vuruş - Türkisch Englisch Wörterbuch

vuruş

Bedeutungen von dem Begriff "vuruş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 94 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
vuruş stroke n.
She practiced her forehand stroke on the wall.
Duvarda ön el vuruşunu çalıştı.

More Sentences
vuruş beat n.
Before work, it is good to check all the components and mechanisms for a beat.
Çalışmadan önce, tüm bileşenleri ve mekanizmaları bir vuruş için kontrol etmek iyidir.

More Sentences
vuruş hack n.
General
vuruş bat n.
It's my turn to bat.
Vuruş sırası bende.

More Sentences
vuruş batting n.
He has a high batting average.
Yüksek bir vuruş ortalaması var.

More Sentences
vuruş chop n.
The master can break a brick with a karate chop.
Usta, bir karate vuruşu ile bir tuğlayı kırabiliyor.

More Sentences
vuruş hit n.
If it had not been for his timely hit, our team would have lost the game.
Eğer onun zamanında vuruşu olmasaydı, takımımız maçı kaybedecekti.

More Sentences
vuruş pot n.
He needs to work on his long pots.
Uzun vuruşları üzerinde çalışması lazım.

More Sentences
vuruş swing n.
He’s at the baseball cages practicing his swing.
Beyzbol kafeslerinde vuruş alıştırması yapıyor.

More Sentences
vuruş bang n.
The robber put him to sleep with a bang on the back of his head.
Soyguncu onu kafasının arkasına yaptığı tek vuruşla bayıltmış.

More Sentences
Technical
vuruş stroke n.
Swedish massage uses five styles of strokes.
İsveç masajı beş vuruş stili kullanır.

More Sentences
Military
vuruş striking n.
We are within striking distance of the enemy.
Düşmanla vuruş mesafesi içindeyiz.

More Sentences
Sport
vuruş inning n.
Tom pitched the third inning.
Tom üçüncü vuruşu yaptı.

More Sentences
General
vuruş dunt n.
vuruş rap n.
vuruş wipe n.
vuruş pound n.
vuruş whack n.
vuruş clip n.
vuruş thwack n.
vuruş dash n.
vuruş shock n.
vuruş shot n.
vuruş knock n.
vuruş bump n.
vuruş blow n.
vuruş scoop n.
vuruş hitting n.
vuruş crusher n.
vuruş bop n.
vuruş tit n.
vuruş plug n.
vuruş swat n.
vuruş hack n.
vuruş wham n.
vuruş bob n.
vuruş lash n.
vuruş sock n.
vuruş beating n.
vuruş cut n.
vuruş battery n.
vuruş shoot n.
vuruş coup n.
vuruş crack n.
vuruş impact n.
vuruş pulse n.
vuruş beat n.
vuruş pounding n.
vuruş strike n.
vuruş clonk n.
vuruş thack [obsolete] n.
vuruş whample n.
vuruş bum n.
vuruş bust [us] n.
vuruş gowf [scotland] n.
vuruş ictus n.
vuruş rumbelow [obsolete] n.
vuruş imbrocata [obsolete] n.
vuruş imbroccata [obsolete] n.
vuruş cob n.
vuruş cobb n.
vuruş douse [uk] n.
vuruş dowse n.
vuruş pop n.
vuruş pelt n.
vuruş pousse n.
vuruş flack [dialect] [uk] n.
vuruş crump [uk] n.
vuruş soss n.
vuruş swap [dialect] n.
vuruş one pron.
Technical
vuruş pulsation n.
vuruş percussion n.
vuruş hit n.
vuruş tap n.
vuruş blow n.
vuruş knock n.
vuruş beat n.
vuruş strike n.
Computer
vuruş keystroke n.
vuruş impact n.
vuruş impulse n.
Informatics
vuruş impact n.
Automotive
vuruş knock n.
Medical
vuruş throb n.
Military
vuruş hitting n.
vuruş strike n.
Sport
vuruş thrust n.
vuruş boot n.
vuruş punch n.
Baseball
vuruş safe hit n.
Music
vuruş beat n.
Archaic
vuruş dint n.
Slang
vuruş a bang in the arm n.

Bedeutungen, die der Begriff "vuruş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sert vuruş bash n.
hafifçe vuruş rap n.
vuruş yapan oyuncu batter n.
elin tersiyle yapılan (vuruş) backhanded adj.
General
vuruş (top için) shot n.
What a good shot!
Ne güzel vuruş!

More Sentences
ters vuruş backhand n.
I have a strong backhand.
Güçlü bir ters vuruşum var.

More Sentences
sert vuruş swipe n.
The player intended to take a swipe to another one.
Oyuncu başka bir oyuncuya vurmaya yeltendi.

More Sentences
(çan) vuruş stroke n.
Let’s meet by the pier at the stroke of midnight.
Gece yarısını vurduğunda iskelede buluşalım.

More Sentences
çift vuruş double n.
The leading baseball player has a record of doubles.
Önde gelen beyzbol oyuncusunun çift vuruş rekoru var.

More Sentences
vuruş yapmak bat v.
Tom bats cleanup on our team.
Tom bizim takımda kurtarma vuruşu yapar.

More Sentences
Sport
tek vuruş single n.
Single is the most common type of hit in baseball.
Tek vuruş beyzbolda en yaygın vuruş türüdür.

More Sentences
(golf) sola eğimli vuruş yapmak hook v.
He is constantly hooking the golf ball.
Golf topuyla habire sola eğimli vuruş yapıyor.

More Sentences
General
ağır ve sesli bir vuruş thump n.
yumrukla yapılan vuruş thump n.
çimlerin üzerinden aşırmak için vuruş (golf) putt n.
ateşli silahla yapılan rasgele vuruş potshot n.
beysbolda vuruş slab n.
sert vuruş slug n.
küt diye ses çıkaran vuruş thwack n.
çok hafif vuruş tip n.
sağ vuruş forehand n.
hafif vuruş rap n.
tehlikeli vuruş nasty blow n.
kuvvetli vuruş swipe n.
sol vuruş backhand n.
pek hafif vuruş flick n.
hızlı vuruş bash n.
golf topu deliğe sokmak için hafif vuruş putt n.
hafif vuruş dab n.
hafif vuruş pat n.
yanlış vuruş yapma (bilardo) miscue n.
vuruş sırası innings n.
hafif vuruş touch n.
hafif vuruş tip n.
hafif vuruş tap n.
vuruş sırası inning n.
hafif vuruş flick n.
bilardoda bir vuruş follow n.
rasgele vuruş potshot n.
elle vuruş clap n.
ters vuruş backstroke n.
endirekt serbest vuruş indirect free kick n.
sert vuruş slog n.
hızlı vuruş slog n.
serbest vuruş free kick n.
başarılı vuruş coup n.
şiddetli vuruş bang n.
ilk vuruş kickoff n.
vuruş sayısı number of strokes n.
güvenli vuruş safety shot n.
güvenli vuruş safe shot n.
çift vuruş double tap n.
vuruş gücü strike power n.
ters vuruş backhander n.
kötü/başarısız vuruş mishit n.
ateşli silahla yapılan rasgele vuruş pot-shot n.
rasgele vuruş pot-shot n.
ilk vuruş kick-off n.
sözle veya fiziksel olarak yapılan öldürücü vuruş recumbentibus n.
isabetli atış/vuruş clout n.
hafif vuruş tapping n.
vuruş sesi rat-tat n.
vuruş sesi rat-tat-tat n.
beklenmedik ve ezici vuruş facer n.
vuruş yapan şey knocker n.
vuruş yapan kimse knocker n.
bilardoda iki isteka topunun her iki hedef topa vurduğu bir vuruş billiard n.
bilardoda iki isteka topunun her iki hedef topa vurduğu bir vuruş carom n.
(golfte) vuruş sayısına göre değil de kazanılan delik sayısına göre yapılan puanlama matchplay n.
boksörlerin yaptığı ilk vuruş serisi lead n.
parçalayıcı vuruş hack n.
kritik vuruş whack n.
okkalı vuruş whopping n.
sert vuruş blow n.
bilardoda topları dağıtan ilk vuruş break-off n.
bilardoda bir vuruş bricole n.
dans ederken ayakla yapılan hafif bir tür vuruş brush n.
zamanlaması kötü olan vuruş misstrike n.
kötü nişanlanmış vuruş misstrike n.
(kılıç kullanırken olduğu gibi) elin arkası ile gerçekleştirilen vuruş veya temas reverse [obsolete] n.
yaralayıcı vuruş hurt n.
(ingiliz bilardosunda) başka bir topa çarptıktan sonra kendi topunu deliğe sokan vuruş loser [uk] n.
(krikette) topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek için eğik sopa ile yapılan vuruş glance n.
başarılı vuruş hit n.
(at) tok vuruş round trot n.
sert vuruş devvel n.
(bilardo) oyuncunun karambol ve kırmızı topu deliğe sokarak iki şekilde sayı aldığı vuruş combination shot n.
sert ve sesli bir vuruş crack n.
aralıksız vuruş hissi drumming n.
sert vuruş dush n.
avuç içiyle yapılan vuruş palmie [dialect] n.
(at gibi dört bacaklılarda) hızlı çifteli vuruş pace n.
sert ve beklenmedik vuruş click [dialect] [uk] n.
hızlı ve sert vuruş clink [dialect] [uk] n.
silahla gelişine vuruş pot n.
çancının kilise çanının ipini çekerek yaptığı sesli vuruş sally n.
sert vuruş sassarara n.
yankılanan vuruş dawd n.
hafif vuruş daub n.
hafif vuruş sclaff [scotland] n.
isabetli vuruş score n.
nesneye büyük hız kazandıran vuruş scorcher n.
ani vuruş skite n.
sarsak vuruş skite [uk] [scotland] n.
hızlı ve eğik vuruş skite [uk] [scotland] n.
hızlı ve eğik vuruş skyte [uk] [scotland] n.
sarsak vuruş skyte [uk] [scotland] n.
sert vuruş smite n.
vuruş oyunu shooter game n.
ayak ile yapılan vuruş spurn n.
(sopa, çekiç ile) acemi vuruş stab n.
(sopa, çekiç ile) rastgele vuruş stab n.
kılıcın kenarı ile yapılan aşağı yönlü vuruş stramazoun n.
çapraz vuruş cross n.
ani vuruş jab n.
(özellikle pall-mall oyununda) vuruş tokmağı pall–mall [obsolete] n.
geriye doğru yapılan vuruş reredemain n.
(vuruş, hareket) seri straight n.
(vuruş, hareket) dizi straight n.
(vuruş, hareket) set straight n.
vuruş yapmak strike out v.
kötü vuruş yapmak mishit v.
belirli bir ortalama vuruş yüzdesine sahip olmak bat v.
sürekli vuruş sesi yapmak roll v.
(kablolu matkap aleti) tabana aralıklı vuruş yapmak peg leg v.
daha çok vuruş yapmak outhit v.
(hurling topuna) vuruş yapmak puck v.
vuruş üretmek beat v.
sert (vuruş/itiş) sharp adj.
(balede) ilave vuruş ekleyerek yapılan battu adj.
uzağa yapılan vuruş lively adj.
(vuruş) tokat şeklinde atılan openhanded adj.
vuruş sırası gelen in adj.
rastgele vuruş yapan potshotting adj.
bileği vuruş yönüne çevirerek forehand adv.
bileği vuruş yönüne çevirerek forehanded adv.
vuruş sesi rat-a-tat-tat interj.
vuruş sesi rat-a-tat interj.
vuruş sırası inn (inning) abrev.
Phrasals
(beyzbol) vuruş sırası tekrar ilk vurucuya gelmek bat around v.
zayıf vuruş yapmak (beysbol) tap out v.
hokeyde rakibin düzgün bir vuruş yapmasını engelleyecek şekilde konum almak box out v.
vuruş sırasını kaybetmemek carry your bat v.
(beyzbolda) vuruş sırası geçmek go out v.
(bilardo oyunlarında) topa geriye dönmesini sağlayan bir vuruş yapmak screw back v.
vuruş yapmadan önce topu belirlenen yere koymak tee up v.
yere daha sağlam basmak için vuruş sırasında yeri ayakla eşelemek dig in v.
Colloquial
(beyzbol) vuruş çalışması yapılan yer cage n.
son derece başarılı vuruş ten-strike n.
koldan bir vuruş/doz a bang in the arm n.
beyzbolda topu iç sahanın hemen dışına gönderen hafif vuruş blooper n.
beyzbolda ikinci kaleyi almayı sağlayacak kadar uzağa yapılan vuruş double bagger n.
beyzbolda ikinci kaleyi almayı sağlayacak kadar uzağa yapılan vuruş double-bagger n.
(beyzbol) sayı getirecek vuruş gopher ball n.
faul vuruş foul ball n.
vuruş sırasında ilk yarı/devre (beysbol ve softbolda) top n.
beyzbol veya softbol maçında son vuruş sırasının 2. yarısı bottom n.
(golf) vuruş yapmadan önce seğirme yaşayan bir golf oyuncusu yipper n.
(beysbolda) tam kale koşusu gerektirip topu saha dışına çıkaran vuruş dinger [us] n.
(beyzbol) uzun vuruş gopher n.
(beyzbol) sayı getirecek vuruş gopher n.
beyzbol topuna vuruş hızı pop n.
sayı kazandıran vuruş yapmak hit a home run v.
yanlış vuruş yapıp topu yanlış yöne göndermek shank it v.
(beysbolda) vuruş kaçırıp oyun dışı kalmak be out v.
uzun vuruş it's outta here expr.
Idioms
bitirici (çift) vuruş old one-two n.
bir beyzbol maçındaki son vuruş sırasının 2. yarısı bottom of the ninth n.
bir sağ bir sol vuruş the old one-two (punch) n.
sert vuruş ve sarsıntı bump and grind n.
iniş çıkışlarda yaşanan ani vuruş ve sarsıntılar bump and grind n.
son söz/vuruş a parting shot n.
son söz/vuruş a parthian shot n.
tek vuruş one fell swoop n.
ateşli silahla yapılan rasgele vuruş pot shot n.
rasgele vuruş pot shot n.
(bilardoda) başarılı vuruş yapmak mark a point v.
(beyzbolda atıcıyı) (çok fazla vuruş kaçırdığı için) oyundan almak knock (someone) out of the box v.
(beyzbolda atıcı) (çok fazla vuruş kaçırdığı için) oyundan alınmak be knocked out of the box v.
(kriket) vuruş sırasını kaybetmemek carry (one's) bat v.
bel altı vuruş yapmak be below the belt v.
krikette altı koşuluk vuruş yapmak hit/knock something for six v.
(birinin) en güçlü vuruş alanında in (one's) wheelhouse expr.
en güçlü vuruş alanında in wheelhouse expr.
Politics
birinci vuruş yeteneği first-strike capability n.
ikinci vuruş yeteneği second strike capability n.
son vuruş doomsday weapon n.
Technical
vuruş sayma pulse counting n.
orta vuruş noktası centre of impact n.
mak orta vuruş merkezi center of impact n.
vuruş katsayısı impact factor n.
vuruş gürültüsü impact noise n.
vuruş sesi yalıtımı impact insulation n.
vuruş sesi impact sound n.
vuruş gerilmesi impact stress n.
vuruş kırılması impact fracture n.
vuruş esnekliği impact elasticity n.
hafif vuruş tap n.
vuruş noktası point of impact n.
dakika başı vuruş sayısı bpm-beat per minute n.
hidrolik makinede titreşim ve vuruş vibration and pulsation in hydraulic machine n.
vuruş sayısı number of strokes n.
tek vuruş kaynağı single run weld n.
yukarı vuruş upstroke n.
aşağı yönlü vuruş veya çırpış downstroke n.
piston vuruş mesafesi lead n.
saatteki vuruş mekanizmasının kilidini açıp kapayan kanca detent n.
metal çekerken yapılan vuruş draw n.
saatlerin içinde bulunan ve saat vuruş sayısını düzenleyen çark count-wheel n.
(piston) dışa doğru vuruş outstroke n.
vuruşların işitilebilir düzeyin üzerinde frekansta üretildiği (vuruş alım formu) superheterodyne adj.
Computer
vuruş basıncı impact pressure n.
vuruş darbe pulse n.
(vuruş oyunlarında) düşmanın vurulup hasar aldığını belirten görsel ve işitsel işaret hitmarker n.
vuruş oyunlarında keskin nişancının dürbününe bakmadan rakipleri öldürmek no-scope v.
Telecom
sıfır vuruş zero beat n.
sonlu vuruş yanıtı finite impulse response n.
Mechanic
geri tepmesiz vuruş deadbeat n.
sıvı akımının ivmesini vuruş gücü üzerinden ölçen bir alet hydrodynamometer n.
Construction
dupont tipi boya filmi vuruş test cihazı dupont type paint film impact n.
Automotive
serbest vuruş floating blow n.
sert vuruş solid blow n.
esnek vuruş elastic blow n.
Aeronautic
vuruş tüpü impact tube n.
vuruş hatası delivery error n.
Marine
çuf-çuf vuruş shuffle kick n.
nota sonuna eklenen vuruş pennant n.
yarım saatte bir çalıp her seferinde bir vuruş artarak sekiz vuruşa kadar çıkan ve dört saatlik zaman diliminin dolduğunu bildiren saat ship's clock n.
Medical
vuruş açısı angle of impact n.
Statistics
vuruş noktası hitting point n.
Physics
vuruş basıncı impact pressure n.
orta vuruş noktası centre of impact n.
Military
tek atımla vuruş ihtimali single shot probability n.
vuruş hattı line of impact arrival n.
vuruş mesafesi stand-off distance n.
vuruş hattı line of arrival n.
vuruş hızı striking velocity n.
vuruş çizgisi impact line n.
vuruş kademesi striking echelon n.
vuruş mikrofonu impact microphone n.
vuruş hattı line of impact n.
vuruş kuvveti strike force n.
vuruş noktası objective point n.
vuruş sahası impact area n.
yüzde elli vuruş sahası fifty-percent zone n.
vuruş sathı surface of impact n.
vuruş kestirme sistemi impact predictor system n.
yüzde 82 vuruş sahası eighty-two percent zone n.
yüzde elli vuruş sahası fifty percent zone n.
vuruş sathı beaten zone n.
tesirli vuruş sathı effective pattern n.
normal vuruş normal impact n.
normal vuruş etkisi normal impact effect n.
önleyici vuruş preemptive strike n.
önleyici vuruş pre-emptive strike n.
orta vuruş noktası mean point of impact n.
orta vuruş noktası hatası mean point of impact error n.
tabii dağılma orta vuruş noktası stripped centre of impact n.
dikine vuruş normal impact n.
engelleyici vuruş pre-emptive strike n.
engelleyici vuruş preemptive strike n.
etkin vuruş sahası effective beaten zone n.
her vuruş durumunda patlayan tapa all-ways fuze n.
hafif vuruş flip n.
ilk vuruş first strike n.
karışık-vuruş mixed graze n.
kara vuruş kuvveti ground striking force n.
vuruş noktası aimpoint n.
orta vuruş noktası center of burst n.
kılıcın ucuyla yapılan bir vuruş estramacon n.
hedeflenen vuruş noktası desired point of impact n.
hedeflenen orta vuruş noktası desired mean point of impact n.
acil yangın durumunda bölüğün toplanması için davula yapılan vuruş fire roll n.
vuruş açısı impact angle n.
hedefe arka arkaya hızlı şekilde vuruş içeren (saldırı) multistrike adj.
vuruş yerini işaretle! mark target expr.
hedeflenen vuruş noktası dpi (desired point of impact) abrev.
hedeflenen orta vuruş noktası dmpi (desired mean point of impact) abrev.
Hunting
vuruş noktası point of impact n.
nişan ve vuruş noktaları arasındaki yatay farkı ortadan kaldırmak için yapılan nişangah ayarı windage n.
Sport
düşürme vuruş dropkick n.
kesme vuruş spin n.
beysbolde vuruş slab n.
golfte sola kavis yapan vuruş hooking n.
(golf) sola eğimli vuruş carry n.
beysbolda bir vuruş change-of-pace n.
beysbolda bir vuruş change-of-pace ball n.
beysbolda bir vuruş off-speed pitch n.
elin tersi öne gelecek şekilde yapılan vuruş backhand n.
elin tersiyle yapılan vuruş backfist n.
sağ vuruş forehand n.
bilek hareketi ile yapılan vuruş flick n.
vuruş yapan oyuncu booter n.
kontra vuruş counter punch n.
direkt serbest vuruş direct free kick n.
düz vuruş direct blow n.
endirekt serbest vuruş indirect free kick n.
çift vuruş indirect free kick n.
çapraz vuruş cross court n.
orta vuruş centre kick n.
ayağın üst kısmı ile yapılan vuruş instep kick n.
kurallara aykırı olarak yapılan vuruş foul blow n.
direkt vuruş direct thrust n.
düz vuruş flat stroke n.
serbest vuruş free kick n.
teniste topa düz vuruş flat n.
çift vuruş double hit n.
vuruş gücü punching power n.
kötü vuruş miskick n.
kısa vuruş jolt n.
çengel vuruş side cut n.
topa alttan yapılan falsolu vuruş undercut n.
golf sopasını yere çarptırarak yapılan hatalı vuruş sclaff n.
kötü bir vuruş sclaff n.
krikette 6 koşuluk vuruş sixer n.
vuruş sırasında sopanın golf topunu ıskalaması air shot n.
kural dışı vuruş low blow n.
el avucunun dışı karşıyı gösterilecek şekilde yapılan ters vuruş backhand stroke n.
golfte bir deliğe belirlenen vuruş sayısından üç vuruş önce topu sokma albatross n.
beyzbol ve softbolun basitleştirilmiş versiyonu olan t-ball oyununda topun vuruş için üzerine yerleştirildiği kısa direk tee n.
başlangıç noktasının ters yönünde hareket veya vuruş backstroke n.
(golfte) topa deliğin çok yakınında duracağı ve sonradan kolayca sayı atılabileceği biçimde yapılan vuruş lag n.
beysbolda vuruş alanı dışında olduğu düşünülen bir atışı önlemek için yapılan vuruş check swing n.
beysbolda vuruş alanı dışında olduğu düşünülen bir atışı önlemek için yapılan vuruş checked swing n.
krikette sert vuruş yapmak yerine topun hafifçe yönünü değiştirerek yapılan skor nurdle n.
ragbide hakemin serbest vuruş veya penaltıya itiraz eden tarafı cezalandırmak için serbest vuruş noktasını dokuz metre ileriye çekmesi kuralı ten-yard rule n.
krikette bir vuruş tip n.
krikette sopanın köşesini kullanarak yapılan bir vuruş bottom edge n.
eskrimde puan getiren vuruş touch n.
dartta içteki halkaya isabet eden üç kat puanlı vuruş treble n.
golfte par'ın üç vuruş üstündeki skor triple bogey n.
krikette sopayla topu yakın tarafa gönderecek şekilde yapılan vuruş break n.
krikette sopayla topu yakın tarafa gönderecek şekilde yapılan vuruş turn n.
golf deliğinin kenarına düşecek şekilde topun havalandırılarak yuvarlanmasını sağlayan bir vuruş şekli chip shot n.
falsolu vuruş twister n.
(bilardoda) denk getirilmek istenen toplara yapılan vuruş anchor shot n.
(bilardoda) denk getirilmek istenen toplar birbirine yakınken yapılan vuruş anchor shot n.
(bilardoda) denk getirilmek istenen toplar birbirine yakınken yapılan vuruş anchor stroke n.
golfte topu yuvaya yerleştirdikten sonra deliğe sokmak için yapılan vuruş approach shot n.
golfte topu yuvaya yerleştirdikten sonra deliğe sokmak için yapılan vuruş approach n.
(eskrimde) vuruş attack n.
topu ters döndüren vuruş undercut n.
körlingde taşa yapılan hedefe en yakın vuruş nose hit n.
çok uzak mesafelere vuruş yapabilen beysbol oyuncusu power hitter n.
beyzbolda vurucunun birinci kaleye ulaşmasını sağlayan bir vuruş one-bagger n.
beyzbolda vurucunun birinci kaleye ulaşmasını sağlayan bir vuruş single n.
beyzbolda vurucunun birinci kaleye ulaşmasını sağlayan bir vuruş one–base hit n.
(kriket) topun yere çarpıp sonra havaya yükseldiği vuruş bum ball n.
(kriket) topun yere çarpıp sonra havaya yükseldiği vuruş bump ball n.
topu yükseğe çıkaran vuruş balloon n.
(bilardoda) başarılı vuruş escape n.
arka arkaya yapılan başarılı vuruş sırası exchange n.
ragbide topa elle veya kolla vurup yere veya başka bir oyuncuya çarptırmak suretiyle vuruş ihlali yapmak knock-on n.
vuruş ihlali knock-on n.
vuruş ihlali yapmak knock-on n.
(bilardoda) sayı alma amacı güdülmeksizin, topları rakibe dezavantajlı konumda bırakmak için yapılan vuruş safety n.
güçlü vuruş blast n.
(golfte) vuruş sayısına göre değil de kazanılan delik sayısına göre yapılan puanlama match play n.
bir vuruş tamamlandıktan sonra bilardo toplarının pozisyonu leave n.
(ragbide) kendi 22 m'lik sahasında duran bir oyuncunun rakip tarafından ileriye doğru atılan bir topu yakalaması ve "mark" diye bağırarak serbest vuruş yapmaya hak kazanması mark n.
(avustralya futbolunda) serbest vuruş hakkı verilmesi ile sonuçlanan, en az 10 m'lik bir mesafeden yapılan vuruşla gelen topu yakalama mark n.
vuruş serisi hammerings n.
vuruş açısı, 5 numaralı demir golf sopasınınki ile vuruş yüzü en çok açılı olan demir golf sopasınınki arasında olan demir uçlu golf sopası mashie niblick n.
vuruş açısı, 5 numaralı demir golf sopasınınki ile vuruş yüzü en çok açılı olan demir golf sopasınınki arasında olan demir uçlu golf sopası number six iron n.
vuruş açısı, 5 numaralı demir golf sopasınınkinden daha büyük ve 6 numaralı demir golf sopasından daha küçük olan demir uçlu bir golf sopası mashy n.
(kriket) vurucunun vuruş sırasının bitişi wicket n.
(kriket) vurucunun vuruş sırası wicket n.
raketle oynanan oyunlarda raketin telleri yerine çerçevesiyle yapılan vuruş wood shot n.
diğerlerine göre daha uzun gövdeli ve yuvarlak uçlu olan golf sopasıyla atılan bir vuruş wood shot n.
(golf) iyi bir oyuncunun yapması gereken vuruş sayısı bogie [uk] n.
(golf) iyi bir oyuncunun yapması gereken vuruş sayısı bogy [uk] n.
(golf) iyi bir oyuncunun yapması gereken vuruş sayısı bogey [uk] n.
(golf turnuvasında) skorun yapılan toplam vuruş sayısı ile belirlendiği ve sonucunda finale çıkacakların belli olduğu müsabakada en az vuruşu yapan oyuncu medalist n.
(golf turnuvasında) skorun yapılan toplam vuruş sayısı ile belirlendiği müsabakayı kazanan oyuncu medal winner n.
skorun yapılan toplam vuruş sayısı ile belirlendiği golf müsabakası stroke play n.
skorun yapılan toplam vuruş sayısı ile belirlendiği golf müsabakası medal play n.
(golf turnuvasında) skorun yapılan toplam vuruş sayısı ile belirlendiği ve sonucunda finale çıkacakların belli olduğu müsabakada en az vuruşu yapan oyuncu medallist n.
(ragbide) vuruş veya sürüş sonrası rakip tarafından gerçekleştirilen tutuş fair catch n.
(bilardoda) rakibin topunu deliğe sokan vuruş hazard n.
kendi topunu deliğe sokan vuruş hazard n.
(bilardo) beyaz topun ortasına yapılan vuruş bottom n.
(eskrim) vuruş botte n.
topa hedeften karşılık gelen deliğe göndermek için yapılan vuruş sayısı hole n.
(eskrimde) yukarı yönde yapılan vuruş montanto n.
(eskrimde) yukarı yönde yapılan vuruş montant n.
(krikette) top atan oyuncunun ilk altı topu arka arkaya yuvarlarken erkenden yaptığı yanlış vuruş loosener n.
(krikette) topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek için eğik sopa ile yapılan vuruş glide n.
(golfte) top yüksek kavis çizecek şekilde yapılan vuruş loft n.
vuruş yüzeyi eğilim açısı loft n.
ikincil vuruş by-blow n.
tesadüfi vuruş by-blow n.
(golfte) kısa ve kolay vuruş gimme n.
(golfte) sıradan oyun veya maçta rakibe verilen kısa vuruş gimme n.
golfte kısa bir vuruş pitch-and-run shot n.
(golfte) topun alçaktan gittiği bir vuruş chip n.
golfte kısa bir vuruş pitch-and-run n.
yere doğru vuruş chop n.
kısa alt vuruş chop n.
(kriket) zıpladıktan sonra fazla alçak kalan bir vuruş grubber n.
golf sopası ile yapılan vuruş long iron n.
oyuncunun puanından çıkarılan vuruş handikapı odd n.
oyuncunun puanına eklenen vuruş avantajı odd n.
oyuncunun puanına eklenen vuruş handikapı odd n.
(golf) rakibin puanından fazla olan vuruş odd n.
oyuncunun puanından çıkarılan vuruş avantajı odd n.
(tenis gibi sporlarda) yukardan aşağı doğru yapılan vuruş overhand n.
(raketli oyunlarda) kafa hizasının üzerinde yapılan vuruş overhead n.
burgulu vuruş overspin n.
döndürmeli vuruş overspin n.
çim hokeyi oyununda bir vuruş roll-in n.
(vuruş yapan oyuncunun) oyun dışı kalması run-out n.
(krikette) vurucunun vuruş sırasının bitişi dismissal n.
(bilardo) hedef topun karşı cebe sektiği vuruş double n.
(krikette) kapalı vuruş sırası isteme hakkı closure n.
(bilardo) beyaz topla vurulan topun masadaki başka bir topa daha çarptığı bir vuruş combination n.
(golf) uzun mesafe kat etmesi amaçlanan vuruş drive n.
(kriket) sopayı dikey olarak sallayıp topun kaleye doğru yerden atıldığı bir vuruş drive n.
topun yönünü değiştiren vuruş cut n.
(golfte) kanca şeklinde yavaş ve kontrollü vuruş draw n.
(körling) başka taşa çarpmadan hedefe giden vuruş draw n.
(ragbide) topun yere düşüp sekmesiyle yapılan vuruş drop n.
düşürme vuruş drop n.
(bilardoda) ilk olarak hedef alınan topun beyaz top ve ikinci hedefteki topla bir araya geldiği vuruş drop cannon n.
(ragbide) topun yere düşüp sekmesiyle yapılan vuruş drop kick n.
(bilardoda) vuruş yapılacak sıkı top grubu pack n.
(golf) topun pata alanına girmesi için gereken vuruş sayısına denk skor par n.
(golf) topun pata alanına girmesi için gereken vuruş sayısı par n.
güçlü vuruş pile driver n.
krikette vuruş eldiveni altına giyilen ince eldiven inner n.
(körling oyununda) içe doğru vuruş inwick n.
yerden vuruş placement n.
yerden vuruş place-kick n.
yerden vuruş placement kick n.
yerden vuruş pozisyonu placement n.
yerden vuruş yapmak için topu yere koyma placement n.
yerden vuruş place-kicking n.
(tenis, golf) kötü vuruş pop-up n.
(tenis, golf) yüksekten vuruş pop-up n.
(ragbi) serbest vuruş corner n.
(korner, serbest vuruş) sabit bir yerden atılan top dead ball n.
(korner, serbest vuruş vb.) sabit bir yerden atılan top dead ball n.
(bilardoda) şans eseri başarı getiren vuruş fluke n.
(bilardoda) beyaz topun hedef topa temas ettikten sonra onunla yapışık gideceği şekilde yapılan vuruş follow n.
(bilardoda) beyaz topun hedef topa temas ettikten sonra onunla yapışık gideceği şekilde yapılan vuruş follow shot n.
(körlingde) oyuncunun taşını başka bir taşın dış kenarına çarptırarak hedefe yönlendirmek için yaptığı vuruş outwick n.
(hurling sporunda) kalecinin yaptığı serbest vuruş puckout n.
kürek ile vuruş pull n.
(bilardo) oyun kurallarını ihlal eden vuruş scratch n.
kazara puan getiren vuruş scratch n.
(golf) takım oyuncularının seçilen noktaya sırası ile vuruş yaptıkları bir takım oyunu scramble n.
(bilardo) ters falsolu vuruş screw [uk] n.
(masa tenisi) topun alttan vurularak falso aldığı vuruş türü screw n.
(krikette) vuruş yapan oyuncunun topu daha iyi görmesi için saha kenarlarına yerleştirilen yan düzenek screen n.
neredeyse gol olacak vuruş shot on goal n.
(krikette) tek sayılık vuruş single n.
tek kaleye yapılan vuruş single n.
(krikette) altı sayı getiren vuruş six n.
(krikette) altı puanlık vuruş six n.
bir tarafın atış diğer tarafın vuruş yaptığı dörtlü maç foursome n.
(buz hokeyinde) genellikle kollara ve bacaklara doğru yapılan hızlı ve sert bir yan vuruş slash n.
hokey sopasının hızlı hızlı ilerletilmesi ile yapılan vuruş snap shot n.
(kürek/yüzme yarışında) dakika başına vuruş sayısı beat n.
golfte hafif vuruş putting n.
(golfte) hafif vuruş yapma putt n.
(ingiliz bilardosunda) kırmızı topu deliğe gönderen vuruş spot n.
(bilardoda hedef topun yerinde kalması için yapılan) sert vuruş stab n.
(golf veya beyzbol) vuruş pozisyonu stance n.
sıfır handikaplı bir golf oyuncusunun yaptığı vuruş sayısı standard scratch score n.
müsabakada vuruş yaparken kullanılan sopa stick n.
(eskrimde) aşağı yönlü bir vuruş türü stramazon [obsolete] n.
(eskrimde) alttan vuruş stramazon [obsolete] n.
(ragbi ve buz hokeyinde) kuvvetli vuruş howitzer n.
tekrar eden bir dizi geri vuruş (tenis) rest n.
(kroket oyununda) iki topun farklı yönlere gönderildiği vuruş split stroke n.
(kroket oyununda) iki topun farklı yönlere gönderildiği vuruş split shot n.
(kroket oyununda) iki topun farklı yönlere gönderildiği bir vuruş split n.
(krikette) atıcının diz çökerek yatay şekilde yaptığı bir vuruş tekniği sweep n.
topun üst kısmına gelecek şekilde vuruş yapmak top v.
(golf) topa vuruş duruşunun ters yönünden vurmak pull v.
(kriket) topa vuruş duruşunun ters yönünde vurmak pull v.
(golf) topa sağ elle sağdan veya sol elle soldan hatalı vuruş yapmak block v.
(golf) yukarıdan aşağıya doğru deliğe giden bir topa vuruş yapmak borrow v.
kötü vuruş yapmak miskick v.
(krikette) maçtan alarak vuruş sırasını kaybettirmek go v.
(sopa veya raket) vuruş yüzeyine yakın noktada kavramak choke v.
(vuruş yapan oyuncuyu) oyun dışı bırakmak run out v.
art arda başarılı vuruş yapmak run v.
(vuruş yapan oyuncuyu) saha dışında bırakarak oyun dışı bırakmak run out v.
(par sayısı altında) iki vuruş yapmak double-birdie v.
(par sayısı üzerinde) iki vuruş yapmak double-bogey v.
(kriket vurucusu) kötü vuruş yapmak cock (up) v.
(kriket) vuruş sırasına başlamak come in v.
(bilardo) topu birkaç kenara çarptırıp bir sonraki vuruş için istenen pozisyona getirmek drive v.
(beyzbol) vuruş yaparak koşunun sayı olmasını sağlamak drive v.
vuruş sırasının sonunda kalede olmak die v.
(topu) düşürüp yere çarpar çarpmaz vuruş yapmak drop kick v.
(golfte) kötü vuruş yapmak dub v.
(topa) kısa ve yumuşak vuruş yapmak dump (off) v.
(kriket) vurucunun vuruş sırası başlangıcında topa sertçe vurması pinch-hit v.
(beyzbol ve softball) üç vuruş sonrası kenara çekilmek pop out v.