get

"get" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 192 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	get f.	elde etmek
Hopefully, in November we will get something a lot more concrete. Umarız Kasım ayında çok daha somut bir şey elde ederiz. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	get f.	almak
I'm going to get a new book this weekend. Bu hafta sonu yeni bir kitap alacağım. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	get f.	kazanmak
It can work, if it gets time. Zaman kazanırsa işe yarayabilir. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	get f.	bulmak
Where are you going to get it from? Nereden bulacaksın? More Sentences
5	Yaygın Kullanım	get f.	erişmek
Mary got Tom. Mary Tom'a erişti. More Sentences
6	Yaygın Kullanım	get f.	edinmek
He needs to get a sense of proportion. Orantı duygusu edinmesi gerekiyor. More Sentences
General
7	Genel	get f.	kaçmak
Tom got some shampoo in his eyes. Tom'un gözlerine şampuan kaçtı. More Sentences
8	Genel	get f.	etmek
During the Belgian Presidency, the European Union made greater efforts than before to get the dialogue off the ground. Belçika Dönem Başkanlığı sırasında Avrupa Birliği diyaloğun başlatılması için öncekinden daha fazla çaba sarf etti. More Sentences
9	Genel	get f.	yaptırmak
It will make it easier for drivers to get insurance and improve the protection of victims. Sürücülerin sigorta yaptırmalarını kolaylaştıracak ve mağdurların korunmasını iyileştirecektir. More Sentences
10	Genel	get f.	sokmak
Her novel ideas are time and again getting her into trouble with her more conservative colleagues. Yeni fikirleri zaman zaman daha muhafazakar meslektaşlarıyla başını derde sokuyor. More Sentences
11	Genel	get f.	binmek
She tried to get a taxi in Brussels and was refused. Brüksel'de bir taksiye binmeye çalıştı ve reddedildi. More Sentences
12	Genel	get f.	geçinmek
Take it easy and get well. Sakin olun ve iyi geçinin. More Sentences
13	Genel	get f.	götürmek
This is the kind of contradiction that will get us nowhere. Bu tür bir çelişki bizi hiçbir yere götürmez. More Sentences
14	Genel	get f.	edinmek
You – any consumer – can easily get practical experience of this. Siz -herhangi bir tüketici- bu konuda kolayca pratik deneyim edinebilirsiniz. More Sentences
15	Genel	get f.	satın almak
I am hoping to get two copies of this book. Ben bu kitabın iki kopyasını satın almak istiyorum. More Sentences
16	Genel	get f.	başarmak
I couldn't get there in time. Oraya zamanında varmayı başaramadım. More Sentences
17	Genel	get f.	olmak
I, at least, can no longer get enthusiastic about ordering merely amusing images for my cell phone. En azından ben, cep telefonum için sadece eğlenceli görüntüler sipariş etme konusunda artık hevesli olamayacağım. More Sentences
18	Genel	get f.	ulaşmak
You need to get to the station at 10 am. Sabah 10'da istasyona ulaşmalısın. More Sentences
19	Genel	get f.	gelmek
That means things can get much cheaper for consumers. Bu da tüketiciler için işlerin çok daha ucuza gelebileceği anlamına geliyor. More Sentences
20	Genel	get f.	anlamak
I told her I'm broke, but she didn't get it. Ona beş parasız olduğumu söyledim ama anlamadı. More Sentences
21	Genel	get f.	dolaşmak
I don't want to get in anybody's way. Ayak altında dolaşmak istemiyorum. More Sentences
22	Genel	get f.	çıkarmak
Okay, we need to get you out of here fast. Tamam, seni buradan hemen çıkarmamız lazım. More Sentences
23	Genel	get f.	varmak
The third thing is that we cannot see the future because we cannot get an agreement with the Americans. Üçüncüsü ise Amerikalılarla bir anlaşmaya varamadığımız için geleceği göremememizdir. More Sentences
24	Genel	get f.	ele geçirmek
Tom is out to get you. Tom seni ele geçirmek için dışarıda. More Sentences
25	Genel	get f.	başlamak
The Commission, though, is getting cold feet. Yine de Komisyon ürkmeye başladı. More Sentences
26	Genel	get f.	ayrılmak
I can't get away from the office this afternoon. Bu öğleden sonra ofisten ayrılamam. More Sentences
27	Genel	get f.	yapmak
We can gain real benefits from GMOs if we get it right. Eğer doğru yaparsak GDO'lardan gerçek faydalar elde edebiliriz. More Sentences
28	Genel	get f.	geçirmek
Are the hardliners getting the upper hand? Sertlik yanlıları üstünlüğü ele mi geçiriyor? More Sentences
29	Genel	get f.	yemek
Do you want to go get something to eat? Gidip bir şeyler yemek ister misin? More Sentences
30	Genel	get f.	getirmek
I forgot the file at the office, can you get it for me? Dosyayı ofiste unuttum, sen benim için getirebilir misin? More Sentences
31	Genel	get f.	sağlamak
This sort of freedom would equate to getting the fox to mind the geese. Bu tür bir özgürlük, tilkinin kazlara bakmasını sağlamakla eşdeğer olacaktır. More Sentences
32	Genel	get f.	kazanmak
Only in this way can we create a new culture in the Commission and at the same time get public confidence restored. Ancak bu şekilde Komisyon'da yeni bir kültür yaratabilir ve aynı zamanda kamuoyunun güvenini yeniden kazanabiliriz. More Sentences
33	Genel	get f.	gitmek
I need to get to the bar. Bara gitmem lazım. More Sentences
34	Genel	get f.	başına gelmek
You deserved what you got. Başınıza geleni hak ettiniz. More Sentences
35	Genel	get f.	yakalanmak (hastalığa)
This can reduce your chance of getting a cold, flu, or other illness. Bu, soğuk algınlığı, grip ya da başka bir hastalığa yakalanma ihtimalinizi azaltabilir. More Sentences
36	Genel	get f.	ayarlamak
In that case, I got another one for you. Bu durumda sana başka bir tane daha ayarladım. More Sentences
37	Genel	get f.	geçmek
I'll get in touch with you on Monday. Pazartesi seninle bağlantıya geçerim. More Sentences
38	Genel	get f.	eline geçmek
Did you get the parcel I sent you? Size gönderdiğim paket elinize geçti mi? More Sentences
39	Genel	get f.	kavramak
I can't quite get the meaning of this poem. Bu şiirin anlamını tam olarak kavrayamadım. More Sentences
40	Genel	get f.	yakalamak
They will eventually get him. Eninde sonunda onu yakalayacaklar. More Sentences
41	Genel	get f.	uymak
I think we'll all feel better once we get a little sleep. Sanırım biraz uyur uymaz hepimiz daha iyi hissederiz. More Sentences
42	Genel	get f.	elde etmek
You cannot get economic growth off the Internet. İnternetten ekonomik büyüme elde edemezsiniz. More Sentences
43	Genel	get f.	almak
I need to get a recommendation letter from a professor to apply for this program. Bu programa başvurmak için bir üniversite hocasından tavsiye mektubu almam gerek. More Sentences
44	Genel	get f.	hale gelmek
Electronic programs are complicated and get more so all the time. Elektronik programlar karmaşıktır ve her geçen gün daha da karmaşık hale gelmektedir. More Sentences
45	Genel	get f.	gidip getirmek
I'll go get it for you. Gidip getireyim. More Sentences
46	Genel	get f.	girmek
I literally have no idea how that got there. Bunun oraya nasıl girdiği hakkında gerçekten hiçbir fikrim yok. More Sentences
47	Genel	get f.	sahip olmak
I would, therefore, ask you to ensure that we get a Dutch channel as well. Bu nedenle sizden bir Hollanda kanalına da sahip olmamızı sağlamanızı rica ediyorum. More Sentences
48	Genel	get f.	-ebilmek
Things could get even better. Her şey daha da iyi olabilir. More Sentences
49	Genel	get f.	kandırmak
This trick is going to get him. Bu numara onu kandıracaktır. More Sentences
50	Genel	get f.	(telefona) (birini) bağlamak
Russia is particularly well-placed to get a foot in the door because of their mutual economic links. Karşılıklı ekonomik bağlar nedeniyle Rusya'nın kapıdan içeri adım atma konusunda özellikle iyi bir konumu var. More Sentences
51	Genel	get f.	bağlantı kurmak
I'll get on to her right away. Ben hemen onunla bağlantı kuracağım. More Sentences
52	Genel	get f.	temas kurmak
I'll try to get in touch with Tom. Tom'la temas kurmaya çalışacağım. More Sentences
53	Genel	get f.	yaralamak
I got my right leg hurt in the accident. Kazada sağ bacağımı yaraladım. More Sentences
54	Genel	get f.	zorunda olmak
I've got something you've got to see. Görmek zorunda olduğun bir şeyim var. More Sentences
55	Genel	get f.	belaya bulaşmak
Tom is going to get in trouble for that. Tom'un bunun için başı belaya bulaşacak. More Sentences
56	Genel	get f.	dahil edilmek
How are we to get this issue into the WTO negotiations? Bu konuyu DTÖ müzakerelerine nasıl dahil edeceğiz? More Sentences
57	Genel	get f.	(hisse) kapılmak
I get the feeling that I'm not really welcome here. Burada pek hoş karşılanmadığım hissine kapılıyorum. More Sentences
58	Genel	get f.	(vücuda) almak
I need to get sunlight more in summer. Yazın daha fazla güneş ışığı almam lazım. More Sentences
59	Genel	get f.	üşütmek
I get a cold every time the seasons change. Mevsimler her değiştiğinde ben üşütüyorum. More Sentences
60	Genel	get f.	(puan) almak
The applicants should get a score of at least 75 points from the test to pass the first step. Başvuru sahiplerinin ilk adımı geçebilmeleri için testten en az 75 puan almaları gerekmektedir. More Sentences
61	Genel	get f.	(azar) işitmek
I think I will get a reprimand from my boss. Sanırım patronumdan azar işiteceğim. More Sentences
62	Genel	get f.	(sonuna) gelmek
Please stop reading when you get to the end of the page. Lütfen sayfanın sonuna geldiğinizde okumayı bırakın. More Sentences
63	Genel	get f.	(aşağı) indirmek
We need to get this refrigerator down the stairs before the moving van comes. Nakliye kamyonu gelmeden önce bu buzdolabını merdivenlerden indirmeliyiz. More Sentences
64	Genel	get f.	(his) duymak
Please don't get angry with me. Lütfen bana öfke duyma. More Sentences
65	Genel	get f.	(hamile) bırakmak
He can't get any woman pregnant; he had varicocele last year, which made him infertile. Hiçbir kadını hamile bırakamaz; geçen yıl varikosel geçirdi ve bu da onu kısır yaptı. More Sentences
66	Genel	get f.	kırılmak
Make sure that the TV screen doesn't get broken. Televizyon ekranın kırılmamasına dikkat edin. More Sentences
67	Genel	get f.	(belaya) sokmak
You're going to get us all in trouble. Hepimizin başını belaya sokacaksın. More Sentences
68	Genel	get f.	(pil vb.) takmak
I need to get the batteries in the torch. El fenerine pil takmam lazım. More Sentences
69	Genel	get f.	(yemek) hazırlamak
Can I get you anything to eat? Sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım mı? More Sentences
70	Genel	get f.	(kanal) çekmek
I can only get four channels on my TV. Televizyonum sadece dört kanalı çekiyor. More Sentences
71	Genel	get f.	haklamak
The gangsters will get him for what he did. Yaptıklarından ötürü gangsterler onu haklayacaklar. More Sentences
72	Genel	get f.	(telefondan) ulaşmak
I can never get him on his work phone. Ona iş telefonundan asla ulaşamıyorum. More Sentences
73	Genel	get f.	(taşıt) binmek
You can get a train from the airport to the city center. Havaalanından şehir merkezine trene binerek gidebilirsiniz. More Sentences
74	Genel	get f.	kapıya bakmak
There's someone at the door, can you get it? Kapıda biri var, kapıya bakar mısın? More Sentences
75	Genel	get f.	ulaştırmak
That would enable us to do something more quickly about getting people better medicines. Bu sayede insanlara daha iyi ilaçlar ulaştırma konusunda daha hızlı bir şekilde bir şeyler yapabileceğiz. More Sentences
Trade/Economic
76	Ticaret/Ekonomi	get f.	almak
Although we work in the same company, he will get more money than me. Aynı şirkette çalışıyor olmamıza rağmen o benden daha fazla para alacak. More Sentences
Technical
77	Teknik	get f.	elde etmek
For such substances, we must insist on getting standard scientific data. Bu tür maddeler için standart bilimsel verileri elde etmekte ısrarcı olmalıyız. More Sentences
General
78	Genel	get i.	yavru
79	Genel	get i.	(sayı olabilecek topu) kurtarma
80	Genel	get i.	erkek bir hayvanın soyu
81	Genel	get i.	nesep
82	Genel	get i.	nesil
83	Genel	get f.	hazırlamak (bir öğün yemek)
84	Genel	get f.	bulmak (bir matematik işlemi sonucunda belli bir sayıyı)
85	Genel	get f.	hızlanmak
86	Genel	get f.	kafasına girmek
87	Genel	get f.	çanına ot tıkamak
88	Genel	get f.	savuşmak
89	Genel	get f.	ettirmek
90	Genel	get f.	kızdırmak
91	Genel	get f.	uyuşmak
92	Genel	get f.	tırmanmak
93	Genel	get f.	katılmak
94	Genel	get f.	idrak etmek
95	Genel	get f.	uydurmak
96	Genel	get f.	sinirlendirmek
97	Genel	get f.	hazırlamak
98	Genel	get f.	açıklamak
99	Genel	get f.	anlaşmak
100	Genel	get f.	doğrultmak
101	Genel	get f.	gezinmek
102	Genel	get f.	canına okumak
103	Genel	get f.	baskın çıkmak
104	Genel	get f.	alıp getirmek
105	Genel	get f.	mat etmek
106	Genel	get f.	yetmek
107	Genel	get f.	kurtarmak
108	Genel	get f.	öldürmek
109	Genel	get f.	bakmak (telefona/kapıya)
110	Genel	get f.	kurtulmak
111	Genel	get f.	temin etmek
112	Genel	get f.	sızmak
113	Genel	get f.	kanalı çekmek (radyo/televizyon)
114	Genel	get f.	düzenlemek
115	Genel	get f.	almak (radyo/televizyon belirli bir istasyonu/kanalı)
116	Genel	get f.	mesaj almak
117	Genel	get f.	hayret ettirmek
118	Genel	get f.	şaşkınlık uyandırmak
119	Genel	get f.	hayret uyandırmak
120	Genel	get f.	şaşırtmak
121	Genel	get f.	duymak
122	Genel	get f.	(hastalığa) yakalanmak
123	Genel	get f.	işitmek
124	Genel	get f.	aklını çelmek
125	Genel	get f.	ikna ekmek
126	Genel	get f.	organize etmek
127	Genel	get f.	taşımak
128	Genel	get f.	(telefona) cevap vermek
129	Genel	get f.	rahatsız etmek
130	Genel	get f.	sinirine gitmek
131	Genel	get f.	(travma/hastalık) yaşamak
132	Genel	get f.	ezberlemek
133	Genel	get f.	karşılaşmak
134	Genel	get f.	irtibat kurmak
135	Genel	get f.	(bir yere) bırakmak
136	Genel	get f.	heyecanlandırmak
137	Genel	get f.	havaya sokmak
138	Genel	get f.	(cezaya) çarptırılmak
139	Genel	get f.	mahkum olmak
140	Genel	get f.	(ceza) almak
141	Genel	get f.	(duygularını) etkilemek
142	Genel	get f.	(sonuç olarak) bulmak
143	Genel	get f.	(hesaplayıp) bulmak
144	Genel	get f.	sebep olmak
145	Genel	get f.	ilgisi olmak
146	Genel	get f.	vurmak
147	Genel	get f.	isabet etmek
148	Genel	get f.	çarpmak
149	Genel	get f.	fark etmek
150	Genel	get f.	farkına varmak
151	Genel	get f.	hislerine dokunmak
152	Genel	get f.	derinden yaralamak
153	Genel	get f.	avlamak
154	Genel	get f.	(mahsul) toplamak
155	Genel	get f.	maden çıkarmak
156	Genel	get f.	hareket ettirmek
157	Genel	get f.	hareket ettirilmek
158	Genel	get f.	uzman olmak
159	Genel	get f.	üstesinden gelmek
160	Genel	get f.	(belirli bir yerinden) yaralanmak
161	Genel	get f.	aşırı istemek
162	Genel	get f.	dayanmak
163	Genel	get f.	rakip oyuncuyu oyun dışı bırakmak
164	Genel	get f.	zenginleşmek
165	Genel	get f.	hemen gitmek
166	Genel	get f.	hemen çıkmak
167	Genel	get f.	intikam almak
168	Genel	get f.	intikam amaçlı öldürmek
169	Genel	get f.	bir durumun içine çekilmek
170	Genel	get f.	tuzağa düşmek
171	Genel	get f.	(hayvanlar) peydahlamak
172	Genel	get f.	kapıyı açmak
Irregular Verb
173	Irregular Verb	get f.	got - gotten/got
Colloquial
174	Konuşma Dili	get f.	kafalamak
Law
175	Hukuk	get i.	(ibrani yasası) yükümlülükten kurtulma belgesi
176	Hukuk	get i.	(ibrani yasası) dini boşanma
Military
177	Askeri	get f.	askeri başarı kazanmak
178	Askeri	get f.	fethetmek
Baseball
179	Beysbol	get f.	(oyuncuyu) dışarı atmak
Slang
180	Argo	get i.	aptal
181	Argo	get f.	şantaj amaçlı yaklaşmak
182	Argo	get f.	öldürerek susturmak
British Slang
183	İngiliz Argosu	get i.	adi
184	İngiliz Argosu	get i.	aptal
185	İngiliz Argosu	get i.	ciğeri beş para etmez
186	İngiliz Argosu	get i.	geri zekalı
187	İngiliz Argosu	get i.	mankafa
188	İngiliz Argosu	get i.	pislik
189	İngiliz Argosu	get i.	salak
190	İngiliz Argosu	get i.	şerefsiz
191	İngiliz Argosu	get ünl.	adi şerefsiz
192	İngiliz Argosu	get ünl.	aşağılık herif

"get" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	get worse f.	kötüleşmek
The situation's getting worse day by day. Durum günden güne kötüleşiyor. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	get hungry f.	acıkmak
I'm getting hungry again. Yine acıktım. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	get in f.	(arabaya) binmek
I got in the cab. Taksiye bindim. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	get out f.	çıkmak
They were stuck and could not get out. Sıkıştılar ve dışarı da çıkamadılar. More Sentences
5	Yaygın Kullanım	get along f.	birbiriyle geçinmek
You know that Tom and Mary don't get along with each other, don't you? Tom ve Mary'nin birbirleriyle geçinemediklerini biliyorsun, değil mi? More Sentences
6	Yaygın Kullanım	get engaged f.	nişanlanmak
Finally, my sister got engaged. Kız kardeşim, nihayet nişanlandı. More Sentences
7	Yaygın Kullanım	get wet f.	ıslanmak
Come under my umbrella, or you'll get wet. Şemsiyemin altına gel, yoksa ıslanacaksın. More Sentences
8	Yaygın Kullanım	get ready f.	hazırlanmak
Federal law and order are being got ready. Federal kanun ve düzen hazırlanıyor. More Sentences
9	Yaygın Kullanım	get injured f.	yaralanmak
I don't know how Tom got injured. Tom'un nasıl yaralandığını bilmiyorum. More Sentences
10	Yaygın Kullanım	get tired f.	yorulmak
Are you starting to get tired? Yorulmaya başlıyor musun? More Sentences
11	Yaygın Kullanım	get excited f.	heyecanlanmak
He is prone to getting excited. O heyecanlanmaya eğilimlidir. More Sentences
12	Yaygın Kullanım	get dark f.	kararmak
In winter, the days become shorter and it gets darker earlier. Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır. More Sentences
13	Yaygın Kullanım	get rid of f.	kurtulmak
Let us get rid of the inconsistencies, but let us get rid of them in the right direction. Tutarsızlıklardan kurtulalım ama doğru yönde kurtulalım. More Sentences
14	Yaygın Kullanım	get dirty f.	kirlenmek
All my clothes have gotten dirty since I've been here. Buraya geldiğimden beri bütün kıyafetlerim kirlendi. More Sentences
15	Yaygın Kullanım	get strong f.	güçlenmek
I got stronger overnight. Bir gecede daha da güçlendim. More Sentences
16	Yaygın Kullanım	get on f.	binmek
She got on the subway at Ginza. Ginza'da metroya bindi. More Sentences
17	Yaygın Kullanım	get better f.	düzelmek
I hope things get better soon. Umarım işler yakında düzelir. More Sentences
18	Yaygın Kullanım	get better f.	iyileşmek
Tom will get better soon. Tom yakında iyileşecek. More Sentences
19	Yaygın Kullanım	get result f.	sonuç almak
These are the questions which are important to our citizens, and we must simply get results on this score. Vatandaşlarımız için önemli olan sorular bunlardır ve bu konuda basitçe sonuç almalıyız. More Sentences
20	Yaygın Kullanım	get hurt f.	yaralanmak
I just don't want anybody to get hurt. Herhangi birinin yaralanmasını istemiyorum işte. More Sentences
21	Yaygın Kullanım	get over f.	atlatmak
I want to help you get over this. Bunu atlatmana yardım etmek istiyorum. More Sentences
22	Yaygın Kullanım	get used to f.	alışmak
We had better get used to the idea that a permanent transfer is part of the challenge facing us. Kalıcı bir transferin karşı karşıya olduğumuz zorluğun bir parçası olduğu fikrine alışsak iyi olur. More Sentences
23	Yaygın Kullanım	get on well f.	geçinmek
My wife gets on well with my mother. Karım annemle iyi geçinir. More Sentences
24	Yaygın Kullanım	get lost f.	kaybolmak
One day, Pablo got lost in the jungle of Guatemala. Bir gün Pablo Guatemala ormanlarında kayboldu. More Sentences
25	Yaygın Kullanım	get up f.	kalkmak
This morning, when I got up, I found that I had lost my voice. Bu sabah kalktığımda sesimi kaybettiğimi fark ettim. More Sentences
26	Yaygın Kullanım	get angry f.	öfkelenmek
Did you get angry? Öfkelendin mi? More Sentences
27	Yaygın Kullanım	get fat f.	şişmanlamak
Whereas, I would want to know if he got fat because he was still in love with me. Oysa ben, bana hâlâ aşık olduğu için mi şişmanladığını bilmek isterdim. More Sentences
28	Yaygın Kullanım	get drunk f.	sarhoş olmak
Tom doesn't want his parents to know he got drunk. Tom sarhoş olduğunu ebeveynlerinin bilmesini istemiyor. More Sentences
29	Yaygın Kullanım	get angry f.	sinirlenmek
I shall say no more for now, as I do not want to get angry. Sinirlenmek istemediğim için şimdilik daha fazla konuşmayacağım. More Sentences
30	Yaygın Kullanım	get permission f.	izin almak
I'll get permission from my superior. Amirimden izin alacağım. More Sentences
31	Yaygın Kullanım	get better f.	iyiye gitmek
I just pray that one day I take part in a debate when things are getting better. Ben sadece bir gün her şeyin daha iyiye gittiği bir tartışmada yer almak için dua ediyorum. More Sentences
32	Yaygın Kullanım	get stronger f.	kuvvetlenmek
Are they getting stronger? Kuvvetleniyorlar mı? More Sentences
General
33	Genel	get the nomination f.	adaylık seçimlerini kazanmak
Tom failed to get the nomination. Tom adaylık seçimlerini kazanmadı. More Sentences
34	Genel	get a divorce f.	boşanmak
What kinds of things would make you consider getting a divorce? Ne tür şeyler sana boşanmayı düşündürür? More Sentences
35	Genel	get hold of f.	eline geçirmek
It is sometimes feared that the Ombudsman might get hold of state secrets. Bazen Ombudsmanın devlet sırlarını ele geçirebileceğinden korkulmaktadır. More Sentences
36	Genel	get dry f.	kurumak
If you don't put on hand cream, your hands will get dry. Eğer el kremi sürmezsen ellerin kuruyacak. More Sentences
37	Genel	get angry f.	kızmak
It is quite natural for her to get angry. Kızması çok doğal. More Sentences
38	Genel	get along f.	geçinmek
How have you been getting along lately? Son zamanlarda nasıl geçiniyorsunuz? More Sentences
39	Genel	get cloudy f.	bulutlanmak
It's getting cloudy. Hava bulutlanıyor. More Sentences
40	Genel	get on f.	gitmek
She's getting on all right. Gayet iyi gidiyor. More Sentences
41	Genel	get off f.	trenden inmek
Nancy is getting off the train. Nancy trenden iniyor. More Sentences
42	Genel	get into mischief f.	yaramazlık etmek
The little boy got into mischief when he was left alone. Küçük çocuk yalnız bırakıldığında yaramazlık etti. More Sentences
43	Genel	get away f.	sıvışmak
Let's get away from here. Buradan sıvışalım. More Sentences
44	Genel	get around f.	yürümek
In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around. Sonunda hastalığı nedeniyle yürüyemez hale geldi ve etrafta dolaşmak için motorlu bir tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı. More Sentences
45	Genel	get rid of f.	elden çıkarmak
But, it's just so hard to get rid of a classic. Ancak bir klasiği elden çıkarmak öyle zor ki. More Sentences
46	Genel	get rid of f.	yok etmek
Tom got rid of the evidence. Tom delili yok etti. More Sentences
47	Genel	get involved f.	karıştırılmak
Tom shouldn't have ever gotten involved. Tom karıştırılmamalıydı. More Sentences
48	Genel	get on f.	otobüse binmek
We got on the same bus. Aynı otobüse bindik. More Sentences
49	Genel	get on f.	geçinmek (birbiriyle)
How are you and Tom getting on? Sen ve Tom nasıl geçiniyorsunuz? More Sentences
50	Genel	get painted f.	boyatmak
The house got painted. Ev boyandı. More Sentences
51	Genel	get to sleep f.	uyumak
Get to sleep. Uyuyun. More Sentences
52	Genel	get soft f.	yumuşamak
My muscles have got soft. Kaslarım yumuşadı. More Sentences
53	Genel	get rid of f.	ortadan kaldırmak
A policy of force can never get rid of the levels of desperation and despair that lead to further acts of violence. Bir güç politikası, daha fazla şiddet eylemine yol açan çaresizlik ve umutsuzluk seviyelerini asla ortadan kaldıramaz. More Sentences
54	Genel	get ill f.	hastalanmak
Sami devoted himself to Layla when she got ill. Layla hastalandığında Sami kendini ona adadı. More Sentences
55	Genel	get back f.	geri dönmek
Let us get back to our cattle. Hayvanlarımıza geri dönelim. More Sentences
56	Genel	get up f.	düzenlemek
They will get up a party for Tom's birthday. Onlar Tom'un doğum günü için parti düzenleyecekler. More Sentences
57	Genel	get along f.	anlaşmak
To my surprise, some of my fellow-MEPs get along better with that concept than with freedom of religion. Şaşırtıcı bir şekilde bazı milletvekili arkadaşlarım bu kavramla din özgürlüğünden daha iyi anlaşıyorlar. More Sentences
58	Genel	get dressed f.	üstünü giymek
Get dressed! Üstünü giy! More Sentences
59	Genel	get into bed f.	yatağa girmek
Tom undressed and got into bed. Tom soyundu ve yatağa girdi. More Sentences
60	Genel	get along with f.	uyuşmak
He doesn't get along with anybody in the office. Ofisteki hiç kimseyle uyuşmuyor. More Sentences
61	Genel	get on with f.	iyi geçinmek
I get on with him well. Onunla iyi geçinirim. More Sentences
62	Genel	get loan f.	kredi almak
They could not get loans to keep their businesses open. İşyerlerini açık tutmak için kredi alamadılar. More Sentences
63	Genel	get over f.	kurtulmak
Tom never really got over it. Tom bu olayın etkisinden hiç kurtulamadı. More Sentences
64	Genel	get in touch f.	temasa geçmek
However, vehicle manufacturers have got in touch with me and said that this is not the case. Ancak araç üreticileri benimle temasa geçerek durumun böyle olmadığını söylediler. More Sentences
65	Genel	get there f.	oraya gitmek
You can't get there from here. Buradan oraya gidemezsin. More Sentences
66	Genel	get loose f.	gevşemek
Since I lost a little weight, my belt got loose. Biraz kilo verdiğim için kemerim gevşedi. More Sentences
67	Genel	get well f.	düzelmek
I got well soon. Kısa sürede düzeldim. More Sentences
68	Genel	get things done f.	halletmek
Are you having trouble getting things done? İşleri halletmekte zorlanıyor musunuz? More Sentences
69	Genel	get fat f.	şişmanlamak
Whereas, I would want to know if he got fat because he was still in love with me. Oysa ben hâlâ bana aşık olduğu için şişmanlayıp şişmanlamadığını bilmek isterdim. More Sentences
70	Genel	get confused f.	bocalamak
I'm getting confused. Bocalıyorum. More Sentences
71	Genel	get rid of f.	atlatmak
I can't get rid of my cold. Soğuk algınlığını atlatamıyorum. More Sentences
72	Genel	get ready for f.	hazır olmak
Get ready for the benefits and challenges of this new stage. Bu yeni aşamanın faydalarına ve zorluklarına hazır olun. More Sentences
73	Genel	get behind f.	geride kalmak
Tom is getting behind in his work. Tom işinde geride kalıyor. More Sentences
74	Genel	get going f.	başlamak
So, check out the most popular sports bets in New Zealand to get going. Öyleyse, başlamak için Yeni Zelanda'daki en popüler spor bahislerine göz atın. More Sentences
75	Genel	get to know f.	tanımak
The European works councils must be able to get to know each other better. Avrupa çalışma konseyleri birbirlerini daha iyi tanıyabilmelidir. More Sentences
76	Genel	get support f.	destek almak
That would mean that the Europarties would be getting support twice over. Bu da Avrupa taraflarının iki kat daha fazla destek alması anlamına gelecektir. More Sentences
77	Genel	get around f.	çok gezmek
He gets around a lot. O çok gezer. More Sentences
78	Genel	get used to f.	alışmak
In other words, we must get used to addressing all global political issues together with our Mediterranean partners. Başka bir deyişle tüm küresel siyasi meseleleri Akdenizli ortaklarımızla birlikte ele almaya alışmalıyız. More Sentences
79	Genel	get rough f.	azmak
The sea got rough, so that we had to give up fishing. Deniz azdı, bu yüzden balık tutmaktan vazgeçmek zorunda kaldık. More Sentences
80	Genel	get into f.	binmek
Tom got into the truck and drove off. Tom kamyonete bindi ve gitti. More Sentences
81	Genel	get up f.	ayağa kalkmak
Get up at once, monsieur, or I shall ring the bell! Derhâl ayağa kalkın, mösyö, yoksa şimdi zili çalacağım. More Sentences
82	Genel	get around f.	dolaşmak
Tom used crutches to get around. Tom etrafta dolaşmak için koltuk değnekleri kullanıyordu. More Sentences
83	Genel	get along with f.	iyi anlaşmak (birisiyle)
Do you get along with Tom? Tom'la iyi anlaşıyor musun? More Sentences
84	Genel	get a shave f.	tıraş olmak
I got a shave and a haircut. Tıraş oldum ve saçımı kestirdim. More Sentences
85	Genel	get rich f.	zenginleşmek
The rich are getting richer and the poor are getting poorer. Zenginler zenginleşiyor ve fakirler fakirleşiyor. More Sentences
86	Genel	get through to f.	ulaşmak
We need to finally get through to these people! Sonunda bu insanlara ulaşmamız gerekiyor! More Sentences
87	Genel	get rich quick f.	çabuk zengin olmak
Is there any way to get rich quick? Çabuk zengin olmanın bir yolu var mı? More Sentences
88	Genel	get off f.	paçayı kurtarmak
Tom got off scot-free. Tom paçayı kurtardı. More Sentences
89	Genel	get to f.	gerekmek
Sometimes it requires a bit of knowledge to get to the bottom of the problem. Bazen sorunun kaynağına inmek için biraz bilgi sahibi olmak gerekir. More Sentences
90	Genel	get hold of f.	tutmak
Tom and Mary's new puppy chews up everything he can get hold of, including Tom's new slippers. Tom ve Mary'nin yeni köpeği, Tom'un yeni terlikleri de dahil olmak üzere, elinde tuttuğu her şeyi çiğnemektedir. More Sentences
91	Genel	get anxious f.	endişelenmek
Tom will be getting anxious. Tom endişelenecek. More Sentences
92	Genel	get up early f.	erken kalkmak
You should cultivate the habit of getting up early. Erken kalkma alışkanlığını kazanmalısın. More Sentences
93	Genel	get along with f.	ile geçinmek
Tom doesn't get along with Mary. Tom Mary ile geçinemiyor. More Sentences
94	Genel	get along with f.	geçinmek
Tom is hard to get along with. Tom'la geçinmesi zordur. More Sentences
95	Genel	get around f.	yayılmak (haber)
What a pity so few Members were here, but perhaps more will turn up in the Chamber when word gets around. Ne yazık ki bu kadar az Üye buradaydı, ama belki de haber yayıldığında daha fazlası Meclise gelecektir. More Sentences
96	Genel	get along f.	olmak (belirli bir şekilde)
You've always been a very easy person to get along with. Sen her zaman anlaşılması çok kolay biri oldun. More Sentences
97	Genel	get drunk f.	sarhoş olmak
Tom didn't want to get drunk. Tom sarhoş olmak istemedi. More Sentences
98	Genel	get crazy f.	çıldırmak
Let's not get crazy. Çıldırmayalım. More Sentences
99	Genel	get poor f.	fakirleşmek
The poor are getting poorer. Fakirler daha da fakirleşiyor. More Sentences
100	Genel	get dark f.	karanlık olmak
It's already getting dark. Zaten karanlık oluyor. More Sentences
101	Genel	get set f.	hazırlanmak
On your marks, get set, go! Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın! More Sentences
102	Genel	get healthy again f.	sağlığına kavuşmak
Doctors and hospitals should help the people who can get healthy again. Doktorlar ve hastaneler yeniden sağlığına kavuşabilecek insanlara yardım etmelidir. More Sentences
103	Genel	get in f.	gitmek
Now, you get in a cab and get over there right away Şimdi bir taksiye bin ve doğruca oraya git. More Sentences
104	Genel	get over f.	iyileşmek
It took Rei 20 days to get over her injury. Yarasının iyileşmesi Rei'nin 20 gününü aldı. More Sentences
105	Genel	get into f.	kaçmak
Dust got into one of my eyes. Gözlerimden birine toz kaçtı. More Sentences
106	Genel	get dark f.	hava kararmak
It got dark and I was at loss what to do. Hava karardı ve ben ne yapacağımı şaşırdım. More Sentences
107	Genel	get off f.	yırtmak
You won't get off that easy. O kadar kolay yırtamazsın. More Sentences
108	Genel	get suspicious f.	şüphelenmek
He's getting suspicious. O şüpheleniyor. More Sentences
109	Genel	get off f.	inmek (otobüs/tren/uçaktan)
I am going to get off at the next stop. Bir sonraki durakta ineceğim. More Sentences
110	Genel	get out of f.	kurtulmak
How in God's name can we get out of this ambiguous situation? Tanrı aşkına, bu muğlak durumdan nasıl kurtulabiliriz? More Sentences
111	Genel	get on f.	uçağa binmek
Tom didn't get on the plane. Tom uçağa binmedi. More Sentences
112	Genel	get lost f.	kaybolmak
Tom told Mary to get lost. Tom, Mary'e kaybolmasını söyledi. More Sentences
113	Genel	get off f.	arabadan inmek
You must get off the car. Arabadan inmelisin. More Sentences
114	Genel	get on f.	dokunmak
Doesn't he just get on your nerves? O, senin sinirine dokunmuyor mu? More Sentences
115	Genel	get after f.	sonra almak
In all cases, the payout you will get after winning a certain trade is stated beforehand. Her durumda, belirli bir anlaşmayı kazandıktan sonra alacağınız ödeme önceden belirtilir. More Sentences
116	Genel	get together f.	bir araya gelmek
There is much to be done if both sides can get together. Her iki taraf bir araya gelebilirse yapılacak çok şey var. More Sentences
117	Genel	get into trouble f.	derde girmek
Tom got into trouble with the Bratva in Russia. Tom'un başı Rusya'da Bratva ile derde girdi. More Sentences
118	Genel	get at f.	demek istemek
I'm not sure what Tom is getting at. Tom'un ne demek istediğinden emin değilim. More Sentences
119	Genel	get annoyed f.	kafası bozulmak
I hope Tom doesn't get annoyed. Umarım Tom'un kafası bozulmaz. More Sentences
120	Genel	get worse f.	daha kötü olmak
It can't get worse than this. Bundan daha kötüsü olamaz. More Sentences
121	Genel	get back f.	dönmek
Turkey still has a lot to do and has to get back down to work. Türkiye'nin hala yapması gereken çok şey vardır ve işinin başına dönmelidir. More Sentences
122	Genel	get ready for f.	hazırlanmak
Today, I'm busy getting ready for my trip. Bugün, yolculuğuma hazırlanmakla meşgulüm. More Sentences
123	Genel	get over f.	atlatmak
We are certain that he will get over his illness. Hastalığını atlatacağından eminiz. More Sentences
124	Genel	get off f.	ayrılmak
I just got off duty. Görevden yeni ayrıldım. More Sentences
125	Genel	get old f.	ihtiyarlamak
I guess we're getting old. Sanırım ihtiyarlıyoruz. More Sentences
126	Genel	get undressed f.	soyunmak
You got undressed. Sen soyundun. More Sentences
127	Genel	get involved f.	dahil olmak
Only when it is strictly necessary does the government get involved. Sadece kesinlikle gerekli olduğunda hükümet bu işe dahil olur. More Sentences
128	Genel	get on f.	ilerlemek (zaman/yaş)
This is where I shall leave my contribution, as time is getting on. Zaman ilerlediği için katkımı burada bırakıyorum. More Sentences
129	Genel	get an answer f.	cevap almak
We have just got an answer from the Council on the common foreign and security policy. Ortak dış ve güvenlik politikası konusunda Konsey'den az önce bir cevap aldık. More Sentences
Common Usage
130	Yaygın Kullanım	get along f.	ayrılıp gitmek
131	Yaygın Kullanım	get into a panic f.	paniklemek
132	Yaygın Kullanım	get bored f.	usanmak
133	Yaygın Kullanım	get a fever f.	ateşi olmak
134	Yaygın Kullanım	get in somebody's hair f.	rahat vermemek
135	Yaygın Kullanım	get in somebody's hair f.	rahat bırakmamak
136	Yaygın Kullanım	get in somebody's hair f.	başının dibinden ayrılmamak
137	Yaygın Kullanım	get/be cross (with somebody) f.	küsmek
138	Yaygın Kullanım	get across f.	karşıya geçmek
139	Yaygın Kullanım	get across f.	karşıdan karşıya geçmek
140	Yaygın Kullanım	get across f.	karşıya geçirmek
141	Yaygın Kullanım	get off the train f.	trenden inmek
General
142	Genel	get-up i.	sıralama
143	Genel	get-up i.	süs
144	Genel	get-up-and-go i.	itici güç
145	Genel	get-up i.	dış görünüş
146	Genel	get-together i.	toplantı
147	Genel	get-rich-quick scheme i.	küçük yatırımla çabuk zengin olma planı
148	Genel	get-up i.	düzen
149	Genel	get-up-and-go i.	enerji
150	Genel	get-together i.	parti
151	Genel	get a blister i.	vücudun bir noktasının su toplaması
152	Genel	family get-together i.	ailenin bir araya gelmesi
153	Genel	family get-together i.	aile toplantısı
154	Genel	get well soon wish i.	geçmiş olsun dileği
155	Genel	get well wishes i.	geçmiş olsun dilekleri
156	Genel	get well wish i.	geçmiş olsun dileği
157	Genel	get well soon wishes i.	geçmiş olsun dilekleri
158	Genel	get [dialect] i.	kazanç
159	Genel	get [dialect] i.	kazanılan şey
160	Genel	get [scotland] i.	çocuk
161	Genel	get [scotland] i.	piç
162	Genel	get (greenwich electronic time) i.	greenwich elektronik zamanı
163	Genel	get-out i.	başa baş noktası
164	Genel	get-out i.	sıvışma hareketi
165	Genel	get-out i.	zor veya utandırıcı bir durumdan kurtulma yöntemi
166	Genel	get-go i.	en baş
167	Genel	get-go i.	başlangıç
168	Genel	get-up-and-get i.	girişimcilik ve kararlılık
169	Genel	get-up-and-get i.	cesaret
170	Genel	get-up i.	kıyafet
171	Genel	get-up i.	yüksek enerji
172	Genel	get-up-and-go i.	girişimcilik ve kararlılık
173	Genel	get-up-and-go i.	cesaret
174	Genel	get-well card i.	geçmiş olsun kartı
175	Genel	get ahead f.	iş hayatında ilerlemek
176	Genel	get the hang of f.	kavramak
177	Genel	get on the gravy train f.	beleşe konmak
178	Genel	get worried f.	dertlenmek
179	Genel	get one's claws into f.	kancayı takmak
180	Genel	get at f.	kötülük etmek
181	Genel	get to the heart of f.	özüne inmek
182	Genel	get to be difficult f.	darlaşmak
183	Genel	get in someone's hair f.	rahatsız etmek
184	Genel	get up steam f.	istim kaldırmak
185	Genel	get somebody into trouble f.	belaya sokmak
186	Genel	get ill f.	hasta olmak
187	Genel	get into a rage f.	küplere binmek
188	Genel	get a thrashing f.	kötek yemek
189	Genel	get what's coming to one f.	cezasını bulmak
190	Genel	get strong f.	dişlenmek
191	Genel	be unable to get to sleep f.	uyku tutmamak
192	Genel	get along f.	yetmek
193	Genel	get one's share f.	payını almak
194	Genel	get a fright f.	ürkmek
195	Genel	get rich f.	palazlanmak
196	Genel	get carried away f.	heyecanlanmak
197	Genel	get about f.	dolaşmak
198	Genel	get angry f.	hırslanmak
199	Genel	develop/get abscess f.	apse olmak
200	Genel	get oneself in a fix f.	kendini zor bir duruma sokmak
201	Genel	get sore f.	sinirlenmek
202	Genel	get hitched with f.	dünya evine girmek
203	Genel	get on somebody's tits f.	uyuz etmek
204	Genel	get old and ugly f.	molozlaşmak
205	Genel	get an erection f.	penisi sertleşmek
206	Genel	get around f.	kurtulmak (birinden)
207	Genel	get something out of the way f.	bir şeyi bitirmek
208	Genel	suddenly to get obstinate f.	aksiliği tutmak
209	Genel	get busy f.	faaliyet göstermek
210	Genel	get into a scrape f.	zor duruma düşmek
211	Genel	get on the same page f.	bir noktada buluşmak
212	Genel	get something by heart f.	bir şeyi ezberlemek
213	Genel	get angry f.	hiddetlenmek
214	Genel	get the willies f.	sinirlenmek
215	Genel	get loose f.	kaçmak
216	Genel	get attention f.	ilgi görmek
217	Genel	get one's way f.	kendi istediğini yaptırmak
218	Genel	get a thrashing f.	dayak yemek
219	Genel	get narrow f.	darlaşmak
220	Genel	get somebody up f.	kaldırmak
221	Genel	get hold of oneself f.	kendini tutmak
222	Genel	get excited f.	kızışmak
223	Genel	get one's claws into f.	yamanmak
224	Genel	get rid of f.	başından savmak
225	Genel	get a second one f.	ikilemek
226	Genel	get tight f.	darlaşmak
227	Genel	get into a dilemma or quandary f.	açmaza girmek
228	Genel	get something off one's chest f.	içini dökmek
229	Genel	get up speed f.	hız almak
230	Genel	get into motion f.	hareketlenmek
231	Genel	get hysterical over f.	bir şey karşısında çılgına dönmek
232	Genel	get wide f.	bollanmak
233	Genel	get strong f.	kuvvetlenmek
234	Genel	get the jitters f.	sinirli olmak
235	Genel	get a hernia f.	fıtık olmak
236	Genel	get thin f.	telesimek
237	Genel	get the tender f.	ihaleyi almak
238	Genel	get better f.	iflah olmak
239	Genel	get sniff of f.	duyum almak
240	Genel	get furious f.	cinleri başına toplanmak
241	Genel	struggle to get the best result f.	başa güreşmek
242	Genel	get a hernia f.	kasığı çatlamak
243	Genel	get harder f.	ağırlaşmak
244	Genel	get bogged down in f.	bir yerde saplanıp kalmak
245	Genel	get hold of f.	yakasına yapışmak
246	Genel	get wet through f.	sucuk gibi ıslanmak
247	Genel	get out of hand f.	çığırından çıkmak
248	Genel	get a beating f.	sopa yemek
249	Genel	get a poor mark f.	zayıf almak
250	Genel	get on f.	ayrılıp gitmek
251	Genel	get into a flap f.	telaşlanmak
252	Genel	get to the bottom of f.	meselenin özünü öğrenmek
253	Genel	get after f.	paylamak
254	Genel	get out f.	yayımlamak
255	Genel	get out of the way f.	kenara çekilmek
256	Genel	get something cheaply f.	kapatmak
257	Genel	get something over f.	bir şeyi bitirmek
258	Genel	get better f.	onmak
259	Genel	get cool f.	serinleşmek
260	Genel	get something off one's chest f.	boşalmak
261	Genel	get tipsy f.	keyiflenmek
262	Genel	get very excited f.	esrimek
263	Genel	get the better of f.	üstün olmak
264	Genel	get in touch with f.	temasa geçmek
265	Genel	get a fright f.	korkmak
266	Genel	get a bad reputation f.	adı çıkmak
267	Genel	get even with somebody f.	acısını çıkarmak
268	Genel	get entangled f.	dolanmak
269	Genel	get in touch with f.	irtibat kurmak
270	Genel	get one's deserts f.	müstahakını bulmak
271	Genel	get news f.	haber almak
272	Genel	get brown f.	bronzlaşmak
273	Genel	get off cheap f.	ucuz atlatmak
274	Genel	get what's coming to one f.	müstahakkını bulmak
275	Genel	get a dressing down f.	azar yemek
276	Genel	get above oneself f.	kendini bir şey sanmak
277	Genel	get angry to f.	darılmak
278	Genel	get the better of f.	alt etmek
279	Genel	get younger f.	gençleşmek
280	Genel	get the upper hand f.	galip gelmek
281	Genel	get something stolen f.	çaldırmak
282	Genel	get somebody into trouble f.	başını yemek
283	Genel	get shut of f.	aradan sıyrılmak
284	Genel	get misty f.	pusarmak
285	Genel	get bored f.	bunalmak
286	Genel	get malaria f.	sıtma tutmak
287	Genel	get into a job f.	yerleşmek
288	Genel	get slack f.	laçka olmak
289	Genel	get upper hand f.	kontrolü ele almak
290	Genel	get frivolous f.	hafifleşmek
291	Genel	get brighter f.	parlaklaşmak
292	Genel	get out of hand f.	idare edilememek
293	Genel	get behind in f.	gecikmek (bir işte)
294	Genel	get an awful fright f.	yüreğine inmek
295	Genel	get a rise in one's salary f.	maaşına zam almak
296	Genel	get rid of f.	yakayı kurtarmak
297	Genel	get out of breath from laughing f.	gülmekten katılmak
298	Genel	get naughty f.	yaramazlaşmak
299	Genel	get pissed off f.	kıl olmak
300	Genel	get into a rage f.	fitili almak
301	Genel	get goose bumps f.	tüyleri diken diken olmak
302	Genel	get crowded f.	kalabalıklaşmak
303	Genel	get by f.	sollamak
304	Genel	get a reward f.	mükafat almak
305	Genel	get shorter f.	kasılmak
306	Genel	get thin f.	arıklamak
307	Genel	get out of a scrape f.	yakayı kurtarmak
308	Genel	get rid of f.	bertaraf etmek
309	Genel	get the upper hand f.	öne geçmek
310	Genel	be unable to get a word in edgewise f.	karşısındakinin fazla konuşmasından dolayı ağzını açamamak
311	Genel	get scared out of one's wits f.	üç buçuk atmak
312	Genel	get one's own back on somebody f.	intikamını almak
313	Genel	get angry f.	sinir yapmak
314	Genel	get anxious f.	merak etmek
315	Genel	get up on the wrong side of the bed f.	ters tarafından kalkmak
316	Genel	get in f.	seçilmek
317	Genel	get in somebody's way f.	ayak altında dolaşmak
318	Genel	get after f.	çıkışmak
319	Genel	get at f.	uğraşmak
320	Genel	get bored to death f.	can sıkıntısından patlamak
321	Genel	get along f.	anlaşabilmek
322	Genel	get married again f.	nikah tazelemek
323	Genel	get pissed off f.	bıkmak
324	Genel	get a kick f.	tekme yemek
325	Genel	get a beating f.	kötek yemek
326	Genel	get through to f.	kafasına girmek
327	Genel	get foggy f.	sislenmek
328	Genel	get into a predicament f.	sıkıya gelmek
329	Genel	get things done f.	becermek
330	Genel	get wind of f.	kokusunu almak
331	Genel	get bad vibes from f.	negatif enerji almak
332	Genel	get weaker f.	daha güçsüzleşmek
333	Genel	get around somebody f.	ikna etmek
334	Genel	get in someone's hair f.	birini rahatsız etmek
335	Genel	get a dressing down f.	azar işitmek
336	Genel	get out of hand f.	bozulmak
337	Genel	get out of f.	kaçınmak
338	Genel	get hold the wrong end of the stick f.	ters anlamak
339	Genel	get over f.	iletmek
340	Genel	get the hang of f.	esasını kavramak
341	Genel	get back at somebody f.	öç almak
342	Genel	get dirty f.	pislenmek
343	Genel	get a grasp on oneself f.	kendine gelmek
344	Genel	get off f.	hareket etmek
345	Genel	get through to f.	telefon bağlantısı kurmak (biriyle)
346	Genel	get round f.	kandırmak
347	Genel	get wind of f.	sezmek
348	Genel	get something over with f.	bir şeyi yapıp bitirmek
349	Genel	get at f.	bulaşmak
350	Genel	get fat f.	şişmek
351	Genel	get heated f.	ısınmak
352	Genel	get caught in fishing net f.	ağa takılmak
353	Genel	get back f.	geri gelmek
354	Genel	get rid of f.	temizlemek
355	Genel	get out of control f.	şirazesinden çıkmak
356	Genel	get off cheap f.	ucuz kurtulmak
357	Genel	get interest f.	faiz almak
358	Genel	get wide f.	bollaşmak
359	Genel	get sight of f.	gözüne ilişmek
360	Genel	get very thin f.	çöpe dönmek
361	Genel	get confused f.	kafası şişmek
362	Genel	get out of order f.	bozulmak
363	Genel	get chilly f.	serinleşmek
364	Genel	get into line f.	hizaya gelmek
365	Genel	get the best of f.	sırtını yere getirmek
366	Genel	get in the habit of f.	itiyat etmek
367	Genel	get out of hand f.	yoldan çıkmak
368	Genel	get out of the way f.	savulmak
369	Genel	get along f.	geçinip gitmek
370	Genel	get out of breath f.	katılmak
371	Genel	get around f.	bir yol bulup kurtulmak (birinden)
372	Genel	get on well f.	anlaşmak
373	Genel	get wet through f.	sucuk gibi olmak
374	Genel	get to the heart of f.	esas anlamını kavramak
375	Genel	get something cheaply f.	düşürmek
376	Genel	get into a dilemma f.	batağa saplanmak
377	Genel	get to f.	lazım olmak
378	Genel	get a cough f.	öksürük olmak
379	Genel	get wide f.	bolarmak
380	Genel	get out of f.	sıyrılmak
381	Genel	get naughty f.	azgınlaşmak
382	Genel	get what's coming to one f.	layığını bulmak
383	Genel	get down to work f.	ciddi olarak işe koyulmak
384	Genel	get into khaki f.	asker olmak
385	Genel	get a small job out of the way f.	aradan çıkarmak
386	Genel	get very angry f.	illet olmak
387	Genel	get along well with each other f.	yıldızları barışmak
388	Genel	get one's revenge f.	hıncını almak
389	Genel	get rid of f.	savmak
390	Genel	get through f.	tüketmek
391	Genel	get loose f.	açılmak
392	Genel	get on one's nerves f.	sinir etmek
393	Genel	get under control f.	önlemek
394	Genel	get infected f.	iltihaplanmak
395	Genel	get on one's nerves f.	sinirini bozmak
396	Genel	get the hang of f.	usulünü öğrenmek
397	Genel	get one's promotion f.	yükselmek
398	Genel	get dark f.	akşam olmak
399	Genel	get the sack f.	sepetlenmek
400	Genel	get importunate f.	çamurlaşmak
401	Genel	get about f.	yayılmak (haber/söylenti)
402	Genel	get mad f.	illet olmak
403	Genel	get on f.	azarlamak
404	Genel	get there f.	kıstırmak
405	Genel	get sunstroke f.	başına güneş geçmek
406	Genel	get one's second wind f.	soluklanıp tekrar eski formunu kazanmak (koşucu vb ilk kez yorulup soluğu kesildikten sonra)
407	Genel	get along with f.	birisiyle geçinmek
408	Genel	get fresh with f.	sulanmak
409	Genel	get out of hand f.	çığrından çıkmak
410	Genel	get through f.	zor bir zamanı geçirmek
411	Genel	get tarty f.	açılıp saçılmak
412	Genel	get up f.	yükseltmek
413	Genel	get somebody agitated f.	heyecan vermek
414	Genel	get the sack f.	atılmak
415	Genel	get muddled f.	kafası karışmak
416	Genel	get pruned f.	budatmak
417	Genel	get something without cost f.	lüpe konmak
418	Genel	get one's deserts f.	belasını bulmak
419	Genel	get hold of f.	bulmak (birini)
420	Genel	get erect f.	sertleşip kalkmak (penis)
421	Genel	get the better of f.	üstesinden gelmek
422	Genel	get stiff f.	inat etmek
423	Genel	get about f.	duyum almak
424	Genel	get pissed off f.	kafası atmak
425	Genel	get along f.	geçinmek (birbiriyle)
426	Genel	get an inkling of f.	kokusunu almak
427	Genel	get one's hair cut f.	saçını kestirmek
428	Genel	get up f.	hazırlamak
429	Genel	get on f.	binmek (taşıta)
430	Genel	get rid of f.	kurtulmak (birisinden)
431	Genel	get the shivers f.	tüyleri ürpermek
432	Genel	get worn f.	yalama olmak
433	Genel	get in with f.	arkadaşlığını kazanmak
434	Genel	get someone drool f.	ağzını sulandırmak
435	Genel	get back on the rails f.	yoluna girmek
436	Genel	get nowhere f.	tamamen başarısız olmak
437	Genel	get the upper hand f.	dizginleri ele geçirmek
438	Genel	get a grip f.	tutunmak
439	Genel	get on f.	birbiriyle geçinmek
440	Genel	get in a tizzy f.	eteği ayağına dolaşmak
441	Genel	get confused f.	şeşi beş görmek
442	Genel	get along together f.	barınmak
443	Genel	get shut of f.	aralarından sıyrılmak
444	Genel	get thin f.	zayıf düşmek
445	Genel	get money f.	paralanmak
446	Genel	get hot f.	sinirlenmek
447	Genel	get in touch with f.	ilişki kurmak
448	Genel	get muddled f.	karman çorman olmak
449	Genel	get horny f.	azgınlaşmak
450	Genel	get an advance f.	avans çekmek
451	Genel	get dirty f.	bulanmak
452	Genel	get tensed up f.	gerginleşmek
453	Genel	get the whip hand of f.	üstünlük sağlamak
454	Genel	get rid of somebody f.	satmak
455	Genel	get something for nothing f.	avanta etmek
456	Genel	get rid of f.	öldürmek
457	Genel	get into debt f.	borca girmek
458	Genel	get into a flap f.	telaşa kapılmak
459	Genel	get the substructure ready f.	altyapı kurmak
460	Genel	get the best of f.	yenmek
461	Genel	get through f.	geçmek (tasarı/teklif vb meclisten)
462	Genel	get rich f.	varsıllaşmak
463	Genel	get stubborn f.	dikleşmek
464	Genel	get an appointment from f.	randevu almak
465	Genel	get a bitter taste f.	acılanmak
466	Genel	get lighter f.	hafiflemek
467	Genel	get over f.	geçmek (bir hastalık)
468	Genel	get on somebody's nerves on purpose f.	zıt gitmek
469	Genel	get through to f.	telefonda çıkarmak (birinin numarasını)
470	Genel	get one's own back f.	intikamını almak
471	Genel	not to get a word in edgeways f.	ağzını açamamak
472	Genel	not to be able to get married f.	evde kalmak
473	Genel	get flurried f.	telaşa düşmek
474	Genel	get hot under the collar f.	kızmak
475	Genel	get on f.	idare etmek
476	Genel	get stretched f.	gerginleşmek
477	Genel	get around f.	yayılmak
478	Genel	get away with f.	yapılan iş yanına kar kalmak
479	Genel	get out of a tight spot f.	vartayı atlatmak
480	Genel	get the worst of f.	sırtı yere getirilmek
481	Genel	get a rocket f.	zılgıt yemek
482	Genel	get drugged f.	ilaç almak
483	Genel	get information f.	bilgi almak
484	Genel	get out of hand f.	şirazesinden çıkmak
485	Genel	get angry f.	ateşlenmek
486	Genel	get white f.	beyazlamak
487	Genel	get hold of f.	kavramak
488	Genel	get icy f.	buzlanmak
489	Genel	get one round one's back f.	başına belayı satın almak
490	Genel	get reaction f.	tepki çekmek
491	Genel	get notorious f.	adlanmak
492	Genel	get nothing f.	hava almak
493	Genel	get one's own back f.	acısını çıkarmak
494	Genel	get over f.	hazmetmek
495	Genel	get pissed f.	kafayı bulmak
496	Genel	get anxious f.	kasvet çökmek
497	Genel	get respect from f.	saygı görmek
498	Genel	get out of condition f.	hamlaşmak
499	Genel	get some sleep f.	kestirmek
500	Genel	get promotion f.	terfi etmek