|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
bağlantı parçası |
connector i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
bütünün ayrılmaz parçası olan |
integral s.
|
|
General |
|
3 |
Genel |
beton parçası (bina/kat/dans pisti vb döşemesini oluşturan) |
slab i.
|
|
4 |
Genel |
kara parçası |
land i.
|
|
5 |
Genel |
iki devlet arasındaki dar toprak parçası |
corridor i.
|
|
6 |
Genel |
kıtalardan küçük kara parçası |
subcontinent i.
|
|
7 |
Genel |
büyük kara parçası |
land mass i.
|
|
8 |
Genel |
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası |
cut of meat i.
|
|
9 |
Genel |
kırık çömlek parçası |
potsherd i.
|
|
10 |
Genel |
zar parçası |
membrane part i.
|
|
11 |
Genel |
arazi parçası |
patch i.
|
|
12 |
Genel |
arazi parçası |
holding i.
|
|
13 |
Genel |
kıta gibi tek parçadan oluşan kara parçası |
land mass i.
|
|
14 |
Genel |
müzik parçası |
number i.
|
|
15 |
Genel |
bir toprak parçası veya alanı |
area i.
|
|
16 |
Genel |
kara parçası |
piece of land i.
|
|
17 |
Genel |
t parçası |
t piece i.
|
|
|
18 |
Genel |
bir arazi/toprak parçası vb'nin genel görünümü |
scenery i.
|
|
19 |
Genel |
metin parçası |
passage i.
|
|
20 |
Genel |
top arabası ön parçası |
limber i.
|
|
21 |
Genel |
bir memleketin başka bir devlette bulunan küçük toprak parçası |
exclave i.
|
|
22 |
Genel |
numunelik kumaş parçası |
swatch i.
|
|
23 |
Genel |
ufacık dal parçası |
sprig i.
|
|
24 |
Genel |
bir su kütlesine uzantı yapan kara parçası |
spit i.
|
|
25 |
Genel |
kızartmalık et parçası |
roast i.
|
|
26 |
Genel |
ekmek parçası |
sippet i.
|
|
27 |
Genel |
kıtadan daha küçük, geniş kara parçası |
subcontinent i.
|
|
28 |
Genel |
uzunca kağıt parçası |
slip i.
|
|
29 |
Genel |
aşınmış kaya parçası |
boulder i.
|
|
30 |
Genel |
cümle parçası |
phrase i.
|
|
31 |
Genel |
tütün parçası |
chew i.
|
|
32 |
Genel |
makine parçası |
machine part i.
|
|
33 |
Genel |
üstün nitelikte kumaş parçası |
coupon i.
|
|
34 |
Genel |
bağlı adaları hariç olmak üzere kesintisiz büyük kara parçası |
mainland i.
|
|
35 |
Genel |
geçme parçası |
joggle i.
|
|
36 |
Genel |
tehlike işareti veya cenaze merasiminin bir parçası olarak bir dakikalık aralarla ateş eden top |
minute gun i.
|
|
37 |
Genel |
irtibat parçası |
connection piece i.
|
|
|
38 |
Genel |
çitle çevrilmiş toprak parçası |
exclosure i.
|
|
39 |
Genel |
buzdağından kopmuş buz parçası |
calf i.
|
|
40 |
Genel |
ağız parçası |
mouth part i.
|
|
41 |
Genel |
verev takılan kumaş parçası |
gusset i.
|
|
42 |
Genel |
kaya parçası |
rock i.
|
|
43 |
Genel |
toprak veya çamur parçası |
clod i.
|
|
44 |
Genel |
küçük ve orta boyda taş parçası |
shingle i.
|
|
45 |
Genel |
güderi parçası (madeni yüzeyleri parlatmak için kullanılan) |
chamois i.
|
|
46 |
Genel |
bağlantı parçası |
hitch i.
|
|
47 |
Genel |
yuvarlak kaya parçası |
cobble i.
|
|
48 |
Genel |
irticalen söylenmiş şiir veya çalınan müzik parçası |
extemporisation i.
|
|
49 |
Genel |
büyük kara parçası |
landmass i.
|
|
50 |
Genel |
bir su kütlesine uzanan sivri kara parçası |
cape i.
|
|
51 |
Genel |
ensiz tahta parçası |
batten i.
|
|
52 |
Genel |
dal parçası |
stick i.
|
|
53 |
Genel |
toprak parçası |
plot of ground i.
|
|
54 |
Genel |
rostoluk et parçası |
roast i.
|
|
55 |
Genel |
ileri doğru uzanan dar kara parçası |
panhandle i.
|
|
56 |
Genel |
tütün parçası |
plug i.
|
|
57 |
Genel |
okuma parçası |
reading i.
|
|
58 |
Genel |
az çok sınırları belli olan toprak parçası |
region i.
|
|
59 |
Genel |
çim parçası (bir alandan toprağıyla birlikte alınan) |
sod i.
|
|
60 |
Genel |
tahta parçası |
batten i.
|
|
61 |
Genel |
cüruf parçası |
clinker i.
|
|
62 |
Genel |
kara parçası |
mainland i.
|
|
63 |
Genel |
ay parçası |
a beauty i.
|
|
64 |
Genel |
numunelik kağıt parçası |
swatch i.
|
|
65 |
Genel |
sebze parçası |
vegetable patch i.
|
|
66 |
Genel |
kum ve taş parçası |
detritus i.
|
|
67 |
Genel |
ip parçası |
lanyard i.
|
|
68 |
Genel |
hücre protoplazmasının periferal parçası |
exoplasm i.
|
|
69 |
Genel |
çok ince deri parçası |
blype i.
|
|
70 |
Genel |
numunelik deri parçası |
swatch i.
|
|
71 |
Genel |
odun parçası |
chock i.
|
|
72 |
Genel |
ölçekdeş doğru parçası |
commensurable line segment i.
|
|
73 |
Genel |
arazi parçası |
plot i.
|
|
74 |
Genel |
bağlantı parçası |
tie down i.
|
|
75 |
Genel |
işlenmemiş metal parçası |
slug i.
|
|
76 |
Genel |
denize uzanan kara parçası |
spit i.
|
|
77 |
Genel |
bir halkın üzerinde yaşadığı toprak parçası |
homeland i.
|
|
|
78 |
Genel |
toprak parçası |
patch i.
|
|
79 |
Genel |
toprak parçası |
clod i.
|
|
80 |
Genel |
arazi parçası |
a piece of land i.
|
|
81 |
Genel |
tuğla parçası |
brickbat i.
|
|
82 |
Genel |
kırık çömlek parçası |
shard i.
|
|
83 |
Genel |
toprak parçası |
piece of land i.
|
|
84 |
Genel |
kızarmış et parçası |
roast i.
|
|
85 |
Genel |
belirli uzunlukta bir boru parçası |
a length of piping i.
|
|
86 |
Genel |
yanan odun parçası |
firebrand i.
|
|
87 |
Genel |
domuz yağı parçası |
lardon i.
|
|
88 |
Genel |
eski bez parçası |
rag i.
|
|
89 |
Genel |
daire parçası |
segment of a circle i.
|
|
90 |
Genel |
iri kaya parçası |
boulder i.
|
|
91 |
Genel |
ince tahta parçası |
batten i.
|
|
92 |
Genel |
bilet parçası (tiyatro/sinema vb'ne girdikten sonra müşterinin elinde kalan) |
stub i.
|
|
93 |
Genel |
yol geçen arazi parçası |
right of way i.
|
|
94 |
Genel |
bez parçası |
rag i.
|
|
95 |
Genel |
ahu parçası |
attractive (lady) i.
|
|
96 |
Genel |
ökçe parçası |
heelpiece i.
|
|
97 |
Genel |
toprak parçası |
homestall i.
|
|
98 |
Genel |
montaj parçası |
mounting part i.
|
|
99 |
Genel |
tuz parçası |
pinch of salt i.
|
|
100 |
Genel |
montaj parçası |
mounting piece i.
|
|
101 |
Genel |
buz parçası |
ice block i.
|
|
102 |
Genel |
kalıp parçası |
moulding i.
|
|
103 |
Genel |
kütük/kaya/taş parçası |
block i.
|
|
104 |
Genel |
arsa parçası |
block i.
|
|
105 |
Genel |
şarapnel parçası |
shrapnel piece i.
|
|
106 |
Genel |
taş parçası |
spall i.
|
|
107 |
Genel |
makinenin oynak parçası |
carriage i.
|
|
108 |
Genel |
kumaş parçası |
drape i.
|
|
109 |
Genel |
ekleme parçası |
easement i.
|
|
110 |
Genel |
ara parçası |
easement i.
|
|
111 |
Genel |
makina parçası |
machine part i.
|
|
112 |
Genel |
mafsal parçası |
hinge i.
|
|
113 |
Genel |
buz parçası |
ice floe i.
|
|
114 |
Genel |
çamur parçası |
clod i.
|
|
115 |
Genel |
arazi parçası |
parcel i.
|
|
116 |
Genel |
engebeli arazi parçası |
steep and uneven piece of land i.
|
|
117 |
Genel |
kağıt parçası |
piece of paper i.
|
|
118 |
Genel |
(bir şeyin) zayıf/korunaksız kısmı/parçası |
underbelly i.
|
|
119 |
Genel |
değersiz kağıt parçası |
worthless piece of paper i.
|
|
120 |
Genel |
mobilya parçası |
furniture component/part i.
|
|
121 |
Genel |
albümün çıkış parçası |
hit single of the album i.
|
|
122 |
Genel |
şarapnel parçası |
shrapnel i.
|
|
123 |
Genel |
bir metal parçası |
a piece of metal i.
|
|
124 |
Genel |
eğitimin ayrılmaz bir parçası |
an inseparable part of the education i.
|
|
125 |
Genel |
eyer klipsi/bağlantı parçası |
saddle clip i.
|
|
126 |
Genel |
kesildikten sonra arta kalmış kağıt parçası |
offcut i.
|
|
127 |
Genel |
grubun bir parçası |
a part of the group i.
|
|
128 |
Genel |
kırık bardak parçası |
piece of broken glass i.
|
|
129 |
Genel |
bir şeyin doğrudan bir parçası |
a direct part i.
|
|
130 |
Genel |
yüksek sosyete(nin bir parçası olma) |
jet-setting i.
|
|
131 |
Genel |
bir istek parçası |
a request song i.
|
|
132 |
Genel |
golf sahasında başarısız vuruşlarla kopan çimen parçası |
divot i.
|
|
133 |
Genel |
kültürümüzün bir parçası |
a part of our culture i.
|
|
134 |
Genel |
yem olarak kullanılan balık parçası |
chum i.
|
|
135 |
Genel |
golfte yanlış yapılan atış sonrası kopan çimen parçası |
divot i.
|
|
136 |
Genel |
et parçası |
piece of meat i.
|
|
137 |
Genel |
irticalen söylenmiş şiir veya çalınan müzik parçası |
extemporization i.
|
|
138 |
Genel |
kalıp parçası |
molding i.
|
|
139 |
Genel |
insanların üzerinde sebze/meyve veya küçük bitkiler yetiştirmeleri için kiraladıkları küçük toprak parçası |
allotment i.
|
|
140 |
Genel |
insanların üzerinde sebze/meyve veya küçük bitkiler yetiştirmeleri için kiraladıkları küçük toprak parçası |
community garden (us) i.
|
|
141 |
Genel |
insanların üzerinde sebze/meyve veya küçük bitkiler yetiştirmeleri için kiraladıkları küçük toprak parçası |
allotment garden (uk) i.
|
|
142 |
Genel |
maddenin çok küçük parçası |
tiny piece of matter i.
|
|
143 |
Genel |
bebek uyku tulumu (bebek arabası ek parçası) |
footmuff i.
|
|
144 |
Genel |
kendine özgü bir halkın parçası olmanın birleştiriciliği |
peoplehood i.
|
|
145 |
Genel |
bir şeyin küçük parçası (özellikle yiyecek) |
niblet i.
|
|
146 |
Genel |
değersiz bez parçası |
clout i.
|
|
147 |
Genel |
kuyruk destek parçası |
tailskid i.
|
|
148 |
Genel |
değersiz kağıt parçası |
rag i.
|
|
149 |
Genel |
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. |
tappoon i.
|
|
150 |
Genel |
bir kıyafette süs için yapılan kapakçık, bağlama parçası |
tab i.
|
|
151 |
Genel |
atın geminin ağız içindeki parçası |
canon bit i.
|
|
152 |
Genel |
(bir şeyin) yeniden bir parçası olma |
reengagement i.
|
|
153 |
Genel |
(bir şeyin) yeniden bir parçası olma |
re-engagement i.
|
|
154 |
Genel |
takviye parçası |
reinforcement i.
|
|
155 |
Genel |
akademik dünyanın bir parçası olmayan mevki |
nonfaculty i.
|
|
156 |
Genel |
denize çıkıntı yapan toprak parçası |
nook [obsolete] i.
|
|
157 |
Genel |
boyun bölgesini koruyan zırh parçası |
neckplate i.
|
|
158 |
Genel |
boyun bölgesini koruyan zırh parçası |
gorget i.
|
|
159 |
Genel |
daha küçük olan parçası büyük olanın içine girebilen seyahat çantası |
telescope i.
|
|
160 |
Genel |
daha küçük olan parçası büyük olanın içine girebilen seyahat çantası |
telescope bag i.
|
|
161 |
Genel |
bir şeyin iki zıt parçası |
the yin and yang [usa] i.
|
|
162 |
Genel |
ayakkabının ayak parmağındaki ayrı deri parçası |
tip i.
|
|
163 |
Genel |
ayrı, yassı ve büyük kaya parçası |
bowlder i.
|
|
164 |
Genel |
ayakkabının ayak parmaklarını kapatmaya yarayan parçası |
toepiece i.
|
|
165 |
Genel |
yüzük taşı üzerinde yer alan kesilmiş mücevher parçası |
top i.
|
|
166 |
Genel |
ön kolu koruyan zırh parçası |
vambrace i.
|
|
167 |
Genel |
çelik çomak oyunundaki ucu sivri tahta parçası |
trippet [dialect] i.
|
|
168 |
Genel |
mukavva kutunun gövdeye sokularak ucu sabitlemeye yarayan parçası |
tuck i.
|
|
169 |
Genel |
alet veya silahın ince sivri çıkıntılı parçası |
tyne i.
|
|
170 |
Genel |
el işi projelerinde göz olarak kullanılan içinde oynar bir göz bebeği parçası olan plastik diskler |
googly eyes i.
|
|
171 |
Genel |
elbisenin sarkan parçası |
lappet i.
|
|
172 |
Genel |
eski kablo veya halat parçası |
junk i.
|
|
173 |
Genel |
amfibiler ve memelilerde sternumun en üstteki parçası |
episternum i.
|
|
174 |
Genel |
sınır boyunca uzanan toprak parçası |
march i.
|
|
175 |
Genel |
kumaşın son parçası |
fag end i.
|
|
176 |
Genel |
ülke sınırlarını genişletmek veya nüfuzu artırmak için askeri güçle alınan toprak parçası |
land grab i.
|
|
177 |
Genel |
üzerine bir şey kurulu toprak parçası |
land site i.
|
|
178 |
Genel |
üzerine bir şey kurulması planlanan toprak parçası |
land site i.
|
|
179 |
Genel |
ince şerit şeklinde toprak parçası |
landstreight i.
|
|
180 |
Genel |
kılıç kabzasının kının üzerine sarkan metal parçası |
languet i.
|
|
181 |
Genel |
iki şeyi birbirine sıkıca bağlamaya yarayan ip parçası |
lasher i.
|
|
182 |
Genel |
köy merkezindeki halka açık arazi parçası |
village green [uk] i.
|
|
183 |
Genel |
miğferin görme ve nefes alma için açıklıkları bulunan ön parçası |
visor i.
|
|
184 |
Genel |
miğferin görme ve nefes alma için açıklıkları bulunan ön parçası |
vizor i.
|
|
185 |
Genel |
üç parçalı tablonun bir parçası |
volet i.
|
|
186 |
Genel |
şahinin bacağına zil takmak için kullanılan deri parçası |
bewet i.
|
|
187 |
Genel |
şahinin bacağına zil takmak için kullanılan deri parçası |
bewit i.
|
|
188 |
Genel |
sistemin başarısız olma veya sorun çıkarma olasılığı en yüksek parçası |
weakest link i.
|
|
189 |
Genel |
bir şeyin parçası |
limb i.
|
|
190 |
Genel |
küçük toprak parçası |
bit i.
|
|
191 |
Genel |
at veya köpek giysisi olarak kullanılan kumaş parçası |
blanket i.
|
|
192 |
Genel |
bir toplumdaki ana sosyal grubun dışında kalan veya dışına itilen insanlardan meydana gelen topluluğun veya kültürün bir parçası |
margin i.
|
|
193 |
Genel |
bir oyuncunun sahnedeki veya setteki önceden belirlenmiş konumunu gösteren bant parçası veya tebeşir çizgisi |
mark i.
|
|
194 |
Genel |
oy pusulasına takılı kalmış karton parçası |
hanging chad i.
|
|
195 |
Genel |
uzun bir seyahatin parçası olan yan gezi |
meander i.
|
|
196 |
Genel |
metaforik veya metafiziksel bir oluşumun parçası |
member i.
|
|
197 |
Genel |
yapının, makinenin veya cihazın önemli parçası |
member i.
|
|
198 |
Genel |
tomarın bir kısmını oluşturan parşömen parçası |
membrane i.
|
|
199 |
Genel |
eğeyle törpülenen metal parçası |
metal filing i.
|
|
200 |
Genel |
uzunluğu veya çapı 5 milimetreden az olan küçük plastik parçası |
microplastic i.
|
|
201 |
Genel |
elbise kolunun bileği çevreleyen parçası |
wrist i.
|
|
202 |
Genel |
bileği çevreleyen eldiven parçası |
wrist i.
|
|
203 |
Genel |
kemik parçası |
bone i.
|
|
204 |
Genel |
miras yoluyla geçen mülk parçası |
heritable i.
|
|
205 |
Genel |
araçların üstünü desteklemek için kullanılan ahşap veya metal yay parçası |
bow i.
|
|
206 |
Genel |
yanan odun parçası |
brand i.
|
|
207 |
Genel |
kömürleşmiş odun parçası |
brand i.
|
|
208 |
Genel |
efkaristiya ayininde kullanılan mayasız küçük ekmek parçası |
bread i.
|
|
209 |
Genel |
budanmış çalı parçası |
brush [obsolete] i.
|
|
210 |
Genel |
küçük çikolata parçası |
bud i.
|
|
211 |
Genel |
bir dizi benzer konutun parçası olan müstakil ev |
home unit [australia/new zealand] i.
|
|
212 |
Genel |
evi kapsayan toprak parçası |
homeplace i.
|
|
213 |
Genel |
cüppelerin omzundan sarkan kumaş parçası |
hood i.
|
|
214 |
Genel |
kopçanın kapatma parçası |
hook i.
|
|
215 |
Genel |
bir şeyin kayıp olan bütünleyici parçası |
missing link i.
|
|
216 |
Genel |
birkaç zirvesi olan veya uzun sırt meydana getiren yüksek kara parçası |
mountain i.
|
|
217 |
Genel |
av köpeklerine verilen sakatat parçası |
reward i.
|
|
218 |
Genel |
genellikle üçgen şeklinde küçük toprak parçası |
gair [scotland] i.
|
|
219 |
Genel |
piskopos kıyafetinin bir parçası |
gaiter i.
|
|
220 |
Genel |
çıkıntılı zemin parçası |
linch i.
|
|
221 |
Genel |
(bahçecilikte) üzerinde bitki yetiştirmek için toprak parçası kiralayan kimse |
lotter i.
|
|
222 |
Genel |
küçük ve genellikle üçgen şeklinde arazi parçası |
gare i.
|
|
223 |
Genel |
yanmakta olan kömür parçası |
glead i.
|
|
224 |
Genel |
tutuşmuş kömür parçası |
glead i.
|
|
225 |
Genel |
çevresindeki araziden ayrılmış küçük toprak parçası |
butt [dialect] i.
|
|
226 |
Genel |
çevresindeki araziyle bağlantısı kesilmiş küçük toprak parçası |
butt [dialect] i.
|
|
227 |
Genel |
işitme cihazının kulağa takılan parçası |
button i.
|
|
228 |
Genel |
yiyecek parçası |
gobbet i.
|
|
229 |
Genel |
çiğ et parçası |
gobbet i.
|
|
230 |
Genel |
müzik parçası |
gobbet i.
|
|
231 |
Genel |
metin parçası |
gobbet i.
|
|
232 |
Genel |
kağıt parçası |
chitty i.
|
|
233 |
Genel |
ısırmalık çikolata parçası ile gerçekleştirilen öpüşme |
chocolate kiss i.
|
|
234 |
Genel |
(parmaklar arasında ritmik şekilde birbirine vurulan) iki düz ahşap parçası |
clappers i.
|
|
235 |
Genel |
klasik kıyafet parçası |
classic i.
|
|
236 |
Genel |
cüruf parçası |
dander [dialect] [uk] i.
|
|
237 |
Genel |
bütünün farklı parçası |
demimonde i.
|
|
238 |
Genel |
bütünün farklı parçası |
demiworld i.
|
|
239 |
Genel |
çorak toprak parçası |
derelict i.
|
|
240 |
Genel |
kurutulmuş malzeme parçası |
desiccation i.
|
|
241 |
Genel |
kurumuş malzeme parçası |
desiccation i.
|
|
242 |
Genel |
taşeron olmayıp işverenin kendi işgücünün bir parçası olan britanyalı işçiler |
direct labour i.
|
|
243 |
Genel |
turnuvalarda sol omuz ve göğüs için ek koruma sağlayan zırhlı levha parçası |
grand-guard i.
|
|
244 |
Genel |
kum tanesinden iri, çakıl taşından küçük taş veya mineral parçası |
granule i.
|
|
245 |
Genel |
küçük taş parçası |
gravel-stone i.
|
|
246 |
Genel |
devasa kaya parçası |
grayback [dialect] i.
|
|
247 |
Genel |
belirli bir amaçla kullanılan arazi parçası |
grounds i.
|
|
248 |
Genel |
üçgenimsi arazi parçası |
gusset i.
|
|
249 |
Genel |
formdaki sayfaları birbirinden ayıran ahşap parçası |
gutter i.
|
|
250 |
Genel |
oluk parçası |
guttering i.
|
|
251 |
Genel |
v şeklindeki biftek parçası |
heel i.
|
|
252 |
Genel |
ayakkabıların arka kısmını oluşturan deri parçası |
heel counter i.
|
|
253 |
Genel |
tiyatro yapımlarında kullanılmak üzere tasarlanan imitasyon bir mücevherat parçası |
logie i.
|
|
254 |
Genel |
yumuşak, ıslak ve bükülebilir çim parçası |
ooze i.
|
|
255 |
Genel |
bazı ingiliz üniformalarının parçası olup resmi ata binme aktivitelerinde de giyilen dar kalıplı pantolon |
overall i.
|
|
256 |
Genel |
sivri uçlu kaya parçası |
rock i.
|
|
257 |
Genel |
atın tımarlanmasında kullanılan sert bez parçası |
rubber i.
|
|
258 |
Genel |
saatin yakut veya muadili malzemeden yapılmış mil yatağı, mil parçası |
ruby i.
|
|
259 |
Genel |
yanan odun parçası |
chunk i.
|
|
260 |
Genel |
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası |
common at large i.
|
|
261 |
Genel |
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası |
common in gross i.
|
|
262 |
Genel |
belirli durumlarda kullanılan metin parçası |
commonplace [obsolete] i.
|
|
263 |
Genel |
ritüelin parçası olarak büyülü sözler söyleme |
incantation i.
|
|
264 |
Genel |
bağlama parçası |
interlink i.
|
|
265 |
Genel |
yuvarlak taş parçası |
dornick i.
|
|
266 |
Genel |
avuç içi büyüklüğünde taş parçası |
dornick i.
|
|
267 |
Genel |
fırlatmalık taş parçası |
dornick i.
|
|
268 |
Genel |
kalın tahta parçası |
clog [dialect] [uk] i.
|
|
269 |
Genel |
daha büyük bir serginin parçası olan seçkin pul sergisi |
court of honor i.
|
|
270 |
Genel |
keşiş kıyafetinden modellenen giysi parçası |
cowl i.
|
|
271 |
Genel |
keskin kaya parçası |
craig [scotland] i.
|
|
272 |
Genel |
ayakkabı yapımında kullanılan ahşap parçası |
cramp i.
|
|
273 |
Genel |
kimliği gizlemek için yüze takılan krepe kağıt parçası |
crape i.
|
|
274 |
Genel |
(açıklık yaratmak için) bölümlü kesikleri olan dekor parçası |
cutout i.
|
|
275 |
Genel |
cümle parçası |
diction [obsolete] i.
|
|
276 |
Genel |
vücudun bir bölümüne oturmak üzere şekil verilen kauçuk veya kumaş parçası |
pad i.
|
|
277 |
Genel |
kemereye oturtulan kereste parçası |
pad i.
|
|
278 |
Genel |
bütünün parçası |
parcel i.
|
|
279 |
Genel |
deri parçası |
piece of leather i.
|
|
280 |
Genel |
kirişi yükseltmeye veya alçaltmaya yarayan tahta parçası |
pillow of a plow i.
|
|
281 |
Genel |
ağaç parçası içindeki damarların düzeni |
grain i.
|
|
282 |
Genel |
ayakkabının yeri kavramasını sağlamak için altına yerleştirilen metal veya sert kauçuk parçası |
cleat i.
|
|
283 |
Genel |
klipsle sabitlenen mücevher parçası |
clip i.
|
|
284 |
Genel |
eskiden kadınların başlık yerine taktıkları örtü parçası |
courche i.
|
|
285 |
Genel |
köşeli arazi parçası |
crook i.
|
|
286 |
Genel |
at başlığında kafa üstünden geçen koşum takımı parçası |
crown i.
|
|
287 |
Genel |
at başlığında kafa üstünden geçen koşum takımı parçası |
crownpiece i.
|
|
288 |
Genel |
burçlu cephede komşu iki burcu birbirine bağlayan parçası |
curtain i.
|
|
289 |
Genel |
sonradan eklenen kumaş parçası |
insert i.
|
|
290 |
Genel |
(dekorasyon için) kıyafete eklenen kumaş parçası |
inset i.
|
|
291 |
Genel |
ek kumaş parçası |
inset i.
|
|
292 |
Genel |
birbiriyle ilişkili iki vücut parçası arasındaki boşluk |
interspace i.
|
|
293 |
Genel |
bölgelerarası toprak parçası |
interzone i.
|
|
294 |
Genel |
bataklık veya alüvyal arazi ile çevrili yüksek arazi parçası |
island i.
|
|
295 |
Genel |
bataklık veya alüvyal arazi ile çevrili yüksek arazi parçası |
islet i.
|
|
296 |
Genel |
yazı parçası |
item i.
|
|
297 |
Genel |
haber parçası |
item i.
|
|
298 |
Genel |
ince ve düz buz parçası |
pan i.
|
|
299 |
Genel |
büyük bir kütleden koparak yüzen buz parçası |
pan i.
|
|
300 |
Genel |
küçük parşömen parçası |
panel i.
|
|
301 |
Genel |
üzerinde boyama yapılan düz ve ince ahşap parçası |
panel i.
|
|
302 |
Genel |
(ordunun dikkat çekmek için kullandığı) fosforlu kumaş parçası |
panel i.
|
|
303 |
Genel |
kesilmemiş ufak kömür parçası |
panel [obsolete] i.
|
|
304 |
Genel |
ingiltere'nin cornwall bölgesinde madencilere tahsis edilen toprak parçası |
pitch i.
|
|
305 |
Genel |
ucuz giysilerde kullanılan düşük kaliteli kürk parçası |
plate i.
|
|
306 |
Genel |
toprak parçası |
possession i.
|
|
307 |
Genel |
(genelde ormanlık alanda gizlenmiş) esrar yetiştirilen toprak parçası |
pot farm i.
|
|
308 |
Genel |
(özellikle arkeolojik kazıda bulunan) kırık çömlek parçası |
potshard i.
|
|
309 |
Genel |
taş parçası |
scabling i.
|
|
310 |
Genel |
madeni yüzeyleri parlatmada kullanılan güderi parçası |
shammy i.
|
|
311 |
Genel |
arazi parçası |
dale [uk] i.
|
|
312 |
Genel |
işaretlenmemiş veya bölünmemiş toprak parçası |
dale [uk] i.
|
|
313 |
Genel |
golf sahasında başarısız vuruşlarla kopan çimen parçası |
divet i.
|
|
314 |
Genel |
arazinin tek yerleşimciye veya gruba tahsis edilen parçası |
division [obsolete] i.
|
|
315 |
Genel |
büyük mermer parçası |
dobber [dialect] [uk] i.
|
|
316 |
Genel |
on beş eş parçaya bölünmüş bir birimin her bir parçası |
fifteenth i.
|
|
317 |
Genel |
dizgicinin düzeltme yapması için satır aralarına konan kart parçası veya uzun ince çizgi şeklindeki işaret |
flag i.
|
|
318 |
Genel |
çim parçası |
flag [dialect] [uk] i.
|
|
319 |
Genel |
altı üstüne getirilmiş toprak parçası |
flag [dialect] [uk] i.
|
|
320 |
Genel |
pantolonun fermuarlı kısmını kapatan kumaş parçası |
fly i.
|
|
321 |
Genel |
çadırın direği üzerine örtülüp çatı işlevi gören yelken bezi parçası |
fly i.
|
|
322 |
Genel |
döküm ağzında kalan atık metal parçası |
gate i.
|
|
323 |
Genel |
açılır kapanır kanadın hareketli destek parçası |
gateleg i.
|
|
324 |
Genel |
kumaşı büzen dikiş makinesi operatörü veya parçası |
gatherer i.
|
|
325 |
Genel |
ateş sönmesin diye kullanılan turba kömürü parçası |
gathering peat i.
|
|
326 |
Genel |
ayrıntılı işleme parçası |
orfray i.
|
|
327 |
Genel |
ayrıntılı işleme parçası |
orfrey i.
|
|
328 |
Genel |
bir kasın daha sabit, merkezi veya büyük olan parçası |
origination i.
|
|
329 |
Genel |
yıkılmış duvar parçası |
parietine [obsolete] i.
|
|
330 |
Genel |
gemi donanımının parçası |
part i.
|
|
331 |
Genel |
maddenin sonsuz küçüklükteki parçası |
physical point i.
|
|
332 |
Genel |
çimenlikte kullanılan çim parçası |
plug i.
|
|
333 |
Genel |
kafadaki kel kısma nakledilecek olan saçlı deri parçası |
plug i.
|
|
334 |
Genel |
ön alım hakkı ile satın alınmış toprak parçası |
preemption i.
|
|
335 |
Genel |
yapı imarlı arazi parçası |
premises i.
|
|
336 |
Genel |
yapı imarlı arazi parçası |
premisses i.
|
|
337 |
Genel |
arazi parçası |
room [scotland] i.
|
|
338 |
Genel |
toprak parçası |
room [scotland] i.
|
|
339 |
Genel |
(seramik) kalıpla veya elle şekillendirilmiş uzun ince bir yumuşak kil parçası |
rope i.
|
|
340 |
Genel |
kamçı olarak kullanılan halat parçası |
rope's end i.
|
|
341 |
Genel |
metin parçası |
schedule [obsolete] i.
|
|
342 |
Genel |
belgeye eklenen yardımcı kağıt parçası |
schedule [obsolete] i.
|
|
343 |
Genel |
yüzen buz kitlesinin bir parçası |
sconce i.
|
|
344 |
Genel |
oyun skorunun kaydedilmesi için basılmış kağıt parçası |
scorepad i.
|
|
345 |
Genel |
kopmuş kumaş parçası |
screed [dialect] [uk] i.
|
|
346 |
Genel |
daha sonra birleştirilmek üzere farklı motiflerde yapılan örgü parçası |
scrumble i.
|
|
347 |
Genel |
öncesinde bir parçası olarak içinde yer aldığı yayınlanmış dergi veya kitaptan sonrasında ayrı olarak tekrar basılan yazı |
separatum i.
|
|
348 |
Genel |
topluluğun parçası olan ötekiler |
shag-rag i.
|
|
349 |
Genel |
sığırın boynunun altından kesilen et parçası |
shaking piece i.
|
|
350 |
Genel |
keten taklidi dekoratif kumaş parçası |
sham i.
|
|
351 |
Genel |
madeni yüzeyleri parlatmada kullanılan güderi parçası |
shamois i.
|
|
352 |
Genel |
madeni yüzeyleri parlatmada kullanılan güderi parçası |
shamoy i.
|
|
353 |
Genel |
hak sahibine ayrılmış arazi parçası |
share [obsolete] i.
|
|
354 |
Genel |
kırık çömlek parçası |
sheard [obsolete] i.
|
|
355 |
Genel |
dokuma tarağının oturtulduğu tezgah parçası |
shell i.
|
|
356 |
Genel |
bazı ingiliz üniformalarının parçası olup resmi ata binme aktivitelerinde de giyilen dar kalıplı pantolon |
sherryvallies i.
|
|
357 |
Genel |
giysinin kirlenebilecek kısımlarında kullanılan kauçuklanmış kumaş parçası |
shield i.
|
|
358 |
Genel |
sabit yazı karakterlerinin saklanmak üzere yerleştirildiği sağlam kağıt veya karton parçası |
shoe i.
|
|
359 |
Genel |
ayak şeklindeki demir parçası |
shoe last i.
|
|
360 |
Genel |
kıyı kenarında duran kaya parçası |
shore boulder i.
|
|
361 |
Genel |
kıyıya sürüklenmiş kaya parçası |
shore boulder i.
|
|
362 |
Genel |
kenar parçası |
side piece i.
|
|
363 |
Genel |
gösterinin parçası olan küçük bölüm |
sideshow i.
|
|
364 |
Genel |
gemi veya kanal havuzunun girişinde bulunan kapakların üzerine kapandığı ahşap parçası |
sill i.
|
|
365 |
Genel |
(eskiden ingiltere'de) küçük bir bahşiş karşılığında merhumun göğsünden ekmek parçası yiyerek o kişinin günahlarını üzerine aldığı düşünülen kimse |
sin eater i.
|
|
366 |
Genel |
(eskiden ingiltere'de) küçük bir bahşiş karşılığında merhumun göğsünden ekmek parçası yiyerek o kişinin günahlarını üzerine aldığı düşünülen kimse |
sin-eater i.
|
|
367 |
Genel |
süs amaçlı ayakkabının dış üst bölümüne dikilen deri parçası |
cuff i.
|
|
368 |
Genel |
bütünün on altıncı parçası |
sixteenth part i.
|
|
369 |
Genel |
ruloya ait kağıt parçası |
size roll i.
|
|
370 |
Genel |
ince uzun arazi parçası |
slang [dialect] [uk] i.
|
|
371 |
Genel |
ucunda birbirine dikili iki deri parçası olan bir çeşit sopa |
slapstick i.
|
|
372 |
Genel |
dar toprak parçası |
slipe [dialect] [uk] i.
|
|
373 |
Genel |
ıslak toprak parçası |
spew [dialect] [uk] i.
|
|
374 |
Genel |
bağlama elemanı olarak kullanılan ince uzun tahta veya metal parçası |
spick [obsolete] i.
|
|
375 |
Genel |
dinamik hoparlörün ses bobinini mıknatısa göre düzgün bir şekilde konumlandıran ve genellikle esnek bir fiber halkadan oluşan parçası |
spider i.
|
|
376 |
Genel |
ana kalıp veya cetvelin kenarının, bir geminin kavisli bir parçası boyunca yer alan noktalara olan mesafelerini gösteren sayılar |
spiling i.
|
|
377 |
Genel |
kopmuş tahta parçası |
spill i.
|
|
378 |
Genel |
ahşap parçası |
spoon [obsolete] i.
|
|
379 |
Genel |
bir kimsenin kanuna aykırı olarak hak talep ettiği toprak parçası |
squat i.
|
|
380 |
Genel |
belirli büyüklükteki arazi parçası |
stand [africa] i.
|
|
381 |
Genel |
büyük bir sorunun parçası olan problem |
subproblem i.
|
|
382 |
Genel |
daha büyük bir projenin parçası olan küçük proje |
subproject i.
|
|
383 |
Genel |
(haber) parçası |
item i.
|
|
384 |
Genel |
kemikli büyük et parçası |
joint i.
|
|
385 |
Genel |
kağıt parçası |
slip i.
|
|
386 |
Genel |
güçlendiren destek parçası |
mount i.
|
|
387 |
Genel |
sistemin parçası haline getirmek |
coopt f.
|
|
388 |
Genel |
yerinden çıkmak (makine parçası) |
work out f.
|
|
389 |
Genel |
parçası olmak |
be a piece of f.
|
|
390 |
Genel |
parçası olmak |
be part of f.
|
|
391 |
Genel |
parçası olmak |
be a part of f.
|
|
392 |
Genel |
bir parçası olmamak |
not to be a part of f.
|
|
393 |
Genel |
üstünü örtmek (kara parçası için) |
top-dress f.
|
|
394 |
Genel |
(makine parçası) yerinden çıkmak |
work out f.
|
|
395 |
Genel |
ayrılmaz parçası olmak |
be an indivisible part of f.
|
|
396 |
Genel |
ayrılmaz parçası olmak |
be an inseparable part of f.
|
|
397 |
Genel |
ayrılmaz parçası olmak |
be an integral part of f.
|
|
398 |
Genel |
parçası olmak |
be part of something f.
|
|
399 |
Genel |
bir parçası olmak |
be part of something f.
|
|
400 |
Genel |
bir şeylerin bir parçası olmak |
be a part of something f.
|
|
401 |
Genel |
düzenin bir parçası olmak |
be becoming a slave to routine f.
|
|
402 |
Genel |
parçası olmak |
take part in f.
|
|
403 |
Genel |
çözümün bir parçası olmak |
be a part of solution f.
|
|
404 |
Genel |
bir takımın parçası olmak |
be a part of a team f.
|
|
405 |
Genel |
parçası olmak |
advene f.
|
|
406 |
Genel |
(bir şeyin) yeniden bir parçası olmak |
reengage f.
|
|
407 |
Genel |
(bir şeyin) yeniden bir parçası olmak |
re-engage f.
|
|
408 |
Genel |
parçası haline gelmek |
become a part of (something) f.
|
|
409 |
Genel |
tuğla parçası atmak |
brickbat f.
|
|
410 |
Genel |
daha büyük bir yapının parçası olarak dahil etmek |
model f.
|
|
411 |
Genel |
daha büyük bir yapının parçası olarak kullanmak |
model f.
|
|
412 |
Genel |
(bir şeyin) parçası olmak |
mould [obsolete] f.
|
|
413 |
Genel |
(okçu yayı) kusurlu bölgenin kesildiği yere tahta parçası koymak |
lip f.
|
|
414 |
Genel |
(ince süsleme parçası) yüzeye yerleştirmek |
onlay f.
|
|
415 |
Genel |
kelime akışının parçası olarak akmak |
roll f.
|
|
416 |
Genel |
parçası olmak |
belong f.
|
|
417 |
Genel |
üzerine toprak parçası atmak |
clod f.
|
|
418 |
Genel |
(ayakkabıya) deri topuk parçası eklemek |
counter f.
|
|
419 |
Genel |
gruba alıp onun parçası haline getirmek |
co-opt f.
|
|
420 |
Genel |
kültürün parçası haline getirmek |
co-opt f.
|
|
421 |
Genel |
(kuşatarak) bir şeyin parçası haline getirmek |
fold f.
|
|
422 |
Genel |
(bileşeni veya parçası) olmak |
shade f.
|
|
423 |
Genel |
(öğe) bütünün bir parçası olarak girmek |
put f.
|
|
424 |
Genel |
(at burnuna) sünger parçası yerleştirmek |
spunge f.
|
|
425 |
Genel |
toprak soyluları sınıfının bir parçası olmak |
squire f.
|
|
426 |
Genel |
vücudun belirli bir parçası veya özel bir alanına ait |
local s.
|
|
427 |
Genel |
bir federasyonun parçası olmayan |
nonfederated s.
|
|
428 |
Genel |
bir bütünün ayrılmaz bir parçası olan |
inbuilt s.
|
|
429 |
Genel |
bir bütünün ayrılmaz bir parçası olan |
in-built s.
|
|
430 |
Genel |
bir parçası sıçan kuyruğunu andıran |
rattail s.
|
|
431 |
Genel |
bir parçası sıçan kuyruğunu andıran |
rat-tail s.
|
|
432 |
Genel |
akademik dünyanın bir parçası olmayan mevkilerle ilgili |
nonfaculty s.
|
|
433 |
Genel |
üç parçası olan |
ternal s.
|
|
434 |
Genel |
bir deri parçası ile süslenmiş |
thonged s.
|
|
435 |
Genel |
bir deri parçası ile bağlanmış |
thonged s.
|
|
436 |
Genel |
(kara parçası) birleştirilmemiş |
unannexed s.
|
|
437 |
Genel |
(kara parçası) dahil edilmemiş |
unannexed s.
|
|
438 |
Genel |
(kara parçası) ilhak edilmemiş |
unannexed s.
|
|
439 |
Genel |
bir serinin parçası olan |
en suite s.
|
|
440 |
Genel |
bir serinin parçası olan |
en suite s.
|
|
441 |
Genel |
altında destekleyici parçası olan |
underlaid s.
|
|
442 |
Genel |
sağlamlaştırmak, kumaş parçası ilave edilmemiş |
ungusseted s.
|
|
443 |
Genel |
köklü bir topluluğun parçası olan |
main-line s.
|
|
444 |
Genel |
sayısız parçası veya yönü bulunan |
myriadfold s.
|
|
445 |
Genel |
gerçekliğin parçası olarak gözlemciye bağlı var olan |
objective s.
|
|
446 |
Genel |
çizilecek nesnenin parçası olan |
objective s.
|
|
447 |
Genel |
kültürel beklentinin bir parçası olarak gerekli |
obligatory s.
|
|
448 |
Genel |
çok sayıda farklı parçası bulunan |
multifarious s.
|
|
449 |
Genel |
birden fazla parçası bulunan |
multipart s.
|
|
450 |
Genel |
birden fazla parçası bulunan |
multipiece s.
|
|
451 |
Genel |
serinin parçası olmayan |
one-shot s.
|
|
452 |
Genel |
rutinin parçası olan |
ritual s.
|
|
453 |
Genel |
ailenin bir parçası olan |
domesticant s.
|
|
454 |
Genel |
abd'nin kuzey amerika'daki topraklarının parçası olan |
continental s.
|
|
455 |
Genel |
abd'nin kuzey amerika'daki 48 eyaletinin parçası olan |
continental s.
|
|
456 |
Genel |
alanın karşıt bölümünün rengindeki (arma figürü parçası) |
counterchanged s.
|
|
457 |
Genel |
iki parçası birbirinin üstünden geçerek çapraz duran |
crossover s.
|
|
458 |
Genel |
bütün ile özdeş parçası olan |
self-similar s.
|
|
459 |
Genel |
yedi eşit parçası bulunan |
septuplicate s.
|
|
460 |
Genel |
(üst gövde parçası) superior bölgede yer alan |
superior s.
|
|
461 |
Genel |
(özellikle plan gibi özel bir şeyin) parçası veya sırdaşı |
in on ed.
|
|
462 |
Genel |
(belirli şekilde) saç veya benzeri parçası olan anlamındaki son ek |
-trichous snk.
|
|
463 |
Genel |
bir organizmanın parçası |
-ome snk.
|
|
Phrasals |
|
464 |
Öbek Fiiller |
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak |
burn in f.
|
|
465 |
Öbek Fiiller |
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak |
burn into f.
|
|
466 |
Öbek Fiiller |
birini ya da bir şeyi bir grubun bir parçası olarak görmek |
count among f.
|
|
467 |
Öbek Fiiller |
birini ya da bir şeyi bir grubun parçası saymak |
count among f.
|
|
468 |
Öbek Fiiller |
bir grubun bir parçası olarak değerlendirilmek |
count among f.
|
|
469 |
Öbek Fiiller |
bir grubun parçası sayılmak |
count among f.
|
|
470 |
Öbek Fiiller |
sınır, bariyer ya da toprak parçası aşarak bir yerden bir yere gitmek |
cross over f.
|
|
471 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin parçası olmak |
go to something f.
|
|
472 |
Öbek Fiiller |
parçası olmak |
enter into f.
|
|
473 |
Öbek Fiiller |
(birisinin planlarının, hesaplarının) gerekli bir parçası olarak görülmek |
enter into f.
|
|
474 |
Öbek Fiiller |
bir parçası olmak istemek |
want in f.
|
|
475 |
Öbek Fiiller |
iki şarkıyı/kaydı birleştirip tek bir müzik parçası yaratmak |
mash up (something) f.
|
|
476 |
Öbek Fiiller |
iki şarkıyı/kaydı birleştirip tek bir müzik parçası yaratmak |
mash up f.
|
|
477 |
Öbek Fiiller |
'-in parçası olmak |
partake of f.
|
|
478 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin parçası olmak |
partake of something f.
|
|
479 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) bir parçası görünmek |
peer out at (someone or something) f.
|
|
480 |
Öbek Fiiller |
grubun arasına karışmak/bir parçası olmak |
slot in f.
|
|
481 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir grubun) bir parçası olarak görmek |
count (someone or something) among (something) f.
|
|
482 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir grubun) bir parçası olarak değerlendirmek |
count (someone or something) among (something) f.
|
|
483 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin/grubun/kuruluşun bir parçası olmak |
attach oneself to something f.
|
|
484 |
Öbek Fiiller |
dahili bir parçası olarak yapmak/kurmak/imal etmek |
build into f.
|
|
485 |
Öbek Fiiller |
bütünleyici bir parçası olarak yapmak/kurmak/imal etmek |
build into f.
|
|
486 |
Öbek Fiiller |
ayrılmaz bir parçası olarak yapmak/kurmak/imal etmek |
build into f.
|
|
487 |
Öbek Fiiller |
birini bir şeyin bütünleyici bir parçası yapmak |
build someone into something f.
|
|
488 |
Öbek Fiiller |
birini bir organizasyonun/planın ayrılmaz bir parçası yapmak |
build someone into something f.
|
|
489 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyin bir parçası olarak yapmak/imal etmek |
build something into something f.
|
|
490 |
Öbek Fiiller |
bir kısıtlamayı bir şeyin planının parçası yapmak |
build something into something f.
|
|
491 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) bir parçası olmak |
enter into (something) f.
|
|
492 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) bir parçası olmak |
enter in (something) f.
|
|
493 |
Öbek Fiiller |
normal bir parçası olmak |
go with f.
|
|
494 |
Öbek Fiiller |
'-e bir parçası görünmek |
peer out at f.
|
|
495 |
Öbek Fiiller |
(bir grubun, kurumun) bir parçası/üyesi olmaya devam etmek |
remain in (something or some place) f.
|
|
496 |
Öbek Fiiller |
bir parçası olmamak |
poop out f.
|
|
Phrases |
|
497 |
İfadeler |
hayatımızın değişmez bir parçası |
indispensable part of our lives i.
|
|
498 |
İfadeler |
bunun bir parçası olmak için |
to be a part of it expr.
|
|
499 |
İfadeler |
bir parçası olarak |
as a part of expr.
|
|
500 |
İfadeler |
bir parçası olduğu |
of which it is a part expr.
|
|