belirli - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

belirli



"belirli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
belirli significant s.
belirli specific s.
belirli definite s.
belirli certain s.
belirli particular s.
belirli determined s.
General
belirli concrete s.
belirli determined s.
belirli very s.
belirli determinate s.
belirli clear s.
belirli limited s.
belirli set s.
belirli discrete s.
belirli firm s.
belirli precise s.
belirli given s.
belirli definitive s.
belirli slipt s.
belirli specific s.
belirli certain s.
belirli stated s.
belirli particular s.
belirli notable s.
belirli definite s.
belirli acquired s.
belirli specifical s.
belirli wis [obsolete] s.
belirli designated s.
belirli diffinitive s.
belirli paced s.
belirli posed [obsolete] s.
belirli press [obsolete] s.
belirli siker s.
belirli crystalline s.
belirli set s.
Idioms
belirli cut and dried s.
Trade/Economic
belirli settled s.
Math
belirli distinguished s.

"belirli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
belirli bir işi uygulayan kimse practitioner i.
belirli bir süre çalışan kişi part timer i.
bir bölgede sadece belirli bir faaliyete izin verme zoning i.
belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle) uninitiate i.
dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubu panel i.
belirli ayrıntıların değiştirildiğini göstermesi için bilete iliştirilen çıkarma revalidation sticker i.
belirli bir yere yerleştirme emplacing i.
belirli bir süre için ücretli iş engagement i.
belirli bir cins mal line i.
belirli bir topluluğa özgü hastalık endemic i.
bant (plaktaki belirli bir) track i.
belirli bir çizgi takip etmeme excursiveness i.
belirli bir alandaki bilgi expertise i.
belirli bir nitelik flavor i.
belirli bir yılın şarap mahsulü vintage i.
belirli bir veraset usulüne göre verme entailing i.
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası cut of meat i.
bir yeri belirli bir faaliyet için ayırma zoning i.
belirli bir süre için her yıl ödenen ve emek karşılığı olmayan maaş annuity i.
bir harita üzerinde belirli noktaları belirten sayı veya harf map reference i.
birşeyin (belirli bir yerden) çıkmasını önleme localization i.
dünyanın veya belirli bir coğrafyanın bir araya getirilmiş haritalar derlemesi atlas i.
belirli bir ülkede yaşayan halk people i.
bilgi (belirli bir alandaki) expertise i.
atma (kurşun/top/belirli bir el silah) firing i.
eşya (belirli bir iş için) gear i.
belirli bir alanda sahip olunan itibar laureateship i.
halk (belirli bir ülkede yaşayan/belirli bir soydan gelen) people i.
özellikle belirli bir olayın oluştuğu veya geçtiği yer locale i.
süre (belirli bir işe ait) stint i.
belirli aralıklarla çıkan gazete newsletter i.
belirli bir durumda ve zamanda giyilen kıyafet regalia i.
bir bireyin belirli bir eylemi yapması için gereken süre body clock i.
belirli bir alanda sahip olunan itibar laureating i.
belirli durumlarda isimden önce kullanılır the i.
belirli bir his vibe i.
kıyafet (belirli bir durumda/zamanda giyilen) regalia i.
bırakılan izlerin birini belirli bir yere kadar götürmesi trace to i.
belirli bir üslubu olan yazar stylist i.
belirli oranlar kanunu law of definite proportions i.
şöhret (belirli bir meslekte) luminary i.
karakteristikler (belirli bir tipe özgü) stuff i.
belirli bir soydan gelen halk people i.
çoğunlukla latin ülkelerinde belirli aziz ve dini kişiliklerle bağlantılı resmi tatiller fiesta i.
takım (belirli bir iş için) gear i.
ataları eski çağlardan beri belirli bir yerde yaşamış olanlar aborigines i.
belirli bir konuda çok tecrübeli kimse veteran i.
çok tecrübeli kimse (belirli bir konuda) veteran i.
ticaretini yapan kimse (belirli bir şeyin) dealer i.
belirli bir konuda titizlik gösteren kimse stickler i.
belirli bir grubun üye kimlik kartı affinity card i.
belirli bir veraset usulüne göre veren entailer i.
belirli hacim known volume i.
belirli bir nitelik texture i.
malzeme (belirli bir iş için) kit i.
alet takımı (belirli bir iş için) kit i.
eğilim (belirli bir işe yönelik) vocation i.
belirli bir tür veya nitelikteki a i.
giysi (belirli bir iş için) gear i.
korkulan durumlarda belirli hareketler yaparak kendini korumaya yönelik davranışlar warding i.
belirli bir bağın şarap mahsulü vintage i.
belirli bir tarifeye uymak yerine düzenli aralıklarla çalışan sefer shuttle service i.
belirli bir konunun tartışıldığı seminer colloquium i.
belirli bir amaçla bir araya gelen insanların veya milletlerin oluşturduğu grup league i.
görüşler (belirli bir şeyden yana olan) sympathies i.
belirli bir bölgenin sunduğu doğal görüntü landscape i.
belirli bir yöredeki hayvan ve bitki varlığı flora and fauna i.
belirli yükümlülükler gerçekleşene kadar bir şeyin tarafsız bir kişiye emaneti escrow i.
belirli bir cevaba yönelten soru leading question i.
belirli hava şartlarında güneşin veya ayın etrafında beliren ışık çemberi corona i.
ders (okul/lise veya üniversitede belirli bir bilim dalına ait) subject i.
bulunma (belirli bir makamda) tenure i.
birkaç sesin belirli aralıklarla birbirini izleyerek söylediği şarkı round i.
ilgi (belirli bir konuyla olan) relevance i.
belirli uzunlukta bir boru parçası a length of piping i.
belirli bir dizi dua the rosary i.
belirli bir konuda engin bilgi sahibi kimse maven i.
uygulayan kimse (belirli bir işi) practitioner i.
hristiyanlarda kutsal hafta boyunca sadece belirli gıdaların alınması xerophagy i.
belirli aralıklarla gönderilen sipariş standing order i.
belirli bir miktar much i.
belirli bir veya birkaç kategoride insan veya eşya taşımayı üstlenen taşıyıcı common carrier i.
belirli bir mesajı yaymaya çalışan kimse evangelist i.
belirli maksat specific aim i.
(belirli bir makamda) bulunma tenure i.
belirli aralıklarla çıkan haber gazetesi newsletters i.
(belirli bir) dönemin bitki örtüsü sylva i.
(belirli bir) çevredeki ağaçlar silva i.
(belirli bir) dönemin ağaçları sylva i.
(belirli bir) dönemin bitki örtüsü silva i.
belirli sınır certain limit i.
belirli ağırlıktaki kimse tailbone i.
belirli bir amaç için ayrılmış arazi reserve i.
belirli topluluğa özgü hastalık endemic i.
belirli bir yere özgü hastalık endemic i.
belirli bir yere özgü hayvan endemic i.
belirli aralıklarla gönderilen haber e-postası newsletters i.
belirli bir dozda ilaç dose i.
yılbaşında bir bireyin belirli türdeki davranışlarını değiştirmek için aldığı karar new year's resolution i.
belirli süre time limit i.
belirli prosedürler certain procedures i.
belirli usuller certain procedures i.
belirli işlemler certain procedures i.
belirli olma certainty i.
belirli görevler specific duties i.
iki ev sahibinin belirli bir süre karşılıklı birbirlerinin evlerinde oturması house swapping i.
iki ev sahibinin belirli bir süre karşılıklı birbirlerinin evlerinde oturması home exchange i.
günün belirli saati time of day i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola gap year i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola year out i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola year off i.
hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola bridging year i.
belirli bir amacı olma sense of purpose i.
günün belirli saatlerinde yayın yapan istasyon part time station i.
emzirici hayvanların çok yavrusu olduğu durumlarda tüm yavruların emzirilmesini mümkün kılmak üzere yavruları belirli bir sıraya göre meme uçlarına yerleştirme nurse sow i.
belirli amaç specific aim i.
belirli bir ürün a particular product i.
belirli ayrıcalıklar certain privileges i.
belirli sayı quota i.
belirli miktar certain amount i.
belirli bir durumun genetik doğasının erken belirlenmesi early identification of the genetic nature of a given condition i.
belirli bir konuda amaca ulaşmak için yapılması gereken işler bütünü course of action i.
belirlen/belirli sayıda öğrenci specific number of students i.
belirli hedefler/amaçlar specific objectives i.
belirli kişi particular person i.
belirli bir bölge ile sınırlandırma localisation i.
belirli bir bölge ile sınırlandırma localization i.
birşeyin (belirli bir yerden) çıkmasını önleme localisation i.
belirli bir konu ya da dalda uzmanlık bilgisi expertise i.
belirli bir nitelik flavour i.
belirli tip certain type i.
belirli tür certain kind i.
belirli tür certain type i.
belirli bir eylemin yapılmasına olanak tanıması amacıyla bir nesnenin/aracın oluşturulması affordance i.
belirli hedefler certain goals i.
belirli çevre koşulları specific environmental conditions i.
belirli bir anlamı olmayan terim floating signifier i.
belirli bir anlamı olmayan terim empty signifier i.
belirli bir anlamı olmayan terim loose term i.
belirli bir uzunlukta kütükler halinde kesilmiş yakacak odun tallwood i.
belirli konu specific topic i.
özellikle bilimsel önemi olan bir şeyin belirli sınırlar dahilinde tutulduğu ve korunduğu tesis containment facility i.
belirli bir bölgedeki hedef istihbaratını içeren dosya target dossier i.
belirli bir alanda eğitim veren özel eğitim kurumu academy i.
belirli bir sınıfta, derecede, konumda olan kimse rater i.
kliniğin belirli dönemde ele aldığı vaka sayısı case load i.
mahkemenin belirli süre aralığında baktığı dava sayısı case load i.
kliniğin belirli dönemde ele aldığı vaka sayısı caseload i.
mahkemenin belirli bir süre aralığında baktığı dava sayısı caseload i.
belirli olma certainness i.
(incil'de) metinden alıntı yaparken kullanılan belirli bir bölüm ve ayet chapter and verse i.
belirli bir alanda olağandışı ün kazanmış kimse nabob i.
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan kadın için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade native daughter i.
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan erkek için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade native son i.
belirli bir mesajı ileterek dikkat çekmek için yapılan açıklama veya eylemler noises i.
belirli amaç nonce [dialect] i.
belirli bir kuruluşun çalışanı olmayan kimse nonemployee i.
belirli bir yerde ikamet etmeme nonresidence i.
belirli bir duyguyu taşıyan ses tonu note i.
belirli bir gruba aidiyet bildiren şifre sözü nayword i.
bir kişinin belirli bir sosyal hizmet için uygun olup olmadığına karar vermek için fiziksel veya sosyal koşullarının incelenmesi needs test i.
belirli bir uygulama veya düşüncenin merkezi olan yer nest i.
belirli bir kategoriye ait olmama neutrality i.
belirli bir faaliyette daha önce eğitimi veya deneyimi olmayan kimse newcomer i.
(konuşma veya yazıda) belirli bir görüşü dolaylı yoldan savunma tendency i.
belirli bir eğilime sahip olma tendentiousness i.
belirli türde bir üslup terms i.
belirli bir aktiviteye ayrılmış alan terrain i.
geçmişte belirli bir zaman thenness i.
hepsi belirli bir mesele veya iş ile bağlantılı olan şey the whole concern i.
(belirli bir şekilde) düşünen kimse thinker i.
belirli bir amaca tahsis etme ticketing i.
belirli bir süre tide [obsolete] i.
sadece belirli bir alanı ilgilendiren tartışma/araştırma konusu topicality i.
belirli bir miktarın alındığını göstermek için listedeki öğenin karşısına yazılmış t harfi tot i.
belirli günlerde pazar kurulan ingiliz kasabası town i.
çizim veya kopyalama yaparken belirli çizgileri kullanan kimse liner i.
belirli bir çizgiye göre sabit konuma sahip olan şey liner i.
belirli bir konuda pratik bilgi sağlayan öğretici yayın tutorial i.
uzay ve zamanda belirli bir noktanın koordinatlarına karşılık gelen karmaşık bir değişken twistor i.
belirli bir tipe sıkı sıkıya uyum sağlama typiness i.
belirli bir inanç, mezhep veya siyasi görüşe bağlı olmayan kimse anythingarian i.
belirli bir inanç, mezhep veya siyasi görüşe bağlı olmama anythingarianism i.
belirli bir nesneye, hedefe veya amaca yönelik arzu appetition i.
belirli bir işletmede kullanılan veya kullanıma hazır olan ekipman armamentarium i.
belirli birtakım çevresel özelliklere odaklanma attending i.
belirli bir kişi, nesne ya da makam ile yakından ilişkili olan şey attribute i.
belirli bir yerde olma durumu ubeity i.
belirli bir yeri işgal etme durumu ubeity i.
belirli bir yerde olma ubication i.
belirli bir yeri işgal etme ubication i.
belirli bir bölgenin esas yerlisi olma autochthonism i.
belirli bir bölgenin esas yerlisi olma autochthony i.
belirli bir grup mensubu kişilerin eşlerinin üye olduğu dernek auxiliary i.
belirli bir grup mensubu kişilerin akrabalarının üye olduğu dernek auxiliary i.
kabile ve sosyal sınıf gibi belirli bir grup içinde gerçekleşen evlilik endomy i.
belirli mirasçılara kalan arazi entail i.
belirli tarih epoch i.
belirli bir grup tarafından bilinen sırlar esoterica i.
eskiden belirli politik haklara sahip olan başlıca sosyal sınıf estate i.
(belirli bir sıvıyla) kaplı olma bath i.
alıcıya veya postaneye, belirli bir saatte ve belirli bir tren, uçak veya gemi ile sevk edilen posta mail i.
belirli bir zaman diliminde boş olan veya kiralanmamış tüm kiralık birimlerin yüzdesi vacancy rate i.
belirli bitkilerden elde edilip içyağı olarak kullanılan mumsu bir yağ vegetable tallow i.
belirli bir bakış açısına göre düşünce veya açıklama version i.
(askeri) belirli iki nokta veya konum arasındaki yükseklik farkı vertical interval i.
belirli bir iş türüne yatkınlık vocation i.
belirli bir dini törene resmi davet vocation i.
belirli bir biçimde yaşayan kişi liver i.
(satranç, briç) belirli bir sayıda turnuva kazanmış oyuncu master i.
belirli bir amaca yönelik yazılmış metin material i.
aşağı yukarı belirli olan miktar, sayı, pay veya yer matter i.
belirli bir mesafe length [scotland] i.
belirli bir derece manner i.
belirli bir ölçü manner i.
belirli bir modelin varyasyonlarından birini ifade etmekte kullanılan bir sözcük mark i.
belirli koşullar altında eski biçimine dönen metalik malzeme marmem i.
kullanma veya taşıma sırasında malları korumak için üzerlerine veya badana, bakım gibi işlemler sırasında eşyaları korumak için belirli kısımlarına örtü seren işçi masquer i.
belirli bir yerde olma durumu whereness i.
(belirli bir hayvan türünü) çalıştıran eğitmen whisperer i.
belirli bir kadın grubu womenfolks i.
belirli dönemlerde yeniden ortaya çıkan şey hardy perennial i.
belirli bir konuda engin bilgi sahibi kimse mayvin i.
belirli bir uyaran sonucu ortaya çıkan engramların oluşturduğu şablon meaning i.
ölçüsü alınmış belirli miktar measure i.
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta median point i.
bazı iskoç ve ingiliz topluluklarında bulunan, üyelerin her hafta belirli bir tutar ödediği ve yapılan ödemelerin her hafta farklı bir üyesine verildiği tasarruf artırım kulübü menage i.
belirli türden fikir veya faaliyetler konusunda öne çıkan kimse merchant i.
bir tabak veya öğün için yeterli sayıda veya miktarda (belirli bir yiyecek) mess i.
zafer kazanma veya dünyayı kurtarmaya mukadder olan belirli bir amaca olan inanç messianism i.
belirli bir disiplinin kuramsal veya ilk ilkeleri metaphysics i.
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu methodology i.
belirli bir etkinliğin merkezi olarak görülen kentsel alan metropolis i.
londra'da ve ingiltere'nin belirli yerlerinde düşük vergiler ödeyen ev sahiplerinden oluşan bir örgüt metropolitan vestry i.
belirli bir dönemde göç eden kimseler migration i.
belirli bir topluluğa süt sağlayan bölge milkshed i.
belirli doğrultuda hareket etmeyen insan veya hayvan topluluğu mill i.
belirli bir iş için harcanan çaba work i.
yeryüzünün belirli bir kısmı world i.
adil ve makul kullanım şartıyla telifli eserlerin belirli kısımlarının telif izni alınmaksızın kullanılabileceğini öngören yasal doktrin fair use i.
genellikle batı'da uygulanan, nefes egzersizleri ve belirli duruşların vurgulandığı bir yoga hatha yoga i.
dişbudak, karaağaç ve akçaağaç gibi belirli ağaçların kanatlı meyvesi helicopter i.
belirli kişi veya grup için ayrılmış şey heritage i.
belirli bir eylemin, yaşam tarzının sonucu için ayrılmış şey heritage i.
belirli bir geçmişe sahip olma heritage i.
görevi belirli sözcükleri veya harfleri kırmızı ile yazmak olan sanatçı miniaturist [obsolete] i.
zamanda belirli bir nokta minute i.
(belirli bir yerin) bitki örtüsü botany i.
belirli bir zamanda şişelenmiş içecek bottling i.
belirli bir zamanda şişelenmiş şarap bottling i.
bir binicinin diğerinin hemen arkasından ve belirli bir tarafından giderek üçüncü bir binicinin sarsılmadan geçmesini engelleme taktiği box i.
belirli bir uzmanlık alanı, meslek veya kesimden kimse boys i.
belirli sınırların içine giren kategori bracket i.
belirli bir sınıfa ait şey brother i.
belirli bir ülkeden olan kimse veya şey homeling i.
(belirli) asır hundred i.
mülkiyetin tutulabileceği belirli ayrıcalık modus i.
belirli dönem moment i.
olayların seyrinde belirli nokta moment i.
belirli bir şeyi yayan kimse -monger i.
belirli bir şeyi teşvik eden kimse -monger i.
belirli bir etkinliğin hemen sonrası morrow i.
çeşitlendirilerek tekrar edilen ve genellikle belirli bir fikre atıfta bulunan tabir veya müzikteki nota ve sus biçimleri motto i.
at yarışında belirli bir atın jokeyliğinin verilmesi mount i.
belirli bir sürede yapılabilecek iş move i.
kışı belirli bir yerde geçirme hyemation i.
belirli bir döneme ait ilahiler hymnography i.
belirli bir türdeki ilahiler hymnography i.
belirli bir döneme ait ilahiler hymnology i.
belirli bir türdeki ilahiler hymnology i.
(sirkte) sözlü talimatlar doğrultusunda belirli figürleri sergileyerek gösteri yapan binicisiz at liberty horse i.
bir şeyin belirli açısı veya görünümü light i.
belirli alanda göze çarpan veya baskın kimse light i.
belirli bir topluluğa ait doğaüstü unsurlar taşıyan hikayelerdeki tanrılar, yarı tanrılar ve efsanevi kahramanlarla ilişkili olan mitler mythoi i.
bir faaliyet veya tarihi bir olay gibi belirli bir durumdan doğan mitler bütünü mythoi i.
belirli bir niteliğe sahip kimse bundle i.
seçkin bir grubun belirli din, ırk, uluslara mensup kişileri gruba kabul etmemek üzere yaptıkları yazısız anlaşma gentleman's agreement i.
seçkin bir grubun belirli din, ırk, uluslara mensup olan kişileri gruba kabul etmemek üzere yaptıkları yazısız anlaşma gentlemen's agreement i.
belirli bir sınıfa ait insanlar gentry i.
ışıltı katmak veya belirli bir alanı vurgulamak için yüze veya dudaklara uygulanan makyaj malzemesi gleamer i.
belirli bir bölgede yaşayan kimse localite i.
belirli bir bölgeyle sınırlı olma locality i.
belirli bir mahalleyle sınırlı olma locality i.
oyuncuların belirli bir işaretle yere atılan küçük nesneleri almaya çalıştıkları bir oyun muss [obsolete] i.
belirli bir yerden çalışma ride-up i.
normalde belirli bir grubun üyesi olmayan kimse ring-in [australia/new zealand] i.
normalde belirli bir gruba ait olmayan unsur ring-in [australia/new zealand] i.
belirli bir durumu kontrol ettiği düşünülen hayali güç veya varlık god i.
belirli bir durumun yarattığı ihtiyaç occasion i.
bir şeyin meydana geldiği belirli zaman occasion i.
belirli bir duruma yönelik olma occasionality i.
belirli bir duruma yönelik şey occasionality i.
ingiltere kralının belirli törenlerde giydiği gösterişli bir cüppe dalmatica i.
(belirli bir niteliğin) boyutu degree i.
belirli bir süre ile bir yerde kalan kimse denizen i.
belirli bir göreve atanma deputation [obsolete] i.
belirli bir soydan gelen şey descension i.
geçici olarak yolun belirli bir kısmının yerine geçen dolambaçlı yol detour i.
belirli bir zamanda alınan tek bir numune veya ölçüm grab sample i.
belirli alanda veya pozisyonda kalifiye kimse graduate i.
bir dizi eksene referansla çizilmiş belirli büyüklükler arasındaki ilişkinin görsel anlatımı graphical record i.
belirli bir alanda engin veya değerli tecrübeleri olduğu düşünülen kimse graybeard i.
belirli bir alanda üstün başarısı ile tanınan kimse great i.
koordinat sisteminde belirli bir noktayı göstermek için kullanılan kareli ağ grid i.
belirli bir amaçla kullanılan arazi parçası grounds i.
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey grower i.
belirli bir konuda bir kişinin diğerine güvence verdiği anlaşma guaranty i.
(orta çağ'da) belirli bir zanaat veya ticaretle uğraşan kimselerden oluşup mesleklerinin ve meslektaşlarının refahı için çalışan ve bazen yönetime katılan bir birlik guild i.
belirli bir kişiye özel yakınlık duyduğuna inanılan melek guardian spirit i.
belirli bir sonucun veya durumun oluşacağını temin eden şey guarantee i.
belirli bir pozisyon için yapılan seçme guernsey [australia] i.
belirli bir şeyle ilgili eski olaylar history i.
hayatta belirli bir dönem hitch i.
belirli bir ideolojinin savunucusu ideologist i.
belirli bir ideoloji taraftarı ideologist i.
belirli bir sistemin destekçisi ideologist i.
belirli bir gruba özgü dil idiosyncrasy i.
belirli bir gruba özgü davranış idiosyncrasy i.
belirli bir gruba veya bölgeye özgü dil idiotism [obsolete] i.
tomrukların belirli bir alana yuvarlanması logrolling i.
belirli bir elektronik çoklu enerji durumunun bileşen veya alt düzey sayısı multiplicity i.
belirli bir sektör içinde iş değiştirip duran kimse odd-man [uk] i.
belirli bir siyasi amaç uğruna hazırlanmış organize kampanya offensive i.
belirli hedef uğruna hazırlanmış organize eylem planı offensive i.
belirli bir zaman aralığında meydana gelen olayların sayısı oftenness i.
belirli bir yaştaki kimse old i.
belirli yaştaki hayvan old i.
belirli yaş grubundaki hayvan old i.
belirli kimse one i.
belirli bir sonuç elde etmek için peş peşe yapılan iki hareket one-two punch i.
belirli koşullar altında elde edilebilecek en iyi sonuç optimum i.
belirli şartla altında elde edilen en yüksek derece optimum i.
belirli bir açıdan diğerine eşit olan kimse rival i.
belirli bir açıdan diğerine eşit olan şey rival i.
belirli bir açıdan diğerine neredeyse eşit olan kimse rival i.
belirli bir açıdan diğerine neredeyse eşit olan şey rival i.
belirli bir rol oynama roleplaying i.
belirli bir noktaya düşen topun kazandığı bir tür oyun rouly-pouly i.
belirli bir güzergahtan gönderen kimse router i.
kesin olarak belirli sorumlulukları bulunmayan genel otorite roving commission i.
(belirli bir iş alanının domine ettiği) sokak row i.
(belirli bir iş alanının domine ettiği) bölge row i.
(belirli zamanda belirli bir işlem esnasında) akan sıvı miktarı running i.
bir grubun belirli bir şeye veya kimseye yönelik ortak görüşü image i.
belirli bir şeye karşı direnç immunity i.
belirli birine ilişkin olmama impersonality i.
belirli bir araziye değer kazandıran yapı improvement i.
belirli bir araziye değer kazandıran bina improvement i.
(suç örgütünde, çetede) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan kural omerta i.
(suç örgütü, çete) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan yasa omerta i.
belirli bir görüşü edinme committal i.
kendine belirli bir konumu vaat etme committal i.
belirli durumlarda kullanılan metin parçası commonplace [obsolete] i.
belirli bir tavır sergileme disportment [obsolete] i.
belirli bir alanda güç sahibi bir aileyi kuran kimse dynast i.
belirli bir inç boyutunda olan şey incher i.
deliği belirli bir inç boyutundaki silah incher i.
zihnin belirli bir noktaya yönelmesi inclination [obsolete] i.
(belirli bir konuya) inanmayan kimse infidel i.
belirli bir sektörde birbiriyle ilişkili unsurların yer aldığı grup basket i.
belirli bir kaliteyi veya durumu muhafaza eden şey bastion i.
belirli bir konuda tamamen anlaşmaya varanlar dittoheads i.
belirli bir dozda ilaç dost [dialect] i.
belirli bir zaman dot i.
belirli bir yer dot i.
belirli bir alan dot i.
belirli an dot i.
belirli bir avantaj veya fayda good i.
belirli bir konuda bilgi sahibi olma iq i.
hareketlerin belirli sırada sürekli tekrar edilmesi circulation [obsolete] i.
uzayda belirli bir sınırı olma circumscription [obsolete] i.
belirli bir gruba ait olmayan kimse civilian i.
belirli bir desenin kumaş, duvar kağıdı gibi üzerine basıldığı birkaç farklı renk kombinasyonundan her biri colorway i.
(belirli itfaiye teşkilatlarında) itfaiye amirliğinden sorumlu memur commander i.
(belirli tarikatlarda) meclis commandery i.
(belirli tarikatlarda) loca commandery i.
(belirli tarikatlarda) meclis commandry i.
(belirli tarikatlarda) loca commandry i.
belirli bir alana ait her şeyin kopyasını biriktiren koleksiyoncu completist i.
sergi veya müzenin belirli bir sergiye ayrılan bölümü court i.
belirli bir mesafeyi kat etmek için geçen süre drive time i.
belirli bir yere, nesneye doğru sürme drive-by i.
belirli bir hayvanın büyükbaş sürüsünden çıkarılması cutting i.
belirli bir savı destekleyen kimse dogmatizer i.
belirli miktar (ipek) fangot i.
çırak veya göçmenlerin belirli bir süre bir kimse için çalışmasını zorunlu kılan sözleşme indenture i.
(belirli bir sürede) ambalajlanan toplam miktar pack i.
(ayaklara) basıncı azaltmak için belirli bir yere sabitlenen yumuşak malzeme pad i.
belirli detay parcel [obsolete] i.
sınırları belirli yer pigeonhole i.
belirli bir çıkara yönelik yönetim policy i.
belirli bir çıkara hizmet eden prosedür policy i.
belirli bir amacın uygulanmasına yönelik program policy i.
belirli bir kıtada yaşayanlara özgü şey continentalism i.
belirli bir durumda kalma continuance i.
belirli bir durumda bekleme continuance i.
belirli bir davranışı sürdürme continuance i.
belirli bir amaç için eşleştirilen iki kişi couple i.
(hanedan armalarında) belirli bir şekli olmayan küçük haç crosslet i.
belirli bir noktada yoğunlaşan hareketli etkinlik feeding frenzy i.
belirli bir yerde bulunan kimse inhabitant i.
belirli bir gruba özgü sırları bilen kimse initiate i.
(kriptolojide) belirli bir formatta yazma inscription i.
belirli bir zaman diliminin ortası inside i.
belirli bir zamanın içi inside i.
belirli eylemleri yaptırmak için bir ülkenin iç işlerine müdahale etme intervention i.
hindistan'da belirli ödüllerin adının ilk kısmı padma i.
kitap kapağının belirli bir çerçeveye alınmış bölümü panel i.
belirli bir meslek mensupları veya özel becerilere sahip insanlar dışında kalan büyük insan topluluğu people i.
belirli bir hayvan grubunun daha küçük veya önemsiz üyeleri people i.
kabartmalı heykellerde tasarımdaki belirli figürleri yükselten düzlem plan i.
belirli bir kurum veya amaç için toplanan para plate i.
gösterinin belirli bir dönem boyunca oynatılması playdate i.
savunma kuvvetinin belirli noktalarda yoğunlaştığı bir taktik positional defense i.
(belirli bir bölgeye ait) tanrı potency i.
(belirli bir zamanda) mevcut olanlar potluck i.
belirli bir alanda yürütülen iş corner i.
belirli bir amaca ayrılmış gün day i.
belirli bir konuya ilişkin belgeler docket i.
belirli bir sistem, malzeme veya prosedürün verimliliğini temsil eden sayısal ifade figure of merit i.
belgelerin belirli bir sıraya göre dizildiği tel file i.
belirli bir eylemin, yaratımın veya şiddetin patlak verdiği nokta flashpoint i.
belirli bir sürede akan sıvı miktarı flow rate i.
çıktısı sadece belirli şartlarda harekete geçecek şekilde düzenlenmiş çok girdili elektronik devre gate i.
belirli bir konudaki kanunların düzenli şekilde derlenmesi ordonnance i.
belirli bir faaliyetle uğraşan kuruluş outfit i.
savunulacak şeye belirli bir uzaklıkta yerleştirilen savunma amaçlı unsurlar outguard i.
başka eyalette belirli süre yaşayan kimse out-of-stater i.
belirli bir zamanda üretilen miktar output i.
(reversi oyununda) tahtanın belirli bir kısmında yapılmış son hamle parity i.
akıl hastanesindeki bir hastaya belirli alanları serbestçe ziyaret hakkı verilmesi parole i.
edebi eserin belirli aralıklarla satılan bölümleri part i.
eserde belirli bir enstrüman part i.
belirli bir özelliğin gereği part i.
belirli bir rol veya durumun ilgilendirdiği taraf part i.
vücudun belirli bir kısmına duyulan şehvet partialism i.
belirli bir vaka ile sınırlı olma particularization i.
belirli bir vakaya uygulama particularization i.
belirli bir örüntü içeren dans hareketi serisi phrase i.
belirli bir azınlığın üyelerine diğerleriyle eşit haklar verilmesinin kutlandığı etkinlik pride i.
özel muayenehane hekiminin az çok belirli olan hasta çevresi private practice i.
kamu yerine belirli kişi veya kişilere yönelik bir tür arazi geçiş hakkı private way i.
belirli bir kelimenin vurgu amaçlı tekrar edilmesi ploce i.
belirli bir amaç için ayrılmış küçük alan plot i.
belirli bir bölge üzerinden ödenek alma prebend i.
belirli bir bölge üzerinden ödenek alma prebendary [obsolete] i.
sınırları belirli bölge precinct i.
sınırları belirli bölge precincts i.
(kader) önceden belirli olma preordainment i.
önceden belirli kanunname preordinance i.
belirli bir amaç için donatılıp bir araya getirilen şey preparation i.
belirli amaca yönelik karışım preparation i.
belirli bir endikasyona sahip karışım preparation i.
(birini) belirli bir ilaç tedavisine hazırlamak üzere uygulanan madde preparative i.
(birini) belirli bir ilaç tedavisine hazırlamak üzere uygulanan madde preparatory i.
belirli birine atfedilen makam room [obsolete] i.
belirli bir ölçeğe göre olan değer scale value i.
bileşenlerin belirli bir örüntü veya şemaya göre düzenlenmesi schematism i.
parçaların belirli bir sistem içeren düzeni schematism i.
belirli bir düzeni savunan kimse schemist i.
belirli bir işlevin merkezi olan vücut bölümü seat i.
bir bölgenin belirli bir yönden diğer bölgelere göre çekicilik durumu seat i.
belirli bir değerde olan şey selling-plater i.
belirli ölçüde medenileşmiş kimse semibarbarian [dated] i.
belirli ölçütte medenilik semibarbarism i.
belirli türden kimseler ile ünlü yer seminary i.
belirli bir şeye ev sahipliği yapan yer seminary i.
belirli bir duyusal sonuç elde etmek için yapılan aktivite sensory activity i.
belirli bir hususta verilen fikir sentence [obsolete] i.
belirli bir formu olan şey shape i.
(birinin) belirli bir olaya bakış açısı shoes i.
belirli bir teknik ile gerçekleştirilen okçuluk yarışması shoot i.
belirli aylarda avlak olarak kullanılabilen özel bölge shooting preserve i.
belirli bir bölgeden olan kimse sider i.
(kanada'da) belirli bir ağırlığın üzerindeki posta grubu fourth class i.
miktarı belirli seviyede tutan kısıtlama freeze i.
belirli bir amaç için ortak fonda para biriktiren bir grup insan slate club [uk] i.
belirli olaylara dayalı tartışma slippery slope i.
hayranlar tarafından belirli bir rol için oyuncuların veya ünlülerin önerilmesi fancast i.
belirli aşama point i.
belirli sayı değeri point i.
belirli bir (fiziksel) durumda olma point [obsolete] i.
çember halindeki oyuncuların birbirlerini belirli bir orta alana iterek oynadığı bir oyun poison i.
çember halindeki oyuncuların birbirlerini belirli bir orta alana iterek oynadığı bir oyun poison circle i.
çember halindeki oyuncuların birbirlerini belirli bir orta alana iterek oynadığı bir oyun poison spot i.
belirli bir nesneye çekim polarity i.
belirli bir yöne eğilim polarity i.
belirli hususlarda koruma sağlayan resmi yazı protection i.
araziyi belirli bir hizmet karşılığında kullanan kiracı socager i.
(belirli bir) ekolden gelen kimse son i.
belirli bir karakter sort i.
belirli bir parça sort i.
belirli özellikte ürün sort i.
(belirli bir oryantasyon noktasında) güneybatıda yer alan bölgeler/ülkeler southwest i.
belirli süre span i.
nesneleri belirli noktalara yerleştiren alet spotter i.
belirli dönem spurt i.
müşterilere yaptıkları harcamalara göre verilen ve belirli ürünlerde kullanılabilen market pulu stamp i.
belirli büyüklükteki arazi parçası stand [africa] i.
kiranın belirli bir bölümünde indirim sağlayan devlet desteği standard housing benefit i.