çekici |
bodacious s.
|
|
291 |
Genel |
dikkat çekici |
bold s.
|
|
292 |
Genel |
dikkat çekici |
handsome s.
|
|
293 |
Genel |
dikkat çekici |
brilliant s.
|
|
294 |
Genel |
(insan) çok çekici |
built s.
|
|
295 |
Genel |
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kızlara ait |
gamine s.
|
|
296 |
Genel |
ince yapılı, muzip, çekici ve zarif kızlarla ilgili |
gamine s.
|
|
297 |
Genel |
çekici görünen |
glittering s.
|
|
298 |
Genel |
popüler ve çekici |
golden s.
|
|
299 |
Genel |
oldukça çekici |
decent s.
|
|
300 |
Genel |
dikkat çekici |
gifted s.
|
|
301 |
Genel |
sanat ve mimari açısından çekici |
gracious s.
|
|
302 |
Genel |
fiziksel olarak çekici |
gradely [dialect] s.
|
|
303 |
Genel |
hoş ve çekici |
green s.
|
|
304 |
Genel |
çekici olmayan |
ho hum s.
|
|
305 |
Genel |
son derece çekici |
overluscious s.
|
|
306 |
Genel |
çekici olmayan |
disinteresting s.
|
|
307 |
Genel |
yüzü çekici olan |
goodfaced s.
|
|
308 |
Genel |
tehlikeli veya ölümcül bir şekilde çekici |
circean s.
|
|
309 |
Genel |
ilgi çekici |
fascinated s.
|
|
310 |
Genel |
aşırı çekici |
dazzling s.
|
|
311 |
Genel |
çok çekici |
divine s.
|
|
312 |
Genel |
bedenini ince ve çekici tutmakla ilgilenen |
figure-conscious s.
|
|
313 |
Genel |
bir hayli çekici |
gear s.
|
|
314 |
Genel |
dikkat çekici |
primrosy s.
|
|
315 |
Genel |
dikkat çekici |
precise s.
|
|
316 |
Genel |
dikkat çekici |
siren s.
|
|
317 |
Genel |
cinsel anlamda çekici |
sexually appealing s.
|
|
318 |
Genel |
dikkat çekici |
sprauncy s.
|
|
319 |
Genel |
aşırı çekici |
superfit s.
|
|
320 |
Genel |
çok çekici |
superslick s.
|
|
321 |
Genel |
çekici bir şekilde |
captivatingly zf.
|
|
322 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde |
arrestingly zf.
|
|
323 |
Genel |
çekici bir şekilde |
invitingly zf.
|
|
324 |
Genel |
ilgi çekici bir şekilde |
spectacularly zf.
|
|
325 |
Genel |
çekici bir şekilde |
seductively zf.
|
|
326 |
Genel |
çekici bir biçimde |
spicily zf.
|
|
327 |
Genel |
ilgi çekici bir şekilde |
grippingly zf.
|
|
328 |
Genel |
çekici bir şekilde |
bewitchingly zf.
|
|
329 |
Genel |
çekici bir şekilde |
attractively zf.
|
|
330 |
Genel |
çekici bir şekilde |
desirably zf.
|
|
331 |
Genel |
çekici bir şekilde |
winsomely zf.
|
|
332 |
Genel |
çekici bir şekilde |
engagingly zf.
|
|
333 |
Genel |
çekici bir halde |
drawly zf.
|
|
334 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde |
conspicuously zf.
|
|
335 |
Genel |
çok çekici bir şekilde |
irresistibly zf.
|
|
336 |
Genel |
çekici bir şekilde |
endearingly zf.
|
|
337 |
Genel |
çekici bir şekilde |
beckoningly zf.
|
|
338 |
Genel |
çekici olmayan bir şekilde |
uninvitingly zf.
|
|
339 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde |
strikingly zf.
|
|
340 |
Genel |
çekici bir halde |
alluringly zf.
|
|
341 |
Genel |
dikkat çekici biçimde |
conspicuously zf.
|
|
342 |
Genel |
ilgi çekici bir şekilde |
appealingly zf.
|
|
343 |
Genel |
çekici bir şekilde |
adorably zf.
|
|
344 |
Genel |
çekici bir biçimde |
attractingly zf.
|
|
345 |
Genel |
çekici olmadan |
unhandsomely zf.
|
|
346 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde |
excellently zf.
|
|
347 |
Genel |
çekici bir şekilde |
lusciously zf.
|
|
348 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde |
obstreperously zf.
|
|
349 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde |
rivetingly zf.
|
|
350 |
Genel |
dikkat çekici bir biçimde |
rivetingly zf.
|
|
351 |
Genel |
dikkat çekici bir şekilde |
famously zf.
|
|
352 |
Genel |
dikkat çekici ve olağanüstü olay anlamı veren son ek |
-a'-rama snk.
|
|
353 |
Genel |
dikkat çekici ve olağanüstü olay anlamı veren son ek |
-o'-rama snk.
|
|
Phrasals |
|
354 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) daha ilgi çekici bir hale getirmek |
refresh (someone, something, or oneself) with (something) f.
|
|
355 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek |
salt (something) with (something) f.
|
|
356 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek |
season (something) with (something) f.
|
|
357 |
Öbek Fiiller |
çok dikkat çekici olmak |
jump out f.
|
|
358 |
Öbek Fiiller |
kendinden daha çekici, zeki, yetenekli, üst sınıftan biriyle evlenmek |
marry up f.
|
|
359 |
Öbek Fiiller |
birine çekici gelmek |
appeal to someone f.
|
|
360 |
Öbek Fiiller |
dikkat çekici bir şekilde donatmak |
bling out f.
|
|
361 |
Öbek Fiiller |
(kendini, birini, bir şeyi birine/bir şeye) çekici kılmak |
endear (oneself, someone, or something) to (someone or something) f.
|
|
362 |
Öbek Fiiller |
-e çekici kılmak |
endear to f.
|
|
363 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) çekici hale getirmek |
firm something up f.
|
|
364 |
Öbek Fiiller |
çekici hale getirmek |
firm up f.
|
|
365 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi daha güzel ve daha çekici bir hale sokmak |
freshen someone or something up f.
|
|
366 |
Öbek Fiiller |
(biri için) çok dikkat çekici olmak |
jump out at (one) f.
|
|
367 |
Öbek Fiiller |
ile daha ilgi çekici bir hale getirmek |
refresh with f.
|
|
368 |
Öbek Fiiller |
ile daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek |
salt with f.
|
|
369 |
Öbek Fiiller |
ile daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek |
season with f.
|
|
370 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini birinden/bir şeyden) daha dikkat çekici hale getirmek |
set (someone, something, or oneself) apart (from someone or something) f.
|
|
371 |
Öbek Fiiller |
(biri) için dikkat çekici olmak |
stick out to (someone) f.
|
|
Phrases |
|
372 |
İfadeler |
bir şeyi veya birini çekici yapan anlatması güç soyut nitelik |
je ne sais quoi expr.
|
|
373 |
İfadeler |
dikkat çekici |
to shout about expr.
|
|
Colloquial |
|
374 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
rasmalai [hinglish] i.
|
|
375 |
Konuşma Dili |
ilgi çekici karakter |
caution i.
|
|
376 |
Konuşma Dili |
bir şeyin en çekici kısmı |
the beauty part [usa] i.
|
|
377 |
Konuşma Dili |
çekici/seksi erkek |
bohunk i.
|
|
378 |
Konuşma Dili |
güzel/hoş/çekici kadın |
betty i.
|
|
379 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
chickster i.
|
|
380 |
Konuşma Dili |
çekici kız |
cutie i.
|
|
381 |
Konuşma Dili |
çekici bulduğu kişiye ikizi kadar benzeyen biriyle sevişen kimse |
doppelbanger i.
|
|
382 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
cupcake i.
|
|
383 |
Konuşma Dili |
sadece çekici |
face man i.
|
|
384 |
Konuşma Dili |
bir şeyin en dikkat çekici olanı/göze çarpanı |
honey of a something i.
|
|
385 |
Konuşma Dili |
cinsel yönden çekici/etkileyici kimse |
hot stuff [uk] i.
|
|
386 |
Konuşma Dili |
ilgi çekici kimse/şey |
hot stuff [uk] i.
|
|
387 |
Konuşma Dili |
çekici/cazip gelen ama elle tutulur bir değeri olmayan şey |
junk food i.
|
|
388 |
Konuşma Dili |
çekici/cazip gelen ama bir faydası olmayan şey |
junk food i.
|
|
389 |
Konuşma Dili |
dikkat çekici şey |
lollapalooza i.
|
|
390 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
mink i.
|
|
391 |
Konuşma Dili |
çekici kız |
number i.
|
|
392 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
number i.
|
|
393 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
witch i.
|
|
394 |
Konuşma Dili |
çok çekici kadın |
eye-popper i.
|
|
395 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
lulu i.
|
|
396 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
mantrap i.
|
|
397 |
Konuşma Dili |
(yahudi almancasında) çekici ve rahat kadın |
chotchke i.
|
|
398 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
fly mink i.
|
|
399 |
Konuşma Dili |
(alaycı bir şekilde) çekici kimse |
oil painting i.
|
|
400 |
Konuşma Dili |
çekici olarak veya diğer araçların taşınması için uyarlanmış kamyon şekli |
rollback i.
|
|
401 |
Konuşma Dili |
dikkat çekici kimse |
stand-out i.
|
|
402 |
Konuşma Dili |
sosyal medyada çekici bulunan kişi |
thirst trap i.
|
|
403 |
Konuşma Dili |
kır saçlı ve çekici adam |
silver fox i.
|
|
404 |
Konuşma Dili |
çekici kadın anime karakteri |
waifu i.
|
|
405 |
Konuşma Dili |
çekici olmak |
fancy f.
|
|
406 |
Konuşma Dili |
çekici gelmek |
catch the fancy-of f.
|
|
407 |
Konuşma Dili |
ilgi çekici olmak |
be of interest to someone f.
|
|
408 |
Konuşma Dili |
(biri) için pek çekici olmamak |
not do a lot for (someone) f.
|
|
409 |
Konuşma Dili |
(birine) pek çekici/cazip gelmemek |
not do a lot for (someone) f.
|
|
410 |
Konuşma Dili |
(biri) için pek çekici olmamak |
not do anything for (someone) f.
|
|
411 |
Konuşma Dili |
(birine) pek çekici/cazip gelmemek |
not do anything for (someone) f.
|
|
412 |
Konuşma Dili |
birini pek çekici göstermemek |
not do anything for somebody f.
|
|
413 |
Konuşma Dili |
birini pek çekici göstermemek |
not do a lot/for somebody f.
|
|
414 |
Konuşma Dili |
birini pek çekici göstermemek |
not do much for somebody f.
|
|
415 |
Konuşma Dili |
(biri) için pek çekici olmamak |
not do much for (someone) f.
|
|
416 |
Konuşma Dili |
(birine) pek çekici/cazip gelmemek |
not do much for (someone) f.
|
|
417 |
Konuşma Dili |
daha dikkat çekici hale getirmek |
goose up f.
|
|
418 |
Konuşma Dili |
çekici bir özelliği/yeteneği olmak |
have something to offer f.
|
|
419 |
Konuşma Dili |
çekici hale getirmek |
spiffy up f.
|
|
420 |
Konuşma Dili |
çekici olmak |
be all that [us] f.
|
|
421 |
Konuşma Dili |
(bir kıyafetle, saçla) iyi/çekici görünmek |
wear well f.
|
|
422 |
Konuşma Dili |
(gerçekten) dikkat çekici olmak |
be (really) something f.
|
|
423 |
Konuşma Dili |
pek/hiç ilgi çekici olmamak |
not be any/much good f.
|
|
424 |
Konuşma Dili |
çekici olmak |
(have) got it going on f.
|
|
425 |
Konuşma Dili |
dikkat çekici bir şey olmak |
be something to shout about f.
|
|
426 |
Konuşma Dili |
çekici (kadın) |
tasty s.
|
|
427 |
Konuşma Dili |
ilgi çekici |
catch s.
|
|
428 |
Konuşma Dili |
yakışıklı/güzel/çekici olmayan |
short on looks s.
|
|
429 |
Konuşma Dili |
daha heyecanlı veya çekici hale getirilmiş |
amped-up s.
|
|
430 |
Konuşma Dili |
çekici olmayan |
uncharismatic s.
|
|
431 |
Konuşma Dili |
cinsel olarak çekici/tahrik edici |
hot s.
|
|
432 |
Konuşma Dili |
etine dolgun ve çekici (kadın) |
zaftig [us] s.
|
|
433 |
Konuşma Dili |
garip bir şekilde çekici |
kinky s.
|
|
434 |
Konuşma Dili |
garip ama çekici |
weird and wonderful s.
|
|
435 |
Konuşma Dili |
çekici fakat değişik |
weird and wonderful s.
|
|
436 |
Konuşma Dili |
dikkat çekici |
stand-out s.
|
|
437 |
Konuşma Dili |
çok çekici |
droolworthy s.
|
|
438 |
Konuşma Dili |
dikkat çekici |
shiny s.
|
|
439 |
Konuşma Dili |
çekici yapıyor |
makes/making it attractive expr.
|
|
440 |
Konuşma Dili |
çok çekici |
quite a catch expr.
|
|
441 |
Konuşma Dili |
çekici kişilik |
magnetic personality expr.
|
|
442 |
Konuşma Dili |
çekici kılıyor |
makes/making it attractive expr.
|
|
443 |
Konuşma Dili |
çekici kadın |
a bit of all right expr.
|
|
444 |
Konuşma Dili |
birinde/bir şeyde çekici bir şey |
something about someone or something expr.
|
|
Idioms |
|
445 |
Deyim |
aşırı çekici/cazibeli/albenili kişi veya şey |
a real looker i.
|
|
446 |
Deyim |
cinsel nesne olarak görülen çekici kadın |
a bit of crackling [old-fashioned] i.
|
|
447 |
Deyim |
çekici kadın |
a bit of crackling [old-fashioned] i.
|
|
448 |
Deyim |
bir topluluktaki en alımlı/çekici/göz alıcı kadın |
the belle of the ball i.
|
|
449 |
Deyim |
bir topluluktaki en alımlı/çekici/göz alıcı kadın |
belle of the ball i.
|
|
450 |
Deyim |
kısa süreli dikkat çekici şey |
bright shiny object i.
|
|
451 |
Deyim |
çekici kadın bedeni |
classy-chassis i.
|
|
452 |
Deyim |
çekici kadın |
a stone cold fox i.
|
|
453 |
Deyim |
çekici bulma |
affinity for (someone or something) i.
|
|
454 |
Deyim |
çekici bulunan bir davetin sonradan kabul edilmek/ertelenmek üzere reddedilmesi |
rain check i.
|
|
455 |
Deyim |
en dikkat çekici/çeken kısım |
high point i.
|
|
456 |
Deyim |
kadınların hoşlandığı/çekici/karşı konulamaz bulduğu erkek |
lady killer i.
|
|
457 |
Deyim |
sıradan/çekici olmayan kız veya kadın |
a plain jane i.
|
|
458 |
Deyim |
(bir şeyin) en önemli ya da ilgi çekici kısmı |
highlight i.
|
|
459 |
Deyim |
zeki ve çekici adam |
the thinking woman's crumpet i.
|
|
460 |
Deyim |
zeki ve çekici kadın |
the thinking man's crumpet i.
|
|
461 |
Deyim |
(karşı cinsin ilgisini çeken) zeki/akıllı ve çekici kimse |
the thinking man's/woman's crumpet i.
|
|
462 |
Deyim |
dikkat çekici (biri/bir şey) |
(someone or something) to shout about i.
|
|
463 |
Deyim |
sarhoşluğun etkisiyle gelen insanların olduğundan daha çekici olduğu algısı |
beer goggles i.
|
|
464 |
Deyim |
içip içip birini olduğundan çekici/güzel bulma |
beer goggles i.
|
|
465 |
Deyim |
çok tıklanması için provokatif/ilgi çekici başlıklarla sunulan internet makaleleri/içerikleri |
clickbait i.
|
|
466 |
Deyim |
son derece şık/dikkat çekici kıyafetler |
fine feathers i.
|
|
467 |
Deyim |
(karşı cinsin ilgisini çeken) zeki/akıllı ve çekici kimse |
the thinking man's/women's crumpet i.
|
|
468 |
Deyim |
çekici tavır |
winning ways i.
|
|
469 |
Deyim |
(birine) seksi/çekici gelmek |
ring (one's) bell f.
|
|
470 |
Deyim |
(birine) seksi/çekici gelmek |
ring someone's bell [us] f.
|
|
471 |
Deyim |
ilgi çekici yapmak |
bring something alive f.
|
|
472 |
Deyim |
birisini çekici bulmak |
find someone attractive f.
|
|
473 |
Deyim |
birisini çekici bulmak |
fancy someone f.
|
|
474 |
Deyim |
birini çok çekici bulmak |
be gone on somebody f.
|
|
475 |
Deyim |
çekici/hoş görünümlü olmamak |
not be much to look at f.
|
|
476 |
Deyim |
çekici gelmek |
take a liking to f.
|
|
477 |
Deyim |
çekici olmamak |
be no oil painting f.
|
|
478 |
Deyim |
çok çekici bulmak |
have the hots for someone f.
|
|
479 |
Deyim |
çirkin olan bir şeyi çekici hale getirmek |
sugar the pill f.
|
|
480 |
Deyim |
çekici gelmek |
take a fancy to f.
|
|
481 |
Deyim |
güzel olmayan bir şeyi çekici hale getirmek |
gild the pill f.
|
|
482 |
Deyim |
güzel olmayan bir şeyi çekici hale getirmek |
sweeten the pill f.
|
|
483 |
Deyim |
koşulları çekici/cazip hale getirmek |
sweeten up the deal f.
|
|
484 |
Deyim |
bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak |
sweeten (up) the kitty f.
|
|
485 |
Deyim |
koşulları çekici kılmak |
sweeten (up) the kitty f.
|
|
486 |
Deyim |
bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak |
sweeten the kitty f.
|
|
487 |
Deyim |
koşulları çekici kılmak |
sweeten the kitty f.
|
|
488 |
Deyim |
ilgi çekici olmamak |
not set the woods on fire f.
|
|
489 |
Deyim |
çekici görünmeye çalışmak |
bat (one's) eyelashes f.
|
|
490 |
Deyim |
çekici görünmeye çalışmak |
bat your eyelashes f.
|
|
491 |
Deyim |
çekici görünmeye çalışmak |
bat your eyes f.
|
|
492 |
Deyim |
çekici görünmeye çalışmak |
bat (one's) eyes f.
|
|
493 |
Deyim |
çekici olmak |
have it going on f.
|
|
494 |
Deyim |
bir şeyi daha canlı, çekici hale getirmek |
zhoosh something up f.
|
|
495 |
Deyim |
(birini ya da bir şeyi) ilgi çekici kılmak |
bring (someone or something) alive f.
|
|
496 |
Deyim |
birini ya da bir şeyi ilgi çekici kılmak |
bring something alive f.
|
|
497 |
Deyim |
çekici/göz alıcı görünmek |
look a picture f.
|
|
498 |
Deyim |
çekici görünmeye çalışmak |
bat your eyelashes f.
|
|
499 |
Deyim |
çekici görünmeye çalışmak |
bat your eyes f.
|
|
500 |
Deyim |
çekici bir (kadın/adam) olmak |
be a fine figure of a (man or woman) f.
|
|